17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 NİSAN 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA Ihf hnrç büyüyormuş. 5 Ne güzel, her alaıula Elektronik posta: [email protected] www.denizsom.com 17 - lalabani, cumhurbaşkanı seçîlmiş... "Irak politikamızın son meyvesi!" Telî 0.212,612 05 05 Faks; 0.212.512 44 97 Balıkesir Balıkesir Üniversi- tesi Rektörü Prof. Dr. ' Necdet Hacıoğlu'nun aynı zamanda Eğitim Fakültesi Dekan Vekili, Mühendislik Fakültesi Dekan Vekili, Güzel Sa- natlar Fakültesi Dekan Vekili, SporYüksek Oku- lu Müdür Vekili olduğu- nu; YÖK'ün de bunu bil- digini biliyor musunuz? Adnes Tarikatçıların örgütlenip yönetimi ele geçirdiği ve gerek döner sermaye gerek vakıf kaynakların- dan trilyonlarca lira- nın şeriat için kulla- nıldığı bir üniversi- teden söz etmiştik. Okurlar arayıp bu üniver- sitenin adını sordular. Sorunun muhatabı YÖK olmalı! Bizim yazdıkları- mız, kadroları onaylayan YÖK'ün yanında devede kulak kalır! Peynirli Aydoğan Yavaşlı: "Baş- bakan, simit ve çay he- sabıyla bir aileye 270 milyon liranın yeteceği- ni söylemiş. fşe kendi ailesinden başlasın ve hiç merak etme- sin; peynir gönde- ren de olur." eklanşöre bastığındaöyle birfotoğraf çeker ki, kimileri o fotoğrafa bakıp resim yapma- ya kalkışır. Eline fırçayı aldı mı öyle bir resim yapar ki seyredenin gözleri kamaşır. Yazdı- ğı yazılar, yaptığı röportajlar okuyana keyif verir. Ya- zar, çizer, çeker; bu işi 55 yıldır yapar. Bir de sohbeti vardır ki, doyum olmaz. Televizyon- da program yapsa seyirciyi ekrana mıhlar. Biz ona "baba" deriz. Çıktığı mahkemede yargıca 79.5 yaşında olduğu- nu söylemiş Fikret Otyam. Başbakan'a hakaretten yargılanıyormuş. Baba biryazısında "Kasımpaşalı Recep narayı pat- lattı. AB işini, er ve hatun kişilerin apış aralarına ba- şarıyla indirdi" dediği için Başbakan 10 milyar lira is- temiş; yargıç davayı kısmen kabul ederek 5 milyar li- ra para cezasına hükmetmiş. Baba 55 yıldır yazıyor. Başbakan henüz 55 yaşında değil. Fîkret Otyam Bizim baba, Başbakan'ın babası yaşında. Bizim babanın cumhuriyet tarihinde görmediği başbakan yok. Saltanat kayığına binenleri de gör- müş, idam sehpasına gidenleri de. Fikret Baba demek Türkiye'nin tarihi demek. Tarihe not düşmek adına baba, mahkemede yar- gıca demiş ki; "Başbakan'dan randevu isteyen, iş ta- kibi yapan gazetecilerden olmadığım kayda geçiril- sin." Başbakan'ın avukatı da "Davayla ne ilgisi var" di- yerek itiraz etmiş. Bu konu biraz netameli... Çünkü Süleyman Demirel, babayı tekzip edebilir. Baba'nın, Harran'ın suya kavuşması için Demirel'den ne randevular aldığını; alamadığında da nasıl haykır- dığını dünya âlem bilir. Ha diyeceksiniz ki, o iş baş- ka; orada kamu yararı var. Ne yapalım; randevu ran- devudur! Bizim baba randevuyu sevmez. Gazipaşa'da otu- rurken çat kapı gidersiniz; hemen mangalı yakar, ra- kı şişesini açar; sohbet sofrasını kurar. Baba şimdi Antalya'da oturuyor, güneş rakı burcu- na girdiğinde sofrayı kurup Başbakan'ın davasını an- latıyordur. llk fırsatta bir yolunu bulup Antalya'ya git- mek, sohbete katılmak gerek. Çünkü anlattıkları tarihin ta kendisidir. Baba mahkemeden sonra demiş ki: "Gazeteci pa- rası acı biber gibidir. Yiyene iyi gelmez. Gazetecilere dava açılması politikacılara haz verir. Erdoğan da ay- rı bir haz duymaya başladı. Hayırlara vesile olsun." Fikret Baba'nın bu sözünü bir kenara yazın. Baba bir şey diyorsa bir bildiği vardır. Dile kolay 55 yıldır yazıyor... Görmediği başbakan yok. Bunu da gördü! SESSİZ SEDASIZ (!) Polis, otoparkın ne olduğunu bilmiyor Kadıköy Iskele Meydanı'nda, tam da vapur iskelesinin önüne üç özel otomobil park etmiş. Sandviç büfesinin önünde de 34 A 92156 plakalı "Kadıköy Polis" otomobili duruyor. Polise gittim, "Bir ihbarda bulunmak istiyorum" dedim. Polis biraz şaşırdı. Ihbarımı, trafik polisine iletmesini istedim. Biraz daha şaşırdı. Elimle vapur iskelesinin çıkışını göstererek "Iskele Meydanı'na otomobil park etmişler" dedim. Başını çevirip baktı. "Burası belediyenin alanı, biz karışamayız" dedi. Belediyenin kaldırımına park eden otomobillere ceza kesildiğini anımsatıp meydanın da yayalar için düzenlenmiş bir alan olduğunu söyledim. Anlamadı. "Taksim Meydanı'nda anıtın yanına otomobil park edilir mi" diye sordum. "Hayır" dedi. Yayalar için Taksim Meydanı neyse Kadıköy Meydanı'nın da aynı konumda olduğunu belirttim. Sanırım yine anlayamadı. Otomobillerin sahiplerinin çevrede çalışan kişiler olabileceğini yani "yabancı" olmadığım söyledi. Ama ben bir gerçeği anladım: Kadıköy'de polis, yayalar için düzenlenmiş bir meydanı ve özellikle bu meydanda binlerce kişinin vapur iskelesine giriş çıkış yaptığı bölgeyi tanıdık kişilerin otoparkı olarak algılıyor! Yüksek Yerilim Hattı Bir reklam: Hayatınızı değiştırmeye beyninizden başlayın! erdincutku&dyahoo.com ehidiıııiıı Son Ortüsü Bayrağrm İ.GLIRŞENKAFKAS Insanlığımıza, Türklüğümüze ve onurumuza armağandır bay- rağımız. Cumhuriyetimizin ve öz- gürlüğümüzün simgesidir yüce bayrağımız. O, bir bez parçası olarak değil, yedi yüzyıllık Os- manlı'nın yorgun yürüyüşüyle, özgürlüğümüze göz diken birle- şik saldırgan ülkelere karşı, can- larını, kanlarını akıtan tepelerdo- luşehitlerimizin, uğrundayaşamı boyunca sakat kalan gazilerimi- zin, bedenlerinden boşalan kan- larının rengini verdiği yüce bir de- ğerdir. Hakkâri'de, Kars'ta, Erzu- rum'da, Edirne'de, Çanakka- le'de, Gaziantep'te, Sakarya'da, karış karış Anadolu'da ve yurdu- mun heryerinde verilen savaşla- rın, yitirilen canların, üşüşen ka- rabulutların oluşturduğu kurutu- lan bataklıkların, alın terinin, göz- yaşlarının, sonuçta kazanılan za- ferlerin, başanların ürünüdür bu yüce ay yıldızlı bayrağımız. Ana- larımızın ak sütü, babalarımızın bizlere armağanı can borcudur. Ulus devlet olmanın, dalga dalga, nazlı nazlı temsilcısidir bayrağımız. "Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü, I Kızkardeşi- min gellnliği, şehidimin son ör- tüsü, I Işık ışık, dalga dalga bay- rağım, I Senin destanını oku- dum, senin destanını yazaca- ğım" şiiriyle Arif Nihat Asya, bayrağımızın birçok kutsal 6e- ğerlerdeki simgesel önemini be- timliyor. I. Dünya Savaşı'nın ağır faturasının, dünyaya egemen devletlerin acımasızlığının yık- mak, yakmak, parçalamak, dıle- ğince bölmek ve sonuçta yönet- mek düşleri vardı. 20. yy'ın acı faturasını soframıza Sevr'le koy- muşlardı. Çanakkale'deki ölüm- kalım savaşının kalıntıları ibret abideleri gibi görsel yapımıza ve inleyen duygularımıza gözyaşla- rımızla gömülmüştü. Bugün yur- dumuzun her yerindeki şehitlik- ler, abideler ve anıtların "özgür- lüksavaşınm" açık müzeleri, gör- sel ve duygusal izlenceler olarak duruyorlar. Laz Nurı'lerin, Arap Hıdır'ların, Kürt Mehmet'lerin, Ar- navut Ali'lerin şehitliklerde yan yanayatarak bölüştükleri bu top- raklar, ulus toprağımızın kutsajlı- ğının anlatımıdır. Anadan kutsal, sevgiliden dahatatlı, atalarımızın armağanı yüce bayrağımız, uğru- na can verenlerin eseridir. Üç kı- taya egemenken Anadolu top- raklarını vatan edinen bizTürkler, bu kutsal yuıtta neler görmedik. Ne savaşlar oldu, bu vatan top- rağında. "Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır" özdeyişi yurdumuzu, Anadolumuzu, bi- zim toprağımızı betimleyen bir di- zedir. 20. yy'ın acımasızlığında ulus- ça direnişimiz sonunda kazanılan özgür yaşamımızdı. Bizler birlik ve bütünlük içinde, ortak bir pay- laşımla özgürce yaşayacakken 21. yy'da yeniden hortlayan bir- leşik saldırganlar, bu kez masa başlarında maddi öneriler, Avru- pa Birliği, Gümrük Birliği, Birleş- miş Milletler vb... ortaklık, üyelik önerılerinin getırdiği ıstekler, ko- şullar, yaptırımlar, baskılarvezor- lamalar, gönenç içinde yaşayan toplumumuzu başkaldırıya, bö- lücülüğe itmektedir. Hangi ulus, ari (saf, temiz) bir ırktır. Hangiulu- sal farklı yaşamdaki etno/kültür- de ayrımcı toplumlar yok ki. O uluslar kendi bütünlüklerindeki gizleri saklıyorlarken bizim insa- nımızın sosyolojikyaşantısını ka- şıyorlar. önceleri Sünni-Alevi, solcu-sağcı, dinci-dinsiz derken; Türk-Kürt ayrımcılığı teşvik edil- di. Kökeni ve çıkış yeri, yine bu saldırgan birleşik güçlerdir. Amaçları, "Parçala vesenyönet" kavramını gerçekleştirmektir. Asırlar geçse de, benzer durum- ların tekrarı görülmektedir. öyle ya.. tarih bir tekrardır. Nevruz şöleni, yeni baharın karşılanışı, vatan toprağının yeşı- le durması, kardeşliğin birliğin çağrışımıyken; kötü emellerle kullanılması üzücüdür. Bu güzel günde de dünlerin izleri var. Dar- madağın imparatorluktan bir ulus devleti kurmak, cumhuriyet ve demokrasiyle taçlandırmak, Ata- türk'ün ve o kuşağın eseridir. Mustafa Kemal'in, "özgürlüğün de, eşitliğin de, hukukun da da- yanak noktası, ulusal egemen- liktir" özdeyişi güç kazanılan or- tak çabanın önemini belirtiyor. "Türkiye Cumhuriyeti, gücünü rnilletten alan, insan haklanna saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, demokratik, laik ve sosyal birhukukdevletidir." Bu kavram- ları benimseyerek dışarıdan ve içeriden gelen teşviklerin, itmele- rin bizleri gönençsiz olmaya yö- neltmesine izin vermemeliyiz. Her karış toprak, yetmiş milyon insanın ortak payıdır. Cumhuri- yetimiz bu duygularla sonsuza kadar yaşayacaktır. Uluslararası ilişkilerde, karşılıklı güven, anlayış ve saygı önemlidir. Bütün uygar uluslar bilmelidırler ki, Türkiye halkı her uygar ve yetenekli ulus gibi, kayıtsız şartsız, hür ve öz- gürce birlik içinde yaşayacaktır. Erdemli Cumhuriyetin, de- mokrasiyle şekillenmesi bu güzel coğrafyada yaşayan her ferdin geleceği içindir. Fertleri arasında din, renk, dil ayrımcılığı gözet- meksizin uyum ve işbirliği esas olacaktır. Dün olduğu gibi bugün de bilgisizliğe savaş açılmalıdır. Bu ulusun ortak değeri, sembo- lü ve nazlı kızı bayrak tümümü- zündür. Bize ait olan bir değeri sevgiyle kucaklayıp saygıyla se- lamlamalıyız. Atatürk'ün, "Ey yükselen yeni nesil, geleceksiz- siniz, Cumhuriyeti biz kurduk, onu siz yaşatacaksınız" özdeyi- şiyle gençlere verilen yüce görev unutulmamalıdır. Çanakkale'de, Anafartalar'da, Kocatepe'de, Conkbayır'da, Inönü'de, Sakar- ya'da ve en son Kıbrıs'ta tarihe gömdüğümüz şehitlerimizin elle- ri yakamıza yapışacaktır. "Canı- mızı verdik, ercesine, I Kanımızı döktük, mertçesine, /Aruğruna, onuryoluna, I ssvs seve ölüme koştuk Mehmetçikçesine /" şi- irimdeki duygularımı özgürlük âşığı bu ulusun bütün insanları- na seslenerek yazdım. Laik, de- mokratik bir hukuk devleti olan ulusumuz hepimizin baba ocağı, yaşam kaynağımız ve özgürlük güvencemizdir. Iç ve dış güçlerin kaşımaları bizleri daha çok bü- tünleştirmelidir. Özgürlük marşı söylenirken yücelerde dalgala- nan bayrağımız bizlerin gurur ve onurudur. KİM KİME DUM DUMA BEUIÇAK behicakiiturk.net ÇtZGÎLÎK KÂMtL MASARACI kamilmasaraciıı mynet.com HARBt SEMİHPOROY semihporoy(dyahoo.com HAYAT EPtK TİYATROSU MUSTAFA hayatepik <mynet.com İMDAATI^l CEP KtTABIMI \\ İNTtHAL l TARtHTE BUGÜN MVMTAZ AMKAN wwu>.munUuz-arikun. ronı ARKA BAUÇ£D£ BULUNAN ÂLTINL Sotda, ve k genç BüSÜU, AVUSTSALYA'DA SA2£T£L£R BÜYÜK BİR KiJLÇB ALTIfJ SULUNbUĞUNU PUYUHDU. GÜNEVDEKl WCTO(ZtA EYA- LBTfNİN W£PP£R&u£N ADLI KÛÇÜH KASA&AStNOA, BUTTBRICK AILEQİS]B AİT £[flhJ ARKA 8AHÇ6S:)NOe TOP- RAK-TAN ÇIKARlLAkl POĞAL KÜİ.ÇB, 34, S &LOYOU- Re.rn.iEi/Bis Cffjsi KÖPBGE / İÇİK1 "GoLO Rers/EU-Eje" (ALTtU f2£7K/et/Eie) ADı UEFZILEN KULÇ£SJ &£ABA*A HÜCUM BU TARİHE CE- GİN OuA/yA/M BUIM- fJAU EU SÛYÜK KÜLÇE, ZOOIaq.UK W DÜZ ÇtZGİ ÜMÎT ZtLELİ ABD'nin Anadolu Hedeli! Tuhaf şeyleroluyor... Dünyada ve Türkiye'de tuhaf olduğu kadar tehlike- li gelişmeler birbirini izliyor. Petrol fiyatlarındaki aşırı ve önlenemeyen artış, dünyanın birçok ülkesinde ve tabii Türkiye'de hesapları, bütçeleri allak bullak edi- yor. Doların sürekli değer kaybı yalnızca gelişmekte olan ülkeleri vurmuyor, başta Avrupa Birliği olmak üzere büyük ekonomik güçleri de derin bir endişeye sevk ediyor... - Peki, bu durumdan kim kârlı çıkıyor? Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim Üyesi Prof. Dr. A. Nezih Erverdi'nin e posta kutuma gelen "Türkiye ve dünya analizi" yukarıda belirttiğim "tuhaf ve tehlikeli" gidişata son derece net ve açık yanıtlar veriyor. Bir yurtsever öğretim üyesinin kaleme aldığı görüşler, dünyanın ve Türkiye'nin nereye götürülmek istendiğini, nasıl bir geleceğe mahkûm edilmeye ça- lışıldığını gayet sade bir dille ortaya koyuyor. ••• Işte Erverdi'nin yer darlığı nedeniyle özetlediğim görüşleri: "ABD'nin 21. yüzyıl milligüvenlik siyaset belgesin- de temel iki unsur göze çarpmaktadır. 1-21. yüzyılda hiçbir ülke ya da ülkeler topluluğu- nun stratejik güç olmasına izin verilmeyecektir. 2- Bu hedeflerin sağlanması için önleyicigüç kul- lanımı dahil heryola başvurulacaktır. ABD'nin Türkiye topraklarının da içinde bulundu- ğu bölge için üçü temel, üçü de mümkünse ulaşıla- bilir nitelikte hedefleri bulunmaktadır. Temel hedef- ler: a) Büyük Israil'in oluşturulması, b) Büyük Er- menistan'ın oluşturulması, c) Büyük Kürdistan'ın kurulmasıdır. Mümkünse ulaşılabilir hedefler ise: a) Istanbul merkezli Ortodoks devletinin kurulması, b) Pon- tus Rum ve Ege Yunan devletlerinin kurulması, c) Konya merkezli hilafet devlett kurulmasıdır. ABD bugünün tek kutuplu dengesini sürdürebil- mek amacıyla AB'nin önünü kesmeye çalışmaktadır. Bu amaçla uyguladığı ve sürdürdüğü operasyonlar. -1 Euro = 1.6dolarolana dek doların değeri dü- şürülecektir. Amaç AB'nin ihracatının azaltılma- sıdır. (gerçekleşti!) - Petrol fiyatı 60 dolara, gerekirse daha yukarı çekilecektir. Böylece hem AB'nin hem de Çin'in petrole bağımlı ekonomileri büyük darbe alacak- tır. (Bu da gerçekleşti!) - ABD, dünyanın çeşitli bölgelerinde milli siyaset belgesine uygun faaliyetlerini sürdürmektedir. Terör bahanesi ile Afganistan işgal edilmiş, böylece uzun vadede Çin'e karşı atlama tahtası sağlanmıştır. Kır- gızistan'da ABD üssü açılmıştır. Bu faaliyetler arta- rak devam edecektir." Prof. Erverdi, yazısının bu bölümünde AB'nin yaşa- yabilmek için bugünün enerji yatakları olan Ortadoğu ve Orta Asya'ya yakın olması, egemenliği ABD'ye terk etmemesi gerektiğini belirterek bu bölgelere en yakın konumda olan ve akrabalık ilişkileri bulunan Türki- ye'yi Avrupa Birliği'ne alması gerektiğini ancak büyük bir tarihi hata yapan bağnaz AB liderlerinin tam tersi- ne destek verdikleri bir Kürt devletinin daha çok işle- rine yarayacağını hesap ettiklerini anlatıyor. Bunun sonucunda da hem ABD, hem de AB tara- fından zayıflatılmak istenilen Türkiye'nin şu anda ta- rihinin en büyük psikolojik harekâtıyla karşı karşıya bu- lunduğunu işaret ediyor. Erverdi'nin analizinde Türki- ye üzerine oynanan oyunlar ve buna karşılık neler ya- pılması gerektiği de anlatılıyor ama yerim bitti! Hafta- ya bu oyunları da anlatacağım. Bir bilim adamının açık yürekli ve net analizinin tü- müne katılmayabilirsiniz. Ama son zamanlarda Orto- doks Patriği'nin niçin sürekli olarak ekümenik olmak istediğini, niçin Türkiye üzerinde müthiş bir "Ermeni soykırımı" baskısı oluşturulduğunu, niçin AB heyet- lerinin Diyarbakır'ı neredeyse "hac kapısı" yapıp, ar- tık açıkça Kürdistan'dan söz etmeye başladıklarını, ni- çin AB'nin etnik ve dinsel gruplara parti kurma, se- çimlere serbestçe girme hakkının tanınmasını istedi- ğini düşünebilirsiniz. Niçin mi? - Çünkü bu girişimler, ABD'nin hem temel he- deflerine, hem de mümkün olursa gerçekleştiri- lecek hedeflerine pek güzel uyuyor da ondanü! e posta: umitzileli(« gmail.com 1 2 3 4 5 6 7 8 B U L M A C A SEDAT YAŞAYAISl SOLDANSAĞA: 1/ "Amberçi- çeği de deni- lcn vc tohum- ları halk he- kimliğinde kullanılan sa- rı çiçekli bir ağaççık. 2/ g Lantan ele- -. mentinin sim- gesi... Eski 8 Mısır'da gü- 9 neş tanrısı... Üzerine yazı yazılan tabaklanmış ceylan derisi. 3/Anadolu'da yüzyıllardan bu ya- na göçerler arasında 4 dokıtnan bir tür en- siz dokuma. 4/ As- 6 ya'da bir ülke... Yıl- 7 lık. 5/ Bir meyve... 8 "TembelhayvaıT da 9 denilcn ve hep ağaçların üstünde asılı olarak ya- şayan memeli bir hayvan... Kuzu sesi. 6/Bir tür küçük pasta... Şarnanizmin din adamlarına veri- len ad. 7/Cezayır'de bir liman kenti... Akım şid- deti birimi kiloamperin kısa yazüışı. 8/ Bir tür yu- muşak hasır şapka... Tellür elementinin simgesi. 9/Bir cins kokulu sandal agacı. YUKARLDAN AŞAĞIYA: 1/Greyfurt meyvesine verilen bir başka ad. 2/Bir nota... Arjantin'in plaka işareti... Eski dilde be- yaz sayfa. 3/ Halk dilinde eski ayakkabıya veri- len ad. 4/ Uzak... Tıp dilinde "anüsle ilgili" an- lamındakullanılanterim. 5/Ateş... Bir zamanbi- rimi... Eylemleri olumsuz yapmakta kullanılan ek. 6/Hisse... Dönerek ya da ileri geri hareket ede- rek, kendine dayanan bir parçanın önceden belir- lenmiş bir hareketi yapmasını sağlayan parça. II tki büyüklük arasındaki bağıntı... Eski Mısır'da ınsanoğlunun yaşamsal dayanağı olan üıetici güç. 8/Orta Amerika'da bir ülke... Bir cetvel türü. 9/ Bir cins mısır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle