23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYTA CUMHURİYET 24 TEMMUZ 2005 PAZAR lejia-tavsaııoghı(gcıııııhııriyetcoın.tr DEİKAvrasya İş KonseyiBaşkanı TuğrulErkin 9 leAvrasya Ekonomikİşbirliği'ni konuştuk AvrasyaAB 'ye alternatifdeğil (§ Avrasya Ekonomik İşbirliği AB 'ye alternatifdeğiL Tant aksine... hem Türkiye'nin AB 'ye üyeliğine destek olacak hem de AB 'ye yardımcı olacak. (§ Avrasya Ekonomik İşbirliği için birincişart bütün üyelerin eşit olmalaru îkincisi, siyasi tarafı olmayacak, üçüncüsü de Rusya ve Türkiye'nin kurucu ülke olmasu y u Üyeler Ukrayna, Belarus, Rusya, Azerbaycan, Gürcis- tan, Moldova, Türkmenistan, Türkistan, Özbekistan, Kırgı- zistan, Kazakistan, Tacikistan, Moğolistan, Afganistan ve Türkiye'den olacak. A Türkiye çeşitli seçenekleri değerlendirmek zorunda. Avrasya Ekonomik İşbirliği bir alternatiftir. İlişkileri çeşitlendirmek her zaman önemlidir. SÖYLEŞİ LEYU TAVSANOĞLU DEÎK Avrasya îş Konseyi Başkanı Tuğrul Erkin çok ciddi bir projenin lo- komotifliğini yapıyor. Bu ciddi proje Av- rasya Ekonomik işbirliği; 15 ülkeyi kap- sayacak. Muhtemelen de eylülde hayata geçecek. Erkin'le proje iyice şekillen- dikten sonra neler olabileceğini, beklen- tileri, şu anda Avrasya ülkelerinin için- de bulunduklan siyasi istikrarsızhklan ko- nuştuk. Bir de aklıma takılan soru, Av- rasya Ekonomik Işbirliği'nin AB'ye bir alternatif proje olarak m düşünüldüğü. Soruyu ona yöneltiyorum. Erkin bunun kesinlikle böyle olmadığının altını çizi- yorve "Tam tersine. Bu hem Türkiye'nin AB üyefiğine destekolacak, henı deAB'nin içinde bulunduğu ekonomik zorluklan aşmasına yarduncı olacakür," diyor. -Avrasya Ekonomiktşbhiiği oluşturul- masıgirişminiz var. Bufıkirnasddoğdu? ERKEV - Bundan 20 yıl önce Türki- ye'nin AvTasya ülkeleriyle doğnıdan bir ilişkisi yoktu. Ne gitmesi, ne gelmesi mümkündü. Sovyetler Birliği 1991 'de dağılır dağılmaz birisi Rusya olmak üze- re 15 yeni devlet kuruldu. 0 kurulan ye- ni devletler ister istemez dünyaya açılrnak durumundaydılar. Türkiye ise tarihsel baglardan da kaynaklanan bir davranış- la bu ülkeleri hemen herkesten önce ta- nıdı. Tanımakla da kalmadı, bu ülkelere yakın ilgi gösterdi. Elçilikler açtı, onla- nn Türkiye'de elçilikler açmalannj sağ- ladı. Hatta yabancı uyruklulann o ülke- lere gitmelerinde Türkiye bir dönem ara- cı ülke bile oldu. Böylece de eski Sov- yetler Birliği yerine yeni 15 ülkeyle bir ilişkiler yumağı oluştu. 1991 'den önce biz Türk-Sovyet Iş Konseyi'ni kurmuştuk. 0 dönemlerde Türkiye Sovyetler Birh'ği'yle 300-400 milyon dolarlık bir ticaret hac- mine sahipti. TÜRKİYE HAZIRLIKSIZ YAKALANPI - Sovyetler'in, özel hesapla Türki- ye'de kurduklart tesisler de vardı? - Evet. Seydişehir Alüminyum Tesis- leri, Iskenderun Demir Çelik, Aliağa Ra- fınerisi, Bandırma Boraks Tesisleri ku- rulmuştu. Birtakım mallar ve ürünlerin Sovyetler Birliği'ne satışıyla bu hesap kapatılmaktaydı. Türkiye başka hiçbir yerden para bulamadığı dönemlerde mal satışı karşılığı bu tesisleri yapmışnr. Biz- den giden malın nereye gittiği, oradan ge- len malın nereden geldiği bilinmezdi. Çünkü merkezi Sovyet sistemi vardı. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra kar- şımıza 15 cumhuriyet çıkü. Bunlardan bir kısmıyla da tarihsel bağlanmız vardı. - Onlarla nasıl çaüşılacağı sorunu na- sü çözüldü? Çünkü Türkiye Sovyetier Biriiği'nin dağüışında hazuiıksız vaka- lanmanuş mıydı? - Hazırlıksız yakalandık, ama dünya da hazırlıksız yakalandı. Pek çok eleştiri al- mıştık. Türkiye pek çok şey yapabilirdi ama yapamadı, dendi. Ben buna katılmı- yorum. Gerçekçi olmak lazım. Türki- ye'nin o dönemde bir şeyler yapacak me- cali yoktu. Yine de Türkiye bu ülkeler için çok büyük özveri gösterdi. Bu öz- veriyi sadece devlet değil, bireyler de göstermiştir. Özellikle Türkiye'deki Kaf- kas kökenliler Kafkas ülkelerine büyük ilgi duymuşlardır. Bugün gerçekten ora- larda büyük yaönmlan vardır. Dolayısıy- la böyle bir ilişkiler yumağı patladı. Bir- takım işbirliği imkânlan geliştirildi. Ön- ce büyükelçilikler, ticaret ataşelikleri açıldı. Daha sonra onlann normal ba- ğimsız ticari hayata geçebilmeleri içinge- rekli olan mevzuat anlatıknaya uğraşıl- dı. Seminerler, kurslar düzenlendi. Ora- dan birtakım öğrencilergetirildi. Öğren- ciler bankacılık, kambiyo, KDV siste- mini burada öğrenmeye başladılar. - Bugüne kadar kaç öğrencigeldi? - O günden bugüne oralardan 15 bin öğrenci geldi. Anadolu Türkçesini öğren- diler. Türk bankalan o ülkelerde şubeler açtılar. Türkiye'de bankacılık öğrenenler ülkelerine döndüler. Aralannda başbakan, bakan, bakan yardımcısı olanlar çıktı. Komünist sistemden liberal sisteme ge- çerken öğrenmeleri gereken pek çok şey vardı. Örneğin standartlan tutmuyordu. Türkiye'ye mal satmak istedikleri za- man eski Sovyet standardıyla satamıyor- lardı. Dolayısıyla Türk Standartlan Ens- titüsü o ülkelerde kurslar, şubeler açü. Çok önemli bir rolü THY oynadı. O ülkelere ilk uçan ve çağdaş hizmet veren havayo- lu THY'ydi. THY sadece Türkleri değil, Batılılan da o ülkelere taşıdı. Bu faali- yetlerin sonucunda Türkler o ülkelerde bir taJam işlere girdiler. -Esas olarak hangisektöHerde variar? - Bir kısmı müteahhıtlık projeleri ka- zandı. Bir kısmı ticaret yaptı. Çok yakın da dostluklar kurdular. Bu dostluklan kurabilmek için de zaten bir dil, kültür, din, tarih temeli vardı. Bu hava içinde ora- lardaki piyasalan gördüler. O mütevazı şartlar içinde daha iyi hizmet verebile- ceklerini düşündüler. Kimi lokanta, ki- mi süper market, kimi dönerci, kimi oto- mobil tamir atölyesi, kimi yedek parça- cı açtı. Çünkü Sovyet malı otomobiller yerine piyasaya Batı malı otomobiller - Yani müteahhü olarak oralara gidip yaünma mı oldular? -Evet. Ben bütün bu kişileri tanıdığım için anlahyorum. Anlattıklanmın hiçbi- ri teorik değil. Moskova'da Abrat Soka- ğı'nın başındaki dönerci Türk. Aynı şe- kilde Moskova'da pek çok şantiyenin sa- tın aldığı boyalan yapan da bir Türk. Rusya'da fason çelik olmadığı için fason çelik Türkiye'den gidiyordu. Müteşebbis bir Türk bunu yapmayı kafasına koydu ve yaptı. O kişi bugün Rusya'da hasır çe- lik üreticisi. Aynca şantiyelerde çalışan kimi Türkler de işi öğrendikten sonra kendi şirketlerini kurmuşlardır. O kişi artık orada yaşamaktadır. Bugün o ülke- lerde artık çok fazla Türk işçisi çalıştır- tna imkânı da kalmadı. Çünkü bütün dün- yada olduğu gibi işsizlik oralarda da bü- yük birmesele. Dışardan işçi alımına ar- tık izin verilmiyor. Gördüğünüz gıbi Av- rasya Ekonomik işbirliği, çok uzun sü- reçte yeşeren tohumlann bulunduğu bir ortamdır. ERMENİSTAN EKSIK - Peki, Avrasya Ekonomik İşbirliği'nde Ermenistan varmt? - Bir Ermenistan eksiktir, aslında. Er- menistan resmen vardır, ama Türkiye'yle diplomatik ilişkisi olmadığı için biz Er- menistan'Ia iş konseyi kurmuyoruz. Çün- medimi? - Evet, bunlar denendi. Bunlar başan- lı olmadı, sizinki niye olsun, gibi soru- lar soruluyor. - Bu tiir bir işin başanh ohnasında za- mankanantn önemiyok mu? -Tabii, birincisi zamanlama meselesi. îkincisi, geçmişte bu saydığımız birlik- leri ortaya atanlar devletlerdi. Devletler o işi siyasi platformlarda, tepeden baka- rak yapmak istemişlerdi. Ama burada insanlann girişimi var. Potansiyeli size an- lattım. Ruslar'dan aldığım rakamı söylü- yorum. Sovyet döneminde 15 yıl içinde sadece 15 Rus gelmiş. Ama bugün Tür- kiye'ye yılda 2 milyon Rus geliyor. Tür- kiye'den de oralara binlerce kişi gidiyor. Böyle farklı bir ortam var. Geçmişte o ülkelere buradan hiç kim- se gidemiyordu. Düşünün ki ilk giden- ler bizim gibi iş insanlan. O günden bu- güne gelindi. O günü bugüne uyarlamak son derece yanlış. Önce "Avrasya Nere- ye Gidiyor" konu başlıklı paneli düzen- ledik. O panelde ilk kez ünlü Kırgız ya- zar CengizAyönatov böyle birbirüğin son derece gerekli olduğunu söyledi. "Sisdn bunu kurmanız lazun," dedi. Sonra Pri- makov (Rusya'nın eski başbakam) bu görüşe katıldı. Ama sonradan mutlaka Iran'ın da buna dahil edilmesini istedi. Arkasından Kırgızistan'a gittik. - Bildiğim kadanyla o ziyaret strasında dedıniz. fyideişin içineekonomigirincesi- yasetinasıluzak tutacaksınız? - Tabii ki siyaset de kanşır. Ama bir- lik siyasi amaçlı olmamalı, dendi. Baş- kalannı ürkütmemek için? Dola>ısıyla böyle bir birlik olabilir. Kırgızistan'daki toplantıdan önce ben bizim Başbakan'la Avrasya Ekonomik işbirliği modelini ko- nuştum. Kendisine Türkiye'nin bunu ge- liştirmesinin yararlannı anlattım. Baş- bakan önce bu işi düşünceye aldı. Son- ra Tacikistan'daki toplantıda böyle bir ekonomik işbırliğinin iyi olacağını söy- ledi. Daha sonra çeşitli yerlerde telafnöz ede ede en son Moskova'da Putin'le olan toplantıda çok açık seçik olarak, "Biz Avrasya Ekonomik işbirhğTni yaratma- h ve yaşatmahyız," dedı. -Böylebir.-tvrasyaEkonomikİşbirliğiAB üyeiiğiyle çelişkiye düşer mi, yoksa Udsi bir- birinitamamlar, desteklermi? - Biz Avrasya ülkeleri büyükelçılerıyle periyodik olarak, yani yılda bir ya da altı ayda bir toplantılar yapıyoruz. ilk toplan- tıya o sırada AB dönem başkanı olan Is- panya'nın Ankara'daki büyükelçisini de davet ettik. Amaç Türkiye'nin AB üyeliği için Avrasya ülkelennden destek almak değil, onlann kendi pencerelerinden Tür- kiye'nin AB üyeliğine bakmalanru sağla- maktı. Orada fev r kalade olumlu ve ilginç so- nuçlar çıktı Örneğin Rusya Büyükelçisi, Türkiye'nin AB üyeliğini tamamıyla des- teklediklerini söyledi. "Türkiye AB'ye gi- Tuğrul Erkin Türkiye'nin AB ile Avrasya arasında geçiş ülkesi olduğunu söyledi. (Fotoğraflar: UGUR DEMİR) P O R T R TUĞRUL ERKİN Istanbul, 193 7 doğumîu. Ortaöğrenimini Şişli Terakki Lisesi, yükseköğrenimıni tTÜ Maden Fakültesi 'nde yaptı. Almanya da dörtyıl maden mühendisi olarak çalıştı. Türkiye Kömür Işletmeleri 'nde (TKİ) Planlama Müdürü olarak çalıştı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcıhğıgöre\iniyüriittü. Bir süre Türk Manyezit Işletmeleri Genel Müdürü oldu. 1971-81 arası Hacettepe Üniversitesi 'nde dersler verdi. 1983-91 arası Alarko Şirketler Topluluğu Başkan Yardımcıhğı, 1991-94 arası Istanbul Büyükşehır Belediye Başkanhğı Genel Sekreterligı 'ni üstlendi. 2003 'ten beri Boğazıçı Gaz AŞ Genel Koordinatörü ve Erkin Danışmanlık ve Mühendislik AŞ 'nin sahibi. DEİK bünyesindekı Avrasya İş Konseyi 'nin de başkanı. girince onlann bakımı da sorun olmuş- tu. Böylece Türkiye'den o ülkelere bin- lerce insan gitti ve KOBt, bazen daha ufak, bazen de büyük diyebileceğimiz girişimler yaptılar. MUTEAHITLERDEN ILCINÇ YOL - Özdükle Rusya 'da Türk müteahhitie- rin başanlan dilden dite dolaşıyor? - Tabii. Rusya da bir Avrasya ülkesi ve Türk müteahhitlerin bu ülkedeki ba- şanlan çok önemlidir. Aynca bu müte- ahhitlerin Rusya'daki çalışmalan çok il- ginç bir yol izlemiştir. Örneğin, müte- ahhit gidip ihale kazanmışrır. Ona, şu oteli yap, denmiştir. O da parasının olup olmadığinı düşünmeden oteli yapmaya sıvanmıştır. Ama bir süre sonra para ödenmemeye başlanınca ister istemez cebinden harcamaya başlamıştır. Sonra Eximbank'tan kredi bulmuştur. Ama is- ter istemez o kredinin kefili de olmuş- tur. Belli bir süre sonra kredinin ödene- meyeceğini görünce mal sahibiyle or- taklık anlaşmasına girip alacağının birkıs- nunı hisseye dönüştürmüştür. O güne ka- dar mülk sahibi oknayı düşünmeyen bir müteahhit böylece otel sahibi ohîıuştur. Parasını geri alamayacağmı görünce de oteli işletmeye sıvanmıştır. Dolayısıyla işletmeci olmuştur. Bu ahşverişlerdeki dengesizlikler nedeniyle bir süre sonra da otelin tümünün sahibi olmuştur. kü resmen tammadığınız bir ülkeyle na- sıl ticaret yapacaksınız? Çok kinıse, iş ya- panz, diyor, ama olmaz. Resmen tanıma- dıgınız bir ülkeyle nasıl sağlıklı iş ilişki- si kuracaksınız? AvTasya Ekonomik iş- birliği'ne sonradan kattığımız Moğolis- tan ve Afganistan var. Bölgede en orga- nize iş konseyi bizimki olduğu için Af- ganistan sahipsiz kalmasın diye onu da dahil ettık. Buna karşılık Sovyetler Bir- liği döneminden bizim üyemiz olan Lit- vanya, Estonya ve Letonya artık AB üye- si olduklan için bizde geçici olarak du- ruyorlar. ilk genel kongrede bizden çı- kacaklar. -AvrasyaEkonomikİşbirliğiüyesiülke- ler hangileri olacak bu durumda? - Ukrayna, Belarus, Rusya, Azerbay- can, Gürcistan, Moldova, Türkmenistan, Türkistan, Özbekistan, Kırgızistan, Ka- zakistan, Tacikistan, Moğolistan, Afga- nistan ve Türkiye. Bizde böyle bir iliş- kiler yumağı var. Bütün bu ülkelerin dev- let başkanlan, başbakanlanyla sıkı iliş- kilerimiz var. Rus Parlamentonu Du- ma'nın yandan fazla milletveküini biz An- talya'da misafir ettik. Iş adamlan, devlet adamlan konuklanrmz olarak defalarca Türkiye'ye geldiler. Biz de oralara git- tik- Bu ilişkiler yumağı oluştuktan son- ra bunu bir birlik halinde değerlendirmek gerekir, diye düşündük. -İyidedahaöncebubölgedeBağdatPak- ü'ndanbaşlayarakbutürbirüklerdenen- Kırgızlar'dan da bufikre destekgddL. - Evet. O zamanki Devlet Başkanı As- kar Akayev'le Türkiye'nin Cumhuriyet Bayramı'm orada kutladık. Kürsüye çı- kan Akayev; mutlaka böyle bir ekonomik birliğin gerekli olduğunu ve Türkiye ve Rusya önderliğinde kuruhnası gerektigi- ni söyledi. Ardından Cengiz Aytmatov söz aldı ve Türkiye'deki toplantıyı anlattık- tan sonra beni ayağa kaldırdı ve teşek- kür etti. Bu beni çok duygulandırdı. Bu birlik için üç şart ortaya kondu. IŞBİRUĞİNİN ÜÇ $ARTI -Neydioşartiar? - Bakın. AB'nin hayattaki belki de tek kuruculanndan Almanya'nin eski Dışiş- leri Bakanlanndan Hans DietrkhGensc- her AB'nin başansının üye ülkelerin eşA oiuşlanna dayandığuu söylemiştL Gensc- ber. a\Tien. "Bu birliğin yaşamasnun tek sebebi üyelerin eşit olmasıdır." demişti. -ABAnayasası 'nin eşidiğibozacağıgö- riUdüğünde ortahkkanşmadı ntı? - Evet, öyle oldu. Zaten Fransa ve Hol- landa'daki referandumlarda hayır oyu çıkması büyük ölçüde buyüzdendir. Do- layısıyla AvTasya Ekonomik Birliği için de birinci şart bütün üyelerin eşit olma- lanydı. îkincisi, siyasi tarafı oknayacak, üçüncüsü de bunun iki kurucu gücü ol- ması. Birisi Rusya, birisi de Türkiye 9 -Peki, siyasitarafı olmayacak, şartt var, rerse Rusya'nin AB'deki çıkarian daha iyi korunur. Ve bizi onlara en iyi siz anlanrsı- nız," dedı Öbür ülkeler de Türkiye'nin AB üyeliğini çok uygun gördüklerinı söyledi- ler. Dolayısıyla Türkiye'nin AB üyeliğini ciddi şeküde destekliyorlar. O ülkeİenn bir bölümü ürettikleri ürünlenn bir hsmını, ya- ni petrol ve doğalgazı zenginleşmek için satmak zorundalar. Bunu satmak için de ye- ni pazariara ihtiyaçlan var. Bunları satma- nın belki en kolay yolu Türkiye üzerinden sevk etmek. - Bu toplana ikiyıl kadar önce mi olmuş- tu? - Evet. Daha on yeni üye AB'ye katıl- mamıştı. Toplantıda tspanyol büvükelçi şunlan söyledi: "BramAvrasya'yiai^aiken- di politikalanmız, projeierimizdışında hiç- bir poütikamız yok. Şu anda onunla uğra- şacak durumumuz da >x)k. Ama Türkiye vasrtasıyla bize böyle bir şeyin gelnıesini memnunlukla karşılanz." Dolayısıyla AB tarafindan da böyle olumlu bir izlenim edindik. O izlenim sürüyor. Bu ortamı ge- liştirmek lazım. Burada başka bir şey da- ha söylemek istiyorum. Avrupa'nın ve Av- rasya'nın iki önemli sorunu var. Avrasya ürünleri için pazar anyor. AB de kendi ürünlen için pazaranyor. AB'nin yaşlanan nüfusu üretilen klasik ürünler için dış pa- zarlara gerek olduğunu ortaya kojııyor. AB'nin ikinci sorunu ise enerji. Bunun ha- yati önemi var. Gördüğünüz gibi AB ener- ji almak. Avrasya enerji satmak zorunda. Burada da Türkiye üzerinden yakın ilişki- ler sağlanabilir, diye düşünüyorum. Türkiye çeşitli seçenekleri değerlendirmek zorunda - Bakû-Tıflis-Ceyhan hata hayata geçmek üzere. Ay- nca bildiğim kadanyla bu enerji hatlan çeşidene- cek? ERKİN - Evet. Aynca yan ürünler. doğalgaz dev- reye girecek. Yunanistan'la Türkiye arasında Gü- mülcine-Karacabey hattının temeli atıldı. Arkasın- dan Italya gelecek. Bundan sonra da sırada öbür Avrupa ülkeleri var. Dolayısıyla Türkiye burada önemli bir geçiş oluyor. Özellikle nükJeer enerji- nin sınırlandınlması, öbür enerji kaynaklannın çevreyi kirletiyor otaıası karşısında doğalgaz en çekici enerji kaynaklanndan birisi olarak gözükü- yor. O nedenle de doğalgaz yine Türkiye üzerin- den kullanılacak. Öyle gözüküyor. Bütün bunlar çeşitli iş birliği imkânlannı, çeşitli yatınmlan do- ğurabilir. Bütün bunlar önümüzdeki dönemin ga- yet çekici konulandrr. O bakımdan Türkiye. AB macerası yanında bu tür seçenekleri de değerlen- dirmek zorundadır. AB Türkiye için yaşamsaldır. Ondan hiç kuşkum yok. Ama her yaşamsal olana- ğı geliştiremiyorsunuz. Bir kısmı da yanınızdan geçip gidiyor. - Dans etmek için iki kişiye ihayaç var. Karşı taraf dans etmekisiemezseneyaparsuuz? - Ne yapabilirsiniz 0 Zorla, üye olacağım, diye bastırmayacaksınız. Kanımca Türkiye'yi üyeliğe almamak AB'nin yapabileceği en büyük hatalar- dan biridir, ama üİkeler de hatalarla yaşıyor. O ne- denle Türkiye'nin elindeki kozlan güçlendirmek bakımından, ikincisi de ya bu olmazsa, biçiminde düşündüğümüz zaman da bir şeylere ihtiyacı var. Avrasya Ekonomik İşbirliği de bir alternatiftir. di- ye düşünüyorum. İlişkileri çeşitlendirmek her za- man önemlidir. - Yalnız, Avrasya ülkelerinin hemen hepsinde siyasi istikrarsızlıklar var. Sizce oralarda neleroluyor? Ekonomik işbirliğinden önce siyasi istikrargerekmi- yormu? - Bu en önemli sorun. Bunu biz de ifade ettik. Türkiye'nin de sorunu bu. Ne olursa olsun bu ül- keler ilk 10 yılı siyasi istikrar içinde yaşadılar. Si- yasi istikrar içinde yaşamalan da onlann belli projeleri gerçekleştirmelerini, belli imkânlara ka- vuşmalannı sağladı. Hiç de fena olmayan bir performans gösterdiler. Ama performansın de- mokratikleşme tarafı eksikti. Demokratikleşmeyi normal demokratik yollardan yapamazlarsa bu- nun sonucunda bazı kanşıklıkİar çıkacağı bilini- yordu; korkuluyordu. Şimdi ne yazık ki bu kan- şıklıklann çıktığını göriiyonız. Bunlar A\Tasya ülkelerine özgü. Benzer olaylan Macanstan, Po- lonya. Bulgaristan ve Romanya atlattı. Bütün di- leğimiz bu dönüşümü mümkün olduğunca banş içinde ve demokratik yollardan yapmalandır. Ak- si halde istikrar ohnayacagı gibi bu ülkelerin eko- nomik kalkınmalan da çok geriye gidecektir. O zaman da biz zaten bekledığimiz şeylen o ülke- lerde bulamayacağız. 0nun için telkin edilmesi lazım gelen mümkün olduğu kadar yumuşak bir biçimde demokrasiye dönmektir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle