Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 NİSAN 2005 SALI CUMHURİYET SAYFA
512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
17
Eş durumuyla tayin
bitiyormuş.
Parti durutnııylu
tayine devam...
- Başbakanlığın Islami
holdingleri incelemesi
istenmlş...
"Kredi kolavlıûı icin mi!"
Elektronik posta: denizsomöcumhuriyet.c
Yargıtay
Yargıtay'ın bah-
çesindekitabela-
da, "Bahçemiz
Ankara Büyükşehir Be-
lediyesi'nce düzenlen-
miştir" yazıyordu. Avu-
kat Rahmi Kumaş, bu
tabelanın belediyenin
davalarına da bakan
Yargıtay'ın bağımsızlığı-
na etkisini merak etmiş-
ti. Yargıtay, bahçesinde-
ki tabelayı kaldırdı.
Tapulu mal
Hamza Saykan: " Bir ni-
kâh törenine gittim. Mil-
li Eğitim Bakanı Hüseyin
Çelik, nikâh tanı-
ğıydı. Bakan, evli-
lik cüzdanını genç
çifte uzatırken,
'Özlem'in tapusunu
Hüsnü Kayatürk'e veri-
yorum' dedi. Kulakları-
ma inanamadım ama
aynı cümleyi üç keztek-
rarladı. Demek ki Türki-
ye Cumhuriyeti'nde ka-
dın erkeğin tapulu malı
sayılıyor!"
ir yurttaş olarak ülkemizde demokrasi, sivil-
leşme ve barış sürecinin, son günlerdeki ge-
lişmelerle engellenrnek istendiğini görüyor;
yeniden şiddet ve çatışma ortamına dönü-
leceği kaygısını taşıyor olmakla birlikte, ülkemdeki
demokratik gelişmelerin ve sivilleşme çabalarının ya-
bancıların baskısıyla yapay bir süreç izlediği ve yine
yabancıların katkısıyla ülkem için demokrasinin yoz-
laştırıldığı bir ılımlı Islsm modeli yönetim anlayışının
tasarlandığı kaygısını duyuyorum.
Demokrasinin ancak aklın özgürleşmesi ve ay-
dınlanma ile hayat bulabileceğine inanıyor, cernaat
ve aşiret düzeninin sivilleşme adına korunup geliş-
tirildiğiülkemdeemperyalistlerveonlarınyerliişbir-
likçileri tarafından başka oyunların oynandığını gö-
rüyorum.
Bu oyunları bozmanın tek yolunun toplumun aydın-
lanmasından geçtiğini biliyor ve bunun için de ülkemin
kuruluş yıllarında gerçekleştirilen Aydınlanma Devri-
Kaygılarımla
mi'nin yeniden başlatılması gerektiğine inanıyorum.
Şiddetin her türüne olduğu kadar ulusal değerleri
savunmanın faşizmle eşdeğer tutulmasına da karşı
çıkıyorve ulusalcılıklafaşizmi aynı kefeye koyan pro-
pagandaları psikolojik şiddet olarak niteliyorum.
Irk, etnik köken, din, cemaat, aşiret gibi gerçek de-
mokrasilerde yeri olmayan kimliklerin yerine Türkiye
Cumhuriyeti yurttaşlığımı tek üst kimlik olarak be-
nimsiyor; "azınlıkçılık", "etnikçilik", "dincilik" gibi kav-
ramların demokrasinin bir unsuruymuş gibi benim-
setilmeye çalışılmasını kabul etmiyorum.
Barışı ve demokrasiyi savunur görünenlerin bir
yandan da emperyalistlerin kanlı savaşına ülkemi bu-
laştırmak istediğini ve bu uğurda ülkemde sıkıyöne-
tim ilanına onay vereceklerini biliyor; bu tür ikiyüzlü-
lüklerden çok büyük rahatsızlık duyuyorum.
Dünya kamuoyu önünde ulusumun soykırım suç-
lusu, askerimin işgalci olarak ilan edilmek istenmesi
karşısındaönerilen "barışçı" politikaların emperyalist-
lerin beklentileri ile örtüştüğünü görüyorum.
Çağdaş uygarlık düzeyine ulaşma hedefine, ya-
bancıların buyrukları ile varılamayacağını; yabancıla-
rın buyruğu ile ancak yabancılara uşaklık edilebile-
ceğini Kemal Atatürk'ün gerek öğretileri gerekse
uygulamaları sayesinde biliyorum. Türkiye Cumhu-
riyeti'nin akademisyenlerine ve aydınlarına, Ulusal
Bağımsızlık Savaşı'na karşı çıkarak yabancıların ko-
rumacılığına sığınan Osmanlı akademisyenlerinin ve
aydınlarının düştüğü durumu anımsatıyorum.
Ülkemin aydınlarının, birkaç çapulcuya ve provo-
katöre gösterdiği tepkiyi ülkemin içine düşürüldüğü
kuşatmaya göstermemesine anlam veremiyor ve
bundan kaygı duyuyorum.
En derin kaygılarımla.
Emir
AkifKökçe:"Av-
rupa Birliği'nin
emrine girmenin
adı 'müzakere', Ameri-
ka Birleşik Devletleri'nin
emrine girmenin adı 're-
form' oldu!"
SESStZSEDASIZÇ.) Belediyeden camiye sohbet odası
Amasya'dan Mehmet Menekşe'nin
bildirdiğine göre Amasya Belediyesi,
Beyazıt Camisi külliyesinde vakıflara
ait bir salonu "sohbet odası"
f
olarak düzenledi. Geçen
hafta Cuma namazını
müteakip yapılan açılış
törenine AKP Amasya
Milletvekili Hazma Albayrak,
Amasya'nin AKP'Iİ Belediye Başkanı
Ismet Özarslan, AKP Amasya II
Başkanı Mustafa Yıldız, Amasya
Müttüsü Selami Emen ile
AKP'liler katıldı.
Belediye Başkanının verdiği bilgiye
göre "sohbet odası"nda, camiden
çıkanlar dinlenip sohbet edecek;
belediye kadrosundan birkaç kişi de
ücretsiz çay ve çörek servisi
yapacak. Belediye Başkanının
vermediği bilgiye göre ise odadaki
sohbetin konusunu tabii ki sohbete
katılanlar belirleyecek!
CHP Amasya ll Başkanı Peyami
Mutluer'a göre ise "sohbet odası"nın
işlevi şöyle olacak:
"Bunlar ülkeyi tekrar tekke ve
zaviyelerle doldurmak, bedava
yemekle, çayla, çörekle halkı oraya
çekmek istiyorlar. Din üzerinden cami
avlusunda siyaset yapıyorlar. Burası
ibadethanenin içi. Bu zihniyet ortaçağ
kilise zihniyeti. Buralarda devlet ile
din işlerini iç içe sokup, devleti
yönetecekler, Allah adına birilerine
vaatlerde bulunacaklar, buralara
gitmeyenleri suçlayacaklar."
Yüksek Yerilim Hattı
Bir reklam: Hayatınızı değiştirmeye
beyninizden başlayin!
erdincutku@yahoo.com
Bayrağa Saygı Kuvayı
Müİiye Ruhudur..
ALPASIAN BERKTAY
Mersin'de Nevruz şenlikle-
rinde Türk bayrağına saldırıldı.
Buna karşı tüm yurtta yapılan
"Bayrağa Saygı" gösterileri
gurur ve umut verici oldu. Ça-
nakkale Savaşı'nın 90'ıncı yıl-
dönümü kutlamalannın ardın-
dan ulusal birliğe böylesine
sahip çıkılması, dosta-düşma-
na karşı gerekliydi. Bu "tekyü-
rek-tek ses" oluş, tamamıyla
ulusun bagrından yükseldi. A-
ma yeterli mi?
Buna ters bir yanıt gibi, ay-
nı günlerde çok değişik bir s-
es yükseldi: "83 Kürt Aydını-
nın Başlattığı Imza Kampan-
yası".. Kampanya 6 ay süre-
cek ve 3 Ekim'deki AB toplan-
tısına yetiştirilecek! Birlik yeri-
ne iki başlı kimlik isteniyor. Bin
birdereden su getirerek.. Son-
rası kolay.. Perşembenin geli-
şi çarşambadan belli.. "De-
mokrasi", "Kopenhag Kriter-
leri" denilerek bile bile lades..
3 Ekim'de Türkiye'nin muha-
tabı, 83 Kürt değil, AB olacak!
(Aslan dostumuz!) Petrol böl-
gesinde, ipi kolayca oynatıla-
bilecek, Güney'de ABD, Ku-
zey'de AB destekli bir kukla!
Kendilerine ayrı bir kimlik ara-
yanlar, böyle bir kimliğe sarılı-
yorlar! ABD'nin Irak'ta, AB'nin
Diyarbakır'da işi ne? Diyarba-
kır'da kardeşliği pekiştirmek-
ten ve halk tarafından sevil-
mekten başka "suç"u olma-
yan Emniyet Müdürü Gaffar
Okkan, bu "suç"u yüzünden
öldürüldü! Ortaçağ karanlıkla-
rı yerine çağdaş aydınlığı, in-
sanca bir düzeni getirecek
olan Köy Enstitüleri, Doğu ve
Güneydoğu'daki ağalık düze-
ni tarafından, bu "suç"u yü-
zünden kapatıldı. Köy Enstitü-
leri'nin uyandırdığı köylülerin,
ağalardan okul, öğretmen,
doktor istediği bölgede okul-
lar yakıldı, öğretmenler, dok-
torlar öldürüldü. Çağdaşlıkyo-
lu bu mu? Bu nasıl bir kimlik
arayışı? Insandan yana ne ya-
pılacaksa, birlikte yapacağız,
el ele, kusurlarımızı düzelte
düzelte; ikilikler yaratarak, bo-
ğazlaşarak değil.. Bölünmenin
kardeşliği olmaz!
3 Ekim, KKTC'ye de flllen
son verileceği gündür! Ber-
lusconi, Türkiye Başbaka-
nı'nın da aynı düşüncede ol-
duğunu, ancak, Meclis'i ve ka-
muoyunu alıştırmak için za-
man gerektiğini söylediğini bil-
diriyor. Avrupa ve kuşkusuz
Kıbrıs "fatih"leri, alıştıra alıştı-
ra, 17 Aralık hezimetlerinde
bayram yapa yapa Kıbrıs'ı ve-
riyor!
Bartholomeos da, fırsat bu
fırsat, ekümeniklik, ruhban
okulu diye tutturuyor. Bizans
düşleri! (Isteyenin bir, verme-
yenin iki yüzü!..)
Ermeniler, Yukarı Karabağ'ı
işgal ettiklerini unutup 90 yıllık
bir "Soykırım Yılan Masalı"n\,
temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp or-
taya sürüyor. Düşmanlıklarını
kanıtlamaktan başka bir işe
yarıyor mu?
IMF habire, sessizce kanı-
mızı emiyor. Sessiz düşman!
Ondan kurtulmadan, ondan
da önce bunu dile getirmeden,
bağımsızlık, bayrağa saygı
olur mu?
Tüm bu sorunlaraynı anda,
tam bir uyum içinde ortaya çı-
kıyor! Tam bir koro! Düğme,
şecaat arz ederken marifetle-
rini, Dışişleri Bakanı Yaşar Ya-
kış'a bir bir açıklayan Bush'un
parmağının ucunda.. Eşkıya
dünyaya hükümdar olmuş; ne
hukuku, hangi akademik tar-
tışma?
Bayrağa saygı Kuvayı Milli-
ye Ruhu'dur. Bayrağa sahip
çıkmak, tüm Sevr'cilere karşı
Lozan'a, Incirlik'e, ülkenin bü-
tünlüğüne, KKTC'nin varlığına
sahip çıkmaktır. "Muhtaç ol-
duğun kudret damarlarındaki
asil kanda mevcuttur" sözün-
deki "asil kan" ise AB grubu
rh+ kan değil, Milli Mücade-
le'yi gerçekleştirebilen, salt
kendine olan saygıdır, çırılçıp-
lak bir ulusun onurudur. Bu
saygı bu ulusta vardırve bunu
son olarak "Bayrağa Saygı"
eyleminde göstermiştir; Ba-
tı'ya kolayca teslim olan, In-
cirlik'i, KKTC'yi. "alıştıra alış-
tıra", kolayca verenlerde de
var mı? Kendi çıkarlarını, yaz-
gılarını ulusunki ile paylaşma-
yan geleneksel işbirlikçi işve-
renlerde var mı?
Bayrağa saygı, kendine
saygıdır. Kıbrıs'ı aylar önce ve-
renler, ulusal uyanışı önlemek
için, önceden "Hamaset ya-
pılmasın!" demişlerdi. Şimdi
de bayrak hareketinden tedir-
gin olup mantargibi birden bi-
re çıkıp çok satılan, Hitler'in
(Kavgam) kitabıyla bir benze-
yiş kurmaya çalışıyorlar. Tesli-
miyetçiler, kaçınılmaz olan ulu-
sal güçlerin birliğinden rahat-
sız.. Atatürk milliyetçiliğinin,
saldırgan, ırkçı, şoven Hitler
Nasyonal-Sosyalizmi ile hiçbir
ilgisi yoktur; yüzyıllardır ezil-
miş bir ulusun kendini savun-
ma refleksidir, emperyalizme
karşıdır. Bayrağa Saygı hare-
keti derinleştirilmeli, genişletil-
meli ve tırmandırılmalıdır...
ÇtZGtLtK KÂMİL MASARACI kamilmasarachimynet.com
HARBİ SEMİH POROY semihporoyuı yahoo.com
OTOBÜSTEKİLER KEMAL URGENÇ k_urgenc(ci>yahoo.com
HAYAT EPİK TtYATROSU MUSTAFA hayatepik <ı mynet.com
"IRZIMIZA
SALDIRIYO
Uft"
BAKALIM
DINlMtZE
SOVÜYORLAR I
TARtHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 12 Nisnn ıvıvıv.mumtaz-arikan. com
Ayça bebek dünyaya
merhaba dedi. Gülay ve
Hasan Onursal çiftine
küçük Ayça ile birlikte
mutluluklar dilerim.
Öznur OĞRAŞ
PORTATİF KÖPRÜ..
iSOS'TB 8USÜN, PORrATİF BİR KÖPKÜ, FRAN-
SA 'PA BAŞARlYLA PBNEN&İ. İKİ TEHERLEKLİ
BİR ARABAYA MONTS £pİLM/f OLAN VE ZİS-
2AKLI YAPISI MEDENİYLE ÜÇ KıŞı TARAFtflJ-
PAN KOLAYCA AÇILIP KAPATILABİLBN KÖPBÜ
f2 MEme UZUUUJĞUNDAYPI.
KÜÇÜK AKAfZSULAftl SEÇ -
MEK İÇİN OÜfÛNÜLfaL/f
OLAN PORTATİP &5PK.Ü-
PEN HER DEFAStNDA
Ki-fi GEÇeBiUYOtZPÜ.
UPAK ASKEftl
YARAG sAĞLirACAK
OLAN ALET, KOLAYCA - . ^ « r f ^ V S M n r ^
8ıH
Nüfus
Cüzdanımı
kaybettim.
Hükümsüzdür.
ŞÜKRİYE
TURAN
ŞİŞLt 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ IIÂKİMLtĞİ'NDEN
2005/4fi4 Istanbul ılı, Şiijlı ılgesı, Halaskârga/ı Mah,. cılt 11, hane 533'tc nüfusa kayıtlı bulunan Ilrant Ara ve Anı Taku-
hı'den olma I') 07 11
)51 dogumlu Freya Kuyumcıyan'ın akıl hastalıgı ııedeniyle vehjyet jlhna alınaıak aynı nutus kiitügünde ku-
yıllı bulunan Aram vc Vcrjin'dcnolma 191.1 dogumlu lıalen Ahdı tpekçı C'd Hulal Pala^ kat 7 No 45-46 Nışantaşı adrcsindc ika-
nict cdcn babası Flrant Aru Kuyunıcıyan'ın velayetı allııııı koııulmasına ve vclayct hükümlcrının ayncn uygulanmasma karar ve-
rilıııı^lıı llancnduyurulur. 30.U3.2ÜÜ5 Basın: 14714
GÖRÜŞ
BEDRt BAYKAM
Bayrak Sevgisinde
Casus Belli't!)
Meclis Başkanı Bülent Arınç'ın bu hafta günde-
mimize oturttuğu "Ege'de Yunanistan'ın karasula-
rını 12 mile çıkarması 'Casus Belli' (Doğru okunu-
şu: Kasus belli) sayılmamalıdır" savı, medyada il-
ginç açıkların meydana çıkmasına neden oldu. En
önemli medya haberciliği kuruluşlarımızdan birinin
spikeri bu haberi (casus romanları gibi), Türkçe oku-
nuşu "Casus Belli" diye okuyuverdi". lyi, sorun kal-
madı. "Casus Belli, o zaman katil de uşak" diyelim,
o fiimin sonunu bağlayalım. Ne yapalım, "De Fac-
fo"yu ılk defa o nefis TV programıyla duyanlar da
var, "Fait Accompli"y\ hâlâ duymayanları da. Halk
arasında normal de, medyada komik kaçıyor. Ney-
se, dil işlerini bir kenara bırakıp ister Yunanistan, is-
ter Kıbrıs, ister sokak gösterileri, her konuda ana
gündeme oturan "Bayrak ve Milliyetçilik" konusu-
na gelelim.
Sayın Arınç, devletin ve Genelkurmay'ın en önde
gelen isimleri ile herhangi bir istişare yapmadan bu
hassas konuda hesapsız bir adım atınca, hemen ar-
dından Gül onu tekzip eder şekilde konuşmaya
mecbur kaldı. Tablo şık değil. Biz hep diplomaside
karşı tarafa "koz veren" içsel krizlerle mi uğraşaca-
ğız? Türk-Yunan ilişkilerinde tabii ki hepimiz dost-
luk arıyoruz. Ancak bu hedef, mantıksız ödünlerden
geçmiyor. Ege'yi bir Yunan gölüne çevirip bızi yarın
bir AB ülkesi ile çatışmak durumunda bırakacak si-
yasi gaflar mı yapacağız? Diyalog ve barış evet. He-
sapsız siyasi adım ve gaf, hayır. Umarım Panathi-
naikos-Efes maçı, bu hafta "sahada" tamamlana-
bilsin, ama tüm göstergeler huzurlu bir maçın aley-
hine: Şoven milliyetçilik her iki yakadada ortalığı ate-
şe veriyor.
Işte zaten en hassas, noktası bu: Terazide den-
gede durmak. Her açıdan etrafımız kantarın topu-
nu kaçıranlarladolu. Ülkemizi sevmek, tabii ki bay-
rağa saygı ve onu gururla her yerde taşımaktır. A-
ma bu sevgi "Casus Belli" yani savaş nedenine dö-
nüşemez, faşist ırkçılık haline gelemez. Işte hassas
terazi bizi burada sınamaya alıyor: Faşist eğilimli
aşırı milliyetçilerin Trabzon'da "Tecritte ölüm var"
başlıklı bildirileri dağıtan gençlere, onları linç etmek
üzere saldırmaları tehlikeli bir gidişatın önemli bir sin-
yalidir. Evet, Emniyet Müdürü Ramazan Akyürek,
ortalığı yatıştırarak alkış almıştır. Ancak bu beş gen-
cin "slogan atarak halkı güvenlik güçlerine karşı
kışkırtmak, toplumda infial meydana getirecek ha-
reketlerden sorumlu tutmak ve vatandaşı darp et-
mek" gibi sebeplerden tutuklanmaları, ne kendimi-
ze ne de yabancılara izah edebileceğimiz bir karar
değildir. İki bin kişinin saldırısına uğrayan beş kişi,
vatandaşı nasıl "darp" eder? Bu ülkede hukuk var-
sa, derhal bu gençler yerine tam tersine, halkı ga-
leyana getirip sokağa döken TV haber ve altyazıla-
rını sorumsuzca kullanan yerel medya sorumluları
hesap vermeye davet edilmelidir.
Siz ya da ben, veya Trabzon halkı, gençlerin da-
ğıttığı bildirilerle hemfikir olmayabiliriz. Bu gençle-
rin siyasi fikirlerine kızabilir, onları eleştirebilir ya da
ait oldukları grupları yerebiliriz. Ama onları şiddet
kullanarak susturmak demokrasilerde kabul edile-
mez.
Gelelim madalyonun öbür yüzüne. Buna benzer
olaylarda veya asker uğurlamalarında, toplum hu-
zurunu kaçıran şiddet eğilimli, taşkınlık dolu göste-
rilerle, bayrağı dalgalandırıp kendine kalkan yapan-
ları görüp bu yüzden şanlı bayrağımızı her gördü-
ğünde, aklıma bu aşırı sağ eğilim sahiplerini getiren-
ler, o bayrağı yalnız onlara ait bir simgeymiş gibi gö-
renler, kendilerine ve vatanlarına en büyük ihaneti
yapmaktadırlar.
Sonuç olarak, adına ister milliyetçi, ulusalcı de-
yin, hiçbir Kemalist düşünce, ırkçı değildir. Bayra-
ğa sahip çıkmak, bölücülerle mücadele etmek gö-
revimizdir. Ama her solcu veya protestocu grup da
bölücü ya da PKK'ci değildir. Aydın olmak, bu has-
sas terazileri kullanabilmekten geçer. Ülkemizi ve
bayrağımızı koruyacağız, demokratik gösterilere
karşı tahammüllü olacağız, bayrak sevgisini şidde-
te dönüştürenlere hatalarını anlatıp onların bu tavrı
yüzünden de bayrağımızla aramıza mesafe koy-
mayacağız. Anlaştık mı?
e-mail: bedbayrntnn.net - Faks: 0212 227 3465
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
1 2
SOLDANSAĞA:
1/ Yugoslav-
ya'nın parça-
lanması so- 2
nucu kurulan
ve başkenti
Ljubljana
olan ülke. 2/
Güneyden e- Q
sen yel... Ka- -,
tışıksız, saf.
3/İlkelbirsi-
8
lah... Lapina 9
balığının bii-
yüğüne verilen ad.
4/Birtürincemeşin.
5/ Karışık renkli...
2
Düşüncenin tasarla-
3
yabileceği bütünüs-
tün nitelikleri ken- 5
dinde toplayan. 6/ 6
Çalıştırılan, bakilan,
işletilen bir şeyin 8
verdiği sonuç. 7/Or- 9
ta Asya Türklcri tarafından kullanılan ve "topak-
ev" de denilen büyük çadır... Tene yumuşaklık
vermek için kullanılan güzel kokulu ınerhem. 8/
In taneli bezelye... Yüce, yüksek. 9/Niijastayı par-
çalayarak şekere çeviren bir enzim.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/Çekoslovakya'nın ikiye bölünmesi sonucu ku-
rulan ve başkenti Bratislava olan ülke. 2/Bir der-
nek ya da kuruluşun üyelerinin buluşmalan için
aynlmış yer... Mersin'in Silifke ilçesinde antik
kent. 3/ Ateş... Bir nesnenin zihindeki soyut ve ge-
nel tasanmı. 4/Futbolda, top yere değnıeden ya-
pılan vuruş... Tesir. 5/Mitoloji... Aldatma işi, hi-
le. 6/ördek yavrusu. II"— elinden dolu içmiş de-
liyim / Üstü kan köpüklü meşe seliyim" (Pir Sul-
tan Abdal),,, "Hastahklar" anlamında eski söz-
cük. 8/ Bitkisel kökenli bir yiyecek ya da içece-
gin damakta algılanan hoş kokusu... Yabancı. 9/
uSahip... Bir şeyin nicelik bakımından erişe-
bileceği en son nokta.