25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14H^ZİRAN 2005 CUMA 4- CUMHURİYET SAYFA 17 Boğaziçî Ermeni soykınm savlannın savunulacağı konferansı şimdilik erteleyen devletin Boğaziçi Üniversitesi, b u kez de Türkiye'nin tanımadığı Kıbns Fftum kesiminden bir üniversite ile resmen protokot imzalayıp Ffcum öğretim üyesi ve ö«grencileri ağıriama gcrevi üstlenmış olabilir mi? Bektronik posta: [email protected] www.derazsom.com Teh 0.212^12 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Soros, AKP'yi çok beğenmiş... "Alıp yanında götürsün!" Soros: "AKP dürüst çıktı." Sana karşı mı? DEĞERLİ Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın sevgili Başkanımız George W. Bush'la yaptığı görüşme; kıymetli medyamızdan izlediğımiz gibi hayıriara vesile oldu. Tayyibimiz, Bushumuz ne diyorsa hepsine "evet" dedi. Ortadoğu için genişletilmiş projenin genleşmesinde üzerine düşen her bir görevi yerine getireceğinin teminatını verdi. Bazı kendini bilmezlerin bozduğu ilişkilerimizi tekrar rayına soktu. Allah her ikisinden de razı olsun. Ancak... Kıymetli medyamızın farkında olmadan ağzından kaçırdığı ve hemen üstünü örterek unutturmaya çalıştığı bir husus da dikkatlerden kaçmadı. Tayyibimiz, Oval Ofis'ten çıktıktan sonra düzenlediği basın toplantısında sarf ettiği cümlelerle, farkında olmadan Bushumuzun kalbini I\lev Vaşingtonkırdı. Rayına güzelce sokulmuş ilişkilerimiz içinde şimdi bu kalp yarasının tedavisi gerekecek. Kalp yarasına gelince... Bushumuz, Türkiye'deki Amerikan karşıtlığının bizzat Tayyibimiz tarafından ortadan kaldınlmasını istedi. Yerden göğe kadar haklı... Tayyibimiz ise Oval Ofis'te söyteyemediğini basın toplantısında söyiedi ve eline Amerikan bayrağı alıp miting meydanlarını dolaşmasının mümkün olmadığını vücut dilini de kullanarak uygun bir dille dile getirdi. O da gökten yere kadar haklı. Ne var ki işte buna Bushumuzun adamlan çok kızdı; dolayısıyla Bushumuzun kalbi kırıldı. Bu kalp yarasının derhal giderilmesi için elimizden geleni ardımıza koymamalıyız. Rayına güzel bir şekilde sokulmuş ilişkileri raydan çıkarmanın âlemi olmamalı. örneğin; 4 Temmuz Amerikamızın bağımsızlık bayramıdır; 1 Temmuz ise Türkiye'nin denizcilik bayramı. Meclisimiz bu iki bayramı birleştirip "denizaşın bağımlılık bayramı" yapabilir. Birkaç hafta sonra tüm yurdu Türk ve Amerikan bayraklan ile donatabiliriz. Gazetelerimiz hemen, kâğıttan ve naylondan boy boy Amerikan bayraklan dağıtır. Sonra efendim... Memlekette bir yerin adını "Nev Vaşington" olarak değiştirir ve ardından burayı il yapabiliriz. Bu değişiklik için illa il olma sırası bekleyen ilçelerden biri gerekmez. "Nev Vaşington" adına en uygunu herhalde Inciriik olacaktır. llk "denizaşın bağımlılık bayramı"nı inşallah 1-4 Temmuz arası "Nev Vaşhington"da kutlanz! Seçmece Suat özbilgi: ı "Milletvekilleri bürokratlara kızdıklannda, 'Onlar atanmışlardır; biz ise seçilmişleriz' derler. Son kabine değişikliğinde kimin seçildiğinı bir kez daha gördük. Yardım AKif Kökçe: "ABD'nin buncayıllık'stratejik ortaklık'ta yaptığı tek yardım; ülkeye karşı faaliyet gösterenlere yaptığı yardım!" SESSİZ SEDASIZ (!) Turizm Bakam'ndan halıcılara darbe DENİZLİÜ halıcılann turistleri kandırdığını açıklayan Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç'a, turizmci dostlardan Deniz Tûfekçi sesleniyor: "Söylediklerinizde doğruluk payı olduğundan kuşkum yok, ne yazık ki arada bir ahlaksız esnaf bozuntulan ile karşılaşıyoruz. Ancak Bakanlığınıza bağlı yurtdışındaki tanrtım bürolanna ulaşan, oradan da size iletilen şikâyetlerie ilgıli Bakanlık olarak bu güne kadar ne yaptınız ki kimi kime şikâyet edıyorsunuz? Demeciniz Alman, Belçika, Fransa basınında yer buldu. Bu ülkelerin vatandaşlan acaba ne yapacak; Bakan Bey şaka yapıyor mu diyecek! Halı üreten binlerce tezgâhın başında oturan genç kızlanmızın, halı emekçilerinın, bu işten namusuyla para kazanan yurttaşlanmızın ekmeğiyle oynadığınızın farkında mısınız? Yann yabancı bir tur operatörü müşterilerine, 'Aman Denizli'den halı almayın' diye uyan yazısı yayımlasa ne yapacaksınız? Yıllardır bu ülkede halıcılığın bir sektör olmasını sağlayan, bu sektöre yatınm yapan işadamlanmız, ülkeye döviz getirenler, bu demecinizle ne duruma düşürüldüler, farkında mısınız? Ülke turizmine, halıcılığımıza kim daha çok zarar veriyor, biliyor musunuz? Kanunlan işletmek, suçlulann üzerine gitmek sizin göreviniz; elinizi kolunuzu bağlayan mı var? Sayın Bakan lütfen susun ya da uyuyun!" fc Önce' Ne Dediler? MERİÇ VELtDEDEOĞLU 29 Mayıs'ta Fransa'da ya- pılan halkoylamasının hemen örıoesinde ve sonrasında -iz- lene olanakları artık çoğalan- başta Fransa olmak üzere Ba- tı basınında ilk eleştiri adımı Ciimhurbaşkanı J. Chirac'a yüklenmekle atıldı. Chirac'ın halkoylaması çağ- nsmı siyasal bir "hesap hata- st" olarak belirtmenin hemen aromdan, "devekuşu gibi ka- fasını kuma gömen, yıllardır yalanlar söylemeye alışmış muhafazakâr devlet başkanı" değerlendirmesi, "liberal-sol" olarak kabul edilen überation gazetesinde yer aldı. öte yanda aynı kaynaklar- dan Fransız halkına da eleşti- ri yağdı; Fransızlara "Hayır!" demeleriyle bütün Avrupalıla- n cfepresyona sürükleyecek- lenne inanabilmeleri "nasıl bir kendini beğenmişlik?" diye soruldu. Burunlan havada Fransızla- nn ne halde olduklan ağız bir- liğiyle ortaya kondu: Yüzde onu aşan işsizlik, düşük bü- yüme hızı, aşırı desteklenen sağlık ve emeklilik düzeni, sü- rekli açık veren sosyal sigorta- lar... Hiç de iç açıcı olmayan bu durumun halkoylamasından sonra daha da kötü olduğu koro halinde dile getirildi: De- rinden ikiye bölünmüş, huzur- dan uzak, tedirginlik içinde, si- yasi liderlerine güvenmeyen bir ülke... Bu eleştiri sağanağından sonra, "Hayır!"ın nedenlerine geçildi; ilk ağızda belirtilen "iş- sizlik" sorunuydu; var olan iş- sizliği AB Anayasası'nın arttı- racağına inanıldığı belirtilip, genişleme dolayısıyla Do- ğu'dan akacak ucuz işgücü- nün FransızJan korkutup ade- ta bir "Imdat!" çığlığı atmala- nna neden olduğu ortaya kon- du. Anayasanın "ultra-liberal" bir ekonomik modelle sosyal devlet yapısını kökten değiş- tirdiği, dahası yok ettiği kanı- sına vanldığı dile getirildi. Fransa'daki kötü gidişattan küreselleşmenin sorumlu ol- duğuna inanılarak, çok güçlü bir küreselleşme karşıtlığının oluştuğu üzerinde duruldu. Bu ara Türkiye'nin üyeliği- nin kimi olumsuzluklan arttıra- cağı düşüncesinin yaygınlaş- tığı, dolayısıyla liberalleşme, küreselleşme ile biıiikte Türki- ye'nin üyeliğine de "AB'den daha fazla hayır!" dendiği ile- ri sürüldü. Halkoylamasının ilk anlann- daki bu eleştiri ve değerien- dirmelere, birkaç gün sonra başka konuların da katıldığı görüldü. örneğin, AB Anayasa huku- kunun "üye devletlerin yasa- ları karşısında önceliğe sahip o/mas/"nın Fransızlarca ulusal birliğe karşı bir tehdit olarak algılandığı, böylece ulusallığın da "Hayır!" oylannın nedenle- ri arasında yer aldığı vurgulan- dı. Dahası, AB Anayasası'nın II-70. maddesinde, "ibadette, öğretimde, uygulamada ve törenlerde inancını ortaya koyma özgürlüğüne" vurgu yapılması, Fransız ulusallığı- nın bir boyutu olan laikliğin sarsılacağı kaygısını yarattığı belirtildi. AB'nin, siyasetçiler için ön- celiklebir"pazar sorunu" oy- sa halk için bir "yaşam biçi- mi", küttür üzerinde etkiler yu- mağı, bir "kimlik" sorunu ola- rak da ele alındığına dikkat çe- kildi ve Fransız kimliğini yttir- me korkusunun "Hayıri" oyla- rında payı olduğundan söz edildi. Fransız halkının kimlik ya da ulusallık söz konusu olduğun- da, ulus-devlet öldü diyenleri yadsıyan tutumuna yakın bir geçmişte, 2003yılı Ocak ayın- da Fransalmanya oluşurken de tanık olmuştuk. Fransız, Alman yöneticiler Versay Sarayı'nda iki ülkenin adeta birbiri içinde erimesini sağlayacak anlaşmayı imza- larlarken, Fransız Meclisi de, Fransız bayrağını ve ulusal marşını ilk kez koruma altına alan bir yasayı onaylıyordu. Fransızlar 29 Mayıs 2005'i, Prof. Dr. Necla Arat'ın dediği gibi "önce Fransa/" diyerek milat yaptılar; ardından Hol- landalılar da "önce Hollan- da!" dedi, temmuzda Luxem- burg da -şeytana uyup- "Ha- yır!" derse işler iyice kanşa- cak. Haydi hayırlısı... KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇ AK behicak< ı turk.net ÇİZGtLtK KÂMİL \L4SARACI kamilmasaraci ı: mynet.com , -- - /1 t V 1 V V * ^ ^ v *-^ „ - - . l 1 t i f * ' ""* * - - .' * / I \ • 0 l ' ^ — • " • * ^ n, .^ V ^ " — — *-' OtÇw ^ ^ y S ~ * • - 1 ^ ' ' - - . - ' > * * fc ~ \ V - - v v * ' v v ^ " " " " s \ • t / \ 1 / / HAYAT EPtK ThATROSU MUSTAFA hayatepiki" mynet.com DtYORUM Kİ: PORTAKAL ORDA KALL. OTOBÜSTEKtLER KEMALLRGENÇ k_urgenc(âyahoo.com ESKİŞEHİR 2. AİLE MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2004/624 KararNo: 2005/566 Davacı Zerrin Türkmen tarafindan davah Serkan Türkmen aleyhıne açılan boşanma davasuun 18.05.2005 tarihli otunı- munda. Gaziantq3, Şehitkamil, Anl Hürriyet, 42 cilt, 2 hane no'da nüfusa kayıtlı, Erol ve Raife'den olma, 1983 d.lu Zerrin Türk- men ve Enver ve Yüksel'den olma 1980 d.lu Serkan Türk- men"in boşanmalanna, 1,10 YTL eksik harcın davalıdan tah- sili ile hazineye irad kaydına, 350 YTL maktu ücreti vekalet ve 248,20 YTL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile dava- cıya verilmesine dair davacı veküinin yüzünde davalının yok- luğunda, tebliğden itibaren on beş gün içinde temyiz yolu açık olmak üzere karar venlmış olup, işbu karann davah Ser- kan Türkmen'e ilan tarihinden 15 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı hususu ilanen tebliğ olunur. Basuı: 26730 TARİHTE BUGÜN MVMTAZAJUKAN 10 Haziran ıncıc rmuntaz-arikan.c om DIRİDİRİ GOMULME DENEYIL f926'M 8USÜN, PAUL H£Uze AOU giK PRANSIZ, D>Rİ Dift GÖMUME PENEMESI >W. 77. HİNT ffHCI/İLM/iİMN GÖSmgilS&MGeH SlHJ OLAAj"7*BU7X KİÜTUENME"NIN Bİ/Z BEMZE&I TSKGA&LAH'YOePU. OHlAR/N £N Az BİR SAAT CANLI KAUAgİLMBSİ DOSAL ?SA2I BIÜM ADAMLAeiNA DAUIŞAN PAULHEU2E, ÇfHKO İLE fOVLAYrP HAVA <?£- ç z PUHUMA 6ennpiei Tjtgurr* AUCAH SO PAKHCA YAÇiYABiLeceSiui ÖĞ&£N- HtiÇTİ.HeUZ£, K>.30'PA T#Blfr* Gİ&rtiÇ, 11.4S'TB KAPA6A VUSAG4K AÇjLMASlUt fs- TEMİÇTÎ. SÖrLECE, TASUT- 77J ZS PAKIKA FAZLA KAL- MIS OlMYOISPU. &İÜM APAVUAZt euMU, TA8U- Ğ Çrnko kaptı, hava geçirmez JSl OE KALAU &/? MİICPIB OKSİTBNLE AÇIKiAMIŞ- LABPt. BAKIŞ AÇISI Dr. GÜRBÜZ ÇAPAN Başbakan'ın Bir ZOPU Var Sevgili Başbakanım Bursa yaylağında topladı sancak beylerini. (ilçe belediye başkanlannı.) Ve bir büyük nutuk eyledi. Bundan beru, attan in- meyecek, başı yastığa komayacağız. Bu 31 maddelik emrum, iyu dinlene, anlaşıla ve gereğu yapıla! - 31 maddenin 31 'i de ahitte yazılanlar gibi. - Tersini yapanın kellesi urula! Zaten bunlan yapmayanın kellesini sandıktan çıkamnak da mümkün değil. Ama olsun, bir de Hakan'dan duymak eyudur. Bütün bu umdeleri oradakiler duymuştur... Ben ikisine takıldım; 14. umde: "Şehrin (şehir değil) de sizin üzeri- nizde hakkı vardır. Şehrin tarihini, mimarisini, ka- rakterini koruyun." 15. umde: "Şehrin korunması, insanlann ken- dilerini şehre ait hissetmelerine bağlıdır, şehirii- lik bilincinin geliştirilmesini sağlayın." Fevkalade güzel. Bravo! Yaşa! Bursa yaylağından Istanbul tepelerine sürdü atını. Yedi tepeli şehrin Elmadağı'nda Van gece- sinde, başka bir tepede Siirtti hemşerileriyle ku- caklaştı. Hatta Siirtli Terken Hatun'dan bir de plaket aldı. Bütün bu eylemlerini 15. maddeyi uygulamak için yaptığından zerre kadar şüphem yok. Eski bir belediye reisi olaraktan Vanlı ve Siirtlilere Istan- bullu olma bilinci ve sevgisi aşılamıştır muhte- melen! • • • Kente karşı dayanışma içinde olan gruplaria ne konuştuğunu tam bilemiyorum ama ihtimal ki on- lara Istanbul'a yaraşır davranış içinde olmalannı tavsiye etmiştir. Örnek: Sevgili Siirtliler, kadın pazannı kal- dıralım. Fatih Camii ve külliyesine aslına uy- gun fonksiyon kazandıralım deyince, muhte- melen Abdülhamid Han'ın HamidiyeAlaylan ta- rafından alkışlandığı gibi alkışlanmıştır! Alkış, ya- şa, bravo nidalanyla uğurianmıştır. Vanlılar ayn şeker, başbakan çıkar çıkmaz ra- ktyla kutlamışlar, başbakanımın gidişini! Gelelim 14. maddeye: "Şehrin tanhini, mima- risini, karakterini koruyun." Olur. Aynen Istan- bul'daki gibi mi? Fatih Camii ve külliyesi gibi mi? Sirkeci Postanesi gibi mi? Istiklal Cadde- si gibi mi?! Hangi örneğe uyalım Ulu Hakanım? Hani şu Istanbul işine bir baksak. Tarihi yanma- dayı korumaya alsak. Yani başlasanız ha! Eminö- nü bütün ülkeye örnek olsa! Ne dersiniz? 3. mad- dedeki; "Inancınızı, azminizi, heyecanınızı can- lı tutmak" için! Azmıniz kırılmasın, heyecanınız sönmesin! Biz Istanbul olarak size inandık! Bir yıl- dır ne yaptınız? Bana iyi bir şeyler söyleyin n'olur... • • • Düğün değil, bayram değil, niye celallendiniz. Cumhurbaşkanlığı, CHP üst üste paket, bravo! Niye bağırıyorsunuz? Zorunuz ne? Cici abiler, kem gözler mi bakıyor? ABD'ye gidişin yol sıkın- tısı mı? Yoksa kalbelvuku, hissiyatınız mı? Bağır- ta bağırta götürüyoriar galiba! Beyaz Saray'a ilk gidişinizde müthiş heyecanlı, sevinçliydiniz. 23 Nisan çocuklan gibi şen, umutlu, cıvıl cıvıldınız! Neo? Yoksa sevincinizi, heyecanınızı, umudunu- zu, inancınızı mı yitirdiniz? Yoksa kalbiniz mi sıkışıyor. Gitmişken Dr. Meh- met Öz varmış. Kalpçi doktor. Bir yol ona da uğ- rayıverin. Terlemenin faydalarını anlatsın? Hani yaşınız da 50'yi geçti. Kesin faydası olur. Bunu ben bilmiyorum, boyalı basın öyle söylüyor. İyi doktormuş! Zati oralarda başka da doktor yok- muş? Gerçi siz genç ve zinde görünüyorsunuz. Ama olsun, hazır gitmişken dedim de. Bir de niye öyle bağırdınız, Imam Hatip Lisesi mezunu olduğunuzu. Bunu bilmeyen mi var? Siz unutmuştunuz! Imamlığınızı bilmem ama ha- tipliğiniz fena değil! Insan sopa yiyince doğru babasının evine gidermiş! Biz bilmiyoruz, Allah korusun bir belaya mı musallat oldunuz? Fer- yad-ı figanınızı pek anlayamadım doğrusu. Bir zorunuz var, ama ne? gurbuzcapan©eksev.org.tr/Faks: 0212 672 73 79 BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 SOLDANSAĞA: 1/ Bir sorunu ele alış, ona bakış biçimi. 2/ Yaşanmış olaylann an- latıldığı yazı türü... Se\gi- liye kavuşma. 3/ Seyrek bu- lunur bir ele- ment... Eski Mısır'da gü- neş tannsı. 4/ içinde anason, sakız gibi kokulu madde- ler olmayan üzüm rakısı. 5/ Akdeniz yöresinde yetişen ve 4 mavi, beyaz ya da 5 menekşe renginde 6 çiçekler açan bir ağaççık... Bovling- 8 de, oyuncunun de- 9 virmeye çalıştığı şişe biçimindeki on tahtaya ve- rilen ad. 6/ Bitek olmayan... Eski Mısır Impara- torluğu'nun en parlak dönemindeki başkenti. 7/ Sebze fidesi ya da üzüm çubuğu dikmek için ha- zırlanan çukur... "Doktor —-'": ilk James Bond filmi. 8/ Mısır unuyla yapılan bir yemek. 9/ En- der, seyrek... Istanburda, Bizans mozaik sanatı- nın en güzel örneklerini banndıran yapı. YUK4MDAN AŞAĞIYA.: 1/Peygamber... Akrm şiddeti birimi kiloampe- rin kısa yazıhşı. 21 Maksim Gorki'nin bir roma- nı... Dinde bağnazlığı aşınlığa vardrran kimse. 3/Oluk ve yiv açmay a yarayan ağaç. 4/ Sara has- talığına verilen bir başka ad. 5/Yüksek ses, na- ra... Topun gerisini kapayan kapak. 6/ Sekiz ki- loluk tahıl ölçeği... Birmeyve. 7/Sahip... Uğur, talih... Ilgieki. 8/Birtüryumuşakkeçiderisi. 9/ Bir nota... Peşin parayla. belli bir süre için bir şeye alıcı oltıa işi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle