Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15NİSAN2005CUMA
SOYLEŞI
27 Mayıs ihtilalini gerçekleştiren isimlerdenNumanEsin anılannı birkitaptatopladı
Idamlara 5 ldşi ret oyu verdi
MtYASEtLKNUR
' htilali gerçekleştiren ekipten Osman Ktik-
T sal, Ccmal Madanoğlu ve Sııphi Kara-
I man'ın anıları büyük ölçüde yayımlan-
I masına karşın o kadrodan Numan Esin
bugüne kadar sessiz kalmıştı. Numan
Esin'iıı anılan Doğan Yayıncılık'tan "Bir
27 Mayısçının Amlan" adıyla kitap olarak ge-
çen günlerde yayımlandı. Kitabını konuştuğu-
muz Numan Esin, anılannda yer vermediği ba-
zı bilgileri de ilk kez bu söyleşide açıkladı. 27
Mayıs'ta Menderes ve iki arkadaşının idam-
lannın oylandığı 23 'lerin toplantısmda yemin
edildiği için bugüne kadar kimin ne oy verdi-
ğini açıklamadıklarına dikkat çeken Esin, "As-
lında ben kimin nasıl oy verdiğini biliyonım.
Ama sadece idanılara karşı olan beş isnıi size
söyleyeyim. Sami Küçük, SuphiKaraman, Ka-
milKaravelioğlu, SuphiGürsoytrakve Selahat-
tin Özgür'dür" dedi.
DEĞİŞİM...
-DP kökenli bir aüe,Ihtilal sırasında CHPye
nıcsafe koymaya çabşan ve Türkeş'e yakın bir
kımıite üycsi, tasfiyesonrasıTürkeş'HCMKP'de
siyasetçi, 12 Mart'ta 'Bomba Davası' saııığı,
70'liyıllarda ise sosyalist sol çizgideki Valan ga-
zetesinin patronluğu. Bu değişim nasıl oldu?
ESİN - Aslında çizgiler arasında derüı bir
fark yok. Hepsi birbirini tamamlayan şeyler.
Aılem DP'liydi. CHP'nin o dönemleri de tkin-
ci Dünya Harbi içinde olduğu için halk bir
tazyik altındaydı.
Belki bugün baklığınızda CHP iktidarını
suçlamıyorsunuz ama o günkü koşullarda köy-
lü kendi malının hırsızı olacak derecede bas-
kı altında yaşamıştır. O baskıyı biz hissediyor-
duk. Cebinde tütün tabakası bulunan bir adam
alınıp hapse atılıyor, yol vergisi veremeyen
köylü yol yapımında taş kırmaya gönderiliyor-
Numan Esin de anılarını bir kitap halinde
yayımladı. Esin, "Bir 27 Mayısçının Anılan"
kitabında kendisinin de bulunduğu 13'lerin
tasfiyesinden sonra oluşturulan 23 kişilik yeni
komitenin idam kararı almakla hata ettiği görüşünde.
Idamlar konusunda karar alan 23'lerden beş
arkadaşının idamlara karşı çıktığını, ancak toplantıda
yemin ettikleri için kimin ne şekilde oy kullandığım
bugüne kadar açıklamadıklannı belirten Esin, "Ama
ben söyleyebilirim. Ret oyu veren kişiler Karavelioğlu,
Gürsoytrak, Karaman, Küçük ve Özgür'dür" diyor.
nuçta devrim kendi evlatlannıyedL SizdeTür-
keş'e yalan olmanın bedelini rni ödediniz?
ESİN- Evet öyle oldu. Bizi Türkeş'e yakın
gördükleri için tasfiye ettiler. Türkeş, diğer ar-
kadaşlan korkutuyordu. Türkeş, komite ara-
sındaki anlaşmazlığı gerekçe göstererek hare-
kete geçmemizi öneriyordu. Ben ve Muzaffer
Özdağ, Türkeş'e karşı çıktık. Bir Milli Birlik
Hareketi olarak ortaya çıktıktan sonra kalkıp
bazı arkadaşları tasfiye edersek olmaz. Ayn-
ca nasıl tasfiye edecegimiz de nıeçhul. Çün-
kü onlann da eli armut toplamıyor. Onlar da
bir mücadelenın içerisine girmişler. Sonuçta
bir kanlı çatışmaya dönüşür bu.
du. Bütün bunları yaşayarak büyüdüğiimüz
içın adeta bir özgürlük ateşi bize küçük yaş-
lardan girmiştir.
Sonra o özgürlük ateşi DP baskıcı rejimine
karşı içimizde alevlendi. 1954'e kadar DP çok
yanhş şeyler de yapmış olmasına karşın iyi iş-
ler de yaptı. Ama 1954-57 yıllanndan itiba-
ren bakıyorsunuz ekonomide sıkışma başla-
yınca oy kaybetme kaygısıyla sertleşme poli-
tikası uyguladılar. Baskıcı bir düzen yeniden
avdet etti. Uzlaşma yolunu kapattılar. Kapa-
tınca da zaten 27 Mayıs oldu.
27 Mayıs kadrosunda üç ayn tez vardı.
Birinci tez; "DP'yi devirelim ama ordu si-
yasct bilmez, iktidarı götürüp lsmet Paşa'ya
tcslimedelim", ikinci tez; "Askeridiktatör-
lüğe yönelelim, DP'yi ezelinı ama CHP'ye de
iktidaryolunu kapalalım ve on beş sene nıenı-
leketi idare edelim", üçüncü tez ise "DP'li-
lere fazla baskı kurmayalım, dava filan yo-
lıına da gitmeyelim, önde gelen sorumlulan
da yurtdışuıa gönderelim, köylere kadar olan
DP-CUP bölünmesini giderecek bir iç banş
getirelim". Bu üçüncü tez, bir ara galip gel-
di ve o nedenle ihtilal komıtesine "MilliBir-
lik Komitesi" adını verdik.
ORDÎNARYÜS YERDE SÜRÜKLENDÎ
- İhtilalden hemen sonra anayasacı bilim
adamlanyla bir toplantı yaptınız. Akademis-
yenlerin radikalleşmeniz için sizî tahrik ettiği
söyleniyor, doğru mu?
ESİN - Üniversite hocalan iktidann baskı-
sını öğrencileriyle birlikte yaşayan insanlar. Bir
Sıddık Sami Onar gibi yaşlı başlı ve koskoca
ordinaryüsü polisler yerde sürüklediler. Ağır
hakarete maruz kalmış bir zat. Onun için on-
lar DP ve DP yandaşlanna karşı radikal görü-
şün mihmandan idiler. Telkinleri de o istika-
mette olmuştur. Ama mesela onlann arasında
bir Hıfa Veldet Iloca, daha farklı bir insandı.
Oldukça farklı bir çizgide olduğunu hemen bel-
li ediyordu. Daha demokrat, daha itidalli, da-
ha akılcı görüşler öne süren ve devrimci kişi-
liği öne çıkan biriydi. Söylediğiniz gibi bazı
hocaların ihtilalüı sertleşmesıne yol açan yan-
hş telkinleri olmuştur.
- İhtilalden sonra siz tasfiye oldunuz ve so-
K BÜYÜK KIY1A/I YAŞANDL.
-İ2 Mart ve 12 Eylül'ü kitabınızda dış des-
tekli darbeler olarak tanımlryorsunuz...
EStN - Öyle tabii. Ordu üst kademelerinin
hâkimiyeti altında ve dış destekli darbelerdir.
Bu kesin. Türkiye'deki sol birikimi yok et-
mek için ABD destekli hareketlerdir onlar.
Çok büyük kıyım yaşandı.
Bu durum ordunun aydın ve halk nezdinde-
ki itibannı da zedeledi. 12 Mart ve 12 Eylül
yüzünden 27 Mayıs ihtilali de hak etmedigi hal-
de aynı potada gösterildi. Keşke idamlar ve Yas-
sıada yargılanmalan olmasaydı. O idamlara sür-
günde olan biz de, Türkeş de, Türkiye'deki ar-
kadaşlarımız da karşı çıkmıştır. Milli Birhk Ko-
mitesi'ndeki arkadaşlanm yemin içtikleri için
açıklamıyorlar ama er geç kimin idamlar le-
hine oy kullandığı, kimin karşı çıktığı er gcç
açıklanacak.
- Siz künlerin lehte künlerin aleyhtc oy vcr-
diklerini biliyor musunuz?
ESİN - Biliyonım. Onu açıklamak bana de-
ğil o arkadaşlara düşer. Ama bir Kamil Kara-
velioğlu, Sami Küçük, Suphi Karaman, Sup-
hi Gürsoytrak ve Selahattin özgür'ün karşı çık-
tıklannı sevinerek söyleyebilirim.
Numan Esin'in 'Albayım sizi de içeri alabilirler' uyansına verdiği yanıt: Ben tedbirimi aldım
Türkeş'in Aydemir'i ihbar itirafi
'Bomba
Davası'
savunması
-Yaşamınızda ilginç bir paradoks da 27 Mayıs
ihtilalini yaratanlardan biri olan siz, 12 Mart
ihtUalinde "Bomba Davası" nedeniyle hapse
atıldınız...
NUMAN ESİN - Ben sevilen bir subaydım
ordu içerisinde. tsim olarak da yıpranmadığım
ve partilere de fazla angaje olmadığım için ülke
12 Mart'a yaklaştığı günlerde bir 9 Mart
dönemi vardı. O 9 Mart kadroları Ankara'da
ticaret yaptığım için gelip gidiyorlar, danışıp
görüşüyorlar. Aslında ben onlann içine girip
yer alan biri değilim. Ama arkadaşca ziyaretler
yapılıyor ve ülkenin durumunu konuşuyorduk.
YON hareketiyle de hukukum olmuştur.
Beni içeri aldıklannda akıl almaz suçlamalar
yönelttıler. 9 Martçı subaylarla ilişkim
olduğunu öne sürüp bu nedenle tutuklasalar
gam yemeyeceğim. Eh ilişkim vardı, olabilir.
Ama "Bomba Davası" gibi saçma sapan
iddialarla aşağılayıp boynumuzu vurmak için
yapılan bu tutuma isyan ettik tabıi.
"Bomba Davası"ndaki savunmam da
gerçekten ses getirdi. Bu işkenceleri bir yerde
ben kamtladım. Meclis'te olay oldu. Suphi
Karaman'la Kamil Karavelioğlu bu konuda
önerge verdiler. Başbakan, Sıkıyönetim
hakkında tahkikat açmak zorunda kaldı ve Faik
Türün'ün önü kesılmış oldu. Yoksa Tiirün
Genelkurmay başkanlığına yükselecekti.
Türkeş cesur biri değildi...'
''"•""< alat Aydemir harekete kalkışacak
I şeklinde haberler gelmeye başladı.
AkşamüstöTürloşdedik^lalatbu
akşam ihtilal yapacakmış". Şaşırdık.
"Yapacakkesin" diyetekrarladı. Anka-
ra'da ne kadar arkadaşunızvarsahaber
verdik, 21 Mayıs hareken'ne sokturma-
dık. Yine böyle bir uyan ziyaren'nden
dönerkenKızılayMeydanı'ndasaat 12.00
sulannda bir baknk, tanklar! Derken
radyoda Silahh Kuvveller Birliği adına,
ihtilal anonsu başladı.
Tanklann arasmdan hızla döndük,
Türkeş'inevinegjttik.Türkeşcvindcnçık-
nuş, yanında Vecihi Öğülçüoğlu vardı.
"Talat başarüı olursa belki gelip bizleri
kurşuna dizer" endişesiyle Türkeş'i ka-
çırnuşlardı. Yine de dayanamannşlar,
birimlegörüşmeye gerek göraıüşlerdLBu-
luşma noktası da kendi eviydL Evinin
önünde Türkeş bize çıkışn. Muzaffer
Özdağ, Mustafa Kaplan ve ben vardık.
"Siz bana engel oldunuz, ama bakın
adam ne yaptı!" dedi. İhtilal liderliğuü
Talat'a kaptırdıgı için müthiş bir ü/,ün-
tü ve pişmanlık içindeydL
Vecihi'ye döndüm ve "Ne ohıyor" de-
dim. "Bırak ben şimdi götürüp kendisi-
ııi saküüeştiririm. Zaten panik içinde,
dışanda tüfck scsi duyunca, hemen ya-
tağınalanagiriyor" dedi. Şimdibunusöy-
lemek istemiyorum ama Türkeş, ger-
çekte fazla cesur bir insan değildi. Nite-
kim, Suphi Karaman da, 27 Mayıs ge-
cesi I ürkeş'in lavırve harekelkriniıı faz-
la ccsaret ilade etmediğini söylemişti.
- Türkeş'e karşı çıknm diyorsu-
nuz ama sonra onunla CMKP'de
birlikte oldunuz?
NUMAN ESİN - Biz yurtdışın-
dayken Türkiye'de de o sırada bir
taraftan siyasi partiler hareketi sü-
rerken bir taraftan da ordunun için-
de çok hızlı bir yeni ihtilal potan-
siyeli doğmaya başladı. Bunlar do-
laylı olarak bizimle temastalar. O
arada TalatAydemir'in 22 Şubat ha-
reketi oldu. Böyle bir oluşum içe-
risinde Türkiye seçimlere gitti. Ve
idamlar oldu maalesef.
Türkıye'ye geldıkten sonra Ta-
lat Aydemir'in ikinci ihtilal girişı-
mi, 21 Mayıs hareketi oldu. Ayde-
mir'in ikinci ihtilal
gİrişimi öncesınde
Türkeş, bize rağmen
kalkıp Aydemir'le
Dıkmen Dağı'nda bir
görüşme yaptı. Adam
alenen ihtilale gidi-
yor. Sen bu adamla
ne konuşursun, hem
de dağda. Görüşüyor-
lar ama uzlaşma yok
aralarında. tkisi de li-
derlik peşinde. Tür-
keş, "Acaba bizdebir
şeyleryapsakmı" gi-
bisinden düşünceler
içinde.
' 0 LUSAt SOL'
Bir taraftan da
"Dernek mi kursak
yoksa partilerle iüşki-
yemigeçsek" dıye dü
şünüyor. 21 Mayıs
olunca da Talat Ay-
demır'le konuşruğu
için bunlan da aldılar
içeri. Sonunda onlar
da beraat edip çıktılar.
Türkeş hapisten çı-
kınca da CMKl^ye
girdiler. Ben artık
Türkeş'le bir siyasi hareket içine gir-
meyi istemedim. Diğerleri
CMKP'ye girdiler. Mustafa Kap-
lan'labiz dışanda kaldık. Geldiler,
gittiler, annemi dahi ikna ettiler.
Sonunda biz de katıldık CMKP'ye.
Türkeş'le aramızdaki görüş aynlık-
lan giderek arttı. Ben o esnada Sos-
yalist Kültür Derneği'ne, YÖN ha-
reketine falan yakın olmaya başla-
dım. Bu ilişkilerimle partidekı gö-
revimi bağdaştırmak pek olanaklı
değildi. Sonuçta partiden aynldun.
Aslında ben hep ulusal solu yaka-
lamaya çalıştım.
- Sağhğında Türkeş'e de sor-
muştum. Talat Aydemir'i Tür-
Esin: Talat
Aydemir,
davul zurna
çalarak ihtilale
gitti, zaten iktidar
biliyordu. ihtilali
Talat yapıp da ilk
gün başan
sağlaymca Türkeş,
'Bana mani
oldunuz, bak adam
yaptı' diye kızdı.
keş mi ihbar etti?
ESİN- Türkeş'in ihban var. Ama
Talat Aydemir o kadar tedbirsizce,
davul zurna çalarak ihtilale gitti ki,
zaten iktidar biliyordu. Ama Tür-
keş de haber vermişti. Şöyle; Ta-
lat Aydemir'in ihtilali bastırıldık-
tan sonra ilişkide olduğu kişiler tu-
tuklanmaya başladı. Ertesi gün Tür-
keş'in evine gidip "AlbayımsMde
alabiluier" dediğimde, "Ben ted-
birimiakhm" dedi. "Nasü* diye sor-
dum. "Hasan Dinçer'e haber ver-
dim. Bu işten sıyu*dık" diye cevap
verdi. Hasan Dinçer zaten hükümet-
te Milli Savunma Bakanı idi. Bir
gün sonra Türkeş'i de alıp götür-
düler. Mahkemede
Türkeş'in ihban or-
taya çıktı. Aslında ih-
tilali kendisi yapmak
istiyordu. Talat ya-
pıp da ilk gün başa-
n sağlayınca "Bana
mani oldunuz, bak
adamyapb" diye bi-
ze kızdı. Türkeş ba-
şarıya delice koşan
biriydi.
İRKÇİUK...
- Kitapta "Tür-
keş'in ilk zamanlar-
da ırkçıhğı yoktu'
dlyorsunuz. Bu vi-
rüs sonradan nu bu-
laştı ona?
EStN-Irkçıhğı he-
men hemen hiç ol-
mamıştır. Turancılı-
ğı oldum olası var.
Ama hırslı bir kışili-
ği olduğu için neyı
kullanmayı gereki-
yorsa onu kullanmış-
tır. Bilhassa biz ken-
disinden koptuktan
sonra bu ülkücü ha-
reketin yön değişti-
rerek yan mafya yan terör hareke-
tine dönüşmesinde Türkeş'in bü-
yük kabahati vardu". 70'li yıllarda
ise onu tanımakta güçlük çektim.
Tümüyle zıt kutuplarda bulunduk.
Maalesef; Türkiye'nin sağcılan
ve solculan o dönemde kullanıldı-
lar. Çok açık. Solculan Sovyetler
Birliği ve Bulgaristan, ülkücüleri
ise ABD kullandı. Ikitaraftadapı-
nl pınl genç insanlarbirbirlerini öl-
dürdü. Bu olaya alet olmamak ge-
rekirdi. Bu olaya iktidar ve güç ya-
ratmak için alet olnıak noktasında
da Türkeş' i kusurlu buluyonım. O
nedenle 1967'de onunla yolumu
ayırdığuna şükrediyorum.
BtR BAKIMA
SERVER TANİLLİ
İzmir Kitap Fuan'ndan
TÜYAP'ın 10. İzmir Kitap Fuarı, şanınayakışırbi-
çimde açıldı. 9 Nisan günü, İzmir Büyükşehir Be-
lediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da açılışta bulun-
du ve konuştu. Dikkat ettim: Oturduğu koltuğunu
dolduran bir kişilik! Deniz Kavukçuoğlu da, ya-
pılanların yanında yapılacaktan da söz etti ve bir
müjde verdi: 2006 Mayıs'ındaTÜYAP, ilk Konya Ki-
tap Fuarı'nı açacak. TÜYAP'ın Istanbul'dan yola çı-
kardığı meşale, İzmir ile Bursa'nın arkasından, böy-
lece Konya'ya da ulaşacak.
•
Fuar yaklaşırken öğrendiğim iki haber oldu. Er-
dal öz'ün 70. yılı kutlandı. Edebiyatımızda saygın
bir yeri olan bu yazarın kurduğu Can Yayınları'nın
da kültürümüzdeki etkisini bilmez olur muyuz? Ni-
ce yıllar Erdal öz'e ve Can Yayınları'na!
Şiirimizin seçkin adı Sabri Altınel'in de, doğu-
munun 80. yılındayız; anacağız elbet.
Ümit Kaftancıoğlu'nu da öldürülmesinin 25. yı-
lında anıyoruz...
önceki gün, Fuar'da, Izmir'de "Nâzım HikmetLi-
ses/"nin kurulması amacıyla, Milli Eğitim Bakanlı-
ğı'ndan bir istek için imza toplanıyordu.
Imza vermedim.
Kim için, kimden, ne istediğinizi biliyor musunuz?
Biraz ciddi olalım!
Azlz Nesin'i okuyan ile okumayan fark edilir.
Adam Yayınları, bunun bilinciyle, yazarın çocukla-
ra seslenen eserlerini de bir seride topladı: Bu Yur-
du Bize Verenler, Borçlu Olduklanmız, Ben de Ço-
cuktum, Anıtı Dikilen Sinek bunlar.
öte yandan Nesin Yayıncılık, yazarın bütün eser-
lerini basmaya girişmiş. Biçimi ve içerikleri, aydın-
lık ve gülen kitaplar. Şimdilik, on sekizlik bir liste
önümüzde: Ah Biz Eşekler, Biz Adam Olmayız,
Bay Düdük, Damda Deli Var, Deliler Boşandı, Fil
Hamdi, Gözüne Gözlük, Mahallenin Birinde, Nah
Kalkınırız, Toros Canavan, Vatan Sağolsun, Yeşil
Renkii Namus Gazı, Yüz Liraya Bir Deli, Gıdı Gı-
dı, Nazik Alet, ölmüş Eşek, Kazan Töreni.
Bu eserlerçıktığındatoplum "AzizNesin'lik"du-
rumdaydı, bugün eskisinden fazla öyle!
Bir de şu var: Bu eserlerle elde edilen gelir, "be-
lagatsahibl, zeki birsermayedarın borçlarına mer-
hem olmak yerine, 40 çocuğun eğitimine katkı
sağlıyor".
Ulkemizin en önde iktisatçılarından biri de, Ars-
lan Başer Kafaoğlu'dur; dürüst, yutmayan ve yut-
turmayan bir kalem. Kaynak Yayınları'ndan çıkan
Türkiye Ekonomisi, Yakın Tarih 7'de, Türkiye eko-
nomisinin 1958-1980 dönemini anlatıyor. Nereler-
den nerelere götürülmemizin öyküsünü anlatıyor;
biryağmanın, bir çöküşün tarihi.
Gözlerimizi kapatmak nasıl olur?
Bir de, Türksen Başer Kafaoğlu'nun kalemin-
den, Ekoloji ve Çevre Yolculuğu 2003. Bir başka
yağma ve doğa düşmanlığı da orada anlatılıyor.
Yalnız Macaristan'ın değil, bütün Avmpa'nın ön-
de şairlerinden biri sayılan Attila Jozsefin doğu-
munun 100. yılındayız. İki titiz araştırmacı, Sevgl
Can Aysevener ile Orhan Töleylioğlu, Edebiyat-
çılar Derneği'nde, ünlü ozanın yaşamı üstüne ya-
zılmış yazılardan bir demeti sunarken, kısacık ya-
şamındaki şiirlerinden de seçmeler veriyor.
Büyük şaire yakışan bir örnek çalışma...
Kimi zaman eserler gerektirdiği gibi tanıtılmıyor,
yoksa bizim gafletimiz mi fark etmeyi engelliyor, bi-
lemiyorum: Seyhan Yayıncılık ve lletişim'in 2003 yı-
lında Istanbul'da yayımladığı örnek bir çalışmayı
doğrusu şimdi öğrendim. Çalışmanın adı, Beyaz-
perde ve Sahnede Nâzım Hikmet; eser de, Dokuz
Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde bir
uzmanın, Prof. Oğuz Makal'ın.
özetle, konusunda tek ve örnek.
Oğuz Makal'ı yürekten kutluyorum ve eseri, ay-
rı biryazımda konu edineceğim.
Son olarak, hatırlatmak yersiz: Haftamız Köy
Enstitüleri Haftası. 65 yıl önce, bir ateş yakıldı; son-
ra söndürüldü. Türkiye'yi saran zifiri karanlık, sür-
git gidecek mi?
Hiç mümkün mü?
SİLtVRİ ASLİYEIIUKUK
HÂKİMLtĞt'NDEN
DosyaNo 2003/200
Davacı K.H. tarafından davalılar Onur Mutluok,
Ecaterina Mutluok ve Sılıvn Nüfiıs Müdürlüğü aley-
hine açılan ikinci evliliğin ıptalı davasının yapılan
duruşmasmda, Davahlara davanamenin tebliğ edile-
mediğinden ilanen tebliğine karar verilmiş olmakla
12.5.2005 günü saat 14.00'te Sılivn Aslıye Hukuk
Mahkemesi'nde yapılacak olan duruşmada davalılar
Onur Mutluok ve Ecaterina Mutluok'un hazır bulun-
malan ya da kendilerini bir vekille temsil ettirmeleri,
hazır bulunmadıklan takdirde tahkikatın yoklukların-
da sürdürüleceği ve de hüküm venleceğı hususu da-
valılar Onur Mutluok ve Ecaterina Mutluok'a dava-
name ve duruşma gunü tebliği yerine kaim olmak
üzere ılan olunur. Basuı: 4966
HATAY1. ASLtYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
(HÜKÜM ÖZETİ)
EsasNo: 2001/559
Karar No: 2003/94
Hâkim. Irfan Doğan, 33789
Kitıp: Okan Istı, 538
Davacı Ayşe Atar vekılı tarafından davalı Murat
Atar aleyhine açılan boşanma davasının yapılıp biti-
rilen duruşması sonunda,
Mahkememızın 27.02.2003 gün ve 2001/559 esas,
2003/94 karar sayılı ılamıyla taraflann Türk Medenı
Yasası'nın 166/1. maddesi gereğınce boşanmalanna,
tarafların ortak çocukları 31 07 1989 doğumlu Ila-
kan Atar ile 20.02.1991 doğumlu Yıldız Atar'ın ve-
layetnıın davacı anneye verilmesine, velayeti annesi-
ne verilen çocuklar ile davalı baba arasında cumarte-
si günü sabah saat 08.00'den pazar günü akşam
17.00'ye kadar (her hafta sonu) ve dini bayramlaruı
2. günü sabah saat 08. 00'den akşam 17.00'ye kadar
şahsi ilişki kurulmasına, nafaka ve tazmınat talep
edilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer ol-
madığına, bakıye 4.640.000 TL harcın davalıdan ah-
nıp hazineye gelir kaydına ve yargılama gıderlerinın
davacı üzerine bırakılmasuıa karar verilmiştir.
Sümerler Mahallesi, Dere Sokak No:15 Hatay ad-
resınde bulunan davalı Murat Atar'ın teblıgata yarar
açık adresi tüm aramalara rağmen belırlenememış ol-
ması nedeniyle hüküm özetinin ilanen tebliğine karar
verilmiş olup, işbu hüküm özetinin Tebligat Yasa-
sı'nın 28, 29, 30 ve 31. maddelerı gereğince tebliğ
yerine geçerlı olmak üzere davalı Murat Atar'a ila-
nen tebliğ olunur. 30.03.2005 Basın: 16473