Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 24 TEMMUZ 2005 PAZAR
OLAYLAR VE GORUŞLER
EVET / HAYIR
OKTAY AKBAL
Üniversiteleri
Parçalamak mı?
AKP ıktıdan, unıversıtelerie yıllardır uğraşıyor1
Turkıye Cumhurıyetı unıversıtelen AKP ıktıdanna
teslım olmuyor' Hemen hepsı Cumhurıyet ve Ata-
1ürk ılkelerıne bağlı ödun vermıyorlar1
Mıllı Eğı-
tım Bakanı'nın tum çabalarına karşın ozguriukle-
nnı koruyorlar
Ne yapmalı9
llle de unıversıtelen ele geçırmek ısteyen ıktıdar,
yenı yontemler anyor Gozdağlan venyor, yetmı-
yor, "Anayasayı değıştınp YÖK'u kaldınnz" dıyor
O da olmazsa, unıversıte sayısını arttmnz Her ıle
değıl, hemen her ılçeye bır unıversıte! Rektorlen,
dekanlan bız atanz Zamanla butun oğretım kurum-
lannı kendı kafamıza gore bıçımlendınrız!
En 1yı yol, unıversıtelen parçalamak Uç dort fa-
kulteyı bır kopar, al, olsun sana yenı bır unıversı-
te1
Şımdı bu plan uygulanma aşamasında Hem
kjm hazıriıyoryenı duzenı? AKP'lı beledıye başkan-
ları!
Antalya'da Akdenız Unıversrtesı var Rektoruy-
le, tum oğretım kadrosuyla başanlı bır kuruluş.
llk uygulama orada yapılacak. Ardından Samsun
mu gelıyor, daha başkaları mı?
Antalya'nın AKP'lı Beledıye Başkanı Menderes
Türel Bey, "Antalya Sınema ve Tasanm Yuksek
Teknolojı Enstıtusu" başlığıyla bır onen hazırla-
mış Akdenız Unıversıtesı'nın Guzel Sanatlar Fa-
kuttesı'nı, Antalya Devlet Konservatuvan'nı, Guzel
Sanatlar Enstıtusu'nu koparacak yenı bır unıver-
sıte oluşturacak1
Şımdılık adı unıversıte olmaya-
cak, ama plana gore yenı bır unıversıte, tum kad-
rosu, hatta rektoru, gorevlılenyle kısa surede or-
taya çıkacak
Bır de gerekçesı var1
Guzel sanatlan korumak,
sınema, kultur, mımariık ve tasanm alanında ça-
lışmalaryapmak
1
Bılmeyen, yararlı bırgınşım sa-
yacak
1
Yenı bır unıversıtenın oluşmasını sanata
saygının sonucu kabul edecek
1
Oysa oynanan bır
oyun' Akdenız Unıversıtesı'nı, ardından ötekı unı-
versıtelen de, şu bu bahanelerle ıkıye uçe bolmek,
ıktıdardan yana rektorlenyle, kadrolanyla
1
Amaç
YÖK'u yıkmak, Ataturkçu unıversrtelenn gucunu,
etkınlığını kırmak
Akdenız Unıversıtesı'ne bağlı bır Guzel Sanat-
lar Fakultesı zaten var
1
Nıye, yenı bır Guzel Sanat-
lar Unıversrtesı kurmaya kalkışmak
1
Istenen yenı-
lıkler, gınşımler unıversıte bunyesındekı fakultede
uygulansa olmaz mı'' Nıye başanlı bır unıversrte-
yı parçalamaya kalkışmak? Bunun adı, ıktıdar
partızanlığı, unıversıte ozgurfuğune son vermek,
tum yuksekoğretım kurumlannı Mıllı Eğrtım Ba-
kanlığı'nın, dahaaçığı Bakan Hüseyin Bey'ın buy-
ruğunda toplamak değıl mıdır^
Bırtehlıkeyle karşı karşıyayız Hangı gerekçele-
re sığınarak bu bolme ışlemını savunmaya kalk-
salar da, sanatı, kulturu, Ataturk duşuncesını sa-
vunanlan kandıramazlar AKP'lı beledıye başkan-
larının elıyle başlatılmak ıstenen bu tur yanlış ve
yanlı gınşımlerın, daha ılk adımdaçıkmaza gırece-
ğını soylemek hıç de yanlış olmayacaktır
MERSİN CUMOK ÇAĞRISI
24 TEMMUZ 2005 PAZAR
(BUGUN)
İSTANBUL CUMOK'UN KATKILARIYU MERSİN
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞI'NİN DÜZENLEDİĞI
LOZAN ŞENLİĞİ PROGRAMIAŞAĞIDADIR
1 19 00 Kultur Parkı Sevgı Meydanı'nda buluşma
2 Bayraklaıia ve bandoyia Banş Meydanı'na yuruyuş
3 19 30 saygı duruşu ve Istıklal Marşı
4 Beledıye Bandosu ıle marşlar
5 Halk Oyunlan ekıbı gostensı
6 Krvılcımların Dansı Dans Grubu'nun göstensı
7 Romen Halk Danslan Grubu'nun gostensı
8 Turhan Alıcı ve Grup Kararsesı
9 Tolga Çandar Konsen
lletışım: llker Taşyürek
Ataturkçu Duşunce Demeğı Şb Başkanı
Ulusal Bıriık Hareketı Başkanı
Tel 237 0025
Lozan; Türkiye'nin Ulusal Birliğinin Simgesidir!
Prof. Dr. Muzaffer ERYUMAZ Çanka\a Beledıve Başka
L
ozan, belleklenmızde İsvıçre'de bır
kent adı olarak değıl, Turkıye Cumhu-
nyetı'nın uluslararası ılışkıler ıçınde
kendı varüğını, gucunu onaylamğı, tes-
cıl ettırdığı bır tarıh donumu olarak
yer almaktadır
1 DunyaSavaşrndanyenıkçıkmışve ardından
dort bır yanı ışgalle, ıhanetlerle kuşatümış. bıtkın
\e harap, umutsuz ve vızyonsuz kalmış bır ulkeyı
yenıden ayağa kaldırmak ıçın başlatılan Kurtuluş
Savaşı'nın zaferle tamamlanmasının ardından bır
başka zorlu sureç de dıploması alanında >aşandı
Işte Lozan zorlu bır dıploması maratonu olarak
Turkıye Cumhunyetı'nın kendı polıtık ve ulusla-
rarası guç şekülenmesı ıçındekı tutumunda tayın
edıcı rol oynadı Bır yanda Turkıye, ote yanday-
sa Italya, Fransa, Buyuk Bntanya, Japonya, Yuna-
rustan. Romanya, Sırp-Hırvat-Sloven devletlen
vardı Lozan Banş Antlaşması, Turkıye'nın ba-
ğımsız bır devlet olarak kendı ruştunu ıspat etme-
sını berabennde getırdığı gıbı, bugunkü Iran sını-
nnınve Ege Adalan'nın statusunun beurlenmesın-
de de kılıt rol oynadı
YunanıstanTa sınınmız antlaşma gereğı Arda
ve Menç ırmaklannın kesıştığı noktalar olarak ka-
bul gordu Turkıye ve Bulganstan sınırının, Tur-
kıye % e Yunanıstan'ın Menç uzennde kesıştığı ye-
re kadar olduğu da yıne burada tescıl edıldı
Çok çetm geçen ve taraflann masalardan restle-
şerek çekıldıklen, bırbınnı test ettıklen bu dışe dış
mucadele surecının sonunda kesınleşen antlaşma
aynca, gaynmuslımlenn de Muslumanlann yarar-
landığı haklar kadar hak elde etmesını berabenn-
de getırdı Temel ınsan haklannın bır gereğı ola-
rak Turkıye'nın boyle bır yukumluluğu dışsal bır
dayatma olmaksızın kabul etmesı, onun ınsanı ge-
üşım surecını kavradığını ve savaşın ardından, ka-
ba \e barbar mısıllemecı tutumlardan ozenle ka-
çındığını gostermesı açısından da manıdardır
Genç Turkdevletının sorumlu \e ağırbaşh tutumu,
onun Osmanlı borçlannı ustlenmesmde de kendı-
sını gostennektedır Kurtuluşun onderkadrolan-
nın sadece sa\ aşın tozu-dumanı arasında değıl ay-
nı zamanda masa başında da kendı ruştlennı ıspat
etmelen ve bu borçlan yenı esaslar çerçevesınde,
yanı kendı belırledığı şartlar ıçensınde odeme yu-
kumluluğu alnnagırmelen, olgunluklannın ve dev -
let adamı kumaşı taşıdıklannın en ıyı gostergelen
sayılabılır
O gunun koşullan altında Kıbns'ın Buyuk Bn-
tanya taranndan ılhakının tanınması Rodosdahıl
12 ada uzenndekı bazı haklardan vazgeçılerek bu
adalann îtalya'ya devn ıçın bazı uzucu zorunlu-
luklar, dıplomasının olmazsa olmazlan ve genç
Turk devletının nefes alarak, yaralannı sarma stra-
tejısmın bır uzanûsı olarak anlaşümalıdır Kıbns'ın
sonradan ayak oyunlanyla Enosısçı emellere peş-
<nı
keş çekılmesı, keza Italyanlann tkıncı Dunya Sa-
vaşı'nın ertesrnde adalan Yunanlılara devretmesı
gıbı bazı emn\r
akıleraslında Lozan'ın denge ve ba-
nş getıren havasıyla ortuşmeyen gelışmeler ve san-
cılarolarakkendısını hıssettırmıştır Lozan'da, Yu-
nanıstan'a venlen bazı adalann sılahsızlandınl-
ması ve buralarda us kurulmaması da onaylandı
Bunarağmensonrakı yıllar, Lozan Antlaşması'yla
ılgılı olarak tek taraflı bır ıradeyle Yunanıstan'ın
bu şartlara uymadığını gosterdı O donemde guç
ağlannı orenlenn bu durumu sessızlıkle geçıştınp,
"sus pus" olmalannın manıdarhğı kadar Turkı-
ve'ye olur olmaz bır bıçımde dıklenmelen de zıh-
nımızde tazehğıru korumaktadır Hatta daha da ıle-
n gıdıp, Lozan'ın çerçevesının artık eskıdığını
açıkça soyleyenler ve ıma edenlenn bolluğu da
dıkkat çekıcıdır
Lozan'da suruncemede kalan bellı başlı konu-
lardan bır tanesı de Turkıye ıle Irak arasındakı sı-
nırdı O zaman Buyuk Bntanya'nın denetımınde
olan Irak'la suıır daha sonrakı yıllarda çızıldı In-
gılızlenn ûlke ıçındekı cumhunyet karşın mıhrak-
lan bazı kalkışmalarda kullanma gayretlennın de
buradakı belırleyıcı rolunu unutamayız Boylece
Musul ve Kerkuk bır yerde hıle ve desıse yoluyla
bızden kopanlmış ve bu sınınn ıstedığımız bıçım-
de çızılmesının onune set çekmıştır Bu konuda-
kı tngılız nrsatçılığının faturasını bugun bu bolge-
de ıstıkrarsızlık olarak, Irak ve komşulan odemek-
tedır Yanıbol-yonettaktığı>1eçevremızısaranem-
peryal nıyetın hesabı ozellıkle ulkemıze kesılme-
ye devam edılmektedır
Antlaşma çerçevesınde kapıtulasyonlara son ve-
nlmış, boylece ulkeyı beiını doğrultamaz noktaya
çeken mtıyazlar, ekonomık alandakı somurgecı em-
pozeler bır çırpıda sona erdınlmıştır
Lozan da itnırlı dokunulan Boğazlar meselesı ıse
yıne Mustafa Kemal'ın ongorulen doğnıltusunda
1936 yılında Montro Boğazlar Sozleşmesı 'yle ço-
zume kavuşturulmuş ve Turkıye'nın boğazlar uze-
nndekı hakımıyetı tam anlamıy la sağlanmıştır
"Vürtfasulh vecihanda suflTunrefakatettığı Lo-
zan, genç dev letımıze savaştan alınması gereken
derslen oğrettığı gıbı, dıplomasının, savaşın bır
başka bıçımde surdurulmesı anlamına geldığını de
gosterdı
Mazlum uluslann ılk dırenış ve dınlış kavgası-
nı v eren, bağımsızlıkçı tutumunu en elvenşsız şart-
lar altında dahı korumaktan tavız vemıeyen dev-
letımızın bın bır hamleyle gerçekleştırdığı Lozan,
çoğu zaman denıldığı gıbı bıze en az bır 100 yıl
soluklanma olanağı kazandırmış, dahası boyun-
dunık altındakı toplumlara da yenı bır çıkış yolu
gostermıştır Unlu tngılız tanhçı ArnokJ J. Tovn-
bee de, "Turk uiusu kcndısı ıçın savaşırken aynı za-
manda kardeş. halklann savaşuıı da \ermiştir._
Türkknn başlatoğı yenı akım, belki de Irak, Suri-
ye, FıBstin, Mısır. Tunus ve dahası Cezayir ve Hin-
distan'a değın etkisinı surdurecek ve bu ulkeleri
kapiayan Baa sehnısurüklevTp götûrecektir" dıye-
rek, bır yerde hak teslımı yoluna gırecektıı Çun-
ku Lozan'da sıyası ve coğrafı kımhğını kabul et-
örmış, komşulanyla üışkısını duzene koyTnuş, ulus-
lararası arenada yennı almış bır Turkıye'nın ucuz
bahanelerle tehdıt v e ıstıla ıle karşdaşmayacağı ar-
tık guvence altına alınmıştı Zaten Kurtuluş Sa-
vaşı da boyle bır nıyet besleyecek olanlara mesa-
jını butun bır ulusu ayağa kaldırarak v ermıştı O
halde LozanTa elde edılen kazanımlann bır za-
man geçıldıkten sonra ucundan bucağından tartı-
şılır bır noktaya çekılmek ıstenmesı aslında dış
guçlenn bekledıklen zamanın geldığını de bır yer-
de teyıtetmektedır Turk devletının Lozan'ın aka-
bınde, cumhunyet olarak kendı gucunu doruğa çı-
karması ve toplumu modem hamlelerle buluştur-
ması, yurttaş kımlığuu ulusal eğıtımın kuşatıcı
enerjısı ıçınde oluşturmasının yaratöğı ılen gonış-
luluİc olarak anlaşılmalıdır Aynca Turkıye kendı-
sını 2 Dunya Savaşı gıbı bır buyuk trajedıden sa-
kınmış, dahası ulke ıçınde Mustafa Kemal'ınen bu-
yuk ozlemlennden bınsı olan ve ıkı kez denedığı
demokrası hamlelen ıle çok partılı yaşama duydu-
ğu ozlemı sımgesel duzlemın otesıne taşıyarak top-
lumun vıtnnıne yerleştırmıştı
Hatay'ın 1939 yıhnda anavatana katılması gıbı
ek kazanımlan da duşunduğumuzde Lozan sonra-
sında Turkıye Cumhunyetı kendısını derleme-to-
parlama, bır yerde guç depolama amacına uygun
bır şemanın ıçını doldurmanın yollannı aramış ve
bulmuştur Ulkemızı banşçıl bır çızgının ıçınde,
refah ve ozgurluk arayışlanyla bağjantılı tutan ça-
lışmalar sayesınde Turkıye bugunku sevıyesıne
gelmıştır Lozan'ın tartışılacak bır tarafi yoktur,
olamaz da Turkıye"nın ulusal egemenlığını be-
lırleyen. onun ulusal kımlığını pekışnren Lozan'dan
sapmanın, ulkemızı nıce felaketlere surukleyece-
ğı şımdıden bellıdır Dış guçlenn ulusallığı dev-
re dışı bırakmak ıstemesı -kı bu aslında Lozan'dan
kurtulmak demektır- uluslararası guç şekıllenme-
suıde yenı dunya duzenının ulkelen kımlıksızleş-
tıren, onlann ortak pav dalannı alıp supuren ve her-
kesı, uluslararası eşıtsız ekonomık ılışkılenn nes-
nesı halıne getıren bır buyuk oyunun sahnelenme-
sı demektır Turkıye geçmışınden, yaşadığı acı-
lardan çıkardığı engın deneyımlenn ışığında ken-
dısını Lozan'ın banşçı havasının ıçınde ısrarla tut-
malı ve yenı maceralara, behrsızliklere kendısmı
kaptırmamalıdır Lozan'da Turklere gereğınden
fazla odun venldığuıı savunan Amenka Bırleşık
Devletlen'nın o tanhlerde bu antlaşmayı reddet-
mış olması, aslında bu antlaşma aracılığıyla koca
bır Kurtuluş Savaşı'nı ve onun bağımsızlıkçı bu-
yuk onden Mustafa Kemal'ı karalamaya çahşan-
lara hatırlatıunalıdır Lozan ıç banşın. ıç banşı
tumleyen dış banşın ulkemız ozelınde onurlu bır
tımsalıdır, tanh bunu bovle yazmış ve boyle de
yazmaya devam edecektır
1
Bürokrasi Üzerine...
Eltllğrul KAZANCI Eğıtımcı, Hukukçu
G
enel anlamda sıyasal ıktıdar-
lar kendı dünya göruşlennı,
kamu erkını yonlendıren bu-
rokratlar elıyle yaşama geçınrler Sı-
yasal ıradeye aykın, aksatıcı ve sav-
samacı bır burokrasının "tavmet-i
harbiyesi
1
' haklı olarakyoktur Bunun
ıçın de sıyasal ıktıdarlann devlet ay-
gıtuu ışleten kamu yonetımı gorev-
lılennı değıştırerek kadrolannı kur-
tnalan bır olçude doğaldır Doğal ol-
mayan ıse tepeden tırnağa uygula-
nan ve becen, başan, yetenek gıbı
kıstaslan ongormeyen ılkel parüzan
tutumlardır
Turkıye'de burokrasmnı gıderek
değer yıtırdığını ve nıtelıksız kadro-
lann devlet yonenmını ışgal ettığını
kamuoyu en az yanm yuzyıldır bıl-
mektedır "Musteşardan mustahde-
me" değın bır burokratık ışleyış sıs-
temıne dayalı dar çapiı ve sadece
"parti fedaikri" kılığına burundurul-
muş bıraygıtsal yapınmkurulması yo-
nundekı yol ve yontemler çok denen-
mıştır Ama bu yondekı uğraşlann
başansı da sureklı tartzşılmıştır Ul-
kemız demokrası tanhınde saptanan
odur kı, nesnel devlet ışleyışı bellı
donemlerde zedelenmış, bılgı v e ye-
tenekler gozardı edılerek dev let ağır-
lığı v e saygınhğı buyuk olçude zayıf-
latümıştır
Uzun yıllardan ben suregelen ve gu-
numuzde de bır sorun olarak gorulen
burokraük ışleyış uzenndekı yersız ve
yanlış kanşmalara (mudahalelere)
ıhşkm bırkaç anının dıle getınlmesın-
de guncel yarar bulunmaktadır Or-
negın, yülaronce ılınbınndemıllı eğı-
nm voneücılığı yaparken eüme bır per-
sonel dosyası geçtı Şışkın dosyanın
her sayfası, kışı hakkında yuz kızar-
öcı yakınmalara varan ve kotu sav-
lan ıçeren soruşturmalarla doluydu
"Böyiebiridevietmemuriycnndc na-
sıl kalabilir?" dıye duşunduğumu
anımsıyorum Değıl kalmak. ben go-
revimden donem gereğı aunarak sur-
gun edıldığımde budeğerh (') kışı ye-
nme ust yonetıcı olarak atandı Bır
ıkıncı olay yıne belleğımdedır Ya-
mı yıl oncesını aşan bır donemde yı-
ne yonetsel gorev deyken. ılın saygın
valısı benı çağu"dı Bellı bır saatte
makamına bıtışık odada bulunmamı
ıstedı, gıttım Uç-dort kışı toplandık
bır de kameraman geldı Ecevit ko-
alısyon hukumetınde "başbakan yar-
dnnaa" sıfatıyla yer alan bırzat onun-
dekı kalabalık dosyalarla bırlıkte ora-
daydı Ismet Paşa'dan bır zamanlar
esash bır zılgıt yemesıyle de unlu ba-
kan, esıp gurluyor ve şöyle dıyordu
"On beş gun sonra yer yerinden o>-
nayacak,bu dosyalarböyk bir haar-
hkiçindirL" Dunyagoruşubakımın-
dan oteden ben pek beğenmedıgım
Sayon Bakan'ı derın bır takdırle ızle-
dım "Ulkeyisaranbutakınıyolsuz-
hıklaruı sonuçlan ahnarakkamuovn
tatnun edJİecek" dıye aynca keyıf-
lendım Amatamonbeşıncıgun,du-
yuldu kı, bu saygıdeğer (') sıyasetçı,
hakkında dosy alar hazırladıgı tarafin
yanındaveraldı Katıldığı tarafda bır
"aanhkhukumetr kurarak devletın
başınagelrverdı O sureçte valıyı zı-
yarete gıtnm, bana şunu soyledı "Bu
akşam saat dokuzda haberieridinie-
yiniz. \ alikr kararnamesi yayımla-
nacak. ilk sırada ben aimacağnn. Be-
ni gorev den aklıranlann başında kım
olacak büıyor musunuz? Hanı denı-
zekaçaközdtskelevaptınuğıiçineJ-
lerine keiepçe takürtüğım buyuk sa-
naykivaryar^eo!-
?
'dedı Akşam ajan-
sı vahyı hemen doğruladV Yenı ata-
nan valı, bızı ışbaşına getıren eskı ık-
tıdann da valısıydı, sadece yer de-
ğıştırmıştı Resmıbırkonunedenıy-
le yanına gırdım Makam ıçın donuş
yaparak yer kapmışlara ozgu bırabar-
tıyla. "tşleri eski donemde çorba et-
mişaniz" dedı Çok uzuldum, "zaten
Aböasyoku" duşuncesıyle gorev den
Anadolu (Iniversitesi The State Unıversıty
of New York
EMPIRE STATE
COLLEGE
K ü r e s e l Y a k l a ş ı m K ü r e s e l E t k i l e ş i m
Türkive'de ilk ve tek 2 dİDİoma ve 2 MBA derecesi
e-MBAABD'den ve YÖK'ten onaylı İsletme Yönetimi Yüksek Lisans Progrann
Profesyonel ış yaşamının koşııllarına uygun, kışisel
ve kurumsal gelişim fırsatı.
Zaman ve mekandan bağımsız.
Her meslek grubuna uyarlanabilen program tasanmı.
I ABD'lı oğretım üyelenyle Türkiye'de yÜ2yüze
çalışma olanağı.
I Öraek olaylara ve uygulamaya dayalı ders içenklerı.
I Esnek ders tercihleri.
Güz 2005 Dbnemı 29 Agusîos- 9 Aralık tarıhlerı arasında gerceklqtmkcektır
Ön kayttlarımız devam etmktedır
Ayrtnttlı Bilgi içiu: Anadolu Ûniversitesi, İ.İ.B.F.- Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tel: 0.222.335 05 95
http://emba.anadolu.edii.tr e-posta: aedemirck0
anadolu.edu.tr e-posta: c
yunesherberoL,'lu(° anadolu.edu.tr
alınmayı da beklıyordum. Herşeyı go-
ze alan bır tavırla once ılıklı ceket
duğmelenmı bıraz da saygısızca aç-
tım, sonra da dıklenerek, "Geçendö-
nem dediğiniz iktidar,eski çorbaala-
n adam eöneye uğraşmıştı, ama ba-
şaramadı" dedım "Sinnienme kar-
deşun" dıye yanıtladığını anımsıyo-
rum Belkı de eskı donemdekı valı-
lığını çağnştırdığımdan bırden soz
bulamayıp yumuşamıştı Çıktım, gıt-
tım Sonra sıra hızla bız burokratla-
rageldı Benvearkadaşlanmasurat-
le ve açıkça denıldı kı "Bizi siyasal
iktidar yiapan guç, sizleri buralarda
gormek istemhor, ya istifa edersiniz
ya da surgun olursunuz.L" Aralann-
da bırzamanlarpekkeskın sıyasetak-
torluklen sergılemış bazı arkadaşlar
denn bır teşekkur ve yaltaklanma ka-
vısı çızerek pes ettıler Evlenne ya-
kın gorev yerlen seçerek dılekçele-
nnı verdıler Ben dırettım Sonunda
bağlı olduğum bakanın jet gıbı bır
tel emnyle surgun edılıverdım
Bır "ara rejim" darbesınden son-
ra bazı Danıştay kararlan uygulandı,
baalan askıda kaldı Aynı yıllarda
ama ayn kunımlarda gorev yaptığı-
mız bır buyıık devlet kunıluşunun
genel mudurune ılışkın karar da ış-
lem gordu Goreve başladığı ıçın ya-
nına gıttım "Bakaiım ne olacak?"
dedı On gun sonra bır daha uğradı-
ğımda kışisel eşyalannı topluyordu
"Burada oturmam için şerefsiz ol-
mam gerekir'' dedı Nedenı-
nı sorduğumda "Genel mö-
^
durhığunıe bağlı bir fabrika-
da urenlen malzemeler do-
luy ken, bın bakan oburu baş-
bakan yannmcısı duzeyinde
aranarak "malzeme olmadı-
ğı ıthal gerektığıne' inşkin
vazdı bir raporvennem Bten-
dı. \ermedım, istifa ediyo-
rum" dedı "Kamuoyuna
açıUamavapmE* dedım, "Ki-
mi kime şikâvet edcceğim?'"
dedı Hakverdım
Anılann sonu geknez, bun-
lar yaşanan gerçek olaylar-
dan bır kuçuk kesıttır Kım-
ler, neler yaşamışlardır1
Sonuç
De\ let sa\ gm bırkamu or-
gutudur Bır halk organızas-
yonudur Sıyasal ıktıdarlann,
"hukumet etmeteri" devletı
yozlaştınna pahasına olma-
malıdır Burokrası, hşüıksız,
ılkel partızanhkla yoğrulu ve
nıtelıksız şekılde dev şınlme-
melıdır Değerh ınsan oğele-
nnın, aynksı olsa bıle kımı
kez korunması bılınmelıdır
"Eş, dost, > âran" tıpı, dev let
burokratı oluşturmanın ayıbı
ıse ayndır Nıce saygın bu-
rokratın son derece ılkel ne-
denlerle heder edıldığı ulke-
lenn başında Turkıye bu gı-
dışle sureklı başlarda sayı-
lacaktrr
PENCERE
Geçmiş Olsun
Dağlarca'ya..
Mehmet Başaran haber verdı.
- Dağlarca hastaneye yattı..
Sordum
- önemlı mı hastalığı?..
- Değıl
Duşundum.
- Fazıl Husnü şımdı hastaneyı de şıırieştınp ta-
burcu olur
•
Cumhunyet devnmıyle ıkı sanatımız evrensel
doruklara tırmandı, bunlardan kankatur Batı'da
da 'Aydınlanma 'nın urunudur; ama, şııre ne der-
sınız?..
Şıınmız 'Kurtuluş' ve 'Kuruluş' uzenne benzer-
sız bMr tanhe dayanınca destansı ıçenkte gelıştı, fel-
sefesı pekıştı...
Pekı, Nâzım'dan başlayarak en yetkın şaırien-
mızın Mustafa Kemal Atatürk'e donuk dızelen-
nı nasıl yorumlamalı?.
Edebıyat sanatının temel kuralıdır; yalakalıktan
şıır doğmaz..
Dalkavukluk kasıde turetır..
Ancak 20'ncı yuzyılda Anadolu'da yaşanan bır
destana yabancı kalabılecek şaır düşunebılıyor
musunuz?..
•
Cumhunyet okuru Gulhane Parkı'ndadır..
Yaşadığı çağın farkındadır..
Duşunelım kı Fazıl Husnu Dağlarca ıle aynı za-
manı ve toprağı paylaşıyoruz .
Aynı havayı bırlıkte soluyoruz.
Ingılız, Şekspir ıle; Rus, Tolstoy ya da Dosto-
yevski ıle; Alman, Goethe ıle bırlıkte yaşadığının
bılıncınde mıydı"7
lletışım çağının guzellığı ınsana sanat ve sanat-
çılaıia bırlıkte soluk soluğa yaşayabılmek olanak-
lannı sunmasıdır..
Ancak bunun kadnnı ve kıymetını duyumsaya-
bılen kışı uygar ve çağdaştır.
Dağlarca ıle hep bırlıkte yaşıyoruz...
Cumhunyet okurlan şaınn nerede olduğunu bıl-
seler, hastane tepeden tımağa çıçek bahçesıne dc-
nerdı..
•
Pekı, Dağlarca şımdı nerde?..
Şaır sorunun yanıtını bır dortluğunde venyor
"Nerde mıyım ben şımdı
Aydınlıktan daha dennde
Gerçeğı gormek ıçın
Kım guneşe bakıyorsa onun gözlennde"
Dağlarca hastaneye yatmış.
Elbette hastaneyı de şıınnın dunyasına kata-
cak..
Hastalığı da
Kımının tuttuğu altın olur.
Dağlarca'nın tuttuğu şıır olur..
Bılmem kı şımdı şaır hastane gecelennı nasıl
yaşıyor?
Belkı de çocukluğundakı gıbı gecelen annesını
anyordur..
"Korkuyorum annecığım ellenn nerde
Okşa benım saçlanmı rüyaya bedel
Garıp nınnılerle uyut benı
Korkuyorum yaşamaktan kı çok guzel"
Dağlarca'ya sağlıklar.
KOOP-C
KÜLTÜREL ETKİNLİKLERİ - 3
EĞİTİMDE GÜNCEL
SORUNLAR
Sunuş : Dr. Erdal ATABEK
Konuşmacı : Prof. Dr. Isa EŞME
YOK Genel Kurulu Uyesı
24 Temmuz 2005 Pazar Saat 14.00
Çantaköy Cumhurıyet Mahallesi
Kır Kahvesi
Not: Etkınlık günü saat 12.00'de
Taksim AKM önünden araç kaldırılacaktır.
iletişim Tel: 0212 51418 08-09
İSTANBUL KADIN KURULUŞLARI BİRLİĞI
DÜNÜ BİLMEK, BUGÜNÜ DEĞERLENDİRMEK
ERZURUM KONGRESİ'NİN
84. YILDÖNÜMÜ
Erzurum Kongresı kararlarında, "Milli iradeyi
hâkim kılmak esastır, milli sınırlar içinde vatan
bir bütündür asla parçalanamaz" hukmune yer
venlmesı, "ulus egemenliğine dayalı demokra-
tik bir düzenin kurulacağına koşulsuz olarak
karar verildiğini" gostenr.
Erzurum Kongresı'yle, ulusun kendi geleceği-
ni belirleme hakkına sahıp olduğu, ülkesi ve ulu-
suyla bölünmez bütünlügünü koruyacağı ve her
turlu dayatmaya karşı çıkacağı tüm dünyaya du-
yurulmuştur.
Kurtuluş Savaşı'nın onemlı bırdonum noktasıolan
Erzurum Kongresi'nde alınan kararlar, daha son-
ra kurulacak çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'nin te-
mel ilkeleri için de dayanak oluşturmuştur.