19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 TEMMUZ 2005 PERŞEMBE HABERLER DUN1ADABUGUN ALt StBMElV İnşallah İade Etmezler Bilmiyorum, 15-20 Kasım 2003 tarihlerinde Istan- bul'daki bombalı saldırıları düzenleyenlerden Sadettin Akdaş ile El Kaide'nin Türkiye yapılanma- sının önderlerinden Burhan Kuş'un Amerikan ma- kamlarınca Irak'ta yakalanmış oldukları, şu anda da, ünlü Ebu Garib Hapishanesi'nde bulundukları ve Türk makamlarınm bu iki teröristin iadeleri için girişimde bulundukları yolunda dünkü gazetelenje çıkan haberier sizi sevindirdi mi? Ben kendi payıma, katillerin şu andaki konumları- na sevinmekle birlikte, iade talebi karşısında olduk- ça telaşlandım ve kendi kendime "İnşallah iade edilmezler" dedim. Tepkim ilk bakışta size garip görünebilir. Ama di- lerseniz, Hizbullah ve El Kaide konusundaki araştır- malanyla bu alanlarda uzmanlaşmış gazeteci dos- tum Mehmet Faraç'ın "Ikiz Kuleler'den Galata'ya EL KAİDE TURKA" kitabına kısaca bir göz atalım. Faraç, kitabının 29. sayfasındaki Ağır Ihmal başlı- ğı altındaki konuya ilişkin 19 Kasım 2003 tarihinde Cumhuriyet'te çıkan yazısında, AKP iktidarının terör ile Islamın yan yana getirilmesine öfkelenmelerini, dinci basının hedef saptırmasını, AKP iktidarı sıra- sında radikal dinci örgütlere yönelik operasyonlarda bir gevşeme olduğunun gözlendiğini Hizbullah'a yönelik operasyonlarda hız kesildiğini, bu operas- yonlarda 2001 yılında 1596, 20O2'de 710 kişi yaka- lanmış olmasına karşın, AKP'nin iktidar olduğu dö- nemde yakalanan militan sayısının basına yansıdığı kadanyla 200'ü geçmediğini anlatıyordu. • • • Mehmet Faraç'ın bu önemli eserinde başka ger- çekler de vurgulanıyor. "Eylemler nasıl önleneme- di?.." (sayfa 271) ve "Gizli servis biliyor muydu?.." (sayfa 273 ile devamı) bölümlerinde ise olaydan bir yıl kadar önce, Aralık 2002'de hazııianan bir polis raporunda ülkemizde bir El Kaide suikastının bek- lenmesi gerektiğinin belirtildiği açıklanıyor ve aynca şu sorular soruluyordu: "Istanbul'daki katliamı gerçekleştiren militanlann çok rahat pasaport edinebilmeleri de kamuoyunun dikkatini çekti. Türkiye'de 12 Eylül 1980 sonrası fişlenen yüzlerce yurttaş (belki de binlerce deme- liydi. A.S.) pasaport almakta zorlanırken militanlar emniyetin bu konudaki denetimini nasıl aşabildi?.. Teröristler nüfus müdürlüklerindeki denetimden nasıl kurtuldu, sahte nüfus kâğıdını nasıl edindi?.. Istanbul'daki dört büyük saldınnın ardından hep aynı sorular sorvldu. 2 yıl bu saldınlann hazıriığını yürûten 100 kişilik bir kadronun fark edilmemesi inandıncı mı?.." Araştırmasında, terörde uzmanlaşmış kadronun AKP iktidan döneminde dağrtıldığını da yazan Fa- raç, Baki Yiğit'in polise "Adnan Pakistan'da bulu- nuyordu. Habib bir gûn bize Buruç Yayınevi'nde çalışan Irfan Kavak'ın gizli servis tarafından alındı- ğını, kendisine Pakistan'da bulunan Adnan ve ya- nında başka Arapların resimlerinin bulunduğu al- büm gösterildiğini duyduğunu ve daha temkinli ol- mamızı söyledi şeklinde ifadeler verdi" dedikten sonra soruyor "Afganistan'daki kamplarda terör eğitimi alan ve Istanbul'daki Buruç Yayınevi'nde çalışan Irfan Ka- vak'ı hangi gizli servis aldı, sonra ne oldu, bu kişi- den yola çıkılarak operasyon yapılabildi mi?" Faraç daha sonra gazeteci Hasan Cemal'in de, Pakistan'daki Adnan ile görüştüğünü bir yazıda be- lirttiğini, ama polisin ondan bilgi isteme yolunu tut- madığını da belirtiyor. • • • Peki yakalanan teröristler ne oluyordu? Yine Fa- raç'a kulak verelim: "...Türk güvenlik birimleri Istanbul'daki saldınlan gerçekleştiren militanlardan kaçını eylemlerden önce gözaltına aldı?.. Istanbul'u kan gölüne çevi- ren militanlardan kaçı daha önce deşifre edildi? örneğin Tûrk El Kaidesi'nin lideri Habib Aktaş başta olmak üzere lider kadrodan gözaltına alınıp serbest bırakılan oldu mu?.. Bu sorulara yanıt ne yazık ki 'evet'. Baki 1998 yılında Kayseri'de asker kaçağı oldu- ğu gerekçesiyle yakalandı, ancak firar etti. Bombalama eylemlerinde gözcülük yapan, tali- mat veren Yusuf Polat 2001 yılında Sultanbeyli Camii Kuran Kursu öğrencileriyle birlikte Adapazan Pamukova'da kamp yaparken jandarma tarafından yakalandı. Fevzi Yitiz 1998 yılında Beyazıt Camii önündeki eyleme katıldığı gerekçesiyle gözaltına alındı, ser- best bırakıldı. Harun llhan 1998 yılında Konya'nın Ortakara- ören beldesinde otururken Beyşehir Gölü kıyısında şeriat kampı kurduğu gerekçesiyle 10 kişi ile birlik- te jandarma tarafından yakalandı. Şen'atçı oluşum kurmak suçundan tutuklanan llhan, 10 gûn ceza- evindem kaldıktan sonra serbest bırakıldı. AN Üzüm 2001'de Imamlar Birliği örgütü lideri olduğu gerekçesiyle Bursa'da yakalandı..." Sanırım bu satırları okuduktan sonra, neden "İn- şallah iade etmezler" dediğim daha kolay anlaşılır. Eğer bunlar iade edilirlerse, pişmanlık yasasından falan da yararlanarak biraz yattıktan sonra çıkar ve bu elverişli ortamda, kaldıklan yerden devam eder- ler. Ebu Garib'de kalmaları, hiç değilse Türkiye'nin güvenliği açısından daha yararlı olur. [email protected] ÇAĞDAŞTÜRKRESMİNİN ÖNEMLİ İSİMLERİNDEN RAFET EKİZi ARAMIZDAN AYRILIŞININ İKİNCİ YILDÖNÜMÜNDE14/7/2005 PERŞEMBE GÜNÜ (BUGÜN) SAAT 18.00'DE SANATÇININ KUZGUNCUK'TAKİ ATÖLYESİNDE DOSTLARIYLA ANIYORUZ... ATÖLYE: ÜRYANİZADE SOKAK N0:12 KUZGUNCUK-ÜSKÜDAR Deniz Baykal'dan 'Güneş balçıkla sıvanmaz' diyen Erdoğan'a yanıt: Ampulün kadar konuş 'Görevin şikâyetdeğü'• Erdoğan'ın muhalefeti eleştiren sözlerine yanıt veren Baykal, Başbakan'ın görevinin eleştirilere icraatıyla yanıt vermek olduğunu kaydetti. Baykal, "Başbakan bunu bırakmış, ne söylüyoruz biz. Terör yükseliyor diyoruz. Ne güneşi ne balçığı... Güneş Meclis'te... O ampulü kadar konuşsun" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye 'deki muhalefet etme anlayı- şını "balçığa" benzetip "Güneş bal- çıkla sıvanmaz" diyen Başbakan RecepTayyip Erdoğan a. "Ampulün kadar konuş" karşılığını verdi. Bay- kal. hükümete, gümrük birliği ek pro- tokolüne Türkiye'nin Güney Kıbns'ı tanımadığına ilişkin "muhalefet şer- hi" koyması çağnsında bulundu. CHP Genel Başkanı BaykaFın hü- kümetin uygulamalan karşısında bir süre önce bütün kesimlere yaptığı "Türkiye'nin kaderine sahip çıkma" çağnsına, HÜRPARTl Genel Baş- kanı Yaşar Okuyan dan destek gel- di. Okuyan'ı dün TBMM'deki oda- sında kabul eden Baykal, Başbakan Erdoğan'ın Türkiye'deki muhalefet anlayışına yönelik eleştirilerine sert tepki gösterdi. Baykal, konuya iliş- CHPGene) Başkanı BaykaTın hükünıetin uygulamalan karşısında bir süreönce bütün kesimlereyaptığı "Türkiye'nin kaderine sahip çıkma" çağnsına, HÜRPARTİ Genel Başkanı Yaşar Okuyan'dan destek geldL Baykal'ı TBMM'deki odasında ziyaret eden Okuyan, AKP hükümetinin Kıbns ve özeDeştirme poütikalannı deştirdi (Fotoğraf: AA) kin gazetecilerin sorusu üzerine, "Baş- bakan'ın görevi Türkiye'deki muha- lefetetmeanlayışından şikâyetetmek değUdir" dedi. 'Gfineş MecKs'te' Başbakan'ın görevinin eleştirilere icraatıyla yanıt vermek olduğunu kaydeden Baykal, "Başbakan bunu bırakmış, ne söylüyoruz biz. Terör yükseliyordiyoruz. Ne güneşi, ne bal- çığı_ Güneş Mecfc'te- O, ampulü ka- dar konuşsun" dedi. Türkiye'nin te- rör, Kıbns sorunlan konusunda bü- yük sıkıntılar yaşarken Başbakan'ın çok çabuk "ağlamaya başladığmT kaydeden Baykal, "Başbakan işine baksın. Başbakan ABD'nin büyük işadamlanyla düşüp kalkıyor. Tür- kiye'de işsiz milyonlarca insanı, yok- subuk sınınndaki 20 mflyon insanı, aç- hk sının altındaki 2 müyon insanı unutuyor" görüşünü dile getirdi. Konuşmasında Kıbns sorununa da değinen Baykal, hükümete gümrük birliği ek protokolüne Güney Kıb- ns'ın tanınmayacağı yönünde şerh koymasını istedi. Türkiye'nin AKP hükümeti gelene kadar TBMM, MGK, Bakanlar Kurulu ile ortak ge- liştirdiği bir "Kıbns politikasr ol- duğuna dikkat çeken Baykal, şimdi arkasında bu unsurlann ohnadığı bir anlayışın yürürlüğe konulduğunu söy- ledi. Ekprotokolü, Türiaye'ninBrük- sel'deki temsilcisi büyükelçinin im- zalayacağına işaret eden Baykal, "Bu yetkiyi oradaki büyükelçimize kim veriyor? Hangi anlâyış veriyor" de- di. Imza atıJdıktan sonra Güney Kıb- ns'a "Kıbns Cumhuriyeti" denmek zorunda kalınacağına dikkat çeken Baykal, "Göreceksiniz bir süre son- ra da Güney Kıbns uçaklan Türki- ye havaalaniaruıa, gemileri de Gman- lanna girecektir" dedi. 'Kanunsuzhık ilanı yapdryor1 Türkiye'de anayasal rejimin gele- ceğine ilişkin de ciddi sıkıntılar or- taya çıkmaya başladığını kaydeden Baykal, "Kanunsuzeğhimkunımla- nyla ügili, Türkiye bir tarüşma yaşa- dL TBMM, bir 'dilemma' (açmaz, ikilem) içinde ortaya çıku. Tabii bu, TBMM'nin dilemması değildi, hü- kümetin dilemmas_~ Bir yandan bir kanunsuzhık ilanı yapıbyor, öte yan- dan o kanunsuzhığa karşıyapanm uy- gulanmasmda tereddüt ifade ediB- yor" dedi. Baykal, etkili bazı kesim- İerin, hükümet içinde bazı etkili çev- relerle işbirliği içinde hareket ettik- lerini de sözlerine ekledi. HP Genel Başkanı Okuyan da Bay- kal'ın çağnsına destek verdiklerini be- lirterek hükümetin Kıbns ve özel- leştirme poütikalannı eleştirdi. AKP il başkanlanna 'Seviyesiz polemiğe girmeyin' diyen Erdoğan'dan ağır sözler Muhalefete 'balçık' benzetmesi ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin iİ başkanlannı "siyasette seviyesiz pole- miğe gü-memeleri" ko- nusunda uyanrken CHP başta olmak üzere mu- halefet partilerine "bal- çık, fosü, sonlan geldi" gibi sözlerle tepki gös- terdi. Başbakan Erdoğan, partisinin il başkanlan toplantısında yaptığı ko- nuşmada, siyasetin son dönemde kazandığı gü- venin basit polemikler yüzünden kaybedilmesi- ne izin vermeyecekleri- ni söyledi. Erdoğan, "Fo- sükşmiş bir yapıvar. Bun- lara biz ahşığız. Bu siya- si söylemlere, miadı dol- muş seviyesizce beyanla- ra asla biz kaolma\ acagız ve bu polemikler içerisin- de AKP'nin hiçbir tem- sikisi yer almayacak" di- ye konuştu. Bazı konularda suskun- luklarının muhalefeti haklı görmelerinden de- ğil "onlan halka ifşa et- me anlayışından kaynak- landıgmı" söyleyen Baş- bakan, "Çünkü arük si- yasetin bu ucuzyaklaşnn- lardan, bu yıpratma kül- türünden kurtulması ge- rekir'' görüşünü dile ge- tirdi. CHP'yi kastederek "kurumsal varhğmı ça- bşma kültürü üzerine in- şa edenlerin bü>ük bir aymazhk ve körlük için- de olduğunu" savunan Erdoğan, muhalefeti "si- yasi acziyetiçinde ohnak- la" suçladı. Erdoğan, "Bu ashnda sonlannın geldi- ğinin ifadesidir. Bu ashn- da kendi partisinin için- deki sıkıntılan giderme- ye yönelik çıkışlardır. İ\i muhalefet yapmak bu üV kenin geleceğmi tehdit • AXPil başkanlanna "Miadı dolmuş seviyesizce beyanlara asla biz katılmayacağız" diye seslenen Erdoğan, konuşmasının devamında kendi uyansuıı dikkate aknadı: 'Balçık, fosil, sonlan geldi." edebilecekçnidn çıkışlar ya da edebe adaba sığ- mavan ifadeler hiçbir za- man olamaz. FosüTeşmiş kavga shasetini canlan- dırmaya tevessül edenler- le aymseviyeye inmeyin" diye konuştu. CHP Grup Başkanve- kilıHalukKoç'unABD gezisi için dile getirdiği "Zengin sofralannda CHP'yi şikâyet ediyor" sözlerine gönderme ya- pan Başbakan Erdoğan, "Zannediyorlar ki biz bunlan söylersek güneşi balçıkla srvanz. Kusura bakmaym, güneş balçık- la sıvanmaz. Sadece bal- çık olduğun ortaya çıkar. Muhalefette bitmiş bir anlayış var" dedi. Başbakan Erdoğan, ya- bancı sermaye konusun- daki tartışmayla ilgili ola- rak da Başbakan Yardım- cısı Abdüllatif Şener'e örtülü uyanlarda bulun- du. Yakın zamanda de- ğişime açık, istikrarh Tür- kiye'ye doğru önemü ya- bancı sermaye akışı ola- cağını söyleyen AKP li- deri, içte ve dışta Türki- ye'nin iyiliğini isteme- yenler bulunduğunu. par- tililerin buna karşı uya- mk olması gerektiğini söyledi. Erdoğan, dev- letten zengin ohna döne- minin sona erdiğini behr- terek "Bu kapı kapandı. Biz bu değişim rotasın- dan sapmamahyız, buge- lecek pusulasını kaybet- memek durumundayız. Şu anda Türkiye'de özel- leştirmeye karşı çıkanlar da Türkiye'nin demok- ratikleşme sürecine kar- şı çıkanlardır. Bunlar ay- nı paraleldedir. Burada doğru oranü söz konusu- dur. Enerjimizi, heyeca- nımızı çalmaya gayret edenlere asla firsat ver- meyeceğiz'' dedi. ICNELI FIRÇA ZAFER TEMOÇtlN YABANCISERMAYEYE SINIRLAMA GETİRİLMELİ 30. turda da sonuç alınamadı, oylamalar devam edecek Yüksek Mahkeme yine seçemedi ANKARA (CumhuriyetBürosu) - Anayasa Mahkemesi başkanlık seçüni için dün yapılan 10. turda da sonuç alınamadı. Seçimlerin son turunda, üyeler Fulya Kantarcıoğ- lu,Tülay Tuğcu'ya 3er, HaşimKı- hç ile AhmetAkyalçm'a 2'şer, Meh- met Erten'e ise 1 oy çıktı. Başkan- vekili Kılıç, seçimin saygı ile karşılanması gerektiğini belirterek ağustosa kadar sonuç alınamazsa seçimlerin eylüle kalacağını bil- dirdi. _______ Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Haşim Kılıç, mahke- menin dün saat 10.00'da başlayan başkanhk seçiminin ardından gaze- tecilere açıklamalarda bulundu. Eskı Başkan Mustafa Bumin'in emekliye ayrüması ile boşalan Ana- yasa Mahkemesi Başkanlığı için 10 tur yapıldığını kaydeden Kılıç, bu turlardan da sonuç alınamadığı- nı söyledi. Oy dağüımının daha ön- ce yapılan 20 tura benzediğini kay- deden Haşim Kıhç, bir soru üzeri- ne, dünkü seçimlerin 10. turunda Fulya Kantarcıoğlu ve Tülay Tuğ- cu'ya 3'er, kendisi ve Ahmet Ak- yalçın'a 2'şer, Mehmet Erten'e ise 1 oy çıktığını bildirdi. Küıç, dün- • Anayasa Mahkemesi başkanlık seçiminin 30. turunda, Kantarcıoğlu ve Tuğcu 3'er, Akyalçın ve Kılıç 2'şer, Erten ise 1 oy aldı. Ağustosa kadar sonuç alınamazsa seçim eylülde yapılacak. kü 10 turun birinde Ahmet Akyal- çın'a 4 oy çıktığını belirtti. Kıhç, boş bulunan asil üyeüklere ihşkin bir so- ru üzerine, "Saym Cumhurbaşka- nı'nın seçmesini bekhyoruz. Saym Cumhurbaşkanı boş üyeükler için 7aydır seçimyapmadı'' dedi. Seçim- lere gelecek günlerde devam edile- ceğini belirten Kılıç, ağustos ayın- da üyelerin izin yapacağuıı. eğer o zamana kadar seçımlerde sonuç ahnmazsa, seçimlere eylül ayının ilk haftasında devam edileceğini kay- detti. "Seçimlerin uzaması mahkeme- nin saygınhğına zararvermez mi" so- rusuna da Haşim Kılıç, "Her arka- daşımız oyunun değer- lendirmesini yapacaknr. Hiçbir kurul kurum ve merci tarafindan basla veya telkinde bulunul- ması sözkonusu degiktir. Saygı ile karşılamak ge- rekü-" yanıtını verdi. Kı- lıç, bir başka soru üzerine de, şu ana kadar kendisine oy çıkan adaylar- dan çekilenin olmadıgını söyledi. Anayasa Mahkemesi Başkanı se- çihnek için salt çoğunluk olan en az 6 üyenin oyunu almak gerekiyor. Yeni seçilecek başkan, yaş haddin- den emekliye aynhnazsa 4 yıl gö- rev yapacak. RTÜK Ust kıırul üyelikleri yenüendi ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - TBMM Ge- nel Kurulu'nun dün yapı- lan olağanüstü toplantı- sında Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üye- likleri yenüendi. TBMM Başkanı Bülent Annç'ın tek gündemli ola- ğanüstü çağnsı üzerine ge- nel kurul dün toplandı. Partilerin bildirdiği 18 aday arasından AKP gru- buna düşen 6 ve CHP gru- buna düşen 3 üyelik için seçim yapıldı. Seçim so- nucu, RTUK'teki mevcut üyelerin uzatmah görevi sona erdi. 422 milletveki- linin katıldığı oylamada, Kanal 7 televizyonunun eski Ankara Temsilcisi Ay- kntZahit Akman 352 oy- la, Erciyes Üniversite- si'nden Ühan Yerlikaya 341 oyla, AdaletBakanh- ğı bürokratlanndan Ab- dulvahap Darendeli 319 oyla, Yeni Şafak gazetesi yazan Davut Dursun 267 oyla, Ulaştırma Bakanlı- ğı bürokratlanndan Paşa \_şar 214 oyla, eski TGRT yöneticisi TahaYücd 185 oyla, CHP kontenjanın- dan Hürriyet gazetesi par- lamento muhabiri Şaban Sevinç 283 oyla, avukat Mehmet Dadak 265 oyla, eski miEetvekili ÖzerGür- büz 252 oyla seçildi. DYP Genel Başkanı MehmetAğar, kurullann siyasallaştınhnasına kar- şı olduklannı belirterek oylamadan önce CHP'li- lere "genel kurula katd- mamalan" çağnsında bu- lundu. Ağar, doğru haber alma gibi toplumsal açıdan yaşamsal bir konuyu de- netleyen RTÜK'te parti sempatizanlığı yakıştır- masının üyeler üzerinde kalacağını söyledi. CHP Ankara Milletve- kili Mehmet Tomanbay ise partisinin RTÜK se- çimleriyle ilgili tutumu- nu protesto ederek boş oy kullandığını bildirdi. TBMM, seçimin ardın- dan yeniden tatile girdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle