18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 1 MAYIS 2005 SALI CUMHURİYET SAYFA SOZ OKURUN Fikret Dağlıoğlu [email protected]ı.tr Fax:0 212 513 90 98 Cumhiiriyetİyaşatmakgörevmriz I ktıdann akıl almaz rejim karşıtlığını, yazılı ve görse I medyanın yalakalığını, ABD, AB, IMT'nin ünıter devlet yapı- mızı ve bağımsızlığımızı ortadan kaldır- maya yönelik insafsız ve haksız dayatmala- nnı okudukça ve gördükçe bunahyor ve iğ- reniyorum. Bu furyada kırk yıllık okuru ol- duğumu iftiharla söylediğim gazetem Cum- huriyet ve onun vefalı okurları CUMOK'lu- lann buna karşı ödünsüz da\Tanışlannı gör- dükçe de rahatlıyorcım. Bu nedenle sizlerle bu konuda düşüncelerimi paylaşmak istiyo- rum. Hepinize selam. Ulu önderimizin bize emanet ettiği cumhu- riyeti ilelebet yaşatmak görevimizin bilin- cınde olarak, etrafimızı saran emperyalizm ve onun ış birlikçilerinin oyunlannı bozmak için. içinde bulunduğumuz zorluklan düşünme- den, yolumuza devam etmemiz gerekmekte- dır. Bunun için de TMBD (Türkiye Mühendis- ler Birliği Derneği) Yönetim Kurulu Başka- nı Sayın Bülent Gürsoy'un dedigi gibi "ne- fes borumuz otmava devam eden" ve cumhu- riyet rejimini korumada hiç ödün vermeyen Cumhuriyet gazetemizi yaşatmak ve onun aracılığı ile birlikte hareket etmek zorunda- yız. Bizler birbırimizi tanımasak bile Cum- huriyet gazetesi yoluyla düşünce akrabası- yız. Ülkemizın üzerinde yine büyük oyunlar oynanmaya başlamıştır. Bu nedenle herkes- ten çok uyanık olmak, üniter devlet yapımı- za ve cumhuriyetimize sahip çıkmak diye zo- runlu bır görevimiz vardır. Bu görevi başar- manın ve çocuklanmızın. torunlanmızın ay- dın geleceğini garantiye almanın tek yolu Atatürk devrimlenni gençlerimize benim- setmektir. Çünkü emperyalizm ve onun yer- li işbirlikçileri derslerini çok iyi çalışmakta- dırlar. Gençlerimizi ulu önderin aydınlık yo- lundan ayırmak için ellerinden geleni yapı- yorlar. Hepiniz 23.05.2005 tarihli gazetemiz- de büyük puntolarla atılan haberi okumuşsu- nuz. Ozbekistan'da meydana gelen olaylan pro- testo amacıyla Ankara'da toplanan bir grup, ellerinde "Dört bir yanda kan, gözyaşı ziDet, tekkurtuluş hilafet","Hilafet elbet kurulacak, zalimlerden hesap sorulacak" dövizleri ile şenat naralan atarak yürümüştür. Ne yazık ki "bağımsc Türkiye" diye yürüyen gençlerimizi apar topar gözaltına alıp sonışturmalar yapabilen güvenlik güçlerimiz de, hilafet çağ- nsında bulunan bu gruba dokunmamış ve seyirci kalmakla yetinmiştir. Aynı gün birkaçına baktığım boyalı basında da bu konuda tek satır yazılmaması olayın büyük tehhkesini gözler önüne sermektedir. Aydınlık mücadelemizde hepinize başanlar dilerim. GündüzAKGÜL Asgari ücretveAnne Krueger I MF'nin ikincı kişisi durumundaki Bayan Anne Krueger'in asgari ücretle ılgıli sözleri oldukça tepki topladı. Yoksulluk sınınnın 1800, açlık sınırının 600 YTL'lerde dolaştığı ülkemizde, 350 YTL'lik asgari ücretin yüksek oldugunu söyleyen Bayan Krueger'in saçmaladığı tartışılmaz bir gerçek. Ancak bunun çok şaşılacak bir durum olmadığı da başka bır gerçek. Çünkü IMF, ülke ekonomisinın ıgneden ipliğe her alanına olduğu gibi asgan ücret konusuna da ilk kez müdahale etmiyor. Bunu anlamak için öyle çok dennliğine araştırmalar yapmak da gerekmiyor. Onca gizlı açık sansüre karşın. günlük gazeteleri biraz dikkatle izlemek bunun için yeter de artar bile. Sorun sadece anlamak ıstemek y a da istememekle ılgılidir. Üstelik bizde asgari ücretınin yüksek oldugunu Bayan Krueger'den çok daha önce saptayanlar bile vardır(!) 17 Haziran 2004 tarihli Gözcü gazetesinde, TlSK Başkanı Sayın Refîk Baydur, "L\IF heyetinin, ilk altı ay için, asgari ücretezam \apılnıasının ekonomiye zarar vereceğinden dolayı sakıncalı bulduğunu" açıklamaktadır. 24 Haziran 2004 tarihinde de yine aynı gazetede. "Asgariücrete günde 1.5 simitiik zam" haberi de verilmektedir 26 Haziran 20O4 tarihinde ise gazetelerde, Maliye Bakanı Sayın Kemal L'nakrtan'ın her zamanki gibi yan şaka yan ciddi bir tavırla "Yüzde 5 zam çok bile, asgari ücretliler hallerinden memnun..." biçimindeki sözlerini okumaktayız. IMF yetkılileri Sayın Anne Krueger, Maliye Bakanımız Sayın Unakıtan'ın bır yıl gerisınden gelmektedir. Fuat DUYMAZ Ankarave Bakırköy lelediyeleri G eçen günlerde TV'lerde ve gaze- telerde Ankara Büyükşehir Bele- diyesi'nin çok ibret verici bir ça- lçmasını izledik. Büyükşehir belediye- s. 19 Mayıs nedeniyle top, oyuncak tü- n malzemeleri izdiham yaratacak şekil- <± insanlara dağıtıyordu. Ezilme tehli- Ipsi yaşayanlan gördükçe olmaz OISUIL b)yle hizmet demek geçti içimizden. Oysa belediyeler özellikle kamu birim- lainin eksik kaldığı noktalarda insanla- r. kalıcı hizmetler veremez mi? Ben Ba- krköy'de yaşıyorum ve belediyemizin vvgulamaya başlattığı BAKKART saye- snde acil sağlık hizmetleri almaya baş- Ldık. BAKKART'ı olan ve kalp krizi ^çiren bir akrabama tam 6 dakika için- c ambulans geldi ve belki de hayatını bu vgulamaya borçluyuz. Bir tarafta ezilme manzarası. bir taraf- t hayat kurtarma. Lütfen, belediye başkanları bizlerin dediği vergılerle çekip çevirdiğiniz blediyelerde şovu düşünmeyin de bız- •re kalıcı hızmetlere imza atın. Av. ZekiESEN ELEŞTİRİLER • Uludağ Üniversitesi Işletme Yüksek Lisans öğrencisi Sayın Murat Şahin'in Cumhuriyet gazetesinin aşın reklam yayımlamasını eleştiren yazısına katılmıyorum. Elli yıllık Cumhuriyet okuru olarak ben de diyorum ki: Hiçbir yan geliri olmayan ve kendi yağıyla kavrularak okurlanna ulaşmaya çalışan, konumu ve ilkeleri ile dünyada bir örneği bulunmayan gazetemizin daha çok üanlarla beslenmesi ve devamlı yaşaması Cumhuriyet gazetesine gönül vermiş olan okurlannın en büyük beklentisidir. Yayunlandığı günden beri Cumhuriyet ilkelerinden ödün vermeyen gazetemiz dar bütçesiyle hiçbir gazetenin hayal bile edemeyeceği kültürel, sosyal, tarihi, siyasi bilgilerle donahlmış yayın organlannı okurlanna armağan etmektedir. Alaaddin KÖKSAL • Atatürkçü düşünceyi ve o düşüncenin kurmuş olduğu laik Cumhuriyetimizi, mollalara, takıyyecilere, laiklik karşıtlanna ve bölücülere karşı "korumayı ve koOamayı" 82 yıldır kendisine ilke edinmiş olan ve bu ilkeli duruşunu bugün de, belki geçmişte hiç olmadığı kadar ağır tehdit ve baskılar altında olarak ve de tek başına (ulusal basında) sürdürmekte olan bir gazetenin, Cumhuriyet gazetesinin okuru olmaktan kıvanç duyuyorum. Geleceğe daha umutla bakabilmek adrna, duyurularına, yorumlanna, köşe yazarlanna ve CUMOK'lanna güvenerek, olanaklanm eherdiğince daha çok gencimizin Cumhuriyet gazetesi okur-yazan olması için çaba gösteriyorum kendimce. Ancak çok yakın bır geçmişte, "Benim dedem cephede savaşırken Atatürk saraylarda laz kovahyordu" şeklinde abuk sabuk konuşarak aklınca. yüce Atatürk'ü aşağılamaya kalkışmış bir kişinın arada bir de olsa, okuru olmaktan kıvanç duyduğum Atatürkçü Cumhuriyet gazetesinde köşe yazısı yazmasına olanak tanınmasının manhğını anlayamıyor ve bu durumu ıçime sindiremiyorum. Adnan HACIGÜMÜŞ • AKP yönetiminı olduğu kadar savunduğu(! > partiyi de «kştiren, Türk Devrim- Tarihi eserini de ilgiyle okuduğum Sayın Toktamış Ateş'in salı günkü (24.05.2005) yazısında, "CHP'yi savunmakta çok zorlanıyorum" cümlesi kafama takıldı ve antipati duymama sebep oldu. Kendi tuttuğunu da eleştireceksin ama bu cümleyi sarf etmek bu kadar basit olmamalı. Ne olursa olsun. Cç yıldır yapılan muhalefet yerinde değilmiş, biz de üç yıldır şampiyon olamıyoruz ama Galatasaray'ı tutmakta çok zorlanıyorum diyen birine rastlamadım. Aklınızın yattığı ve Meclis'e girebilecek bir başka parti daha var mı? Son zamanlarda artan hoşgörünün CHP'ye de uğraması dileğiyle... Canaıt GÜNER O Cumhuriyet, sayfalarını CUMOK'lara açıyor. "Söz Okurun " sayfamızdayayın ilkelerimize uygun tüm haberlere, duyurulara, görü'şlere ve eleştirilereyer vereceğiz. CUMOK'lar bu gazetenin gerçek sahibidirler; ülkeyayın yaşamına yepyeni katkılarda bulunup ufuklar açacaklarına, ülkenin yerel ve genel sorunlannı yansıtmakta önemli işler üstleneceklerine inanıyoruz. ADD ve ÇYDD 'nin varoluşlarını hızlandıracak iletişim ağının "Söz Okurun " sayfasında gerçekleşmesi de olanak kazanacaktır. 2000 vuruşu aşmayacak görüş ve eleştirilerinizi bekliyoruz. [email protected] Mektup Adresi: Türkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu/İSTANBUL Faks: 0212 513 90 98 Çifte standart Bugün bır Fenerbahçe şampiyon olduğunda gazetelerin ilk sayfalannın tamamı san-laciverde bürünüyor. Hatta bununla kalmayıp sayfalar çevrildikçe de devam ediyor. Ne yazıktır ki geçen hafta 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Spor ve Gençlik Bayramf nda gazetelerde bundan eser yoktu. Televizyonlarda Atatürk belgeselleri veyahut konuşma programlan yerine mafya dizileri veriliyordu. Atatürk, "Ben sporcunun çevik ve kuvvetiisüıi severim" dedi. Ancak spor spor olmaktan çıktı, üzerine bahis oynanmaya başlandı. Insanlar Çanakkale belgeselleri izleyeceğine "Geünim Olur musun?" gibi programlan izliyor. Ulu önder Atamızın belirttiği "Türk milleti misafırperverdir" sözü unutulup, turistlere hırsızlık, dolandıncılık hatta tacizcilik yapılıyor. 10000 asırlık güzel Türkçemizi bozmak isteyenler istediklerine kolayca ulaşabılir duruma geldi. Heryeniaçılanyerinismi fngilizce, Fransızca ve Italyanca oldu. Devletin tüm bu olan bitenlerin önüne geçip dur demesi gerekiyor. Fakat Adalet ve Kalkınma Parnsi iktidanndaki Türkiye, Islam politikası üzerinde iken bunu görmek pek mümkün olmayacak gibi. Semih HATİPOĞLU Incirlik'teki miting B en, tncırlık'teki yaklaşık 250 esnaf- tan biriyim. Geçen hafta çevreci- ler burada, Amerika'ya hayır mi- tingi düzenlediler. Gelecek hafta küresel- BAK'çılaraynı amaçlı miting düzenleye- cek. Bu mitinglerin ne kadan Türk ve Amenkan hükümetlerince hissediliyor bi- lemem. Ama biz esnaflar o gün eve para- sız dönüyoruz. Yani, ailelerimizle birlik- te yaklaşık bin Türk vatandaşının bır gün- lük nafakası, miting nedeniyle üs dışına çıkamayan Amerikalılann cebinde kalıyor. Başka bir açıdan bakınca da bir o kadar döviz ülkemize giremiyor. Zira üs komu- tanlığı bu gruplan üs nizamiyesine yak- laştırmamakla birlikte, Amerikan vatan- daşlanna üs dışına çıkmayı yasakhyor. Şimdi, ben diyorum ki: Bu arkadaşlar mi- ~rmglerini Amerikan konsoloshıklan ve" Başbakanlık önünde icra etseler daha mı az ses getirir? Şayet bu sorumun cevabı "evet" ise: Söz konusu ses farkı yukanda sözünü ettiğim hasara deyecek kadarsa, bu mitingleri herkesten önce desteklemeye ve bizzat bu mitinglere ön saflarda katılma- ya hazınm. 28 yıldır Cumhuriyet okuru ol- makla gurur duyan, Atatürkçü, yurtsever bir birey olarak; Irak'taki kirli savaşa da, Amerika'nın emperyal politikalanna da en az bu arkadaşlar kadar karşıyım. Atithsan ÖZERDEM Istanbul CUMOK buluşması -£- stanbul Cumhuriyet Okurlan (CU- I MOK)2005YazBuluşması'nı3Ha- M. ziran 2005 Cuma gunü gerçekleştiri- yor. "Sen Gelmezsen Bir Eksiğiz'' sloga- nıyla yapılacak toplantının konuşmacısı Cumhuriyet Vakfi Başkanı tlhan Selçuk Gazetemizin diğer yazarlannın da katıla- cağı toplantı, KASDAV Kadıköy Beledi- yesi Sosyal Tesislen - Moda - Bomonti Ka- dıköy'de yapılacak. Bütün Cumhuriyet okurlannın davetli olduğu toplantı saat 19.00'dabaşlayacak. Avrupa Y üzyıllardır sen-ben kavgası yapan Av- rupalılar değırmenın suyu azalınca korkmaya başladılar. Evet, ıçi çürü- müş, ahlakı değerlerini kaybetmış ve bırmek üzere olan düzenlerini kurtarabilmek için "Av- rupa BirfigTnı kurmaya çalışıyorlar. Geriye dönüp baktığımızda Avnıpalı sömür- düğü ülkelenn madenını ve tüm kaynaklannı kendi ülkelen yaranna kullanıp, ışgücünü de boğaz tokluğuna çalıştınp, onlann ürettiği mal- lan da gene onlara yüksek fıyatlarla satarak mut- lu yaşamlannı sürdürmüşler. Zaman süreci içinde bilim ve teknoloji hızla ilerlemiş ve diinya küçülmüş. Sömürülen ülkeleruyanmış- lar. Ülkesine, pazanna ve işgücüne sahip çık- maya başlamışlar. Sömürgecılenn korkusu- nun ve gelecek endışelennın sebebı budur. Bu- na bır çare bulmak ıçuı eskı düşmanlar şimdi dost olmaya çalışıyor. Bu gerçeğı gören gele- cek bilımcısi JohnNaisbitşöyledıyor: "Avru- pa'nın kinıtik bunahmı yaşadığuıı, nereyegide- cegini bilemediğini görmek lazun" (9.6.2004 günlü Cumhunyet gazetesi). Asya'yı, Afhka'yı \ r e elinın ulaştığı her ye- ri son damla kanına kadar emip, oralarda ya- şayan insanlara hayat hakkı tanımayan, derisi kemığine yapışmış, derin nefes bile alamayan, ölüme mahkûm ettikleri insanlara acımayan bu devletlenn kurduğu, kurtancı rolündeki "Av- rupa Birl^i''nden biz ne bekliyoruz?.. Onlara ınanmak için ya saf (önünü göremeyen) ya da onlar gibi gaddar-çıkarcı-bencıl olmak gerek. Gününü görmüş, ömrünü tüketmış kıtanın kuracağı bırliğin de uzun ömürlü olamayaca- ğı görülmektedir. İyi de bizimkiler ısrarla bu bırliğe katılmak ıstıyorlar. Sormak gerek! Ni- ye?.. Aç kalıp da etrafa saldıran bu canavann önünden lokması alınabilir mı?.. Madalyona öbür yüzünden baktığımızda şu soru akla ge- liyor. Acaba onlar bızi birlığe nıçin alacaklar, yoksa bizi maşa olarak mı kullanacaklar?.. Bu soruya Ingiltere'de yayımlanan Financıal Ti- mes gazetesinden akademisyen Antıa-Moriene Le Gloamec şöyle yanıt veriyor: "Türkivıe, Av- rupahlann kendi kaderierine \e kendi gelecek- lerine tuttuklan bir a>nadır. Türkiye'nin üyeliği, demokrasinin ve tslamhetin hâkim olduğu bir ülkede demir atılmasını sağlama. AB'nin Or- tadoğu ve Kafkaslar'ı daha yakından Ugikn- dirmesinin sağlanması anlamına geleceği""nı söylemektedır (10.6.2004 günlü Cumhuriyet gazetesi). Konuyu ülke yararına ve derinlemesine düşünmek gerekmez mı? H. Esat YAVLZTÜRK Yeniden Cumhuriyet okuru olmak!.. B ır süre ara vermiş Cumhuriyet okuru ola- rak, yeniden gazetemi almaya başladım. Bunun ilk nedeni gazetemizin içenği ve verdığı eklerin daha doyurucu olmasındandır. Ben asıl ötekı nedeni üzennde duracağım. Bazı malum çe\Telerin, Cumhuriyet'i şoven bir çız- giye koymakla suçlaması, benım yeniden Cum- hunyet okuru olmamın asıl nedemdir. Son zaman- larda türeyen yeni aydın familyası, ne yazık kı Türkle ılgili her ka\Tamla kavgalı ve düşmandır. "Sankı aydın olmanın başkoşulu, ernik aynmci^ lığı kışkutmak, sözde Ermenı soykınmı savlan- nı koşulsuz sa\unmak, insan haldan ıhlallenn- den söz açarken, vatan için şehit olan askerleri- mızi, ögretmenlerimizi görmezden gelmek olmuş- tur. Kıbns'ta Enosis'i, Makarios'u unutup, ver kurtulcu bir zihniyettır benim yeniden Cumhu- riyet okuru olmamda asıl neden. Ver kurrul parolasıyla ne yazık ki kurtulunmaz. Cünkü emperyalist de\- letlerin ülkemizı bölmek için yedek konulan vardır. Cünkü onlar, Atatürk ve Kuvayı Milliye ordusunun, Sevr'i parampar- ça edip, Türkiye Cumhuriyetf ni kurmasını asla kabul edemiyorlar. Ülkemizı parçalamak için 1923'ten beri uğraşıyorlar, ama nafıle!.. Bu mütareke basını, Belçika'da Ermeni soy- kınmı yok demenın bile suç oldugunu unutuyor- lar. Bu mütareke basını etnik terörün, şoven ka- rakterde oldugunu söyleyince celallenıyor. Bu ay- dın familyasi bir şehit ailesinin acısını dahi pay- laşmamış. Bu aydın familyası Atatürk ilke ve dev- rimlerine düşman, Lozan'a düşman. Ama Sevr'e hayran. Ama unuttuklan bir şey var. Atatürk'ün, bize bıraktığı kalıt. Aydınlanmanın her koşulda sür- mesı, ve her zorluğa karşı direnci. Eylül kuşat- malannda. sus-pus olanlann, tarumar olanlann Cumhuriyet gazetesine ve okurlanna demokrasi dersi vermesı absürddür. Işte ben bu yüzden yeniden gazetemi almaya başladım. iyi ki varsınız. Dr.SuaviALP
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle