28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 TEMMUZ 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK * c a- §SSSSBSİ . U İ l l i l l i i n i l İ ADD Başkanı Kazancı IMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü'nün ekonomik kemirgenler olarak ülkemize girdiğini söyledi 'Ulketopraklanparçaparça saülıyor' tstanbul Haber Servisi - Atatürkçü Düşünce Demeği Genel Başkanı Er- tuğrul Kazancı, Türkiye'de din ve vic- dan özgürlüğünün bir sıyaset malze- mesine dönüştüriildüğünü, IMF, Dün- ya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü'nün ekonomik kemirgenler olarak ülkeye girdiğini ıfade ederek "Türkiye'den yana olanlarla ülke ve ulus çıkarlan- na düşman oianlann kesin hesaptaşma- sı söz konusudur" dedi. Kazancı, tt Lo- zan 2005" etkınliği kapsamında tsvıç- re'nin Lozan kentine gideceklerini ve antlaşmanın önemini anlatacaklannı ifade etti. Kazancı'nın, konuyla ilgili yönelt- tiğimiz sorulara verdıği yanıtlar şöy- le: - ADD'nin ülkemizdelti son durum değertendinnesi nasıldır? - Son 55 yılın pek azı aynk tutulur- sa, ülkemiz 14 Mayıs 1950 karşıdev- riminden sonra Cumhuriyet'ın kaza- nımlannı süratle yitirmeye başlamış- tır. 22 Mayıs 1950 tanhınde siyasal iktidan terk eden tsmet İnönü, antiem- peryalist, halkçı-devletçi, devrimci ve ulusalcı 27 yıllık Kemalist bır gelene- ği de devretmiştir. 1946'dan inbaren ge- çilen çok partili siyasal rejim; altya- pısı oturmamış bir eğitim sistemi üze- rinde, "hurafevesafsatalara" inancuı tasfıyesini tam anlamıyla başaramamış ve en önemlisi de devrim bilincini bü- tünüyle sindiremeyen bir zeminde sey- retmiştır. Bizce, demokrasininbaşlan- gjcındaki şanssızlığı ve sonraki çıkma- zı da budur. Sadece bir sandık demok- rasisi hüküm sürmüştür. Eşltllk ilkesl elden gltti -Yıtiriknkrnedir? - Önce "tam bağunsızfak" ve "ulus- lararası ilişkilerdeki eşittik" ılkesı el- den gıtmiştir. "Balkan" ve "Sadabat" paktlannın sağlam esaslara bağlı dost- luk kuruluşlan yerine "NATCT ve "CENTO" gibi saldırgan amaçlı, tek taraflı ve stratejik uyduculuğu içeren antlaşmalar silsilesi saptanmıştrr. As- ya-Afrika halklanna sırt çevrilmiş, KlT'ler haraç-mezat satılmış, IMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Orgü- tü ekonomik kemirgenler olarak Tür- kiye'ye girmişlerdir. Din ve vicdan özgürlüğü bir siyaset malzemesine dö- nüştürülmüştür. Vatan topraklan sa- tılmaktadır. Üsler her yanı sarmıştır. Kıbns kayıptadır. - Sosyal de\let olgusu da kayıplar arasında değil mi? - "Son sosyanst devieti de sildik" di- yerek TBMM tavanlanna çiğ köfteler atılarak sevinç gösterileri yapılmıştır. Türkiye'de artık "sosyaT nitelikli hiç- bir kavTam yoktur. Vahşet dolu libe- ralizm vardır. Yalan söylüyorlar - ÖzeOeştirmeler konusunda ne dü- şünüyorsunuz? - Bu konuda düpedüz yalan söylen- mektedir. Örneğin; bugünkü değeri 2 milyar dolar olan ERDEMlR'in, dev- letin elinde bulunan yan payının 1 mil- yar dolar civannda yabancılara satıl- ması ülkeye ve ulusa karşı bir kamu- sal suçtur. ERDEMÎR, İSDEMİR, Çel- bor, Borçelik tesisleri, limanları ve maden alanlan ERDEMÎR'le birlikte yabancılara peşkeş çekilmektedir. Sa- dece ERDEMÎR ve tSDEMÎR'in ku- ruluş maliyetleri 12 milyar dolardır. ERDEMÎR, Türkiye'nin 20 günlük faiz gideri kadanna satış sergisine ko- nulmuştur. Geçen yü net kân 473 mil- yon dolarken "zarar edryor" şeklinde kamuya yalan beyanda bulunulmak- tadır. ERDEMÎR'e ait Divriği-Hekimhan demir cevheri yataklannın 60 milyon ton rezervi vardır. "AHmtaisse"deni- len bir başka saptırmaca da ortalarda- dır. Hukuken boyle bır güvence yok- tur. SEKA, Sümerbank, SEK, EBK ve diğer KlT'ler elden çıkanlarak yer- li-yabancı sömürgenlere sunulmuştur. Telekom da aynı akıbete uğramıştır. Devlet bankalan hortumculara veril- miştir. Biz ADD olarak, özelleştirilen tüm kamu mallarının halkımıza nok- sansız iadesini öngörmekteyiz. Halkımıza çaflrımız var - Lozan Antiaşmasfnın yıldönümü- ne yaklaşırken yurttaşlara ve khie ör- güüerine düşen sorumluluklar neler- dir? - ADD çağnsıyla 25 Ekim 2003 'te üniversiteler dahil on binler Ankara'da yürümüştür. 3 Mart 2004 günü ATO'da saygın komutanlann da konuk olduk- lan "Tevhid-i Tedrisat'm kabulü" top- lantısı, 4 Mart ve 18 Nisan'daki Kıb- ns toplantı ve mitingleri, 26 Ağustos 2004'teki Kocatepe şahlanışı gibi gör- kemlı ulusalcı gösteriler kamuoyunun belleğindedir. 25 Mart ve 19 Mayıs 2005'te ADD'run çağnsıyla ülkenin en büyük kitle örgütleri ve sendikala- nn genel başkanlan Ankara-Kızılay 'da Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Baş- kanı Ertuğnü Kazancı ülkedeki gidişatı protesto etmişlerdır. Anadolu'nun her yanı "Ulkeneve hak- lanna sahip çık* sloganıyla; demok- ratik kuruluşlann, sendika, ünıversi- te ve siyasal partılerin katılunıyla et- kinliklere sahne olacaknr. Hukuksal her yöntem ve yol denenecektir. "Kalkın ey ehM vatan!.." çağnsı yapılmıştır. tç ve dış politikanın sapmış tüm pusula- lan dile getirilecektir. Ihanetler ve ça- reler sergilenecektir. Türkiye ölçeğin- de en büyük oranda demokratikbirkal- kışma başlatılacaktır Biçak kemlfle dayandı - Değeriendirmesini yapbğuuz bu koşuUarda çareler nedir? - Bır "ulusalbirtik" yelpazesi taze- lenmek ve güçlenmektedır. 1937'de anayasada yerini alan "AhMk" zemi- ninin "mutabakat" alanında ulusalcı karakterlı direnç yükselmektedir. Tür- kiye'den yana olanlarla ülke ve ulus çı- karlanna düşman oianlann kesuı he- saplaşması söz konusudur. Sevrciler- le Lozancılar, AB ve ABD'cilerle an- tiemperyalıstler artık kozlannı payla- şacaîdardır. Gerçek demokrasi ve üst hukuk mantığının içinde her konu bi- linçlendirme yöntemiyle çözülecektır. - CHP'nin "Türkiye'ye sahip çı- kın" vaklaşunmı nasılyorumluyorsu- nuz?" - CHP bir gerçeği ifade etmektedır: "Bıeakkemiğedayanmışüıf ADD'nin bu çağnya destek vermesi kadar do- ğal bir durum olamaz. "Kalkın e> r eh- Bvatan!" çagnmız dabu anlam ve pa- raleldedir - ADD'nin de çeşitli kuruluşlarla biriikte düzenleyicisi olduğu "Lozan 2005" etkinliği programı nedir? - Lozan Antlaşması bu ülkenin hu- kuken "tapu senedi" hükmündedır. Atatürk'ündeyışıyle: "yüzjillann he- saplaşılmasıdır". SevTCİlere karşı, de- mokratik kitle örgütleri, bastn-yayın organlan, sendika, vakıf ve siyasal partilerden kahlımcılar kendi kışisel olanaklanyla Lozan'a gıtmek kara- nndadırlar. Konu, ulusaldır. Hem ant- laşmanınbizce önemivurgulanacak ve hem de sahte Ermeni savlan gereken yanıh tsviçre'de alacaktır. Etkinlikler düzenleyerek sesini duyurmaya çalışan 'Filistin Kervanı' yoluna devam ediyor 4 Adalet yoksa banş da yok' HtLALKÖSE • lilistin'deki Israil işgaline kar- m~4 şı dünyanın çeşitli ülkelerin- A. den insan haklan savunucula- nnın adalet istemiyle oluşturduğu "Fiüstin Kervanı", Filistin halkının mücadelesıni anlatarak yoluna de- vam ediyor. 5 Temmuz'da Strasbo- urg'dan yola çıkan, herkese Filistin'de yaşanan hak ihlallerini anlatan ker- van önceki gün tstanbul'daydı. 'Direnişe destek' Filistin Kervanı'run kuruculann- dan Marsilyalı Christian ChantegreL Filistin halkının direnişine destek ver- mek için yola çıktıklannı söyleyerek "tsrail işgaH alûndaki bu halkın ya- şadıklanmn çok kişi bilhor. Fakat bu konuda kmukla>an >ok" dedi. Hükü- metlerin, bugüne kadar yapılan eylem- lere karşın sonınun çözümüne ilişkin harekete geçme- diklerine dikkat çe- ken Chantegrel, "Amacuıuz, FiHs- tin mücadelesıni herkese yavmak. Yolculuk bitince kendimizifeshede- ceğiz" diye konuş- Christian tu Filistin'e kadar giderek, uydurma bir sınınn açılma- sını isteyeceklerini söyleyen Chanteg- rel, "tnsan Haklan Evrensel Beyan- namesi'negöre insanlann seyahatöz- gürhiğü -vanhr. Topraklanndan kovul- muş. mülteci Filisitinli halk, neden ül- keterinedönmesin.Bu konudaherke- se, hükümetkre, miDetvekiDerine bü- yük sorumluhıklar düşüyor" diye ko- nuştu. 'Herkese insan hakkı' Yolda birçok güçlükle karşılaştık- lannı dile getiren Chantegrel, "Tür- kiye'ye gelmemiz kolay olmadı. Srvil toplum örgütleri bize destekoldu. Bu kimsenuıyapmadığıbüyükbir tecrü- be" dedi. Filistin direnişini dünya gündemine taşunak isteyen kervanın bir kıvılcun olduğunu söyleyen Chan- tegrel, şöyle devam etti: "BMGüvenlikKonseyi'nin karar- laruun uygulanmasını, Finstinü hal- ka yapılan zulnıün sona ermesini is- thoruz. Kendimizi hükümetlerin ye- rine kovmuvoruz, ancak haksLziığı protesto edebilir, kendi hükümetimi- zeişgaün durdurulmasıiçin baskıya- pabiliriz. Herkes bilryor gibi görünse de yaşanan işgali sürekli konuşmab- >TZ. Bu şekilde Filistin halkının yaıun- da olabiliriz. Adalet olmadan hiçbir zaman banş ounavacak. Knruldamaz- tsrail'in Filistin işgaline bir an önce son \ermesini isteyen kaühmcüar 11 Temmuz'da Edirne'den Türkiye'ye giriş yaptL sakbu savaş böyle devam edecek." İn- sanlann kendi özel problemleri ile meşgul olduklannı, Ortadoğu soru- nuna kulak tıkadıklannı da söyleyen Chantegrel, "Medya doğru dürüst haber \ermrvor. tnsanlar kendi başı- mın çaresinebakayım diye düşünüyor. Du>ınak. öğrenmek istemryor. Çün- kü duyduğu, öğrendiği zaman rahat- sız ohıyor. Ozellikle emperyanst ülke- lerde yaşayan insanlar işgal hakkm- da hiçbir şey bUmiyor" dedi. 6 müVar insanın çıkan' Oauding Clauding Chan- tegrel de, Filistin'in dünyada oianlann bir sembolü oldu- ğunu söyleyerek kervanın insanları somut bir eylem doğrultusunda bir araya getirdığini söyledi. Kervanın en önemlı amacının uluslararası hu- kukun uygulanması olduğunu vur- gulayan Chantegrel, "Umudum şu ki, biz 6 milyar insan olarak bir ara- ya gelenm ve bir arada hareket ede- lim. Onurlu ve özgürce yaşabihnek hepimizin hakkı ve 6 milyar insanın genel çıkandır. Bu kervan da bu doğ- rultuda, beraber hareket etmevi öğ- renebileceğimiz küçükbir e\lemdir" diye konuştu. MarieJeanneDe ColRichertde,Ya- hudi düşmanı olma- dıklanru, Filistin"de özgür ve banş için- de bir devletın ku- rulmasını istedikle- rini anlath. De Col Richert, "tsrafldün- . yanın en güçlü dev- Mane letleritarafindan d«stekkniyor. Belki şimdi utanç duvannı yıkamayacağız ancakbenimçocuklamno duvann>> kıhşını mutlaka görecek" dedi. 'Özür dilemek için...' Fransız katıluncı BanzetMkhelwi Filistin halkından özür dilemek iste- diği için kervana katıldığrnı söyledi. 1967 savaşından sonra bir süre, Is- rail'uı Filistin topraklan üzerinde kur- duğu yerleşimlerde yaşadığuıı anla- tan Michehvi, "Şimdiki adı Kantara olan şehir. Orayı boşaltmışlar, etrafina da di- kenH tellerie çevir- mişlerdi. Bize de Bakın Araplar kaçtı gitti. Biz bu şehri koru- malıyız' diyorlar- dL Bizikandırdılar. Geceleri uyuyamı- yorum. Onlaıia yar Banzet şadığım için bugün vicdan azabı çekiyonım. Bumı telafı etmek, tamir etmek için kervana ka- tıldım. Yahudilerinyapüklaniçinon- lardan özür dilemek istiyorum" diye konuştu. 'Kervan herkesi uyandıracak' Filistinli mülteci Suhail Jarrar da, 1970 yılında ülkesinden aynlmak zo- runda kaldığını, şu anda Alman va- tandaşı olduğunu ifade ederek "Bu kervan bence herkesi uyandıracak. Almanya'da 150 bin Filistinlivar. Bi- zim ülkemize gir- memizyasak. Ken- di ülkemde enufak bir özgürlük olsa hemen dönerim. Orası şüııdi bir ha- pishane" dedi. Filistin Kervanı, Ankara ve Ada- na'dan sonra Suriye geçecek. Ürdün'de yapılacak açıklamalann ardından 19 Temmuz'da Kudüs'e var- mayı amaçlayan kervan, Israil'in ulus- lararası hukuka uyarak, Filistin'dekı işgaline son vermesini istiyor. Filistin topraklannda kurulan Isra- il yerleşimlerine son venhnesini ve köyleri birbirinden ayıran utanç du- vannınyıkümasını isteyen katılımcılar, tüm dünyayı ayağa kalkmaya çağırarak "Adalet yoksa banş da yok" diyor. Suhail GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Medya ile Politika... Siyasal iktidarın, kendi görüşünü payla- şan ya da yakın duran kişilerden oluşan kad- roları işbaşına getirme çabaları her neden- se kamuoyuna yeterince yansımıyor. Iktidarla iyi ilişkiler kurmak ve sürdürmek zorunluğunu duyan kimi çevreler, ki araların- da medya işverenleri de var, özel durumları nedeniyle sessiz kalmayı yeğliyorlar. • • • Bu yazı yazılırken olağanüstü toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üye- lerinin seçimini yapıyordu. Sonuçlar henüz alınmamıştı ama, dokuz kişilik kurulun üçte iki çoğunluğunun iktidar partisinin önerdiği adaylardan oluşacağı kesindi. Medya-siyaset ilişkilerini yakınılan durum- dan kurtarma sözünü vermiş olan hükümet, bu konuda hiçbir adım atmadığı gibi RTÜK üyelerinin seçim yöntemiyle medyayı doğ- rudan siyasal tercihlere bağımlı kılmanın yo- lunu açmaktan geri kalmamıştı. Sonucun böyle olmasının gerçekleştiril- mesinde TBMM'de grubu bulunan tek par- ti konumundaki Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) katkılarını da yadsımamak gerekiyor. Kendi payına düşen üç üyeliğin yüzü su- yu hürmetine diye nitelendirilebilecek yak- laşımının kendisineyakışmadığını söylemek, sanırım yanlış olmayacaktır. Yeni RTÜK üyelerinin kararları, dileriz ki ye- ni siyasal tartışmalara yol açacak nitelikte ol- maz. Görevi sona eren RTÜK üyelerinin ben- zer bir seçim yöntemiyle göreve getirilmiş ol- malarının, o dönemdeki yankıları hâlâ hatır- lardadır. Siyasetçi kimliklerinden kurtulma- ları da pek kolay olmamıştır. Dileriz ki yeniden başa dönmüş olmayız. • • • Yargı çevrelerini ayağa kaldıran yasanın kimi maddeleri, Sayın Cumhurbaşkanı tara- findan yeniden görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne iade edildi. Sayın Cumhurbaşkanı'nın iade gerekçele- rini okuyunca, siyasetçilerimizin engelleri aşma konusunda gösterdikleri çabaların an- lamsızlığı da ortaya çıkıyor. Her ne kadar Anayasa Mahkemesi karar- larının her kurum ve kişi için bağlayıcı oldu- ğu biliniyorsa da siyasetçilerimiz kendi yo- rumlarının daha üstün olduğu inancından vazgeçmiyorlar. Yaşama geçirilmesi söz konusu bile edi- lemeyecek hükümler, değişik cümlelerle gün- deme getirilirse istenilenin yapılabileceği ka- nısı bir türlü yok olmuyor. Kabaca bir benzetmeyle "Anayasa Mah- kemesi 'AN Hoca' demesine karşı oysa biz 'Hoca Ali' diyoruz" gibi bir yaklaşım egemen- liğini koruyor. • • • Düzeltme: 7 Temmuz 2005 günü çıkan "Si- yasetçiler Değişmiyor" başlıklı yazımda önemli bir yanlış var. 58'inci hükümetin ver- diği sözlerden yapılan alıntılar için "57'inci hükümet" sözcüklerini kullanmışım. Düzel- tir özür dilerim. [email protected] ACIKAYBMIZ Emekli Matematik Öğretmeni KEMAL MÜLDÜRü kaybettik. Merhumu 14 Temmuz Perşembe, (bugün) öğlen namazını müteakip, Tuzla Merkez (Sultan 1. Ahmet) Camii'nden uğurlayacağız. Dost ve sevenlerine duyurulur. MÜLDÜR AİLESİ MURAT KOÇ (1966-1997) 'Düşlerim hâlâ diri, Zamana direnir Unutma ölüm yenildi mi bir kez Gerisi mutlak gelir, Insanlığı sevmenin Kardeşçe üretip Kardeşçe bölüşmenin...' 14.07.2005 Perşembe (bugün) Karşıyaka Mezarlığı 5. Kapı Saat 11.00'de mezan başında. AİLESİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle