20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15NİSAN2005CUMA CUMHURİYET SAYFA Sezer Suriye'de "ı/ciıtri vatamnda" diye karşdanmış. !\t> ffüzrl... Kiııci ıa- « tandan ikinci vatana! Elektronik posta; ctenizsom^cumhuriyetcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 17 - Maliye Bakanı, aptesinden şüphe etmiyormuş... "Aptesli kazanc kutsaldır!" Süper ÜBalıkesir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Hacıoğlu'nun üç fakültenin dekan vekilliği ile bir yüksek okulun müdür vekilliğini de üstlendiğini yazmıştık... Bir üniversite, üç fakülte ve bir yüksek okul yönetmenin ötesinde Prof. Dr. Hacıoğlu meğer haftada 35 saat de derse giriyormuş. Çozum zmir Bornova'dan Güneş Erkul şöyle diyor: "Kemalizmi tarihe gömme amacındakilerin erk sahibi olduğu, ele geçirilen kalelerin gide- rek arttığı bir dönemde toplumun büyük bir bölümü tepkisizleştirilmiş gibi. Ancak; ulusal uya- nışın kıpırtıları, Attilâ llhan'a göre 'dip dalgası' ya- vaş yavaş kendisini ulusçu ve bu nedenle Nobel ödülü alma şansı hjç olmayan yayınlara olan ilgi- deki artışla hissettiriyor. örneğin; emekli tümgeneral Osman Pamukoğ- lu'nun kitapları, Mustafa Yıldırım'ın Sivil örümce- ğin Ağında kitabı, 'ulusal ruh'un dirilebilirliğine ör- nek oluyor. Bence böyle kafamızda şamar etkisi yaratacak kitapların, yazıların daha çok yazılması ve daha çok okunması ulusal dirilişin hızlanmasındaçokönem- li bir etken olacaktır. Derin uykudaki halkımızın uya- nışı; Kuvayı Milliye'nin uyanışıdır ve bu da Batı em- peryalizminin en büyük korkusudur. Bu uyanış; da- Uyanış çağrısıha tüm kaleler ele geçirilmeden gerçekleşmek zo- rundadır. Çünkü; karşıdevrim adım adım ilerliyor! öyle ki; henüz 'Atatürk dönemine son verdik' di- yecek cüreti toplayamayanlar, Kemalist Devrim yı- kıcılığını Mahmut Esat Bozkurt üzerinden yürü- tüyor. Vatanın tüm kaleleri AB yolunda bir bir düşerken AB bu kez tankıyla, topuyla, tüfeğiyle değil para- sıyla hedefe doğru ilerliyor. 'AB'ye uyum' diye Sevr'deki azınlıklar maddeleri aşama aşama kabul ettirilirken, Avrupa Parlamentosu Başkanı Borrell ülkemizin güneydoğusuna 'Kürdistan' derken ve burası lller Bankası'nın bir firmaya bastırdığı Türki- ye haritalarında böyle gösterilirken, Fransız Parla- menter Jacgues Toubon, Türkiye AB'ye girmek istiyorsa; Sevr'i kabul etmelidir' derken, susarak ihanete ortak olanları tarih affetmez ey aydın geçi- nenler! Ve sormalıyız: Semra hanımlarla, benzeri medya oyuncakları ile oyalanan ve uyutulan sen; uyanır da onurun için, bağımsızlığın için gerekirse yeniden Kuvayı Milliye diyebilir misin? Vatan toprakları par- sel parsel satılırken; Atatürk'ün kurduğu kurumlar bir bir kapatılırken, kısacası çocuklarının geleceği çalınırken; ayaktopu karşılaşmalarının pozisyonla- rınıtartışmayı;emperyalistşirketlerle ortak bir avuç patronunun sahibi olduğu medyada 'ülkeyi satan- lara' övgüde sınır tanımayan 'ver kurtulcu' kiralık kalemlerinin, bu yeni Ali Kemaller'in çizdiği pem- be tabloları gerçek sanmayı bırakıp; varlığını borç- lu olduğun Atatürk gibi 'Ozgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir' diyebilir misin? 'Evet' yanıtları çoğaldıkça, uyanış, kurtuluşa dö- nüşecek demektir." Mehmet Ali Kılınç: "Başbakan'ın Norveç ziyaretinde, tasarruf nedeniyle korumalarının az olmasından dolayı bir koruma zaf iyetinin ortaya çıktığı saptanmış. Çözüm çok kolay: Hemen, promosyon olarak koruma verebilecek çokuluslu bir şirketle alışveriş bağlantısı yapılmalıdır!" Sistem Akif Kökçe: "Memurlara 'kademe ve derece' yerine 'basamak' sistemi uygulanacakmış. Tek başına 'basamak' yetmez, torpilli memurlar için de 'asansör' sistemi yapılsın!" Hâkimler, savcılar, subaylar, polisler Içişleri Bakanlığı'nın genelgesı ile bundan böyle trafik polisleri, hâkim ve savcılara trafik cezası kesmeyecek. llk bakışta bu uygulama, hâkim ve savcılara ayrıcalık tanındığı izlenimi ve- riyor. Ancak işin aslı başka; trafik polis- leri cezayı gerektiren fiili, bölgede ağır ceza mahkemesinin bulunduğu cum- huriyet başsavcılığına iletecek ve olay birdisiplinsoruşturmasınadadönüştü- rülecek. Dolayısıyla, örneğin yanlış ye- re park cezası, hâkim ve savcılar için di- siplin suçuna sokularak sicillerine işle- nebilecek. Böylece, bir hâkim ya da savcı, başkalarının para cezası ile ge- çiştirdiği bir kusurdan dolayı mesleki geleceğinden olacak. öte yandan Milli Eğitim Bakanlığı da bir yasayla asker, polis ve yargı men- suplarının öğretmen eşlerinin eş duru- mundan tayininin önünü kesmeye çalı- şıyor. Bir binbaşı, bu tasarı ile laik ve demokratik devlete inanan öğ- retmenlerin tasfiye edilmesinin amaçlandığını söylüyor. Subaylar, emniyet müdürleri, hâkim- ler, savcılar mesleklerinin gereği olarak Türkiye'nin değişik yörelerine tayin edi- liyor ve buralarda değişik sürelerde gö- rev yapıyor. Öğretmen eşleri de onlarla birlikte tayin ediliyor. Şimdi eşlerin tayi- ni yapılmayacak. Böylece ya aile parçalanacak ya da öğretmen eş, görevinden istifa edecek. 18 yılda dört farklı bölgede görev ya- pan binbaşı, "Bu tasarının amacı, bo- şalacak kadrolara iktidarın kendine ya- kın kişileri doldurarak Türkiye'nin gele- ceğini karartma girişimidir. Genelkur- may Başkanlığı'nın kendi mensupları- nı doğrudan ilgilendiren bu konuda fi- kir beyan etmemesi de oldukça ilgi çe- kicidir" diyor. Papa Nasıl Ammsanacak? MERÎÇ VELtDEDEOĞLÎT 2. Jean Paul beş yıl önce, 2000 yılında, Hıristiyanların i- ki bin yılltk tarihindeki kimi ha- taları için 95 kezözürdilemiş- ti; özür konuları içinde kadın- lara yapılan ayrımcılık da yer alıyordu. Ne var ki bu özürden son- ra, kadınların kilise örgütünün yönetim kadrolarına alınma konusu yeniden alevlendiğin- de, Papa yine karşı koymuş- tu; işin ilginç yanı Papa Haz- retleri bu tutumu için de özür dilemişti... Anlaşılacağı gibi cinsel ay- rımcılık konusunda "özür di- leme" bir sonuca götürmü- yor; hataya son verilip uygu- lamaya geçilmiyor. Oysa Hıristiyanlığın bilimsel alanla ilgili büyük sıkıntısı, en- gizisyon yoluyla yıllarca acı çektirilen Galileo'dan Pa- pa'nın özür dilemesiyle son buluyordu, çünkü güneşin, dünyanın etrafında döndüğü- nü kabul eden 2000 yıllık dog- ma böylece geçerliliğini yitiri- yordu. öte yanda özür dilenen ko- nular arasında "Haçlı Seferle- ri" de var; 2. Jean Paul'ün bu özrü ile Islam dünyasına ya- kınlaşmak istediği belirtilir; dahası bu istek, Fethullah Gülen ile sarmaş dolaş poz vererek de dünya kamuoyuna sunulur. (Sahi, Fethullah Ho- ca'dan dostunun ölümüyle il- gili bir ses çıkmadı!) Ne ki ince ince dokunan bu anlamlı isteğe karşın Papa, AB'nin bir Hıristiyan toplumu olmasından yanadır, dolayı- sıyla Türkiye'nin birliğe girme- sine karşıdır. Papa'nın bu karşıtlığını yar- dımcısı Kardinal Paul Bopar daha ileriye götürüp, Islami- yetin Avrupa'ya ve genelde Batı'ya bir meydan okuma ol- duğunu, Mesih'in beşiği di- yarlarda Hıristiyanların yarın- larından endişe ettiklerini dile getirmekten çekinmez. Sıkı merkeziyetçi bir yöne- tim kurmuş ve bütün dizgin- leri elinde tutmuş Papa için, yardımcısının bu tür söylem- lerde bulunması kuşkusuz düşündürücüdür. Yine de Papa'nın Müslü- manların gönlünde de taht kurmuş olduğu, ölümü dola- yısıyla görüldü; ne var ki ce- nazesini iki milyon kişinın uğurladığı 2. Jean Paul için çok ağır eleştirilerin de dünya basınında yer aldığı belirtildi. Bunlardan Ingiltere'de Manchester Üniversitesi'nde kültür kuramı profesörü olan Terry Eagleton'ın eleştirısi, sanırız en yürekli, en çarpıcı olanıydı. T. Eagleton, 2. Jean Pa- ul'ün, "gelişmekte olan ülke- lerde sayısız Katoliği acılarla dolu birAIDS ölümünden ko- ruyabilecek prezervatiflerin" aleyhinde olmakla "en büyük suç" işlediğini, dolayısıyla Pa- pa'nın "ebedl mekânına, elin- de bu ölümlerin kanıyla birlik- te gittiğini" açıkça belirtmiş; makalesine de "Papa'nın Elinde Kan Var" başlığını koy- muş... Ziyaret ettiği kimi ülkelerin toprağını diz çöküp öpecek kadar insancıl olmayı içinde barındıran Papa'nın, bu ko- nuda bu derece katılaşması- nı insan gerçekten anlamak- ta zorlanıyor; çünkü tarihte papalar onca kanlı savaşa, olaya karıştıkları halde hiçbiri bu denli açık biçimde kamu- oyu önünde "eli kanlı papa" olarak anılıp ilan edilmedi... Bir örnek gerekirse, 16. yüzyılın ünlü siyasetçi yazarı Makyavel'in kalemine dola- dığı Papa 6. Aleksander'i gösterebiliriz; yazar ile birlik- te aynı dönemde yaşayan bu Papa, oğluna büyük bir dü- kalık yaratmak için pek çok kan döküp -yazarın dediği gi- bi- Italya'yı "altüst" eder; da- hası kimi cinayetlere de karış- tığı söylenir. Makyavel yapıtı "Hüküm- dar"da, iktidarı elde etmek için her yolu geçerli görmesi- ne karşın Papa'yı: Insanları aldatmaktan başka bir şey düşünmemiştir. Hiçbir insan onun kadar güvenli vaatlerde bulunmasını bilmemiş, hiçbi- rini tutmadığı antlar verme- miştir" diye eleştirir ama dök- tüğü "kan"a bir yollama yap- maz. Kısacası T. Eoglaton'ın "Eli Kanlı Papa" söylemi yenilir yutulur cinsinden bir eleştiri değil. öte yanda, 2. Jean Paul "azizlik" aşamasına yükselti- lirse, ki ortam onu gösteriyor, o zaman azizliği nasıl nitelen- dirilecek dersiniz? BURDUR 2. ASLÎYE HUKUK (AtLE) MAHKEMESt'NDEN EsasNo: 2004/28.1 KararNo- 2005/125 Davacı Ali Fuat Aldan Zengin vckili tarafından davah Fatma Aldan aleyhine mahkememize ııçılan boşaruna davasının yapılan duruşması sonunda, davacının davasının kabulü ile taraflann boşanmalarıııa karar venlmıştır. Hüküm: Burdur ıli, Merkez llyas Köyü nüflısuna kayıtlı Mehmet Ali oglu 1982 d.lu Ali Fuat Aldan ile aynı yerde nüfusa kayıtlı Mehmet kızı 1985 d.lu Fatma Aldan'ın boşanmalarma, işbu karar adre- sı tespıt edılemeyen davah Fatma Aldan'a ilancn tebliğ ile tebliğden itı- baren 15 gün içinde kararı temyiz etmedigı takdirde karann kendiii yö- nünden kesinleşeceği ilan olunur. Basın: 16461 Şişli Mahkemeler Veznesi'nin 530954 sayıh 6.5.2003 tarihli Sayman Mutemedi Alındısı kaybolmuştur. Hükümsüzdür. L Nüflıs hüviyet cüzdanımı yitirdim. Geçersizdir. MEHMETÎLHAN KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK [email protected] ÇÎZGtLlK KÂMİL MASARACI kamilmasarackqmynet.com OTOBÜSTEKİLER KEMALURCENÇ k_urgenc(<ı yahoo.com HAYAT EPlK TlYATROSU MUSTAFA BILCIN hayatepikûı mynet.com VERTANES KAlAVCT/AN, . ATATÜRK ÎCİN: .. "KIŞİSEL FIKRtME GORE kEMAL DE BtR KASAPT1" DEMÎŞL KÎStSEL FtKRtME ĞÖRE VERTANES DE BÎR ÇOCUK PORNOCUSUDURI. \ TARtHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 15 Nisan ıciM.mumtaz-arikan. conı SOYSUİLASMIŞ KESSAML IBS&'&A BUGÜN, ALMAh) RESSAMI EMIL NOİ-OE, 83 YA~ $iN0A ÖLDÜ.DAHIA COCUK yAçm, mnm OYMACIUĞI f»PA/i»K SANATHAD/M ATAN A/OLD£,MHA &ONKA İZ, KeSME BAÇLAMıÇn. 19i3 TW Çl/rrtgt PGSİldt: APALA- Rl TURUNDAN YEPYENİ HSlNLERLB &ÖN6N RESSAM, StOEREK. OIÇAVUflUKtCUİ.uK'uNjiEK&PltESYOHİZM') k VE FOVİZM'IN ETKİSİNB SİKDİ. "OZAN tÇİN SÖZCÜK, sesrscf fçiN ses NB <$£, ÜBSSAM eçi/v ce RBNK ODUÜ. KENK 6NOİTİDİIİ, ENEfJİ rA$/t/MP(#* DiHEU NOLPG, IT.OÜHYA £AU4Şl SlHAS/NPA,NAZİLER TAHAF/HDAN *SOy$UZlAŞMIŞ ReSSAM* DİYE NıTELBNPİBILEN SANAT- Çı, OAHA <pae DİNİ'KONuLAftı /ŞLEY&N YASLIBOYA ve İ İ TXN/AttrO£DtJ- SOLPA, K£fJOİ vesfisoA &ÎRBA£XISI GÖKÜLUYOR. BAKIŞ AÇISI Dr. GÜRBÜZ ÇAPAN Ozan İçin Yaşamak Bir Seriivendir Âşıklık-halk ozanlan Kars'ın geleneksel kültürüdür. Âşık Şenlik (1852-1913): Yunus-Namık Kemal ka- rışımıdır. 1876 sonrası Rusya'ya tazminat karşılığı ve- rilen Kars-Ardahan-Acara'nın Çıldır sancağında doğ- muş. Derin tasavvuf bilgisi yanında, yurtseverlik ve ba- ğımsızlık bayrağı haline gelmiştir. Rus işgaline karşı ilk sivil milis örgütlenmelerinin oluştuğu Cıldır'da bu kav- ganın sözü-sözcüsü olmuştur. "Ehli Islam olan işit- sin bilsin/ can sağ iken yurt vermeyiz düsmana" Çarlık Rusyası'nın işgali altındaneanlamageldiği açık- tır. Şenlik ölmüş ama düşleri 17 Ekim devriminden son- ra Çıldır Islam Şûra hükümeti ile taçlanmıştır. Dünü bugüne bağlamak, halkın dertlerinin ve sevda- larının dili olmak, gelenek ve göreneklerinin korunma- sında doğal bir çeşmedir Âşık Şenlik. Bir sanatçı olarak, durumdan vazife çıkarmış, bu uğurda öldürülmeyi dahi göze almıştır. Bir yandan kav- ganın sözcülüğünü yaparken diğer yandan (Âşık Gü- Ijstan gibi) çıraklar yetiştirmiştır. Tohumları yeşermiş Âşık Gülistan'ın oğlu Murat Çobanoğlu bu serüveni günümüze kadar taşıyabilmiştir. Halk hikâyelerini sazıyla ve duru bir Türkçeyle aktar- mıştır. Kerem ile Aslı, Salman Bey, Latif Şah (Yok- sul biri sonra şah olur) hikâyeleri bunun örnekleridir. Âşık Şenlik'in halefleri Murat Çobanoğlu ve ŞerefTaşlıova... Bu saz ve söz ışıklan, aydınlanmanın ışık bahçesinde(Halkevleri'nde) yetişirler. Yazı ve şiir yazmak ile müzik kurslarına ka- tılırlar. 1960'ta Halkevi Başkanı Dr. Budak Demirel, hem doktoıiuk yapar hem de Cumhuriyetimizin mis- yoneridir. Modern tanm, hayvancılık, arıcılık, maran- gozluk kurslarının yanı sıra kültür-sanat bahçesine çe- virir Halkevi'ni. Karseli dergisini çıkarır. lyiliklerin önde- ri, hocası, abisi, hatta babasıdır. Bu iki genç ozan (âşık) onun da teşvikiyle Konya âşıklar yanşmasına katılır ve birinci olurtar. Dr. Demirel, kendi aralanndatopladığı pa- ralarla her birine 300 lira ödül verir. Artık bunlar halkın sevgilisi olmuştur. O sevgi yumağı, 68 bahannda en üst seviyeye ulaşır. Köroğlu Destanı'yla, Bolubeyi, Ayvaz türküleriyle onlar da 68'in ruhuna uygun meyveler ver- meye başlariar. Onların "Köroğlusu" da yoksulun kı- lıcı olmaya başiar. "Bir hışımla geidi geçti Kiziroğlu Mustafa Bey. Hışımı dağı deldi geçti Kiziroğlu Mus- tafa Bey." Merkezde uyuyan, halkını unutan, hak ve adaletten uzak yöneticilere karşı kendi kahramanlarını sürerler. Haksızlığa, adaletsizliğe onlar da kendi lisanında isyan ederler. Arka bahçelerinde, Cumhuriyetin öncüleri: Halk Eği- tim Merkez Md. Mahir Baranseli, Av. Sadık Müftahi, öğretmenlerimizden; Erdal Özmen, Ismail Talınlı, Ha- san Kartarı ve Dr. Budak Demirel hiç yılmadan bu iki ışığımızı beslediler. Ta ki 12 Mart darbesine kadar. 12 Mart darbecileri, büyük bir başarıyla bu ışık bahçeleri- mızi dağıttılar. M. Kemal'in aydınlanmacı kurumları ka- patıldı. Bu iki ışık - 40 yıl Konya Âşıklar Bayramı'na katıldılar. 1989'da Ingiltere Kraliyet Sarayı'nda Royal Hall'de, dünya halk hikâyeleri festivaline... -1996, Galler'de uluslararası halk hikâyeleri festiva- line... -1996'da Kırgızistan'da Manas Destanı şölenlerine... - 1987'de Almanya'da, Man'da yine Türk kültürünü temsile katıldılar... - BBC TV'de belgesel olarak yayımlanmaya değer görüldüler... - Japon TV'si NHK'nin 1983'te çekmiş olduğu Ipek Yolu dizisinde geniş şekilde yer aldılar. 1940'ta doğup 2005'te yoksulluk içinde (Kazancı Bedih gibi) öldü Çobanoğlu. Yerin cennet, ışığın bol ol- sun. Ona en son yine Karslı hemşerileri sahip çıkarak cenazesini götürüp bağııiarına bastılar. Kendisi gibi ge- çim sıkıntısı çeken Ş. Taşlıova da 50 yıllık saz-söz ar- kadaşını, can yoldaşını, gözü yaşlı, içi buruk uğurladı. Ş. Taşlıova'yı konuşturmak istedim. O ozanca, Âşık Şenlik'ten cevap verdi: "Namertlerin kanadıyla uçmam Allah kerimdir. Suyu abu kevser olsa içmem Allah kerimdir." Dünü bugüne bağlayan taş köprülerimiz, üzülme- yin, siz yoksul halkımızın aklında, yüreğinde hep yaşa- yacaksınız. Çıraklannızı eğitmeye bakın. Şenlik öldü, öl- dürüldü, ama adı yüz yıldır yaşamaya devam ediyor. Haksızlığa, kadirbilmezliğe ilk uğrayan sızler değilsi- niz. Sözü yine, Âşık Şenlik'le bitirmek istiyorum. "Dağılmış fikri hayalim uğraşır ne'ilen. Tabipsiz derdi çekerim, merhemsiz yara ilen." Bir gün benim ülkemde de hak ve hukuk mutlaka yerini bulacak... [email protected]. tr Fax:0212 672 73 79 BULMACA SEÜAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 SOLDANSAĞA: 1/ tstanbul'un Eminönü ilçe- sinde ünlü bir cami. 2/ Halk şairi... Burmalı çivi. 3/Trabzon ilinde bir yay- la... Birtürtaze ve tuzsuz pey- nir. 4/ iki tarla arasındakı sı- nır... XII. yüz- yıldan sonra yaygınlaşan Yahudi mistisizmi. 5/ Tahılyığını..."—kedi- si": Dünyanın tek kuy- ruksuz kedi cınsi. 6/ Çevrebilim. II Aksaray . ilinde, tüf kayalara oyulmuş, birçok dinsel yaprnın bulunduğu ün- lü vadi... Rcy. 8/Hindis- tan'da, Tac-Mahal'in 8 bulunduğu kent... So- 9 yundan gelinen kimsc. 9/ Eski M ısır inanışında ana tannça... Üç kişi arasında 32 kartla oynanan, briçe benzer bir kâğıt oyunu. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/Bingöl ilinde, "Kurucadağ" da denilen ve kayak mer- kezi olan dağın adı. 2/Çanakkale'nin, peyniriyle tanın- mış ılçesi... Osmanlı toprak düzeninde yıllık geliri yüz bin akçeyi aşan dirlik. 3/ "Git, def ol" anlamında argo sözcük... Çene altından bağlanan başörtüsü. 4/Dişi sı- ğır... Birilımız. 5/Büyük balıkların göğsüne yapışık ola- rak yaşayan küçük balıklara verilen ad. 6/Tuzağa duşü- rülen şey... Ankara'nın bir ilçesi. 7/Italya'da bir kent.., Bir renk. 8/Çok sevilen kimse ya da şey... Geleneksel lspanyol şarkısı ve dansı. 9/ Arap dili ve edebiyatı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle