Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25 MAYIS 2005 ÇARŞAMBA
14 KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr
Değerli felsefecimizin tüm yazılannda egemen bakış açısı toplumcu dünya görüşüydü
Hflav'rn felsefemizdeki yeriARSLA.N KA\TSARDAĞ
14 Mayıs'ta (1) toprağa yerdiğimiz
Selahaddin Hilav. Istanbul Üniversite-
si Edebıyat Fakültesi Felsefe Bölü-
mü'nü 1951 'de bitırdi. Doktora çalış-
masıiçin 1953'tegittığiParis'te felse-
fe ve sosyoloji okurken babasının ölüm
haberi gelınce 1959'da yurda dönmek
zorunda kaldı.
Paris yıllan "doktora" ile sonuçlan-
madı ama, oradaki dersler, katıldığı
çevreler felsefe bılgısinın, dünya gö-
rüşünün sağlam bır temele yerleşme-
sinde çok etkili oldu. Felsefe yanında,
sanat ve edebiyat konulannda da de-
ğerli bilgiler edindi.
Istanbul'da gazete ve dergilerde ya-
zıyor, ansiklopedilerde çalışıyordu.
Fransızca ve îngilizceden çeşitli düşün
ve edebiyat ürünleri çevinneye başla-
dı. 1969'daDiyalektikDüşünceninTa-
nhı, 1970'te 100 Soruda Felsefe ElKi-
tabı yayımlandı.
Felsefe Yazılan ve Edebiyat Yazıla-
n başlıklan altında 1993 'te iki kitap ha-
linde yayımlanan yazılannda Mark-
sist bakış açısı, Marksist yorumlar he-
tnen bellı olmaktadır. Yazann kimliğı
göz önünde tutulunca bu çok doğal bir
şey. ÖnemJı olan hiçbir itici yanın bu-
lunmaması. Kültür sevgisi olan her-
kesin yararlanacağı yazılar bunlar.
"Düşünce yasak kabul
etmez"
Felsefede konuşulup tartışılmaya-
cak konu ve düşünce olmadığı arük biz-
de de bilınıyor. Düsüncenın yasak ka-
bul etmeyeceğini yazar birkaç kez yi-
nelemiş.
Onun hangi konular üzerinde durdu-
ğunu, ne gibi kavramlardan hareket et-
tiğini sergıleyebilmek için birkaç ya-
zı başlığını aşağıya ahyorum, sonra
kimi yazılanndan alıntı da yapacağım.
Önce yazı başlıklan:
"Başkaldırma Üzerine", "Çağdaş
Diyalektik Açıdan Soyut ve Somut",
"Toplumculuk ve tnsan Problemi
r>
,
"Yabanalaşma KavramT, "Türk Top-
hımcularının Çeüşmeleri", "Asya Tlpi
Ün^BiçiımVTürkrve'de SanatGö-
revini Yapıyor mu?", "Nusret Hızır Ho-
ca'ya SaygT, "Tarihsel Gerçeğiıniz ve
Felsefe", "Evrensel Kültür"
Değerli felsefecimiz Mant, Sartre,
Heidegger, Adorno, Schopenhauer gi-
bi filozoflardan uzunca söz ettiği gi-
bi, Freud, Lacan gibi yakın tarihin psi-
kologlarını da ele alarak diyalektik açı-
dan yorumlamış.
Bu kadarla kalmıyor; düşünce tari-
arih boyunca üretici insanlann hak ettikleri insanlık onurunu bir türlü
kazanamadıklannı, hatta insan olarak kabul edilmediklerini görüyoruz. Işte bu olay
toplumlann temel özelliklerinden biri olan yabancılaşma olayından başka bir şey
değildir. (...) Toplumcu insan görüşü, yabancılaşmaya, yani üreticinin üründen ayrı
düşmesi ve onun kölesi olması durumuna son verirken emeğin en yüce değer
olduğunu kabul ederek işe başlamaktadır. (Felsefe Yazılan, s. 33 ve 35)"
Soldan sağa: Fethi Naci. Selahaddin Hilav, Cevat Çapan.
himiz, onun yanında tarihimiz üzeri-
ne önemli saptamalan var.
Edebiyat yazılanna gelince, insan,
toplum ve sanat söz konusu olduğu
için orada da felsefe açısırun varlığı bel-
li olmaktadır.
Alıntılara geçiyorum (2):
"Mars'ın düşüncesi bir yandan dev-
rimci eylem, öteki yandan bilince bağ-
h olan vediyalektiktemdüzerinde ken-
dini durmadan aşan bir düşüncedir. (s.
14)"
"Çağımızda birçokyazar-devrimci-
nin ortaya çıkmasuu, başkaldırmanın
ve dünyayı değiştinnenin özünü dile
getiren bir beiirti olarak görebiliriz. (s.
25)"
"Tarih bovunca üretici insanlann
hak ettikleri insanlık onurunu bir tür-
lü kazanamadıklannı, hatta insan ola-
rak kabul edilmediklerini görüyoruz.
Işte bu olay toplumlann temel özelük-
lerinden biri olan vabancüaşma olayın-
dan başka bir şev değildir. (...) Toplum-
cu insan görüşü, yabancılaşmaya, yani
üreticinin üründen ayn düşmesive onun
kölesi olması durumuna son verirken
emeğin en yüce değer olduğunu kabul
ederek işe başlamaktadır. (s. 33 ve s.
35)"
"Marksizmin bir inanç. bir dogma
ohnadığuu, ancak eylemin gerçekleşti-
rilmesini sağlayan bir yöntem, bir yol
gösterici olarak ele ahnması gerektiği-
ni hiç kimse Türk toplumculan kadar
derinden duymamıştır. (s. 91)"
"Asya toptumlanndaki.özeffikle Tür-
kiye'deki üretim biçiminin tarih bo-
yunca bugün me> dana getirdiği sorun-
lara bilinı adamlanyia poutikacılann
dikkat ermeierigerekir. (...) Doğmadan
ölmüş, çok kısa sürmüş. başansızhkla
karşılaşmısdevrim harekeöeri bize bu-
nu gösteriyor. (s. 186)"
Kısa bir yazı için bu kadar alıntı her-
halde yetecektir.
Selahaddin Hilav'ı anlatırken
1980'lerin başlanndaki bir yayın ha-
reketini ve onun bu hareket içindeki et-
kinlığıni unuönamalıyız: 1982'deYa-
zarlar Kooperatıfı kurulmuştu. Ken-
dısınden çok şey beklenen bir ginşim-
dı bu. Cağaloğlu'nda büyük bir bina
katına yerleşen kooperatifin felsefe
yayıncılıgını o yönetti. Yayımlanan
Yazko Felsefe adlı süreli kitapta, fel-
sefemizin dünü ve bugünü üzerine in-
celemeler, Baü'nın eski ve daha çok ye-
ni felsefecilerinden çeviriler, kaynak-
ça çalışmalan yer alıyordu.
Benim de yazmamı istemişti Sela-
haddin Hilav. Türkiye'de Felsefenin
Öyküsü başlıkh uzun yazım, dızinın ilk
kitabında yayımlandı. Felsefe hocala-
nmız Prof. Haül Vehbi Eralp ve Prof.
Takheddin Mengüşoğlu ile yaptığım
söyleşiler de o dizide yayımlanmışrır.
Yazko Çeviri dergisini yöneten Ab-
met CemaL üç gün önce Cumhuri-
yet'teki köşe yazısında Yazko anılan-
nı anlatırken Selahattin Hilav'a epey-
ce yer vermiş. 0 güzel yazıyı zevkle
ve yararlanarak okudum. (3)
Arkadaşımız Aziz Çahşlar, yayım-
ladığı Felsefe Dergisi için 1986'da fo-
rum düzenJemişti. Konuşmacı olarak
beni ve Uluğ Nutku, Neda Arat, Tü-
ten Anğ gibi felsefecilerimizı çağırdı.
Konumuz Türkiye'de Felsefe ve Felse-
fe Eğitimi idi. Konuşmalar Çalışlar'ın
yönetiminde başladı. Biz konuşup tar-
tışırken salona Selahaddin Hilav'ın
geldığıni gördük, geleceğıni bilmiyor-
duk. Birkaç kez söz alarak ılgimizi çe-
ken şeyler söylemiştı.
Yeri kolay
doldurulamayacak
Bu forum, Aziz Çalışlar'ın dergisin-
de yayımlanmıştır. (4)
Yazıma son verirken Selahaddin Hi-
lav'ın bir çalışmasından daha söz et-
mek istiyorum. Fransa'da 1751 'de fı-
lozof Diderot ve D'Alembert yöneti-
minde yayımlanan Ansiklopedi 'ye bü-
yük değer veriyordu. Onun dünya dü-
şünce tarihindeki öneminin bizim ay-
dınlanmızca da bilinmesini isterdi. Bu
ansikJopediden seçilen yüz on madde-
yi çevirerek 1996'da, kendi yazdığı
önsözle güzel bir kitap halinde yayım-
ladı. Çevirdiği maddelerin çoğu felse-
fe ile ilgilidir. Sözünü ettığım bu kı-
tabın onun yayımlanan son çalışması
olduğunu sanıyorunı. (5)
Değerli felsefecimizin yeri kolay
doldurulamayacaktır.
1) Ölüm larıhı 12 Mayıs 2005 nr
2) Alıntılar, Yapı Kredı Yavınlan nca 1993 'te
yaytmlanan ve 48 yazımn yer aldığı 'Felsefe
Yazılan 'ntn 2003 tarihlı 3 baskısmdandır
3) Selahaddin Hilav \a da Boş Kalan Odalar.
Cumhuriyet, 14 Mayıs 2005.
4) Felsefe Forumu, Felsefe Dergisi. Hazıran
sayısı 1'986 (s 83-133/
5) Diderot - D 'Alembert, Ansiklopedi ı a da Bı-
lımler, Sanatlar, Zanaatlar Açıklamalı Sözlü-
ğü. 1996 tstanbul, Yapı Kredi Yayınlan
'Muzır'suçhmasına soru önergesi
Namık İsmail'in \atan Çıplak' tabJosu (1925).
Kültür Servisi - CHP Izmir
Milletv ekili Hakkı Ülkü, Izmir
Resim ve Heykel Müzesi'nde
sergilenirken 'muzır' olduklan
gerekçesiyle tzmir îl Kültür ve
Turizm Müdürü Metin Atsal'ın
talimatıyla kaldınldığı öne
sürülen, Namık tsmail'e ait
1925 tanhlı 'Yatan Çıplak' adlı
tablo ile Şeref Akdik'e ait bir nü
tablonun durumunu Kültür ve
Turizm Bakanı Atilla Koç'a
sordu. Ülkü, TBMM
Başkanlığfna, Kültür Bakanı'nın
yazılı olarak yanıtlaması ıstemıyle
verdiği soru önergesinde,
Bakan'a şu sorulan yöneltri:
"Söz konusu tablolar hangi
^gerekçeyle kaldınlmışür?", "Bu
işlern hangi makamın talinıaUyla
gerçekleşmiştir?'', "Kültür ve
Turizm Bakanı olarak bu
işlemden haberiniz var mıdır?",
"Tablolann kaldırümasını
onayhyor musunuz?",
"Hükümet olarak bir sanat
eserinin kamusal alanlarda
sergilenebilmesi için hangi
özeUikleri taşıması gerektiğini
düşünüyorsunuz?", "Bir
toplumun kültürel zengüüiklerinin
ifadesi olan sanat eserlerinin
sergilenip sergilenmeyeceğine
karar vermek bürokratik değil
ancak siyasi bir karar gereği
olabilir. Bu anlamda söz konusu
tablolann müzeden
sergUenmekten alıkonulnıası nasıl
bir siyasi yaklaşun sonucu
gerçekleşmiştir?''
DEFNE GOLGESt
TURGAY FİŞEKÇİ
Sonrası Felaket
Edip Canseverin (1928-1986) toplu şiirlerinin fark-
lı bir düzenlemeyle yeni basımının yapılması bir tar-
tışmayı da birlikte getirdi: Şairin gençlik yıllarında ya-
yımlayıp, sonradan pişmanlık duyduğu için toplu şi-
irlerine almadığı şiirleri, kendi tercihi yok sayılarak
yeniden yayımlanabilir mi?
Kuşkunuz olmasın, başlarına böylesi kazalann
geleceginr bilseler, bütün şairier arkaiannda şiirferi-
ne dokunulmamasını isteyen belgeler btrakırlardı. Ama
ne bilsinler, gün gelıp yayıncıların kendiierine böy-
lesi oyunlar oynayacaklarını.
Sanınm bir Oktay Rifat, bu uzakgörüşlülüğü gös-
tererek, ölümünden önce, "yayımlanmamış şiirimyok-
tur" diye bir vasiyet bırakmış. Ola ki, pek çok şairin
başına geldiği gibi, orda burda yanm yamalak şiir-
leri bulunup kendi yapıtlan arasına katılmasın diye.
Edip Cansever'i birazcık olsun tanryanlann, henüz
yirmi yaşındayken, içinde, "bir lise öğrencisinin,
pek sözü edilmeye değmez şiir denemeleri"r\\n bu-
lunduğu Ikindi Üstü adlı kitabını yayımlamayı haya-
tının en büyük hatalanndan biri olarak gördüğünü
bilir. Neredeyse bütün yaşamı bu büyük pişmanlık-
la geçmiş, bu kitabın bulabildiği bütün kopyalannı
toplayıp kendi elleriyle yok etmiştir.
Neden?
Şiirie ilgilenenlerin bildiği gibi, bir şairi şair kıtan özel-
liklerin başında onun özgünlüğü, yani başka şairle-
re benzemezliği gelir. Edip Cansever bu konuda öy-
lesine titizdi ki, yaşamının sonraki dönemlerinde de
yazdığı kimi şiirierde, bir başka şairin uzaktan da ol-
sa havasını sezdığinde bunlan kitaplanna almaktan
vazgeçmiştir.
İlk kitabını yok sayması, toplu şiirleri yayımlanır-
ken ikinci kitabındaki yırmi beş şiirden yalnızca dör-
dünü alması, üçüncü kitabından elemeler yapma-
sı, hep bu özellikle ilgili. İlk toplu şiirler kitabı Yeni-
den (Cem Yayınevi) yayımlandığında, Varlık dergisi-
nin Ekim 1981 tarihli sayısında kendtsiyle yapılan söy-
leşide bu tavnnı şöyle açıklıyor:
"Dirlik Düzenlik adlı yapıtım acemilik yıllanmın ilk
ürünlerini kapsıyor. 0 dönemin şiirortamını aşama-
dığı gibi, mizacımı belirtmekten de uzak şiirler. Yal-
nızca dörtşiiralmamın nedeni, başlangıçla daha son-
ra yazdıklanmın arasındaki bağı saptamak kaygısın-
dandoğuyor. Yerçekimli Karanfıl'den 'fantezi' ö'0e-
si ağır basan şiirleri çıkardım yalnızca. Ben çıkar-
masam da kitap onlan dışlıyordu zaten."
Şairin tavrı bunca net.
Buna karşın yayınevinın gerekçesi daha farklı:
Mademki Edip Cansever bu şiirleri yazmış, şair is-
temese de okurların bunlan bilmeye hakkı var.
Okurfarın kendisini hangi şiirieriyle tanımasını is-
tediğine şair sağlığında kendi karar vermiş.
Başka şairterin de benzertavırtarı vardır. Kavafis,
yaşlılığında şiirferinden tek ciltlik bir seçme yapıp,
bunlar benim şiirierimdir diyerek bırakmış, ötekileri
de yok etmiştir.
Yayınevinin yaptığı bir başka çalışma da şairin
dergilerde yayımlandıktan sonra kimi yerterini değiş-
tirip düzelterek kitaplanna aldığı şiirleri ilk biçimle-
riyle yayımlamak. Yani şairin yaptığı değişiklikleri
geri çeviriyor.
Bu tavrın sonu yok.
Günümüz teknolojisiyle bir tablonun katmanlan-
nı birbirinden ayrıştırarak ressamın tablosuna son
biçimini vermeden önceki durumunu saptamak ola-
naklı. Biri kalkıp Jakond'a bu işlemi uygulayıp, Ja-
kond'un önceki hali buydu diye yeni bir resim orta-
ya çıkarsa, Leonardo mezanndan kalkıp onu kova-
lamaz mı?
Diyelim günümüz yayıncılan Cansever'i yeterin-
ce tanımıyor olabilirier. Edip Cansever'i tanıyan her-
kes bu özelliğini bilirken, en yakını sayılabilecek ai-
lesi nasıl bilmiyor, anısına bu haksızlığın yapılması-
na izin veriyor.. anlamak zor.
turgay@flsekci.com
Omer Kavur Günü
• Kültür Servisi - Marmara Eğitim Vakfı,
Marmara Koleji ve Maltepe Cniversitesi'nin
düzenlediği 'Uluslararası Kültür Bayramı
2005' kapsamında bugün Ömer Kavur Günü
yapılacak. Saat 11.00'de 'Akrebin Yolculuğu',
saat 13.15'te 'Karşılaşma' adlı filminin yani
sıra saat 15.30'da da Şaban Özinarın 'Benim
Anlayışım Sinema' adlı Ömer Kavur
belgeselinin gösterileceği etkinlik saat
16.30"da Dr. Aslı Selçuk, Uğur Polat. Ismail
Hacıoğlu, Şaban Özinal'ın konuşmacı olarak
katılacağı 'Bir Ustanın Ardmdan' adlı
söyleşiyle sona erecek.
K Ü L T Ü R » Ç t Z İ K
K Â M t L M A S A R A C I
29DEĞİŞİKOYUN, 81İL, 25 İLÇE. 55 KÖYDE SAHNELENECEK 5 . DtYARBAKIRKOLTÜR VE SANATrâsTrVAlİBAŞUTOR
DT Aııadohı yoDarmda ' 'Sesler ve renlder barışa'
Geçen sezondan beri kış-yaz
sezonu uygulamasını başlatan
Devlet Tiyatrolan, yerleşik
sahnelerindeki temsillerine
ara vererek, yaz sezonu
uygulaması ile Türkiye'yi
dolaşacak.
12 bölgedeki yerleşik
tiyatrolanndan seçilen
29değışıkoyunu81il, 215
ilçe, 55 köyde sahneleyecek.
Etkinllkler kapsamında
Etkinliklerde 850 sanatçı,
teknik eleman ve memur
görev alacak. Haldun
Taner'den Turgut
Ozakman'a; Ah'Bej'den
CahitAtma; Ajfe
Çmaröğhı'ndan Üstün
Dökmen'e; Dario Fo'dan
Ephraim Kishon'a; Gyula
Urban'dan Anton Çehm'a
dek birçok yazann yapıtlan
sanatseverlerle buluşacak.
Sahnelenecek oyunlar şunlar:
Ankara De\1et Thatrosu:
Miğfer (Çocuk Oyunu),
Karımla Evleniyorum,
Ölümden Kaçış Yok, Sığıntı,
Mavi Köpek (Çocuk Oyunu),
Komşu Köyün Delisi,
Gözlerimi Kapanm Vazifemi
Yapanm. tstanbul Devlet
Tîyatrosu: Bir Anarşıstin
Kİza Sonucu Ölümü, Çok
Yaşa Komedi, Kamyon.
İzmir Devlet
TîyatrosuıAynlık, Boyacı,
Deli Dumrul, Hadi
Öldürsene Çanikom. Antah/a
Devlet TKatrosıı: Androcles
ile Aslan (Çocuk Oyunu),
Paşalann Paşası. Diyarbaku*
Devlet Tiyatrosu: Benim
Güzel Pabuçlanm (Çocuk
Oyunu), Yaşar Ne Yaşar Ne
Yaşamaz, Çıkmaz Sokak
Çocuklan. Erzurum Devlet
Th-atrosu: Pırtlatan Bal
(Çocuk Oyunu), Memurin
Faslı. Srvas Devlet Trjatrosu:
Zengin Mutfağı, Tarla
Kuşuydu Juliette. Konva
Devlet Tiyatrosu: Kuyudaki
Aslan (Çocuk Oyunu), Ana
Hanım Kız Hanım. Van
Devlet Tiyatrosu: Sersem
Kocanın Kurnaz Kansı.
Trabzon Devlet Thatrosu:
Ayyar Hamza. Bursa Devlet
Tîyatrosu: Töre. Adana
Devlet Tîyatrosu: Uçan
Şemsiye. Yaz sezonu
çerçevesinde Antalya ve
Bursa Devlet Tiyatrolan
yurtdışı etkinliklere de
katılacak.
DtYARBAKTR (Cumhuriyet Bürosu)
- Diyarbakır Büyükşehir
Belediyesinin geleneksel olarak
düzenlediği Diyarbakır Kültür ve
Sanat Festivali'nin beşincisi, 28
Mayıs'ta başlıyor. Festival programı,
Büyükşehir Belediye Başkanı Osman
Baydemir ve ilk kademe belediye
başkanlannın katıldığı bir toplantıyla
açıklandı. Güneydoğu Anadolu
Belediyeler Birliği konukevinde
düzenlenen toplantıda konuşan
Baydemir, festivalin bu yılki
sloganını 'sesler ve renkler barışa'
olarak belirlediklerini söyledi.
Ortadoğu'da banşa duyulan
gereksinim nedenıyle bu temayı
seçtiklerini vurgulayan Baydemir,
festivale 500 sanatçı ve aktivistin. 47
etkinlikle katılcağıru belirtti.
Festivalin önemli etkinlikleri arasmda
Diyarbakır Demokrasi Platformu ile
birlikte düzenlenen 'Ortadoğu'nun
Dünü, Bugünü, Geleceği' konulu, üç
gün sürecek panel ile Ioanna
Kuçuradi'nin 'Etik ve Etikler' başlıklı
söyleşisi yer alıyor. Katılacak
sanatçılar arasmda Zerrin Özer, Selda
Bağcan, Özlenı ÖzdiL Nilüfer AkbaL
Burhan Şeşen bulunuyor. 4 Haziran'a
kadar sürecek festivalin ilginç
etkinliklerinden biri ise saksofoncu
MuratTaner'in, sabah
gündoğumunda tarihi surlar üzerinde
vereceği konser. Yabancı konuklar
arasmda tran Halk Danslan
Topluluğu ile Süleymaniye Orkestrası
bulunuyor. Meryem Ana Kilisesi
içindeki Alevi semah gösterisi ile
Antalya Kilise Korosu'nun aynı
yerdeki eşzamanlı konseri festivalin
dikkat çeken etkinliklerinden.