23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 NİSAN 2005 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER EVET / HAYIR OKTAY AKBAL Yine Uyarılar, Uyarılar! Anayasa Mahkemesi Başkanı "Tür- ban anayasaya aykırıdır" diyor.. Genelkurmay Başkanı "irtica tehlikesinden " söz ediyor. Üniversiteler, başı türbanh kız öğrencilere kapılannı kapatıyor... Ortada bir anayasa var!.. Hangi par- ti, hangi politikacı anayasaya karşı çı- karsa başına ne geleceğıni bilmeli!.. Önceki kapatma olaylan unutuldu mu? Erbakan'cı partilerden hangisi bugü- $e ulaşabildi? Yüzde yirmi beş seç- rrİMtfe TBMM'de tam çoğunluğu elde etrraÇ^KP de, anayasaya ters düştü mü, politika sahnesınden silineceğinı artık bilmeti!.. Bu ülke Islam cumhuriyetı değil, Ata- türk Cumhuriyeti! Laik, ulusalcı, uygar- lıktan, halk çoğunluğundan yana bir anayasa ile yönetiliyor.. Bunu anlamak- tan kaçınanlar, istedikleri kadar "De- mokraside böyle şeyler olmaz" desin- ler! Unutmasınlar ki, yüzde on çizgisin- de seçimler yapan bir toplum, demok- rasiden epeyce uzaktadır... "Derin devlet'' diyoriar, öyle bir şey yok! Ama Türk Devleti var. Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyetin sahipleri, koru- yucuları, savunucuları var. Hiç kimse "demokrasi" diyerek bu Cumhuriyeti kişiliğinden koparamaz. Özgürlük, ön- ce tam bağımsızlığı savunmakla anlam kazanır. Düşünce özgürlüğü demek yı- kıcı, bozucu, gericı, çıkarcı, dış ve iç sö- mürgen çevrelere övgülerdüzmek de- ğildir! Bunu bugüne dek anlamayanla- ra daha nasıl açıklamalı?.. Geçen gün biryazar, Sayın Özkök'ün konuşması için "Artık anladım, bizibu tür konuşma- lar, kanşmalar yüzünden AB'ye almaz- lar diyordu." Yazar bey, AB'ye alınaca- ğımıza o ka- dar güveniyormuş, ama Genelkurmay Başkanı düşüncesini açıklayınca, AB'ye girmek olanağı kalmadığını anlamış!.. O konuşmasın, bu düşünce belirt- mesin, öteki ulusal konularda uyan yap- masın... Yalnız belli kişiler, çevreler ko- nuşsun!.. Asker, yeri geldiğinde konu- şur, konuşacaktır. Önemli olan "o ye- rin" gelmemesini sağlamak!.. Anayasa- ya, Atatürk devrim ve düşüncesıne ters düşersen elbet biri çıkar, seni uyanr. Asker bu ülkenin insanı, en başlıca so- rumlusu... Belli görüşün, çevrenin insan- lan hemen başladılar; "Anayasa Mah- kemesi Başkanı, Genelkurmay Başka- nı neden hükümet işlerine kanşıyor! Böyle demokrasi olur mu" demeye!.. Türban konusu artık tarihin yaprak- larında kalmalıdır. Namus, onur, yalnız- ca başını sımsıkı örtmekle mi değer ka- zanıyor? Bırakahm başlannı örtsünler, ama ardından kara çarşaf çıkmayacak mı, daha beter çağdışı kılıklar!.. Hem, başını örtmek diye bir yasak var mı? Isteyen, türban da takar, çarşaf da giyer. Kendi bileceği bir şey bu! Ama evinde, sokakta, caddede, taşıtta, çar- şıda, pazarda!.. Kamusal alanlarda de- ğil. okulda, ünıversitede değil... Uyarılar, tam zamanında yapılmış- tır. Geçmişteki uyanlardan ders alma- yı bilmedik, ikide bir ayağımız engel- leretakıldı, güzelzamanlaryitirdik. Bir kez daha aynı çıkmazlara sürüklenmek nıye? orta Hız iyi günler..." Aksigorta Hizmet Merkezi 444 27 27 Erdemir ve Türkiye'nin Geleceğini Satma... A1İ K U L E B İ TUSAM Ulusal Güvenlik Stratejileri Araştırma Merkezi Başkamekili T arihın yazılmasına neden olan milyar dolar değer biçilen. son yıllar- maddeİenn başmda çeliğin gel- da ciddı kârlar elde edip yalnızca ge- digi. çehgi ışleyebilen toplum- çen yıl kânnı 600 mılyon dolar dü- maddelenn başmda çeliğin gel- diği. çelıği ışleyebilen toplum- lann ulus oldııklan, savaşlan kazandık- lan ve sanayı devrimıni gerçekleştirdik- len bilinen olgulardır Bu bağlamda, kı- şi başına düşen çelik tüketimini yıllık 200 kg'a çıkaran toplumlann otomo- tivüretminde. 300 kg'a çıkaranlann ge- mi inşaatında. 400 kg'a çıkaranlann elektronik endustnsınde ilerlediklen, 500 kg'a çıkaranlann ıse uzay çağı aşa- masına eriştikleri bilinen bir gerçektir. Nıtekim ülkemız de, fert başına yıllık çelik tüketimıni 207 kg'a çıkararak otomotiv sanayiine geçiş evresini ta- mamlamış, otomotiv ve beyaz eşya üretimindekı başansını, dışsarım (ihra- cat) vepazaregemenüğindekamtlamış- nr. Türkıye özellikle son 25 yılda çe- lik üretıminde sıçramalar göstererek yıllık 18.3 mılyon ton üretimle dünya- nın 13. büyük çelik üreticisi ve yıne 11 milyon ton dışsatımla da dünyanın 10. büyük dışsatımcısı olmuştur. Bubaşa- nlann en önemli lokomotifı. halen yıl- da 4.9 milyon ton çelik üreten, ülkemi- zin tek yassı mamul imalatçısı Erde- mır'dır. Bünyesinde ıkisı stratejik li- man olmak üzere 9 ışletmeyi banndı- ran. ulusal gururumuz olan bu tesis, Ro- manya'da sahip oldugu öbürtesıs ve çev- re ülkelerde satışa çıkanlan çelik fab- rikalanna verdiğı teklıflere paralel ola- rak yatay ve dikey genışleme çızgısıy- le dünya çapında bir kuruluş durumu- na gelmışnr Bütün mal varlıklanyla 12 erKezı, zeyine yükselten Erdemir ve bağh ku- ruluşlar, bugün blok sabşla yabancı el- lere teslim aşamasuıa gelmiş durum- da. Özelleştırme İdaresi'ne aıt yüzde 46 12 ve Türkıye Kalkınma Banka- sı'naaityüzde 3 81 'likhisseler, toplam olarak yüzde 49.93'lük birpaket halın- de dünyanın demir-çelik devlerinden bı- rine teslim edilecek. Nedense son yıl- larda sürdürülen özelleştirme çalışma- lan hep stratejik önemi bulunan tesıs- lerimizin etrafinda dönüyor Kâr eden butesisler hıçbır stratejik öngörüye uy- mayan yaklaşımlarla satılmak ısteniyor. Bunun yaru sıra pek çok küçük tesisin de bedava denecek kadar ucuza satıl- dığı bilinen bir gerçek. Bugün Erdemir ıçin blok satışta el- de edilecek gelinn ve verilebilecek tek- liflerin 1 milyar dolar olacağı söyleru- yor. Oysa yalnız geçen yıl 600 milyon dolar civannda kâr elde etmiş. İsken- derun Demir ÇeBk gıbi bir tesisi yeni- den düzenleyerek yassı mamul ürete- cek bir düzeye getırmiş ve bu şekilde gelecektekı kârlılığını çok daha yüksek düzeylere çıkaracağı belli olmuş bir kuruluşun blok satışla gelecekte ku- rum üzerinde ne gibı tasarruflarda bu- lunacağı belli olmayan yabancı ellere teslımı. ülkemizin ve çocuklanmızm ge- leceğıni satmak demek değil midir9 Çünkü bugün endüstrımizin lokomo- tifi olan bu kuruluşumuzun stratejik \ olarak bizı yannlara hazırladığı gerçe- ği unutulmarnalıdır. Türkıye'de 1937'de, Atatürk'ün iradesıyle başlatılmış olan çelik sanayiınin mayası tutmuş durum- da. Bundan böyle Erdemirve bağlı ku- ruluşlannın üretımlerinı ve yenı kura- caklan ürenm birimleriyle hedeflerini arttıracaklan çok açık. Yalnız Erde- mir' in 2007'de üretımıni 10 miryon ton cıvanna erıştırmesi ve Türkiye'nın de 2007'de çelik uretimini 20 miryon to- nun üzerine çıkarması bekleniyor. Onarılmaz sorunlar Bütün bu gerçekler ve beklentiler ışığında ve maalesef, sanayıleşme aşa- masınm en ince (kritik) noktasına gel- mış olan ulkemızin en seçkın kuruluş- lanndan binsi yabancı ellere teslim edıhrse orta> a çıkabilecek onanlmaz so- nuçlar ıse şunlardır: • Erdemir"ı alacak uluslararası ku- ruluş, tesıslerin belli bınmlenni geçı- cı ve sürekli olarak kapatabilır • Erdemir'e hammadde sağlayan maden ocaklan kapanabılir Çünkü Er- demir'i satın alan firma. hammaddeyı ışıne geldıği şekılde dışandaki kendi bağlantılarından getırtebılır Türki- ye'nin ekonomik ve sosyal olgularını dıkkate almaz. • Mali politikasmı çeşitli yöntemler- le ayarlayıp de\lete beş kuruş \ergı \ ermeyerek tesisi zarar ettırebilir. • Zaman zaman dış ülkelerdeki stok- lannı erirmek ve dışandaki kânnı ço- ğaltmak ıçın buradakı uretimini kısa- bilır • Arkası 8. Sayfada igorta Aksigortalıların, "İyi ki Aksigortalıyım!" demek için bir nedenteri daha var: Aksigorta Hizmet Merkezi 444 27 27 Ister kasko, ıster ışyen ya da konut, ıster sağlık olsun, Aksigorta poliçe sahipleri hUh 27 27yi arayarak, nerede olurlarsa olsunlar kolayca Aksigorta'ya utaşıyorLar. En küçük sorunlannı bile Aksigorta Hizmet Merkezi ıle çözüyorlar. Aksigorta Hızmet Merkezi, hasar anında ve sonrasında, her zaman acentelenyle bırlikte Aksigortalıların yanında oluyor. BöyLece, Aksıgortalılar hasar ıhbarlannı ve ışlemlerini kolayca yapıyor, ödeme sürecını hızlandınyorlar. Üstelık, bırçok önemli hızmetten bir telefonla yararlanıyorlar. Sız de "lyı kı Aksigortalıyım!" demek ıstiyorsanız, hemen sımdi arayın: 444 27 27 Hem ayrıntılı bılgı alın hem de sıze en uygun poliçe ıçın en yakın Aksigorta açentesim öğrenin. Tum bu hızmeKer sıgcrta polıçe^n kapsamında /er atrnaktadır İyi ki Aksigortalıyim! • 1 Qunî2L saat n^me! • Hızlı eksoer at3ma • Hasar,'surec taKibı • Asıs^ans hızmetlerı • Acılambi-lans hızrret • Acıl tıbbı rrıudahale • 24 saaî bılgı danışma www.ak5ig0rta.com tr PENCERE Askerin Konumu!.. Son zamanlarda asker üzerine çok iaf ediliyor. Ne zaman edilmedi ki?.. Cumhuriyet'ten önce başladı bu süreç; (31 Mart'ı anımsayın) 21 'inci yüzyılda devam ediyor. AB as- kerin edilginleştirilmesini istiyor. Mürteci-entel ıt- tifakı askerden rahatsız; Genelkurmay Başkanı konuşunca bu kesim şallak mallak oldu... Durum saptaması böyle!.. Ancak ne yapalım ki demokrasi tarihimiz Avru- pa'nınkine benzemiyor; askerin rolü bizde başka... • Avrupa'da 'Bilim devrimi - Aydınlanma - laiklik - demokrasi' tarihinin açıklamasını yalınlaştınrsak diyebiliriz ki Batı'da tanm düzeni üzerine yaşayan toplum ıki sınıftı: Toprak sahibi soylu sınıf.. Veköylü.. Senyörlerarazınin üstüne oturmuşlar, krallan ve papazlanyla çekip çevirdikleri dinci düzeni emir ku- iu askerlerinin gücüyle yürütüyoriardı... Sanayi devrimiyle toplumda yeni iki sınıf daha oluştu: Burjuva veproletarya... Fabrikalann patronu sermaye sahibi burjuva po- litikada devreye girince, bin yıllık kilise düzenıni yı- karak laiklikle birlikte demokrasiyi hayata geçirdi. • Türkiye'de ise demokrasi tarihi böyle yaşanma- dı.. Çünkü ülkemizde ne sanayı oluşmuştu ne de bur- juva sınıfı vardı, padişah ve halife ile din hukuku- nun şeriatı geçeriiydi... Peki, demokrasi gökten mi indi?.. 'Bilım düşüncesı, Aydınlanma, laik hukuk' ül- kemize elbette gökten inmedi, Batı'dan yansıdı; 'asker-sivil aydın' (sınıfı değil) katmanları köylü toplumunda bu devrimi yukardan aşağıya ger- çekleştirdiler... 1923 yılında, 10 milyonu alfabesizlerden oluşan 11 milyon nüfuslu ülkede; halıfelı, padışahlı, şeri- atçı takımın ağıriığı halkın sırtındaydı... Devnmin lideri askerdi.. Devnmin güvencesı askerdi.. Devnm tarihimiz böyle yaşandı.. Avrupa bundan hoşlanmaz; Avrupa Fransız Devrimi'ni bilir. 'Türk Devrimi' Anadolu'da Hıristi- yan etnık kesımleri -Ermenı, Rum- tasfiye eden uzun bir savaş süreci (1912 Balkan, 1914 Birinci Dün- ya Savaşı, 1919 Mılli Kurtuluş Savaşı) sonunda ger- çekleştiğinden Islam dünyasındaki tek Aydınlan- ma'ya Batı'nın bakışı uzak, tepkili, ikircıklı olmuş- tur. Türkiye'nin Doğu-Batı (kapitalizm-sosyalizm) çelişkisinde "OrtakDüşman"a karşı "lleriKarakol" işlevini üstlenmesı bile ancak yüzeysel bir yakın- laşma sağlayabildi. AB'nin bıze karşı bugünkü 'oyalama strateji- s/'nin kökleri tarihsel... • Asker, Batı'daki burjuva sınıfının laiklik devri- mindekı işlevini Türkiye'de üstlendiği için demok- ratik temelin güvencesi de sayılabılir; 1.5 milyar- lık Islam dünyasında bu olgunun bir eşı daha yok- tur. Batı bunu yetennce değerlendiremiyor; tersine, ABD kendi çıkarian açısından Türkiye'ye 'llımlı Is- lam Devleti Modeli'ru öngörüyor. Üstelik Türkiye'de demokrasi köklü burjuvaya dayanan laik bir sermaye gücünün teminatı altın- da değildir; takıyyeci irtica bunu iyi değerlendirdi- ğinden, devleti kullanarak Islamcı sermayeyi eko- nomıde egemenleştirip üste çıkarmak için elin- den gelen her şeyi yapmaktadır. Asker, daha bir süre Islamcı ve takıyyeci rejim oyunlannın gelgıtlerinde içenye ve dışanya karşı görevıne sahip çıkmak zorunda!.. Tarihsel mirası ve güncel işlevi bunu öngörüyor. 1 MAYIS'A ÇAGRI İstanbul Cumhuriyet Okurları (CUMOK), Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) şubeleri ile 68'üler Birliği Vakfı üyeleri; ULUSAL BAĞIMSIZLIK OLMAKSIZIN ULLSUN VE E.MEĞİN ÖZGÜRLEŞEMEYECEĞ1 BİLİNCİYLE 1 \LVYIS EMEK BAYR.AJV1IM KLTLAMAK için; EUerinde Türk bayraklan ve pankartlar ile emekçilerle omuz omuza alanda olacaklardır. CUMHURtYET GAZETESİ YAZARLARI, ADD GENEL BAŞKAN \ T YÖNETÎCÎLERİ, 68Lİ DOSTLAR 1 \L\YIS PAZ.AR GÜNÜ SAAT 10.00'DA K.\DIKÖY ET-BALIK KURUMU ICARŞISINDA DİSK VT CHP KORTEJLERİ ARASINDA BtZtMLE BtRLİKTE BULUNACAKLARDIR MUTL4KA KJmUMNZI BBOİY0RUL CUMOK - ADD - 68'LtLER BtRLİĞt OSMANLI DEVLETİ TARİHİ Son Devlet Tarihçisi: Abdurrahman ŞEREF OSMANLI DEVLETİ TARİHİ ABDURR\HMAN JERFF Yazar, Osmanlı Devleti'nin son resmî tarih yazıcısıdır. Eser de, Osmanlı tarihi "sosyal tarih" anlayısı içerisinde ele alınmış, olaylar ve tarihf sahsiyetler "sosyal çevresiyle birlikte" anlatılmıştır. Osmanlı devlet teşkilâtı, ilmî ve edebî kişi ve çevreler, güzel sanatlar, ekonomik durum gibl kişi, kurum ve devirier ayn bölümler halinde işlenmiştir. Osmanlı tarihi için temel bir başvuru kaynağıdır. Tel: 0216 327 65 61 Faks: 0 2 1 6 327 65 81 w w w . b i l i m e v i . c o m . t r
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle