Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 18 NİSAN 2005 PAZARTESİ
8 HABERLERtN DEVAMI
TURKİYE
Istanbul _Y 20 Sinop Y 19 Adana PB 27
Edırne Y 22 Samsun PB 25
Kocaelı
Çanakkale
Y
Y
J23 Trabzon PB 23
18 Giresun PB 24
Izmir Y 23 Ankara Y 22
Manisa Y 23 Eskişehir Y 21
Y 20Aydın
Denızlı
_Y 24 Konya
Y 20 Sıvas Y 19
Zonguldak Y 20 Antalya Y 21 Kars
Mersın
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Sıirt
Hakkârı
Van
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
27
25
28
24
22
17
16
PB 15
Tüm yurt parçalı ve
çok bulutlu, Marma-
ra, Ege, BatıAkdenız,
Iç Anadolu'nun batı-
sı, Batı Karadenız,
Orta Karadenız'ın ıç
kesımlerı ıle oğleden
sonra, Iç Anado-
lu'nun doğusu.Do^u
Akdenız'ın ıç kesım-
lerı Doğu Anadolu
nun guneybatısı ya-
ğışlı geçecek.
MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
A
A
B
Y
Y
Y
Y
Y
1U
11
8
14
17
17
16
19
Berlın
Budapeşte
Madrıd
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
HB
Y
Y
Y
Y
Y
PB
Y
i y
20
20
15
19
17
17
20
Munıh Y 13 Zürıh Y 14 ŞanT
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tıflıs
Kahıre
Y
Y
PB
B
B
B
PB
A
13
21
15
29
28
28
15
33
A 30
t Açık Parçalı bulutlu Sıslı £
v
i Bulutlu ^ Çok bulutlu H f c Yağmurlu b Karlı
Dost mu,
Düşman mı?
• Baştarafi 1. Sayfada
Başhakan Erdoğan'ın
açıklaması ülkemizde son
günlerde yaşanan gerilimin
nedeıılcrini de açık seçik or-
taya koymııştur.
Toplumda yükselen ulu-
salcı akımın nereden kay-
naklandığı bellidir.
Bu ıılusalcı lepkiyi sokak
çatışmalarında harcamak
isteyenlere kesinükle fırsat
verilmemelidir.
Türkiyc çok önemli gün-
lerden geçiyor; öyle görülü-
yor ki dost bildiğimiz ke-
siınlcrcc kuşatılmak tchli-
kcsine dc ülkcmiz açıktır.
Bu durumda ünlü diişii-
nüriin bilinen özdeyişini na-
sıl anımsanıazsınız:
"Tanrım ben düşmanlanm-
la başa çtkmasını bılınm; sen
bem dostlarımdan koru!"
Cumhuriyet
DEMÎREL-ECEVİT
Aralarına
'derin
devlet'girdi
ANKARA (ANKA) -
Cumhıırbaşkanı ve Başba-
kan olarak görev yaptıkları
döncmde sergiledikleri
uyumla dikkat çeken Süley-
ınan Demirel ıle Bülent
Ecevit, "derin devlet" ko-
nusundakı değerlendırmele-
nyle ters düştüler.
Süleyman Demirel, CNN
Türk'te katıldığı bir prog-
ramda "derin devlet" kav-
ranıına ilişkin açıklamalar-
da bulundu. Demirel, "Ne-
dir derin devlet" sorusuna
"Devletin kendisi. Devle-
tin askeridir derin devlet"
karşılığını verdi. Demirel
şöyle devam ctti:
"Cumhuriyeti kuran as-
kerler, devletin yıkılıvernıe
endişesinden dainıa korku
dııynnışlardır... Derin dev-
letc ülkcnin nıuhtaç olnıa-
sı, ülkcnin yöııetilememe-
sinden ileri gelmektedir...
Derin devlet, yani devleti
onların kanaatine göre yı-
kılma sınırına getirmediği-
niz takdirde derin devlet
harekât halinde değildir...
Onlar ayrı bir devlet dcğil-
dir. Söylediğim gibi dcvlc-
te el koydukları zaman de-
rin devlet olurlar."
'Kendisi de
başbakan oldu'
Ecevit'in kendisınin derin
devlet konusundakı açıkla-
malannın ardından "Başba-
kanlık, Cumhurbaşkanlı-
ğı yaptı, neden bu konu-
nun üzerine gitmcdi" dedi-
ğinin belirtilmesi üzerine
Demirel şunları dile getirdr
"Kendisi de oldu başba-
kan. Sayın Ecevit işin da-
ha farkında değil, ne ol-
nıuş ne bitmiş Türkiye'de.
Türkiye'de yüzde 22 oy-
dan yüzde 1.5'e inen tek
başbakandır."
Işadamına
silahlı saldırı
• ANTAKYA (AA) -
Anlakya'da, bir otomobil
kiralama şirketinin sahıbı
Zeki Guzeloğlu (45),
Turunçlu Beldesı Gültepe
Sokak'taki evıne gelen
kışılerle tartıştı. Guzeloğlu,
tartışma sırasında
tabancayla vunılarak
öldüriıldü, o sırada evde
bulunan annesı Semıha
Guzeloğlu (67) ıse
bacaklanndan yaralandı.
Yetkılıler, yapılan
soruşturmada, olayın
alacak-veıecek
meselesinden
kaynaklandığını söylediler.
'Günaydın Başbakan'
DSP lideri Sezer, Erdoğan'ınAB'ye yönelik eleştirilerinin kendi partisi tarafından aylar önce
gündeme getirildiğini vurguladı. CHP'li Selvi ise Başbakan'ın bildiklerini açıklamasını istedi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, ön-
ceki gün AB'yı eleştınrken "Türki-
ye'yi bölmeye yönelik çabalar" ol-
duğunu savunan Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'ın AB hedefinden
vazgeçme eğiliminde olduğunu savu-
narak "Günaydın Sayın Başbakan,
biz bunu aylar önce söylemiştik" de-
dı Başbakan'a tepkı gösteren CHP
Genel Başkanı Deniz Baykal, "Sen
AB ile ilgili teslimiyetçi zihniyetc
girmiş, her şeye 'cvct' demişsin, şim-
di vatandaşın tepkisini görünce AB
aleyhine konuşuyorsun" dıye konuş-
tu. CHP Genel Başkan Yardımcısı
Cevdet Selvi de Erdoğan'ın bildikle-
rini kamuoyuyla paylaşmasını isteye-
rek "Parçalama iddiası doğruysa
tartışılıp yeni AB stratejisi oluştu-
rulmalı" dıye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın AB'yi eleşti-
ren ve Türkiye'yi parçalama hedefle-
rine ilişkin demeçlerine siyasilerden
farkh degerlendirmeler geldi. DSP h-
deri Sezer, partisinın yerel yönetımler
toplantısında Başbakan'ın AB'ye yö-
nelik eleştirilerine dikkat çekerek
"Günaydın Sayın Başbakan, biz bu-
nu aylar önce söylemiştik" dedi.
'AB hedefinden vazgeçlyor'
Erdoğan'ın AB hedefinden vazgeç-
me eğiliminde olduğunu vurgulayan
Sezer, "Türkiye, kaynaklannı yerin-
dekullamrsa AB'ye hiçbirödünka-
bul etmeden girer" dedı
Başbakan brdoğan'ın, "AB bizi bö-
lecek tekliflerle geldi, biz reddettik"
AB sürecini değerlendirdl !
Demirel: Türkiye
Yugoslavya olur
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, AB'nın
Türkiye'yi parçalanmaya zorlayacak bir tavır
içinde olduğunu aylar önce söylediğini belir-
terek "Türkiye'yi Yugoslavya'ya çevirecek
AB üycliğinin ülkeye faydası yoktur. O za-
man Türkiye durup düşünecektir" dedi.
Demirel, CNNTurk'te "Ankara Kulisi"
programında Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan'ın "AB, Türkiye'ye bazı dayatnıalarda
bulıınuyor. Hatta bizi parçalamaya yönelik
gayretler içerisinde önümüze tczler gcldiği
de oluyor" bıçımindeki sözlerini değerlen-
dirdi. AB'nın Türkiye'yi parçalamaya zorla-
yacak tavır içinde olduğunu aylar önce söyle-
diğini kaydeden Demirel, "Eğer böyle bir
tavır takınırsa o zaman Türkiye durup dü-
şünecektir, kendisinin parçalanmasını ka-
bul etmeyecektir. Türkiye'yi bölecek, Tür-
kiye'yi Yugoslavya'ya çevirecek, istikrar-
sızlık yaratacak bir AB üyeliğinin Türki-
ye'ye faydası yoktur" dedi. Demirel, "Bir
yandan Kürt azmlık, bir yandan Ermeni
iddiaları süratle gündeme geldi. Türki-
ye'nin hem AB hedcfini dcvam cttirmesi
heııı de Sevr sendromundan kurtulması
için nasıl bir politika izlemesi gerekir" so-
rusu üzerine şunlan soyledr "Türkiye, ye-
diği yalpalarla çalkalanmayacak, panikle-
meyecek, şaşkına dönmeyecek ve soğuk-
kanlılığını nıuhafaza edecektir. Böyle bir
devleti, insanların garezle itip kakıııası
nıümkün değildîr. Biz burada yönetimde
zaaf göstermedikçe, kararlarımızı denıok-
ratik bir şekilde uyguladıkça, seçimleri za-
manmda yaptıkça, kalkınmamızı devam
ettirmeye çalıştıkça herkes bize aferin der.
Bunları yapmazsak lıasta adama döneriz."
Kadıköytieşenlihyürüyüşü
Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) tarafından düzenlenen
"27. Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği" kapsamında konuk fllke-
lerden çocukların da katılımıyla Bağdat Caddesi'nde şenük yürüyü-
şü yapıldı. Suadiyc'de oluşturulan kortejde, aralarıııda Alnıanya,
Azerbaycan, Çin, Fransa, Japonya, KKTC, Senegal, Güney Afrika,
Kongo ve Filistin'in de bulunduğu 49 ülkeden gelen ve ülkelerinin
yöresel kıyafetlerini giyen çocuklarla Türk ilköğretim öğrcncileri
ycr aldı.Yürüyüşc katılan çocuklar, ülkelerinin bayraklarıyla Ata-
türk'ün "Yurtta sulh, cihanda sulh" sö/ünün her dilde ya/ıldığı dö-
vizleri taşıdılar. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği etkinlik, yakla-
şık 3 kilometrelik yürüyüşün ardından Göztepe'de sona erdi. (AA)
şeklinde açıklaması olduğunu anımsa-
tan CHP Genel başkanı Baykal, "Sen
AB ile ilgili teslimiyetçi zihniyete
girmiş, her şeye 'evef demişsin, şim-
di vatandaşın tepkisini görünce AB
aleyhine konuşuyorsun" diye konuş-
tu. CHP'li Selvi de Erdoğan'ın şimdi-
ye kadar "iç politikada IMF'nin,
Dünya Bankası'nın, dış politikada
ABD'nin, demokratikleşmede ve si-
yasal yönden de AB'nin istemleri-
nin dışına hiç çıkmadığım" belirte-
ıek önceki gün yaptığı açıklamanın bu
anlamda "dikkat çekici" ol-
duğunu söyledi.
'Görmeye başlacir
Şimdıye kadar tek bir ulu-
sal politika üretemeyen, ülke-
nın ıç dınamıklerını değerlen-
dıremeyen Erdoğan'ın şımdi
farklı bir yaklaşım sergiledi-
ğını belırten Selvi, "Anlaşı-
lan, Başbakan, Kıbrıs, Irak
savaşı ve AB konularında
her şeyi teslim olarak götür-
menin yarar getirmediğini,
yıllarca elde edilen birta-
kım dirençler getirmesinin
ciddi zarar doğurduğunu
görmeye başladı" dedi.
Yenl strateji
oluşturulmair
3 yıla yakın suredir ülkeyı
yöneten Başbakan'ın, kısa,
şimdiye kadar uyguladığı po
litikalann tam tersı bir açık-
lama yapmasını "üzerinde
durulması gereken bir me-
sele" olduğunu kaydeden
Cevdet Selvi, şu görüşleri di-
le getirdi: "Başbakan ayrın-
tılı şekilde kamuoyuna an-
latmak zorundadır. Bu, üs-
tü kapatılacak bir olay de-
ğil. Gelişmeleri, Tiirki-
yc'dcn fazla, yurtdışından
izleyen bir başbakan bunla-
rı süylüyorsa konu başta
TBMM olmak üzere ülke-
nin en yetkili organlarında
ele alınmalı ve yeni strateji
oluşturulmalıdır. Başba-
kan parçalama, dayatma
konusunda ne biliyorsa bu-
nu TBMM ve kamuoyuna
anlatmak zorundadır. Bu
durum karşısında da ciddi
politikalar Uretme mecbu-
riyeti vardır."
Yunanistan özür dilediI Btıştarufı I. Sayfada
ra Harp Okulu öğrencılennin odasına,
zedelenmış ve üzennde Türkiye aleyhi-
ne ıfadelenn bulunduğu Türk Bayrağı
bırakılması olayı, Yunan "Kosmos Tu
Ependiti" gazetesınde, "Harp okulu
öğrencileri Türk bayrağını yaktı"
başlığıyla yer aldı. Koznıos Tu Ependı-
tı gazetesının 16 Nisan 2005 tarihli sa-
yısında, "Aristidis Ikonomu" imza-
sıyla yayımlanan haber- yorumda,
"Onceki gün ülkeyi ve orduyu zor bir
durumla karşı karşıya bırakan, gö-
rülmemiş bir olay meydana geldi. Ba-
zı Harp Okulu öğrcncileri, bir Türk
bayrağını yakıp, Türk askeri perso-
nelin kaldığı odaya attılar" denildi.
"Askeri hislerinin, Kıbrıs mesele-
si dolayısıyla kabardığı söylenen öğ-
renciler hakkında gerekli cezanın
verilmesi için idari soruşturma baş-
latıldığı" ifade edilen haber yorumda
şöyle devam edildi:
Örtbas etme girişlmi'
"Olaydan Genelkurmay Başkan-
lığı'ndan başka haberdar olaıı Sa-
vunma Bakanı, gerekli soruşturma-
nın derhal başlatılması ve sorumlu-
lukların üstlenilmesi hususunda ta-
limat vermiştir. Harp Okulu Mü-
dürlüğü vc Kııınıay Heyeti olayı ört-
bas etmek gayreti içindedir. Dııru-
ıııun yansıdığı siyasi çevreler de okul
müdürlüğü gibi, (olay açıklandığı
takdirde zararın büyük olacağını),
Türk subaylardan özür dilemekten
başka, olaya olmamış gözüyle bakıl-
ması ve suçluların cezalandırılacak-
larına dair kesin garanti verilmesi
gerektiğini düşünüyorlar."
Yunan gazetesının haber yorumun-
da, "bazı çevrelerin, olayın sorumlu-
larının okuldan uzaklaştırılmaları
gerektiğini" ıfade ettığı behrtılerek şu
görüşlere yer verıldı:
"Son zamanlarda orduda moral
düşüklüğü olduğu gerçektir. Bu du-
rum, Üsküp'ün isimlendirilmesi ve
Dışişleri Bakanı'nın Ankara'da bu-
lunduğu sırada meydana gelen Kar-
dak olaylarında olduğu gibi, nıilli
davaların baskısı altında vatanse-
verlik hislerinin çok kabarmasına ve
disiplinsizlik belirtilerine sebep olu-
yor. Molivyatis'e yapılan hakaret,
Bayrak yakılmasıyla I ürk meslek-
taşlarına yapılan hakareti kesinük-
le haklı gösteremez. Bu olayda Harp
Okulu yönetiminin de sorumluluğu
vardır ve Harp Okulunun işleyiş tar-
zı ve verilen eğitim tarzı hakkında
sorulara neden olmaktadır."
'Mlslileme yapılmaz'
"Kosmos Tu Ependiti" gazetesı-
nin haber yorumunda, "Türkiye' nin
olayı sürdürmeyeceği ve bilhassa
mübadele programında Yunan su-
baylarının ağırlanmasında misillc-
mede bulunmayacağının ümit edil-
diği" belırtildi.
ANKARA SOCUKKANL! ERDOĞAN: TACİZ EDEN ATİNA
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Yunanistan Dışişleri Bakanı
Petros Molivyatis'ın Türkiye zıya-
retının ilk gününde Kardak'ta son
yılların en büyük gerginliğinin ya-
şannıası ve Yunan Harp Okulu'nda
da bayrak provokasyonunun gerçek-
leşmesi, soru işaretleri yarattı.
Türk diplomatik kaynakları, Dı-
şişleri Bakanı Abdullah Gül'ün
Molivyatis ile görüşmesi sırasında
Yunan Harp Okulu'nda yaşanan ge-
lişmeye ilişkin olarak Türkiye'nin
tepkisini ilettiğini, ancak olayları tır-
mandırmama düşüncesiyle bunun
basına yansıtılmadığını ifade ettiler
Ankara'da yapılan değerlendirme-
lerde, tahrik amaçlı bu gelışmelenn
arkasında Türk-Yunan dıyaloğunun
gelişmesinden rahatsız olan marji-
nal kesimleıin olduğu görüşü ağır-
lık kazanıyoı. Yunanistan hüküme-
tinden bu kesimleri kontrol altına al-
ması beklenirken, olayların tırman-
dınlmamasına ozcn gostcnlıyor
Türkiye ve Yunanistan harp okul-
lan arasında değişım programında
yaşanan son olay, Molivyatis'ın An-
kara ziyaretinde üzerinde anlaşılan
yeni guven arttıncı onlemleri de be-
lirsizlığe soktu. Diplomatik kaynak-
lar, son olayın büyük sıkıntıya neden
olduğunu belırtırken "Bazı güven
arttıncı onlemleri yaşama geçire-
bilmek, son olayların ardından
zorlaşabilir" görüşünü kaydettıler.
Haber Merkezi - Başbakan Re-
cep Tayyip Erdoğan, Ege'de yaşa-
nan gerginliklerin, Yunan savaş
uçaklannınTurk savaş uçaklannı sü-
rekli tacız etmclennden kaynaklan-
dığını söyledi
Erdoğan, Yunan Kathımennı ga-
zetesıne verdığı demeçte, Yunanıs-
tan'ınEge'de lOmılolarakgördüğu
Yunan hava sahasının Türkiye tara-
fından 6 mıl olarak kabul edıldığını
hatırlattı Erdoğan, Türk uçaklannın
uluslararası hava sahasında ve Türk
gemılerının uluslararası kara sula-
nnda seyretme hakkının kımse tara-
fından engellenemeyeceğini söyledi.
Erdoğan, buııa karşın Ege'ye giriş
yapanTürk savaş uçaklarının hemen
her gün NATO aracılığıyla Yunan
makamlanna uçuş planlan verdıkle-
rini de kaydettı Erdoğan, anlaşmaz-
lıklann gıdenlmesı ıçın kararlılık ve
ıyi nıyetın şart olduğunu belırttı. Yu-
nanistan Dışişleri Bakanlığı Sözcü-
sü Yorgo Kumuçakos, Erdoğan'ın
sözlennı "Türkiye'nin bilinen tez-
leri" olarak nıteledi. Kumuçakos,
yaptığı açıklamada, "Ayrıca bu tez-
lerle ilgili olarakYunanistan'ın da
uluslararası hukuka dayanan is-
rikrarlı tezleri bilinmektedir" de-
di. Kumuçakos, AB zırvesi sonuçla-
nnda belırtılen komşuluk ılişkileri-
ne saygılı olunmasının uluslararası
hukuka uygun olarak hareket edil-
mesini gerektirdiğini belirtti.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
I Baştarafi 1. Sayfada
hükümetinin AB'ye uyum sürecine ilişkin yasala-
rına omuz verdi. Şu tezi işledi:
"Biz bu konuda partisel bencıllik yapmayacağız.
Hükümetin, Türkiye 'nın AB 'ye tam üye olması yolun-
da atacağı heradımı destekleyeceğlz."
Gerçi kimi seçmene ters gelebilecek konularda o-
muz vermediler, ama temel polıtıkalarını bu yaklaşım
üzerine kurdular.
Seçimlerin hemen öncesinde ve sonrasında Ge-
nel Başkan Erdoğan, AB ülkelerinin büyükelçileriyle
tek tek ya da toplu halde buluştu. Onlara, "Türki-
ye'nin atacağı adımlara hazırolun" mesajları verdi.
Büyükelçıler de ülkelerine şu mesajları geçtiler:
"Türkiye'de reformcu birhükümetişbaştnageliyor."
• • •
AKP'nin seçim dönemindeki yaklaşımı daha son-
ra da devam etti. 2 yılı aşkın suredir Meclıs'e gelen
ve üzerinde "AB'ye uyum" rumuzu taşıyan hemen her
yasa, sorgusuz sualsiz Meclis'ten geçti.
Başta Kıbrıs olmak uzere AB'nın bir an önce çözün
dediği temel konularda da şu tutum benimsendi:
"Karşı tarafne adım attıysa bir fazlası bizden."
Kasımpaşa usulü diploması doğal olarak karşı ta-
rafın işine geldi. Kullanabildiği kadar kullandı. Bu za-
man diliminde başta çok kısım medya olmak üzere
hükümet destekçileri, her istemin gözü kapalı kabul
edilmemesi gerektiğini söyleyenlere AB düşmanlı-
ğından tutun da statükoculuğa kadar her türlü yakış-
tırmayı yaptı.
• ••
Erdoğan bugün yukarıda sıraladığımız geçmişten
farklı bir tutum izliyor. Haftanın başında ve sonunda
söyledikleri oncekilerle çelişıyor. AB üyesı olmayan
Norveç'te AB'ye mesajlargönderen Erdoğan, içinde
AB kurumlarının da olduğu Batı'nın önemli bir dilımı-
nin Türkiye'yi bolmek ıstedığını söyledi.
Önceki gün kendi doğal tabanını oluşturan Müs-
takil Sanayici ve Işadamları Derneği'nin (MÜSİAD)
genel kurulunda şöyle konuştu:
"AB'de birçok dayatmalar olduğu doğrudur. Hat-
ta bizi parçalamaya yönelik gayretler içerisinde önü-
müze tezlergeldiği de oluyor..."
Başbakan yakın geçmişe kadar AB'den ne gelir-
se, "Bunlar Türkiye için çok gereklidir Esasen onlar
için değil, kendimiz için yapıyoruz" diyordu. Şimdi
Başbakan'ın bunlar arasında ne tür dayatmalar ol-
duğunu açıklaması gerekir.
Başbakan neden böyle bir U dönüşu çizıyor?
Ikı olasılık var:
1- AB'nin kimi perde gerisi istemleri çok arttı. Ka-
bul edilemez hale geliyor.
2- AB'nın tutumunu öteden beri biliyordu. Temel
amaçlarına AB üzerinden ulaşabileceğini düşündü-
ğü ve Türk toplumunun yuzde 70'i AB'ye evet dedı-
ğı ıçın o yolda yürüdü. Şimdi toplumda soru işaret-
leri başlayınca "AB karşıtlığının da öncülüğünü ben
yapıp oyalayım" dedi.
Bize ikinci olasılık daha güçlü geliyor. AKR Türki-
ye'yi AB kapısı önünde kul köle yapmakla, AB'ye du-
var örmek arasında gidıp geliyor...
Türkiye sağduyusu buna izin vermemeli!
ankcum(W cumhuriyet.com.tr
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
.'Dönüşü Olmayan Yol'a,
Nasıl Girildi?.
11
rr
• Baştarafı Arka Sayfada
O dönem yaşanılan, MilIîŞef'ın dış politikası konusun-
da; başka bir 'tesbıt', bir de eleştiri var ki; kim işitse, ya da
okusa, bir hayli düşündürücü olduğunu kabul edecektir:
"... Arnavutluğu işgâle yeltendiği zaman, Inönü ses-
siz kalmayıp: 'Balkan Paktı'nın üyelerini paktın hü-
kümlerine göre harekete geçirmiş olsaydı, (Italya) ile-
ri gidip, Yunanistan'a saldırmak cesâretini göstere-
mezdi. Bununla birlikte Türkiye, Ingiltere'ye yaslan-
mayıp, tarafsız bir siyâset izlemiş olsaydı, Balkan-
lar'daki Türk etkisinden dolayı, Almanya bölgeye gel-
mezdi..." (bkz. Hasan Rıza Soyak, II S. 527)
Gâzi'nın prestijı, o zamanki Türkiye'nin Doğu Akde-
niz'deki 'nüfuzu' hesaba katılırsa; bu 'tesbit' akla ve man-
tığa, hiç de yanlış görünmüyor: haksız mıyım? Oysa 'Mil-
lîŞef, besbelli o durumda da, 'yüzde on başarısızlık ih-
timali gördüğünden', kılını bıle kıpırdatmadı!
Yok canım, 'korkusundan' fılân demek ıstemiyorum!
Daha da neler!
Olayın "perde arkası'...
Olayın 'perdearkası', gerekliaçıklığakavuşturulmamış-
tır! Şöyle desek, acaba daha mı doğru olacaktır?
Türk halkı Gâzi'nin, Türkiye'nin dış politikası üzerinde ne
düşündüğünü, ne gibi tavsiyelerde bulunduğunu, asla
öğrenememiştir. Oysa, II. Dünya Savaşı öncesinde, Al-
manya da, Ingiltere de, yaklaşan bâdırede, Ankara'yı
kendi tarafında görmek istıyordu. Zaten nıye, teklıf üze-
rine teklıf yapılıyor, efendım: Elbette, bu amaçla!..
Bunlardan hiç olmazsa bınsının âkıbetını öğrenmek is-
temez mıydınız?
"... Dışişleri Bakanı Aras, Alman Ekonomi Bakanı
Funk ile görüştükten sonra, konuk bakanın 'ittifak
teklifini', Başbakan Bayar'a ilettiğinde, her ikisi bu
konuyu etraflıca ele almışlar; Almanya ile yapılacak
bir ittifakın, Türkiye'yi tehlikenin içine 'çekeceği' ko-
nusunda, aynı görüşe ulaşmışlardı. Sonra durum
Cumhurbaşkanı Atatürk'e sunulmuştur. Atatürk ise
her ikisini de ayrı ayrı, etraflıca dinledikten sonra:
'...isabetlidir; Türkiye tarafsız kalmalıdır, hiçbir ittifak
içine girmemelidir; bu teklif ve kararı, hiç kimseye
söylemeyiniz!' demiştir.."! (bkz. Dr. Ekınci...)
Bu, bir! Ikincisi, Hasan Rıza Bey'in (Soyak) açıkladık-
ları: Gâzi, kişisel vasıyetnâmesinı hazırladığı gun, Dışiş-
leri'nin geleceğı konusunda, meğer şunları söylemış:
... Bizim şu ana kadar takip ettiğimiz, açık, dürüsi
ve barışçı poiltîka, memlekete çok yararlı olmuştur.
Arkadaşlar da buna alıştılar; gerçek ve hayâti mec-
bûriyet dışında, bu politikamız devam edip gider..."
(bkz Soyak Cilt. II s. 759)
Bu, ıki! Üçüncüsü de, daha az önemli sayılmaz; Gâ-
zi'nın son günlerınde, altını çızdiği önemli noktalardan bı-
risi de, 'Sovyet/Türk ilişkilerinin, 1925 Anlaşması'nın
temelleri üzerinde yürütülmesi'dır. M. Zekeriya Bey
(Sertel), 'hatıralar'mda, şunu açıkça belırtıyor.
"...(Gâzi'nın) istediği, Türkiye'yi yöneten devlet
adamlannın, Sovyetler Birtiği'ne karşı, saldın politika-
sına girmemeleri, 'doğrudan doğnıya, ya da dolaylı
olarak', Sovyetler'eyöneltilmiş, herhangi biranlaşma-
ya yönelmemeleridir..." (M. Zekeriya Sertel, Hatırladık-
larım, Gozlem Yayınları, s. 217,1977)
Nasıl.. hoşunuza gıttı mı?