Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15NİSAN2005CUMA
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul Sinop Y 15
Edirne Y 21 Samsun Y 21
Kocaeli Y 20 Trabzon Y 23
Çanakkale Y 17 Giresun Y 23
lzrrnr Y~~22 Ankara Y 19
Manisa Y 21 Eskişehir Y 17
Aydın Y 22 Konya Y 19
Denizli Y 19 Sıvas Y 15
Zonguldak Y 15 Antalya Y 18 Kars
Adana
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardın
Siirt
Hakkâri
Van
Y
Y
PB
PB
Y
Y
Y
Y
24
24
19
24
21
20
19
14
Açık Parçalı bulutlu
Butun bolgeler parçalı ve çok
bulutlu, Marmara, Ege, Ak-
denız, Iç Anadolu, Karadenız,
Doğu Anadolu'nun kuzey ve
dof|usu yafyşlı qeçprek Ha
va sıcaklığı, tum yurtta ve ba-
tı bolgelerde bıraz artarken
do^u bolgelerfie azalmayn
devamedecek Ruzgâr, yur-
dun batı kesımlerınde quney
vp batı, dıf|fir yprlerrie quney
ve guneydogu yonlerden ha-
fıf, arasıraortakuvvette.gu-
ney ve ıç kesımlerde kuvvet-
lı olarak esecek
DIŞ MERKEZLER
Oslo Y 12
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Munih
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
12
11
14
15
14
14
21
20
Berlın
Budapeşte
Madrıd
Viyana
Belgrad
Sofya
Ftoma
Atina
HB
Y
Y
PB
Y
Y
PB
PB
2U
22
13
21
20
17
18
22
Zurih Y 19 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tiflis
Kahıre
Y
B
PB
B
PB
B
Y
B
1/
28
8
19
29
15
14
26
B 23
, Bulutlu ^ Çok bulutlu . Yağmurlu
OK a r
" Gok gurultulu
GUNCEL CLNEYT AKCAYLREK
• Baştarafı 1. Sayfada
Arınç'a insaf sözcüğünü anımsatacaklar mı aca-
ba?
Dış politikada durağanlık yerine yeni açılımları
gerekli gören, bu nedenle Meclis kararına bağlan-
madığı savıyla üç-beş gün önce casus bellinin kal-
dırılmasını isteyen Meclis Başkanı Arınç, bu Arınç
değil mi? Gelişmeleri engellediğini söyleyen de bu
Arınç değil mi?
••*
Son demecinde casus bellinin kaldırılmasına ge-
rekçe yaptığı öğelere sahip çıkmıyor; "Bizim söy-
lediğimiz konu, geçmişte yaşanmış olan bu olayın
şu anda içinde bulunduğumuz dostane ilişkiler içe-
risindeki yerini yeniden dikkate almaktır" diyor.
Meclis Başkanı, Yunanistan Parlamentosu'nun
31 Mayıs 1885'te kabul ettiği bir yasayla karasula-
rını 12 mile çıkarmayı kararlaştırdığından sözetmi-
yor. Casus belli kararının gerçekleşmesine Yuna-
nistan'ın neden olduğunu ön plana çıkarmıyor.
Tek tarafh bir özveriyi, özveri bile değil, tam an-
lamıyla Yunanlılara yıllardır bekledikleri bir ödünü
altın tabak içinde sunuyor.
Oysa şu gerçek önceki gün yaşandı: Yunan Dı-
şişleri Bakanı Molivyatis, ziyaret ettiği TBMM Dı-
şişleri Komisyonu'ndayöneltilen "Yunan karasula-
rının 12 mile çıkartılması konusunda parlamentonu-
zun31 Mayıs 1995tarihlikararınıgerialacakbirha-
zırlığınız varmı" sorusuna yanıt vermedi.
Türk dış politikasının oluşumunda ve gelişimin-
de önemli rolünden söz eden Arınç; görünen o ki,
Türk dış politikasının temel öğelerinden yeterince
bilgi sahibl değil.
• • •
Hükümetin söyleyemediğini Genelkurmay 2. Baş-
kanı Orgeneral llker Başbuğ açıkladı. Casus belli
ile ilgili "TBMMkaran Yunanistan Parlamentosu'nun
kararına karşı reaktif bir karar olarak alındı" dedi ve
hükümetin açıklamadığı gerekçeyi gayet net cüm-
lelerle kamuoyuna duyurdu: "TBMM'nin almış oldu-
ğu bu karar, 'halen geçerli ve yürürlükte' olan dev-
let politikasının ifadesidir. Bu politikamızın temel
amacı, iki ülke arasında çatışmaların yaratılmasını
değil, çatışmaların önlenmesini hedeflemektedir".
Hükümetin yarım ağızla casus belliyi saklı turtu-
ğumuzu söylemesi ve Genelkurmay 2. Başkanı Or-
general Başbuğ'un bu birdevlet politikasıdır, söy-
lemi dikkate alınırsa TBMM'nin karan değişmeye-
cek demektir.
İki dışişleri bakanının görüştüğü sırada Kardak
çevresindeki askersel hareketler de -Meclis Baş-
kanı'nın dış politikaya açılım öğütlerine karşın- ca-
sus bellinin şıpın işi kaldırılacak nitelik ve içerikte
bir karar olmadığını kanıtlıyor.
Devletin üst düzeyinde olanların, (örneğin casus
belli konusunda olduğu gibi) girişimlerinin bir atım-
lık baruta dönüşmemesi için, o konuyla ilgili ders-
lerini iyi çalışmaları gerekmiyor mu?
Baykal'dan Irak yönetimine tepki
'PKK'nin kamrgâhı
olmoktan vazgeçin
y
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal, Irak'taki siyasi otoritenin,
Türkiye ile ilişkilerini geliştirmek istiyorsa, Tür-
kiye'ye yönelik saldınlann karargâhı olmaktan
bir an önce çıkması gerektığini belirttı.
Baykal, yaptığı açıklamada, "bir süredir Gü-
neydoğu'da sıcak çatışma ortamı yaratnıaya
yönelik hazırlıkların yapıldığı yönünde haber-
ler geldiğini, resmi yetkililerin de bu doğrultu-
da değerlendirnıelerde bulunduklarınr' kay-
detti. Daha önce gerek askeri yetkililerin gerekse
kendisinin PKK'nin artan faaliyetlerini dile getir-
diklerini anımsatan Baykal, K.Irak'taki iktidar
boşluğundan yararlanan terör ürgütünün orada
mekân tutarak 5-6 bin teröristi yerleştirdiğini, an-
cak bunlara karşı önlem alınmadığını söyîedi.
'Irak'ın meşru gücü gibi rahatlar'
CHP lideri Baykal, "Iraklı ve Amerikalı yetkili-
lerin harekete geçirilmcsi gerektiğini sürekli
hükümete hatırlatıyorduk. Maalesef bu konu-
larda hiçbir ilerleme olmadı. Tam tersine onlar
sanki oranın meşru gücü gibi rahat, kent mer-
kezlerinde faaliyet gösterir hale gelmeye başla-
dılar. Maalesef bu süreç işliyor ve gelişiyor. Bi-
liıımclidir ki oradaki çatışmanın arkasında bir
siyasal oluşuın vardır. Bu siyasal oluşum K.
Irak'taki, Türkiye'deki çeşitli gelişmeler karşı-
sıııda takınılan lavırlarla ilgilidir" dedi. "15 yıl
siireıı acı bir dönem yaşandığına" dikkati çeken
Baykal, şimdi yeniden böyle bir sayfa açılmasını
istemcdiklcrini dile gctirdi. Türkiye'de sağlanan
başaıının kahcı kılınması için siyasi önlemlerin
alınmadığını belirten Baykal, PKK'nin Kuzey
Irak'taki varhğının olaylar yaşandığı sürece öne-
mını koruyacağına dikkat çekti. Baykal, şunlan
kaydetti: "Irak'ta yeni bir tablo varsa Türki-
ye'yi bu kadar rahatsız eden olaylar karşısın-
da bir tavır göstermek zorundadır. Irak'taki
yeni siyasi otorite, Türkiye ile ilişkiyi geliştir-
mek istiyorsa, Türkiyc'ye yönelik saldınlann
karargâhı olmaktan bir an önce çıkmalıdır.
Bunun gerektirdiği etkin önlemleri almalıdır.
Onlar almalıdır, Amcrikalılar almalıdır."
Kutan'a sünppiz ziyaret
• ANKARA (Cunnıriyet Bürosu) - Milli Güven-
lık Kunılu (MGK) Genel Sekreten Yığit Alpogan,
Saadet Partisi Genel Başkanvekilı Recaı Kutan'a
sürpnz bir ziyarette bulundu. Bdınılen bılgılere göre
basına bılgi verılıneyen görüşme Saadet Partısf nm
Balgat'takı genel merkezınde gerçekleştı. MGK Ge-
nel Sekreten Yığıt Alpogan ile Recai Kutan'ın gö-
riişmesı yaklaşık bir saat sürdü. Recai Kutan, Yiğit
Alpogan'a MGK Genel Sekreterliği'ne seçilmesi
nedeniylc nuzakct ziyaretinde bulurunuştu.
CHP'den istifa çağrısı
Baykal: Maliye Bakanı 'Önemli olan yargı karandır' diyor. Kendisini korumak için
af kanunlan çıkardıkça mahkemeler nasıl gerçekçi bir değerlendirme yapabilir
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - CHP Genel Başkanı De-
niz Baykal, naylon fatura yol-
suzluğunda adı geçen Maliye
Bakanı Kemal Unakıtan'ı isti-
faya çagırdı. Muhalefet partisi
lideri, "Maliye Bakanı Kemal
l Jnakıtan'm önce istifa etmesi
gerekiyor. Kendisini aklayacak
kanun çıkarması değil" dedi.
TBMM'de dün Gelir Idaresi
Yasası'nın görüşmeleri sırasında
söz alan CHP'li Atilla Kart,
Unakıtan'ın açıklamalannın
inandırıcılıktan uzak olduğunu
belırterek hakkında 2 dosya bu-
lunduğunu, ancak bunlardan be-
raat etmesınin söz konusu olma-
UNAKITAN'ATEPKI
'Müfettişler
reyting için
rapor yazmaz'
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Maliye kökenli CHP mil-
letvekili Kemal Kılıçdaroğlu,
Maliye Bakanı Kemal Unakı-
tan'ın, "hakkındaki raporların
reyting için hazırlandığına"
ilişkin sözlerine tcpki gösterdi.
Kılıçdaroğlu, "Müfettişler dev-
letin en saygın elemanlarıdır.
Reytinge dayalı rapor yazılma-
sı düşünülemez" dedi. Unakı-
tan'ın kendisini kurtarmaya ça-
lıştığını belirten Kılıçdaroğlu,
"Söyledikleri tümüyle havada
kalıyor. Bunlar Bakan'ın hafi-
fe alma yönündeki iddiaları-
dır" diye konuştu.
Unakıtan'ın, hakkındaki top-
lu kaçakçılık ve sahtecılık suçla-
malarına ilişkin rapomn "rey-
ting" ıçın hazırlandığı savı tep-
kilere neden oldu. CHP'li Kılıç-
daroğlu, Türkiye'ye gelecek dö-
viz miktannın 50 bin dolan aş-
ması durumunda resmi bankalar
kanahyla gelme zorunluluğu bu-
lunduğunu anımsatarak "Alba-
raka Türk ihracat yaparken
nedense işlemler hep 50 bin do-
ların altında oluyor" dedi.
'Haberi olmaması imkânsız'
Unakıtan'ın " Yönetim kıırıı-
lunun, yapılan bütün işlerden
haberi olmaz" sözlerinin de
gerçeği yansıtmadığını.vurgula-
yan Kılıçdaroğlu, "Yönetim ku-
rulu üyesiııin haberdar olma-
ması mümkün değil. Yüzlcrce
hayali ihracatı olan şirketi, Al-
baraka Türk'ün tanımaması
mümkün değil" dedi. Kılıçda-
roğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bakanlık koltuğuna oturma-
dan incelemeler başlamış. Ba-
kan, MASAK'a görev verecek
mi? Gelirler Genel Müdürlü-
ğü'ne görev verecek midir?
Bunları izleyeceğiz."
dığını kaydetti. Kart, "Bu dosya-
lardan beraat eüiğine ilişkin
açıklamaları lutarsız, daya-
naksız ve gerçek dışı bir söy-
lemden ibarettir. Bu dosyalar-
daki suçlamalar,sayın bakanm
ifade ettiği gibi usulsüz kredi
işlemlerinden kaynaklanmı-
yor, hayali ihracat ve naylon fa-
tura işlemlerinden kaynakla-
nıyor" dedi. Kart, Unakıtan'ın
ortağı ve yönetim kurulu üyesı
olduğu Albaraka Türk'ün 1995
ve 1998 yıllan arasında 150 mıl-
yon dolarlık hayali ihracat yaptı-
ğının müfettiş raporlannda yer
aldığını anımsattı.
CHP lıden Baykal da dün ak
şam saatlerinde yaptığı açıkla-
mada, iddialarla ilgili teftiş ku-
rulu raporu karşısında yapılan
açıklamanın inandırıcı olmadı-
ğını kaydetti. Baykal, "Bakan,
açıklamasında 'Önemli olan
mahkeme karandır' diyor. Siz
kendinizi korumak amacıyla
af kanunlan çıkardıkça mah-
kemeler sizinle ilgili nasıl ger-
çekçi bir değerlendirme yapa-
bilir" dıye sordu.
'Kendine gfivenen istifa eder'
AKP hükümetinin göreve ge-
tirdiği yöneticilerin "çok ağır
suçlamalara hedef olduğunu"
anımsatan Baykal, "Unakj-
tan'ın naylon fatura ithamına
maruz kaldığını, ancak af ya-
sası çıkması nedeniyle sorgu-
lanmadığını'" söyledi. Baykal,
"Maliye Bakam'm da diğer
pek çok AKP yöneticisini de
kapsamı allıııa alan af düzen-
lemeleri getirildi. Şimdi kendi
hükümelinin bağlı bulunduğu
bir teftiş kurulu, Sayın Baka-
n'ın da sanıklar arasında oldu-
ğunu ortaya koyuyor. Maliye
Bakam'nın önce istifa etmesi
gerekiyor. Yargının doğru ya-
pılabilmesi için orayı boşalt-
ması gerekiyor. Kendine güve-
nen bir maliye bakanı oradan
ayrılır" dıye konuştu
48yılsonra
ilk ziyaret
Güney Kore Cumhur-
başkanı Roh Moo-hyun
eşiyle birlikte resmi zi-
yaret için Ankara'ya gel-
di. Roh, Esenboğa Hava-
alam'nda Devlet Bakanı
Bcşir Atalay ve cşi tara-
fından karşılandı. Tür-
kiye ile Güncy Korc ara-
sında diplomarik ilişki
kıırulmasıııın üstünden
48 yıl geçtikten sonra
üst düzeyde gerçekleşti-
rilen ilk resmi ziyarette
ikili ilişkilerin ele alın-
ınası ve yeni yatırımla-
rın konıışulması bekle-
niyor. 140 kişilik bir he-
yetle gelen Roh Moo-
hyun, hugün C'umhur-
başkanı, Başbakan vc
IBMM Başkanı ile bir
araya gelecek. (AA)
Maliye Bakanı iddialarla ilgili olarak 'Kendime güveniyorum' dedi
Unakıtan ciddiye almıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Maliye Bakanı Kemal
Unakıtan, hakkındaki kaçakçı-
lık ve sahtecilik suçlamalarını
içeren gümrük müfettişlerinin
raporunun "gerçeği yansıtma-
dığını" öne sürerken "Hakkım-
da rapor yazarlar, mahkemeyc
sunarlar. Mahkemeye gider,
gelirsin bir şey yok" dedi. îddi-
alan, "Öyle boş keseden atma-
nın âlemi yok" sözleriyle yanıt-
lamaya çalışan Unakıtan, "Ça-
mur at izi kalsın. Millet beni de
tanıyor, başkalarını da tanı-
yor... Başarıyı çeken var, çeke-
meyen var. Yeter, herkesle çen
çen uğraşacak halim yok ya be-
nim" dıye konuştu.
Unakıtan, düzenledıği basın
toplantısında, gazetecılerin soru-
lannıyanıtladı. "Ben, çok şükür
kendime çok güvenen bir ada-
mım" diyen Unakıtan, bu konu-
ya ilişkin her şeyi, ilgili yerlere
sevk ettiğini belirtti. Yüksek De-
netleme Kurulu'nun da "Şunla-
ra, şunlara baktırın" dediğini
bildiren Unakıtan, karan mahke-
melerin vereceğini söyledi.
'Bir kaşık suda fırtına'
Hazıne avukatlannın kendısıne
bağlı olduğıuıu anımsatan Unakı-
tan, "Nejapılması lazım ise o
yapılır. Ozel hiçbir şey yapıl-
maz" dedi.üümrük müfettişleri-
nin raporunda yeni bulgu olma-
dığını öne süren Unakıtan, şöyle
devam etti: "Bir özel finans ku-
rumundaki 1996-1997-1998
yıllarıyla ilgili raporudur. Bcn
o tarihlcrde o kurumun yöne-
tim kurulu üyesiyim. Bir baıı-
ka düşünün, yapılan muamele-
ler, yönetim kurulunun onayı-
na öyle gelmez. Diyorlar ki,
'Yönetim kurulu üyesiyken
onaylamış, bakanken de onaylar-
sa yandık'. O zanıan da onayla-
madını şimdi de yanlış bir şey
onaylamam." Dokunıılmazlıkla
ilgili soruyu yanıtlayan Unakı-
tan, "Benimle ilgili yargılanan
yönetim kurulu üyelerinin do-
kunulmazlığı yok. Buııların bir
tanesi ce/a almış mı? Almamış.
Dolayısıyla hazırlanan rapor-
lar gerçeği yansıtmıyor" dedi.
"Bir kaşık suda fırtına kopa-
rılmaya çalışıldığını" söyleyen
Unakıtan şöyle konuştu' "Daha
önceki raporlarla ilgili mahke-
me kararlarında yönetim ku-
rulu üyesi olduğum kurumun
kusurıı bulunmadığı... Vergi zi-
yanına neden olunmadığı... So-
nuçta iddia edilen hususların
geçerli olmadığı belirtilmiş."
1 ÜSTEGMENVE2UZMANÇAVUŞŞEHİT KAYMAKAMLIKINCELEME BAŞLATTI
Siirt'te operasyon:
21PKK'liöldürüldü
DtYARBAKIR (Cumhu-
riyet Bürosu) - Siirt'in Per-
van ilçesinde çıkan çatışma-
da 1 üsteğmen ile 2 uzman
çavuş ve bir köy korucusu şe-
hıtoldu, 21 PKKİi öldürül-
dü. Şırnak'ın Uzungeçıt bel-
desınde görev yapan 72 koru-
cuya ıse Herekol Dağı'ndakı
operasyona katılmadıklan
için silah brraktırıldı.
Siirt'in doğu kesımındekı
Peı^vari ilçesınin Doğan bel-
desi sınırları içinde kalan
Besta bölgesi Herekol Dağı
yakınlarındaki Eşek Mağara-
lan çevresinde 3 gündür de-
vam eden operasyonlarda yo-
ğun çatışmalar yaşanıyor.
Dünkü çatışmada Jandarma
Kıdemlı Üsteğmen Kamil
Baltacı, Jandarma Kıdemli
Uzman C^vuş Haydar Vu-
ral, Jandarma Kıdemli Uz-
man Çavuş Tuncer Soner
Dağ şehıt oldu. Aralannda
örgütün "Botan bölgesi so-
rumlusu", "Resul" kod ad-
lı mılıtanın da bulunduğu 21
PKK'h de öldürüldü
Şehitler ıçın Sıırt 3. Ko-
mando Tugayı'nda cenaze
törenı düzenlendı. Törene
Sıırt Valısı Murat Yıldırım,
3. Komando Tugay Komu-
tan Yardımcısı Kurnıay Al-
bay Selçuk Ünal, Belediye
Başkanı Mervan Gül ile
çok sayıda kamu kurum ve
kuruluş amirleri katıldı. Bal-
tacı'nın cenazesi Bursa'ya,
Vural'ınki Yozgat'a, Dağ'ın
cenazesi de memleketi Es-
kişehir'e gonderildı.
'Korucular tecavüz
edip kaçırdı' iddiası
! 1
DtYARBAKIR (Cumhu-
riyet Bürosu) - Diyarba-
kır'da korucular hakkında bir
tecavüz iddiası daha ortaya
atıldı. Cmar ilçesine bağlı
Höyükdibi köyünde iki köy
korucusunun genç bir kıza
önce tecavüz ettiği sonra da
kaçırdıkları öne sürüldü.
Iddialara göre Cınar' ın Hö-
yükdibi köyünde oturan 25
yaşındaki Ş. D., 8 ay önce
köyde koruculuk yapan Na-
zım ve Ercan S.'nin tecavü-
züne uğradı. Genç kızm ha-
mile kaldığını anlayan koru-
cular genç kızı 20 gün önce
kaçırdılar. Kızının bulunma-
sı için yetkililere başvurduk-
lannı ancak sonuç alamadık-
lannı belirten Anne Senıiha
D., şunlan söyledi: "Kızıma
tecavüz ettikten sonra, 'sc-
ni ve aileni öldürürüz' diye-
rek tehdit etmişlcr. Kızıma
birkaç kez 'Neden kilo alı-
yorsun' diye sorduğunıda
bana, 'Olgunlaşıyorum an-
ne' dedi. Olayın duyulma-
sı üzerine köy korucuları
eve gelip kızımın kafasına
silah dayadılar ve ölümle
tehdit ettiler. Kı/ımı köy
meydanında kaçırdılar." Ş.
D'nin akrabası Mehmet Şe-
rif D. ıse "Tek korkumuz,
kızı öldürüp üzerimize at-
nıaları. Uâlâ namus adına
cinayetler işleniyor. Koru-
cular defalarca kızı zehir-
lemekiçin girişimde bıılun-
muşlar" dedi. ÇınarKayma-
kamı tdris Akbıyık, incele-
me başlattıklanm açıkladı.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdul-
lah Gül Cezayir dönüşündeydi.
Içişleri Bakanı Abdülkadir Aksu Almanya seferin-
deydi.
Arınç'ın gündeminde, Yunanistan'la aramızdaki
ilişkileri düzenleyen planı ve "parlamenter diploma-
si" tanımının ıncehklerı vardı.
Erdoğan, AB'ye vereceği mesajları düşünüyordu.
Gül, Cezayirlilerin Osmanlı'ya duyduğu özlemi
duymanın huzuru içindeydi.
Aksu da Almanya'dan canlı yayınlara katılıp Trab-
zon'daki duruma hâkım olduklarını açıkladı.
Başbakan'ın ve hükümet üyelerinin dış gezilerine
saygımız var. Hiçbir gezı boşuna yapılmış değildir.
Ancak işin dozu kaçtı. Başbakan arada bir Anado-
lu gezisine çıkarsa, bunu yurttaşı fırçalamak için fır-
sat biliyor!
Toplumda şu eğilim iyıce yerleşiyor:
Bunların da bir farkı yokmuş!
AKP'nin Anadolu ile arasındaki makas açılıyor.
• • •
AKP, başkentte de devlet kurumlarına işbirliği ya-
pılacak yerler değil, ele geçirilecek makamlargözüy-
le bakıyor.
Bunu, yasalara uygun atamalarla yapamazsa AKP
yontemlerıyle yapıyor. Ankara'da yüzlerce üst düzey
makam artık asaleten yerine geçen vekâleten ata-
malarla doldurulmuş durumda.
Cumhurbaşkanı, hükümetin bu tutumu bir gele-
nek haline getirmesinin ardından Başbakanlık'a bir
mektup yazarak gelinen noktanın sakıncalarını an-
lattı. Mektubun ekine de vekâleten yapılmış atama-
ları koydu.
Erdoğan, partisinin yetkili organlarında bu türata-
malardan övünçle söz ediyor ve ekliyor:
Arkadaşlarımızı istediğimız kadrolara yerleştirmek
için her türlü yöntemi uygularız!
Son olarak Içişleri Bakanlığı Müsteşarlığı'nı vekâ-
leten yürüten Şahabettin Harput vekâletini attı,
kendi inisiyatıfiyle asaleten ımza atıyor. Haber Ra-
dikal'de manşetten yayımlandı. 3 gündür açıklama
yok! Içişleri Bakanlığı devletin işleyişine saygılı ol-
mazsa kim olur?
AKP'nin bu bağlamda devlet kurumlarıyla hukuk-
sal ilişkisi de geriliyor. Deyim yerindeyse makas açı-
lıyor.
•••
Başbakan, AB'ye Norveç üzerinden posta koydu.
Başta kimi AB ülkeleri olmak üzere Batı'nın Türki-
ye'yı bölmeye çalıştığını söyledi. Kımi AKP'lilere gö-
re Başbakan bu mesajları Norveç'ten vererek şunu
demek ıstemiş:
Norveç AB üyesi değil, ama kalkınmış bir ülke. Biz
de AB'ye tam üye olmadan kalkınabıliriz... Gerekır-
se AB perspektifimizi gözden geçiririz!
Böyle bir mesaj için taaa Kuzey Kutbu'nun eteği-
ne kadar gitmeye gerek var mıydı?
AKP'nin AB karşısındaki tutumu şöyle özetlene-
bılinKafatutmaklaçanaktutmak arasında gidipge-
liyor!
Meclıs'ten geçen pek çok yasa "AB böyle istiyor,
geç kalmasın, süreç zarar görür" bastırmasıyla sor-
gulanmadan kabul edildi. Başbakan, AB sürecini
kimsenin engelleyemeyeceğini açıkladı. Ardından
da Batı'nın Türkiye'yi bölmeye çalıştığını söyledi. Bu
tür ikili açıklamalar da AKP'nin AB ile arasındaki ma-
kası açıyor.
Bu kadar makas AKP iktidarını makaslar!
ankcum " cumhuriyet.com.tr
SÖYLEŞİ ATTİUİLHAN
"... Niye 'Yılana'
Sarıldık?.."
I Baştarafı Arka Sayfada
karşı, sonunda galip çıktı. Alman Büyükelçiliği bu-
nu başarı saydı, 'Anadolu Ajansı'nın çoğunlukla düş-
man tarafına yakınlık duyan Yahudi öğelerden temiz-
lenmış olmasının, haber dağıtımı üzerinde olumlu et-
kiler yapacağını umut ettiğini' yazdı..." (Bkz. Türki-
ye'de Faşist Alman Propagandası', Onur Yayınları.)
Ne garip! insan bu satırları okuyunca, hıç şaşırmıyor;
neden, yoksa Media'mızın bu 'bu eskı hastalığı, günü-
müzde de 'nüksetti' de ondan mı?
'Rûhen ve bedenen Tanzlmatçı'dırlar...
Nâdir Nâdi Bey, 'hatıralan'nda buna neyi sebep gös-
termış, bakar mısınız:
"... o yıllarda totaliter yönetim modası salgın ha-
lindeydi. Almanya, Italya, Rusya ve Japonya' -gibi
dev memleketlerin yanı sıra, Iberik Yarımadası'nda,
Orta Avrupa'da, Balkanlar'da irili ufaklı para/faşist
rejimler kurulmuştu. Ufukta belirmeye başlayan sa-
vaş bulutları, çoğu milletleri koyun sürüleri halinde,
birer çobanın etrafında toplanmaya zorluyordu. De-
mokrasi'ye ihtıyarlamış, devrini yaşamış, verimsiz bir
yönetim sistemi diye bakan aydınlar, günden güne
artıyordu..." Perdenın Aralığından', S. 17)
İnsan, ister istemez, tam da burada; Yakup Kadri
Bey'ın (Karaosmanoğlu) başka bir münâsebetle söy-
lediği, fakat buraya da cuk oturan, sözlerini hatırlıyor.
'milletler koyun sürüleri halinde, çobanın etrafında
toplanıyorlardı' öyle mi? Onlar zaten, 'rûhen ve bede-
nen Tanzimatçıdırlar', halbukı...
"... Mustafa Kemal inkılâbını, Tanzimat Harcke-
ti'nin bir devamı gibi görenler. Bu hareketin öbürü-
ne ne kadar zıt olduğunu, hiç değilse, bu noktada
hissetmelidirler. Başları sıkıya geldikçe ecnebi se-
fâretlere sığınan Tanzimatçı devlet adamıyla; Ana-
dolu köylüsünün kucağına atılan 'Millî Devlet Ada-
mı' arasında karşıtlıktan başka, ne bulunabilir? Bun-
lardan birisi şahsi hürriyetini, şahsi selâmetini ara-
yan; öbürü millî istiklâli ve millet için de hürriyetini
arayan adamdır.." (Bkz. 'Politikada 45 Yıl', Bilgi Yayı-
nevi, 1968)
Insanı dehşete düşüren nedirbilirmisiniz? Üzerinden
yuzyıl bilegeçmeksızın, Türkiye'de işlerin 'ecnebi'ler-
le, aynı minvâl üzere sürdürülüp, aynı umutlarla 'aşa-
ğıdan alınması'I Kım hatırlamaz: II. DünyaSavaşı yılla-
rında, herkesle iyi geçindiğini zanneden, Milli Şef, sa-
vaşın sonunda yapayalnız ve dımdızlak, ortada kalmış-
tı: Amerikan Ittifakı'na dört elle sarılması bundandır.
Yoksa yılana mı sarılmıştı? _