Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA. CUMHURİYET 10 HAZİRAN 2005 CUMA
HABERLER
DUNYADABUGUN
ALİ SİRMEN
Fransa ve AB'de
DönümNoktası
PAR I-S - Fransa'nın son elli yıllık tarihinde dört
önemli dönüm noktası var.
Birin cisi. 1958'de Dördüncü Cumhuriyet'in çık-
maza çgırmes ve General De Gaulle'ün iktidara
gelerek Beşmci Cumhuriyet'i kurup yıllar boyu
ulaşılamayan ıstikran sağlaması.
Ikineisi, 1968 Mayısı'nda Paris'te patlak verip
bir anda bütin ülkeyi, hatta tüm dünyayı etkile-
yen öğprenci otaylan.
Üçüncüsü 1981 baharında François Mitter-
rand'ın cumrurbaşkanı seçılrnesi, hemen ardın-
dan d a . biriiğni sağladığı sosyalistlerin seçimler-
de çoğunluğj elde etmeden ve uzun yıllardan
sonra ""so/"ur iktidar olması.
Dördüncüsü ise 29 Mayıs 2005'te halkoylama-
sında seçmenlerin yüzde 55'inin, hem politik Av-
rupa'ya, hem de Fransa'nın geleneksel politik
yapısıma "hayır" demeleri.
Bunların son üçünü Paris'te gazeteci olarak
yaşadırrı.
Şu anda Fransa şokun etkisiyle sakin görünü-
yor, bu konuda da diğer Avrupa başkentlerindeki
insanlar olayın önemini kavramış izlenimini ver-
miyortarhenüz...
• • •
Oysa Avrupa ülkelerinde seçmenlerin çoğunlu-
ğu AB' nın bugünkü şekline ve daha yoğun politik
enregrasyona karşı olduklannı ya sandık başında
ya da kamuoyu araştırmalanna verdikleri yanıt-
larda ortaya koymuş bulunuyorlar.
Olayır bir başka ilginç yönü de, parlamento
çoğunluklarının "evet" eğiliminin, tabanda tam
tersi sonuç vermesi. Yani pariamentolann AB'yi
onaylar tavırlan, tabanın eğilimini yansıtmıyor.
Parlamentolar ile tabanlan arasındaki z/tlık, bü-
tün Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, Fransa'da da
temsili demokrasinin krizini yansıtıyor.
Gazeteci dostum Marc Semo (ki kendisi aynı
zamanda Türkiye uzmanıdır), araştırmalann; yaşlı-
lann AB'ye daha çok, gençierin ise daha az yan-
daş olduklannı gösterdiğini söylüyor ve ekliyor:
- Tıpkı Türkıye'de olduğu gibi, deneyimli gaze-
teci dostum daha da ileri gidiyor ve "Şu anda
Fransa 1788 Fransa 'sını andınyor, yukandaki ya-
ni vahrkiı Fransa AB'ye 'evet' derken aşağıdaki
yani görece yoksul Fransa 'hayır' diyor" açıkla-
masını yapıyor.
Hatta sol egilimli kendi gazetesi içinde de yu-
kandaki kadrolar "evef'te yoğunlaşırken alt kad-
rolar "ftayır"da direnmişler. Daha da ilginci, Fran-
sa'nın Brüksel'deki daimi temsilciliği personelinin
yüzde 6O'ı "evet" derken yüzde 4O'ı olumsuz oy
kullanmış.
Fransa'nın AB başkentindeki daimi temsilciliği
personelinin yüzde 40 gibi çok önemli bir oranı dahi
yeni anayasa taslağına "hayır" diyorsa eger, bu ül-
kenin yetkilileri uzun uzun düşünmek zorundadıriar.
Benzer eğilımler, başka Avrupa ülkelerinde de
görüldüğüne göre bütün kıtayı kapsayacak bir
sorun ile karşı karşıyayız demektir.
• • •
Son oylamanın bir başka ilginç noktası da seç-
menin ortada veya onun hemen sağı ile solunda
bulunan geleneksel partilerde aradığını bulama-
yıp, sağın ve solun ucundan gelen çağrılara
uyarken Beşinci Cumhuriyet'in temel partileri ile
yıllanmış politikacılara karşı çıkmasıdır.
Semo, sohbetimizde, olayın Türk seçmeninin
son yıllardaki sürekli tasfıye hareketini anımsattı-
ğını söylüyor. Haklıdır. Türk seçmeni de son se-
çimlerde bütün geleneksel partileri gömmedi mi?
Fransa'da önemle üzerinde durulması gereken
bir başka nokta da, Chirac ve başbakanına du-
yulan tepkinin, bu kez sosyalistlerin işine yara-
maması.
Gerçekten de, Sosyalist Parti son oylama sıra-
sında Fransızlara hiçbir konuda hiçbir somut
öneri getiremediği gibi bu referandumdan daha
da parçalanmış olarak çıktı.
Bir politikacı, 1981'de solu, KP'nin lideri Geor-
ges Marchais'nin karşı koymasına rağmen sos-
yalistler çevresinde birieştirip partisini rejimin çe-
kim odağı yapan François Mitterrand'a atıfta bu-
lunarak "Son oylama, Marchais'nin ölümden
sonra Mittenynd'dan aldığı intikamdır" diyor. 24
yıl sonra yeniden parça parça olan sol ve sosya-
listlerin durumuna bakınca bu saptamaya hak
vermemek mümkün mü?
Burada da durum Türkiye'yı andınyor. Çuvalla-
mışlıgı gıttikçe artan sağın karşısında bir türlü al-
ternatif olamayan bir sol ve seçeneksizlikten sa-
ğın batağında çırpınmayı sürdüren bir halk...
Ancak bir noktayı da görmemiz gerekir. Bu-
günkü küreselleşen dünyada, vahşi kapitalizme
-ki şimdilefde liberalizm olarak niteleniyor- karşı
durup, halkn sosyal güvenlik, istihdam ve sosyal
devlet özlernlerine yanıt verecek, sol politikalan
üretecek olanak ve mekanizmaları tek başına bu-
lup yaşama geçirmek kolay mı?
Avrupa'da, son oylamaların ve onlan izleyen
olaylann giin ışığına çıkarak, herkesin görmesini
sağladığı sorunlar, hem Fransa'nın hem de
AB'nin herkesin üzerlerine dikkatle eğilmesi ge-
rektiği birer laboratuvara dönüştüğünü gösteriyor.
Bu gelişmeleri izler ve irdeierken temelsiz po-
pülist yaklaşımlar, yüzeysel sloganlar sorunlann
çözümüne yardımcı olmayacaklan gibi, gerçeğin
ve çarenin bulunmasını da engellerler.
asirmen(£ cumhuriyet.com.tr
BASIN MÜZESl'NDE TÖREN
TGC'nin 59. kuruluş
yüdönümü kuûanıyor
tstanbu) Haber Servisi - Türkiye Gazeteciler Ce-
miyeti'nın (TGC) 59'uncu kuruluş yıJdönümü,
Basın Müzesi'nde bugün yapılacak törenle kutla-
nacak. TGC "den yapılan yazüı açıklamada, bugün
saat 18.30'da başlayacak törende, Bizim Gaze-
te'nin 11.. Basın Müzesi'nin ise 17. yıldönümle-
rinin dekutianacağı belirtildi. Açıklamada, "Tür-
Idye Gazeteciler Cemheti. 10 Haziran 1946'da Se-
dat Sımavi ondertiğinde Sadun Galip Avcı, Cihat
Baban, Hayn Alpar ve Sait Kesler taranndan ku-
ruldu. Halen 3 bin 147 üyesi olan TGC'nin, ileti-
şinı kütnphunesi, resim ve diksiyon atöryeleri, re-
sim galerisL Basın Müzesi, Bizim Gazete adh ga-
zetesi, adbnı taşıyan bir ilköğretim okulu, buzurevi
\eBasın Dispanseri bulunuyor" denjjdi.
Hâkim ve savcılann özlük haklanna yönelik iyileştirmeler yasa metninden çıkanldı
Maliye,yargıyıkızdırdıİLHANTAŞCI
ANKARA-Adalet Bakanlığı'nca
Meclis'e sevk edilen; hâkim ve sav-
cılann özlük haklannı da budayan ya-
sa tasansıyla, seçim bürolanna "si-
yaadenetinı" yolu açılıyor. "MaBde-
netim" adı altuıda yapılacak denet-
leme için seçim ış ve işlemlerine
ilişkin belgelerin incelenmesi zo-
runluluğuna dikkat çekiliyor.
Alınan bilgiye göre, hâkim ve
savcılann özlük haklanna yönelik
iyileştirmeler Başbakanlık ve Mali-
ye Bakanlığı'nın isteğiyle yasa met-
ninden çıkanldı. Adalet Bakanlı-
ğı'nca hazırlanan Hâkimler ve Sav-
cılar Yasa Taslağı'nda yıpranma taz-
minatı gibi özlük haklannı iyileşti-
rici düzenlemeler yer alıyordu. An-
cak, Meclis Adalet Komisyonu'nda
görüşülmeye başlanan tasanda, iyi-
leştirici hükümlenn çıkanldığı orta-
ya çıktı. Hâkim ve savcılar, haklan-
nın budanmasına sert tepki gösterir-
ken, hükümeti de "Adalet bir gün si-
• Adalet Bakanlığı'nca hazırlanan yasa tasansıyla seçim bürolanna "siyasi
denetim" yolu açılıyor. "Mali denetim" adı altmda yapılacak denetleme için seçim
iş ve işlemierine ilişkin belgelerin incelenmesi zorunluluğuna dikkat çekiliyor.
ze de laznn oiacak" dıye uyardı.
Adalet Bakanlığı kaynaklari ise
taslağa özlük haklarının iyıleştiril-
mesine dönük düzenlemelerin konul-
duğunu anımsattılar. Ancak, taslak-
taki iyileştirci düzenlemelerin Baş-
bakanlık ve Maliye Bakanlığı'nın
karşı çıkışı nedeniyle taslaktan çıkar-
tıldığı öğrenildi. Başbakanlık'ın öz-
lük haklannı ıçermemesi durumun-
da taslağı hemen TBMM'ye sevk
edeceğini belirtmesi. Maliye Bakan-
lığı'nın ise parasal sonuç doğurdu-
ğu gerekçesiyle karşı çıkması üze-
rine düzenlemelerin budandığı an-
laşıldı. Bunun üzerine de Adalet Ba-
kanlığı "nın düzenlemede, yeni Ce-
za Muhakemeleri Yasası ve îstinaf
Mahkemeleri nedeniyle gereksinımın
arttığı 1. sınıfhâkimlere ağırlık ver-
diği kaydedildi. Kaynaklar, ''Mali-
ye Bakanhğı her zaman en ufak pa-
rasal bir sonuç doğuran düzenleme-
ye,küçük çapta da olsa karşı çıkryor.
Maliye, sinekten değil üvezden (sine-
ğin küçüğü) yağ çıkarmaya çalışı-
ytw" değerlendirmesini yaphlar. Ba-
kanlık yetkilileri, özlük hakJanna
ilişkin bu aşamada bir çalışmanın
olmadığını bildirdiler.
Seçim bûrolan baskı altmda
TBMM Adalet Komisyonu'ndan
alt komisyona gönderilen Hâkimler
ve Savcılar Yasasf ndaki bazı dü-
zenlemeler ise yargı bağunsızhğını
zedeleyecek niteliği nedeniyle tartı-
şılıyor. Görüşmeleri süren tasanyla
seçim bürolannın adalet müfettiş-
leri eliyle denetlenmesi öngörülü-
yor. Seçimlerin Temel Hükümleri
ve Seçmen Kütükleri Hakkında Ya-
sa'nın 30. maddesine, "Seçimbüro-
lan, seçim kuruhı başkanlan tarafin-
dan ve seçim iş \e işlemleri dışmda
Yüksek Seçim Kurulu'nun göriişü
aluımak sureth le Adalet Bakanlı-
ğı'nca çıkarülacak \ önetmeükle be-
Mrlenecek usul ve esaslara göre ada-
let müfettişleri vasıtası ile denetle-
nir" hükmü eklendi. Madde gerek-
çesi ise "seçim bürolaruun seçim iş-
leri dışındaİd, seçim nedeniyle akta-
nlan mali kaynaldannı harcama usul
ve miktariaruun seçim kurulu baş-
kanlan \v adalet müfettişleri eliyle de-
nedenmesinin" amaçlandığı yazıldı.
Tartışmalara neden olan bu dü-
zenlemeye göre, Adalet Bakanı'na
bağlı müfettişler, tüm seçim iş ve
işlemlerinin yürütüldüğü ve belge-
ler ile tutanaklann saklandığı seçim
bürolannı denetleyebilecekler. Seçim
bürolan, seçim kurulu başkanlanna,
başkanlddar da Yüksek Seçim Ku-
rulu'na bağlı çalışıyor. Tasan met-
ninde yalnızca mali denetim yapıla-
cağı belirrihnesine karşuı hukukçu-
lar bunun gerçeği yansırmadığı gö-
rüşünü dile getiriyorlar. YSK'ye bağ-
lı çalışan seçimbürolannı. Adalet Ba-
kanı'na bağlı müfettişlerin denetle-
yecek ohnasının bağımsızlık açısın-
dan doğuracağı risklere dikkat çeki-
liyor.
Seçim nedeniyle aktanlan mali
kaynaklann denetiminin yapılabil-
mesi ve harcamalann gerçeği yan-
sıtıp yansıtmadığınm belirlenebil-
mesi için seçim işlemierine ilişkin
belge ve tutanaklan incelemesi ge-
rekeceği de vurgulandı. Siyasi bir
kimlik taşıyan Adalet Bakanı'na
bağlı müfettişlerce
tt
mah' denetim"
adı altmda da olsa denetim yapıl-
masına karşı çıkan hukukçular. de-
netimin belirli tarihlerde değil, olay
özelinde YSK'nin isteğiyle yapıl-
ması gerektiğini belirttiler.
Türkiye'deki işçi hareketinin önemli olaylanndan olan 15-16 Haziran 1970 direnişinde, istanbuL Ankara,
tzmir,Adana, Kocaetive Sakarya'da yüz binlerceişçi meydanlara çıknuşü. (Fotoğraf: Cumhuriyet Arşivi)
Büyükmücadelenin 35. yılı
DİSK, 15-16 Haziran direnişininyüdönümündeKocaeli'nden îstanbuUayürüyecek
tstanbul Haber Servisi - Türkiye Devrimci tşçi Sen-
dikalan Konfederasyonu'nun (DlSK) örgütlenmesinin
Adalet Partisihükümetince engellenmek istenmesi üze-
rine 15-16 Haziran 197O'te gerçekleştirilen 2 günlük
direnişin35. yıldönümünde işçiler, "sos\alde\1etintas-
fryesine, özelİeştirnıelere, EVIF ve Dünya Bankası pon-
tikalanna*" karşı Kocaeli'nden tstanbul'a yürüyecek.
DlSK'ten verilen bilgiye göre, 1970 ydında DÎSK'in
örgütlenmesinin önüne geçmek isteyen iktidar çıkar-
maya çahştığı yasalarla, bunu gerçekleştirebilecegini
düşünüyordu.DtSK'in başkan, yönetici ve üyeleri bu
oyuna izin vermedi, 15-16 Haziran tarihlerinde direniş
gösterdi, yasalann geri çekilmesini sağladı.
DlSK'in açıklamasında özetle şöyle denildi: "1970te
DİSK'i bitirmeplanlannı 12 EylüJdarbedleriyle uygu-
lamaya koyanlar,hâlâbuçabalannı sürdürü>orlar.An-
cak bir kez daha bu oyımlan geri tepecek 15-16 Hazi-
ran direnişlerinin 35. yıhnda, Kocaeli'nden tstanbul'a
büyük yürüyüşümüzü gerçeldeştiriyoruz. Bir kez daha
sendikalaşmanm önündeki engeİkre, sosyaldevietin tas-
fnesine, özeDeştirmelere. EVDF ve Düm^ Bankası poti-
fikalanna'hayır' drvtnnz. Asgariücretininsanca)aşam
sınınnaviiksehilrnesini.parasızeğitim,parasEsağlıkve
grev ertelemelerinin kaldmhnasmı tstiyoruz."
oralcalslaftajmhunyetcom.tr
Türkiye-ABD îlişkileri
Türkiye-ABD ilişkileri, "Bardak
dolu mu boş mu" deyişini anım-
satr bir şekilde gelişiyor. lyimser
olanlar, Başbakan Tayyip Erdo-
ğan'ın gezisinin başarılı olduğu-
nu düşünüyor. "Bazı sorunlar ol-
makla birfikte" diye başlayan bu
iyimser yorumlar, işlerin yolunda
gittiğini ifade etmeye çalışıyor.
Karamsarlar ise iki ülke arasın-
daki ilişkinin en kötü dönemini
yaşadığını, ABD'nin Türkiye'ye
çok kızdığını ve Türkiye'nin de
ABD gerçeğini göremediğini söy-
lüyorlar. Daha çok ABD'ye yakın
çevreler, Tayyip Erdoğan'ın,
Bush'un bütün istediklerini yeri-
ne getirmemesine kızıyorlar.
Ikinci karamsar grubu ise mu-
haleferteki milliyetçiler oluşturu-
yor. Onlara göre; Tayyip Erdoğan,
Türkiye'nin çıkarlannı bir yana bı-
rakıp ABD'ye boyun eğmiş du-
rumda. örneğin CHP Genel Baş-
kanı'na göre, "Başbakan Türki-
ye'yi ABD'ye satmak istiyor"
ama CHP buna engel oluyor.
Burada ilginç olan; katı ABD
karşıtlanyla, ABD'ye yakın olarak
bilinenler birbirlerine çok zıt ku-
tuplarda da olsalar, bu gezi ko-
nusunda ittifak halindeler. Her iki
tarafa göre de gezi başanlı geç-
medi. Birine göre, Tayyip Erdo-
ğan ABD gerçeğine gözlerini ka-
pıyor ve Suriye gibi ülkelerdeki
yönetimleri destekleyerek büyük
hata yapıyor. Diğer kutuptakilere
göre ise Tayyip Erdoğan, ABD
yönetimine tam anlamıyla teslim
oldu.
• • •
Siyasi tahlilin sağlıklı olabilme-
si için önyargılardan uzak maddi
verilere dayanarak bir tahlil ya-
pabilmek gerekir. Türkiye'nin
ABD ile ilişkisi her şeyden önce
eşit bir ilişki değil. Türkiye, 300
milyar dolara yaklaşan borcuyfa
Batı'nın kredi kuruluşlarına sıkı
sıkıya bağımlı durumda. Bu ku-
ruluşlar üzerinde ABD yönetimi-
nin büyük ağırlığı bulunuyor.
Bush'un, Dünya Bankası'nın ba-
şına ABD şahinlerinin önde gelen
temsilcilerinden birisi olan Wol-
fowitz'i ataması bu gerçeği bü-
tün çıplaklığıyla gözler önüne
sermeye yeter.
Ikinci olarak Türkiye, ABD'ye
silah açısından da bağımlı du-
rumdadır. Helikopterinden tankı-
na kadar en temel askeri araçlar
ABD'den alınıyor veya bu alanda
ABD'nin desteği gerekiyor.
Üçüncü olarak; ABD, bölgede-
ki askeri variığıyla, bütün ülkeler
üzerinde bir baskı oluşturduğu
gibi Türkiye üzerinde de bir bas-
kı oluşturuyor. Bu baskı Türki-
ye'deki iç kamuoyunda öylesine
içselleştirilmiş durumda ki, za-
man zaman bazı yorumcular,
ABD yönetiminin AKP yönetimini
tehdit etmek amacıyla askere
göz kırptığını bile yazabiliyorlar.
• • •
Bütün bu gerçekler ışığında
bakıldığmda Başbakan Tayyip
Erdoğan'ın gezisi önümüze ilginç
bazı olgular koyuyor: 1. ABD,
Kuzey Irak'ta PKK'nin varlığını
hedef alacak bir askeri operas-
yonu, bu ülkedeki stratejik he-
defleri açısından şu anda yap-
mak istemiyor. 2. ABD, Türki-
ye'nin Suriye politikasından
memnun değil. Türkiye ise bu si-
yaseti savunmaya devam ediyor.
Bölgedeki dengeler ve Türki-
ye'nin çıkarlarıyla ABD yöneti-
mindeki yeni muhafazakârlann
istekleri arasında bir çelişme ol-
duğu kesin. 3. Kıbns konusunda
ABD'den çok etkili bir destek
gelmeyeceği anlaşılıyor. Fakat
Kıbns konusunda Türkiye'nin ini-
siyatifi elinde tuttuğu da bir ger-
çek.
• • •
Türkiye'nin ABD ile ilişkileri ba-
zı sorunlar içerse de, iki ülke yö-
netimleri birbirlerine muhtaçlar.
Bu nedenle bu ilişkinin ABD yan-
lısı çevrelerin göstermek istediği
gibi çok kötü bir noktada olduğu
söylenemez. Yine milliyetçi ke-
simlerin iddia ettiği gibi Türkiye
ile ABD ilişkileri ABD yönetiminin
her istediğini elde ettiği şeklinde
de gelişmiyor. Eşitsiz bir ilişki ol-
duğu doğru.
Daha çok ABD'nin dayatmacı
olduğu inkâr edilemez bir ger-
çek. Yine de bazı sorunlar oldu-
ğunu da görüyoruz.
Türkiye, kendi iç sorunlarını
demokrasi ve barış temelinde
götürebilirse; ABD ile olan ilişki-
leri de daha sağlıklı bir temele
oturabilir. 1 Mart tezkeresinin
reddi Türkiye ile ABD ılişkilerini
bozmak bir yana, daha kabul
edilebilir yeni siyasetlerin ortaya
çıkmasını sağladı.
• • •
Son gerçek: Türkiye, AB he-
definden sapmadan yürüyebilir-
se uluslararası ilişkilerde daha
güçlü bir yerde duracaktır. ABD
gezisi, var olan durumu çok da
değiştirmeyecek. Görünen o.
SAVCILIĞA ÖCALAN ÎÇÎN DlLEKÇE VERDlLER
Şehit analanndan suç duyurusu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Istanbul Sehit Analan Yardımlaşma
ve Dayanışma Derneği, terör örgütü
PKK İıderi Abduüah Ocalan hak-
kında, "Devietin hâkimi\eti alnnda-
ki topraklann bir lasmmı devlet ida-
resinden ayırmaya yönelik hareket-
lerde bulunduğu" iddiasıyla Ankara
Cumhunyet Başsavcıhğı'na suç du-
yurusunda bulundu. Ankara Adalet
Sarayı'na gelen dernek üyeleri, suç
duyurusu dilekçesini müracaat sav-
cıhğına ilettiler. Dılekçelerin yer-
leştirildiği dosyalara Atatürk fotoğ-
rafi ve Türk bayrağı çıkartmalan
yapıştınldı. Adalet Bakanlığı'na,
ardmdan da Başbakanlık'ı ziyaret
eden üyeler, Dışişleri Bakanı Ab-
dullah Gül'ün danışmanı Sefa Uslu
ile görüşerek dilekçe verdiler.
hatemoglu
19 Haziran tarihleri arasında Hatemoğlu'ndan
4 9 , 5 0 YTL'LİK 6ÖMLEK AIANA
KRAVAT HEDİYE*
19,90 YTL'lik kravat
OSMANBE)WEW(EZ TOPT*N)-.Sam*Tyolu 18 Osmanoey Tel:
(0212) 225 62 00 Fate:
(0212) 233 30 50 SUADIVE (0216) 369 00 49 PENDİK OLTTLETi (0216) 473 52 55 MTEUİ
OUTl£T: (0212) 549 40 56 İZMİT OUTÜTr CENTER: (0262) 335 57 35 KONyA M1 TEPE
REAL(0332)26519 80KC>JyAMASERA: (0332)24161 15ÇORLUO»ON:(0282)673
•ii, 64 ERZURUM, (0442) 233 22 23 AyDIN ALL AUŞVERİŞ MERKEZİ: (0256) 521 23 93
xuf*3UU>Mi;i,uj,/K;K3ü (
/ y B
SHRT.- (0484) 224 00 43 ELAZJ& ^ 4 j ü « w m j
10 nat BATAAAN: (0468) 213 38 07 MARDIN: (0422) 324 W 31 ISPARTA: (0246) 218 41
4V MLÖROVA; AKK/MAA +/I.UVO; //Û JU «4 HU/. tKkGU: IUJ/K.J iti /y 01