Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 O «tSAN 20(95 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Cenüzan'ın
leMiT davası
• İOAIVBUL(AA)-
CenL'zan hak-kında
' Ta&rnıf rvievduatı
Sigcta Fonu'oa (TMSF)
tehdı ve hakarette
bulıaduğu' iddiasıyla
açılaı davanın
görürnesiııe diin başlandı.
Şişlı3.AsliyeCeza
Mahiemesi'ndeki
durumada söz alan
TMSF avııkatlan, önceki
beyaılaruu tekrar
ettikjenni söylediler.
Uzar'ın avukatı Murat
Akınise dosyayı
incelernek için süre istedi.
Duruşma ertelendi.
Hükümetacz
içerisinde'
• AVKARA
(Cıunhurrvet Bürosu) -
CHP Trabzon Mületvekili
Akif Hamzaçebi
gazetemizin dünkü
sayısmda yer alan
•AKP'nın adaleti!' başlıklı
haberie ilgili açıklama
yaptı Hamzaçebi haberde
yer alan 'Vergi idaresinin
aczinın göstergesi"
ifadesinin 'Hülcümetin
vergi sisteminı kontrolsüz
bırakmış olmasının
yarattığı durumun idarece
telafıetme çabası"
anlanuna geldığini
söyledi. Hamzaçebi
•'Sözüm hiikürnet acz
ıçerisındedir şeklinde
olacaktı" diye konuştu.
CHPde mulıalif
örgüte trpan
• ANKARA
(Cumhuriyet) - Olağan
kurultay sürecıne giren
CHP'de muhalif örgütlere
yönelık görevden alma
operasyonu da sürüyor.
Bu çerçevede ICocaeli
Merkez tlçe Ba-şkanı
Selman Yıldınrn
görevden alındı. CHP
Genel Sekreteri Önder
Sav imzasıyla gönderilen
yazıda, başkan Selman
Yıldınm ve yönetimin,
Merkez Yönetim
Kurulu'nun 26 Nisan'da
aldığı karar dognıltusunda
görevden el çektinldikleri
bildirildi.
Baykal'dan
organ bağışı
• ANTALYA (AA)-
CHP Genel Başkanı
Denız Baykal. Akdeniz
Cniversitesi (AÜ) Organ
Nakli Merkezi'nde
organlannı bagışladı.
Baykal, en büyük
sıkıntının organ bağışı
konusunda yaşandığını
söyledi. Baykal, '"Organ
tedarikiyle ilgili yasal
düzenleme yapılmıyor.
Çeşitli yanlış
değerlendirmeler bu
konuda hâlâ
sürdürülüyor. Bunlan
kırmak hepimizin görevi
ve sorumluluğ^udur. Bize
düşen bir sonımluluk
Var, insanlara örnek
olmamız lazırn" dedi.
Turgııt Öker
gözaltna alındı
• tstanbul Haber
Servisî - Avrupa Alevi
Bırlıklen
Konfederasyomu Genel
Başkanı Turgut Öker,
1982 yıkıda "Ateşli
Silahlar Kanunu'na
muhalefet" suçundan
aldığı cezanın infazının
evrak üzerine
düşülmemesi nedeniyle
gözaltım alındı. Yapılan
soruşturma somucu
Öker" in. 1982 yılında
Ateşli Slahlar
Kanununa muhalefet
suçundan aldığı cezanın
infaz edldiği anlaşıldı.
tnfazın evrak iizerine
işlenmediğinin
belirlerunesi iLzerine
Öker seıbest b»ırakıldı.
Sezer, Gelir Idaresi Yasası'nın bir maddesini yeniden görüşülmek üzere Meclis'e iade etti
Unakıtan'a atama vetosuANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer, Gelir Idaresi Baş-
kanlığı'nın Teşkilat ve Görev-
leri Hakkında Yasa'nın bir mad-
desini yeniden görüşülmek üze-
re TBMM'ye iade etti. Üst dü-
zey göreve atamalarda Cum-
hurbaşkanı'nın da imzasının ge-
rektiğine dikkat çeken Sezer,
Gelir tdaresi başkan yardımcı-
lan, daire başkanlan, vergi da-
iresi başkanlan ve gelirler kont-
rolörlennin Maliye Bakanı ta-
rafmdan atanmasını öngören 28.
maddenin parlamenter demok-
ratik sıstem, kamu yaran ve ka-
tnu hizmetlerinin gerekleriyle
bağdaşmadıgını, anayasaya ay-
kın olduğunu vurguladı.
Sezer, veto gerekçesinde şu
görüşleri dile getirdi:
• Üst düzey göreve atamalarda Cumhurbaşkanı'nın da imzasının gerektiğine
dikkat çeken Sezer. Gelir Idaresi başkan yardımcılan, daire başkanlan, vergi
dairesi başkanlan ve gelirler kontrolörlerinin Maliye Bakanı tarafından
atanmasının demokratik sistem ve kamu yaran ile bağdaşmadıgını vurguladı.
• tktidar gücünün çoğunluk da toplanrıya çağıracağı, karar- rna organında çoğunluğu elde
egemenliğıne dönüşmesinin par-
lamenter demokratik sistemi ze-
deleyeceğini öngören anayasa
koyucu, devletin başı olan Cum-
hurbaşkanı'na bir denetim, den-
geyi ve uyumu sağlama görev
ve yetkisi vermiştir. Anayasanın
104. maddesinde cumhurbaş-
kanının anayasanın uygulanma-
sını, devlet organlannın düzen-
li ve uyumlu çahşmasını göze-
teceği, başbakan ve bakanlan
atayacağı, gerekli gördüğü du-
rumlarda Bakanlar Kurulu'na
başkankk edeceği ya da Bakan-
lar Kurulu'nu başkanlığı altın-
nameleri imzalayacağı belirtil-
miştir.
• Bu kurallar, cumhurbaş-
kanının aynı zamanda yürütme-
nin de başı olduğunu, kararna-
melen imzalama yolu ile iktidar
gücünü denetleyerek, bu güç ile
kamupolitikalannın oluşması ve
uygulanmasında görev alan üst
düzey kamu görevlileri arasın-
daki dengeyi sağlaması gerek-
tiğini göstermektedir.
• Cumhurbaşkanının bu de-
netim ve dengeleme görev ve
yetkisi, bir siyasal partinin tek
başına iktidar olduğu ve yasa-
bulundurduğu dönemlerde, çok
daha gerekli olmaktadır. Çünkü,
bu dönemlerde, özellikle üst dü-
zey kamu görevlileri siyasal gü-
ce karşı çok daha korunmasız
kalmaktadır.
• Anayasada cumhurbaşka-
nına kararnameleri imzalama
yetkisinin verilmesi üç önemli
gerekçeye dayanmaktadır. Bun-
lann birincisi, cumhurbaşkanı-
nın yansızlığı nedeniyle, karar-
namelerin, kamu yaranna ve
kamu hizmetinin gereklerine
uygun olmasının ve siyasal
emellere hızmet etmemesinin
sağlanması; ikincisi, cumhur-
başkanma, yürütme alanında
hükümete öneri ve uyanlarda
bulunma yetkisini kullanabil-
mesi için olanak yaratılması;
üçüncüsü de, cumhurbaşkanının
devletin ve yürütmenin başı ol-
ması ve devlet organlannın dü-
zenli çahşmasını gözetme görev
ve yetkisiyle donahlmış bulun-
masıdır.
• Bu anayasal kurallar kar-
şısında, birer yönetsel işlem ol-
duğunda kuşku bulunmayan ata-
ma işlemlerinden, kurumlann
karar ve uygulama düzenekle-
rinde önemli işlev gören üst dü-
zey kamu görevlilerine ilişkin
olanlannın, hukuksal geçerlilik
kazanabilmesi için cumhurbaş-
kanınca da imzalanması anaya-
sal zorunluluktur.
ESKl HAKİMtN RÜŞVET DAVASI
2 mifyon dolar
öğrencüik birikimim
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Eski Bo-
lu Hâkimi Sdami Bere-
ket'in "rüşvet almak".
Yargıtay 5. Ceza Daire-
si Başkanı Hayrettin
Cevheroğlu'nun oğlu
Şükrii Ömür Cevheroğ-
İu'nun "rüşvete aracıhk
etmek" suçundan yar-
gılanmalanna Yargı-
tay'da başlandı.
Yargıtay 5. Ceza Da-
iresi'ndeki duruşmaya,
sanıklar Bereket, Cev-
heroğlu ve avukatı ile
sanık Yusuf Bayrak'ın
avukatı katüdı. Oğlu yar-
gılandığı için duruşma-
dan çekılen Hayrettin
Cevheroğlu'nun yerine
heyete aynı dairenin üye-
si thsan Akçin başkan-
lık etti. Selami Bereket,
savunmasında, dava ko-
nusu olayla ilgili 6 mil-
yar lira rüşvet aldığı yö-
nünde basında yer alan
bilgilerden sonra Hâ-
kimler ve Savcılar Yük-
sek Kurulu'nca meslek-
ten çıkanldığını anlattı.
Bereket, "HSYTC, en
azından davanın sonu-
cunu bekkmeti} di" diye
konuştu. Bereket, bu ko-
nuda Adalet Bakanlığı
müfettişlerinin hazırla-
dığı raporlann sahte ol-
duğunu savundu.
Oğrencilik yıllannda
fınans sektöründe çalış-
tığını, o yıllardan biriki-
mi bulunduğunu belir-
ten Bereket, 1973 yılın-
da bu birüdmin 2 milyon
dolara tekabül ettiğıni
söyledi. Bu paralan mal
beyanında bildirdiğini
ifade eden Bereket,
"Mesleğe geçmeden ön-
ceki malvaruğun bu,
meslekte kazancun ol-
madı, hatta azaldı" de-
di.
Bodrum'da 5 kiracısı
buhınduğunu. bunlardan
yılda yaklaşık 24 bin do-
lar kira geldığini ifade
eden Bereket, "Ağustos
2003'tehesabımalObin
dolan ben yatırdını. Ba-
kıhrsa 10-12 gün sonra 12
bin dolardaha yaordnır
diye konuştu.
Dunışma, tanıklann
dinlenmesi amacıyla er-
telendi.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
OLMAZ
ÖYLE ŞEY !..
HERKES ELÎNÎ
TAŞIN ALTINA
KOYACAK,
KARDEŞtM...
musakart@yahoo.com
İHD, Trabzon'da yaşanan olaylann arka planına ilişkin ciddi kuşkulan bulunduğunu açıkladı:
Çatışıııa yaratdmak istendi
AHMET ŞEFtK
TRABZON - Insan Haklan
Derneği (tHD) Trabzon Şubesı
Başkanı Gültekin Yücesan,
Trabzon"daki olaylann arka pla-
nında Türk-Kürt kardeşliğini
çatışmaya dönüştürme çabala-
n olduğunu düşündüklerini söy-
ledi. Yücesan, göreve geldikle-
ri tarihlerde kendilerine yapı-
lan müracaatlarla ilgili hazırla-
dıklan raporu açıkladı.
Gültekin Yücesan. il temsil-
ciliğinde düzenlediği basın top-
lantısında 1 Haziran 2004'ten
31 Mart2OO5'ekadar tHD Trab-
zon Şubesi'ne 23 başvuru yapıl-
• ÎHD Trabzon Şubesi Başkanı Yücesan, "Provokasyon değil organize olduğuna
inandıklan olaylann arka planmda Türk-Kürt kardeşliğini çatışmaya dönüştürme
dığını belirterek "Bu başvuru-
lardan 9 tanesi ekonomikve sos-
yalhaktarm,3 tanesi yaşam hak-
kmm. 2 tanesibflgi edinmeve dü-
şünce özgürlüğünün. 2 tanesi
adil yargüanma hakkuun ihla-
li, 5 tanesi gözaitmda işkence ve
kötü muamele. 2 tanesi de şid-
det \e tehdit gerekçesiyle yapıl-
dı" dedi.
Kendilerine başvoıruda bulu-
nanlann dilekçelerinın tek tek in-
celendiğini kaydeden Yücesan,
ilgili kurum ve kuruluşlarla gö-
çabalan yattığmı" söyledi.
rüşülerek söz konusu hak ihlal-
lerinin giderilmesi yönünde ça-
hşmalar yaptıklannı ifade etti.
Yücesan, 6 Nisan'da Trabzon'da
meydana gelen olaylan ilk ola-
rak provokasyon olarak değer-
lendirdiklerini ancak 10 Ni-
san'daki gehşmelere baktıkla-
nnda kanaatlerinin olayın orga-
nize bir olay olduğu şeklinde
değiştiğini söyledi. ÎHD Yöne-
tim Kurulu'nun Trabzon'daki
olaylarla ilgili değerlendirmesi
şöyle oldu:
• 10 Nısan'daki olaylar, ka-
naatimizce işin asıl odağım açı-
ğaçıkarmıştir. 10 Nisan'da olay-
lara halk hiç kanşmamış, yerel
TV'ler de daha itidalli davran-
mışlardır.
t/ Bu olaylann arka planını
Türk-Kürt kardeşleşmesini ça-
tışmaya dönüştürme çabalan
olarak düşünüyoruz.
• 6 Nisan'daki olaylann ar-
dından provokasyon olduğu yet-
kililerce açıklanmasına rağmen
bazı T\"ler, gazeteler, köşe ya-
zarlan, siyasi partiler, srvil top-
lum örgütü yöneticileri durumu
yeniden değerlendirme yerine
bu kışkırtıcı ta\irlannı sürdür-
mede ısrarlı ohnuşlardır.
• 10 Nisan günü yaşanan
olaylann başlangıcında güven-
lik güçleri basın açıklaması ya-
panlara yönelik saldınlan sa-
dece seyretmişlerdir. Bundan
cesaret alan grup giderek ço-
ğaknasını sürdürmüştür.
\/ Olaylar büyümeye devam
edince kısmen de olsa güvenlik
güçlerinin etkisiz kalması ve
saldırganlara dokunma>r
acak şe-
kilde müdahale etmeleri anlaşı-
lır gibi değildir.
ORAMİRALİLHAMİ ERDİL DAVASI
Sivilmemurların
yargılanmasına itinyok
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı
Oramiral İlhami Erdilin eşi Füsun
Erdil ile Deniz Kuvvetleri
Komutanlığı Satın Ahna
Komisyonu üyelerinin
yargılandıklan davada,
komisyonun askeri üyeleri tek tek
hâkim karşısına çıkarken sivil
memurlann yargılanmasma Maliye
Bakanlığı izin vermedi. Deniz
Kuvvetleri Komutanlığı Askeri
Mahkemesi'nin dört sivil memur
hakkmda istediği yargılama izni
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan
tarafından reddedildi. Sivil
memurlar hakkmdaki dava düştü.
Aldığı vazonun değerini yüksek
gösterdiği gerekçesiyle Eski Deniz
Kuvvetleri Komutanı Oramiral
ilhami Erdü'in eşi Füsun Erdil ile
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı
Satın Alma Komisyonu üyelerinin
yargılandıklan davanın dünkü
oturumunda, Satm Alma
Komisyonu'nda görev yapan sivil
memurlar Paldze Ozcan, Mehmet
Aktürk, Turgut Marancı ve
Cumhur Vardar'ın yargılanmalan
talebi Maliye Bakanı'na takıldı.
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan
imzasıyla mahkemeye gönderilen
yazıda, si\p
il memurlar Pakize
Özcan, Mehmet Aktürk, Turgut
Marancı ve Cumhur Vardar'ın
"isnat olunan suçlamalardan dolayı
yargılanmalanna gerek
bulunmadığı" bildirildi. Bu kişiler
hakkmdaki davayı ayıran Mahkeme
Heyeti. yargılama izninin
reddedihnesi üzerine bu davanın
düşürühnesine karar verdi.
'HAYATA DÖNÜŞ' DAVASI
Jandarmaların hepsi
'dışanda' çıktı
tstanbul Haber Servisi - Cezaevlerine
eşzamanh olarak 19 Aralık 2000'de
düzenlenen "Haj-ate Dönüş"
operasyonu kapsamında Ümraniye
Cezaevi'ne düzenlenen operasyonda,
"ölümlere \e yaralanmalara sebebhet
vermekle" suçlanan güvenlik
görevlilerinin yargılanmasına devam
edildi. Üsküdar 2. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde dün görülen
duruşmaya samklardan Oktay Yıldız,
Tahsin Şahin, şikâyetçı olarak da
Muhlise Giineş. Eunas Başanr,
Songül Eroğlu ve Ayça Memur
katıldı. Operasyon sırasında
Cmraniye Cezaevi'nde hükümlü
olarak kalan Muhlise Güneş,
cezaevinden çıkanlırken ve ring
aracında tacize ve şiddete maruz
kaldığını söyledi. Sanık olarak
_ yargılananjandarmaerlerinden
Oktay Yıldız, "Operasyon sırasında
dış nizamhede görevüydbn.
Çaoşmalar sırasında dışanda> dım"
dedi. Sanık jandarmalardan hiçbırinin
içerde olduğunu söylemediği ve
ifadelerinde yönlendirildiklerinin
açık olduğu itirazında bulunan
müşteki a\oıkatlan, ~Yargılama
havanda su dövmeye benzemiştir"
açıklamasında bulundu. Avukat
Güçlü SevimH de Savunma ve
Havacıhk Dergjsi' nde yayımlanan
tanıtun yazısında Ulucanlar Cezaevi
de dahil tüm cezae\r
i operasyonlanna
katılan birliğin Ankara Jandarma
Komutanlığı Asayiş Bölüğü adlı özel
teçhizath bir birlik olduğunun bölük
komutanının ifadeleriyle sabit
olduğunu söyledi. Sevimli, söz
konusu dergideki yazıyı mahkemeye
delil olarak sundu.
POLİTtKA GU1NLUGU
HİKMET ÇETtNKAYA
Ateş Gibi, Irmak Gibi
Turuncu bir aydınlık gökyüzünün perdesini aralı-
yor; aradan kurşuni bir çizgi beliriyor...
Düşle gerçek arasında sıkışmış bir toplumun fo-
toğraflan düşüyor pencere camının üzerine...
llkyazın sürgün verdiğini unutmuş çocuklar görü-
yorum avluda...
Yağmur başlıyor...
Arındınlmış düşlerden, kaçıp giden sevdalar-
dan, ölümlerden, işkencelerden konuşuyoruz...
Rengini yitirmiş maviliklerden...
Yann 1 Mayıs!..
Kaç kışi toplanacak Kadıköy de?
Böyleyağmuriu havalarda karamsaroluyorurn ne-
dense!..
Tarikat yurtları, holdingler, okullar, dershaneler,
hastaneler, fînans kurumlan...
Saf Müslümanlan dolandıran "yeşil sermayenin"
din pazariamacıları...
Tepkisiz bir toplum!..
Almanya, Hollanda, Avusturya, Belçika'da mark-
lannı din bezirgânlanna kaptıran saf Müslümanlan iz-
liyorum CNN Türk'te...
Kafam karmakanşık...
Otuz yıldır Almanya'da yaşayan bir yurttaş, nasıl
dolandırıldığını anlatıyor uzun uzun...
Gözlenmi yumuyorum...
Mavi akşamlann içinden bir başka evrene doğru
yolculuğa çıkıyorum...
Kocasinan Mezarlığı'nda gördüğüm o anne şim-
dilerde yaşıyor mu acaba?
Yorgundu... Ağlıyordu...
Kaç yıl olmuştu çocuğu yargısız infazda öleli?
• • •
Acıya, ıhanete hep göğüs germişti o anne...
Bulut sürülerinde, kış yapraklannda, yaz çiçek-
lerinde aşkı hiç tatmamıştı...
Buğulu aynalann, ölmüş alevlerin içinde yiten oğ-
lunu anyordu.
Yıllar önce Kocasinan Mezarlığı'nda ağlarken ba-
şında beyaz bir örtü vardı...
Bir başka anne az ötede dua ediyordu oğlunun me-
zan başında...
O da çocuğunu cezaevindeki açlık grevinde yitir-
mişti...
Yağmurlu bir Istanbul sabahında pencere ca-
mının üzerine düşen fotoğraflarda Kemal Türkler'ı,
Turan Dursun'u, Musa Arrter'i, Doğan Özü, Uğur
Mumcuyu, MetinGöktepeyı, AhmetTanerKış-
lalı'yı, Onat Kutiar'ı anımsadım...
Sınır boylarında öldürülen mehmetçıklerle konuş-
tum; ellerı, ayaklan mayınla kopan delikanlılariaGA-
TA'da buluştum...
Lice'de, Şımak'ta, Cizre'de, Batman'da kan gö-
lünde boğulan, faili meçhul cinayetlere kurban giden
insanların aıleleriyle dertleştim...
Yaşam sürüp giderken, anılar ırmağının bulanık su-
lannda "boşvermişliğin" gölgeterinı görüyorum...
Yağmacılar, hortumcular, köşedönücüler...
Tatlı su demokratlan, işbitiriciler...
ABD'nin Irak'ı işgalini alkışlayanlar, laik demok-
ratik Cumhuriyet'in altını oyan "llımlı Islamcı Mo-
deli"ni savunanlarla birlikte demokrasicilik oynuyor-
lar...
"Sıkmabaş "ın adı "türban" ya da "başörtüsü" ol-
du...
Laiklik mi?
Hadi canım sen de!..
* • •
Yaşamın neresindeyiz, demokrasiyi nasıl algılıyo-
ruz, özgürlüklen nasıl tanımlıyoruz?
Dinci kadrolaşma tüm hızıyla sürerken susmak, ne-
dense demokratlık oluyor benim güzel yurdumda!..
Yurtsevertik de kör milliyetçilik!..
Toplum kınk yıldızlann altından açlan toplarken
Thtayo De Mello'nun dizelerini anımsamaya çalış-
maknekadardazor...
"Bu yasaya göre
Yasaklanmıştır özgüriûk sözcüğünü kullanmak,
ağzın aldatıcı pisliğinden
ve sözcüklerden kaldıracaktır.
Bu yasanın yürûriüge gimesiyle biriikte
diri ve saydam bir şey olacaktır özgürlük...
Ateş gibi, ırmak gibi
bir buğday tanesi gibi
ve insan yüreğine yeheşecektir."
• • •
Yağmurlu bir nisan sabahıL.
Pencere camına düşen fotoğraflara bakarken içim-
den bir şeyler kopuyor...
Yıl 1968...
Deniz Gezmiş ve arkadaşlannın Samsun'dan An-
kara'yayaptıklan yürüyuşün adı Tam Bağımsızlıklçin
Mustafa Kemal Yürüyüşü" de-
ğil miydı?
Bizim Ikinci Cumhuriyetçiler,
neoliberaller, tatlı su demokrat-
lan "yurfsever" olmayı 2005 yı-
lında içJerine sindiremiyorlar...
Atatürk devrimlerinden, laik-
likten, yurtseverlikten korku-
yorlar!..
hikmet.cetinkaya vı cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/513 90 98
HİKMET CETINKAYA
GULUN OIUM
YÜZYILI
"Gülun olürn
yüzyıltydı, arduvaz
tahtalanna yazılan
bir ısim Rusya'dan
Ispanya'ya
gidıyor,
Ar|antm'de
Borges le
buluşturuyordu .
Nehirlerın ve
denızlerın
kumunda, asırlık
ağaçların kalın
gövdelerınde bir
kadının ruhu
dolaşıyordu
Günizi Yayıncılık
Tek 0 212 512 11 72