Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 TEMMUZ 2005 SALI
Sübyan JÜ
Recep Nas: "Türk
Ceza Yasası'ndaki
yeni düzenlemeye
göre kaçak eğitim
kurumları
açılabilecek ama
kapatılamayacak.
Bize, Osmanlı'nın
Mekteb-i Sıbyan ve
Darü'l-hüffazlanna
'hoş geldiniz' demek
mi düşüyor?"
CUMHURİYET SAYFA
17
Bekbonikposta:ctenizsom©cumhuriyetcom.tr www.denizsom.com Tei: 0.212,512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- Naztı llıcak, göğüs
dekolteli türban takmış.
"llımlıdan llıcak Islama
doğru!"
Meclis 'te iki günde
24 yasa çıkmış.
Işin yasası çıktı!
BereketMehmet Ali Duran:
"Yaptırılacak dua
sonucu kazanılacak
Allah'ın izni ile
petrole zam da
* yapılsa
enflasyon düşer.
Fakat, imanı zayıf
olanların cüzdanında
bereket olmayacağı
için enflasyonun
düşüşünden haberferi
olmaz!"
AMERİKA'NIN Kaliforniya Üniversıtesı'nde
Atatürk'ün bir fotoğrafının tahrif edildiğini görüyor
Prof. Dr. Türkkaya Ataöv. Atatürk sandatyede
otururken ayağının altındaki köpek yavrulan
bilgisayar ortamında silinmiş yerine bağırsaklan
parçalanmış Ermeni çocuklannın cesetleri
yerieştirilmiş. Ataöv, bunun Ermenilerin çeşitli
belgelerde yaptıklan sahtekârlığın yeni bir örneği
olduğunu söytüyor. Ne var ki Türkiye düşmanlığını
ulusal politika haline getiren Emneniler, bazen
"dürüst" de davranıyor. Antalya'dan Yılmaz Dikbaş
dostumuzu dinleyelim: "Türkiye ile Eımenistan
arasındaki bugünkü sınırlar, 1921 Kars ve 1920
Gümru Antlaşmalan ile çizilmiştir. Ancak
Eımenistan, bugün bile bu antlaşmalan kabul
etmemekte, sınırian tanımamaktadır. Eımenistan,
Türkiye ile olan sınıriannı tanımamakla kalmamış bir
Bağımsızlık Tüzüğü hazırlamış ve bu tüzüğün 11.
maddesi, 23 Ağustos 1990'da En
Pariamentosu tarafından onaylanmıştır. Bu
maddede şöyle denilmektedir: 'Türkiye'nin Doğu
Anadolu Bölgesi, aslında Batı Ermenistan'dır. Bu
bölge, Ermenistan topraklandır. Türklerin işgalı
altında olan Ermeni topraklan, tüm politik ve
diplomatik yollar kullanılarak kurtanlacaktır.'
Eımenistan açıkça Adıyaman, Ağn, Ardahan,
Bingöl, Bitlis, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Hakkâri,
Iğdır, Kars, Malatya, Muş, Şırnak, Tunceli ve Van
illerinin kendi topraklan olduğunu iddia etmektedir.
Ermenistan Anayasası'nın 13. maddesinde ise
aynen 'Ermenistan Cumhuriyeti'nin arması şöyledir:
Merkezdeki kalkanın tam ortasında, tepesinde
Nuh'un gemisi bulunan Ağn Dağı ve...' yazmaktadır.
Yani, Ağn Dağı, Ermenistan Cumhuriyeti'nin devlet
armasıdır! Şimdi biraz soluklanıp soralım:
Ermenistan'ın sınırtan tanımadığını, Doğu Anadolu
illerimizi kendi topraklan olarak gösterip Türkiye'yi
bu topraklarda işgalci olarak nitelediğini, devletinin
armasına Ağn Dağı'nı yerleştirdiğini Türkiye'yi
yönetenler bilmiyor mu? Biliyoriar, hem de çok iyi
biliyoıiar! Türkiye'yi yönetenler, hiçbir zaman
gerçekleşmeyecek AB sevdası uğruna,
Ermenistan'la ilgili tüm dayatmalara bugüne kadar
karşı çıkamadılar, hatta artık tam baş eğme
noktasına geldiler! Nasıl mı? Bazı futbol, voleybol ve
basketbol takımlan Ermenistan'a götürülerek,
Ermeni takımlarla dostluk maçlan yaptınlacak.
Anlaşılan o ki; uzo ve rakı içip Kıbns'ı Rumlara
verdikten sonra, maç yaparak hem sözde Ermeni
soykınmını kabulleneceğiz hem de Ermenistan'a
Doğu Anadolu'yu vereceğiz!"
Artış
Akif Kökçe:
"Sıcaklarla beraber
orman yangınlan,
orman yangınlanyla
beraber satılık
'orman vasfını
yitirmiş' arazi
miktanmız artıyor!"
Genç denizcilere Avrupa'da staj
MERSİN'DE bir okul var: Mersin
Deniz ve Ticaret Meslek
Yüksekokulu. Kendi alanında
Türkiye'nin ilklerinden bir eğitim
kurumu. Okulun yöneticileri genç
denizcilere seslenıyor:
"Üniversıtelerin sadece kendi
öğrencilerıne hizmet sunmak ile
yetinmemesi; bulunduğu şehre,
bölümlerinin bulunduğu sektörlere,
tüm ülke insanına ve mümkünse tüm
insanlığa fayda temin etmesi ve
hizmet sunması gerçeğinden
hareketle, 'denizcilik sektörü'ne yarar
sağlayacak projeler yürütüyoruz.
Projelerimizden biriyle Türkiye'de
başka üniversitelerin
'denizcilik' bölümlerinden
mezun gençlere Avrupa Birlığı
ülkelerindeki firmalarda 13
haftalık staj olanağı yaratıyoruz.
Proje ile genç denizcilerin teori ve
uygulama içeren faaliyetler ve iş
bağlantılı eğitimle deneyim
kazanmaya teşvik edilmesini
amaçlıyoruz. Genç denizcilerden
bazıları, Avrupa'da staj gördükleri
firmalardan iş teklifi de alıyor."
Genç denizcilerden ayrıntılı bilgi
edinmek isteyenler için Mersin Deniz
ve Ticaret Meslek Yüksekokulu'nun
telefonu: (0324) 329 50 37.
Yüksek Yerilim Hattı
erdincutku a yahoo.com
Internet yaşam yüzünden net yaşayamtyoruz
brüt hayatımızı!
Yasaldı Zehrin, Ülkemizde
Serbest Dolaşıım
Türksen Başer KAFAOĞLU
Türkiye, Zoonoz Milli Komi-
tesi kararına ılişkın, 20.07.
2001 tarihinde yayımlanan bir
genelgeyle, Sağlık Bakanlı-
ğı'nca başıboş hayvanların öl-
dürülmesi için kullanılmakta
olan striknin sülfat zehirli
maddesi yasaklanmış. Bu iyi
bir gelişme. Olumsuzluk ise;
yasaklara aldırmayan bazı be-
lediye görevlisi ya da kişilerin,
söz konusu maddeyi bilinme-
yen yollarla elde etmeleri;
bunları hayvan itlafında kul-
lanmayı sürdürmeleri. Elimiz-
deki laboratuvar raporları
bunlann belgesi. Bir canlının
yaşamına kıvrandırarak son
verme hakkını ve yetkisini
kendinde bulanlar suç işle-
mektedirler. Çünkü: 2004 ta-
rihinde yayımlanan 5199 sayı-
lı Hayvanları Koruma Yasa-
sı'nın 13. Maddesi, hayvan it-
laflarını, "kanuni istisnalar ve
mecburi hastalıklar" olarak
belirlemiş.
Anlaşıldığı gibi bu kapsam
dışında kalanlar da acımasız-
ca, üstelikzehirteöldürülüyor-
lar.
Haklı olarak, içi yanan hay-
van dostu ve çevreciler, ataga
kalkıp durumla ilgili tüm kurum
ve kuruluşları bilgilendiriyor,
bilgi alıyor, izliyor, sorguluyor-
lar. Yasaklanan zehirli madde-
lerin denetimleri yapılabiliyor
mu? Yapılıyorsa kimler tarafın-
dan, nasıl yapılıyor? Kimler
suç işliyor? Kimler sessizce
ölüyor? Toplum sağlığı ve eko-
lojik denge risk altında ise bu-
nun sorumlulan kimlerdir? Beş
yıldır ülkemize ithali durduru-
lup iznetabi kılınan maddenin,
kullanma belgeleri ve talimat-
lan nerelerden veriliyor diyor-
lar.
Bana göre olayın iki ürkütü-
cü boyutu var: Birincisi, yasak
bir zehrin ülkemizde "serbest
dolaşımı" ve denetimsizliği.
Ikincisi ise tüm canlı cansız-
lara hizmet vermekle yükümlü
olan bazı seçilmişlerin böyle
bir zehri sorumsuzca kullana-
bilmesine izin verilmesi.
Bilindiği gibi siyanür, strik-
nin gibi zehirli kimyasallar, sa-
dece savunma hakkını kulla-
namayan hayvan ve bitkileri
etkilemekle kalmaz; bulun-
dukları toprak, su gibi alıcı or-
tamlara kanşıp dolaylı yoldan
da olsa biz insanlan etkileye-
rek toplu ölümlere bile yol aça-
bilir. Zehirli maddelerin bu
denli serbest dolaşımının be-
deli ölümdür. Bu da ülkemizde
kol geziyor ve durumu ortaya
çıkaranlar yine gönüllü çevre-
ciler.
Hemen bir parantez açama-
dan edemeyeceğim. "Çevre-
ciler nerde" diye sürekli birile-
rinden bir şeyler bekleyerek
sorularyöneltenlere, yanıtımız:
Işte burada ve her bir sorunun
tam ortasındalar, olacak.
ÇİZGİLlK KÂMİL MASARACI kamilmasaraci(a mynetcom
Çizerimiz Kâmil Masaracı yıllık izninin bir bölümünü kullanacağmdan çizgilerine ara vermiştir.
HARBİ SEMİH POROY semihporoyo yahoo.com
ı ı
, 7 'rfr ' '
l I
• • • ' •
l İ I • » , • • , | ' ' j | ı ' . \1
\ l l * . l . ' 1 ı ' . '
" , ' , " . ' " ' • • ; • ' ' . ' • ' . ' , ' • ' •
Î'V.1
-1
-:1
'::^;:-:;:'1
I I ı \ . ' I
HAYAT EPlK TÎYATROSU MLSTAFA hayatepiko mynetcom
..AMABİZİM
"9.SENFONİ"
40 YILDIR CALIYORL
AB'NİN MAR5I;
9.SENFONİ
StMDİLİK
SUSTU.
BENIM İSCİM, BENİAA KOYLUM,
BENÎM ESNAF1M,
BENİM YE5ENİM,
BENÎM \
KARDEŞÎM.>
TARİHTE BUGÜN MLMTAZARIKAS 5 Tenunuz ıcınc.munıtaz-ariknn.com
NİĞDE SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Esas No. 2004'392
Vasıyet eden Ayşe Karadağ vasiyetname da\-asının venlen ara ka-
ran gereğince,
Mırasçı Adnan Gürbüz'e tebbgat yapılamadığından ılan yoluyla
duruşma gününün teblığıne karar venlmış olduğundan,
Mırasçı Adnan Gürbüz'ün duruşma günü olan 13 07 2005 tanh
ve saat 10.30'da mahkememızde hazır bulunması gerektığı, duruş-
maya gelmedığı takdırde davaya yokluğunda devam edıleceğı, teb-
lieat yenne kaim olmak üzere ilanen teblığ olunur. 25.05.2005
Basın: 26086
M.KEMA'IHZORDUMAFINMASI
1917'De SU6UN, MUSPVA K£MAL PflŞA, SüKİYE 'D£
YBMİ KURULAN 7.ORPU KOMLmNLIĞlNA ATANOl.
7.OHDU"YILX>IR/M OROULM GÜÜBU'NA BAĞLIYDI
VE BAŞINPA SİR ALMAN MAKEÇAÜ OLAN VOH
FALKEHHE/N 8ULUNUY0RDU. ALMAN KURM4YI
İLE ÇALIŞAN FALK£NH£IH, ORTA OO6UDA AL-
MAN ETKİ ALAHI YAgATMA üSüUNA £URİND€.
Kİ ORPULAJil £ORUMSUZC/I KLJLLANtYO&Pü-
MUSTAFA KBMAL'LE PE ÇAT/ŞAı(AKT7<l SEOK-
M£M/ŞTİ. MUSmFA KEMAL GOBDÜ- *
SU YAHUŞLARI VE KENDİ YeTTCtStZ.
LJ6Mİ ÇNVER.PAŞA VESAORAZAM
TALATPAŞAYA &İR &AP0RLA BlLOİ
RİP PROTESTO ETTl. SU YA2I ONUN
ÎLK Sİ/ASİ MESAJl SAYHMAKTAPtR.
- K İ T A P L A R I
TC
ÎZMÎR 7. ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 2004 124 Karar No 2005 54
Davacı Türksan AŞ vekilı tarafindan davalılar Şükran Büyükduru
vs. aleyhlenne açılan maddi-manevı tazmınat davasının yapılan
açık duruşmalan sonunda verilen karar gereğince.
Dava taraflar arasındaki iş akdinden kaynaklanan maddi manevı
tazmınat talebine ılişkin olup ışçı sayılan kımselerle ışveren arasın-
da iş akdinden doğan hukuk uyuşmazlığının çözülmesı ile görevlı ış
mahkemesi olduğundan dava dılekçesının görev yönünden reddine,
mahkememızın görevsızliğıne, dosyanın hüküm kesinleştiğinde ve
istek halınde Izmır Nöbetçi Iş Mahkemesı'ne gönderilmesıne,
Daır 01 03 2005 tarihinde davacı vekili ile davalılardan ŞükTan
Bü>ükduru ve Aşref Selami Başaran vekılinin yüzüne karşı diğer
davalının yokluğunda temyizi kabıl olmak üzere verilen karar açık-
ça okunup anlatıldı.
tşbu ilanın ılan tarihinden itibaren 7 gün sonra teblığ edilmiş sa-
yılmasına, bu ılan davalı Ba\Tam Yılmaz'a davetiye yenne kaım ol-
mak üzere teblığine, ılan tanhınden 15 gün ıçinde temyız edıunedi-
ğı takdırde hükmün kesınleşeceğı hususu ılan olunur. 27 04 2005
Basın 31259
| OSSİANLI İMPARATORLUĞflN-UN
YİİKSELtŞ VE ÇÖKİŞ TAKİIIİ
Dimitri Kantemir
Lise diplomamı kaybettim.
Hükümsüzdür.
ELİFERTÜRK
Öğrenci Pasomu kaybettim.
Hükümsüzdür.
CUMALİTUNCAY
Prrsti «v Vvyvod*»! Dlmitrl Kanteıuir. 18
dcftfilc aiandafct vvpırtanvla taBma*. billm
tarihlnc ^c rvrvaad anslfclopcilklerr seçmif Knrmii
Mr bUftiHHr. D°tv la»deawlert de yapmı,. kcadl balaıa
-EbteJ- aaklan.l. kl.sik Tirk nuikUıala bir«ok
par^satflı AteaRtiUieatlrıulsftr. L«tiBc« AUfak vazdıgı
Ontucsb Tarihi, ta(Ban, rraaauca, ltat>»ac*. Almaoca v*
R<w<fK<!« t^ribnâ^ Avmpa b
Cumhuriyet
K İTAPURI
LAİKLlKTEN ŞERtATA MI?
Meriç Velidedeoğlu
Öldâ Wk tonr.li iki dkıin ^-rbidannuı <U dibludr
alm«iı^ı yazılards tslam şcriatı île yapılan
karaıİAftırmalar v« dAoiin olayiarından
a a a i il^l k İ HJ
4Hrrt btr kat 4ata anaa te yw* »"» Hammtr I M T D dc
ıtarik*fc «»••>••> çokfi»
Ikrkıl
SaW
Tifcim» Cat »» »/«I t«|llı>ı BM»»
1923 D<rvrimi'nin temel yap> taalanndan biri
ol»n -Laiklik' gibi -Dil De-rinıi'ııı de «ynı
buyntta 9»rea VeİMİc^leo«|iu*luxn yalın Tûrfcç««t
kitabı^ı uyrt bir ö»eHi^inf o!»»turraakuıdır.
Pruf. Dr. ,N«<rIa Ar.la (jöre de 'LaikUkten
ŞeriaUı mı?*. aeriatoı ıtidrıtmryr çajnplan ayak
ae«lerini dayntayuı ktslaklmra dnyuııuak için
fll Mr oyarı...
r
Cumhuriyet
- K İ T A P L A R I
tNGİLtZ CtZLl
BELGELERtNDE TÜRKtYE
UlttllSHS! M
34 II
Bu kîtap üikeiRiz Sstânde kerkunç planlari açtga
vnran gtzli belgcieri «ergilemektcdir. tngitiz
Krsitvet matbaasında 1927 ve 1947 yıllartnda
oian beljjeienkan £rot Vbtbeien
v« dllimlze çevrilmfaftJr.
Ent lilsbdea; "„ BujfAtt hütön cantıitğıyla btr
ErmeniSOTUHU va&fhr. Geçmişte Ermeniİerin na\ü
tahrik ve teşvik ediütikferi bu betgeizrde en açtk btr
biçimde g&rülmektedir* Bu tahrik ve teşvikler
kmntmcm bmgSn de aymen sSrmektedir. **
S*mİ KARAÖREIS
"J L
^ »• »/4I f«)Jr»ı (SPUHU1 W Mlî SU Bl •»
baU İML Imtmk M 4/1 lab— RIIMUl M tTl I 25? M II
Maıiılı lı'ıaı 1ı fTna I laVMfcHm ! « » » MB3I34IV5S10 j
GÖRÜŞ
BEDRİ BAYKAM
CHP'nin Uyanmasından
Rahatsız Olanlar...
Ismail Cem, o kısa ve ilginç "troyka" devrinde,
medya doldunjşuyla kendisini birden "yükselen ikti-
dar adayı parti başkanı" olarak gördüğünde, "solda
blriik" seslerine karşı, "Türksolunun bugün böyle bir
gündem arayışı, önceliği yoktur" demişti. Ben de o
haberleri hayret içinde izlerken "Cem, şu anda emek-
li oldu" demiştim. Siyasi arenada gerisi malum. (Ken-
disine acil şrfalar diliyorum.) Solun en değerli isimle-
rinden biri bile, medyatik şişirmeye kanıp sol kitlenin
ana beklentisini göımezden gelebiliyordu.
Aradan üç yıl geçti. Geçen gün Birgün gazetesini
elime aldım. Celal Doğan, yeni parti kurmaktan söz
ederken Baykal'ın, "rejim tehlikesi" sözleriyle halkı
gerdiğini(!) söylüyor ve bu uyannın yapılışını, ülkenin
siyasi konjonktürüne değil kuruttaya bağlıyor. Bunu da
teyit ederek "Kıbns-türban meseleleri, suni gündem-
/erd/r"(!) diyebiliyor! Bende, "pes kardeşim" d\yorum\
Doğan, ya gerçekten uçurumun dibinde olduğumu-
zu göremiyor ya da solun kendi içindeki hesaplaşma-
lan öne çıkardığından, buntan söylemeyi tercih ediyor.
Sevgili Celal Doğan, bunlan Tayyipçiler ya da Liboş-
lar söyleyebilir ama sen söyleyemezsin, söylememe-
lisin! CHP'yi, Baykal'ı, herkesin bildiği ve yıllardır sa-
vaşını verdiğimiz "parti içi demokrasi" konulannda
eleştirebiliriz, birçok başka konuda haksızlıklara isyan
edebiliriz, ama lütfen bir şeyi doğru yaptıklan zaman,
bunun hakkını vermeyi bilelim. CHP, Kıbns konusun-
da, özelleştırmeler konusunda, irtica konusunda doğ-
rulan söylemektedir. Sorun ise bugüne kadar toplu-
mu ve kendi bölgesindeki parti ve örgütleri ayağa kal-
dırmaya yanaşmamasıydı! CHP nihayet beklenilen
hamleleri yaparken bu sözler ancak AKP'ye yarar. Ku-
şatma son sürat devam ediyor. CHP nihayet halkı din-
leyip "sahaya çıkma" sinyalleri veriyor. Baykal bile,
"Gidişat iyi değil, tatsız bir manzara var. Lütfen bu
memleketin kadehne el koyun" demeye başladıysa,
durumun vahametini biraz daha anlayabiliriz. Yapılan
içtüzük değişikliği ile AKP'nin zaten üçte ikisini kont-
rol ettiği TBMM'yi kendi "fason üretim kunımu'na
dönüştüreceğini söyleyen Baykal, grup konuşmasın-
da da iktidann, Türkiye'nin tüm yapısını dinselleştir-
me yanşı içine girdiğini vurguladı. CHP, nihayet büyuk
mitinglerle tehlikenin üzerine yürüme sinyalleri verdi.
Kutluyoruz. Geç olması, hiç olmamasından iyidir.
Şimdi Baykal'ın bu önemli çıkışına Tayyip Erdo-
ğan'ın, ya da Sabah'ta Aslı Aydıntaşbaş gibi genç
bir yazann, ya da lslamcı-2. cumhuriyetçi başka yo-
rumculann tepki vermesi gayet normal. Atatürkçülü-
ğün, tüm direnç noktalannı felç etme, uyuşturucular
eşliğinde Kemalizmin tırnaklarının eksper "ince iş"
cerrahlan tarafından sökülmesi tam gaz sürerken ne-
reden çıktı bu tepkı sinyalleri?
Yorumlar çelişkilerle dolu, trajikomik yanlan var.
CHP, tepkiyi sokağa dökmek isteyince, bunun adı he-
men "28 Şubatçılık" oluyor. Yani Türkiye'nin damar-
dan her gün yobazlaştınlmasına, TSK'nin teorik ola-
rak bile dur demesi, demokrasiye aykın olacağı için,
doğal olarak istenmiyor, iyi de CHP'nin ve halkın dur
demesi, hangi mantıkla demokratik tepki hakkından
çıkanlıp 28 Şubat'a bağlanıyor?
YobazlarAnkara'da, kadınlannnzın esareti sürsün ve
yayılsın diye türban mitingleri yapınca, bu "Halkın de-
mokratik sesi, saçma türban yasağına tokat gibi in-
d/°(!) olacak. Ülkenin anayasasının hiçe sayılarak re-
jimin "köktendinci" mayınlannın her yere yerieştirile-
rek tehdrt edilmesine, tepki vermek... 28 Şubatçılık
olacak!
"Hadi canım sen de" derdı, rahmetli Ismet Paşa.
CHP en hızlı şekilde, kitle örgütlerini yanına alarak bu
karanlık gidişata dur demeli. Türk solunun tüm isim-
leri, bu tavnn yanında yer almalıdır. Karayalçın da, Do-
ğan da, Mümtaz Soysal da... Iç kavgalann hangisi,
rejimin "kayması "ndan daha vahim olabilir?
"Yurtsever Hareket" ülke çapında bu tepkileri bu-
luşturmak için çabalarını sürdürüyor. Aydınlanmanın
gürül gürül her yönden akıp engin denızlere açılabil-
mesı için. Artık desteğinızi sanal dünyada da bize ile-
tebileceksiniz. www.yurtseverhareket.org sitesine
girip destek imzası verebilirsiniz, ana bildiriyi ve tüm
destekçileri görebilirsiniz, çevrenize yayın, gücümü-
ze güç katalım.
e-mail: bedbay(a tnn.net - Faks: 0212 227 34 65
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6 7 8
SOLDANSAĞA:
1/ Sıvas'ın
Zara ilçesinde
bırgöl.2/Ka-
dın erkek bir-
likte oynanan
eskı bir halk
oyıınu... Eskı
Mısııimpara- 6
torluğunun en
parlak döne-
mındekı baş-
kenti. 3/ Kı-
lıksız ve uyu-
şukkimse... Birbağ-
laç. 4/ Satrançta bir
taş...Eşiölmüşyada
eşinden boşanmış
kımse. 5/ Bağışla- 4
ma... Sevgide aldat- 5
ma. 6/Kendi adını ta-
şıyan tarihiyle ünlü
XVII. yüzyıl Os-
manlı tarihçisi... ^ _ ^
Kurnaz, açıkgöz. II Eski Türklerde ölüler için ya-
pılan tören... Kuran'da bir sure. 8/Birçeşit ardıç...
Kimi yerlerde kadınlann boydan boya örtündükle-
ri çarşaf. 9/Hava akımlarından ve büyük esintiler-
den duyulan aşın korku.
YUKARIDAN AŞAĞIYA.:
1/Avustralya'nın güneyinde büyük bir ada. 2/Kü-
çük çocuklan korkutmak için uydurulmuş yara-
tık... Belli bir bölgede yaşayan hayvanlann tümü.
3/ Sığınn altı aylıktan bir yaşına kadar olan yav-
rusu.... Bir meyve. 4/lnsanın var olabılmesi için
doğayı değıştirmesı ve doğayı değiştirirken ken-
dini de değıştırmesi süreci... Şarkı, türkü. 5/ Şar-
kının sert bir biçunde vurgulandığı disko müzik
üslubu... "Kaba saba, görgüsüz kimse" anlamın-
da argo sözcük. 6/Tavır, davranış. 7/Bir gıda mad-
desi... BirleşmişMılletler'ebağlıbirörgüt. 8/Tar-
lanın, tohum ekmek için saban iziyle bölünen bö-
lümlerinden her biri... Eski dilde su. 9/ Oyunda
cezah çocuk... Kuram.