Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10 TEMMUZ 2005 PAZAR
OLAYLAR VE GORUŞLER
EVET / HAYIR
OKTAY AKBAL
Öntenmez!
Şıddet, şiddeti doğürur! Ikiz kardeş gibidirler.
Terör, teröre yol açar; bir bakarsınız herkes "te-
rörist" olmuş!
Sokaklarda, alanlarda, halk yığınları "özgür-
lük" diye bağınyor. Dev araçlanyla, uçaklanyla,
bombalarıyla, gelip ülkeleri ele geçirenleri kını-
yor!.. Gerçek "terörist" sayıyor onlan!..
Aylardır gazeteler, TV'ler, Irak'ta her gün on,
yirmi, otuz, kırk, elli insanın öldüğünü, öldürül-
düğünü duyuruyor. Kimi topluca, kimi tek tek,
kimi canlı bomba olarak... Irak'ta akan, akıtılan
kan durmadı.. durmuyor! Bunun sorumlusu,
suçlusu kim? Irak halkı mı, Irak'ın yöneticileri mi?
Bugün Irak'ta halkoylamasında sorulsa, halkın
büyük bölümü Saddam'ın yeniden işbaşına
gelmesini istemeyecek midir?
Londra'da bombalar patladı. Onlarca ölü,
yüzlerceyaralı?.. Tam da Iskoçya'da dünya zen-
ginleri toplanmış durumdayken... Dünyanın yaz-
gısındayeni çözümler, oyunlarararlarken. Yok-
sullara yardım edeceklermiş!.. Hep böyle söy-
lerier.. ama o yoksul insanları daha çok sömür-
menin çarelerinden de vazgeçmezler! Her yer
onlarındır.. siyah, beyaz, sarı, kızıl... Birverirler,
on alırlar. Silah fabrikaları daha çok çalışır. Pa-
ra babalan daha zenginleşir. önemli olan budur.
Sen, şiddeti silah olarak kullanırsan, karşın-
daki de şiddeti kendi yöntemiyle gündeme ge-
tirir? Canlı bomba bile olur.. bir ülkü adına ca-
nını vermekten çekinmez. Ama sen, sana kar-
şı çıkanlara "barbarlar, ilkeller" derken gerçek
barbaıiığın kendinde olduğunu birdüşünsene!..
Büyük bir kavga yaşanıyor. Sömürüye karşı
direnmek! Gerçek özgürlüğü, bağımsızlığı, onur-
lu, nitelikli bir yaşamı özlemek! Gerektiğinde
ölümü göze alarak... Bugün yeryüzünün dört bir
köşesinde yaşanan kavga budur.
Bu savaş, yüzyıllardır sürüp gider ezenlerie ezi-
lenler arasında... Güçlü olanın güçsüzü ezme-
si ya da ezilenlerin "Artıkyeter" diye başkaldır-
maları... Hep iyiliklerin, güzelliklerin, sevgilerin
üste çıkması beklenir. Şairler, yazarlar sanatçı-
lardır güzel yannları yaratmak isteyenler.
Necati Cumalı'nın bir gençlik şiirini anımsa-
dım birden:
"Boşuna değil dökülen kan I Hatıran daha aziz
çıkacaktır I Bu felakeî senelerinden /Asırlardır
bu böyledir I Bütün kötülükler geçer I Yaşar iyi
ve güzel olan / Boşuna değil dökülen kan I Ta-
rihin akışından anlıyorum I Kuvvet zamanla yı-
kılır I Yalnız senin uğrunda ölür insan I Yarası
acımadan."
Cumalı'nın özlemini duyduğu "kuvvetin zaman-
la yıkılması" bir gün gerçekleşirse eğer.. o gün,
terör de kalmaz, terörcü de!
Çanakkale Şehitler Anıtı...
194O'lı yıllann Çanakkale sakinlerinin her sabah şahit olduklan bir olay
vardı: Ciddi giyimli, kır saçlı bir adam nhtımdaki evinden çıkıp denizde
kendisini bekleyen motorla Kilitbahir'e gider, orada yine kendisini bekleyen
bir pikapla tngiliz abidelerini kontrol etmeye giderdi.
Ertugrul CEYLAN Hukukçu
ZEYTtNBURNU SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
HÜKÜM ÖZETt tLANI
Esas No- 2005 '429 Karar No: 2005- 656
Hâkim: Kemal Güzel 20998
Kitıp Nuran Taşkıran
Zeytınburnu Sulh Hukuk Mahkemesı tarafından
venle'n 2005 429 Esas 2005'656 Karar sayılı 1 6 2005
tanhlı karar ıle;
Av. Ragıp Cumhur Vehbeyoglu'nun Arslanlı Teks-
ül Sanayı ve Ticaret Lırmted Şirketrnın temsil ve ge-
reklı mal varhğının tespıtı ve duruma göre tasfıyeye
hazırlanması içın kayyum olarak şırkete tayınine,
Karann diğer şirket oriaJdanna teblıg edılmesıne,
llgılı şırketın defter kayıt ve belgelennın kayyuma
teslımıne, Daır kamın yollan açık olmak üzere kayyu-
mun ve ıstemcı taraf vekılının yüzlenne karşı açıkça
karar venlmış olmakla işbu husus ılanen teblığ olu-
nur. 1 6.2005 Basın 32601
H
er yıl Çanakkale zaferinin kut-
lanması sırasında yapılan tören-
lerdeki konuşmalarda, gazete ha-
berlerinde, TV programlannda,
hatta savaş alanlannı gezdıren tu-
rist rehberlerinin söylemlennde, söz Çanakka-
le Anıtı'na (Abidesi'ne) gelince, bunun Milli-
yet gazetesi tarafından ya da onun öncülüğün-
de yaptınldığı ifade edilir.
Her ne kadar Milliyet gazetesinın kendisi, bu
konudaki yazılannda anıtı doğrudan doğruya
kendilerinin yaptırdığını söylemiyorsa da ve sa-
dece inşaata katkılan olduğunu belirtiyorsa da
kamuoyunda yerleşen imaj, Çanakkale Anı-
tı 'nı, Milliyet gazetesinin yaptırmış olduğu yo-
lunda gelışmektedir.
Bugünkü ve gelecek kuşaklan Şehitler Anı-
tı hakkında bilgilendirmek ve tarihe kayıt düş-
mek adına Çanakkale Anıtı'nın kimler tarafın-
dan ve nasıl yapıldığını açıklamak gereğini
duydum. Çünkü ben de ve bugün hayatta bu-
lunan üç dört üye, anıtı yaptıran korrutede yıl-
larca çalıştık. Arut "Çanakkale Şehitler Abi-
desi İnşaatına Yardım Komitesi" tarafından
ve onun sorumluluğunda yaptınlmıştır. Tama-
men gönüllü olarak yedi sekiz yıl boyunca her
hafta toplanarak bu yüce hizmete emek vermış
olan dokuz komıte üyesinin anısına bu gerçe-
ğı açıklamayı bir vicdan borcu saymaktayım.
Aşağıdaki satırlarda anıt fikrinın nasıl doğ-
duğu, inşaaünın nasıl başladığı, ikı kez nasıl ke-
sintiye uğradığı, ilk komite üyelerinın ayrıl-
malan üzerine seçilen yeni üyelenn ınşaatı ta-
mamlamak için yıllarca nasıl çalıştıklannın bir
özetini sunmak istiyorum. Bu bılgiyi, büyük ço-
ğunluğuyla, o günlerdeki Milliyet muhabiri ve
daha sonra komite üyeliğine seçilen rahmetlı
dostum Necmi Onur'un kaleme aldığı ve 1960
yıhnda yayımladığı "Çanakkale Savaşları ve
Şehitler Abidesi" adlı kitabından aldım. Kı-
tabın önsözünde Komite Başkanı Emin Nihat
Sözeri'nin belirttiği gibı, bize bugünlen yaşa-
tabümek ıçin canlannı verenlerin yanında bı-
zim hizmetlerimizin sözü edilemez elbette.
Ancak yıllar sonra bu görkemli anıtın ya-
pılmasında asıl emek verenleri unutup da bu
onuru bir başkasına mal etmek tarihe karşı
haksızlık olmaktadır. Gerçeği öğrenmek iste-
yenler, aşağıdaki saûrlann ya da doğrudan doğ-
ruya Necmi Onur'un sözünü ettiğim kıtabın-
da daha geniş bir bilgiye ulaşabilirler.
Abide fikri nasıl doğdu?
1940'h yıllann Çanakkale sakinlerinin her sa-
bah şahit olduklan bir olay vardı: Ciddi giyim-
li, kır saçlı bir adam nhtımdaki evinden çıkıp
denizde kendisini bekleyen motorla Kilitba-
hir'e gider, orada yine kendisini bekleyen bir
pikapla Ingiliz abidelerini kontrol etmeye gi-
derdi. YılJardan beri süregelen bu hizmeti ya-
pan kişi Mr. Melington idi. Görevi Gelibolu
yanmadasındaki birer park haline getirilmiş
olan 30 îngiliz anıtının bakımını yapmaktı. In-
giliz mezarlıklar müdürü unvanına sahip olan
Mr. Melington, 18 Mart 1915'te Çanakkale
boğazında yenilgiye uğrayan bir ulusun asker-
leri adına dikilen amtlardan sorumluydu.
Peki bu topraklar ıçin canlannı veren, bu ül-
keye eşsiz bir zafer kazandıran şehitlerin anıtı
neredeydi? Işte bütün Türkleri derinden yara-
layan bu soruyu karşılamak amacıyla 1944 yı-
lında Müli Savunma Bakanlığı, Çanakkale Şe-
hitler Anıt'ı için bir yanşma düzenledi. Katı-
lan 37 projeden jüri, Istanbul Teknik Üniver-
sıtesı öğrencılen Doğan Erginbaş ıle İsmail
Utkular'ın beraber yaptıklan projeyı birinci-
liğe layık gördü.
Ancak mali olanaklaryetersiz kaldığından anıt
inşaatı başlayamadı. Ta ki 1952 yılında Çanak-
kale Savaş Alaru'nı gezen kurmay Yarbay Ce-
mal Yüdınm, bu konuyu yeniden gündeme ge-
tinnceye kadar...
Ilk ciddi girişim
Zamanın Istanbul Valisi Fahrettin Kerim
Gökay konuyla ilgilendi ve 1952 yılının Ha-
ziran ayında çeşitli meslek mensuplannı top-
lantıya çağırdı. 46 kişilik büyük komite, Milli
Savunma Bakanlığı 'nın açtığı yanşmada birin-
ciliğı kazanan projenin Hisarlık Tepe'de yapıl-
masını kararlaştırdı. Aynca şu karara da vanl-
dı: "Ulusça kazanılan zaferin anıtı yine ulus-
ça dikilecektir. Resmi makamlardan yar-
dım istenmeyecektir." Gerekli parayı ulus ve-
recekti. Makbuzlar bastınldı, ekipler, yurtiçı-
ne dağıldılar.
1954 yılı Nisan ayında anıt ınşaatı ıhaleye çı-
kartıldı ve mühendis Sırn Onural ıle kereste
tüccan Hayrettin Aksay'uı üzerinde kaldı.
Öıalebedeli 1.648.234.-TL idi. 19Nisan 1954te
temel atıldı. Ancak daha inşaatın başuıda tek-
nik heyet temele dökülen betonun şartnameye
uygun olmadığını saptamış, bunun üzerine de
inşaat durdunılmuştu. Çürük temelin güçlen-
dirme projesi yaptınldı, ancak Prof. Rıfat Ya-
rar, Prof. Ihsan tnan ve Prof. Feridun Ar-
san'dan kurulu teknik heyet, bu müteahhitle-
rin inşaatı yapamayacaklan yolunda rapor ver-
di. Öte yandan yapılan incelemede, müteahhit-
lere teslim edilen 42 ton demir ve 122 metre-
küp kerestenin karaborsaya satümış olduğu an-
laşıldı. Bunun üzerine 26 Mart 1956'da sözleş-
me feshedılerek müteahhitler aleyhine davalar
açıldı. Böylece inşaat yeniden ihaleye çıkartıl-
dı ve 10 Eylül 1958'de Y. Mühendis Ertugrul
Barla ve Ortaklanna 1.708.918 liraya verildi.
Ancak geçen sürede inşaat malzemesinin fi-
yatı yükselmiş ve halktan toplanan para tüken-
mişti. tnşaata temel takviyesi tamamlanmış,
granit kaplama 12 metreye yüksehnişti.
Bu arada komite üyelerinden büyük bir bö-
lümü işlerinin çokluğunu ileri sürerek isrifa et-
miş yerlerine yeni üyeler seçilmişti. tnşaatı so-
nuna kadar götürecek olan yeni komite şu ki-
şüerden kurulmuştu: Emin Nihat Sözeri, Dr.
Hikmet Arda, thsan Üner, Cevdet Bereket,
Coşkun Meltem, Mükerrem Taşçıoğlu, îffet
Halim Onız ve Ertugrul Ceylan.
Hem iş mevsimınin kapanması, hem de pa-
rasızlıknedeniyle inşaat 15 Ocak 1958'de ikın-
ci kez durduruldu.
Bu durumu Necmi Onur'un kalemiyle
okuyuculanna duyuran Milhyet gazetesi halk-
tan büyük destek görecek ve yeni bir para top-
lama kampanyası başlatılacaktı. Bu kampan-
yada 1.686.251 lira toplandı. Istanbul Beledi-
yesi'nin 100 000 lira ve TBMM'nin 600.000
urahkbağışlanylatoplam2.386.251 lirayayük-
seldi.
Bu para ile de ancak anıtın gövde bölümü ya-
püabildi. Noksan kalan ıskele, nhtım, müze, bah-
çe ve elektrik içuı Bayındırlık Bakanlığı'na
projeler gönderildi fakat cevap dahi alınama-
dı. Bu sırada korrutede açılan üyeliğe Necmi
Onur gazetesinı temsilen 9. üye olarak kabul
edildi. Anıt içın halktan ve resmi kuruluşlar-
dan toplanan toplam para tutan 4.153.767.- li-
radır.Buparanın 1.686.25 l.-hrası Milliyet ga-
zetesinin açtığı kampanyada halktan toplan-
mıştır. inşaatın parasızlıktan kesintıye uğra-
ması üzenne Milliyet'in açtığı kampanya halk-
tan büyük ilgı görmüş ve toplanan para inşa-
atın bir süre daha devamını sağlamıştır.
Son söz olarak şunu söylemek istiyorum= in-
şaatın sonunda komitemiz anıtı, Genelkurmay
Başkanlığı'na teslim etmeden önce komitenin
tüm hesaplan Maliye Bakanhğı müfettişlerin-
ce incelenmiş ve "Çanakkale Şehitler Abide-
si İnşaatına Yardım Komitesi" aklanmıştır.
Kültür Sanatsız TV'ler!
AbduüahAKAY
K
ültür, bir ulusun,
köklerinden gelen
öz varlığıdır. Geç-
mişten geleceğe doğru akan
büyük bir ırmağa benzete-
biliriz onu. Uluslann ya-
şam damarlan işte bu ır-
maktan beslenir. Buneden-
le kültürümüzü korumak,
geliştirmek, kirlenmesini
önlemek, gelecek kuşakla-
ra aktarmak her bireyin gö-
revı olsa gerek. Geçen yüz-
yılın harika buluşu olan te-
levizyonun kültürsüz-sa-
natsız hah ne peki? Yaşamın
her alanında iç ıçeyiz tele-
vizyonla. Yeryüzü, onun sa-
yesinde küçük bir köye dö-
nüşüyor. Dünyada olup bi-
30 Temmuz'a kadar 1.000 YTL*'ye
varan ekstra indirimle!
www.peugeotcom.tr Peugeot Müjteri llijkileri (0216) 579 94 44
Tüm 206 modellerinde inanıimaz indirimler! Örnegin, çarpıcı
tasarımıyla Peugeot 206 X-Design 1.4 It 75 hp, şimdi
sadece 21.900 YTL!
PEUGEOT M i ı a ToTAl. KARŞI KONULAMAZ.
Peugeot Otomocıv Pazarlama A.Ş. Peuceot btnek ve cıcari areçlarımn Türkr/e Gene! Dlstribütönj'dur Peujeot Otomotiv
Pazarbma A.Ş ançtann ttknüc özetUk. dofumm ve fiyultfifn hcrfon^ bir fin bddinmde bulunmzdan defıınrme hakfcınt sakiı tuor.
*Sl5-3OTeniınuz2S05arihleriınsmda(eçar«dirveaııkhnnabınri>Jr ln*imler. kampanra 8)tâhn Ozarinden ytpAmkactr.
Bdpımntarvertyonhn j<Srefcrtd*(Smrabiir. TL &n*t W *f** (00OO00) «IdflNnlı.
OZOZTURKLER ADAPAZARI (0264) 275 17 71 (9 hat) • ŞANÇELİK BURSA-İZMİR YOLU (0224) 441 75 00 (3 hat) • TEKOTO
BURSA-YENİ YALOVA YOLU (0224) 216 05 05 • AÇI İSTANBUL-ALTUNİZADE (0216) 651 60 60 • AKTIF-İRİYIL ISTANBUL-
USKUDAR (0216) 428 93 00 • BERKE İSTANBUL-YENİKAPI (0212) 633 60 61 • CAN İSTANBUL-UMRANİYE (0216) 466 85 55
• EFE İSTANBUL-BAYRAMPAŞA (0212) 615 07 2S • MEPA İSTANBUL-İKİTELU (0212) 698 44 44 • PARLAR İSTANBUL-ŞİŞLİ
(0212) 210 16 66 • SONKAR İSTANBUL-AVCILAR (0212) 422 34 34 • TEKOTO İSTANBUL-SARIGAZİ (0216) 621 05 00
• YILDIRIM İSTANBUL-ZİVERBEY (0216) 449 29 94 • OTO TEKNİK İZMİT (0262) 335 50 38 • GÖREN ÇORLU TEKİRDAĞ
(0282) 685 47 70 • TUYLUOĞLU ZONGULDAK-K.EREĞU (0372) 323 63 63 (4 hat)
ten her şeyi anında izleye-
biliyor, yorumluyor, etki-
leniyoruz. Bilgi, görgü ve
becenlerimız, artık nere-
deyse tele\'izyonla bıçim-
leniyor, tartıhyor, değerlen-
diriliyor. Izlediğin kadar ko-
nuş mantalitesi TV'ye ba-
ğımlılığı arttınyor. Amen-
ka'dan sonra en çok tele-
vizyon izleyen ulus olarak
istatistiklere geçiyoruz. Bu
da düşünme yetilerimizi yi-
tınp TV'nın dediğini tek
doğru olarak kabullenen;
yorum, anahz, sentez yete-
neğini yitiren bireyler yetiş-
tinne riskini önümüze da-
yatıyor. TV değil mıdir za-
ten hep 'maksatlı' yaym
yapöğı konuşulan; ülkele-
ri kanştinna, savaşlar çı-
kartma, ihtilalleryaptırma,
iktidarlar değıştirme, terö-
rü özendirme tehükesini de
banndıran? Nitekimbunun
öraeklerini gördük görü-
yoruz. Sorumlu yayıncıhk
ilkelerini benimseyen ka-
nallan başımıza tac ederiz.
Onlarla bir sorunumuz yok
Sekiz ulusal haber kanalı-
mızın rating yanşmasını da
yayıncıhğın gereği olarak
görüyoruz. Ama onlann,
habercilerin ve haber kay-
naklannın seçiminde titiz,
sorumlu, kurumsal \'atandaş
olarak davranmalarını da
beklemek hakkırruz. Bura-
da haberin tek yönlü olma-
ması, tek kaynağa dayan-
maması gerçeği de çıkıyor
ortaya, insan kaynağının
doğru kullanımı ve eğitimi
de tabii.
Diğer TV kanallanna ge-
ünce... Rating yanşının, top-
luma kötü modeller sunan
bir yapıyı geçerli kılması-
nı, buna bağlı olarak kav-
ganın özendirilmesini, özel
yaşamlann fütursuzca or-
taya dökülmesıni ve hayal
dünyasının gerçek dünyay-
la başa çüalmasını önleme-
sini kabullenmiyoruz. Bu,
bir tür afyon verümış, ap-
tala çevrilmiş, gerçeklikten
kopmuş, kimliğini yitirmiş
bireyler yetiştirecek bır or-
tam hazırlar çünkü.
Krmliğini yitiren bireyler-
den ıse kunlikli bir toplum
oluşturmak ve bu bireyle-
rin bilime, kültüre, sanata
gönül vermelerini bekle-
mek isehayal değildir dene-
dir?
Hurafeler, batıl inançlar
bilimin, teknolojinin, gerçek
mançlannyerini armamalı...
Magazin dedikodudan
kurtanlmah... Cinayetlerin,
hırsızlıklann, yolsuzlukla-
nn aktanmında topluma
umutsuzluk verecek sindi-
recek ya da özendirecek
mesajlar, avrmtilaryer alma-
mah... Unutulan gerçek ede-
biyat, sanat, takhtlerin ege-
menhğinden kurtanlmalı...
Kitap tanıtım programlan
kanallann olmazsa olmaz
programlan arasında yeri-
ni ahnalı. Ünlü edebi ya-
pıtlann fımleri, sanatçıla-
nn belgeselleri ekrana ge-
tinlmeli... Böylece toplu-
ma, örnek alabileceği doğ-
ru modeller sunulmalı. Bu-
gün bir araştirma yapıldığm-
da halkın en çok belgesel is-
tediği gibi bir sonuç ortaya
çıkıyor. Bu elbette abartılı.
Insanlar, izlediklerini de-
ğil, gönüllerinden geçeni
söylüyorlar, deşifre olma-
mak da adına.
Gelin şimdi, gönülden
geçenleri istek haline geti-
rehm. Rating kaygısı taşı-
madan kültürü, sanatı
omuzlardayükseltehm. Sa-
dece görsel basında değil
kuşkusuz. Yazılı basında
da.
Bunu yaparken dilimizi
korumayı, doğru kullanma-
yı unutmayalım ve Ingilte-
re'deki BBC örneğini anım-
sayahm. Rating ve para her
şey değil sonuçta. Buülke-
nin insanlanndan aldıklan
nemalarla, destekle gehşen
tv kanallarımızın, artıkkül-
türe ve sanata daha duyar-
lı, sorumlu, örnek yakla-
şımlannı bekliyoruz.
Ağlama aynalan, aptal
kutulan istemiyoruz.
Içi boş görüntüleri dol-
durmanın zamanı gelmedi
mi sizce de?
ÇACIN MOTEL
felsefe devam ediyor...
en temız denızı, her oğun balığı,
kalabalıkJardan ve kabahMardan uzak sessiz tatiii
özlediyseniz...
1 kişi TR 45 YTL
ASSOS Bektaş Köyü Sivrice mevkii
Tel: (0 286) 723 44 60 / (0 286) 723 44 61
DENİ7I SEVENl FRE tLGİNÇ ÖYKÜLER, TEKNtK KONULAR.
TEMMUZ 2005 ^ SAYI 255
İKİ KAZA VE ÇIKARTILACAK DERSLER
OPTlMtSTTE
AILENİN ÖNEMİ
VAKKO
SAILING CUP
D1ZEL MOTORL.\RDA tNJEKTÖR .MUZALARINTN T.\MIR1
Demırcıfer Sitni, 6 Codde, No. 71 Zeytınbumu- ISTANBUL
Tel (0212) 664 16 94 - 510 28 71 Foks (0212) 558 67 85
PENCERE
Mümtaz'ı
Kıskanıyopum...
Mümtaz Soysal'la ne zaman tanıştık?..
Dostluğumuz çok eski..
Nasıl bir kişidir?..
Olay hangi yılda yaşandı?..
Bir gün haber verdiler, Mümtaz Ankara'dan Is-
tanbul'a gelirken araba kazası geçirmiş..
Hastaneye koştum..
Aman Allah'ım ne göreyim? Yatakta bir cana-
var yatıyor; yüz, göz, şakaklar, çene, burun birbi-
rine kanşmış; surat şişmiş, darmadağın olmuş...
Ama, Mümtaz o halinde bile serinkanlı!.. Man-
tığında en küçük bir dağılma olmadığı konuşma-
sından anlaşılıyor..
Arkadaşımız Prof. Dr. Orhan Iskeçeli, Müm-
taz'ı ameliyat etti; kırılan dökülen kemiklerini bir-
birine yapıştınp onardı..
Şimdi Soysal'la Cumhuriyet'in ikinci sayfasın-
da karşılıklı yazıyoruz...
•
Ancak her şey aklıma gelirdi de Mümtaz'ı kıs-
kanacağım aklıma gelmezdi..
Gerçi Soysal beni on kez cebinden çıkarır.. Par-
lak bir sicili, ülkenin hukuk ve siyaset yaşamında
çok önemli işlevleri var..
Anayasa hocası..
E. (emekli) Dışişleri Bakanı..
E. Milletvekili, Kurucu Meclis üyesi..
E. Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı..
E. tutuklu.
Profesör..
Köşe yazan..
Ama, bütün bunlar önemli değil..
Mümtaz şu sırada güncel mi güncel, herkesin
dilinde, medyada ve politikada Soysal'ın adından
geçilmiyor; hangi gazeteyı açsanız Mümtaz da
Mümtaz..
Adamı nasıl kıskanmazsın?..
•
Peki, neyapmış?..
MegerTürkiye'yi ekonomide çuvallatp ülkeyi ba-
tıran kişi Mümtaz Soysal değil miymiş?..
Vay canına!..
Türkiye'yi bu hallere düşürüp kurda kuşa yem
eden, gırtlağına dek borçlandınp ele güne rezil
rüsvay eden meğer bir tek kışıymış..
Cumhuriyet'in köşe yazan meğer neymiş de en
başta ben olmak üzere biz bilmiyormuşuz...
Mümtaz engellemeseymış, Türk Telekom vak-
tiyle satılsaymış neler olacakmış neler!.. O para-
larla ne maydanozlu köfteler yoğrulacakmış, Tür-
kiye'nin başı göğe erecekmiş...
Mümtaz neymiş be?..
•
Bizim medya şu takıyyeci iktidaria biriikte kafa-
yı adamakıllı üşüttü, TürkTetekom'un satışını vak-
tiyle durduran karan bizımkiler Mümtaz Soysal
verdi sanıyoriar..
Yokcanım..
Yargıçlar verdi..
Hukuk verdi..
Hukukun üstünlüğü ile köşe yazanmız Müm-
taz'ı birbirine kanştıran medyamıza ne buyrulur?..
•
Bugün pazar, yazıyı ünlü bir Bektaşi fıkrasıyla bi-
tirelim..
Bektaşi -ya da Alevi- iki öküzüyle tarlasını sü-
rermiş; kırmızı öküz az yem yıyip, çok çalışırmış;
san öküz lanet mi lanetmiş!.. Hem çok yermiş,
hem tembelmiş!.. Bir gün öfkelenmiş Bektaşi:
- EyAllahım, demiş, şu san öküzün canını al da
kurtulayım..
Baba Erenler ertesi sabah ahıra girince ne gör-
sün, kırmızı öküz sizlere ömür, sarı lanet capacan-
lı...
Dışardan bir çocuk çağırmış Bektaşi, öküzleri gös-
termiş:
- Ulan, demiş, bunlann hanglsi san, hangisi kır-
mızı?..
Çocuk göstermiş:
- Bu sarı, bu kırmızı!..
Bektaşi gözlerini göğe çevirmiş:
- Imanım, demiş, bacak kadar çocuk renkleh bi-
liyorda, sen ayıramıyor musun?..
•
Her neyse, bizim medya her şeyi birbirine ka-
nştıradursun, ben bir yandan Mümtaz'ı kıskanır-
ken bir yandan da övünüyorum:
Türkiye'nin kaderi Cumhuriyet'in bir köşe yazannın
elinde!..
Bu ne kudret?..
Temmuzda
50YTLındırim
ve chip-para
Maksimum tndirim tutan 50 YTL'dır.
Otel Club NİNA\
59.000' dan itibaren
Kişibaşı Gecelik 3x19.600
VVorld Axess Vakıfbank Kredi Kartına
3 Taksit BİZDEN
Peşin Odeme
%5 İndirim
Kart ile bir sefer
%5 İndirim
HERŞEY DAHIL
0-8 Yaş Ücretsiz
"' Denıze Sıfır Odalar
." Klımalı
' Odalarda TV
' Yûzme Havuzu
1
Çocuk Havuzu
' Çocuk Parkı
* Dısco-Amencan Bar
Rez. Tel.: 0266 416 43 32 - 416 43 33 - 416 36 73
Fax: 0266 416 36 07