Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 MAYIS 2005 CUMA CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER dishab(a cumhuriyet.com.tr 11
Türkiye'm'n AB üyeliğine karşılık Ermeni soykınmı iddialannı gündeme getiren Paris'e tepki
Frahsa'ya yaınt Cezayir'denDış Haberler Servisi - Cezayir Senatosu Söz-
cüsü Amar Bakhouche, Türkiye'nin Avrupa Bir-
liği (AB) üyeliğine karşılık Ermeni soykınmı
iddialannı gündeme getiren fransa'ya, 1945 'te
katledilen Cczayirlileri hat^rlatarak, "Fransa
önce kcndi evinin önünü temizlemeli" dedi.
Ermeni soykırımı iddialarıyla Türkiye'nin AB
üyeliğini yokuşa sürmek isteyen Fransa'ya,
Cezayir'in üst düzey yetkililerinden gelen tep-
kiler sürüyor. Cezayir Devl;t Başkanı Abdü-
laziz Buteflika'nın geçen (ıafta, Fransa'nın
1945 'te bu ülkede yaptığı katliamların sorum-
luluğunu üstlenmesi çağrısına, Cezayir Sena-
tosu Sözcüsü Bakhouche de katıldı.
Bakhouche, ABhaber.com sitesine yaptığı
açıklamada, Fransa'nın 8 Mayıs 1945'te kat-
ledilen Cczayirliler için özür dilememekle ıs-
rar ettiğini belirtti. "Fransa önce kendi evinin
önünü temizlemeli" diyen Bakhouche, Erme-
• Ermeni soykırımı iddialarıyla Türkiye'nin AB üyeliğini
yokuşa sürmek isteyen Fransa'ya 1945'te katledilen Cezayirlileri
hatırlatan Cezayir Senatosu Sözcüsü Bakhouche,
"Fransa önce kendi evinin önünü temizlemeli" dedi.
ni soykırımı iddialarının Türkiye'nin önüne
bahane olarak konduğunu ve Müslüman bir nü-
fusun AB'de istenmediğini söyledi.
1.5 milyon kişi öldürüldü
ÜLKİYET TAR:
Bakhouche, Fransızların yaptığına Ceza-
yir'de "soykınm" denildiğini, ancak Fransa'da
bunun başka bir şekilde tanımlanmaya çalışıl-
dığını kaydetti.
Cezayir'in bağımsızlık mücadelesi verdiği
yıllarda sömürgeciler tarafından 1.5 milyon Ce-
zayirlinin öldürüldüğünü belirten Bakhouche,
tütn girişimlerine karşın Fransa'nın Ceza-
yir'den özür dilemediğinı ifade etti.
"Batılı ülkeler, gelişmekte olan ve azgelişmiş
ülkelere kendi isteklerini bir şekilde empoze
ediyorlar" diyen Bakhouche sözlerini şöyle
sürdürdü: "Filistin'de, Vietnam'da, Kore'de,
Irak'ta yapılan katliamlar, Birleşmiş Milletler
tutanaklanna girmiştir. Bunlardan neden söz
edilmiyor?"
Fransa'nın Ermenilere yönelik soykınm id-
dialanndan önce kendisini ilgilendiren bu ko-
nuda adım atması gerektiğini belirten Bakho-
uche, Fransa'nın, dönemin arşivlerini kapalı tut-
masına da tepki gösterdi. Bakhouche, söz ko-
nusu arşivlerin büyük kısmının Fransa'ya gö-
türüldüğünü vurgulayarak, "Bunlar ne Fran-
sızlara ne Cezayirlilere açılıyor. Arşivin bir an
önce herkese açılmasını talep ediyoruz" dedi.
Cezayir'de geçen hafta, 1945 'teki bağımsız-
lık yanlısı gösterilerde sivillere ateş açılması
ve havadan karadan saldınlar düzenlenmesi
sonucu yaklaşık 45 bın sivilin öldürülmesinin
60'ıncı yıldönümü dolayısıyla Setif kentinde
bir tören düzenlenmişti.
Törende konuşan Devlet Başkanı Buteflika,
Fransa'nın 1945'te bu ülkede yaptığı katliam-
lann sorumluluğunu üstlenmesi çağrısında bu-
lunmuştu. Buteflika konuşmasında, Fransa'nın
Cezayir Büyükelçisi'nin geçen şubat ayında yap-
tığı açıklamada, özellikle Setif teki katliam-
ların "bağışlanamaz bir trajedi" olduğu söz-
lerine atfen, "Fransa'dan, bu ifadelerdcn da-
ha ileri adınılar bekliyoruz" demişti.
1ŞMASI
Rum kesimi
kanştı
REŞATAKAR
LEFKOŞA-Güney Kıbrıs'tjıki
ana muhalefet DİSl Başkanv
Nikos Anastasiadis'in, KKTC
Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'a,
"Annan PlanTnın mülkivctle ilgili
bölümünü tek taraflı uygula
1
'
çağrısında bulunması Rum siyasileri
arasında sert tartış.malara yol açtı.
Annan Plam'nın mülkiyetle ilgili
bölümü, taviz olarak verilecpk
bölgelerin dışında kalan, Gifrıe ve
civan köylerdeki Rum arazijerinin
2/3'ünün Türklere kalması,
Runılara sadece 1/3 oranındfaki
toprağın iade edilmesini öngörüyor.
Rum hükümet sözcüsü Kipros
Hrisostomidis, "Türkişgali altında
kalan mallanmızın 2/3'ünün talan
edilmesini nasıl kabul edebildiğini
açıklanıası gerekir" diyerek
Anastasiadis'i, Talat'ın elin© silah
vermekle suçladı. Rum Yön|etimi
Başkanı Tasos Papadopulosiun lideri
olduğu DtKO Asbaşkanı Nikos
Kleanthus da "Göçmenlerimizin
yasal haklarımn hediye edilmesivle
ilgili beyanlarda bulımmaııu/
talihsizliktir" diyc konuştu.'
Güney Kıbrıs'taki koalisyoflun
küçük ortağı, fanatik EDEKİ Başkanı
Yannakis Omiru, Kıbrıs He|enizmi'nin
24 Nisan referandumunda Annan
Planı'nı sildiğini belirtti ve ^Halböyle
iken Talat'a, Annan Planı'nı
uygulanıası ve Kıbrıs Rum mallanıım
2/3'ünün yağmalanmasını nasıl
önerebiliriz" diye jsordu.
KKTC'den BM GÜCÜ'IM; nota
Güney Kıbrıs Rum yönetim|inin tedavi
gören KKTC yurttaşlanna ÖM Barış
Giicü kanahyla fatura göndermesi
üzerine KKTC BM Gücü'nç nota verdi.
KKTC Başbakan Yardımcıljğı ve
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan
açıklamada, Güney Lefkoşa'daki
Makarios Hastanesi'nde 2003-2005
yılları arasında tedavi görcri Kıbnslı
Türklerle ilgili 15 civanndaj ihbar
niteliğindeki faturanın kabul
edilmediği, ihbarlan getiren BM Banş
Gücü'ne de uyan yazısı verildiği
kaydedildi. Açıklamada, fa^uralarda
"işgal altındaki Girne" ve "işgal
altındaki Lapta" ifadelerin^n
bulunduğu anımsatılarak bı|ınun kabul
edilmcsınin mümkün olmaâığı
belirtildi. Açıklamada, BMİBanş
Gücü'nün benzeri taleplere aracıhk
etmemesi konusunda uyarıjdığı
vurgulandı. BM Banş Gücû'ne
gönderilen notada, aynca njülkiyet ve
sağlık konularmda KKTC
vatandaşlarıyla KKTC'de yaşayan
yabancılara yönelik tahriklerde
bulunulduğuna dikkat çeki|irken Rum
yönetiminin KKTC'de hiçbir yetkisi
olmadığına vurgu yapıldı ve taciz
girişimlerine karşı her tür önlemin
alınacağı bildirildi.
'Gerginliği arttırıyor'
AB Komisyonu'nun genişiemeden
sorumlu üyesi Olli Rehn de mal-
mülk konusunun kapsamlh bir şekilde
acilen çözülmesi gereken nassas bir
konu olduğunu belirtti. Bu konunun
Annan Plam'nın bir parçalsını
oluşturduğunu ifade eden Rehn,
mevcut durumun adadaki gerginliği
arttırdığının altını çizerek siyasi olan
bu konuyla ilgili olarak sijvil
malıkcmelerc gidilmesini
desteklemediğini açıkladı^ Rehn,
Kıbrıs'ın AB'ye bölünmüjş bir ülke
olarak girdiğini belirtti. "Bunun can
acıtıcı bir gcrçek olduğunu"
kaydeden Rehn, adadaki statükonun
artık sürdürülemez olduğmnu ifade
ederek, Kıbrıs'ın diğer üyeler gibi
barışın bulunduğu birleşik bir ülke
olması gerektiğini kaydetti.
Anayasa lehinde gösteri yapan gençler, Fransızca 'evet' yazıh dövizlerle Fransa'ya mesaj yolladılar. (AFP)
Berlin 'den anayasaya evet
BERLİN (AA) - Alman fede-
ral meclisi, Avrupa anayasasıyla
ilgili olarak dün yaptığı oylama-
da, anayasayı büyük çoğunlukla
kabul etti.
Federal mecliste yapılan oyla-
mada, 569 milletvekili Avrupa
Anayasası'nı onaylarken 23 mil-
letvekili anayasa için "hayır" oyu
kullandı. Avrupa Anayasası'nın
kabul edilebilmesi için meclis
üyelerinin üçte ikilik çoğunluğu-
nun onayı gerekiyordu.
Başbakan Gerhard Schröder,
Avrupa'da daha fazla demokrasi
isteyen herkesin Avrupa Anaya-
sası'nı onaylaması gerektiğini
söyledi.
Hıristiyan Sosyal Birlik Parti-
si Genel Başkanı Edmund Sto-
iber de, eleştirilecek yanlan ol-
masına rağmen bu anayasayla
AB'nin daha da güçleneceğini
belirtti. Stoiber, AB'nin Hıristi-
yan kültürü temellerine dayandı-
ğını da ifade ederek AB'nin Tür-
kiye ile ancak, kendileri tarafın-
dan tam üyelik yerine önerilen
"imtiyazlı ortaklık"la iyi ilişki-
ler kurabileceğini tekrarladı.
AŞBAKAN'DAN UYARI
'Türkiye de
benzer
kararlar
alabilir'
Dış Haberler Servisi- Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, sözde
Ermeni soykınm iddialannı ulusal
meclislerinden geçiren ülkelere
karşı Türkiye'nin de benzer karar
alacağını açıkladı.
Macaristan'ı ziyaret eden Erdoğan,
soykınm iddiaları ile
Türkiye'ye yönelik "çirkin bir
tuzak" kurulmak istendiğini
söyledi. Erdoğan, sözde
soykırım kararını
parlamentolarından geçiren
15 ülke içinde geçmişte soykınm
yapmış ülkeler olduğunu
anımsatarak
u
Ben de kalkar
Meclisime larklı ülkelerde olan
soykınmı getirebilirim, öyle bir
çoğunluğa sahibim" dedi. Sözde
soykınm iddialarıyla Türkiye'ye
yönelik tuzak kurulmaya
çalışıldığını ifade eden
Erdoğan, şunları kaydetti:
"Türkiye'ye karşı kurulmak
istenen tuzak çok çirkindir. Böyle
bir tuzağa Türkiye girmeyecektir."
Shaw, Halaçoğlu'na yönelik suçlamanm ifade özgürlüğüne aykın olduğunu söyledi
ABD'li tarihçi: Isviçre medeniyetsiz
ANKARA (AA) - ABD'li Modern Osmanlı
Tarihi Profesörü Stanford Shaw, Türk Tarih
Kurumu (TTK) Başkanı Prof. Dr. Yusuf Hala-
çoğlu hakkında Zürih'te bir toplantıda Ermeni
soykınmı savlannı reddettiği gerekçesiyle so-
ruşturma başlatan lsviçre'yi "medeniyetsiz"
olarak nitelendirdi.
Bilkent Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim
üyesi Shaw, Halaçoğlu'na yöneltilen suçlama-
nm akademik özgürlüğe ve ifade özgürlüğüne
aykın olduğunu belirterek "Bu, medeniyetsiz-
liktir. Bu,' Benim ulaşmanı istediğim sonuca ulaş-
madığın takdirde, araştırma sonuçlarını açıkla-
yamazsın' anlanuna gelir" diye konuştu.
lsviçre'ye davet üzerine giden Halaçoğlu'nun
orada kendi araştırma bulgulannı açıklayacağı-
nın zaten bilindiğini belirten Shavv, lsviçre'nin
tutumunu "diktatörce" bulduğunu söyledi.
'Asıl soykınnu işgalciler yaptı'
Geçmişte Osmanlı tarihi dersi verdiği için
aralannda Rum ve Ermenilerin de bulunduğu ba-
zı grupların California Üniversitesi'ndeki sını-
fına baskın yaptığrnı, dersi alan yüksek lisans öğ-
rencilerine, hatta onların ailelerine saldırdığını
anlatan Shavv, tsviçre'nin Halaçoğlu'na karşı tu-
tumunu aynı türden bir saldınya benzetti.
ABD'li profesör, saldırganların Los Ange-
les'taki evini havaya uçurmaya bile kalkıştığını
belirterek "Bu gruplar nasıl kendi istedikleri der-
si vermediğim için bana saldırıyorsa, tsviçre de
kendi görüşlerini yansıtmadığı için Halaçoğlu'na
saldınyor" dedi.
Ingiliz donanmasının savaş sırasında açlık ve
hastahkla boğuşan Osmanlılara yiyecek ulaştı-
nlmasına engel olduğunu anlatan Shavv, "soykı-
nmdan söz edilecekse, bu suçu asıl işleyenin inı-
paratorluğu işgal etmeye çauşan Ingilizler, Rus-
lar ve Fransızlar olduğunu" söyledi.
[ÇAK
EROL MANİSALI
Buna Sebep Olanları
Tasfiye Etmek Zorundayız...
- Almanya ve Danimarka dışişleri bakanları
2002'de Kopenhag'da, hem de basının gözleri
önünde "Türkiye'yi önce uyutalım sonra unuturuz"
demediler mi?
- Eski Ingiliz Dışişleri Bakanı Cook, "Türkiye'nin
sınırları belli değildir" demedi mi?
- Verheugen 2004'te, "Talat kazanırsa, ancak o
zaman seçim bizim için geçerli sayılır" beyanında
bulunmadı mı?
- Karen Fogg'un, "AB muhibi gazetecilere kaç
parayı nasıl verdiği" belgeleriyle açıklanmadı mı?
- Schröder Türkiye'de, "FenerPatrikhanesiekü-
meniktir" diyerek, Tayyip Erdoğan'ın yanı başın-
da Lozan'ı deldiğini söylemedi mi?
- Avrupa Parlamentosu'nun 15 Aralık 2004'te al-
dığı "Türkiye'ye evet" karar metni okunduğunda,
bunun "Sevr'e evet" metni olduğu ortaya çıkma-
dımı?
- M.A. Talat'ın, "Türkaskeri adadan gitsin" der-
ken adadaki Ingiliz ve Yunan askeri varlığından hiç
söz etmediği, son 4 yıl içinde Türk ve dünya med-
yasında yer almadı mı?
- R.T. Erdoğan, 3 Kasım 2002'yi izleyen günler-
de, daha milletvekili bileseçilmeden, "Buiş Denk-
taş'/a olmaz; 40 yıllık Kıbrıs politikamız değişecek"
açıklamasını yapmadı mı?
- Nisan 2004 Annan Planı referandumunda Di-
kelya Üssü'nün Ingiliz komutanı "evet" oyları için
KKTC'de dolaşmadı mı?
-17 Aralık 2004'te hükümetin Brüksel ile vardı-
ğı "mutabakatbelgesinin", Türkiye'yi, üyeyapma-
dan özel statüye götüren bir belge olduğu ortaya
çıkmadı mı?
- THY'nin, Tekel'in, Erdemir'in ve diğer büyük te-
sislerin, özelleştirme ve halka satış adı altında, "ya-
bancı tekeller tarafından alınmak istendiği", daha
şimdiden anlaşılmadı mı?
Bütün bu anormal açıklamaları ya da yasadışı
sonuçları ortaya çıkaran ortam nasıl oluşuyor?
- Hükümet neden tepkisiz kalıyor? Çaresiz bir
durum sergiliyor?
- Bütün bu hukuk dışı, siyaset dışı ve ahlak dışı
olaylar neden TBMM'detartışılmıyor, konuşulmu-
yor, gerekli sert tepkiler gösterilmiyor?
- Medyamızın çok büyük bir bölümü neden "bü-
tün bu anormallikleri, normal olaylarmış gibi karşı-
lıyor"! Bir sömürge medyası gibi hareket ediyor?
Bağlanmanın çaresizliği mi?
- Kimi siyasiler iktidara gelip ayakta kalabilmek
için Brüksel'e, VVashington'a ve bazı dış tekellere
bağlanmışlarsa...
- Ülke ekonomisinin ipleri Brüksel'e ve IMF yö-
netimine bırakılmışsa...
- Gayri milli sermaye ve tarikatlar iç dengeleri,
halkın yerine belirliyorsa, bütün bunlar normal so-
nuçlar haline gelir.
En büyük anormallikler normal gibi gösterilme-
ye başlanır.
Aslında en büyük anormallik, "içerde gayri milli
sermaye ve gayri milli Islamcı çevrelerin"; dışarıda
ise Brüksel, ABD ve Batı'nın büyük tekellerinin sis-
teme hâkim olmalarından kaynaklanıyor.
- Kanunlar ÇUŞ'nin çıkarları doğrultusunda dü-
zenleniyor.
- Türkiye'nin büyük ulusal sanayi şirketleri ve ka-
mu kurumları, yabancı tekellere satılıyor.
- İç düzen (ve düzensizlik) tamamen dış güçle-
rin ve onların içimizdeki uzantılarının tekeline bıra-
kılıyor. Geçen hafta Bursa ve Gemlik çevresinde
çiftçileri dinledim;
-Cargill'in nasıl, "yerelyönetimlerce" desteklen-
diğini,
- Mahkeme kararlarının uygulanmadığını,
- Pancar üreticisine nasıl darbe vurulduğunu,
- Iznik'te 250 metre derindeki büyük su rezervi-
ni tüketerek çevre çiftçiye nasıl zarar verdiğini,
- Kullandığı mısırı nasıl doğrudan doğruya Ame-
rika'dan getirdiğini dinledim.
Ve kendi kendime sordum; Türk insanına ve ta-
rımına bu kadar büyük zarar vermek için hangi si-
yasiler çalışıyor? Hangi il yöneticileri "kendi halkı-
na karşı Batı tekellerinin yanında yer alıyor"?
www.istanbut.edu.tr/iktisat/emanisali
SİLİVRİ İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKUL SATIŞ İLAN1
DosyaNo. 2004/519 Tal.
Bir borçlan dolayı ipotekh bulunan ve aşağıda özellikleri yazılı taşınmazın açık
arttırma suretıyle satılarak paraya çevrılmesine karar verilmıştir.
Satış ılanı ilgililenn adreslerine teblığe gönderılıniş olup, adreste tebligal yapıla-
maması veya adreslerı bilinmeyenler için de ışbu satış ilanının ılanen teblıgat yenne
kaim olacağı ilan olunur. Tapu kaydı: Satışa konu taşınmaz, istanbul ılı, Sılıvrı ılçesı,
2. bölge, Alıbey Mahallesı, Şerıf mevkii, 20 pafta, 142 ada, 39 parselde kaın, kat irti-
fakında 20/260 arsa paylı, 4. kat 12 nolu daıre. lnıar durumu: İstanbul, Silivri Beledi-
ye Başkanlığı lmar lşleri Müdürlüğü'nün 05.07.2004 tarihli ımar durum belgesine
göre, İstanbul, Silivri ilçesı, Alıbey Mahallesı, 20 M IV pafta, 142 ada, 39 parselın
bıtışik nızam, h: 15.50 (5 kat) imar durumu mevcuttur. Gaynmenkulün halıhazır du-
rumu ve tahmını değerleri: Satışa konu taşınnıaz, İstanbul ılı, Sılıvrı ılçesı, Alibey
Mahallesı, Şerif mevkii tapunun, 20 pafta, 142 ada, 39 parselde kayıtlı 20/260 arsa
paylı 4 kat 12 nolu daıredir. Beledıyeden onaylı projesine bakıldığında 3 oda, 1 salon,
mutfak, banyo ve vvc'den ibaret olduğu görülmüştür. Yaklaşık 110 nı2 cıvarındadır.
Günlük alım satım ve değenne etkı eden tüm faktörler gözönünde bulundurulduğun-
da gayrimenkulün değerinin 35.0O0.00.(YTL) edeceği kanaatine varılmıştır.
Satış şartları: Bırıncı açık arttırma 01.07.2005 günü saat 13 30-13.45 arasında, Sı-
livrı lcra Müdürlüğü'nde yapılacaktır. Bu arttırmada tahnıın edilen kıymetin yüzde
60'ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geç-
mek şartı ile en çok arttırana ihale olunur Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok
arttıranın taahhüdü baki kalmak kaydı ile; ıkıncı açık arttırma 11.07 2005 günü saat
13.30-13 45 arasında Silivri lcra Müdürlüğü'nde ikinci açık arttırmaya çıkarılacaktır
Bu arttırmada tahmın edilen kıymetin yüzde 40'ını, rüçhanlı alacaklıların alacağı
mecmuunu ve satış masraflarını geçmesi şartı ile en çok arttırana ihale olunur. Satış
peşin para iledır. Arttırmaya iştirak edeceklerin tahmın edilen kıymetin yüzde 20'sı
nıspetınde pey akçesı veya bu miktar kadar mıllı bir bankanın teminat mektubunu ve-
ya bu miktar karşılığında dövız veya mıllı bir bankanın teyidi yapılmış bloke çekını
vermelerı lazımdır. Alıcı istediğınde (10) günü geçmemek üzere mehıl verilebılir.
Tellaliye resmı ihale bedelinden ödenır. İhale damga pulu bedeli, mevzuatın belirledi-
ği oranda Katma Değer Vergısi, tapu alım harcı ve masrafları alıcıya ait olup, bırık-
nıış vergıler, tapu satını harcı satış bedelinden ödenir. Ipotek sahibi alacaklılarla ile
diğer ilgılilerın (ilgilıler tabırıne ırtıfak hakkı sahıpleri de dahıldir) bu gayrımenkul
üzerındeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa daır olan iddialannı dayanağı belgelerı
ile on beş gün içinde müdürlüğümüze bildırmelerı lazımdır. Aksi takdirde hakları ta-
pu sıcilı ile sabıt olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. Satış bedeli hemen
veya verilen süre içinde ödenmezse IlK.'nun 133. maddesı gereğince ihale feshedilir.
Ikı ihale arasındaki farktan ve yasal faizden alıcı ve kefılleri mesul turulacak ve hıç-
bır hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsıl edilecektır. Şartname, ilan tarihinden
daırede açık olup, isteyen alıcıya masrafı verıldiğinde bir örneğı gönderilebılır. Satışa
iştirak edenlerın şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklan, baş-
kaca bılgi almak ısteyenlerin müdürlüğümüzün 2004/519 Tal. sayılı dosya numarası
ile müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 9.5.2005 Basın: 21773
ABD'NİN ANKARA BÜYÜKELÇİLİG1 GOP İLE İLGİLİ BİLGİNOTU YAYIMLADI
Türkiye ılımlı İslam modeli değiP
AYHAN ŞtMŞEK
ANKARA-ABD'nin An-
kara Büyükelçiliği, Türki-
ye'nin bir "ılımlı Islam ıııo-
dcliolmadıgınr bildırdi. Bü-
yükelçilik tarafından yayım-
lanan bilgi notunda, Türki-
ye'nin Genişletilmiş Orta-
doğu Projesi'nin "hedefi"
değil "ortağı" olduğu vur-
gulanarak "Laik ve demok-
ratik bir ülke olarak Türki-
ye, reform aşamalarının he-
nüz başlarındayer alan ülke-
lere aktarabileceği değerli de-
neyim zenginliğine sahip olan
bir ülkedir" denildi.
Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer ve Genelkur-
may Başkanı Orgeneral Hil-
mi Özkök'ün "ılımlı İslam
nıodeline" karşı çıkan açık-
lamaları ve laiklik konusun-
daki vurgularının ardından
ABD yönetimi, bu konuda-
kı tutumuna açıklık getirdi.
ABD'nın "Genişletilmiş Or-
tadoğu ve Kuzey Afrika Gi-
rişimi(GOKAG)" konusun-
da hazırladığı bilgi notu, bü-
yükelçiliğin "ankara.usem-
bassy.gov" adlı internet site-
sinde yayımlandı.
GOKAG'ın bir ABD prog-
ramı değil, G-8 ülkelerince
başlatılmış çok taraflı bir ça-
ba olduğunun savunulduğu
bilgi notunda, Türkiye'ye
ilişkin şu ifadelere yer veril-
di:
- Türkiye 'Hedef değil,
'Ortak': Türkiye, özgürlük ve
demokrasinin GOKAG böl-
gesinde geliştirilmesinin güç-
lü bir ortağıdır. Çoğunluğu
Müslüman olan nüfusuyla
birlikte, laik ve demokratik
bir ülke olarak Türkiye, re-
ibmı aşamalarının henüz baş-
larında yer alan ülkelere ak-
tarabileceği değerli deneyim
zenginliğine sahip olan bir ül-
kedir.
- Türkiye 'Dımlıtslam Mo-
deli' değil: GOKAG'ın, Tür-
kiye'yi daha az laik ya da
daha az demokratik bir hale
getirmek gibi bir amacı yok-
tur. Türkiye'yi değerli bir
GOKAG ortağı yapan, de-
mokrasisi ve reform konu-
sundaki deneyimidir.
- ABD, Türkiye'nin GO-
KAG rolünü takdir ediyor:
ABD, Türkiye'nin Italya ve
Yemen'le birlikte 'Demok-
rasi Yardım Diyaloğu'na'
(DYD) sponsorluk yapma-
sını takdirle karşılamaktadır.
GOKAG'ın 'DestekPlanı'nın
en önemli unsurlanndan bi-
ri olan DYD, demokratik ku-
rumların desteklenmesi, de-
mokrasi programlarıyla il-
gili bilgi paylaşımı ve yeni
programlar başlatılmasıyla
değişimlere destek olunma-
sı amacıyla hükümet ve si-
vil toplum liderlerinin bir
araya getirilerek girişim he-
deflerinin daha da ileriye ta-
şınmasını amaçlamaktadır.
Türk Dışişleri Bakanlığı
yetkilileri, Türkiye Ekono-
mik ve Sosyal Etütler Vakfı
(TESEV) ve kadın örgütleri
temsilcileri, haziran ayında
tstanbul'da gerçekleştirile-
cek ve ilk bağımsız DYD et-
kinliği özelliği taşıyan, de-
mokratik bir toplumda ka-
dınların rolüyle ilgili konfe-
ransa ev sahipliği yapmaya
hazırlanmaktadır.
ABD Büyükelçiliği tara-
fından yayımlanan bilgi no-
tunda, Türkiye'nin şu görüş-
lerine de destek verildi:
- Demokratik Değişim,
Bölge Içinden Gelmeli: De-
mokratik değişim ve mo-
dernleşmenin işe yaraması
için ABD, bunların bölge-
nin kendi içinden doğması
ve her ülkenin mevcut şart-
lanna uygun olarak şekillen-
dirilmesi gerektiğine inan-
maktadır.
Bölgedeki hükümetlerden
ve sivil toplum örgütlerin-
den gelen reform çağrıları,
özgürlük ve modernleşmeyi
kucaklamak arzusuna işaret
etmektedir. ABD bu çabala-
n büyük bir heyecanla des-
teklemektedir.
- GOKAG, Israıl-Filistin
Çatışması Birbirini Dışla-
maz: Bazı eleştiriler,
ABD'nin GOKAG'ı Israil-
Filistin çatışmasına olan il-
giyi geciktirmek ya da önle-
mek için bir bahane olarak
kullandığını ileri sürdü. Oy-
sa doğru olan, bunun tam
tersidir. ABD, Ortadoğu ba-
rışı ve bölgesel demokratik-
leşmenin birbirlerini destek-
leyen ve aynı anda ilgilenil-
mesi mümkün ve gerekli he-
defler olduğuna inanmakta-
dır. Bununla birlikte, bunla-
nn birinde gelişme kaydedi-
lememesi, diğerindeki geliş-
meleri engellememelidir,