Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10HAZİRAN20O5CUMA CUMHURİYET SAYFA
dishab(5 cumhuriyet.com.tr 11
Amerikan basınına göre Bush, Erdoğan'ın daha fazla destek arayışına karşılık vermedi BIÇAK SIRTT
PKK talebireddedildi
ABD basını ve Washington
yönetiminden kaynaklara
göre Bush-Erdoğan görüşmesi
sıcak geçmedi. PKK konusunda
aradığını bulamayan Erdoğan'ın
Suriye konusundaki tavn Beyaz
Saray'ı rahatsız etti.
Erdoğan'ın, ABD karşıtlığıyla
ilgili olarak verdigi yanıtta,
hükümetin gerekli önlemleri
aldığını ancak daha fazla
üzerine gidilmesi durumıuıda
bununtepki çekeceğini
belirtmesi, VVashington'da hayal
kınklığı yarattı.
Dış Haberler Servisi - Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkanı George
Bush ıle yaptığı görüşmeyı değerlendiren
Amerikan basını. Erdoğan'ın PKK ile mü-
cadele için daha fazla destek arayışının ya-
nıtsız kaldığı yorumunda birleşti.
Amerikan basınına ve Washington yöneti-
minden kaynaklara göre, Erdoğan-Bush gö-
rûşmesi, sıcak geçmedi. Sunye konusundaki
tavnyla \Vashington"da rahatsızlık yaratan Er-
doğan'ın Türkiyedeki ABD karşıtlığıyla ilgi-
li açıklamalan da Beyaz Saray'ı kızdırdı.
Washington Post gazetesi. Erdoğan'la görü-
şen Bush'un Tiirkıye'yı, Ortadoğu'da yakın ve
demokratik bir müttefik olarak övdüğünü yaz-
dı. Buna karşın gazete görüşmenin ardından
yapılan açıklamada Bush'un, PKK'yle müca-
dele konusunda. Erdoğan'ın "daha fazlayar-
dnn" talebine cevap vermekten kaçındığına dık-
kat çekti. Washington Post muhabırı Jim Van-
dehei. Bush'un gazetecilere yaptığı açıklama-
da PKK'yle miicadele konusuna değinmedı-
CH£ıNE\ Y E ÜA\ ET- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Beyaz Saray'da ABD Başkan Yardımcısı Dick
Cheney ile yaklaşık yanm saat süren bir görüşme yapn. Erdoğan. Chene> 'yi Türkiye'ye davet etti (AA)
ğini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
"Erdoğan, gazetecilere yaptığı açıklamada,
Başkan'ın PKK' yle ilgili kaygüannı dile getir-
diğini ancak örgütün lojistik ve mati kaynak-
lannın kesilmesi için yeni adınılar atnıa konu-
sunda fazla bir vaatte bulunmadığmı söyledL
Bush ise bu konuya hiç değinmedi, Türk de-
mokrasisinive Ankara'nm Ortadogu'dabanş
çabalarındakirolünüövmekle yetindi. Halbu-
ki son aj larda PKK tarafindan öldürülen Türk
askeri sayısı, Irak'ta aynı dönemde öldürülen
ABD askerierinin sayısından daha fazla."
Beyaz Saray'daki görüşmeyı •'Türkiye ile top-
lanuda övgü ve soğukluk" başlığıyla değerlen-
diren International Herald Tribune gazetesi
Bush ıle Erdoğan'ın basına çok kısa bir açık-
lama yaptıklanna, soru almadıklanna dıkkat
çekti. Erdoğan'ın görüşmeden sonra ABD'nin
PKK konusunda verdigi destek ıle ilgili "biraz
tatminsiznk dile getirdiğinr kaydeden gazete.
Bush yöneturunın Sunye konusunda yardım is-
tediğinı ancak Erdoğan'ın Suriye ile ilişkilerin
sürdürülmesmin çok önemli olduğunu söyledi-
ğıne dikkat çekti. Haberde, görüşmenin ama-
cının uzlaşma olduğu. ancak Irak savaşının iliş-
kilerde yol açtığı yaralann henüz tam olarak iyi-
leşmediğinuı gözlendiği kaydedildi.
VVashingtonTîmes. *Bush,KürUerkonusun-
daTürklereyardımetmeyecek" başlıklı habe-
rinde, "Bush Türkiye'nin, ABD güçlerinin
Kürt militanlara karşı önlem ahnası için yap-
tığıtalebi reddetu" ifadesini kullandı. Bush'un
reddinin Türkiye'nin ABD askerlerine
Irak'a geçiş izni vermemesinden iki yıl
sonra geldiğini belirten gazete, ~İlişki, Tur-
kiye'nin Suriyeik büyüyenbağlannedeniy-
le de gerginleşiyor'' dedi.
Beyaz Saray'ı lazdıran açıklama
ABD yönetiminden kaynaklar, Erdoğan-
Bush görüşmesinin, Türk tarafının yansıttı-
ğı izlenimle önemli farklar içerdiğini vurgu-
luyor. Washüıgton kaynaklarına göre, gö-
rüşme "sıcak geçmedi'' ve "pembe bir tab-
lo ortaya çıkmadT. Kulıslerden sızan bilgi-
lere göre. Amenkan tarafı özellikle iki ko-
nuda rahatsız. Bunlar, Türkiye'nin Suriye ko-
nusundaki tutumu ve Türkiye'de yükselen
ABD karşıtlığı. Türkiye'nin Genişletümiş Or-
tadoğu Projesi'ne verdiği desteğe rağmen
"Surive konusunda Amerika'ya destek ver-
miyor" görüntüsü çızmesi, rahatsızlık yara-
tıyor. Erdoğan'ın, Suriye liden Esad'ın ko-
nuşarak reforma ikna edilebıleceğını, hatta
Şam'ın Lübnan'dan çekıhnesınde, kendisi-
nin ve Cumhurbaşkam Sezer'in zıyaretleri-
nin etkili olduğunu söylemesi, ABD tarafın-
ca "hayret verid" bulundu.
Ikinci rahatsızlık konusuysa, Erdoğan'ın
görüşme sonrasında düzenlediği basuı toplan-
tısında söylediği bir cümleyle ilgili. Erdoğan,
zirve sonrasında kaldığı otele geçerek bir basuı
toplantısı düzenledı. Erdoğan'm bir gazetecinin
yönelttiğı soruya verdigi yanıt Beyaz Saray'da
buz gibı bir havanın esmesine yol açtı. Tür-
kıye'deki Amerikan karşıthğına ilişkin soruyu
cevaplarken, Amerika karşıtlannın marjinal
gruplar olduğunu söylemesi; ardından da
hükümetin gerekli önlemleri aldığını ancak
daha fazla üzerine gidilmesi durumunda bunun
tepki çekeceğini belirtmesi, Washington'da
hayal kınklığı yarattv. ABD kaynaklan, bu
açıklamayı "taHhsizHk" olarak nıtelendirdi.
KK, WASHINGTON'LA DÎYALOG AH4YIŞINDA
ABD, KandiVi
koz olarak tutuyor
MEHMETFARAÇ
Beyaz Saray "dakı son girişimler
de gösteriyor ki, ABD bölgesel çı-
karlan uğruna PKK'yi hedef al-
maktan kaçımyor. Kuzeyde bir dev-
letin kurulma çalışmalan sonuç-
lanmadan ve Irak'takı dıreniş Kürt
müttefiklerin desteğiyle kınlma-
dan Kandil Dağı'na yönehk bir ope-
rasyon çok uzak görünüyor.
PKK ise bir taraftan eylemleri-
ni sürdürüyor diğer yandan, "Kar-
şıhklı ortak çıkarlara dayalı Uişki-
ye herkesleaçjğE" diyerek AB D' ye
göz kırpıyor.
Son olarak Washmgton"da Başba-
kan Erdoğan ıle ABD Başkanı Bush
arasındaki görüşmenin ana madde-
lerinden biri olan Kandil Dağı'nda-
ki PKK varlığınm yok edilmesi ko-
nusu son 3 yıldır iki ülke arasında-
ki diplomatik görüşmelerin yaşam-
sal konusu olarak bir çıkmazda sü-
riiklenip duruyor.
Türk kamuoyu. özel-
likle de Genelkurmay.
Irak'ta üslenen, Türki-
ye "de kan akıtan
PKK'nin neden etki-
sizleştirihnediğini sor-
guluyor. Bu soruya ya-
nıt bulabilmek için
PKK kurucusu. yöneti-
cisı ve muhaliflerinin
son dönemdeki açıkla-
malannın da dikkatle
irdelenmesi gerekiyor.
Örgütten koparak Ku-
zey Irak'ta ABD dene-
timinde bir parti kuran
Osman Ocalan'ın ay-
lar once bir Türk gaze-
tesi aracıhğıyla yaptığı şu açıkla-
ma birçok hesabı dışa vuruyor:
"•Türkiye bir genel afla çözümün
öniinü açsaydı ABD, PKK'nin Kan-
dil ve diğer daguk alanlardaki var-
bğma müsamaha göstermej ecekti.
Amerika, Türkiye'nin eve dönüş
yasasıyla attığı adımı tatmin edki
bubnadı. Amerikahlar çözüm ihti-
mali otanadığı müddetçe Kandil't
yönelmez, en fazla smuiandırabinr.
ABD, demokratik mücadeleyi esas
alan bir gücün Türkh e ik muhatap
haline gehnesinden yana."
z\merika
Kandil'e
neden girmiyor'
sorusuna
yanıt
arayanlann
çıkar
halkalanndan
oluşan bu ilişki
zincirine çok
dikkat etmesi
gerekiyor.
ABD'ye şu çağnyı yapıyor:
"Başta ABD ve Avrupa'dan Kürt
sonınu karşısında daha sorumlu
bir yaklaşımı öne çıkarmasuu isti-
yoruz. Bu temelde bu güçlerle Uiş-
kilerimizi daha da geuştirmek için
çabalanmız olacakür."
Karayılan dünkü Ülkede Özgür
Gündem gazetesınm "ABD üe fliş-
kilerinb.de bir değişikük olacak
mı" sorusuna ise şu karşıhğı ve-
riyor: "Herkesle ilişkheaçtğız. Ge-
rek bölge güçlerivle gerekse de
ABD üe çeşitli biçinılerde temas-
lannuzolu> or. Bağımsız, karşıhk-
u ortak çıkaıiara dayalı ilişkiye
herkesle açığız."
Imrah'dan PKK'nin stratejile-
rine yön veren Abdullah Öcalan
ise ABD'run, PKK'yi Türkiye'ye
karşı kullandığını söylüyor: "ABD,
PKK'nin banşını değü kavgasuu
istiyor. ABD, PKK kartını elinden
bffakmak istenıez. PKK'nin snHn-
dan Türldye'yi, Suri-
ye'vi, Iran'ı tehdit edi-
yor~. ABD'nin beni bu-
raya getirdiği açık.
PKK kalsın diyoıiar,
üzerinden hesap yapı-
yorlar. Bunlar PKK
üzerinde kesin oynu-
yoriar. Kritik zamanı
bekliyorlar. ABD bunu
Ki büir. PKK'videstek-
lenıedegiLsilahgibitu-
tacaklar!.."
Zincirdeki oyun...
PKK'denABDyeçağn
ABD'nin Kandil'e müdahalesi-
nı sağlamak için Türkiye'nin bas-
kısı artarken örgüt, Amerika'yla
ilışkisini sıklaştırmak istiyor. Kan-
dil'de geçen hafta yapılan basın
toplantısında konuşan PKK yöne-
ticisi Murat Karayüan, AB ve
ABD, Genişletilmış
Ortadoğu Projesi'yle
(GOP) dünyanm sorun-
lu coğrafyasma çekidüzen vermek
isterken hem Türkiye'yi hem de
Kürtleri yanında tutmak istiyor.
Bush ve ekibi, Kürtlerin desteğiy-
le Irak'ta sorunu aşmadan militan
gruplann Türkiye'ye yönelik teh-
didini önemsemiyor ancak Türki-
ye'nin AB'ye ahnması için Avru-
pa ülkelerine telkinde bulunuyor.
PKK ise bir taraftan Avrupa'da-
ki lobi çahşmalanyla AB sürecin-
de Türkıye'den yeni kazanımlar
elde etmeye çalışıyor, diğer yan-
dan silahlı dayatmayı strateji ola-
rak benimsiyor. Orgüt, hem AB'ye
hem de ABD'ye sığınarak Türki-
ye'nin karşısma sıyasi muhatap
olarak çıkabilmenin zeminini ya-
ratmaya çalışıyor.
"Amerika Kandil'e nedengirmi-
yor" sorusuna yanıt arayanlann,
çıkar halkalanndan oluşan bu iliş-
ki zincirine çok dikkat etmesi ge-
rekivor.
Görüşmenin AKP'nin dış politikasına güvensizliği arttırdığı belirtildi
Erdoğan giiven veremedi
A\TL\N ŞtVlŞEK
ANKARA -Başbakan Recep Tay-
vip Erdoğan, Washington ziyaretin-
de ABD yönetımine ilişkilerin ge-
leceği için "güven" veremedi. ABD
kaynaklan, Erdoğan'ın "Türk-Ame-
rikan Uişkilerinin geleceğL, Genişle-
tilmiş Ortadoğu girişimi ve Suriye"
konularında net ve tutarlı bir politi-
ka ortaya koyamadığını kaydettıler.
Dışişleri ve Genelkurmay'ın politi-
kasıyla hükümetin yaklaşımı ara-
sındaki farklıhğın soru işa-
retleri yarattığına işaret
eden ABD'li kaynaklar,
"Bu durum ilişkilerin ge-
leceğiiçin güven vermijor.
Hükümetin gelecek hafta-
lardaki u>gulamalarv ABD
açısından belirleyici ola-
cak" görüşünü kaydettiler.
Diplomatik kaynaklar-
dan edinilen bilgilere gö-
re Bush-Erdoğan görüş-
mesinde temel konular,
Bush'un "Biz Türkiye ile ihşkileri-
mize büyük önem veriyoruz. Siz ne
düşünüvorsunuz" sorusuyla ele ahn-
maya başlandı. Ağırlıklı olarak
Bush'un Erdoğan'ı dinlediği, Erdo-
ğan'ın ise soru işareti yaratan dış
politika konularında açıklamalarda
bulunduğu görüşme, Suriye konu-
su gündeme gelince gerildi.
Bush. sert ifadelerle "Suriye'den
artık bıkük. Bizim için çok büyük
probtem" diyerek Şamyönetiminin
Irak'taki direnişı desteklediği. terör
örgütlerine desteğini sürdürdüğünü
savundu. Erdoğan ise hükümetinin
Suriye ile yakınlaşma politikasını
Erdoğan'm ziyaretini değerlendi-
ren ABD'li diplomatik kaynaklar.
Dışişleri ve Genelkurmay'ın ortaya
koyduğu politika ıle Erdoğan'ın yak-
laşımı arasındaki farkhlıkların
AKP'nin dış politikasına yönelik
gü\ensizliği arttırdığını kaydettiler.
Genelkurmay îkinci Başkanı Or-
general İlker Başbuğ, ABDdeki te-
• Bush-Erdoğan görüşmesi, ABD
yönetıminde AKP'nin dış politikası
konusundaki soru işaretlerini ortadan
kaldırmazken rahatsızlığı daha da arttırdı.
ABD'li diplomatlara göre Esad yönetimiyle
yakınlaşılırken Genişletümiş Ortadoğu
Projesi'ne destek vermek birbiriyle çelişiyor.
maslannda yaptığı konuşmada, Türk
ve Amerikan ulusal çıkarlannm bu-
luştuğu ortak noktalar arasında "Su-
ri\e, Iranve GenişletümişOrtadoğu
girişimini" de sıralamıştı. Orgene-
ral Başbuğ. Suriye konusunda bu
ülkenin geçmişte PKK'ye verdigi
desteği anımsatırken "Surije'nin
ABD'nin Irak ile ilgili endişelerini
gidermeyeçahşacağuıa inanrjonız"
demışti. Başbuğ, Iran konusunda da
"Başta ABD olmak üzere diğer ül-
keler gibi tran'ın nükleer çahşmala-
nnı biz de kaygryla izlemekte\iz"
görüşünü kaydetmişti. Başbuğ, Ge-
nişletümiş Ortadoğu girişimi konu-
sunda da Türkiye'nin "MkKk" ilke-
sine verdigi öneme vurgu yapmış-
tı. Başbakan Erdoğan, Bush üe gö-
rüşmesinde Suriye ıle yakınlaşma
politikasını savunmaya çalışu"ken
Iran konusunda da güçlü ohnayan ifa-
delerle bu ülkenin nükleer faaliyet-
lerine ilişkin hassasiyetlerini ifade
etti. Erdoğan'ın, Genişletümiş Or-
tadoğu girişimi için "ABD'nin ya-
nmdayjz" ifadesim kullan-
dığı, ancak genel tutumu-
nun ABD tarafında "gö-
nülsüz bir destek" olarak
yorumlandığı öğrenildi.
ABD'li diplomatlar, Suri-
ye'de Esad yönetimi gibi
"baskıcı bir rejim" ile ya-
kınlaşma politikası izleme-
nin, Genişletihniş Ortado-
ğu girişiminin demokra-
tikleşme ve özgürlükleri
~—~~~ geüştirme ilkesiyle bağ-
daşmadığmı ifade ediyorlar.
Bush, Heybeliada'yı sordu
Edinilen bilgilere göre Bush, Er-
doğan ile görüşmede Türkiye'nin
AB perspektif ini korumasmm öne-
mini de vurgularken reformlarm
sürmesi beklentisini ifade etti. tn-
san haklan konulan ve "azuıhkla-
nnkorumnasuu" gündeme getiren
Bush, Heybeliada Ruhban Oku-
lu'nun açıhnası isteklerini de Erdo-
ğan'a iletti.
EROL MANtSALI
Özel Statü, Sömürgeleşmenin
Yeni Adıdır
Türkıye-Avrupa Birliği ilişkilerinde sık sık özel
statü istendiği ya da Türkiye'nin özel statüye gö-
türülmekte olduğu yazılıp çiziliyor. Türkiye-AB iliş-
kilerinde özel statü nedir ya da ne değıldir? önce
bunun açıklığa kavuşturulması gerekir.
- Genel olarak ülkeler arasında "özel statü" ta-
nımlaması kullanılmaz. Teknik olarak "tercihli Çım-
tiyazlı) rejimlehn uygulandığı" ülkeler vardır. Birta-
raf digerine imtiyazlı bir rejim uygulayabilir. örne-
ğin AB'nin eski yıllarda tek taraflı olarak tercihli ti-
caret uyguladığı ülke veya grupları oldu. Bazı Afri-
ka ya da Karaib ülkelerine tek taraflı ithalat kolay-
lıklan verildi. Bunun amacı, "eski sömürge ülkele-
rini veya bölgelerini himaye ve denetim altında
tutmaktı".
- Bazen de iki ülke veya iki grup aralarında "ter-
cihli ticaret anlaşmalart" yapmışlardır. Bunlar da-
ha çok, "karşılıklı çıkarlann korunmasına ve den-
gelenmesine yönelik anlaşmalardır". AB ile EFTA
ülkelen arasında 1980'li ve 199O'lı yıllarda bunla-
nn yapıldığını gördük. Hatta Isviçre ve Norveç'in AB
ile ilişkileri, halen bu statü içinde yürütülmektedir.
-Türkiye'nin AB ile ilişkilenndeki durum, yukan-
da ifade edilen iki modele de uymamaktadır. AB'nin
örneğin Kuzey Afrika ülkeleri ile olan ilişkileri, "do-
laylı himaye ilişkisinin kurulması için" verilen tica-
ri imtiyazlar niteliğindedir. Bu ülkelerin yarın da
AB'ye alınmayacaklan daha en baştan ortaya kon-
muştur. Üyelik dışında bir ilişki düzenidir.
Türkiye-AB ilişkilerinde ise Tüffeye'n/n AB'ye a/ın-
ma oyunu oynanırken, ülke AB'nin etkin denetimi
altına sokulmaktadır. Tunus ya da Fas, AB ile iliş-
kilerinde açık, belirii bir statü içinde ve karşılıklı ti-
cari imtiyazlara dayalı olarak çalışmaktadırlar. Tür-
kiye'nin AB ile ilişkilerinde ise tamamen ayn biryön-
tem ve uygulama söz konusudur.
1) Yöntem olarak Türkiye, "AB'nin aday ülkesi
durumundadır". Görünürde sanki üye yapılacak-
mış gibi biçimsel öğeler işletilmektedir.
2) işin özünde ise Türkiye AB ile ilişkilerinde fi-
ilen, "üyelik konumundan uzaklaşmakta ve AB ku-
rumlanna tek yanlı bağımlı hale getihlmektedir".
Bunun nasıl işletildiğinı ve normal bir adaylıktan ül-
kenin nasıl uzaklaştınldığını şöyle anlıyoruz:
- 1995'tehiçbir aday ülkenin imzalamadığı ve yal-
nızca Türkiye'nin imzaladığı Gümrük Birliği ile ana-
yasaya, iktisat ve siyaset ilkelerine aykın bir biçim-
de Türkiye'nin dış ticaret politikası Brüksel'e terk
edilmiştir. Bu bir sömürge düzenidir ve "bazı çev-
relerimiz" tarafindan özellikle yaptırıldı. Bu çevre-
ler gönüllü olarak AB (ve Batı) mandasını ısteyen
odaklardır.
- Türkiye son 10 yıl içinde. diğer adaylardan ta-
mamen ayrılarak apayn bir rayın üzerine oturtuldu.
En son 17 Aralık 2004 müzakere süreci belgesi ile
de, "müzakereler yolu ile özel statüye götürme
öğeleri, ad/arı tek tek sayılarak ortaya kondu".
- Aynca görüşme masasının üzerine Ermeni, Yu-
nan, Patrikhane ve Güneydoğu talepleri: Lozan'ı par-
ça parça edercesine görüşme zeminine oturtuldu.
1994 yılında DPT hazıriadığı bir raporda, Türki-
ye tam üye yapılmadan Gümrük Birliği'ne girileme-
yeceğini belgeleri ile ortaya koydu. Ama bazı güç-
ler bunu yırtıp attılar ve yöneticileri tehdit ettiler.
Sessiz darbe süreci...
Soğuk savaşın bitiminde "dar bir çevre tarafin-
dan ış/erin nasıl planlandığını": DPT'nin karşı çık-
tığı gibi, hiç gerek yokken 6 Mart 1995 belgesinin
niye imzalandığını: Ozel statünün daha 1989'da, Tür-
kiye'nin AB tarafindan reddedildiği gün nasıl ve
kimler tarafindan uygulamaya konduğunu bütün bel-
gelen ıle anlattımf). 10-12 yıl öncesinden yazma-
ya başladıklanmın bir bir gerçekleşmesi işin vaha-
metini daha da arttınyor.
önlerindeki gerçekleri "özellikle görmek isteme-
yen" ve hatta planlayan
- bazı iş çevreleri;
- bazı siyasi partiler;
- bazı bürokratik çevreler işi bu noktaya yani "özel
statü noktasına" çeke çeke özellikle getirdıler.
6 Mart belgesini imzalattıranlardan 17 Aralık 2005
belgesini kabullenen kesımlere kadar herkes "özel
statünün altyapısını" hazıriamış oldu. Tek yanlı bağ-
lanmayı "Avrupa yolunda Türkiye" başlığı ile su-
nan sahtecilerden "özel hesaplan için" yabancı hi-
mayesini savunanlara kadar herkes bu suçun için-
dedir.
Şimdi Avrupa'nın açıktan açığa dayatmaya baş-
ladığı özel statü yani "mandayı", 72 milyona alla-
yıp pullayıp pazartamanın telaşı içıne düştüler.
Türkiye, mandacılan tasfiye etmenin yolunu bu-
lamazsa hiçbir sorun çözülemez. önce bunların
tasfiyesi gerekiyor.
(*) Türkıye-Avrupa İlişkilerinde Sessiz Darbe, Der.
Yay. 2004
www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali
KADIKÖY 2. SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Dosya Ntv. 2005/207 \'asi Tay.
Mahkememizce verilen 31.05.2005 tarih ve
2005/207 esas. 2005/432 karar sa>ılı karar ile Se-
lim ve Vasfiye kızı 1915 doğumlu Macide Söze-
ri'nin TMK 405 maddesi gereğince vesayet altına
alınarak kendisıne Ismail Kenan kızı 1957 d.lu ye-
ğeni Ze>Tiep Orman vasi olarak tayin edilmiştir.
31.05.2005 Basın: 26831
ADANA 2. ASLİYE HLTCUK
MAHKEMESİNDEN
EsasNo:2005'48
Davacı Güneş Sigorta AŞ vekili tarafindan da-
valı Sercan Karar aleyhine açılan alacak davasının
mahkemetruzde yapılan açık dunışmasında verilen
ara karan gereöince: Adana ili. Ismetpaşa Mahal-
lesi, 50 Sk. No: 14'de ve Tarsus ili. lkıtelli Mah.
23 Sk. No: 10/B'de mukim davalı Sercan Karar'ın
belirtilen adreslerine tebligat çıkartılmış. buluna-
madığı, zabıta tahkıkatında da aramalara rağmen
adresi meçhul kaldığından, adına ilanen teoligat
yapılmasına karar verilmiş karar gereğince;
20.09.2005 günü saat 09.00'da duruşmada hazır
bulunmanız veya kendinizi bir vekille temsil ettir-
meniz. hazır bulunmadıgınız, vekille temsil ettir-
mediğinız veya geçerli bir mazeret bildırmediğiniz
takdirde yokluğunuzda devam edilip karar verile-
ceği, dava dilekçesi yerine kaim olmak üzere ilan
olunur. 01.06.2005 Basın: 26652