Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2J NİSAN 2005 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
21
Telekom
Eski Ulaştırma Bakanı
Enis Öksüz, yeni
yayımlanmaya başlayan
aylık "Kırmızı Çizgi"
dergisine, DSP-MHP-
ANAP koalisyonu
döneminde yaşanan kimi
olaylan anlatmış. Biri, o
süreçte "Gölge
Başbakan" diye de
nıtelendirilen eski
Başbakan Yardımcısı
Hüsamettin Özkan ile
ilgili: "Birgün Başbakan'ın
odasında Hüsamettin
Özkan'la biriikte
çalışıyoruz. özkan, elime
bir mektup tutuşturdu.
'ABD Büyükelçiliği'nden
gelen bir mektup, şuna bir
bak' dedi. Sıkıntıyı
anladım. Mektubun daha
ilk paragrafını
okuduğumda, diplomatik
üsluba aykın, Türkçe
düşünülmüş, Türkçe
yazılmış, sonra da
Ingilizce tercüme edilmiş
olduğunu hemen
anlaytverdim. Anlar
anlamaz da bu mektubu
yırtmaya kalktım. özkan,
'Ne yapıyorsun?' diyerek
üzerime geldi ve mektubu
yırttırmadı. Tesadüfün
böylesi olacak ya, fılm
gibi, Başbakan Ecevit
içeriye girdi ve 'Ne
oluyor?1
diye sordu.
'Uydurma bir mektubu
ABD Büyükelçisi'nin
üttimatornu gibi ifade
etmeye çalışıyoriar bana'
dedim.
Mektubu Ecevit'e
gösterdiğimde, 'Maalesef
böyle oyunlar çok olur,
böyle oyunlara gelmeyin'
uyansında bulundu.
özkan'a da dönerek,
'Enis Bey haklı galiba'
dedi. Mektup o saatten
sonra bir daha ortaya
çıkanlmadı. özkan'ın,
mektubun sahte olup
olmadığı hakkında bir
bilgisi var mıydı,
bilemiyorum. Kanımca
yoktu."
öksüz, Telekom'un
satışında tanık olduklannı
da şöyle özetlemiş:
"...Meğer bütün bunlann
arkasında eski bir
başbakan ile büyük bir
holding patronu arasında
yapılan pazariık
yatıyormuş. Bu başbakan,
o holding patronuna
önceden söz vermiş. 'Sen
GSM ihalelerine girme, 2
milyar dolara biz sana
Telekom'u vereceğiz'
demiş... Ben o günlerde
direnince, konsey başkanı
gibi görünen holding
patronundan
bahsedilerek 'Buna
sataşmak hükümetle
uğraşmaktan daha
tehlikelidir" laflan söylendi
bana..."
Anımsayınız, 2001 yılında
Enis öksüz, Telekom'un
özelleştirilmesi
aşamasında yaşananlara
karşı çıkınca birdenbire
dolar "yükselmiş", borsa
"düşmüş"tü\ Bakan da
koltuğundan olmuştu!
ISIK KANSU
Egemenlik devri
"Halka arz" masalı ileyola çıkılmışt. İlk kav-
şakta dönüp arkaya bir bakıyorsunuz ki, öz-
beöz halkın olan dev kamu kuruluşlan yaban-
cılara devredilmiş....
TÜPRAŞ'ta böyle oldu: Petrol-lş Sendika-
sı'nın saptamalarına göre, Nisan 2000'de
TÜPRAŞ'ın "halka arz" uygulamasında369
bin 665 kişiye hisse satışı yapıldı. Bunlann
yartsı yabancılara gitti. Geçen mart ayında
da, TÜPRAŞ'ın yüzde 14.76'lık kamu hisse-
si yurtdışında yerleşik ve arkalannda kimle-
rin olduğu bilinmeyen 6 yabancı fona blok
olarak devredildi. Böyfece "halka arz" edil-
diği ileri sürülen TÜPRAŞ'ın toplam serma-
yesinin yüzde 30.16'sı yabancılann eline geç-
ti. Petkim'de de böyle oldu: Petkim'in yüz-
de 34.5'lik kamu payı geçen hafta "halka
arz" edildi. Bu hisselerin yüzde 71.5'i yurt-
dışı fonlara aktanldı. Böylece Petkim'in top-
lam sermayesinin dörtte biri (yüzde 24.6'sı)
yabancılann eline geçti.
Bugün Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bay-
ramı. Sevgili çocuklar, bilesiniz... Büyük-
leriniz; süslü sözler ve aldatıcı masallarla
egemenliği parça parça yabancılara dev-
rederek geleceğinize ipotek koyuyorlari
Dün başlayan
Uluslararası Ankara
Karikatür Festivali'nin
bu yılki özelliği çocuklarla iç
içe olması.
Rusya'dan Klyukva Çocuk
Karikatürcüler Kulübü,
Romanya'dan ölü Sanatçılar
Derneği Çocuk
Karikatürcüleri, Çorum'dan
Neşeli çocuk festivali
Tebeşir Çocuk Karikatür
Grubu, Japonya'dan Minoru
Tanaka, Hollanda'dan Cor
den Dulk, Kamil Masaracı
ve Nezih Danyal bu yüzden
Ankara'da buluştular.
Nezih Danyal, karikatüre ilgi
duyan çocuklan yann
saat 14.00'te
Alman Kültür
Merkezi'nde (Atatürk
Buh/an No: 31, Kızılay) çok
neşeli geçeceğe benzer
"karikatür çizim afö7yes/"ne
çağınyor.
"Gelsinler; hem eğlenelim,
hem gütelim, hem çizelim..."
* •
Çanakkale'den Okyanus Otesme:
2 5 Nisan ve Düşündürdülderi
Prof. Dr. CENGİZ KUDAY
Birinci Dünya Şavaşı'nda Ça-
ruekkate Boğazı, Itilaf devletlen için
Istanbul'a uzanan yolun açılmakzc-
rmjnda olan tek kapısıydı. Istan-
bMJİ'un düşmesı Osmanh'yı savaş
dışına itmekten başka Balkanlar'ı
lcendi taraflanna çekmeyı ve Rus-
yra ile karşılıklı bağlantılannın açıl-
rrıasını sağlayabilirdi, ancak bu bü-
yrük planın tek koşulu Çanakka-
le'yi geçmekti. Diğer yanda Ça-
nsakkale'nin Osmanlı Devleti'nin
s-avunulması için ne denli önemli
odöuğunugörenAlmanya, Bogaz'ın
Ingiltere ve Fransa'nın geçme gi-
rfcşımıne karşı mutlak savunulma-
S' ı gerektiğini bilıyordu.
Kasım 1914 ile Ocak 1916 ara-
s ı olağanüstü yoğunlukta yaşanan
Çanakkale Savaşlan'nda taraflar
b»üyük kayıplar verdiler.
Çeşitli cephelerde süren Dünya
SSavaşı, Anadolu'yu tüketmiş, göç
v-e yoksulluk beraberinde salgın
h astalıklan getirmişti. Osmanlı en-
telektüel zümresinin yetiştiği üç
aına kurum olan Harbiye, Mülkiye
v-eTıbbiye'nin öğrencileri de silah
atltına alınmıştı. Toplumun tüm sı-
mıflannın katıldığı Çanakkale Sa-
v aşlan, Mustafa Kemal'in "Biz
AVıafartalar'da birDarülfünun göm-
cMûk" sözlerinde özetlendi.
1915 Çanakkale: 25 Nisan'da
eyece yansından sonra Anzaklar
Ingilizlerie biriikteAnburnu'nda Ge-
lifcolu'ya çıktılar. Yamaçtan aşağı
imen bir grup Türk askeri ile bır sün-
çyü hücumu yaşandı, çok kayıpve-
rüldi; çıkarma yaplan sahil 50 m. açı-
ğ)a kadar kıımızıya boyanmıştı.
O döneme baktığımızda, sava-
ş-ı ızleyen Sunday Tımes muhabı-
rî E. Ashmeod Bartettle'ın yazı-
lannda bu harekâta bir Haçlılar ha-
vası verecek kadar ılen grttiğini gö-
rOrüz. Şöyle demektedir savaş mu-
htabiri: "Son Haçlı seferinden be-
rf ilk defadır ki Batı, Doğu'ya yö-
rretmiş bulunuyor. Hıristiyanlıkâle-
rni Fatih Surtan Mehmet'/n 29
Mayıs 1453 uğursuz tarihinde Bi-
zansImparatortuğu'na indirmiş ol-
duğu şiddetli darbenin öcünü al-
mak için toptanhareketetmiş bu-
lunuyor. Birkaç gün içinde kanlı
savaşlaria karşılaşacağız ve öyle
kanlı savaşlar olacaktır ki sonun-
&a Ayasofya ya Htristiyan âlemi-
rn'n eline geçecek, yahut hilal üst-
üaşlan kanlara bulanmış yeniçeri
atsken'nin başında olarak 29 Ma-
yıs 1453 uğursuz tarihinde Istan-
ttul'a zaferie girdiği gûnden daha
fazla şan-şerefe kavuşacaktır."
25 Nisan'dan itibaren Anzakla-
rm tuttuğu üçgen biçimindeki top-
rak parçası 1.5 mil uzunluğunda-
lcı tabanı denize dayanmakta, ucu
ise kıyıdan 900 metre uzaklıktaki
Sanbayır eteklerine kadar uzan-
maktadır. Türk siperieri ile Anzak
htattı arasındakı uzaklık bazı yerter-
dte 10 metreden azdır. Avustralya
sJperterinin hemen arkasındadikbr
/ar doğruca denize ınmektedir.
EnverPaşa'nın 11 Mayıs'ta Ça-
nakkale cephesine yaptığı ziyaret-
te 5. Ordu Komutanı Uman von
Sanders ile biriikte büyük bir ta-
arruzkararlaştınlmıst!. Kuzey Grup
Komutanı Esat Paşa'nın taze kuv-
vet olarak kullanılmak üzere iste-
diği ve çoğu gönüllülerden oluşan
2. Tümenlstanbul'dan hareket et-
tirlmiş, 13-16 Mayıs'ta Akbaş ıs-
kelesine, buradan da bir süre son-
ra Kuzey Grubu emrine girmek
iizereönceSarafim Çiftliği'ne gön-
derilmişti.
19 Mayıs genel taanuzu arifesin-
de Kuzey Grubu biriikleri, Anbur-
nu mevzılennde kuzeyden güne-
ye doğru 19.5 ve 16. Tümen ola-
rak sıralanıyordu. Yeni katılan 2.
Tümen asıl taarruz gücünü oluş-
turacak ve başlıca vurucu kuvvet
olacaktı. Ayın 18'inde toplanan
Esat Paşa komutasındaki 42 bin ka-
daraskerte 19 Mayıssabahı 3.30'da
hücum emri verildı. Plan, şafakla
biriikte yapılacak büyük bir baskın
taarruzu ile bir darbedeAnzak köp-
rübaşını yok etmekti. Birlikler ses-
sizlik içinde Legge vadisınde top-
lanmışlardı ama, eşine kolay rast-
lanmayan berraklıkta bir sabah ol-
duğundan, binlerce süngünün pı-
nltsı saat 31en hemen sonra Avust-
ralya ıleri karakollan tarafindan gö-
rülmüştü. Türk biriikleri yaylanın
zirvesine tırmandıklannda bir kur-
şun fırtınasıyla karşılaştılar. Saat
3.30'da koordinasyondan mah-
rum bir muhanebe, bütün şiddetiy-
le devam etmekteydi. Hücumlar-
dan biri erirken cephenin diğer bir
kesimınde bir başkası başlıyor ve
korkunç bir katliam yaşanıyordu.
öğle vakti muhanebeye son ve-
rildi, ancak zayiat 51 'i subay ol-
mak üzere 3420 şehrt, 97'si subay
olmak üzere 6064 yaralı ve 486
kayıptır ki zayiat genel toplamı yak-
laşıkiObinibulmuştu. 18-19 Ma-
yıs 1915 hücumu hakkında Liman
von Sanders "Türkiye 'de Beş Se-
ne" isimli hatıratında şu satırlan
yazar Maamafih mezkûr taarruzu
benim taraftmdan ihtiyarolunmuş
bir hata telakki ederim...
O dönemde Istanbul'da hiçbir
gazete 19 Mayıs günü Anzak mev-
zilerinde gerçekleşen korkunç kı-
yıma yer vermemekte, Harbiye Ne-
zareti de cepheden her gün artan
mıktarda gelen yaralının kentege-
ce yansından sonra, sokakiann ıs-
sız olduğu saatlerde sokulmasına
özen göstermektedir. Birçok büyük
okul binası hastaneye çevrilmiş,
Tıbbiye binası da "Askeri Ihtiyat
Hastane" haline getirilmişti. 2. Tü-
men'le Çanakkale'ye gkten gönül-
lülerin çoğu geri dönemedi...
Çanakkale Savaşlan'nda yitirilen
çoğu eğitimli gençlerin sayı ve ni-
telikleri bugün hâlâ tam olarak bi-
linmemektedir.
Üniversiteliler olarak karanlıkta
kalan bu noktalan gün ışığına çı-
karmak, bu savaşlann araştırılma-
sı gereken belki en önemli yönü-
dür ve henüz ödenmemiş bir vefa
borcudur. Çanakkale'de doğan ve
Milli Mücadete'yi tetikleyen bu ru-
ha bugün de ihtiyacımız vardır, ge-
lecekte de ihtiyacımız olacağı ke-
sindir.
Karşı cepheden baktığımızda,
Anzakiann yenikjiyle biten bir sa-
vaşı destanlaştırmalannı, biryenil-
giden bir "millet olma ruhu" ya-
ratmalannı ve bu uzak topraklara
hiç bıtmeyen bir vefa ile her 25 Ni-
san'da gelişlerinı izleriz. Gelibo-
lu'da her yıl Anzaklann torunlannı
karşılayan bizler, 1915'in 25 Nisa-
nı'nda topraklanmızı savunduğu-
muzu, büyük kayıplar verdiğimizi
ve onlar için henüz "Abdül" oldu-
ğumuzu ise ne yazık ki hiç hatırla-
mayız ve 25 Nisan'ı yalnızca bir
"Anzak Günü" olarak kutlamayı(!)
kabullenır gideriz... Sahilleri kan
kırmızı boyayan şehitlerimizi unu-
tur gideriz...
Bu anlamda, Istanbul Üniversi-
tesi olarak Tıbbiye Şehitleri adına
başlattığımız, sonraki yıllarda ge-
lenekselleşerek tüm üniversite
gençliğini kucaklayan ve geçmi-
şiyle buluşturan bir noktaya gelen
18-19 Mayıs Çanakkale ziyaretle-
ri Çanakkale ruhunu canlı tutmak
adına büyük değer taşımaktadır.
Rahatsıdık
varsa...
Sabah'tan Muhar-
rem Sankaya, Başba-
kan Recep Tayyip Er-
doğan'a, "ABbizipar-
çalamak istiyor, dedi-
niz. Bilmediğimiz bir
gelişme mi var" soru-
sunu yönerbnce, şu ya-
nrtı almış:
"Bizim için aslolan
AB 'nin yetkili organla-
ndır, temaslanmızı on-
laha yürütürüz, yürü-
tüyoruz da. Ancak AB
içindeki bazı çevrelerin
olumsuz davranışlannı
da hepimiz biliyoruz.
Türkiye'ye geliyorlar,
Ankara-Diyarbakır-ls-
tanbul arasında gezip
gidiyortar. Hepside Di-
yarbakır'agidiyor. Tür-
kiye'nin Diyarbakır'dan
başka ili yok mu? Ni-
yet belli değil mi?"
Protokole göre, ya-
bancı konuklann res-
mi ziyaret programı, her
iki tarafın karşılıklı gö-
rüşmeleri ve ev sahibi
ülkenin onayıyia befir-
lenir Anmsadığımız ka-
danyla eski Dtştşleri Ba-
kanı Şükrü Sina Gürel,
2002 yılında Isveç Dı-
şişleri Bakanı Anna
Lindh'in Diyarbakır'a
gitmesine onay verme-
miş, ziyaret de iptal
edilmişti.
örnek ortada... Bir
rahatsızlık varsa, ikti-
dar yakınmaz, gereği-
ni yapar.
KÎM KtME DUM DUMA BEHIÇAK behicakca turk.net
ÇİZGİLtK KÂMİL MASARACI kamilmasaraci(> mynet.com
HARBl SEMtHPOROY semihporoy@yahoo.com
HAYAT EPİK Ttt com
ŞAİR SUNAY AKIN
BUÖÜN (23 NJtSAN 2QO5)
OYUNCAK MÜZESI
KURDU!..
MflSTAFA BİI/ltN
abi ben senın
camlarırıı sncvım
sende benf
bugün coKT.erfemistir,
edıye edeyım
em tfe
oyuncak nuızesını
görcyimL
TARÎHTE BLGÜrs MLMTAZARJKAN 23 Sıstııı ınmcnuuntaz-arikan.com
COCUK YILDIZ SMRLEY TEMPLE,.
23MISAKI 192S'D£, ÜHLLİ ÇOCUK SIKIEMA YfL&IZl SHtRLE/ TSIHPLE
öeLi TEMPTL) ASD'oeOOĞDÜ. &<xr YAŞIMM
EMA OYUNCUUJSUMA BAŞUYAN TEMftB, gi/e-
KAÇ YIL İÇIMPE, bÜNrANIN EN VHNINMIÇ VE EN ÇOK PARA
KAZANAH YILDIZLARt AZASINDA Y£eAJACAKTt8.13M'TE]
ÖZEL BİK OSCAK ÖCHJLÜ VEHİl£N SHIRLEY TSMPL£,
İ ÖJŞ , C
Tİfi. 54- 8UKLBU SAÇI, 6AMZ£U SBVİMU YÛZÛYL£,
neiz ÎÇİAJDEKJ AME&IKAN HAUCIUI 6ÛLS>ÛX
BİLEM P£K AZ KtŞİOSU SİBİ SAYlLACAKTHg. 'KÜÇÛK BAYAAt
MAe/CSg", "HE/Pl*, **£ÇÛK PeEMSES"6'Sİ ÇOK-rUTVLAN
FİLMLEfSDE 8AÇ&OL OYNAYAN TEMPLS, ZO YAÇt-A&MPA
SlHEtAAYI BlRAtMCAHne.. PAHA SOUeALAe.1 POLİTİ-
KAYA ATILACAIC, 19?4'TE iSB BÜYÜtCELÇİ OLACAİC-
SAĞNAK
NtLGÜN CERRAHOĞLU
Viva Zapatero!
Jose Louis Rodriguez Zapatero, bir yıl önce Is-
panya'da iktidan devraldığında, "Vıva Zapatero!"
başlığını kullanmıştım. Tekrarediyorum: "Viva... Oley...
Yaşasın Zapatero!"
Avrupasiyasetinin kerli ferli isimleri, "gehcilikşam-
piyonu Papa XVI. Benedict" önünde düğme ilikler-
ken Ispanya'nın 44 yaşındaki sosyal demokrat Baş-
bakanı kestirip attı: Papanın "tahta geçme" töreni-
ne katılmayacak. Ne bu böyie? Kutsal Roma Impa-
ratortuğu gibi. Sıktı artık. Papa'nın ölüsü önünde ha-
zırola geçmeler, gözyaşı, keder, taziye, cenaze töre-
ninde sıraya dizilmeler Çiçeği bumunda "dirisine" say-
gı, selam, kutlama derken bir de "devralma töreni"...
Dünya bir ay boyunca papa ile yatıp, papa ile kalk-
tı... Başka hiçbir sorun kalmamış gibi...
Vatikan'daki törene gitmiyor
Ama işte kilisenin devlet işlerine kanşmasından
rahatsız olan Zapatero resti çekti. Vatikan'daki "de-
vir-teslim törenine" gitmiyor. Açık ve net tavnnı baş-
tan koyuyor. Bush'a yaptığı gibi tıpkı... Geçen yılki
seçimlerde hatırlayacaksınız, "Ispanyoi askerlehni
Irak'tan çekme sözü veren" sosyalist lider, bu vaadi,
iktidara gelir gelmez oyalanmadan derhal yerine ge-
tirmişti. VVashington'ın öfkesi, sitemi, aba altından so-
pa gösterme teşebbüsleri falan fayda etmedi. ispan-
ya Başbakanı aynı şeyi şimdi ezeli ve ebedi "süper
güç" Vatikan'a yapıyor. Hiç eveleyip gevelemeden
"kırmızı çizgilerini" çekiyor.
"Kadın, eşcinseller ve laiklik düşmanı" Papa XVI.
Benedict -namı diğer Ratzinger- Vatikan'daki "emi-
nence grise" (akıl-fikir hocalığı) günlerinden beri,
kendisiyle taban tabana zrt görüşlere sahip olan -fe-
minist, demokrat, laik- Zapatero ile bilek güreşi için-
deydi. "Mecburi din dersi" eğitimine bayrak açan Za-
patero'yu, "köktencilaiklikle" \tham eden Ratzinger,
Başbakan'ın "eşcinsel evlilikleriyasallaştırmak" pro-
jesine de şiddetle karşı çıkmıştı.
Projeyi rafa kaldırması için Vatikan'dan açıkça
"uyanlan" Zapatero, Ratzinger'in papalıktaki ilk gü-
nünü burnundan getirmeyi başardı ve bildiğini oku-
yarak pariamentodan çatır çatır "eşcinsel evlilikya-
sasını" geçirdi.
Protestoya yeltenen kilise çevrelerine de gereken
cevabı derhal verdi: "Anayasal devletin mekanizma-
lan, görevine devam edecektir!" Anayasal devlet me-
kanizmalanna din müdahale edemez... anlamında.
'Bu papa sekülerieşmeyi durduramaz'
Ratzinger'in papalığı yalnız Ispanya'da değil dün-
yada tepki yaratıyor ve insanlığı bölüyor. TV'lerdeki
"papa-show"a aldanmayın. Papalıktan nefret eden
Ingilizler gazetelere "Tann'nın RottweilerT başlık-
lan attı. Daha aşağılayıcı tarif olur mu?
Fransa'nın Protestanlan kaygılı. Laikleri şokta. Va-
tikan'a ev sahipliği yapan Italya'da bile bu böyle.
Dinci ABD dahi bölündü. Amerikan Katoliklerinin yal-
nız üçte biri "memnun" Ratzinger'in seçiminden.
Dünya Katoliklerinin yansının yaşadığı Latin Ameri-
ka ülkeleri, Meksika'sından Brezilya'sına "düş kınk-
lığı" içinde.
Papa'nın vatanı Almanya'da da kutlamalann ha-
vası limoni. Televizyonlara yansıyan coşku havasının
arkasında tedirginlik var. Yüzde 4O'ı Katolik olan Al-
manya'nın geri kalanı Protestan çünkü. Nüfusun yüz-
de 33'ü fiilen "dinsiz". Gerici ve bölücü Papa, Alman-
ya'ya da "zehihi birarmağan".
"Alman Papa'nın seçimini nazik övgülerte karşı-
layan Şansolye Schröder'in, gece kafasını yastığı-
na koyduğundasöylediklerini tahmin edebiliyorum!"
diyor örneğin Timothy Garton Ash. Ünlü tarihçi
özetle, sonra şunlan ekliyor
"Karizmadan nasibini almamış buyaşlı, skolastik
muhafazakânn papalığına dinsizler sevinmeli. XVI.
Benedictyalnızyaşlı değil, eskikafalı. Avrupa'yı, ar-
zusu hilafına büsbütün dinden uzaklaştıracak. Av-
rupu misyonerlere geçit vermeyen, dünyadakien se-
külerkıta. (Medyatik ve karizmatik) Bir fenomen olan
Papa VVojtyla, bu trendi gizledi. AB'nin genişleme
perspektifi ve göç nedeniyle, Avrupa'nın genişleyen,
tek dinamik dini ıslam bugün, XVI. Benedict'in kişi-
liği, biyografisi, prensipleri ve stratejisinde ben bu
trendi tersyüz edecek tek bir öğe göremiyorum. 'Le
Figaro' söyleşisinde Türkiye'nin AB üyeliğine karşı
çıkan Ratzinger'in ömrü, 2015 Avrupa'sını görme-
yeyetebilir. On yıl sonrasının Avrupası, fakirbölge-
leri bugünkünden daha Islamcı, zengin yöreleh ise
hiçbir zaman olmadığı denli seküler bir Avrupa
olacaktır..."
Timothy Garton Ash haklı. İşte Ispanya ömeği.
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
SOLDIA.NSAĞA:
1/1914'tebir
Ingiliz deni-
zaltısı tarafin-
danÇanakka-
le Boğazı'nda
batınlan Os-
manlı firka-
teyni. 2/ An-
lann çıkardı-
ğı bir tür sal-
gı...Sarhoşya
dakülhanbeyi
bağırması. 3/
Yayılma, dağılma. 4/
Mersin'in Silifke il-
1
çesinde antik bir 2
kent... Kızıldeniz'in
3
kuzeydoğu ucunda-
4
ki körfez. 5/"— de- 5
diğindemirkale'Ya 6
alınır ya alınmaz" 7
(Karacaoğlan). 6/Aı- 8
goda çok çalışan öğ- 9
renciye venlen ad... Eskiden Kantgöz oynatılan
kahvelere verilenad. 7/Muğla'nınbirilçesi. 8/Rüt-
besiz asker... Bir gösterme sıfatı. 9/ Yol yordam
gereğince, yöntemine uygun olarak.
YUKARIDAN AŞAĞIY4:
1/Ordu'nunbirilçesi. 2/Sukıyüanndayetişenve
kökühekırnlıktekullanılanotsubırbıtkı... Çanak-
kale Boğazı'nda, pek çok deniz kazasının mey-
dana geldiği bir burun. 3/ Bir hastahğın bir baş-
kasınageçmesi. 4/Sınırnişanı... Sarp geçit. 5/Uçu-
rum. 6/Dişi sığır... Tropikal Amerika'dayaşayan,
vücudu bir zırhla örnîlü ve tortop olabilen bir
hayvan. II Namlusu eğmeçli ve iki yanı da kes-
kin olan bir savaş bıçağı. İlKoca... Pasta hamu-
ru. 9/ Önemsemeden, üstünkörü.