18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 31 MAYIS 2005 SALI HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALt SİRMEN Ne Kadar Umut Gömülü Şu Bastille Alanında? PARİS - 29 Mayıs Pazar gecesi saat 22.00'de AB Anayasası ile ilgili halkoylaması- nın resmi olmayan ilk sonuçları açıklandıktan kısa bir süre sonra, Bastille Meydanı bir şenlik alanına dönüştü. Devrimden beri, solun simgesel alanı olan Bastille'de solun uç partileri ve yandaşları top- lanmışlardı; nutuklar, sevinç çığlıklarıyla karşı- lanıyor, şarkılar, marşlar gırla gidiyor, insanlar sevinçlerini dile getirmeye çalışıyorlar, gençler dans ediyor, şarkı söylüyor, birbirlerine sarılı- yor, öpüşüyorlardı. Bir genç kız ağlıyordu, kaldırımın kıyısında. Taze bir umudun sevinç gözyaşlarıydı bun- lar. Belli ki genç kız, Fransız halkının yüzde 55' inin "hayır"ını, daha insancıl, daha adil, daha fırsat eşitliğine açık, daha güvenli bir yaşamın başlangıcı olarak yorumluyordu. Çok ötelere gittim birden. 1968 Mayısı, Bd. St. Germain üzerinde, ihtiyar bir kadın göz- yaşlarıyla izliyordu, öğrenci ayaklanmasını. - Bugünü de gördüm ya, dedi, artık ölsem de gam yemem! Umudunun düş kırıklığına dönüşmesi için fazla yaşamasına gerek kalmayacak, 1968 baharı, aradan bir ay geçtikten sonra, doğdu- ğu yere gömülecekti. Acı ve düş kırıklıklarıyla nasırlaşmış, kırılgan kalbi nasıl karşıladı acaba bu olayı? • • • Şu Bastille Meydanı'nda, acaba ne kadar çok düş kırıklığı, ne kadar nafile umut gömülü- dür? Bu kez de öyle olacak, "hayır" ne kadar haklı nedenlere dayanırsa dayansın, solun kendisinden beklediği hayırı sağlayamayacak. Evet, Fransa'da komünistler, onlann ötesin- deki küçük grupçuklar, çevrecilerin yanı sıra parti yönetiminin aksi yöndeki resmi kararına karşın sosyalistlerin de yüzde 6O'ı anayasaya "hayır" dedi. Ama onlann yanında, yabancı düşmanlığı asal güdüsü olan De Villiers'den Le Pen'e kadar uzanan aşırı sağ da aynı yolda oy kul- landı. Hayır'ın salt aşırı liberalizme karşı başkaldır- mış bir koalisyonun ürünü olduğunu sanmak yanıltıcıdır. "Hayır" halkın kendisine önerilenin karşrtı bir "evet" doğurabilecek türdeş bir koalisyonun ortak direnişi değil. Fransız siyasal yaşamında, yapıcı bir güç oluşturamıyor. Oluştursa bile, küreselleşmenin bütün dün- yaya egemen kıldığı sınır, engel tanımaz vahşi kapitalizmin defterini dürebilir mi? Hatta sağı ve solu ile birlikte Fransa bir ulu- sal birlik kursa, tek başına dünyanın gidişini değiştirebilir mi? Ayrıca, son oylamada bazılarının Chirac ile Raffarin'e kızıp Avrupa'ya "hayır" dediklerini nasıl görmezden gelebiliriz? • • • Fransa'da halkoylamasından çıkan sonuç, AB'yi zorlayacak, hele hele yarın Hollanda'da yapılacak olan oylamadan da, yabancılara, daha doğrusu, Türk, Arap, Iranlı, Pakistanh ayrımı yapmadan Müslümanlara karşı duyulan ve nefret ölçüsüne varmış olan tepkinin de et- kisiyle, aynı yönde bir sonuç çıkarsa işler da- ha da çatallaşacak. Ama buradan hareketle, rekabeti ve piyasa- nın vahşi egemenliğini tartışmasız egemen kı- lan bir düzenin değişmesini beklemek yanlış olacaktır. Yapılan araştırmalar, çok değişik etkenlerin olumsuz sonuca etkili olduğunu gösteriyor. Bunların arasında yüzde 14 ile Türkiye'nin AB üyeliğine karşıtlığı da yer alıyor. Ama buna bakarak, sonucun Türkiye açısın- dan da çok kötü olduğunu düşünmek yanıltıcı olacaktır. Sonuç bizim için bir şeyi değiştiımeyecekti ki zaten! Ne yani, "evet" çıksaydı Türkiye'nin önü mü açılacaktı? Güldürmeyin beni! asirmen(a cumhuriyet.com.tr 11 günlük inceleme süresi var TCY'degözler Sezer'eçevrildi ANKARA(Cumhuri- yetBürosu)- TBMM Genel Kurulu'nda, ge- çen hafta kabul edilen l Haziran'da yürürlüğe gi- recek yeni TCY'de de- ğişiklik öngören öneri için Cumhurbaşkanı Ah- met Necdet Sezer'in ka- ran bekleniyor. Sezer'in, kaçak Kuran kurslan ve tankat okul- lan başta olmak üzere yasadışı eğıtim kurumu açanlara verilecek hapis cezasıru 3 yıldan l yıla düşürerek para cezasma dönüştürülmesinin yo- lunu açan düzenlemenin de yer aldığı öneri için 11 günlük inceleme süresi bulunuyor. Ancak, Se- zer bugün öneriyı onay- lamazsa yaım yeni TCY, değiştirilrneyen halıyle ;/ürürlüğe gir. cek. Se- zer'in, özellikle yasadı- şı eğitim kurumlanyla ilgili getirilen düzenle- meyi tüm aynntılanyla incelediği belirtiliyor. 1 Nisan'da yürürlüğe girmesi gereken TCY. kaçakçılık suçlanna af getirdiği ve birçok ka- çakçılık davasının düşe- ceği yönündeki uyanlar üzerine 1 Haziran'aerte- lenmişti. Hükümet, yasa değişikliği ile TCY'nin kaçakçılık suçlanna af getiren genel hükümleri- nı31 Aralık2006tarihi- ne kadar ertelemişti. Yeni TCY, değişik- likler olmadan 1 Hazi- ran'da yürürlüğe girse bile kaçakçılık suçlan açısmdan boşluk doğ- mayacak, ancak basın özgürlüğüne getirilen kısıtlamaiar sürecek. İktidar, tarikat okullannm kapatılmasmı engellerken kurumlarda ders vermeyi de suç saymadı Eğitmenlere deafgetirildiİLHANTAŞCI ANKARA- Iktidar, yasadışı eğitim kurumlarının kapatılmasını engeller- ken bu kurumlarda ders verenlerin eylemini ise suç saymadı. Eğitmen- lerin cezalanduılmayacak olması, ha- len bu suç nedeniyle yargılananlar açısından af sonucunu doğuracak. Düzenleme af niteliği taşıdığından TBMM Genel Kurulu'nda nitelikli çoğunluk (330) aranması gerekiyor- du. Ancak bu düzenleme basit ço- ğunlukla yasalaştınldığı için anaya- saya aykın olduğuna dikkat çekildi. AKP ile CHP arasında sert tartışma- lara neden olan ve Başbakan Recep • Yasadışı kurum eğitmeni cezalandınlamayacak. Halen bu suçtan yargılanmalan sürenler açısından düzenleme af sonucunu doğuracak. Ancak düzenlemenin niteliksiz çoğunlukla yasalaştınldığı için anayasaya aykırı olduguna dikkat çekildi. TayyipErdoğan'ın talimatı ile son da- kikada değiştirilen düzenlemenin ya- sadışı kurumlarda eğitmenlik yapan- lara af yolunu açtığı ortaya çıktı. Mev- cut Türk Ceza Yasası'nın (TCY) 261. maddesi "Kamın ve nizamlara a\ kın olarak mektepveja dershaneaçanlar. açılan mektep veya dershane kapanl- makla beraber altı aydan iki seneye kadar hapis cezasıyla cezalandınhr. Ruhsatsız öğretmeıiük edenlerle bun- lan istihdam eyleyenlere de aynı ceza verilir" hükmünü içeriyordu Buna göre, yasadışı kurumu açan, işleten ve bu kurumda öğretmenlik yapanlar cezalandınlıyordu. 1 Nisan'da yürürlüğe girmesi öngö- rülen TCY'nin 263. maddesi ise şöy- le: u Kanuna aykın olarak eğitim ku- rumu açanlara. bunlan çalışüranlara ve bu kurumlarda kanuna aykın ola- rak açıldığını bildiği halde öğretmen- lik yapanlara altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir. Yukandaki nkra- da gösterilen yerlerin kapatümasına dakararverilir." 1 Haziran'da vürür- lüğe girmesi öngörülen TCY'nin 263. maddesinde cezalandınlacaklann kap- samı daraltılırken af yolu da açılmış oldu. Son dakika düzenlemesiyle "Ka- nuna a>kınolarakeğitim kurumu açan veya işleten kişi, üç aydan bir >ila ka- dar hapis veya adli para cezasıyla ce- zalandınhr" hükmü getırildı. Böyle- lıkle, daha önceki düzenlemelerdeki, açanlar, işletenler ve ders verenlerin cezalandırılacağına ilışkin hüküm, ders verenler çıkanlarak yalnızca açan- lar ve işletenler olarak daraltıldı. Aynca daha önceki düzenleme- lerde yer verilen kapatma yaptınmı da kaldınldı. Böylelikle yasadışı ta- rikat okullannda, dershanelerde ve benzeri eğitim kurumlannda ders veren öğretmenlerin eylemi suç ol- maktan çıkanldı. Bu suç için öngö- rülen 6 aydan 3 yıla kadar hapis ce- zası ise yeni düzenlemede düşürü- lerek 3 aydan 1 yıla kadar hapis ce- zası olarak düzenlendi. Yapılan bu değişiklikle yasadışı eğitim kuru- munda öğretmenlik yapanlann ce- zalandırılmasının yolu kapatıldı. Mevcut düzenlemelerdeki yasadışı kurumda öğretmenlik suçu, yeni ya- sada suç olmaktan çıkanldı. Tartışmalı düzenlemeyi açıklamaya çalışan Gündüz: ODTÜ'yü, İTÜ'yü de kapatsmlar AKPden çarpık savunma ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP yönetımi, yasadışı eğitim kurumlannın cezasını erteleme kapsamına alan ve kapatılma yaptınmını kaldıran düzenlemeyi üniversiteleri suçlayarak savundu. AKP Grup Başkanvekılı İrfan Gündüz dün parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, tartışmalı düzenlemenin hukuksal temelini açıklamakta zorlandı. Ceza yasasındaki değişikliğin militan yetiştirmeyi hedefleyen organizasyonlara da olanak tanıyacağına ilişkin eleştirilere karşı İrfan Gündüz, "Eğitim kurumlan hiçbir zaman terörist yetiştirmez. Eğer terörist yetiştiriyor diye eğitim kurumu kapatacaksanız, o zaman Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni de kapatmamz lazun, ODTÜ'yü de kapatmamz lazun, tstanbul Teknik Üıüversitesi'ni de kapatmamz laznn. Siz devletsiniz, suçu, suçîuyu nerede olursa olsun bulup cezalandıracaksııuz ama.. kesinlikle bir kurumu kaldıramazsınız. Münferit suçlular çıktı diye topyekûn bir kurum cezalandınlamaz" diye konuştu. Gündüz, yürürlükteki hapis cezası korunursa özel sürücü kurslannın ve üniversiteye hazırlık kurslannın kapanacağını savunarak, hukuksal temeli olmayan çelişkili değerlendirmeler yaptı. İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇÎN • AKP Grup Başkanvekili irfan Gündüz, yasadışı eğitime kapı aralayan düzenlemeyi üniversiteleri suçlayarak savundu. Gündüz, Cumhurbaşkanı 'nın iade olasılığına karşı, "Hiç endişe etmeyin. aynen geçiririz" dedi. 'Sistemin içindeler' Değiştirilen maddenin yasaya aykın eğitim kurumlanyla ilgili olduğunun, söz ettiği kurumlann ise yasal eğitim sisteminin içinde bulunduğunun ammsatılması üzerine AKP Grup Başkanvekili İrfan Gündüz, "Bu düzenlemenin yasadışılığı teşvikle alakası yok. Bu eğitim kurumlannın içinde sadece Kuran kursu nıu var? Zaten bu maddeden verilen tek bir ceza yok" diye konuştu. Gündüz, a O zaman maddeyi neden tamamen kakürmaduuz" sorusuna "Kaldırusa çok daha güzel olurdu benim açımdan" yanıtmı verdi. 'Beyinlere pranga vurmaya kalkmayuı' ESKI KARIKATUR YENİ KARIKATUR Izzet Boysal 'ın hzı Avunduk'îan rektör Prof. Dr. Akbıyık'a destek: Universitenin yanındayım 1926 yılında ceza yasasmda yasadışı eğitim kurumlan için yalnız para cezası öngörüldüğünü, 1939 yılında para cezasınm arttınldığını belirten Gündüz, sözlerini şöyle sürdürdü: "12 Mart muhürasından sonra hapis cezası getirilmiş. Beyinlere pranga \iinnaya kalkmayın. Asıl bu yasakçı manüğı yargdamak gerekir." Gündüz, "Cıunhurbaşkanı iade ederse düzenlemeyi yeniden MecBs gündemine getirecek misiniz" sorusuna "Getiririz. Hiç endişe etmeyin getiririz. Aynen de geçiririz. Önce gerekçelerini görmemiz lazun. Ben böyle bir iade olacağma da inanmıyorum" dedi. RUJHATAVŞAR BOLU - Başbakan Recep Tay- yipErdoğan'ı protesto etmek için mimarlık mühendislik fakültesi- nin temel atma törenine katılma- yan Abant Izzet Baysal Üniver- sitesi Rektörü Prof. Dr. Vaşar Ak- bıyıken büyük destek işa- damıtzzet Baysal'ın kızı Esin Avunduk'tan geldi. Avunduk, üniversite yöne- timinin arkasında oldu- ğunu açıkladı. Izzet Baysal'ın kızı Esin Avunduk, yaptığı yazılı açıklamada, babası Izzet Baysal'ın ölüm yıldönüm- lerinde yapılan anma toplantıla- nnın ve törenlerin bugüne kadar tüm Bolulular arasında kaynaş- Ina ve dayanışmaya vesile oldu- ğunu belirterek "Ancak bu yıl ne yazık ki düşünülnıeden, danışıl- madan yapılan bir uygulama, Bo- lulular arasında aynşun tohunı- lan atmış ve bu durum siyasiler için de uygun bir ortam hazırla- mışür" görüşünü aktardı. Ahmet Baysal'a eleştiri Abant Izzet Baysal Üniversite- si ile Izzet Baysal Vakfı'mn ba- • Abant İzzet Baysal Üniversitesi yönetiminin arkasında olduğunu açıklayan Avunduk, "Üniversitemizin, onu hiçbir şekilde siyasete alet etmeyecek değerli yönetici ve öğretim üyelerinin elinde olduguna yürekten inanıyorum ğımsız kurumlar olduğunu vur- gulayan Avunduk. İzzet Baysal Vakfı Başkanı Ahmet Baysal'ı kimseye danışmadan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı törene devat ettiği için eleştirdi. Izzet Baysal'ın üniversiteyi çağdaş düşünceye, Atatürk dev- rimlerine sahip çıkan. laik Cum- huriyeti savunan bir gençlik ye- tişmesi için kurduğunu ifade eden İzzet Baysal'ın kızı Esin Avunduk şunlan kaydettı: "Onun adını taşıyan üniversi- temizin bugüne kadar, babanun düşünceveinançlandoğ- rultusunda hareket etti- ği, Atatürk ilke ve dev- rimlerine bağh,Atatürk- çü, laikTürkgençleriye- tiştirdiği inancındayım. t nhersitemizin.onu hiç- bir şekilde siyasete alet etmeyecek değerli yöne- tici ve öğretim üyelerinin elinde olduguna yürekten inaıu- yorum. Bu nedenle tzzet Bay- sal'm kızı ve onun fıkirlerini be- nimsemiş biri olarak üniversite- mizin yanında olduğumu kamu- oyuna açıklamakta büyükyarar göriiyorum." AKP'NfN PLANI İzinsiz kurslara ceza yok EMİNEKAPLAN ANKARA-AKP hükü- metinin, Türk Ceza Yasa- sı'nın (TCY) yasadışı eği- tim kurumuyla ilgili mad- desinin gerekçesınde bu kurumlan yalnızca "okul vt dershane" ile sınırlandır- dığı, kurs ve benzeri eğitim faaliyetlerini kapsam dı- şında tuttuğu ortaya çıktı. Yasadışı eğitim kurumu açanlara verilecek hapis cezasını 3 vıldan 1 yıla dü- şürerek para cezası sının- na indiren, bu kurumlann kapatılmasını engelleyen AKP hükümeti. kurslan bu hükmün dışında tuttu. Söz konusu maddenin ge- rekçesinde özetle şu ta- nımlama yapıldı: "Kurumsal nitelikteki bir eğitim ve öğretim faaB- yetinin kanuna aykın ola- rak okulveyadershaneaç- mak veya işletmeksuretiy- le yürütülmesi, suç olarak tanunlanmışnr. Kurumsal nitelikte eğitim ve öğretim faaliyetinde bulunmak amacına>önelikokulveya dershane açılnıasına suç oluşturulabUmesi için bu- nun açılıs ve>a işletiliş ko- şullan bakımından kanu- na aykın olması gerekir. Eğitim ve öğretim faaüye- tinin kurumsalnitelikteola- bilmesi için; bunun. bina, malzeme ve personel alt- yaptsı itibanyla sürektilik arzetmesl me> dana gelen \apilanmada beüibirprog- ram çerçevesinde,beÛiku- rallara uygun olarak yü- rütühnesiveaynca aranan koşullann varlığı halinde isteyen herkese açık bir fa- aByet olması gerekir.'' Bu gerekçede yasadışı eğitim kurumlannın yal- nızca "okul ve dershane" ile sınu-landuılması nede- niyle kaçak Kuran kurs- lan başta olmak üzere bu^ na benzer eğitim faaliyet- lerine hiç ceza verilme- mesinin gündeme gelebi- leceği kaydedildi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Bir süredir etkili bir kampanyaya tanık oluyoruz. Bu kampanyanın sloganı "7 çok geç". Çocukların yedi yaşına kadar eğitiminin öne- mine vurgu yapan bu kampanyayı Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) yürütüyor. AÇEV'in çabalarına, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Tür- kiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı, Eği- tim Reformu Girişimi, Kadın Eme- ğini Değerlendirme Vakfı, Türk Eğitim Vakfı ve Vehbi Koç Vakfı gi- bi sivil toplum kuruluşlan da des- tek veriyorlar. • • • Henüz kız çocuklarını zorunlu eğitime gönderme sorunu olan bir ülkede okulöncesi eğitimin bir kampanya ile gündeme getirilmesi lüks sayılabilir mi? Tabii ki değil. Hepimiz biliyoruz ki, çocuk en temel kişiliğini oluş- turan kültürü ve eğitimi ilkokuldan önce alıyor. Erken çocukluk adı verilen 0-6 yaş arası dönem, çocuğun en hızlı geliştiği dönem. Beyin gelişiminin üçte ikilik bölümü 0-4 yaş arasın- da tamamlanıyor. Uzmanların be- lirttiğine göre beynin gelişmesi, doğumla birlikte sonuçlanmıyor. Bu yüzden bu dönemde çocuğun yeterli beslenmesi, gelişimi des- tekleyen bir ortamda bulunması hayati önem kazanıyor. 0-6 yaş döneminde çocuğun eğitim ve destek alması, onun sonraki yaşamının şekillenmesin- de tayin edici bir etki yapacaktır. Okulöncesi eğitim alan çocukların yapılan araştınmalarda ortaya çık- tığı gibi okula daha hazır başladık- ları için başarılı olduklan, üniversi- teye daha fazla gittikleri, daha yüksek statülü işlerde çalıştıkları, daha fazla vergi ödedikleri, top- lumsal ve ekonomik gelişmeye daha fazla katkıda bulundukları '7 Çok Geç' görülmüştür. Bu kadar önemli bir eğitim ko- nusunun Türkiye'deki durumu ne- dir diye sorarsanız tablo şöyledir: Ülkemizde 0-6 yaş grubundaki 7 milyon çocuğun ancak yüzde 11'i okulöncesi eğitim hizmetlerinden yararlanabiliyor. Bu yaşlardaki eği- tim eksiği sonradan giderilemiyor. Türkiye, Avrupa Birliği ülkeleri içinde eğitim açısından en geri ül- kelerden birisi. Türkiye'de okullaşma oranı yüz- de 36. Avrupa Birliği ülkelerinde 5-6 yaş grubunda oran yüzde 100, 0-6 yaş grubunda ise yüzde 70 düzeyinde. Aradaki farkı siz hesaplayın. Bu rakamlardan sonra şunları söyleyebiliriz: Ülkemizde ortalama eğitim süresi 6 yılın altındadır. 7 milyonu aşkın insanımız okuma- yazma bilmiyor. llköğretim çağın- daki kızlann yüzde 10'u okula git- miyor. Çocukların yüzde 85'i oku- la hazır başlamıyor. • • • AÇEV bu saptamalan yaptıktan sonra nitelikli ve etkili bir erken çocukluk eğitiminin katkılarını şöyle ifade ediyor: Çocukların ve ülkemiz insanının uzun vadede daha üretken, daha yaratıcı, sorun çözmede daha yetkin olmalarını sağlar. Dılsel, zihinsel, fi- ziksel, sosyal ve duygusal açıdan gelişmiş çocuklar okula hazır olur, daha rahat uyum sağlar. Okula hazır çocukların sınıfta kalma ve okulu terk etme oranlan düşer, bu da eğiti- min maliyetlerini azaltır. AÇEV, erken eğitimin yararlarını sıralamayı şöyle sürdürüyor: Top- lumdaki vasıflı çalışan sayısı artar, yükselen üretim ekonomik yarar getirir. Toplumda suç oranlan dü- şer. Sosyo-ekonomik ve cinsiyete dayalı eşitsizliklerin etkisi hafifler. Kadınların işgücüne katılımlarını, aynca çalışma verimliliklerini arttırır. • • • Bu faydaları saptamak kolay da, bu eğitimi sağlamak kolay değil. Çünkü okulöncesi eğitimin mali- yetleri yüksek ve bu konuda dev- let yatırımı da ne yazık ki az. Ülke- mizde 4-6 yaş grubundaki çocuk- lann yüzde 11'i, 5-6 yaş grubun- dakilerin de ancak yüzde 15'i Milli Eğitim Bakanlığı'na veya Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Ku- rumu'na bağlı okulöncesi kurum- lardan faydalanabiliyorlar. Bu oran Anadolu'da iyice düşüyor. AÇEV işte bu gerçeklerden hare- ketle, devleti ve toplumu harekete geçirecek önemli bir kampanya yü- rütüyor. Bu kampanyaya çok çeşitli katkılar bulmak mümkün. Kampanyayı canı gönülden destekliyorum. Okulöncesi eğitim için kollan hep birlikte sıvayalım.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle