22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 TEMMUZ 2005 CUA ROPORTAI Elekdağ, Almanya'nın soykınm kararını tanımasını 'ciddiyetsizlik' olarakdeğerlendirdi BİR BAKIMA 'Nesnelliktenuzak,tek yanlı' A ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) - CHP Istanbul Mılletvekilı, emekJi büyükelçi Şükrii Elekdağ, sözde Er- menı soykînmının Almanya Parla- mentosu tarafindan araştırılmadan ve Türki- ye 'nin taleplerine dikkat edılmeden kabul edil- diğini söyledi. Elekdağ, parlamentonun karan- nı "cJddij'etazük" olarak nitelendirirken, "Ka- rartaslağuıı hazırlavanlar, işlerinegelmeyen hu- suslan Alman Pariamentosu'nun dikkatinden bilinçli olarak kaçırmışlar" dedi. Emeklıbüyükelçi Elekdağ, Cumhurivet'in Al- manya Parlamentosu 'nun sözde Ermeni soykı- nmını tanımasına ilişkin sorulannı yanıtladı. - Almanya Federal Paıiamentosu'nun Erme- ni iddiaJan hakkuda aldığı karan nasıl değer- lendiriyorsunuz? - Karar, tek yanlı, hiçbir nesnel yönü bulun- mayan, tarihseİgerçekJeri çarpıtan birnitelikta- şıyor. Asılsız ve mesnetsiz suçlamalar içeriyor. Özellikie, gerekçe bölümünde, hiçbiryargı ka- ranna dayanmadan ve hiçbirkarşı görüş dikka- te alınmadan, sadece bazı parlamentolann ka- rarlarına ve bazı yazarlann sübjektif eserlerine istinaden soykınm ıddıasına yer vermiş olma- sı, büyük biradaletsizlik ve haksızlık olduğu gi- bi, Alman parlamentosunun bu konudaki önyar- gılı ve taraf tutan tutumunu yansıtıyor. Aynca, karar bir yandan gerçeklerin ortaya çıkanlma- sı için tarihçilerüı bir araya gelmesini öneriyor, bir yandan da Türkıye'yi suçluyor. Tabiatıyla bu, çelişkili ve mantıktan yoksun bir yaklaşım. Parlamentoya bu kararla ilgili önerge sunul- duktan hemen sonra bu girşimın nedenJerini Alman medyası tartışmıştı. Bu tartışma, söz konusu girişimın, sırf Türkiye'nin AB yolunu kesmek içinyapıldığı hususunda çok açık ipuç- larını ortaya koymuştu. Bu durumda, bir müt- tefik devletinparlamentosunun, sırfsiyasi amaç- larla Türkiye'nin tarihini karalamaya, tahrif et- meye yeltenmesinin, çok yakışıksız, adaletsiz ve etik değerlerle bağdasmayan birhareket tar- zı olduğunu vurgulamak durumundayım. 84 YIL SONRA AYNI ADALETSİZLİK - Almanya "nın Ermeni konusuna bakışıdaha önce nasıldı? Bu karar ülkedeki Ermeni ktbisi- nin baskısvla ahnnıış olabitir mi? -1. Dünya Savaşı'ından sonra Batı basıru, Al- man Genelkurmayı'nı Ermeni tehcırini Osman- lı Devletı'ne sadece önermekle degil aynı za- mandayönetmekle suçlamıştı. Bu ıthamlar, sa- vaştan yenik çıkan Almanya'yı derinden etki- lemiş ve bu psikolojik baskı altında savunma- ya geçen Alman Dışişlen Bakanlığı, Türk düs- manlığıyla ün yapmış olan dm adamı Lepsi- usa ^AJmanya veErmenistan, 1914-18" adh,pro- paganda amaçlı, Almanlan temize çıkaran, Os- manlılan ise suçlayan bir kitap yazdırmıştı. Iş- te böyle bir ortamda cereyan eden Talat Paşa mahkemesinde, Alman hâkımler, öldüriilen Os- manJı Sadrazamı Talat Paşa'yı suçlu, Ermeni katil Taleyran'ı da kurban sandalyasine oturta- cak şekılde kurgulayarak, Alman devletini te- mize çıkarmayı amaçladılar. Türkiye'de yasamış olan ve olaylan yakinen bilen Alman subaylan, önce mahkemeye tanık olarak çağnldılar, fakat sonradan bunlann ta- nıklığına başvurulmadı. Mahkeme, tanık ola- rak, olaylan görenleri, bilenleri, yaşayanlan de- ğil, sadece olaylar hakkında ikincı elden bilgı sahibi olanlan ve Ermeni yanlısı kişileri dinle- dı. Örneğin 1915 olaylannı Türkiye'de bizzat yasayan, fakat görgü tanığı olarak mahkeme tarafından kasıtlı olarak dinlenmeyen Alman Generali Bronsart24 Temmuz 1921 tarihlı De- utsche Allgemenie Zeıtung'dayayımlanan ma- kalesinde "EK silah tutan bütün Müslümanlar Türkordusunda silah aJündaolduklan için,Er- menilerin savunmasız kalan halka karşı kor- kunç bir katliam yapmalan kolay oldu. Erme- tıiler. Ruslartarafiridan akışönlan Doğu (Osman- h) Ordusu'na yandan ve arkadan saldınlar ger- çekleştirmekle kalma\ip, bu bölgede yaşayan Müslüman halkın kökünü kunıttuflar (yok et- tiler). Bu gaddarnk daha sonra, Türklerin Er- menilere karşı yapüklan iddia edilen zulümden çok daha kötü idP diyordu. Mahkemenin taraftutan davranışına General —Bronsart gibi Türkiye tle görev yapan ve görgü tanığı olmak isteyen Almanlar itiraz etti. Ama, mahkeme bu itirazlan dikkate almadı ve verdi- ği kararlakatili serbest bıraktı. 0 zaman Alman- ya'da yayımlanan önde gelen gazeteler bu ola- yı tam bir "hukuk skandalT olarak nitelediler. "Adaletin.hak ve hukukun siyasi nedenlerlekat- tedfld@ni" ve bunun "Almanya için utanç ve- rici" olduğunu vurguladılar. Talat Paşamahke- mesine benzeyen birskandal ve adaletsizliğe 84 yıl sonra Federal Parlamento'nun alet edilme- si büyük talihsizliktir. SUNTURLU YALAN! - Fakat, Alman Pariamentosu suçlamalannu Osmanlıfmparatoriuğunda görev yapanAlman büyükelçilerinin ve konsoloslann raporianna dayandınyor. - Bu sunturlu bir yalan!.. Bu şekilde konuş- maktan üzüntü duyuyorum ama gerçeği başka şekılde ifade etmek imkârum yok. Türk Tarih Kurumu'nun 2004 yüındayayımladığı "Sürgiin veGöç" adlı kitapta 1915 olaylan sırasında Tür- kiye'de görevli Alman büyükelçisi ıle başkon- soloslannın orijinalleri Alrnan arşivlerinde bu- lunan raporlannın metinleri var. Bu raporlar, Os- manlı Ermenilerinin devlet eliyle ımhasının planlandığı savının asılsız olduğunu ortaya koyuyor. C HP Istanbul Milletvekîli, emekli büyükelçi Şükrü Elekdağ, sözde Ermeni soykırımının Almanya Parlamentosu tarafından araştınlmadan ve Türkiye'nin taleplerine dikkat edilmeden kabul edildiğini söyledi. "Karar taslağını hazırlayanlar, işlerine gelmeyen hususları Alman Paıiamentosu'nun dikkatinden bilinçli olarak kaçırmışlar" diyen Elekdağ şöyle konuştu: "Karan Türk- Alman dostluğuna indirilmiş büyük bir darbe olarak görüyorum. Alman Parlamentosu'nun bu karan Türk milletinin ve onun Almanya'daki temsilcisi olan 2.5 milyon Türk'ün milli duygularını rencide etmiştir. Yakın tarihte işlenen en büyük soykırımın sorumluluğunu taşıyan Almanya'nın kendi vicdanını temizlemek için dost bir milletin tarihini haksız ve asılsız iddialarla kirletmeye kalkışması hazindir." Asmanlı'yı suçlayan belgelerseçildi - Pekl o zamanAlman Pariamentosu böy- le hatayı nasıl vapnor? - Bunun nedeni, karan hazu^Iayanlann 1915 olaylanna, Alman din adamı Johannes Lepsius'un 1919'dayayımlanan "AJmama ve Ermenistan 1914-1918" adlı kıtabındakı göriişlerperspektifınden bakmalanndan ile- ri gelıyor. Size bu kitabınnı hangi koşullar- da yazıldığını izah edersem, konu açıklık kazanmış olacak. I. Dünya Savaşı'ndan son- ra, Osmanlı hükümetinın tehcırkarannı Al- man Genel Kurmayı'nın önerisi ile aldığı, son- ra da Alman askeri makamlannın bilgisi ve desteği ıle uyguladığı hususunda Batılı ülkelerde yerle- şik bir kanı vardı. Nite- kim, Al- manya'nın Ermeni tehcirve kınmının baş miman oldu- ğu 1914-1916 yıllannda Istanbul'da görev- li ABDBüyükelçısi Morgcnthau tarafından iddia ediliyordu. Büyükelçi Morgenthau, anılannda, Ermenilerin tehcir edılmesıni Türklere Almanlann önerdiğini AJman Ami- rali Usedom'un kendisıne bizzat söylediği- ni yazmıştır. Amerikalı tanhçi ve mısyoner H. A. Gibbons da Ermenilenn "yok edilme- sinden" Almanlan sorumlu tutar. Savaştan yenik çıkmış olmarun ezıklıgi altmdakı Al- man hükümeti, bu suçlamalann yarattığı psi- kolojik baskıya karşı durabilmek, tehcir ve uygulamasında hiçbir sorumluluğu olma- dığun beiırtmek ve sorumlulugun strf Osmanlılara ait olduğunu ortaya koymak amacıyla, Alman Dışiş- leri Bakanlığı arşivlerindeki sa- dece işine gelen bazı belgelen yayımlatma yoluna gitmiştir. Bugörev, eşi de Ermeni olma- sı nedeniyle Ermeni dostu ola- rak tanınan Protestan Papazı Lepsıus'averilmiştir. Gerçek şu ki, Lepsius çalışmalan sı- rasında belgelen, Osmanlı Dev- leti'nı suçlayacak ve Almanla- n aklayacak şekilde özen- le seçmişti. Almanya Başbakanı Schroeder. - Vani Almanya iddialannı gerçek olma- yan kaynaklara mı dayandırryor? - Tamamen öyle. Gerçek şu ki, çok adet- te bılunsel Alman yayınında, Lepsıus'un ki- tabının, olaylan birMüslüman- Hıristıyan ça- tışması açısmdan değerlendn-en önyargılı bir görüşle yazıldığı, eserde sadece Türkdüşman- Iığı yapıldığı ve esenn tanhı bir değen ol- mayıp, propaganda vasıtası olduğu belirtıli- yor. Bu söyledıklenmız, tarafsızlığı son de- rece kuşkulu, Türklerle Müslümanlar hak- kında önyargılı bir din adamı olan Lepsı- us'un ve tarihı kaynak olarak güvenılır ol- mayan yayınlannın, Alman Parlamento- su'nun karanyla yuceltilmış oimasının ne denli birtalıhsızlık oiduğunu ortaya koyuyor. RAPORLAR TUTARSIZ -Lepsius'un araşûrmasıvanhdiyorsunuz. Anadolu'da ne kadar kalmış? - Osmanlı Devletı bir dünya savaşı ıçınde ölüm kalım mücadelesı veriyor. buna koşut olarak bir de ıç savaş yaşıyor. Bu ortamda, Lepsius sadece tstanbul'u zıyaret edip ken- tin sınırlan dışına adım atmadan Doğu Ana- dolu'daki Ermeni halkın durumu hakkında doğru ve gerçekçi bir rapor hazuiayabilir mi? Işın saçmahğı burada. Lepsius fılhakı- ka 1915*te tstanbul'a geünış ve bir ay kal- mışnr. 31 Temmuz'da Amenkan Büyükelçı- si Morgenthau'yu ziyaret eden Lepsius, bü- yükelçiye, Türklen tehcıre ve katlıama son vermeye zorlamak amacıyla dünya çapında birprotesto hareketı başlatacağını, bu amaç- la CenevTe'ye gıderek uluslararası Kızılhaç Örgütü'nden sonra da Papa'dan yardım iste- yeceğini belırtmiş veyapacağı bu gınşımler- de kullanılmak üzere "OsmanA \uhsetine" ilişkin bilgi talebınde bulunmuştur. Morgenthau da, Lepsius'a Amenkalı mis- yonerlerin raporlannı ve bu raporlara daya- nan konsolosluk raporlannı vermiştir. Bu bağlamda, Amenkalı misyonerlenn Protes- tanJaştırmak istedıklen Ermenılen hımaye- lerine almış olduklannı ve Osmanlıyı da baş düşmanJan olarak gördülderinı belirteyım. Bu bakımdan Lepsıus'un elde ettiğı rapor- lar, tümüyle yalan veya yan gerçek verilen nakleden ve çarpıcı tutarsızlüdar içeren bel- gelerdir. Morgenthau, aynı belgelen Ingılız Savaş Propaganda Bürosu tarafından va>im- lanan Ma\ı Kitap'ın editörü VîscountBrj'ce'a da vermişti. İşte Lepsius, mal bulmuş mağ- nbi gibi üstüne atladığı uyduruk misyoner raporianna dayanarak Istanbul dışına adım atmadan Türkiye'de Ermeni halkının duru- mu konusunda rapor hazırlamış, ancak bu rapor o dönemdeki Alman makamlan tara- fından sansüre tabı tutulmuştur. Ancak, sa- vaşın sona ermesiyle birhkte burapor 1918'de u Dr.JohannesLepsius'un Ermeni Kath'amı Hakknıdaki Gizli Raponı" adıyla Paris'te yaynnlanmıştır. Bu ifadelenm, Princeton Üniversitesi Profesörü Dr. Heatfa Lown r ta- raândan yazılan "BmükekiMorgenmau'mın Hikâyesinin Perde Arkası" adlı kıtaptaki değerlendirmeye dayanmaktadu". kdanlannı temidemekiçinkaralıyorlar* - Alman hükümeti sözde soykuimı tanır- ken Türkiye'nin ortak çalışma önerisine yer vennemiş. Bu durumu nasıl değerlen- diriyorsunuz? - Bu tutum, hayret verici ve düşündürücü- dür. Anlaşılan, karar taslağını hazırlayanlar işlerine gehneyen hususlan Alman Parla- mentosu'nun dikkatinden bilinçli olarak kaçırmışlar. Oysa, TBMM oybirliğı ile ka- bul ettiği bildirisinde "Akıl ve mandğın. TürkKe ile Ermenistan'nı ortak bir girişim- le tabulan yıkmaktan korkmama- larmı ve ortaklaşa yaşadıklan be- şeri facianın tüm yönlerini açığa çıkararak tarihlerrvle >üzleşmeye ve hesaplaşmaya hazır olmalarnu emrett^mi" açıklamıştı. Sonra da, bu vüzleşme ve hesaplaşmanın, iktidar ve muhalefet partilerinin ortaklaşa yaptıklan öneriyle fiiliyata intikal ettirilebileceğini Mirgulamıştı. Bu öneri, "Türkiye ile Erme- nistan"ın kendi tarihçilerinden oluşacak or- tak bir komisyon kurmalannı, ulusal arş>- lerini lasrtlamaya tabi tutmadan arasürma- ya açmalarınL ilgili diğer arşhlerde de $ür- dürülecek ortak araştırmaJann sonuçlan dünva kamuoyuna açıklanmasuu ve bahis konusu komis>onun kuruluş v« çahşma yöntemlerinin ikifilkearasında saptanması- nı~" öngörüyor. Bu öneriye bugüne kadar Ermenistan'dan bir yarut gelmemiştir. Bu bakımdan, AJman Parlamentosu, biraz cıd- diyet ve samimıyetle hareket etseydi ve ka- rannda belîrttiği gibi gerçekten Türkiye- Ermerastan ilişkilerinin düzelmesinı içten- likle istiyor idiyse, TBMM"nin bildırisine ve Türk hükümetinin önerisine atıfta bulu- narak, Ermenıstan'a "tarihiyle yüzleşmek- ten ve hesaplaşmaktan korfcmamasmT ve Türkiye'nin akılcı ve uzlaşıcı ortak tarih değerlendıril- mesi önerisini kabujetmesı gerektiğini tavsiye etme- si icap ederdi/Aklın ve basiretin yolu POSTLUĞA DARBE - TBMM'nin bu kanrta bir yanrtı olacak mı? - TBMM'nin 13 Nisan bildinsi şöyle bir paragraf içeriyor: "TBMM, Osmanlı Er- menilerinin tarihi gibi dünya tarihçUeri arasında tartışmaiı olan bir konuda, bazı pariamentolar tarafindan siyasi amaçlarla karar ahnmasını ve aydınlığa kavuşturul- mamış bir tarihsel sorunun hangi yanınni doğru olduğuna yasa yolu ile karar veril- mesini \aJaşıksız. anlamsız. keyfi ve adalet- siz bir uygulama olarak görerek kuıamakta ve bu tür karar ve yasalann Türkiye açısm- dan hiçbir geçeıülikleri olmadığuıı ilan et- mektedir." TBMM'nin buna ılave bir şey- ler açıklaması fuzuli olur kanısındayun. Ben, baştan sona kadar Türkiye'ye karşı hasmane duygu ve düşüncelerle kaleme alınan bu karan esefle karşılıyor ve bunu tarihi Türk-Ahnan dostluğuna indiril- miş büyük bir darbe olarak görüyorum. Alman Parlamen- tosu'nun bu karan Türk milletinin ve onun Almanya'dakı temsil- cisi olan 2.5 milyon Türk'ün milli duygulannı rencide etmiştir. Yakın tarihte işlenen en büyük soykınmın sorum- luluğunu taşıyan Almanya 'nın kendi vic- danını temizlemek için dost bir milletin tarihini haksız ve asılsız iddialarla kirlet- meye kalkışması hazindir. Alman par- lamanterleri, benim bu konuşmamla Türk milletinin duygulanna tercümanlık yap- tığımı ve oniar namına Alman Parlamen- tosu'nun bu karannı şiddetle protesto et- tiğimı bılmelıdirler. SERVER TANfLLÎ GelinCanlarBîrOlalım!. Yarın 2 Temmuz. Yann Sıvas'ta olacağız; gidemediğimizde de başlanmız ve kalplerimiz oraya çevrilecek. Düşün celerimizde 2 Temmuz 1993'te, Sıvas'ta, Madı- mak Oteli'nde yakılan 37 can parçası olacak. Asıır Bezirci'yi, Behçet Aysan'ı, Hasret Gültekini, Metin Aftıok'u, Nesimi Çimen'i... Anacağız; on- ları ve geri kalanı, kalplerimizin vuaışlarında da hissedeceğiz. 2 Temmuz 1993, bir vahşet günü oldu. Aydınlığın üstüne yüründü o gün. Tevhid, tekbir, şeriat avazeieri arasında aklın, çağdaşlığın, ilerlemenin, Cumhuriyetin sesi ateşe verildi; yangını çıkaranlaryaptığının bilincindeydi, çünkü "Cumhuriyetin temelleriSıvas'taatıldı, bu- rada yıkılacak!" diye haykırıyordu. Kıyım, üstelik bizzat devletin gözleri önünde ol- du. Vahşetin sahipleri, neden sonra cezalannı gör- dü ve hapsedildiler; ama bir gün de, hapishane- lerin kapıları açılıp salıverildiler. Salanlar ise AKP'liler. Çelişme mi? Hayır! Hepsi de aynı dünya görü- şünün izleyicisidirler. Yarın, bunun da bilıncinde olarak, 2 Temmuz 1993'ü anacağız. Hiçbir şey kaybolmasın diye, Madımak'ı, bir süredir kebap salonu haline geti- rilmesine son verip onu müzeye çevirecegiz. O olaydan geleceğe bir müze kalma/ı! Müzeier, tarihi unutturmazlar, o da unutturma- yacak. Pir Sultan Abdal'ın yıkılan heykelini de yerine dikeceğiz tekrar. Ulu şair, "Kalsın benim davam, divana kalsın" dese de sazında, o davanın bu dün- yada hesabı görülecek diyeceğiz. Bizim "ikrar"ımız da budur. Bitmedi: Her yerde olduğu gibi, yann Sıvas'ta da, o 37 canın anısına 37 çınar fidanı dikeceğiz. Ge- lecek kuşaklar, on/ara bakıp kendi geleceklerini çı- narlaştıracaklar. Ve yann Sıvas'ın ışığının sönmediğine bakıp ve sönmeyeceğine de inanarak, kadın-erkek binler- ce kişi semah dönmeye, deyiş söylemeye devam edecegiz. Bir uludur bu donüşler, bu sesler... Bir de şu çağn: Gelin canlar bir olalım! • Yanndan sonra daha da çetin görevlerimiz. Bağımsızlığını kaybetmiş bir ülkeyiz. "Çılgın Türkler"\n ilk yaptığı, yaşadığımız şu top- rakları çiğnenmeden kurtarmaktır. Bağımsız bir yurdumuz, bağımsız bir devletirniz oldu. 1950'lerden beri de gitgide kaybettik onu. Şu birkaç yıldır olduğumuz gibi de hiç olmadık: Artık ortada, dış politikamızdan ekonomimize, kül- türümüzden eğitimimize, dışandan gelen direktif- ler yürürfükte. Her şey o doğrultuda biçimleniyor. Hükmeden, hükümetimiz değil, başta ABD! Dahası, iktisadi ve küttürel, dışandan ve içeriden, iki yağma altında ülkemiz. Nice kuşakların nice özverileriyle atılan temeller, art arda yok ediliyor ve peşkeş çekiliyor: Seydişenir öyle oldu, TÜPRAŞ bitirildi, sıraERDEMlR'de... Ülkemizin intiyacı yok da, müteşebbislerimiz yad ülkelere gidip fabrika yapıyor. "Küreselleşme "nin gereğidir deniyor. Acıdır, emperyalizmi unuttular; daha korkunç olanı, aydınlar da var aralarmda. Uğradığımız felaketler içinde, eğitimimizin başı- na gelenler, daha kötümserleştirici olanı. Cumhu- riyeti kuranlann eğitimden beklediği, "fıkri hür, ir- fanı hür, vicdanı hür" kuşaklan yetiştirmesidir. Oy- sa, kafaları ve ruhlan karanlığa yuvarlanmış bir ül- keyiz. llköğretimden üniversiteye sadece üç ko- nu: Kuran kurslan, imam hatip okulları ve türban. Eğitim dinselleştiriliyor. Bütün sorunlann olduğu gibi, bunun da önün- de AKP koşuyor: Çağından habersiz olmanın bi- linçsizliğiyle, ısrarla, inatla... Onünü kesecekler kimler olacak? Kendi ülkemiz ve halkımız için dönüp haykır- manın -bugün de- sırasıdır: Gelin canlar bir ola- lım! OKURLARIMIZA OZEL TATİL GÖKOVA, AKYAKA'DA Türkiye Ziraatçılar Derneği - Ankara CUMOK Organizasyonu ile Cumhuriyet Okuriarına özel TATİL Gökova'nın koynunda, doğanın kültürle zengınleştiğı bir ortamda, Cumhuriyet okurlan buluşuyor. DÖNEMLER: 7 gün (Cumartesi giriş-çıkış) 1. Dönem: 20 Ağustos - 26 Ağustos 2. Dönem: 27 Ağustos - 02 Eylül 3. Dönem: 03 Eylül - 09 Eylül 4. Dönem: 10 Eylül - 1 6 Eylül _ konaklama + sabah kahvaJtıa + akşam yemekteri{aç(k büfe^— 30 YTL/KİŞİ, Ödeme: 1 Peşin, kalan 3 taksit Ziraatçılar Dınlenme Tesısleri'nde sadece 48 yatak CUMHURİYET OKURLARI BİZ BİZE OLACAĞIZ "Bu ûlkenin aydınlık insanlan size Cumhuriyetyakışır" Bılgi ve Rezervasyon: TZD Genei Merkez 0312 213 94 17 HürKeçeci0635 977 7448 CUMHURİYET ANKARA OKURLARI DUYURU Emekli-Sen Tüm Emekliler Sendikası 15-16 ve 17 Haziran 2005 tarihlerınde yapılan sendika- mızın 5. Olağan Genel Kurulu'nda, sendikamız zorunlu organlarına aşağıda ad ve soyadlan yazılı olan üyelerimiz seçilmiştir. Üyelerimize ve kamuoyuna duyurulur. SENDİKAMIZ ZORUNLU ORGANLARINA SEÇİLENLERİN LİSTESİ: MERKEZ YÜRÜTME KURULU Velı BEYSULEN Genei Başkan Şukru IRMAK Gerrel Sekreter Nevın KIZILOZ MYK Uyesı Mustafa TABANYELİ MYK Uyesı Lutfı BIKMAZ MYK Uyesı Atıla YAVUZ MYK Üyesı Alı ALTIOK MYK Uyesi Nurten DEMİREL MYK Uyesı Muharrem ŞARKLI MYK Uyesı PENETİM KURULU DİSİPLİN KURULU Yakup ÖZDEMİR Alı ŞERİK Yılmaz OZTURK Nurşen BİROL Mustafa ASEFLER Gul Ahmet BULUT Yusuf YILDIRIM Kamıl KAVAK Ejder TOPTAŞ Nurgul BİROL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle