25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
B HAZİF1AN 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 17 YeşilBk Savaş Ünlü: "Yeşil serrnayenin hortumladıgı d olariann yeşili; hacı.hoca, cami. türbe, takke, cüppe, tarikatlara göre deği-şik tonlardaki yeşil lerle tüm kentler yenryeşil olma yolunda. Kım demiş yeşil kentler uzakta diye'?" Eekfronik posta: dertizsom©cumhuriyetco»n.tr www.detrizsoni.coin Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Başbakan Amerika'ya gitmiş... "Hasret giderecektiri" Annç 28 Şubat'ta AB'ci o/muş. Bafcalım Türkiyeci ne zaman olacak! İstek İSTANBUL Barosu, "Ermeni Savlan ve Soykınm Suçunun Hukuksal Niteliği" konulu bir panel düzenliyor. Panel, 11 Haziran Cumartesi saat 14.00'te Bahçeşehir Üniversitesi'nin Beşiktaş kampusundaki konferans salonunda yapılacak. Istanbul Barosu Başkanı Avukat Kazım Kolcuoğlu'nun açış konuşmasının ardından paneli Istanbul Barosu Genel Sekreteri Evukat Hüseyin Özbek yönetecek. Panele konuşmacı olarak Paris Barosu avukatlanndan Georges de Maleville, eski Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Mümtaz Soysal, emekli büyükelçi ve CHP Istanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ. Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu katılacak. Konuşmacılara bakınca kimi çevreler panel için "resmi tarih" tezlerini savunanların bildiklerini okuyacağı bir Korkutoplantı diyebilir. Hatta, Sabancı Üniversitesi öğretim üyelerinden ekonomist, iktisat tarihçisi ve ortaçağ Avrupa uzmanı Doç. Dr. Halil Berktay'ın tanımı ile "Ku-Klux-Klan" benzetmesi bile yapılabilir. Fransız avukat Georges de Maleville adı bile "alternat'rf tarihçiler" için toplantıya uluslararası bir boyut katmayabilir. Çünkü Malaville, bildiğiniz gibi Ermenilerin Orly Havaalanı katliamından sonra Türkiye Cumhuriyeti'ni savunmuştu. Yabancı da olsa sonuçta "resmi görev" üstlenmiş biri. Peki dünyanın en saygın, Avrupa'nın en büyük barolanndan biri olan Istanbul Barosu, kimileri için "taraflı" ve "tek sesli" böyle bir toplantıyı nasıl düzenlemiş olabilir, dünyanın dört bir yanına dağılmış Ermeni diasporasının hiç olmazsa kendini savunma hakkını nasıl elinden alabilir; erteledikleri "bilimser toplantılarla bile Türkiye'yi ayağa kaldıran "alternatif tarihçeler"i nasıl görmezden gelebilir? Sorulan uzatmadan sadede gelelim... Istanbul Barosu, 11 Haziran'daki panele Sabancı Üniversitesi'nden Halil Berktay'ı da konuşmacı olarak davet ediyor. Halil Berktay, daveti kabul etmiyor. Istanbul Barosu Genel Sekreteri Avukat Hüseyin Özbek, davetini ısrarla yineliyor. Halil Berktay yine kabul etmiyor. Sonunda baklayı ağzından çıkanyor; "Şükrü Elekdağ'ın olduğu yerde ben olmam." Diplomasinin çemberinden geçmiş, nezaketi dünya çapında tescilli Şükrü Elekdağ, Halil Berktay gibi cesur bir bilim adamını böylesıne korkutacak ne yaptı acaba? Bilgi bazen bilgiçleri bu hale getiriyor olmasın! Ahrr*et önen: "Turban ve kaçak Kuran kurslarında olduğu gibi, sıkıştığı her konuda hükümet, 'ne yapalım, halk böyle istiyor'un arkasına sığımıyor. Bu durumda işsırliğin gicjerilmesini, asgari ücretin yükseltilmesini, eğ ıtim ve sağlıkta çağın gereklerinın uygulanmasını, adil vergî politikasını, millertvekili dokunulmazlıklannın kaldinlmastnı millet istemiyorsa, hükümetin suçu ne?" •v t SESSİZSEDASIZ(I) Çağın en suçundan kurtulma yolları SOYGUNCU, asalak, hortumcu, "Epilasyon": Her şeyden kıllanan sömürücü olmak değil de genç ve • • günümüz insanını için zorunlu Hollyvvood standartlarına göre güzel olmamanın çağımızın en büyük suçu sayıkjığını anımsatan Akrf Kökçe, bu suçtan kurtulmak için kapitalizmin dayattığı yöntemlerden bazılannı açıklıyor: "Liposuction": Gariban ülkelerde uygulanan hortumlama yönteminin, insan vücuduna bölgesel olarak uygulanıp alınan yağlar sayesinde dolgunluk ve olgunluğun azaltılması işlemi. "Kimyasal peeling": Yılanlann kabuk değiştirme ışleminin insanlara uyarlanmış hali. olarak bulunmuştur. "Silikon": Dudak, göğüs ve kalçaya bir tür kaçak hat çıkılmasıdır. Her an patlama tehlikesi de var ki; kişi kendisini "bomba gibi" hisseder. "Estetik cerrahi": Hem dış görüntüsünü değiştirip, hem de alacaklılardan kurtulmak için bir yöntem. "Anti aging": 120 yaşına kadar yaşamak düşüncesiyle; diyet, stressiz yaşam, hormon takvıyesi, terapi diye koşturup "erken bunama" olma haline denir. Yüksek Yerilim Hattı ertlincutkufayahoo.com Kilo vermeyi iyice kafasma taktı: Aklını peynir ekmekle yiyor! ÇED KÖŞESt OKTAY EKİNCİ Ordu'nunEvleri... Karad^nızli aşıklann sevdık- lerine n&sıl bağlandıklannı ünlü Ordu türküsü ne de güzel anla- tır: "Ordu'nun derekri, aksa yu- kanaksa; Vermem seni eBere. Ordu ûs- tüme kalksa~" Suyun >oıkan akmasını bile hayal edebilecek kadaı "divaııe" olan bu "âşık^lar, acaba hangi evlerde yaşamışlardı; sevmeyi hangi evlerde öğrenmışlerdi? Soruniun yanıtı yine bir Ordu türküsü; "Hekimo^u''ndan.. "Konaklaryupardımmermcr direkli; Hekümoğlu dediğin de (nari- nim) aslan yüreklL Konaldar yapördım döşede- medhn; Ünye de Fatsa bir oMu da (na- rinim) baş edemedinL.." Scvdalann güvencesi tşte böylesine *narin* sevgi- lerin, böylesıne "'türküleştiği'' eskı Ordu ev lennden "elde ka- labilenler" için ç. ç /u başlaülan ko- ö / j> ruma çabalan O R D U ' 2040 da eminim ki "sevda"lardan kaynaklanıyor... Ordulular, "apartmanlaşan" kentlerine baktıkça, dillere des- tan aşklannın bile "betonlaşö- ğTnı fark ederek harekete geç- miş olmalılar. Eğer böyle olmasaydı, Bele- dıye Başkanı Seyit Tonın. ge- çenlerde "TarihiEvierKıınuta- yTnda şu sözleri nasıl söyleye- bılirdi? "- Insanlann hayata bakısı, kentin varohışunu da belirkr. Bu evierimizde Ordu insarunın ince zevkini göriirüz—" Ve >ıne eğer böyle olmasay- dı, dünyarun en meşgul insanla- nndan Oktay Ekşi kalkıp Or- du'ya giderek şunlan söyleme- >e nasıl zaman ayırabilirdi? "- Kurultay denince akhnıza srtıkCHPgelrnesiaBukıırultay da Ordu'yu çirküıleştirmekteıı horuma kurulta>T._" Ya aynı oturumlara katılan "KaradenizlT mimarlık ve şe- Mrcilik hocalan? Prof. Dr. CengizEnızun, emi- • rim ki tstanbul'a döndüğünden beri sazını daha bir duygulu ça- lıyordur; memleketi "Fındık- • Pdaki o eski evleri de anarak... Prof. Dr. Hüseyin Kaptan ise syn zamanda "Ordulu" olarak kim bilrr kaç "Fadüne" fıkrası- nı daha akşam masalanna arma- ğanediyordur... Doğrusu, geçen yıllarda ben de Ordu'ya gidip o eskı evlerin sıralandığı yokuşta, şimdi son- suz dinlencesinde olan aziz dos- tumuz Mûslûm Kaptan'ı dınle- yinceye kadar bu "kent ve duy- gu kucaklaşmasrnı fark ede- mezdim. Müslüm demışti kı; "Hanioıshkçahnıpgözkırpılan Ordu türküsü v-ar ya: bu sokak- ta vaknyle kulı erkekli gezinen gençkri anlatiyor.J" Işte o günlen Ordu'ya yeni- den kazandırmak için düzenle- nen kurultayın diğer konuşmacı- sı, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. îsmet VUdan Alptekin de demiş ki; "Boztepe'ye çıkıp baküğun- da görchım ki kentin ruhu yaşı- yor;> f ani, duygular yokohnamış ama sûımişler; şimdi bu evierk yeniden doğacaklar^." Ordu evleri, işte böylesine et- kileyici ve de heyecan verici... Nitekim Mimarlar Odası Baş- kanı Oktay Topçuoğlu da 14- 15 Mayıs 2005 günlennde ger- çekleşen kurultay- danbakın nasıl söz ediyor; "Tarihido- kuyu sadece kültü- rel miras olarak değü, 'yaşarrun an- lamı' içindekoru- makgerekryw._" Bu duyarkhğa adeta önderlik edercesine katılan ValıKemalYazıcı- oğlu ise temeh 1936'da atılmasına rağmen ta- mamlanamayan "Halkevi" pro- jesini 67 yıl sonra "AtatürkKffl- tür Merkea" adıyla yaşama ge- çirmenin haklı gururunu taşı- yor... Karadeniz'in Park Oteti Hemen herkesı sarmalayanbu heyecanın özgün bir projesi de "Ordu-2040"... Yıllardır kendisini bu ilin kül- türüne ve doğasına adayan Enis Ayar'uı adeta "nıilitaıı"ca sa- vımduğu proje, tüm tarihi yapı- lan 2040 yüına kadar yeniden "kent peyzajına egemen kd- ma"yı amaçhyor. Bunun için kı- mi eski dokuya saygısız yeni ya- pılann >ıkılrnası öngörülüyor... Örneğin, bu yönde belediye- ye toplu ımzayla verilen dilekçe- de, kentin Taşbaşı semündeki deniz siluetini parçalayan ve 25 yıldır inşaatı bitirilemeyen, «Karadeniz'inParkOteli(!)" de- nilebilecek dev binanrn "kakb- rüması'' isteniyor. Eğer bu da gerçekleşirse, Or- du'nun derelerinin artık yukan akması gerekmeyecek: çünkü herkes sevdiğiyle ömür boyu türküleT söyleyecek... KİM KİME DUM DUMA BEHİÇAK behicakia turk.net ÇİZGÎLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaraci ' mynet.com H A R B İ SEMtH POROY semihporoy(â yahoo.com HAYAT EPİK TtYATROSU MUSTAFA BILGIN hayatepik o mynet. com oekinciio cumhuriyet.com.tr "DOKUNULMAZMRBİRİJ6İ" YİNE ŞAMPİYON! TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARJKAN 8 Haziran urwicnuuntaz-aruuin.com PADISAU KUŞKUCUYSA.. 189S'TE BUGdfJ, $İHCİ KEZ SAP&UAM OLMUÇTU. ( Ç ) , &£- W', K. ABDÛL- ÂÇ$, OLMUŞ, PAPİÇAH'M 6ÜVSUİNİ KA2ANAISAK MAZ//S- 6AZtC*N A SP£AAMLtgA ĞRİLMİÇ ( ) Ş , , Ş YÖNB- TİME İÜŞK/N ti&RLEgİNİ AYMEAJ UY&ULAYAN,HA PIY£LER£ VE jVKNALC/L£f?E DE ÖNEM V£g£Al BtR SiytTÛKOCÜYDU. DİĞER YANPAN,OU1MUJ ÇA- L/Ş/M4L4/?/ 8ULUNAM, BAĞlMSlZ MAHZEMELE:- RİN OjeULM*£>NI SAĞLfiYAhJ, 8Ü7ÇEYİ OENGELB- MEYE ÇAUÇ/lfJ, TICARETODAS/MIAÇAN 8/Z DEV- L£T ACAMIYPi. TÜM SADtHCATİNE. tCAe$(N,SON YIL LAJHM PA&ŞAH/U KUŞKUSUUU ÇEKTİĞİNOENjf. MEÇ&JTfYETE DEGlN EMEKLIÜĞİ YESLEtECEKTt. PANO DENİZ KAVUKÇUOĞLU Şaka Değil Gerçekmiş Geçen pazar günkü "Işin suyunu çıkarmak" baş- lıklı yazımda adımın da bulunduğu bir "vatan hain- leri" listesinden sözetmiş, bunun soğuk bir "şaka" olduğunu yazmıştım; şaka değil gerçekmiş. Aydın Engin, bu lıstenin yayımlandığı kaynak intemet si- tesini bulmuş, bildirdi. Girip baktım, "Kapkaranlık hainlerasil Türk milletine duyurulur" başlığı altında yayımlanan listede 66'sı profesör, 42'si yazar ve ga- zeteci, 16'sı sivil toplum kuruluşu yöneticisi, 8'i hu- kukçu, 7'si araştırmacı, 4'ü sendikacı, 3'ü tiyatro sa- natçısı ve 32'si de çeşitli mesleklerden olmak üze- re 178 kişi yeralıyor. Islamcı/milliyetçi birgruptara- fından hazırianan listedeki adlara bakıldığında "va- tan hainliği"r\\n oldukça geniş bir yelpazeye yayıl- dığı görülüyor. Listeyi düzenleyenler hangi ölçütter- den yola çıktılarsa, ideolojik/siyasal görüşleri açısın- dan bir araya gelmeleri olağan koşullarda olanaksız kişilerı "vafan hainliği" kavramı altında buluşturma- yı başarmışlar. Pazar günkü yazımda bu listede yer alan Erdal Öz'ün, Ercan Karakaş'ın. Müjde Ar"ın, Adalet Ağaoğlu'nun, Ali Nesin'in, Can Dündar'ın, Erhan Bener'ın, Nilgün Cerrahoğlu'nun Ülkü Az- rak'ın, Aydın Güven Gürkan'ın, Hikmet Çetinka- ya'nın. Tarhan Erdem'in, Üstün Akmen'in, Zey- nep Göğüş'ün ve Aydın Engin'in adlannı vermiştim. Bugün bu listeyi biraz daha zenginteştirmek istiyo- rum. Çünkü bu "vatan hainliği" denen "şey" kimte- re kadar uzanıyor, bilmekte yarar var. örneğin, eski Istanbul Büyükşehır Beledıye Baş- kanı Ahmet Isvan ve eşı Reha Isvan da lısteye gö- re bırer "vatan haini"yrruş, aynen tiyatro sanatçılan Rutkay Aziz ve Genco Erkal' ın ya da orkestra şe- fi Gürer Aykal, bankacı Ibrahim Betil ve Prof. Ta- nerTımur'un olduklan gibi. Görüldüğü gibi "vatan hainliği" söz konusu olunca ölçütler birer "muam- ma"ya dönüşüyor. Ne kadar kafa yorsanız da söz- gelımi Orhan Bursalı'nın, Prof. Taner Berksoy'un, Prof. Öget Öktem Tanör'ün, Prof. Nilüfer Kuruya- zıcı'nın, Prof. Nilüfer Tapan ıle eşı Prof. Mete Ta- pan'ın, Hak-lş Genel Başkanı Salim Uslu ve DİSK Genel Başkanı Süteyman Çelebi nın hangi ölçüt- lere göre bu listeye dahil edildiklerini anlayamıyor- sunuz. Bu kişilerin "vatan hainlikleri" bir de "Erme- ni sempatizanlığı" ile ılişkilendirilince büsbütün şa- şırıyorsunuz. Belkı bana da üç gün öncesine kadar geldıği gi- bi size de "şaka "gibi geliyordurtüm bunlar, ama de- ğil. Inanmazsanız www.selenga.com adlı siteye gi- rip kendiniz bakın, göreceksiniz ve rastladığınız ki- mi adlar karşısında çok şaşıracaksınız. Nasıl oluyor bu? Nasıl oluyor da birileri oturup böyle lısteler hazırlıyorlar, bu insanlan kim bilir kim- lere hedef gösteriyorlar, gösterebiliyoriar? Bu birile- rinin sahip olduklan cesarette, salt "öyle sandıkla- n" ya da kendılerı "öyle değeriendirdikleri" için dü- şüncelerini paylaşmadıklan insanlan uluorta "vatan haini" ilan eden politikacıların, bürokratların, televız- yon yorumcularının, basındaki köşe yazarlannın paylan yqk mu? Ülkenin toprak bütünlüğü, terör gibi konularda duyarlılık gösterilmesi düşüncesine ben de katılıyo- rum, ama bu duyarlılığın hiç kimseye kendilerinden farklı düşünüyoriar diye başkalarını "vatan hainliği" ile suçlama hakkı vermediğıni düşünüyorum. Bakı- yorum, en ağırbaşlı bildiğim insanlar bile belli konu- larda önünü ardını düşünmeden karşısmdakileri en ağırsözcüklerle, kavramlarla, nitelemelerlesuçlaya- biliyoriar. Sonuç dayukandaki gibi listeler oluyor, öl- çü bir kez kaçtı mı, nesnel dengelerin yeniden ku- rulabilmesi için uzun yıllar gerekiyor. Toplumda ye- ni düşmanlıkların yaratılmasına izin verilmemesi ge- reken bir dönemden geçiyoruz. Çoğu dış kaynaklı olan kışkırtmalar karşısında eskisınden de soğuk- kanlı davranmamız gerektiğine ınanıyorum. Bu yurt hepımizin ve yurdumuzaolan bağlılığımı- zın, sevgimizin yoğunluğu insanlanmızı birbirlerine karşı düşmanlığayöneltmemefi, diye düşünüyorum. öncelikli hedefimiz birbınmizi suçlamadan, birbiri- mıze küfretmeden, birbirımizin kafasını gözünü yar- madan sorunlanmızı özgürcetartışabileceğimizsağ- lıklı bir ortam yaratmak olmalı. Aksı halde htçbir ye- re, hiçbir çözüme varamayacağımız gibi bu bece- riksizliğımiz de en önce başkalannın işine yaraya- caktır. Görunen köy kılavuz istemiyor çünkü. e-posta-.dkavukcuoglu@superonline.com Faks:0212-234 68 73 BULMACA SEDATYAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1/ Genel kul- lanıma açık aletlere takı- lan, para ya da jeton atıla- rak aletin ça- hşmasını sağ- 5 layankumba- 6 ra. II Brezil- ya'run para birimi... Yu- nan mitoloji- 9 sinde, Ze- us'un habercisi olan zafer tannçası. 3/ Uyanık, gözü açık... Unvan. 4/ Motorlu 3 taşıtlarda direksiyon 4 ile tekerlek arasrnda- 5 ki bağlantıyı sağla- 6 yanmil...Çokesnek birkumaş. 5/Tuzlan- 8 mış ve deri tuluma 9 bastınlmış peynir... En kısa zaman süresi. 61 Iç- yüz... "'Selam" anlamuıda Latince sözcük. 7/Ja- pon lirik drarnı... En tarunmvş sinema ödülü. 8/ Birilimiz... Nikel elementininsimgesi. 9/Şiddet- li belirtilerle birdenbire ortaya çıkarak hızla iler- leyen hastalıklar için kullanılan sözcük... Mah- keme sonucunu gösteren resmi belge. YUKARIDAN AŞAĞIYA: XISüreğen eklem hastalığı... Fas'uı plaka işareti. 2/Bir soru sözü... Imkân. 3/ Bir ilimiz. 47 Gözde sanya çalar kestanerengi... Bir soru eki... "—- Kuyruğu": AzizNesin'inöykükitabı. 5/lzmir'in Menderes ilçesinde antik bir kent. 6/ Bir şeyin e- sas tutulan yüzü... Küçük mağara... Haberci, u- lak. 7/Zarara uğrama tehlikesi... Aktinyum ele- mentinin simgesi. 8/ Atış taliminde hedef tahta- sını bile vuramama. 9/Aydın ilindeki Afrodisyas antik kentinde yaptığı kazılarla tamnmış ar- keoloğumu?.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle