Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 NİSAN 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
J\^ U J_j X U M\ kulturd cumhuriyet.com.tr 15
UYCARLIKLARİN İZİNDE OKTAY EKİNCI
Kocaeli, Bursa ve Eskişehir için 'Sanayi Kentinde Çevre ve Mimarlık' konusu ele alındı
Mimarlann Kocaeli bildirgesiTemmuz ayında Istanbul Vla ger-
çekleşecek Dünya Mimarlar Kong-
resi için artık gün sayıhyor... Mi-
marlar Odası'nın ev sahibi olacağı
bu uluslararası buluşmaya rıazırlık
için "ulusal sorunJarın" saptan-
dığı Türkiye Kongreleri'nde de so-
nayaklaşıhyor...
Geçen yılın haziran ayında Kon-
ya'da başlanan ve ızleyen aylarda
Trabzon, Izmir. Diyarbakır^Mardin
ve Adana'Antakya'da devarn eden
bu kongreler dizisinin altıncısı 15-
16 Nisan 2005 günlerinde Koca-
eli'nde yapıldı. Istanbul'dakı dün-
ya zirvesinden önce Ankara"da ger-
çekleşecek 7. kongre ise 28-29 Ma-
yıs2OO5'te...
vapurda panel/forum
Mimarlar Odası'nın Kjocaeli,
Bursa ve Eskişehir şubelennin
evsahibi olduklan 6. kongrede 'Sa-
nayi Kentinde Çevre ve Mimar-
lık' teması ele alındı... Kültür ve
Turizm Bakanlığf yla birlikte Ko-
caeli Valiliğı: Kocaeli ve Eskışehir
Büyükşehir Belediyeleri ile Koca-
eli Sanayi Odası'nın destekleri,
VASCO Tunzm ve MAVl KA-
LE'nin sponsorluk katkılanyla ger-
çekleşen kongrenin ilk gün oturum-
lan Grand Yükseliş Otel Toplantı
Salonu'nda yapıldı.
Uzmanlarla birlikte MLmarlar
Odası şube başkanlarının da 3 ken-
ti irdelemelerinın ardından. Türki-
ye kongrelenndeki genel tema olan
'kentler ve mimarlık' konusunu
Uluslararası Mimarlar Birlıgı Kon-
sey Üyesı Louise Cox sundu.
Avustralyah mımar Cox, 1999 dep-
remi ıle Güney Asya'daki tsunamı
felaketiyle bağlantı kurdugu konuş-
masında; "mimarlığın gereklerini
yerine getirmenin, aynı zanıan-
da felaketlere de hazırlıklı olma-
yı içerdiğini" dünyadan örnekler-
le anırnsattı.
Ikinci gündeki panel- forum ise
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'ne
aıt 'Atatürk Vapuru'nda Kör-
fez'deki sanayi-yerleşme ilişkileri
gözlemlenerekgerçekleştırildi. Va-
purdakı panele, Kocaeli'ninönce-
ki valilerinden; Cumhurbaşkanlığı
Genel Sekreteri Kemal Nehrozoğ-
lu dakatıldı...
Sanayi çözüm'ü de
üretmell
1990lı yıllardaki Kocaeli valili-
ğı sırasında Nehrozoğlu tarafından
111
E
1 ;
ı. I-TT" •**mH'- MİW
P"p
n
•-J-. ::
: ; :
-;;
»~ f5-' !•
:s*uJ •*.
• Eskişehir'de ulusal sanayinin öncüsü Cer Atelyeleri
(üstte solda). Kocaeli'de tzmit körfezi kıyısındaki ağaçlık
alanda kurulmasına izin verilen Fora Fabrikası protesto
edilmişti (üstte sağda). Bursa'da "sanayi müzesi"
olması istenen, Fransız mimarlarının kente armağanı
esld "Tolon" fabrikası (yanda).
söylenen "Kentlerimiz büyüdük-
çe küçülüyor" deyişi. kongredekı
genel kaygılann da özetiydi. Kent-
ler yaygınlaşırken, eski dokunun
azalmasıyla yaşanan kimlık kaybı-
nuı "büyürken küçülme" şeklin-
de betimlemesı, Türkiye'ye özgü
bir gözlemın sonucuydu
Çünkü Türkiye'de 'sanayileşme'
denince. akla kalkınma yerine 'çev-
re sorunları' ve 'sağkksız kent-
leşme'nın gelmesindeki temel ne-
denler 'planlamadan ve mimar-
lıktan uzaklaşmak'...
Oysa, dünyadaki sanayileşme sü-
recinde yaşanan 'kentsel nüfus ve
yapı yığılmalarf planlama disıplı-
nini yaratmıştı. Kente göç edenle-
re barınma olanaklan sağlamak ve
fabrikaların yerlerini belirlemek
üzere, mimarlığın ve planlamanın
özel bır önem kazandığı bu süreç,
aynı zamanda 'demokratikleş-
me'yle birlikte 'bilimsel düşün-
ce'yi de geliştirmişti...
Ülkemizde de 1950'lere kadar
benzer süreç gözlense bile, özellik-
le son 40 yıl ıçindeki sanayileşme
ile kent ilişkilerinde 'tam tersi' so-
nuçlar yaşanıyor. Göçle birlikte
planlamanm 'önemi' ve 'gereklili-
ği' daha da artmasına rağmen, 'ya-
tırımları teşvik' adına imar dısıp-
lininden vazgeçiliyor. Nüfus artışı-
nın barınma gereksınmelen ıçın de
'minıarlıktan yararlanmak' yeri-
ne. •gecekonduların apartman-
laşmaları'na destek veriliyor...
îşte tüm bu sorunlar karşısında,
sanayi toplumunun da\Tanış bıçı-
minin de bilgi, teknoloji ve üretım
desteğiyle 'çözüm üretmek' olma-
sı gerekirken, 'çözümsüzlüğü
nıeşrulaştırmak' yönündeki po-
pülıst politikalar artarak sürüyor.
Bu saptamalann ışığında derle-
nen 'Kocaeli Kongresi Sonuç Bil-
dirgesi'nde özetle şu vurgulamalar
yer alıyor:
Kocaeli 'metropolü'...
Son yasalarla büyükşehir beledi-
ye sınırlan ıl sınırlarına kadar yay-
gınlaştınlan Kocaeli, ülkemizin Is-
tanbul'dan sonraki 'metropol' kav-
ramına uyan ikinci idari bölgesıni
oluşturuyor. Özellikle Izmit Körfe-
zi'ni çevreleyen yerleşmelenn, kı-
yı kuşağuıdakı sanayi bölgelerine
olan bağımlılıklan, mimarlık ve
kent ilişkisinde ekonomik öncelik-
leri belirleyici kılıyor...
Bu durumun yarattığı sorunlan
gıderme vönünde bazı 'radikal
müdahaleler' gerektıği behrtilen
bıldırgede şu önenlere de yer veri-
liyor.
tzmit 'Kıyfsına Kavuşmalı:
Kentin denızle olan ılişkisını engel-
leyen E 5 (D100) Karayolu ile de-
mıryolunun yeraltına aluıarak yaşa-
mın denizle buluşması sağlanma-
lı...
tzmit •Tarih'ine Kavuşmalı.
1990 yılında valilıkçe başlatılan
'Kapanca Sokak ve çevresi'ndekı
eskı mıman dokuyu 'yaşatarak
koruma' projesı yenıden canlandı-
nlmalı...
Eskişehir'de kimlikli
büyiime'
Cumhuriyet döneminde yurt dü-
zeyinde planlı ve dengelı sanayileş-
menin örnek kenti olarak gelişen
Eskişehir'de, kentsel ve çevresel
değerlerin de gözetildıgı 'bütün-
cül planlama' anlayışı zamanla
terk edildi. .
Bunun yarattığı sorunlan gider-
meye yönelik bir gelişme planla-
masının başlıca öncelikleri ise bıl-
dirgede şöyle belırlendi:
Geçmişle Bugünün Buluşması:
Kentin Odunpazarı bölgesındeki
eskı ve özgün dokunun korunması
çabalan ıle diğer bölgelerdeki
'kentsel tasarım' ve 'kültürel çev-
re düzenlemelerT arasında uyum-
lu bir süreklilik sağlanmah..
Nefes Alma Alanları Boşaltıl-
dıktan sonra kent ortasında geniş
bir 'tanımsız alan' olarak kalan
'eski sanayi bölgesi', toplumsal
yaşamla bütünleşen bir rekreasyon
alanı olarak değerlendirilmeli...
Bursa da tarihin
beklentlsl:
Bursa'nm ise hem bır tarih kenti
hem de sanayi kenti olarak kültür ve
çevre değerlerini gözeten bir çağ-
daşlığı hedeflemesi ve 2000'li yıl-
larda üretilen 'Bursa 2020 Çevre
Düzeni Planına sahıp çıkılması
anımsatılan bıldırgede şu vurgula-
malar var:
Ovayı Kurtarmaya Öncelik:
Türkiye'nin en bereketlı toprakla-
rını barındıran Bursa Ovası'nda
çevreye duyarsız müdahaleler dur-
durulmah. tahrıbat yaratan yapılaş-
malargiderilmelı. Sakıncalı bir gü-
zergâhla geçmekte olan 'yeni çev-
re yolu'nun yapı saçaklanmalanna
neden olmaması yönünde kesin ön-
lemler alınmalı. Nılüfer Deresi'nin
kurtanlmasını sağlayacak 'arıtma
tesisleri' de bir an önce tamamlan-
malı...
'Yaşanabilir' Kent Merkezi:
Bursanın ve ülkemizin sanayi mı-
rası niteliğindeki Mennos fabrıka
alanı. kent ıçınde geçmişle bağ ku-
rulan bır rekreasyon alanı olarak
yaşamakatılmalı... 'Kentin içinde
kalan' ve çevreyi kirleten tesisler
de bir an önce uygun yerlere taşın-
malı...
Merkezin uğradKjı yıkımın nedenlerini
anajjz ediyor,
düşünüyor, sorguluyor...
Ve Türk siyasetinin yakın dönemdeki gündemini ve
ufkunu şekillendirecek yeni bir merkez perspektifi sunuyor.
CEMAL REŞlT REY KONSER SALONU'NDA
"Söyiemez kitabmda,
bilinmez bir geleceğe doğru
ışık hızıyla götürülmeye
çattşıtarı Türkiye'nin neden,
nasıf bu noktaya
ıjetirildiğini anlamaya ve
göstermeye çalışıyor."
Saygı Öztürfc - Gözcü
"Söytemez'inkitabım
okuduktan sonra uyanlanr
hiç de yabana atılmaz
olduğunu sizde
kabul edeceksiniz."
Şakir Süter - Akşam
"Söylemez'in kitabı
çaresizlik karşısında
sorulan somlara buhınan
yanıtlan dlle getiriyor."
KurtulAttuğ-Gözcû
Ufuk Soyletnez,
kitabtnda siyaset bilimcilere
taş çıkartacakçarpıcıtespitlerde
ve öneriierde bulunuyor.
Stm TuKseı cetecı - HO Tercuman
"Uluslararası güçler tarafından Türkiye
üzerinde oynanmakta olan oyunlan
açıklayan, bu oyunlarda AKP'nin katkısmı
anlatan, bu gidîşe dur demek için
'merkez siyasetin' yeniden oluşturulması
«erektiğini savunan ve bu konulanJa
ne yapılması gerektiğini
irdeleyen çok ikjinç bir kitap."
Etniıı Çölaşan - Hürrtyet
*ıcten ,
KuımaH
"Söylemez'in 3 Kasım
seçimleri, ANAP-DYP
ilişkileri, Türkiye merkez
sağının yakın tarihi üzerine
değetiendirmeleri ilıjnç ve
okunmaya değer."
Eroun Babahan - Sabah
"Soytemez kitabında,
Türkiye'nin etnik ve dini
aynşmanın cenderesine
sokulmak, kelimenin
tam anlamı ile bir başka
Yugoslavya olmaya doğru
götürülmek istenildiğini
vurguluyor.
Erkın Usman - Yeni Asır
V Uluslararası IstanbulDans
Festivali bugün başlıyor
2 . B A S K I ! B U T U N K I T A P C I L A R D A
Satış ve Pazarlama: Boyut Yaymcılık 0212 413 33 33
Kültür Servisi - îstanbul Büyükşehir
Belediyesi'nin Cemal Reşit Rey Konser
Salonu'nda düzenlediğı 'Uluslararası
Istanbul Dans Festivali' bugün saat
20.00'de Phiüppe Gertv ın
yazıp yönettiği 'Vanishing Point'
(Birleşme Noktası) adlı
gösteriyle başlıyor.
Aynı gösteri cumartesi
günü saat 20.00'de
yinelenecek.
4 Mayıs'a kadar sürecek
olan festivale 6 ülkeden
150 dansçı katılacak.
Festivalin üçüncü günü CRR
Konser Salonu sahnesı
Bulganstan'dan gelen
Burgaz Opera ve
Filarmoni Derneği Bale
Topluluğu'nu ağırlıyor.
ABD'den Sikago Dans
Yıldızları
Topluluk koreografisini
Hikmet Mehmedov'un
yaptığı 'Une Nuit a
Paris' (Paris'te Bir Gece)
adlı gösterıyi sunacak.
V. Uluslararası Istanbul
Dans Festivali çerçevesinde
ABD'den gelen 'The Stars of
Dance Chicago' 1 Mayıs Pazar
günü dansseverlerle saat
20.00'de buluşacak. V
Uluslararası tstanbul Dans
Festivali'nde ülkemizi temsil
eden tek topluluk TC Kültür
ve Turizm Bakanlığı
tstanbul Devlet Opera ve
Balesi. Ünlü Macar koreograf Youri Vamos
tarafından sahneye konan 'Carmina Burana'.
bır kez daha Istanbullu dansseverlerle saat
20.00'de buluşacak. Ispanyol
topluluk Nafas Dance Company
3 Mayıs'ta saat 20.00'de, müziği
Arvo Part ve Alberto Iglesias'a
ait olan 'Nightsongs' (Gece
Şarkılan). Afrika kültürü ve
müziğinden esınlenılmiş
Caduta Libera ve
Shakespeare'in Othellosundan
esınlenılmiş Tuhmi, An
Irreversible Action (Geri
Dönülemez Eylem) başlıklı
koreografıleri sahneleyecek.
Rusya'dan St. Petersburg
Balesi
V Uluslararası îstanbul Dans
Festivali, son gecesi olan
4 Mayıs'ta, Rusya'dan gelen
kalabalık ve seçkin bir topluluğa
ev sahipliği yapıyor. 1966'da
Leonid Yakobson tarafından
kurulan ve genel sanat
yönetmenliğini Yuri
Perukhov'un yaptığı St.
Petersburg Devlet
Akademik Bale
Tiyarrosu, müziği
Chopin'e ait olan 1
perdelik 'Chopinia',
müziği Çaykovski'ye
ait olan tek perdelik
İtalyan Kapriçyosu ve
Haçaturyanın
Spartaküs balelerini saat
20.00'de sahneleyecek.
ODAK NOKTASI
AHMET CEMAL
liyatroda
f
Ben
r
ve
Oyunculuk eğitiminde oyuncunun ben'inden, ro-
lün simgelediği 'üaş/cas/'nauzananyol üzerindeye-
terince durulmadığında, herhangi bir olumlu sonuç
alınabilmesi düşünülemez. Oyuncu, her başkası'nı
kafasında ve sahne üzerinde ancak kendi ben'iyle
sınırlı olarak, başka deyişle, gerek zihinsel, gerek-
se bedensel bağlamda kendi ben'ini tanıdığı ölçü-
de yaratabilir. Bu açıdan düşünüldüğünde, eğitim
sürecinde 'oynama' ve 'oyunculuk' sözcüklerinin
biraz rasgele kullanılması, belki de zararlıdır, çünkü
böyle bir kullanım, oyuncu adayinın zihninde oyna-
ma eyleminin sanki bütünüyle kendi ben'inin dışın-
da, salt taklide dayanan bir tutumla gerçekleştiği gi-
bi bır izlenim yaratır. Yine bu bakımdan, bir karak-
teri 'canlandırmak' ile onu 'oynamak' arasında as-
lında bir eşanlamlılığın değil, fakat köklü bir iarklı-
lığın' bulunduğu konusunda tiyatro öğrencisinin sü-
rekli uyanlması gerekır. Bu uyanlar aracılığıyla öğ-
renci, başkası gibi yapmak ile, başkasını kendi
ben'inden yola çıkarak sahnede yeniden var etmek
arasındaki temel aynmın, oyunculuk sanatının doğ-
rudan temelini oluşturan bir aynmın bilincine vara-
bilmelidir.
Tiyatro eğitimini, sınırlarını darattarak 'oyunculuk
eğitimi' kavramının sınırlan içersine hapsetmek,
'sahne derslen'ni konservatuvariardakı tiyatro bö-
lümlerinin 'temel dersleri' saymak ve bu derslerin
ağırlık noktasını çok geniş ölçüde rolleri canlandır-
maya değil, fakat oynamaya kaydırmak, bugün ül-
kemizdeki tiyatro egitiminin temel yanlışıdır. Çünkü
'oynamak' üzerinde yoğunlaşan/yoğunlaştırılan
oyuncu adayı, bundan kendi ben'inden ve -genel-
de böyle bir eğitim çerçevesinde üzerinde neredey-
se hıç durulmayan- bıreysellığinden kopuk bir ey-
lemlervedavranışlarbütünunüanlamaktadır. Ham-
leî rolunü hazırlaması istenen oyuncudan, Shakes-
peare'in metnindekı Hamlet gibi olması beklenmek-
te, kımı zaman o kişiye -diyelım oyuncu adayının adı
Mehmet ise- "Bu sahnede fazla Mehmet gibisin, oy-
sa olman gereken kişi Hamlet!" gibisinden, görünüş-
te uyan, ama gerçekte çözümsüz bir bilmeceden
farksız söylemler yöneltilmektedir. Buna karşılık
oyuncu adayının, hangı role hazırtanırsa hazırlansın,
o rolü ancak çözümlemesinı tamamladığı kendi
ben'i ile 'başkası' arasında yapacağı karşılaştırma-
lar sonucu yeterince içselleştirebıleceği ve yine an-
cak böyle bır içselleştırme aracılığıyla canlandırabi-
leceğı gerçeği, yeterince -ya da kımı zaman hiç- vur-
gulanmamaktadır.
Uğraşı gereği, sahnelerde kaldığı sürece 'başka-
lannı' canlandırmakla yükümlü olacak bir oyuncu
adayı, yaşamı boyunca 'kendini tanıma' hedefinı de
birincisine koşut bir yükümlülük niteliğiyle algılama-
dığı sürece, her zaman inandırıcılıktan uzak 'g/b/1e-
ri seyircilerine sunmaktan öte bir şey yapamayacak-
tır. Her şeyden önce dünya edebiyatının, bu arada
özellikle dünya roman edebiyatının eğitiminden geç-
memiş bir tiyatro öğrencisi, yaşamın kendisince
doğrudan yaşanmamış yanlarını kavramak ve yo-
rumlarına çıkış noktası yapabilmek olanağından
yoksun kalacaktır. Dünya şiirinin engınliklerine yol
almamış bır tiyatro öğrencisi, sahnedeki simgeleş-
tirme ve soyutlama eylemlerine ancak düzmece bır
tutumla yaklaşabilecektır. Yabancı bir eleştirmenin
çok yerinde saptamasıyla edebıyat, bıze kendi ya-
şamadığımız mutluluklann hazzını ve yine kendi ya-
şamadığımız mutsuzlukların acısını tanıtabilen en
güçlü kaynaktır. Gerçek anlamda 'okur' olan kişi,
edindıği edebiyat birikimini kendi zihinsel süreçle-
rinden geçirerek içselleştırmiş, dolayısıyla da artık,
tıpkı okuduklarıyla gerçek anlamda karşılaşmış
olanlar gibi, yaşamın kimi yanlanna edebiyat düz-
lemindeki gerçeklik aracılığıyla çok yakından tanık
olabilmiş kişidir. Böyle bırtanıklık, 'ben'e her şey-
den önce dünyadaki ve yaşamdaki kendi konumu-
nu çözümleme bağlamında kesinlikle gereklidir.
Böyle birtutumun eksikliği halinde, kendi ben'leri-
nı çözümlemekte yetersız kalmış veya bırakılmış ki-
şilerden sahnelerde 'başkalannın' karakterlerini
inandıncı bıçimde çözümlemelerini beklemek, bo-
şunadır!
e-posta: ahmetcemal <; superonlirte.com
acem20 hotmail.com
ÇOCUK FÎLMLERİ FESTlVALÎ
• ODEON CINEPLEX'te 12.30da 'Komik
Hayvanlar', 14.30'da 'Sihirli Yüdız',
16.30'da 'Gaya'ya Dönüş', 19.00'da
'Terkel'in Başı Dertte
1
.
• CAPITOL SPECTRUM'da 12 30 da
'Kurbağaların Kehaneti', 14.30da Küçük
Uzunburun', 16.30'da'Denizin
Derinliklerinde'. 19.00'da 'PeriliOrman'.
• FR.\NSIZ KÜLTÜR MERKEZİ'nde
12.30'da 'Minik Öyküler', 14.30'da 'Uzun
ÖyküJer-2', 16.30'da 'Perili Orman',
19.00'da 'Howl'un Yürüyen Şatosu'.
• OSMANLIBANKASI MÜZESİ
StNEMASI'nda 14.30'da 'Şişli TerakM
Vakfi FUmleri', 16.30'da 'Prens Ahmed'in
Maceraları'. (0 212 244 52 51)
BUGÜN
• ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ'nde
20.00'de Madame Butterfly operası.
(0212 24310 68)
• CEMAL REŞİT REY KONSER
SALONU nda Compagnie Phiüppe Genty
dans gösterisi. Yazan ve yöneten: Philippe
Genty. (0 212 232 98 30)
M AKBANK KÜLTÜR \T SANAT
MERKEZİ'nde 20.00'de Krisztina Dobo,
Judith Bernhart, Maria Benischek,
Zsuzusanna Janosi ve Caroline Auer'den
oluşan Gitarissima gitar konseri.
(0 212 252 35 00)
• BABYLON'da 21.30'da Sherman
Robertson & BluesMove konseri.
(0 212 292 73 68)
M İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ
Dolapdere Kampusu'nda saat 15.00'te
'Sinema Tarihi-İlk Filmler U', saat 17.00'de
Ruhların Kaçışı". saat 20.00'de
'BeUevUle'de Randevu'. (0 212 444 0 428)