Katalog

SAYFA CUMHURİYET 7 NİSAN 2005 PERŞEMBE 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edirne Kocaeli Çanakkale Izmir Manısa Aydın Denızli PB PB PB PB PB PB PB PB 14 17 16 16 21 21 24 18 Sinop PB 11 Adana PB 24 Samsun PB 15 PB 13 Gıresun PB 13 Ankara Y 17 Eskişehır Y 16 Konya PB 14 PB 15 Zonguldak PB 12 Antalya PB 21 Kars Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van PB A A A A B B 23 19 22 16 18 10 8 f**^ Parçah bulutlu GUNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfuda gulanmamasını istiyor. Başaramadığı sorunlardan birini böylece liste- den çıkarmış oluyor. llk kez doğruyu itiraf etti diye alkışlayanlar ola- caktı, Başbakan bunu bile kendinden esirgedi. Gerçekleri söylemeye bir türlü yanaşmayan, hata yapmayı kabul etmeyen bir kafa yapısı var. ••• Bu iktidar siyasal tarihimizde örneği az görü- len bir iktidar modeli çiziyor. Geçmiş iktidarlar da icraatlarını övmek veya savunmak için türlü yol- lara başvururlardı ama; bu iktidar kadar başarı- dan başka sözcük bilmeyen, başarısızlık sözcü- ğünü duyduğunda umacı görmüş gibi korkup ir- kilen bir iktidara ilk kez rastlanıyor. Üzüm üzüme baka baka kararır derler; kimi ba- kanlarıdatoplumlainatlaşanbirtutumsergiliyor. örneğin Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, mil- yonlarca işçi, memur ve Bağ-Kur emeklilerinin gözü içine baka baka "emekli aylıklarına bakıldı- ğında açlık ve yoksulluk sınınnın altında maaş alan hiçbir emeklinin olmadığını" söyleyiverdi. Vur ama dinle diyen, elbette yaşam gerçekle- rini bilerek konuşan Türkiye İşçi Emeklileri Der- neği'nden, Emekli Memur-Sen'den, Tüm İşçi Emeklileri Derneği'nden gelen tepkileri yanıtla- mak gereğini duymadı bile. Bu Bakan, bu Başbakan -anlaşılan- düne kadar içinde yaşadıkları çevrelerden soyutlanmışlar. Başbakan ve Bakan: Bir sabah ezan vakti fa- kir fukara semti diye anılan yörelerde değil; An- kara'nın Çankaya'sında Başbakanlık Konu- tu'ndan üç-beş yüz metre uzaklıktaki belediye- lerin ucuz ekmek satan büfelerinin önünde eksi 5 ile 10 dereceyi bulan soğuklarda kuyrukta bek- leyen emekli bu insanları gördükten sonra aca- ba böyle konuşabilir mi? Bakan 59 YTL'yi açlık sınırı gösteriyor. Başba- kanı daha insaflı. Hiç değilse günde bir çayı aile bireylerinin içe- bileceğini söyleyerek hesap yapıyor. Ama bakanı günde 2 YTL'ye nasıl yaşanacağı- nın formülünü göstermiyor. Belki de Bakan Unakıtan; işçi, memur emekli- sine veya bir dulun 280, yetimin ise 100 milyon lira maaş aldığını bilmezlikten gelerek bu kesi- me... yemeden, içmeden, evden çıkmadan sade- ce -şimdilık bedava- oksijen alarak yaşamayı sa- lık veriyor olabilir. Etkili yetkili vicdanı körelmeyen hiç kimse, ra- kamların tutsağı olamaz, kuşkusuz Unakıtan gi- bi konuşamaz. • •• Başbakan'ın kendini eğlendirir, oyalar nitelikte bir başka hesabı var. Tutarlıdır değildir tartışmaya açık. 2005 yılı so- nuna kadar 81 ilde toplam 150 bin konut inşa edeceklerini ve bu çalışmayla 600 bin kişiye is- tıhdam olanağı sağlayacaklarını söylüyor. Bu mantığa yanıt olur mu bilemem; geçenler- de TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu her gün bir o kadar işsiz doğduğunu açıkladı. Böyle masallaranlatarak, bu popülist girişimlerin arkasına sığınarak toplumda ışsizlığin açtığı yarayı ve işsizlik somnundaki iktidar başarısızlığını örtme- nin -daha doğrusu halka yutturmanın- olanağı yok! Efendim var mı, diyorsunuz. Olabilir efendim; ama "Atma Recep din kardeşiyiz" özdeyişi size pek yaraşıyor! Taksilere hologram uygulaması I Istanbul Habcr Servisi - Istanbul'da 11 Ni- san'dan itibaren taksilerde hologram uygulaması başlaülıyor. Istanbul Rmniyet Müdürlüğü'nün açık- lamasında, 17 bin 386 taksinin Karayollan Gcrıel Müdürlüğü fenni muayene ıstasyonlarında, rutin araç muayenesi, LPG'lilerin sızdırmazlık standartlanna uygunluğunun kontrol edilmesi, motor-şase numara- lanyla araç tescil belgelennin aynı olup olmadığımn kontrolünün yaptırılması gerektiği vurgulandı. 11 Nisan'dan sonra ön cam ve arka plakada hologram bulundurmayan taksiler hakkında ışlem yapılacak. • ISTANBUL (AA) - Türk Polis Teşkılatrmn 160. kııruluş yıldönumü etkinliklerı kapsamında yann Taksim'de düzenlenecek şölen, Papa'nın cenaze töre- ni dolayısıyla iptal edildi. Emniyet yetkililennden alınan bılgıye göre, kutlamalar çerçevesinde sanatçı- lann katıhmıyla Taksim'de gerçekleştirilmesi planla- nan şölenin, Papa tkınci Jean Paul'un cenaze törenı dolayısıyla iptal edilmesine karar verildi. TMSF1îlm satacak • tSTANBUL (AA) - Tasarruf Mevduatı Sigorta Fomı (TMSF), amme borcu nedeniyle haczedılen "G.O.R.A., Abuzer Kadayıf, Şarkıcı ve Vizontele" filmlerinin TV göstenm ve çoğaltma haklarına ilış- kin 2 Mayıs tarıhınde bir ihale düzenleyecek. TMSF Satış Komisyonu Başkanı Fethi Çalık, G O.R.A. fil- mınin 820 bin YTL muhammen bedel üzerinden, "Abuzer Kadayıf "ın 210 bin YTL, "Şarkıcı" filmi- nin 30 bin YTL, "Vizontele"nin ise 410 bin YTL muhammen değerle satışa çıkarılacağını söyledi. Imar Bankası davasında tahlîye • htanbul Habcr Servisi - Imar Bankası davası kapsamında tutuklu yargılanırken akciğer kanserine yakalanan Sadık Karagöz, sağlık durumu nedeniyle tahliye edildi tstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ne dilekçe veren Karagöz'ün avukatı lsmail Ilakkı Ka- raca, Adli Tıp Kurumu raporunu dayanak göstererek müvekkilinin tahliyesıni istedi. Mahkeıne, Sadık Ka- ragöz'ün tutuksuz yargılanmasma karar verdı. Siemens'e suç duyurusu • ISTANBUL (AA) - Istanbul Cumhuriyet Başsav- cıltğı, Siemens AŞ ve Karayollan Genel Müdürluğu yetkılılen hakkında, trafik sinyahzasyon ihalelerine fesat karıştınldığı iddıalanna ilişkin soruşturma baş- latılması içın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Istanbul Cumhuriyet Sav- cısı Nazmi Okumuş, sinyalizasyon ihalelerinde dev- letin zarara uğratıldığı görüşüne vararak "ihaleye fe- sat kanştırmak" suçu yönünden soruşturma başlatıl- ması ıstemiylcsuç duyurusunda bulundu. Yurdun batı kesımlerı par- çalı ve çok bulutlu, Batı Karadeniz'ın ıç kesımlpn, Iç Ege, qoller yorası ıle Iç Anadolu'nun kuzeybatısı safjanak ve gokgurultulu sağanakyağışlı, dığeryer ler az bulutlu ve açık ge- çeoek Hava sıcakhğı bu- tun bolgelerımızde 2 4 derece artacak Ruzgâr, gutıoy vp doğu yonlerden hafıf, ara sıra orta kuvvet- te esecek. Oslo I ] Y MERKEZLER Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn Y Y Y Y Y Y Y 12 12 12 13 13 15 14 Münıh Y 14 Zürıh Berlm Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına Y B PB B B B PB Y 1b 21 22 20 20 14 18 17 Y 14 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tıflıs Kahıre B PB B PB B PB PB B 12 11 0 15 14 6 5 30 A 24 Sıslı Bulutlu ^ Çok bulutlu ı Yağmurlu Karlı 'Çözüm için asker çekin' • Baştarafı 1. Sayfada Kıbrıs konusunda hükümete yö- nelttığı soru ve önerilere, kap samlı yanıt ile karyılık verdi. Straw, 10 sayfalık yanıtında ln- giltere'nın Kıbns politikası ve yaşanan gelışmeler hakkında ay- rıntılı bılgıler verdi. Stravv'un ifadelenyle, Ingiltere'nin Kıbrıs konusunda görüşlen ve tarallar- dan beklentılerı şöyle: t/ Asker çekme, yardımcı olur: Hükümetımız, Türkiye'nin Kıbns'ta çözüme katkıda bulun- ma giicüne sahıp olduğuna, bu- na çalıştığına inanmaktadır Tür- kiye'nin Kıbrıs'takı askerlerinin bir böiümünü çekmesı, çözume olumlu katkı sağlayacaktır • Çözüm, müzakere koşulu değil: Kıbrıs sorununa çözüm bulunması, Türkiye ıle müzake- relerin açıiması ya da yürütül- mesı için bir gereklilik değildir. Ancak Türkiyc'nin AB'ye katı- hmından önce bir çözümün bu- lunması gerektiği konusunda - umuyoruz bu çok daha önce ola- caktır- hepimiz hemfikirız. • AB tüzükleri birlikte çık- malı: AB Komisyonu'nun Ku- EURLINCS: TÜRKİYE YANLIS YÖNDE İLERLIYOR AMSTERDAM (AA) - Avnıpa Parlamentosu Türkiye Raportörü Hollan- dalı Parlamenter Camiel Eurlings, "Türkiye'nin tam üyelik görüşmeleri öncesinde refnrm çalışnıalarını önemli ölçüde yavaşlattığını" önc sür- dü. Eurlings, "Türkiye'nin yanlış yönde ilerlediğini, son aylarda insan hakları savuııuculan hakkında daha çok soruşturma başlattığını ve AB'nin istediği ceza yasasının yürürlüğe konulnıasını ertelediğini" id- dıa ettı. Türkiye'nin KıbrısT tanımamak için yeni koşullar öne sürdüğünü savunan Eurlings, "Türkiye kısa süre içinde başanlı adımlar atmadığı takdirde, 3 Ekim'dc başlaması gereken görüşmelerin önünde büyük bir engel oluşacağını" söyledi. Eurlings, "Avrupa Komisyonu'nun da Türkiye'yi kuvvetli şekilde uyarması zamanının geldiğini" savundu. zey Kıbns'a doğrudan yardım ve doğrudan ticaret öngören tüzük- lennın paket olarak ele ahnması gerektığine inanıyoıuz. Bunla- rın, KıbnsTürklerinin ekonomık izolasyonuna son verme açısın- dan bırbırinı tamamlayıcı nite- likte olduklannı düşünüyoruz. • Doğrudan ticaret, birleş- me için: K Kıbrıs ile doğrudan ticaret konusu, AB'de kasım ayından bu yana tartışmaya açıl- madı. Bız, doğrudan ticaretin gerçekleşmemesinin, Kıbrıs'ın yeniden bırleşmesi önünde daha büyük bir engel olduğuna inanı- yoruz. Bunun yeniden gündeme gelmesi içın danışmalarımızı sürdürüyoruz. Doğrudan ticaret tüzüğüne olan desteğimiz, uzun süredir devanı eden (Kuzey'i) "tanımama" politikamıza hiç- bir şekilde zarar vermemektedir. • Ercan'a uçuşu, Rumlar kolaylaştırabilir: K. Kıbns'a doğrudan uçuşların başlamasını ılkesel olarak desteklıyoruz. Bu- nun en basit yolu, Kıbns Cumhu- nyetı'nin Ercan'ı uluslararası ha- valımanı olarak tayin etmesidir. • Rumlar, ticarete sınırla- maları kaldırmalı: Yeşıl Hat tü- züğü, bazı küçük değişiklıklerle 26 Şubat'ta yürürlüğe gırdı. An- cak hükümetimiz, bunun çok sı- ııırlı olduğunu vc kapsamının ge- nişletılmesi gerektiğini düşüıv mektedir. Kıbrıs Cumhuriyeti, Kıbrıs Türklerinin ticari sürücü ehliyetlennı tanımamaya devanı etmektedır. Çok az sayıda Kıbns Türk aracı sının geçebilmekte- dir. Kıbns Cumhuriyeti'ni bu sı- nırlamayı kaldırması için teşvik etmeye devam edcceğiz. Kıbrıs Cumhuriyeti'nın, Brüksel'deki temsilciliğine bugüne kadar bir Kıbnslı Türk atamış olmasını da not ediyoruz. Bu sayının arttırıl- masının AB değerlen ile uyum- lu olacağmı değerlendiriyoruz. Hükümet, İncirlik için 23 Haziran 2003 tarihli kararnameyi kullanmayı düşünüyor Yeni değil, gizli kararname ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümetin, incır- lık'te ABD'ye verilecek lzın için "yeni bir kararname" yerine, mevcııt "gizli karar- nameyi" kullanmayı değer- lendirdiği öğrenıldı Hüküme- te yakın kayııaklar, ABD'nin taleplerinin 23 Haziran 2003'te Bakanlar Kurulıı tara- fından kabul edilen kararname kapsamı içinde görüldüğünü beliıterek "Bakanlar Kuru- lu'nun yeni bir kararname çıkarması şart değil. Mevcut kararname zaten BM karar- ları çerçevesindc koalisyon ülkelerine lojistik konularda dcstck verilmesini öngörü- yor" görüşünü kaydettiler. Hükümet, lncırlık'ı lojistik merkez olarak kullanmayı ta- lep eden ABD'ye yanıt vernıek için formül anyor. ABD karşı- tı kamuoyundan çekinen ve ko- nuyu Mechs'ten uzak tutmak isteyen hükümetin, mevcut "gizli kararnameyi" kullan- ma seçeneğine yöneldığı öğre- nildi. Bakanlar Kurulu tarafın- dan BM kararları çerçevesindc 23 Haziran 2003'te kabul edı- leıı kararname, ABD'nin İncir- lik ve dığer üsler ve tesisleri 1- rak'a yönelik insani yardımla- rın yanı sıra "lojistik destek, askeri personel, malzeme ve teçhizat" geçişleri içın kulla- nmasını öngörüyordu. AB- D'nin yeni talebi, sivil charter kargo uçaklan için "blok izin" ve tncirlık'te yeni düzenleme- lcr öngördüğü içın, hükümetin onayını gerektiriyor. Sürc yine uzatılacak George Bush'un geçcn yıl I'ürkiye'ye yaptığı zıyaret ön- cesinde Bakanlar Kurulu ka- rarıyla "sessiz sedasız" ola- rak 1 yıl süreyle uzatılan karar- nameııin süresi 23 Haziran 2005'te doluyor. Hükümetin, ABD'nin lojistik merkez tale- bıne bu kararname çerçevesın- de ızın vermesi durumunda, kararnamenın süresini de uzat- ma kaıarı alması gerekiyor. S-ŞKIYA YATAG İNClRtlK USSUNF r L KONULSUN TURK OnDUSUNUN EMRINE Vt.Rll.SIN İNCİRLİK YATAĞI YAPıLAMAZ ! ÎPHan kntnnanvn %* Parti . si <tP)AdanatiBaşkan- i r Itm hUmpunyu hğı'nca incirlik Hava Ussü'nün kullandınlmaması amacıyla imza kampanyası başlatıldı. İl Baş- kanı Sedat Memili, İnönii Parkı'nda başlatılan imza kampanyası öncesi yaptığı açıklanıada, İncirlik Hava İJssü'nün denetiminin ta- mamen Türk Silahlı Kuvvetleri'ne verilmesini istedi. (AA) OHAL'in kapısmdan dönüldü Dönemin başbakanyardımcısıAKP'UYalçınbayır, 1 Marttezkeresinin Meclis'ten geçmesi durumunda ertesigün Doğu ve Güneydoğu'da olağanüstü halilan edileceğinidoğruladı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - AKP Bursa Mılletvekili ErtuğrulYalçınbayır, başbakan yardımcısı olarak görev yaptığı hükümetin Meclis'e gönderdıği 1 Mart tezkercsiyle ilgilı bılın- meyenlen açıkladı. Yalçınbayır, "1 Mart tezkeresi kabul edil- seydi ertesi gün Doğu ve Gü- neydoğu'da olağanüstü hal i- lan edilecekti.Türkiye yeniden AB kıskacına girecekti" dedi. Gazetemiz yazan Orhan Bir- git dün " 1 Mart Tezkeresi ve Sıkıyönetinı" başlıklı yazısın- da, 2 yıl önce 1 Mart tezkeresi- nin kabul edilmesi durumunda Mcclis'in gündemıne bir olağa- nüstü hal tezkeresının de getiril- mesi içinhazırlıkyapıldığınıbil- dirdi. Birgit, Dışışlerı Bakanı Abdullah Gül'ün de basın men- suplanyla sohbet ederken bu ha- zırhğı gün ışığına çıkardığını yazdı. Birgit' in gündeme getir- dığı hazırlığı, dönemin Başba- kan Yardımcısı Yalçınbayır doğ- ruladı. Yalçınbayır, 1 Mart tezke- resine karşı çıkmasının ardın- dan, yapılan hükümet değişiklı- ğinde kabıneden alınmi!jtı. Yal- çınbayır, Bursa Haber gazetesın- de yayımlanan iki köşe yazısın- da tezkere süreciyle ilgili şu de- ğerlendırnıelen yaptı: • 2 yıl önce TBMM, Kopen- Tezkerenin ardından ABD askerlerinin güvenliğl gündeme gelecektl Öymen: Sıkıyönetim olacaktı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, parti olarak, 1 Mart tezkeresinin lu/aklarla dolu olduğunu en başından beri söylediklennı belir- terek "Bunun kabul edilnıesinin muhtemel sonuçlanndan biri de sı- kıyönetim olacaktı" dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Öy- men, yazanmız Orhan Birgit'in dün- kü köşesınde aktardığı Dışişleri Baka- nı Abdullah Gül'ün," 1 Mart tezkeresi kabul edilseydi arkasından Bakanlar Kurulu kara- rıyla Türkiye'nin geni^ bir coğrafyasında sı- kıyönetim ilan edileceğine" ilişkın açıklama- larını değerlendırdı. Öymen, CHP ola- rak baştan berı tezkerenin tuzaklarla dolu olduğunu ıfade ettiklerini, arka- smdan yeni istenılenn gündeme gele- ceği uyarısındabulunduklannı vurgu- layarak şunları söyledi: "1 Mart tez- keresinin muhtemel sonuçlarından biri de sıkıyönetim olacaktı. Çünkü o bölgede görev yapan on binlerce Amerikan askerinin güvenliği ıııe- selesi ortaya çıkacaktı. Terör örgüt- lerine karşı önlenı gerekçesiyle yine sıkıyö- netim gündeme gelebilecekti. Bunun sonu- cunda büyük şehirlerimizde de sıkıyönetim ilan edilmesi söz konusu olacaktı." hag siyasi knterleri ışığında önemli bir sınav verdı ve 1 Mart tezkeresini reddettı Kopenhag kriterlerinin başmda "hukukun üstünlüğü" gelıyor. Ameri- ka'nın Irak'a müdahalesının hu- kuki meşruiyeti yoktur. BM şar- tı hangi hallerde savaşın veya müdahalenin olacağını düzenlı- yor. Bir hukuk devletı, savaşı zorlaştıran bu şartı dıkkate al- mak zorunda. TBMM, 1 Mart'- ta bunu gördü. »/ Türkiye olağanüstü halden kurruldu. 1 Mart'ta tezkere kabul edilseydi, ertesi gün Doğu ve Güneydoğu'da olağanüstü hal ı- lan edilecekti. Türkiye AB yo- lunda olağanüstü hali kaldırmış- ken kısa bir süre sonra olağanüs- tü hal ilanı suretiyle yeniden AB kıskacına gırecek ve bu durum Türkiye'nin AB sürecine olum- suz etki edecekti. Türkiyc'nin müzakere tarıhı alması çok yıl- lar alacaktı. Tezkereninreddi AB yolunda da önemli adım oldu.. ^ 1 Mart, hukukun üstünlüğü- nün, demokrasinin, ınsan hakla- nnınvebarışıngünüdür Türki- ye 1 Mart'taki kararla Kopenhag siyasi krilerlerini karşılama ve bunlara uyma kapasıte ve kabi- hyetini tüm dünyaya, Avrupa' ya, bölgeye, özellikle ürtadoğu'ya göstermiştir. Gök gumltulu GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Başturufı 1. Sayfada sa Tersleniş" adı altında aktarmak durumunda kaldık... Zira işler kötüye gitmeye başladı mı, başbakan gerçekleri yüzüne söyleyenlere bozulmaya baş- lar. Arada terslediği de olur. Gelenek devam edıyor... Erdoğan, öncekileri geride bırakacak bir atak- lıkta. Her şeyden önce Başbakan'ın eleştırıye ta- hammülü yok. Bunu koltuğa oturduğu ilk aylarda dagösterrnıştı. Salon toplantılarında, meydanlar- da en masum isteklerı bile terslerdi. O günlerde bu tutumu şuna yorulurdu: Başbakan bu koltuğa yeni oturdu. Hele bıraz yerleşsın, göreceksiniz, toplumla en iyi diyaloğu o kuracak! * • • Başbakan yerleştikçe tersleme katsayısı artı- yor. Son 15-20 günün dıkkati çeken terslenişleri- ni özetleyelım: - Işadamlarına, kendi işlerine bakmaları gerek- tiğini söyledi. Ankara'ya karışmamalarını istedi. - Denktaş'ı, AKP'den rahatsızlığını dile getirdı- ği için tersleyip "Torununa bak" dedi. - Borçların affedilmesini isteyen çiftçıye "yok öyle 25 kuruşa simit" deyip haddini bildirdi. - Ekonomik büyümenin gerçekçi olmadığını söyleyenlere, "Hazımlı olun" deyip büyüklüğün ne demek olduğunu gösterdi. - Son olarak Fikret Otyam'a açtığı davayı da kazanıp gazetelerle mahkemede muhatap olma geleneğini sürdürdü. ••• özetleri burada kesip bir başka boyuta geçelim. AKP iktidarı sadece ulusla yetinmıyor, "devlete ters- leniş"\n de bırbirınden güzel ömeklerını veriyor. Başbakanlık Miisteşarı Ömer Dinçer'in bu gö- reve atanma süreci sancılı olmuştu. Dinçer'in en etkili yerine geldiğı devlet çarkına ilişkın görüşle- rı bugünkü yapıyla örtüşmüyordu. Bunlar günde- min alt sıralarında erimeye yüz tutmuşken Din- çer'in yazdığı kitabın önemli bir bölümünün intı- hal, yanı çalıntı olduğu kanıtlandı. Zamanaşımına sığınmaya çalışıyor. Zamanaşımı olsa bile bir Başbakanlık müsteşa- rının intihalinin, infial uyandırması gerekir! Dıleriz ıftihar gerekçesi olmaz! AKP'nin üst düzey görevlerde devletin gelenek- lerini bir yana koyup kendi isteklerini dayatması münferit bir olay değil. Kabaca 3 bine yakın ata- ma Cumhurbaşkanı'nın imzasından kaçırılarak "vekâleten" yapıldı. AKP'liler yaptıklarını gizleye- medikleri için şu gerekçeye sığınıyorlar: "Biz bu makamları ehline vermek ıstıyoruz. Cum- hurbaşkanı onaylamayınca da vekâleten yapıyoruz." Enerjı operasyonları başta olmak üzere pek çok soruşturma gösterdi ki, atamalarda koltuklar "işin ehli"ne verilmiş. Ama arkadaşlar hangi alanla e- hil, bunu okurun yorumuna bırakalım! Topluma muhalefet... Devlete muhalefet... Bu iktidar bir afet! ankcum(« cumhuriyet.com.tr ÇOĞU ZOR ŞARTLARDA YAŞIYOR Almanya'daki Türkler yoksul OSMAN ÇUTSAY FRANKFURT - Dünyanın en zengın ulkelerin- den Almanya, ihracat gelırlerınde şampiyonluğu kımseye bırakmazken içerıdekı yoksullaşma eği- limınden endışe duymaya başladı. Alman hükü- metınce hazırlanan "Yoksulluk Raporu", her üç Almandan bırinin "her an yoksullaşabileceği korkusu"yla yaşadığını ortaya çıkartrken Turki- ye Araştırmalar Merke/i Vaklı'nın (TAM) rapo- ru, Türklenn durumunun, diğer göçmenlerın or- talamasından çok daha kölü olduğunu gösterdi. Almanya'da yapılan bir aıaştııma, ülkede her 3 Tüık'ten bırının fakırlik sınırı altında yaşadığını ortaya koydu. Merke/i Essen kentinde bulunan TAM taralındanyapılanaraşlınnayagöre, lürk- lerin yaklaşık yüzde 30'u fakiılik sınırı altında, yüzde 35'i de zor şartlarda yaşıyoı. Türkler ara- sında fakirlik sınınnın altına düşeceklerin sayısı- nın gelecekte de artması olasılığının yüksek ol- duğuna dikkat çekılen araştırmada, Türklcıin ço- ğunun ö/ellikle kömür ve çelık sanayiinin kay- bolmaya yüz lutmasından dolayı işsi/ kaldıkları, eğıtım dü/.eylerinden dolayı dığcr sanayi dalla- nnda ış bulmakta zorlandıklan belirtildi. Durumları daha da köttileşecek TAM'ın araştırmasında, Alman siyasetçılennden ve makamlarından, eğitimin teşvik edilmesi amacıyla daha fazla danışmanlık hizmetı sunma- lan ve Türklerin özel iş yapmalarının desteklen- mesi istendi. Bunun yanı sıra Almanya'ya gelen ilk kuşak Türklenn çoğunun emekli olmasının da Türkleı in ekonomık durumunu daha da kötüleş- tireceği belirtilerek mevcut şartlar altında bile Türk emeklilerinin ayda 526 Ruro, Almanların ise 698 Euro aldıklarına dikkat çekildi. TAM Di- rektörü Prof. Dr. Faruk Şen, Alman hükümeti- nın ha/ırladığı raporda yabancılar arasında işsiz- lik oranının yüzde 24, Türk toplumu içindeki iş- sizlık oranının ise yüzde 3ü'lan geçtiğine dikkat çekerck şu değerlendirmeyı yaptr "Ekonomidc- ki yapısal dönüşüm önce bizim insanlarımızı vuruyor. tşsizlikte yabancılar arasında ilk sı- rayı alıyoruz. Kişi başına düşen ortalama gelir Alman hanelerinde 1207 Euro'yken bu rakam Türkler için kişi başına 491 Euro'dur. Liseye giden Türk gençlerinin oranı bütün öğrencile- rin içinde sadece yüzde 1 düzeyinde." Araştır- mada, Almanlar arasındaki işsızlığın bu yılın şu- bat ayında yüzde 12.6, yabancılar arasmdaysa yüzde 26.2 olduğuna işarel edildi.