25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13MAYIS2005CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER AÇI MUMÎAZ SOYSAL teYeter Antık! KARARIN boyle olacağı Ibılı- nıyordu Hıç şaşırtıcı sayılrrhaz Çunku Avrupa Insan Hakları Mahkemesfnın, Batılı devlötle- rın sıyasal amaçlarına uygun ka- rarlar aldığı bılınıyordu "~'ur- ban" konusundakı kararlan bı- le, o konu kendı ulkelerınd$ de başlarına dert açmaya başl^dı ğı ıçın verılmıştı Ayrıca Loızıdou kararını alın Cıddı hıçbır hukukçu, o kararın sıyasal amaçlı olmadığını, Kıb- rıssorununuingıltere nınveıYu- nanıstan ın ıstedıklerı bıçıAıde pozmeyeTurklen zoriamak arna- la y^zılmadığını ıddıa 0de- ı kı, Ingıltere'nın bu y a harcadığını dolaylı yol- ıtıraf edışı anlamına gşlen kanıtlar da eksık değıldır Q.ımdı, Strasbourg dakı rrHah- jj'kemenın dun açıkladığı şu sonuçlara bakınız Neymış gozaltı suresı fazla tutulmuş, kısatutulup halkın1 kız- gınlığı en yuksek noktadayken şıpşak yargılamaya geçılorek hemen ıdam mı edılseydı'? Neymış, yargılamanın başlan- gıcında kısa sure ıçın heyette askerıyargıçdabulunmuş yar- gılama uzerınde şaıbe kal|ma- sın dıye en kısa zamanda yasa değışıklığıyle o durumun gıde- rılmış olması yetmez mı9 Uste- lık bu ulkede askerı yargıç vıc- danlarının sıvıl yargıç vıcdanla- rından daha az bağımsız pldu- ğunu kım soylemış'? Turk hu- kuk tarıhınde asker namusuyla lyı hukukçuluk bır araya gelın- ce nasıl bağımsız sonuç alındı ğından haberlerı mı var mı aca- ba? Neymış, savunma ıçın verılen sure çok kısaymış, sanığır da- ha uçaktagetırılırken bıle, sah/un- ma ve ınkâr şoyle dursun, pış- manlık dolu ıtıraflarda bulunma- ya başladığını herkes bılmıyor mu? Aslında, usule ılışkın ayrıntı- lar hukuk açısından mahke- melerce kolaylıkla duzeltılebılır Ama konu bu değıl Mahkeme- nın amacı sıyasal olduğu ıçın, sorun Turk hukukçularının sırtı- na yıkılamaz, Bakanlar Komıte- sı'nde sıyasılerce hemen ve ke- sın bıçımde çozulmelıdır Avru- palıların butun ayıpları yuzlerıne vurularak Ne yanı^ Avukatlar daha ay- larca konuşup yandaşlara me- saj mı verecek? Ne yanı? Dunyanın çeşıth ko- şelerındekı PKK uzantıları bu sayede propagandalannı mı sur- durecekler'? Onlar surdurduk- çeTurkıye nın halkyığınları bus- butun kızıp galeyana gelerek ul- ke yenıden mı karışacak ve bel- kı kanlar mı akacak^ Yeter artık' Sıyasetçılerı ve hu- kukçularıyla, sağlı sollu partıle- rı ve medya kuruluşlarıyla, ulu- sal orgutlerı ve uluslararası ku- rumlarıyla, Avrupa'nın bu ucun- dan Amerıka'nın obur ucuna ka- dar butun Batı nın Turklere ve Mustafa Kemal'ın bın bırguç- lukle kurduğu Cumhurıyete kar- şı tam bır çullanışageçtığı, "Şark meselesı' denen sorunun Sevr'de yarım kalmışlığını ta- mamlamak ıçın hep bırden kol- ların sıvandığını gormek ve an- lamak ıçın daha ne gerekıyor? Lâmı cımı yok, artık kesın tu- tumtakınmazamanıdır Bukus- tahlık sona erınceye kadar Av- rupa Konseyı nden çekılmek ve AB'ye tam uyelık başvurusunu gerı çekmek gıbı "Onlar zaten bunu ıstıyor" dıyebılırsınız, ama bılın kı damarına basılmış ve gururu kırılmış Turk halkı da bu- nu ıstıyor Sıkıntılann Kaynağı: Uyum Yetersizliği Çağdaşlık ımajmın oluşmasının yolu, ancak çağdaşlaşma kavrammın bılınçle benımsenerek ona uyumu oluşturmaktan geçer Ulkesını ve ulusunu seven herkesm aklını başına devşırmesı gerekıyor Prof. Dr. Kemal ÖNEN • • lkemnvedeınsanlanmızın U /aman zaman sıkıntılı hu- zursuz, guven eksıklığı ıçınde olduğu gozlenıyor ve sık sık dıle getırılıyor Nedenlerı arasında çok kez ekonomık etkenler one çıkarılıyor Ekonomının onemı elbette yadsınama/ Ekonomı- yı yaratan, guvenlı ve yeterlı kılan da bır yandan du/enı ve ote yandan onu oluşturantoplumdur Toplıımunvedu zenın bu bakımdan eksıklıklerı, yeter- sızhklen bulunabıhr ve de vardır Or- neğın, nuf us artış hızının yarattığı bas kılar, gelır dağılımının çarpıkhğı bun- lar arasında sayılabılır Ancak ekono- mık etkenler dışında, onde gelen bır başka husus, devlet ve ulke yonetımı- nın yapı/işleyiş du7cııindeki çeşıtli şe- killerdeki uyum eksıklığı ve yetersizliği olduğu go^den kaçmıyor. Tıpta son 50-60 yıllık donemde or- taya çıkan yenı kavramlardan bırısı de "doku uyumu" deyımıdır Bu deyım le kısaca, organ naklı surecınde 'veri- ci'nın organları ıle 'aücı'nın yapısı ara- sındakı dokusal karakterıstıklenn uyu mu belırtılmek ıstenır Bırçok kez tam uyum sağlamak ola- naksızdır Ancak yıne de bır olçude uyum aranır ve de varsa uyumsuzluk etkenlen bazı yontemler ve ılaçlarla baskı altında ya da denetım altında tu tulmaya çalışılır Tersı durumda orga- nızmanın farklı dokuyu (yapıyı) ıste- meme (ret) surecı ve mekanızmaları ışler Uyum (mutabakat), hem kışısel, hem sosyal, hem sıyasal ve hem de ruhsal boyutlarıyla genış bır ıçerığe sahıptıı Gıydığımız elbısenın, kıyafetımızın, yaşadığımız ortamla uyumlu olması beklenır, yoksa yakışmaz ve goze ba- tar Kıyafetın, onu taşıyana ve kımlığı- ne uygun duşmesı onemlıdır Nıtekım uyumsuzluk bazen sakalet halını ala bıhr Aılede uyum duzenlı ve mutlu ya- şamın onde gelen koşuludur Çağa, or- tama ve amaçlanan uygar dunyaya uyum da başlı başına bır çaba ve de duzey gos- tergesıdır Bır ulke canlı organızma gı- bıdır Yonetenler ve yonetılenler var- dır ıktıdar bır yanda yer alırken halk yasalar ve sıyasal rejım obur yanda bu- lunurlar Yoneten guçle sıyasal rejım arasın- dakı uyum, çağdaşlık ve devletın do- kusuyla yasal duzen arasındakı uyum, bılımle yonetım ve eğıtım arasındakı uyum, yasama yurutme ve yargının bırbırlerıyle uyumu, bu organızmanın sağlıklı ve guvenlı ışleyışınde temeldır Uyum, bazen sanıldığı gıbı sadece yo- neten guce (ıktıdara) uyma anlamına gel- mez O zaman çağdaş demokratık duşun den ve rejımden soz edılemez Halkın da, kurumların da anayasal sıyasal re jıme ve ona dayalı hukuksal normlara uyumu her demokratık toplum duzenın- de kuraldır Rasyonel ve çağdaş bılım temellı eğı- tım-oğretım duzenı yanında dınsel eğı- tım oğretımın yaygınlaşarak ve de amaçlarının dışına çıkarılarak ışleme- sı ıstenırse eğıtım-oğretım duzenınde uyumsuzluk ya da doku uyuşmazlığı gundeme gelır Eğer dınsel saplantılarla bılımsel du- şun arasında ıse uyumsuzluk eğer çı- karcılıkla ozven arasında surtuşme var- sa, eğer ulkenın ve ulusun butunluğu ve bırlığı ıle buna karşı çıkanlar arasın- da karşıtlık gozlenıyorsa ve eğer ozel- likle siyasaliktidaria laik denıokratik re- junın dokusu arasında uyum eksıkliği varsa ne ekonomık ne sıyasal ne de bı- lımsel gelışme ve guven ortamı oluş masını beklemekolanaklı değıldır Av- rupa Bırlığı'ne gırış yolunda, teslımı- yet ıçermeyen, uyuma ılışkın yasalar çı- karmak ne denlı onemsenıyorsa ulke- nın ve cumhuriyetın anayasal rejimi ge- reklerine uyumu da en az o olçude onenı- senıek gerekmez mi? Buyuk duşunur ve devlet adamı Ata- turk'un fıkır babası, uretıcı ve de ku- rucusu olduğu laik,demokratikveçağ- daşlaşmaya yonelmiş cumhurıyetin uyumsuzluklarla surtuşmclere suruk- lenmesı, bu surecı esasen bekleyenle rın ihtiras ile ellerini ovuşturarak yıllaı - dır kuytularda fırsat gozleyen ıç ve dış odaklann eylemlerı ıçın zemın bulma- larına olanak sağlayabılır Nıtekım son aylardakı ıç ve dış olaylar ve baskılar bunu ortaya koyuyor Çağdaşlık ımajının oluşmasının yo- lu ancak çağdaşlaşma kavramının bı lınçle benımsenerek ona uyumu oluş- turmaktan geçer Ulkesını ve ulusunu seven herkesın aklını başına devşırme- sı gerekıyoı Değışen, gelışen dunyaya, toplumsal olaylara ve hatta sorgulayıcı dınsel ev ııme uyum, bır duzey ışı ve bıı beyın- sel çabadır Dogmatık yaklaşımlar ve yapılarla ulaşılamaz Çağdaş bılıme uyumsuzluk nasıl bı- lımsel yaşamda bır /aaf ve yetersızlık ıse kışısel, sosyal ve sıyasal yaşamda çağa uyumsuzluk da bır zaaf, yanılgı ve de siyasal arenada vetersizlık demek- tır Yetersız bozulmuş organlar ıse sağ- lıklı ışleyemez Tarıh bılıncı ıle tarıh tutkusu, mazi- perestlik (geçmışe taparcasına bağlı- lık) farklı şeylerdır Bırıncısı, gelece ğe yonelık duşun ve plan uretmeye ola- naklarhazırlarken ıkıncısı geçmışe sap- lanıp kalmaya yoneltır Ozetle, uyuma yonelmek her kesımın amacı ve çaba sı olmak gerekıyor ulkemızde bugun- lerde Bazı şeyler ılk bal^ışta genış ıç mekânı, en guvenlı** c bılgı ıçın, Ford Dır^kt sızı kalıtesıyle çarpar Tıpkı yenı Ford Focus gıbı Surucu ve yolcuların ıhtıyaçlarına uyumlu tasarlanmış ustun ışçılığı yansıtan ıç detayları kusursuz yol tutuşu Bluetooth®* ve Seslı Kontrol Sıstemı Suruşe Duyarlı ö n Farlar gıbı son teknolojı seçeneklerıyle yenı Ford Focus sınıfının otorriıobılı Fıyatı ıse beklentılerınızın çok altında Bugun bır Ford yetkılı satıcısına ugrayın, her açıdan mukemmel olan yenı Focus'la tanışın Ayrıntılı Hattı 444 3673 ya da www ford com tr ' Bluetooth Bluetooth '* Yenı Ford Focus Eurc G Inc ın tescıllı markasıdır Ford Motor Cornpany Ltd kullanma lısansına sahıptır Seslı Kontrol Sıstemı ndekı dıl Ingılızce dır NCAP 15 faz testlerınde 35 46 puanla sınıfında bugune dek alınmış en yuksek skoru elde ederek 5 yıldızla odullendırıldı Kalitenin yeni tanımı: Yeni FordFocus PENCERE Gazeteci?.. Gun geçtıkçe dunya değışıyor, elbette değışe- cek Geçen gun bırtoplantıda eskı bıryazardan soz açılmıştı Içımızden bın dedı kı - Tanırdım' Meraklandılar - Nasıl bırıydı? - Hergelenın tekıydı Eskı yazarın tutkunlarından bırı sordu - Bır yazar hergele olabılır mı? - Neden olmasın? - Bır şaır? - Olabılır - Bır ressam'? Herkes anımsadı, yapıtları dunya muzelennı dol- duran unlu ressamlar arasında nıce hergele, delı, sapık, dengesız bulunuyordu Van Gogh'un kulağını kım kesmıştı? Ressam bunalıma kapılıp kendı kulağını kesmemış mıy- dı? Sevgılı dostu Gauguın'e saldırmamış mıydı? Ya Gauguın'ın marıfetlerı nelerdı? Lautrec sağ- lam ayakkabı sayılmazdı, bızım Fikret Mualla'ya ne demelıydı? Unlu eskı yazarımız da hergelenın, dengesızın, çılgının tekı olabılırdı • Babıâh'de gazetecılık de eskıden -başyazarlar dışında- berduşluğa çanak tutan bır meslektı öğle yemeğı neydı9 Çay ve sımıt1 Âkşama doğru vaktı kerahat yaklaşınca masa- nın gozundekı şışeden bır fırt çekmek de mesle- ğın raconundan sayılırdı Bugunku gazetecılık bambaşka bır yerde volta atıyor, gokdelenlerdekı yaşam değışık, yemeksa- lonları, barlar hızmete hazır, gazeteci yazarın ya da yonetıcının luksunden geçılmıyor Ama, bugunku gazetecının kulakları duşuk Çay ve sımıt yerıne hangı pahalı yemeğı yerse yesın, mıdesıne oturuyor • Medyamızın koktencı bırozeleştırıye ıhtıyacı var, geçen gun bır toplulukta yıne bır unlu gazetecı- den soz açılmıştı, ıçımızden bırı dedı kı - Hergelenın bırıdır 1 - Neden? - Çunku nerede, ne zaman, neyegoreyelken aça- cağını çok lyı bıhr Meslekte profesyonellık gelıştıkçe gelışıp bu noktaya dayandı, ışını bılırgazetecılerçoğalıyori Hergele gazeteci her gelen ıktıdara yalakalık yapmak yolunda tum marıfetını gosterırken gaze- tecılık yapmıyor, gazetecılığını satıyor Bu yolda marıfetlı olabılır O başka ış' Iktıdarların boyle marıfetlılere her zaman gerek- sınmesı vardır * Babıâlfde gazeteci yoksuldu Medyada zengınleştı Gazetecılık zengınlıkledeğerıolçulecek bır mes- lek değıldır, eskı deyışle kendı kendımıze mukay- yet olalım 1 NOVITAS Turizm Kastamonu-înebolu-Pınarbaşı Kastamonu-Pınarbaşı Tekneyle kıyı kıyı boğaz Kastamonu-Pınarbaşı Bolu-Yedıgoller Doğu Anadolu (uçakk) Baştanbaşa Karadeniz Doğu Karadeniz (uçakk) 19-22 Mayıs 27-29 Mayıs 29 Mayıs Pazar 3-5 Haziran 4-5 Haziran 20-25 Haziran 16-24 Temmuz 12-18 Ağustos Dıgeı turlaıımızı acentemızden sorunuz Tel- 0 212 - 25128 08 (pbx) novıtas(a novitas.cora.tr www.novitas.com.tr www cumok tSTANBUL CUMOK ÇAĞRISI "Ekonomık bağımsızlık olmadan, sıyası, askerı, kulturel bağımsızlık olamaz" Gazı Mustafa Kemal 1 5 Mayıs 2005 Pazar Saat 11 00-14 ^0 Sayın Prof. Dr. TÜRKEL MİNİBAŞ Konu: Bağımsızlık Atcşı ve lllusal Egemenlik BUIl NCUMHURİYrTGA/HhSlOKURl ARKAĞRII İDIR \er KASDAV Kadıkov Beledıvesı Sobvıl Dlydnı^ma Vakfı Bomontı Modi Kidıkov llrlışım Bılgı NamıkKB«\a S12 281 S4 *i4 2l(t68"i3 56 A h m e l k !>enpolal S12 120 6 0 I 2 212 282 14 08 Kahvaltı bedelı H YTL'dır e-posta islanbııK^/ cumok.org ANTALYA 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo 2004/357 As,kın (, ctın tarafından davalı Joai-hım Wılhtlm llcrmann Now ıtk ılcyhını. ımlıkı.mLmi7e açılan vckalet uc retı alacaği davasında Vtrıltn karaı uy ınnc ı dıvtlının •îdresı mc(,lıul olduğun dan ıhncn tcblıgat yapılmasına karar verılmekle davacı dava lıdan 1 922 576 800 FL vekıltt ucretı ıle 270 000 000 FL (,ağrı uzcrıne gıden ytrdt sozlu danışma ucretlennın 02 04 2002 tanhındtn tıhsıl lanhıne kadar ışleyecek yasal fa ı/ı ıle bırlıkte alaLağının odcnmesını talep ettığı ve davaya Antalya Barosu Hakı.m Kurulu larafından bakıldığı ancak Anlalya Barosu Hıktm Kurulu nun 2002/20 esas 2004/12 kirar sıyılı kırarı ıle 1 H6 siyılı Avukatlık Kanunun 4667 sa- yılı yasayla değışık 167 maddcsı ıptıl edılmesınden dolayı Antalya Birosu H ıkcm Hcyttı nın gorevının ve yelkısının kilm ıdığındın dolayı dıvaya bıkımayacağı \e gorcv hususu nun kdinu dıızLiıııiL ılışkın olması nedtnıyle davaya gorevsız lık kararı vı_ruxk d n a dosyası mahkememı/e gelınış olmakla yukarıdıkı esas nunnnsı aldığmdan dolayı davanın Antalya 8 Aslıyc Hukuk Mahkemesı nın 2004/357 tsas sayılı dava dosyası ıle yurutdeceğınduı dolayı davalı Joathım Wılhelm Hcrmann Nowaı.k ın duruşnı ı gunıı bulunan 16 06 2005 gunu snl 10 50 de duruşnn silonundı \\u\x bulunması veya ken dısını bır vckılk ttmsıl Lttırnıesı aksı takdırdc HUMK nun 213 VL 377 maddelerı uy ınnta yokluğuııda karar vtrıleceğı goıtvM/lık karınnın VL duruşma gıınunun teblığı yerıne kaım olnı ık u/trt ılın okııuıı Bısın 21698
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle