Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 HA-ZİRAN 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
DIZI
Tam üyelikle dinsel ve kültürelfarklılıkların çatışması önlenecek, AB 'nin ortak değerleri çevresinde toplanılacak
Türkiyeuygarüdar amsındaköprü
B
ugün AB için en önemli tehdıt-
lerden birisi olan yasadışı göç
Türidye'ye yakınülkelerden kay-
naklanmaktadır. AB üyeliğıyle
Türkiye, bu göçün önlenmesinde diğer Av-
rupa ülkeleri ıçın kalkan nıteliğine sahip
önemli bir ülke olacaktır.
AB, siyası olarak ABDnın 10 bin kilo-
metre uzaktan gelıp müdahalede bulundu-
ğu bölgede, bir yönüyle sınır komşusu ola-
caktır. Bu AB'run bölgede siyasi ağırlığı-
nı arttıracağı gıbı, AB'ye, bölgesel bir aktör olmak-
tan çıkıp küresel bir aktör olma potansıyeli kazan-
dıracaktır. AB'nın, Türkiye'nın üyeliğıyle dürrya-
nın en zengjn petrol ve doğalgaz rezervlerine eri-
şimi mümkün olacaktır. AB'nın güvenlıkçıkarla-
n enerjı, ulaştırma ve sınır kontrollerini içermek-
tedir. Ozellikle enerji konusunda Türkiye'nin oy-
nayacağı rol tartışmasız çok önemli olacaktır. AB
bu sayede ciünyanın enerji bakımından en zengin
bölgelenyle komşu olacaktır. Böylelikle hem AB
enerji aranı koruyabilecek. hem de bu bölgelerin
enerji ürünlerineyeni pazariar sağlayabılecektir. Tür-
kiye'nın üyeliği aynca, AB ve güney komşulan ara-
sında karayolu, demıryolu. hava, denız ve boru
hattı bağlanülannı ciddi biçımde güçlendirecektir.
Türkiye'nin üyehği, AB'yı Ortadoğu ve Kaf-
kaslar'a komşu haline getirecek, AB'nin, etki ala-
nuıı genişletmeyi ve yakın çevresınde istıkrar ala-
ııı oluşturmayı hedefleyen Avrupa Komşuluk Po-
litikası'nı uygulaması kolaylaşacaktır.
AB BÜYÜK CÜÇ OLUR
AB"nin mevcut 25 ve müteakıben Türkiye ha-
riç 28 üyelik demografık sosyo-kültürel gücüyle
stratejik bir güç olarak Dünya Güvenlik Polinka-
lan'nda önümüzdeki 20 yıl ıçinde yer alabilmesi-
nin pek de makul bir beklenti olamayacağı aşikâr-
dır. Çünkü Dünya Güvenlık Politikalan'nın temel
parametresi olan enerji kaynaklan, nıtelik ve nice-
lik olarak muhtemelen 2020'lerde değişecek ve
Karbon kökenli enerji kaynaklannın önemi elle
tutulur bir şekilde azalma sürecine girecektir. Ye-'
ni enerji kaynaklan üzerinde oluşacak güvenlik
politikalan stratejik askeri güce sahip olmayı her
zaman olduğu gibi gereldi kılacaktır.
AB, son olarak aldığı 10 Doğu Avrupa ülkesiy-
le, 2004 yılında ABD'yi geride bırakarak dünya-
nın en büyük ekonomik gücü haline gelmiştir. Ro-
manya, Bulgaristan ve Hırvatıstan'ın üyeliğıyle
daha da güçlenecektir. Ancak süper güç olabilme-
si için Türkiye'nin üyeliğine ihtiyacı olduğunu di-
ni ve sosyo-kültürel kaygılardan uzak Avrupalı po-
litikacılar da teslim etmektedirler.
15 üyeli iken, ABD'nin milli gelirinin 831 mil-
yar dolar gerisinde kalan AB. 2004 yılında içine
aldığı lOüyeileABD'yi 116 milyar dolar geçmiş-
tir. AB,Türkiye'ninıçindebulunduğu4adayıiçi-
ne aldığında ABD'yı 856 mılyar dolar geride bı-
rakacaktrr. AB, tam üye adayı Türkiye, Romanya,
Bulgaristan ve Hırvatistan'ı hemen üye aiması du-
rumunda, yüzölçümü 5 milyon Km2'yi (5 milyon
168 bın), nüfusu 550 mılyonu (559.2 milyon) aşa-
cak, GSMH 12 tnlyon dolara yaklaşacaktır (11
trilyon 770 milyar dolar). Adaylar içinde AB ve-
rilerini tek başına en fazla etküeyen ülke Türkiye'dir.
Türkiye, hemen şimdi üye olsa AB'nin nüfusunu
yüzde 15.6, milli gelirini yüzde 4.3, yüzölçümünü
ise yüzde 19.4 arttıracak, ortalama gelirini ise yüz-
de 9.8 düşürecektir. Bulgaristan ve Hırvatistan'ın
AB'ye etkileri kayda değer olmaz iken, Romanya'nın
etkisi de Türkiye'nin üçte birinde kalacaktır.
MEDENİYETLER ÇATIŞMASINI ÖNLER
AB'nin en önemli kazancı ise; Türkiye'nin ka-
tılımıyla birlikte gelecekte belki de en büyük teh-
dıt olan Medeniyetler Çatışması ihtimaline karşı ön
aiması ve Batı ile Islam Medeniyetleri arasında
köprü olma imkânına kavuşacak olmasıdır. Özel-
likle 11 Eylül sonrasında ABD'nin küresel boyut-
ta izlediği politikalar nedeniyle teoriden pratiğe
dönüşen "Medeniyetkr ÇaüşmasT gerçekten de
günümüzün en önemli tehdididir. Bu durumu gö-
ren ve buna karşı tedbir geliştırmek isteyen gerek
Avrupa entelijansiyası, gerekse de AvTupah dev-
let adamlan Türkiye'nin üyeliğini, bu yönde atıla-
cak önemli bir adûn, Medeniyetler Çatışması'nın
önemli bir antitezi olarak görmektedirler. Eğer iki
medeniyet arasında çok yönlü köprüler kurulacak-
sa şüphesiz Türkiye; tanhi birikirni, kültürel kim-
liği ile bu köprüleri kurabilecek en uygun ve üd me-
deniyet tarafindan da kendisine yakın bulunan tek
ülkedir. Türkiye'yı içine almakla Avrupa, uzlaşmaz
zannedılen iki dinin, iki kültürun, iki medeniyetin
AB ortak değerleri gibi evrensel değerler çerçeve-
sinde bir araya gelebileceğinı de göstermiş ola-
caktır. 17 Aralık öncesi ve sonrasında Batı ve îs-
lam dünyasında dile getirilen görüşler, bu beklen-
tılenn gerçekçi olduğunu doğrular mahiyettedir.
Örneğin; Fransi2 Le Figaro gazetesiyle söyleşi
yapan Iranlı Sosyolog Ehsan Narahi Türkiye'nin
Avrupa Birhği'ne üyelik perspektifınin, Iran'da ve
dığer Müslüman ülkelerde nasıl etki yaratabilece-
ğıne daır soruyu şu şekilde yanıtlamaktadrr: "Te-
meii Hıristiyan olan bir Avnrpa'nın Müslüman bir
ülkeyle evtenmesi, haçh seferlerinin mirasına arük
son veriknğine,Islam ve Hıristiyanhğın birlikte ya-
şayabileceklerine işaret eder. Türkiye, tran üzerin-
de her zaman çağdaşiık etkisi yaratmışur. Fransız-
lann, bitmedikleri için önyargılan olduğunu düşü-
Düyonun, ama on yıl sonra, Türklerin yaşamımn
AvTupahlann yaşammdan çok farklı olmadığını
anlayacaklanhr." Terörle mücadeledeki tecrübe-
sı, dısıplıni, eğitımi ve harbe hazırlık seviyesiyle
dünyanın en iyi ordulanndan biri ve NATO'nun
ABD'den sonra en büyük ordusu olan TSK, Tür-
kiye'nin AB'ye girmesıyle AB'nin askeri gücünün
çok önemli bir unsuru olacaktır. Bu durum, stra-
tejik dünya oyuncusu olabılmesi için AB açısından
en az maliyetli ve en etkın yol olacaktır.
SURECİNDE GÜVENLİK
urkiyenın
katılırmyla birii
gelec^te belkide en
büyük teHit olan
MedeniyMer Çatışması
ihtimaline karşı ön
aiması v<£ Batı ile tslam
Medeniyetteri arasında
köprü olma imkânına
kavuşacak olmasıdır.
Aynca üyelikle
AB dünyanın e
bakımından en
bölgeleriyle ko
olacak.
ABen
koruy
bölg
ürü
Avrupa 'nın kafası karışık
T
ürkiye'yı ve TSK'yi yanına alan AB, "Dûn-
yanın kalpgâhına hâkim olan dürryaya hâkim
olur stratejik öngörüsü* çerçevesınde; ABD
ile rekabet halinde Ortadoğu ve Orta Asya'da
Çin ve Rusya'ya karşı yürüttüğü nüfuz mü-
cadelesinde, hem durum üstünlüğü hem de güç
üstünlüğü bakımından önemli bir avantaj el-
de etmiş olacaktır.
Türkiye'nin AB için önemi AB Komisyo-
nu'nun 6 Ekim 2004 tarihliraporuylada tes-
cil edilmiştir. BurapordaTürkiye'nin önemi
özetle şöyle vurgulanmaktadır:
"Türidye.ABactsıiKİan stratejik önernieha-
iz bölgesel bir kavşak noktasında yer almak-
tadır. Balkanlar. Orta Asya, Ortadoğu ve Do-
ğu Akdeniz topraklan, Asya ile kara ve hava
ulaşımı. Rusya ve Ukraynafledeniz ulaşımı için
transitbirkonumdabuhınmaktadır.Kayda de-
ğer su kaynaldanna sahip olan Türkiye'nin
komşulan, Avrupa için hayati enerji arzı sağ-
lamaktadır. Ekonomive nüfus açısından, Tür-
kiye önemli bir aktördür, büyüklük olarak
dünyanın 21'inci ckononıisidir ve AB üyesi
olaraknüfus açısındanen büyük üye devietola-
caktır. İşler bir demokrasiye sahip laik bir
Müslüman ülke olarak böigede bir istikrar
unsurudur. Batı ittifakry la olan bütünleşmesi
ve birçok ekonomik ve bölgesel kuruluşa üye-
liği vasıtasryla, Avrupa'nın ve komşu boigele-
rin güvenhgine katkı sağlamaktadır."
ABüyesiTürkrye, güçlü tarihsel,kültürelve
ekonomikbağlannıkuDanarakOrtaAsv^'nın
istikrar kazanmasına vardımcı olabiür, de-
AVRUPA BİRLİĞİ NED
•HAYIR' DİYOR
1. DİN VE KÜLTÜR FARKLILIĞI
2. TARİHSEL
3. TÜRKİYE'NİN NÜFUSU
4. EKONOMİK
5. KRİZ BÖLGELERİNE
mokratik değerlerin genşmesini teşvik edebi-
lir.
AB'nin güvenlik çıkarlan enerjL, ulaşım ve
sınıryönetimini kapsamaktadu*. Türkhı\ dün-
yanın enerji açısındanen zengin böigelerine st-
nırdaş olması nedeniyle, genişlemiş AB'nin
enerji arzının güvenliği konusunda önemli iş-
levi olabflecektir.
Türkiye'nin kaükmı. AB'nin bahse konu
enerji kaynaklanna erişimini \e bu kaynalda-
ruı AB tek pazanna gmenli bir şekilde taşın-
masuuteminatatanaalabflecektir. Türkiye'nin
kaühmı. AB'nin olası tedarik kanafiannı çe-
şitlendirerek hem Rus\a ve Ortadoğu, hem
de Hazar çe\Tesindeki ülkelerden alternatif
ihraç güzergâhlan sunacaktır. Boğazlar ve
KuzeyIrak-Ceytanboru hattmaekolarak, Ba-
kû-Ceyhan boruhatörun tamamlanmasıyla bir-
ükte Türkrye'nin önemli bir petrol transit ül-
kesikonumununpektşmesi beklenmektedû:Do-
ğalgaz konusunda ise Türkiye genişlemiş .AB
ile hem Hazar hem de Ortadoğu üretkileri
arasında önemi gittikçe artan bir transit ülke
konumunda olacaktır.''
Bütün bu avantajlara rağmen, Avrupa Bir-
liği Türkıye'ye neden sıcak bakmamakta ve
üyelik için diğer ülkelerden ıstemediği şey-
leri istemektedir? Bunun bumcı sebebi duy-
gusaldır. Türkiye değişık dıne ve kültüre sa-
hip bır ülkedir. Avrupa Bırliği'ne üye ülke
halklannın büyük bir bölümü, birlıği, Hıns-
tiyankulübü olarak görmektedirler Buhusus
AB Anayasası'nın hazırlanması esnasında
önemli tartışmalara neden olmuştur. Ikinci
sebep tarihseldır. A\Tupa topraklannın önem-
li bır bölümü Osmanlı Imparatorluğu tarafin-
dan işgal edılmış ve sayısız savaşlar yapıl-
mıştır. Üçüncü sebep Türkiye 2020'li yıllar-
da AB'nın en kalabalık ülkesi olarak karar me-
kanizmalannda etkılı olacaktır. Dördüncü se-
bep ekonomıktir.
Ekonomısi bugün için halen gelışme süre-
cmde. işsızlik oranı üye ülkelere oranla yük-
sek, tanmda çalışan nüfus oranı ise AB ülke-
lerinin çok ustündedir. Beşıncı sebep Türta-
ye'nın dünyanın kriz böigelerine yakınlığı ve
AB'nın istemeyerek bu knzlenn ıçıne çekıl-
me olasılığıdır.
Türkıye"nin üyeliği bu nederüerle. avantaj
ve dezavantajlar arasında, resmen müzakere-
lere başlama karan almış olsa bıle, AB'nın ka-
fasını kanştırmaktadır. Bu fıkn dağınıklık
AB Anayasası'nın referandum sürecınde de
ciddi bır şekilde kendini göstermıştir
Avrupa Partamentosu, Türkiye'nin müzakere tarihi almasını, hazırladıklan farklı dillerdeki pankartlarla onayladı.
'Ne seninle ne sensiz...'
T
ürkiye ile AB arasında resmen
müzakerelere başlama karan alınmıştır.
Ancak AB'nin hem kendi iç yapısındaki
siyasi mimannın şekillenmesi konusunda
hem de Türkıye'ye bakışında net ve şeffaf
olduğunu söylemek mümkün değildir. AB
deviet ve hükümet başkanlan konseyinin
Türkiye ile tam üyelik görüşmelerinın
başlamasına ılişkın aldığı 17 Aralık 2004
karan. üyelik görüşmelerinı öngörülebilir
bır takvıme bağlamaksızın ucu açık bir
şekilde ağır şartlara bağlamıştır. Türkiye
ulusal çıkarlan ile hiçbir şekilde
bağdaştınlamayacak üstü örtülü şartlar.
Türkiye'nın AB'ye istenmemesinin açık
vurgulan nıtelığındedır. AB sürecinin
başladığı yıldan bu yana hiçbir gemşleme
sürecinde üye adaylanna karşı ileri
sürülmeyen şartlar 17 Aralık 2004
kararlannda Türkiye'ye dayatıhnıştır.
Bunun yanı sıra Türkiye'nın olası
üyeliğinin bazı ülkelerin ulusal hukuklan
uyannca halkoyuna sunduklan AB
Anayasası ile ilişkılendirilmesini izah
etmek son derece zordur. Aynca son
günlerde gündeme getınlen bır dığer husus
da Türkıye'ye tam üyelik yerine "özel
starülü ortakhk" verilmesi ile ılgılidir.
Kabulü mümkün olmayan bu ilışkinin AB
yetkılılenne net bır şekilde anlatılmasında
hayati zaruret görülmektedır. Türkiye'nin
AB üyeliğinin sağlayacağı avantaj ve
dezavantajlardan dolayı AB'nın Türkıye'ye
yaklaşımını "Ne seninle, ne sensiz'" olarak
tanımlamak mümkündür. Bu yaklaşımı
daha iyi anlamak ıçın Avrupa
Parlamentosu ve Avrupa Bırliğı'nın
bugüne kadar Türkiye ile ilgilı aldığı
kararlan ıncelemek yeterlı olacaktır. Bu
çalışmanın konusu ıtibanyla burada sadece
güvenlik ve silahlı kuvvetlerle ilgıli
olanlara ver \ erilecektir.
AP'NİN KARARLARI
'Ruhban
okulu derhal
açılsın'
a. Avrupa Parlamentosunun TSK ve gü-
venlik Ue ilgili aunış olduğu kararlar
1- Azmuklaıia ilgili olarak;
• 22.12 1993 tanhlı karan:
"Tiirk Devieti'nin bütünlügü. yalnızca Kürt-
lerin kendi dilkrini kuDanma ve öğrenme hak-
kryla. gelenek ve göreneklerinin \ arüğını sür-
dürmesiyie, fakat ayıuzamanda uygun düzey-
lerdeklari özerknklede uyumfu oiabflmdidiıf
• 24 10.1996 Tanhlı Karan;
"Avrupa Parlamentosu,dümanuı her tara-
findaki mih onlarca Ortodoks Hıristiyan için.
Konstantinopolis'tekiI Istanbul yerine bu ısim
kullanılmıştır.) Patrikhane'nin, önemini göz
önünde buiundurarak,Türk \etkililerin Ekü-
menik Patrikhane'nin tam olarak korunma-
sı konusundaki yükümlülükierin farkında
olarak, Ekünıenik Patrikhane'nin ve diğer
dinsel yerlerin, binalann korunması y önün-
de. gerekli önlemleri aiması için, Türk yetki-
tilerine çağnda bulunur. A\Tupa Parlamen-
tosu.Patrikhane'yedoğrudan bap otanHey-
beliada Ruhban Okulu'nun derhal yeniden
açılması çağnsında bulunur*
• 13.11.2001 Tanhlı Karan;
"Hristiyan Kfliseleri,özeüikle mülknetle il-
gili olarak, zoıiuklarla karşı karşrya bulunma-
y^ devam etmektedir. Heyi>eUada'aaki Orto-
doks Ruhban Okulu'nun 1971 yüında kapa-
ülması konusunda bir ilerleme bildirileme-
nüştir. Çeşirü kilisekrin yasal starülerinin ta-
nuımamış olnıasu duıi personetin Türkij'e'}*
erişebümesi de dahil olmak üzere, bazı kısit-
lamalar yaratnıaktadır."
• 15.12.2004 Tarihli Karan.
"Avrupa Pariamentosu, Türk makamlan-
na daha önce de başMirmuş olmasına rağ-
men, Hey beliada Ruhban Okulu halen açü-
mamışür. Hükümetin özel dil merkezlerinde
Türkçe dışındaki ana diHerde (Kürtçe, Çer-
kezce. Ermenice vs.) eğitim verilmesine, med-
ya programlanyayımlanmasına,diğer diüer-
de yayın yapan istasyonlar açümasına ve işle-
tihnesine izin veren hukukideğişiklikleri >ap-
mış olmasını memnuniyeüe karşüamakta \e
Hükümeti, azınhk dfllerinde yaym yapdması
ve eğitim verilmesi konusunda kalan tüm kı-
sıtlamalan kaktarmaya daveteönektedû: Tür-
khe'yi, söz konusu yasal değişiktikleri geniş-
letmeye ve bunlan Müslüman olmayan a/ın-
hldarailişkin eğitimveyayında uy gulaması yö-
nünde kuvvetie teşvik etmektedir. Secünsis-
teminin yüzde 10 barajının azaltıhnası sure-
tiyle yeniden düzenlenmesi ve bu sayede
TBNEVI'de siyasi güçlerin. ağırlıkh olarak
Kürt nürusun hâkim olduğu siyasi partiler
dahü,dahageniştemsüolanağı bulmasuu sağ-
lamayönündekiçağnsmıtekraretmektedir."
ERMENI IDDIALARI
• 15.11.2000 tarihli karan:
"AP, 198O'h>Tİlardan beri 1915-1917 oby-
lannı BM'nin 9 Arahk 1948 tarihM karann-
daki Soykınm' olarak ilan ettiğj v« Türk
Hükümeti'nin bunu kabul etmesüıi Lstediği;
Türkiye'nin bu olguyu reddetmesinin AB
üyeliğinin kesin engeli olduğunu açıklarf
• 15.12.2004 tarihli karan:
"Türkrye-Ermenistan suunmn Türk ma-
kamlar tarafindan henüz açılmamış olması
nedeniyle Ennenistan ile iyi komşuluk iüşki-
krinmgeliş^irimîeanrsaül^çrrılmıştır. Do-
ğu Anadolu'da, Kars yakuunda Ani'deki tah-
rip edünüş Ermeni kiliselerinin tekrar hacı-
lann ziyaretine açılması. Türk tarihçi Halıl
Berktay tarafindan soykının konusuna dair
önemli bir çalışma yiiriitülmesi. Ennenistan
ile deviet inşküerinin tekrar kurulması ileri-
ye dönük hayati adunlar teşkfl etmekle bir-
İikte, bu sürecin mantıki sonucunun, Türki-
ye-Ermenistansınınnıntekrar açılması olma-
sı gerektiğidir. Parlamentonun, Türkiye'nin
adayük statüsü ileflgiBönceki (18 Haziran
1987'den 1 Nisan 20O4'e kadar) kararlann-
da da ifade edüdiği gibuErmerülerekarşı ya-
pılan soykınmı tanıy^rak Ermeni halkryla
uzlaşma süreciniteşviketmesi yönünde Tür-
krye'ye çağnda bulunmaktadır. Geçmiş tra-
jik deneyimlerin açık bir şekilde üstesinden
geünmesi amacry la, muhtemelen bağunsız
uzmanlardan oluşan çift taraflı bir komite
tarafindan desteklenecek bir uzlaşma süre-
cininTürkveErmenihükümederincesürdü-
rülmesi gerektiğine inanmakta ve Türk hü-
kümetindenen kısazamanda Ennenistan ile
sınınann tekrar açılmasmı talep etmektedir.
Komisyon ve konseye, Türk makamlann-
dan Avnıpa Parlamentosu tarafindan 1987
ve 2004 yıllan arasında kabul edilen karar-
lar uyaıinca 1915'te Ermenilere karşı işle-
nen soykınm tarihi gerçeğini resmi olarakfc>r
nunasuııveTürkiveileEnnenistan arasınrja-
ki sının jakuı bir taıihte açmasmı talcp et-
mesi yönünde çağndîi bufunmaktadır'."
, SÜRECEK