09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 MART 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA J t L J V U İ l VJITJ.1. ekonomi(a)cumhuriyet.com.tr 13 Bankanm resmi makamlara yıllarca gerçek beyanda bulunmadığı ortaya çıktı Demirbank'ta daçifte kayıt• Bankalar Yeminli Murakjbı tarafından hazırlanan rapora göre, Demirbank'ta, açık pozisyoüıu gizlemek üzere sahte raporlar düzenlendi, yatırımcı zarara uğratıldı, trilyonlarca lira ve 'gi kaybı gündeme geldi ve bankalar RESMİ KURUMLARA ÖZEL RAPOR arasmda haksız rekabet yara OLCAYBÜYÜKTAŞ ıldı. Türkiye baııkacılık tarihine bomba gi- bı düşen çifte kayıtın tmar Bank'la sınır- lı kalmadığı, Demirbank'ta da lizun süre çifte kayıt tutulduğu ortaya çıktı. Banka- lar Yeminli Murakıplar Kurulu !Başkan- lığı'nın gelen bir ihbarın incelenmesi amacıyla başlattığı çalışmalann ardından Bankalar Yeminli Murakıbı Uğur Uğurel tarafından hazırlanan raporda, Demirbank'ta yıllarca taşınan açık po- zisyonun gizlenmek üzere sahte raporlar düzenlendiği, para transferleriıııin Mer- kez Bankası'nabildirilmediği, gerçek ka- yıtların kâr/zarar bilançolanna yansıtıl- mayarak yatınmcının zarara uğratıldığı saptandı. 14 Temmuz 2004 tarihiyle Baıı- kacılık Düzenleme ve Denetlerne Kuru- mu'na verilen raporda çifte kayltla ilgili, " Yıllarca kamu otoritesine gerçeğe aykı- n beyanda bulunulmuş, bu surette olağa- niistii boyutta bir pozisyon açığı taşınmış, vaziycriıı tespitini olanaksız hale getirmek için Mıırakıp Mizanı' olarak adlandın- lan sahte mizanlar üretilmiş, bunlara uyunılu rcsnıi raporlamalar yapılnuş ve tüııı bu işlemler bankanın I- inansal Plan- Raporun özet ve sonuç kısmın- da şu saptamalara yer verildi: • Demirbank AŞ'ce 1998'de yasal sınırlann çok üzerinde açık döviz pozisyonu tutuldu ve bu durum resmi makamlardan gizlendi. Eldeki verilere göre, ay- nı durum 1997'dedeyapıldı. Ban- kanın kamuoyuna, yerli ve yaban- cı yatırımcılara, kamu otoritesine ve diğer resmi makamlara yaptığı raporlamalar düzeltilmiş tutarlar üzerinden düzenlendi. «/" Bunun sonucunda da ya- bancı para net gelen pozisyon rasyosu, disponibilte, mevduat munzam karşıhğı, TMSF prim ödemeleri gibi yasal yükümlülük- ler olması gereİctiği ölçüde yerine getirilmedi. Bu yükümlüğü yerine getiren bankalara karşı haksız re- kabete neden olundu. Resmi ma- kamlara yalan beyanda bulunuldu ve yerli ve yabancı yatırımcılar ya- nıltıldı. f' HSBC nezdinde mevcut kalan ve silinmemiş durumda olan az sayıdaki sistemsel bilgi- lere göre, bankanın hâkim serma- yedarı Halit Cıngülıoğlu'nun De- mirbank Merkez Şube nezdindeki hesaplarıyla muhtelif hesaplar kullanılarak yurtdışından özellik- le 1997 Eylül ve Ekim aylarında 50 bin dolann üzerinde para trans- ferleri gerçekleştirildi ancak, bun- lar bildirilmesi gerektiği halde Merkez Bankası'na bildiril- medi. ^ Demirbank'ın konuyla ilgili "hafizası" durumundaki res- mi raporlama evraklan HSBC Bank tarafından yapılan aramalar sonucu bulunamadı. Söz konusu raporlann imha edildiği ya da kay- bolduğu sanılıyor. Bu resmi rapor- larla ilgili olarak bilgi işlem orta- mındaki dosyaların bir kısmı silin- miş, bir kısmı da bankanın devrin- den çok kısa bir süre önce tek tek güncellenmek suretiyle değiştiril- diği için, dosyalann silinmeden önce hangi bilgileri içeriğine dair maddi bir delile ulaşılamadı. • Incelemer konusunda büyük ölçüde destek olan HSBC'nin evrak, belge kayıt ve dosyalama konularında daha titiz olması konusunda dikkatinin çekilmesi gerekli görüldü. 50 YILLIK BANKAYDI7 Eylül 1953 yılında Galat'ta demir ticaretiru geliş- tirmek üzere kurulan Demirbank, zamanla aktif büyüklükte Türkiye'nin en büyük 6 bankası oldu. 1995'te büyük bir değişım projesi başlatılan banka 6 Aralık 2000 tarıhinde el konularak Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredildi. El konulma gerek- çesi "Likidite krizine düşen ve durumu sürek- lilik arzetmeye başlayan bankanın, faaliyetinin devammın mevduat sahiplerinin haklan ve mali sistemin güven ve istikran açısından tehlike ar- zetmesi" olarak açıklandı. Banka 350 milyon dolara HSBC'ye satıldı. Demirbank'ın hâkim hissedan Halit Cıngıllıoğlu, BDDK karannın iptali için dava açtı. Danıştay 10. Dairesi iptal istemini reddetti. Cıngıllıoğlu temyize gitti. Danıştay tdari Dava Daireleri Genel Kurulu, karan 30 Nisan 2004'te oyçokluğuyla bozdu. laına ve Mali Kontrol biriminde dahi çok az kişinin dabilinde gerçekleştirttıniştir" ifadeleri yer aldı. Raporlar silindi Rapora göre, 30 Eylül 1998 tarıhinde yürürlüğe giren Mali Milat'la birlikte bu pozisyon açığı kademe kademe aylar iti- barıyla bilançoya dahil edildi. Ancak, bu zaman zarfında trilyonlarca liralık vergi kaybı meydana geldi. Raporda, bankanın 1994,95,96 ve 97 yıllanna ait günlük ve haftalık raporlan- nın tamamıyla aylık bilanço ve kâr zarar raporlannın bilgi işlem ortamından silin- diği belirtildi. Bu nedenle söz konusu ta- rihlere ilişkin bir incelemenin nıümkün olamadığının belirtildiğı raporda, 1998, 1999 ve 2000 yıllarına ait raporlamalar da bankanın HSBC'ye devrinden kısa bir süre önce üst düzey bir yöneticinin şifre- siyle girilerek güncellendiği saptaması yapıldı. Söz konusu işlemlerin bankanın hâ- kim sermayedan Halit Cıngılhoğlu'nun şifahi emriyle üst düzey yöneticiler ara- cılığıyla ait kademe memurlara yaptırıl- dığının anlatıldığı raporda, "1998'in ikin- ci yansında Demirbank'ın Kıbns'ta nuı- kinı off-shore bankalan Bank 2000 ve Dyamic Bank Off-Shore ile fıktif nitelik- te vadeli dövizalımlan yapılmaya başlan- mış, böylcce mizan bilgilerinin çaı pıtıla- rak pozisyon açığının gizlennıesi yönün- deki uygulama 1998 yılsonuna doğru ka- demeli olarak 'fıktif vadeli döviz alımla- nyla pozisyon açığının gizlenmesi' şek- line dönüştürülmüştür" denildi. Cıngıllıoğlu, 11.10.2004 larihli dilek- çeyle Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'ebirdilekçe ilettiği öğrenildi. Cın- gıllıoğlu, Demirbank'ın daha önce araş- tınldığını, raporda eski yöneticilerle ko- nuşulmadığını ilerı sürerek konunun dü- zeltilmesini istedi. Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlı- ğı'ııın söz konusu dilekçede yer alan id- dialann asılsız olduğu yanıtını verdi. KENDİSÎNİ SAVUNDUGARİPOĞLU 'Çete değil çetenin mağduruyum' ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Türkbank ihalesine fesat karıştırdıkları ve cürüm işlemek amacıyla teşek- kül oluşturduklan gerekçesiyle 5 sanık hakkında veri- len mahkûmiyet kararımn terpyiz duruşması Yargı- tay'da yapıldı. Sanıklardan Hayyam Garipoğlu, "Çete beni tehdit etmiştir. Çetenin beni tehdit ettiğini hem İs- (anbııl Valiliği'ne, hem de İstanbul Cumhuriyet Savcıü- ğı'na bildirdim. Bcn çetenin mağduruyum" diye ko- nuştu. Yargıtay 8. Ceza Dairesi'ndeki duruşmaya, sa- nıklar Hayyam Garipoğlu ve Mehmet Kocabaş katılır- ken diğer sanıklar Korkmaz Viğit, Erol Evcil ve Mus- tafa Kef'eli katılmadı. Bu sanıklann avukatlan da du- ruşmada lıazır bulundu. Sanık Yiğit'in avukatı Fehıni Demir, Türkbank ihale- sinin çok şeffaf bir şekil- de yapıldığını, Tasurruf Mevduatı Sigorta Fo- nu'nun (TMSF) 251 mil- yon dolar değer tespit et- mesine karşın Yiğit'in 600 milyon dolar teklif verdiğini söyledi. Yi- ğit'in avukatı Köksal Bayraktar ise davada za- manaşımı süresinin dol- duğunu savundu. 'Ihaleye ben girmedim' Cete tarafından tehdit edildiğini söyleyen sanık Hayyam Garipoğlu, 7 yıldır yargılandığı bu davayla hiçbir ilgisinin bulunmadığını, maddi ve manevi yönden zarara uğradığını savundu. Sanık Garipoğlu da 7 yıldır yargılandığı bu da- vayla hiçbir ilgisinin bu- lunmadığını, maddi ve manevi yönden zarara uğradığını savundu. Ga- ripoğlu olarak Türkbank ihalesine katılmadığını, 7 ortağından bin olduğu Sümerbank tüzel kişili- ğiniıı ihaleye katıldığını anlatan Garipoğlu şöyle konuştu: "İhaleye ben girmedim. Sümerbank temsilcisi girdi. Benim hakkımda, düşük teklif vererek ihalenin Korkmaz Yiğit'te kalmasım sağlamak suçlaması yapılmaktadır. TMSF 251 milyon dolar ban- kaya dcğcr biçmiş, Sümerbank da 380 milyon dolar teklif etmiş. Neredeyse değerinin iki kaü. Nasıl düşük teklif oluyor? Diğer tckliflcr yüksek olıınca, biz ihaleyi alamadık. Ben Sümerbank'ı 103 milyon dolara almış- tım ve Sümerbank da büyük bir bankadır. Türkbank'a verilen fiyat da uygundur." Çete suçlamalanna katıl- madığını kaydeden Garipoğlu, "Çete beni tehdit etmiş- tir. Çetenin beni tehdit ettiğini hem İstanbul Valiliği'ne, hem de tstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na bildirdim. Ben çetenin mağduruyum. 17 fabrikası, 9 bin çahşanı olan bir insanım. Bcnim bu olaylarla hiçbir ilgim yok, diğerleriyle de işbirliğim yok" diye konuştu. 8. Ceza Dairesi Başkanı Zeki Aslan, kararın daha sonra açıklanacağını belirterek durjuşmayı sona erdirdi. 'AB'ye Katılım Sürecinde Stratejik Liderlik' konulu seminere katılan ekonomiden sonımlıı Devlet Bakanı Ali Babacan, Sosyal Güvenlik Reformu'na ilişkin tasarımn bu hafta içinde Meclis'e geleceğini söyledi. Dünya Bankası Türkiye Direktörü: Adım atılması gerekli Enerjide gecikme var ANKARA (AA) - Dünya Bankası Türkiye Direk- törü Andrew Vorkink, 21 enerji dağıtım şirketinin özelleştirilmesinde biraz gecikmenin söz konusu olduğunu, ancak bunu ciddi bir sorun olarak gör- mediklerini söyledi. Vorkink, Bilkent Otel'de, Dünya Bankası ve Dı- şişleri Bakanhğı'nın ortaklaşa düzenlediği "Avru- pa Birliği'ne Katılım Sürecinde Stratejik Liderlik" konulu seminerde, gazetecilerin sorularını yanıt- ladı. Enerji dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesin- deki gecikmeyi büyük bir sorun olarak saymadı- ğını söyleyen Vorkink, asıl önemli olanın, yaban- cı yatınmcılar için daha cazip bir yatırım ortamı- nın oluşturulması olduğunu belirtti. "Bu, küçiik bir gecikme. Kötü bir şey değil. Bu süreç, potansiyel yatırımcılara daha çok değerlen- dirme imkâm tanıyacak. Bu konuda atılması gere- ken bazı adımlar var. Uluslararası uygulamalar konusunda, Dünya Bankası olarak hükümete tek- nik danışnıanlık yapük" diyen Andrew Vorkink, özelleştirmelere bir iki ay içinde başlanacağmı um- duğunu da söyledi. YOĞUN MESAİ IMF4 Nisan'da geliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Uluslararası Para Fonu (IMF) Türkiye Temsilcisi Hugh Bredenkamp, yeni stand-by anlaşmaları üzerine çalışmaları tamamlamak üzere bir IMF heyetinin 4 Nisan'da Türkiye'ye geleceğini bildirdi. IMF Türkiye Temsilcisi Bredenkamp, konuyla ilgili yaptığı açıklamada Uluslararası Para Fonu Türkiye Masası Şefi Rıza Moghadam başkanlığındaki heyette, Moghadam'ın halefi olarak belirlenen Lorenzo Giorgianni'nin de bulunacağını belirtti. Çahşmalarına 4 Nisan'da başlayacak heyetin bir hafta kadar Türkiye'de kalacağı kaydedildi. Teşvik Yasası'nda sınır 20 işçi ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Hükümetin, IMF'yle krize neden olan Teşvik Yasası'nda ya- pacağı değişiklikler netleşmeye başladı. Yapılması öngörülen de- ğişikliklere göre, Teşvik Yasası 1 Mart 2005 tarihinden itibaren ge- çerli olacak. Teşvik verilecek il sayısı 49'u aşmayacak. Teşvikten yararlanmak için koşul olan işçi sayısının, 30'dan 20'ye çekilebile- ceği belirtiliyor. IMF'ye dönük olarak yapılan ön çahşmalar kapsamında Teşvik Yasası'na kısa zamanda son şek- linin verilmesi ve tasarımn TBMM'den geçirilmesi planlanı- yor. Bu kapsamda yapılması ön- • Hükümet, Teşvik Yasası'nda yapacağı değişiklikleri netleştirmeye başladı. 1 Mart 2005'ten itibaren geçerli olacak yeni yasada teşvik kapsamı 30 işçinin altına çekiliyor. görülen düzenlemeler şöyle sıra- lanıyor: ^ Teşvikten yararlanma koşu- lu eski veya yeni tüm işletmeler için "en az 30 işçiyi işe almak" olacak. Bu kapsamda, 1 Mart 2005 tarihinden itibaren işe yeni başlayan işletmelerin en az 30 iş- çi çalıştırmaları; 1 Mart 2005'ten önce faaliyette bulunan işletme- lerin de işçi sayısını en az yüzde 20 arttırmaları gerekiyor. Yüzde 20 arttırmada da "asgari 30 işçi" koşulu aranacak. >/ Hükümete yakın kaynaklar asgari 30 işçi koşulunun bir son dakika değişikliğiyle 20 işçiye çe- kilebileceğini de vurguluyor. Elektrik sınırlanıyor •" Teşvik kapsamındaki illerde hayvancılık, seracılık, sertifikalı tohumculuk, soğuk hava deposu yatırımları, imalat sanayi, ma- dencilik, tıırizm, eğitim ve sağlık alanlarında yapılan yatırımlara sağlanacak elektrik desteğı de sı- nırlandırılıyor. Buna göre, des- tekten yararlanacak yatırımların 1 Mart 2005 ve sonrasında faali- yete geçmesi koşulu aranacak. Madencilik, turizm, eğitim ve sağlık alanlarındaki işletmelerde aranan istihdam edilen kişi sayı- sı 30'a yükseltilecek. Bu tür yatırımlara sağlanan elektrik enerjisi desteği, işletmelerin elektrik enerjisi giderleri yüzde 20'yle sınırlanacak. Devlet Bakanı Ali Babacan da, önceki gün bir gazeteye yaptığı açıklamada, Teşvik Yasası'nda önce uygulama konusunda karan vereceklerini, sonrasında da bunun bütçeye maliyetini yerleş- tireceklerini açıkladı. IŞÇEMNEVRENUNDEN ŞÜKRAN SONER Sendikalan Uykuda Sendikalarımızyine uykuda. Meslekduyarlılığı için- de Türk Tabipleri Birliği uyarmayı sürdürüyor. Erdo- ğan Hükümeti, hastanın müşteriye, sağlıkta kamu gü- vencesinin ücretli sözleşmeye, hastanelerin sağlık iş- letmesine, sağlık ocaklarının aile hekimliği işletmesi- ne dönüştürülmesine ilişkin icraat ve yasal düzente- melerini sonlandırma aşamasına geldi. TTB'nin genel sağlık sigortasının getiri ve götürüle- rini anlatmak üzere hazırlanan bilimsel raporunun ka- pağında GSS'nin 'S'lerinin dolarla görüntülenmiş ol- ması boşuna değil. Sağlık finansman sistemini değiş- tiren yasal düzenlemelerle, sağlık hizmetleri tümü ile ticarileşiyor, sağlık hizmeti alma hakkı ortadan kalkı- yor, yoksul için olsa olsa sınırlı yardıma dönüşüyor. GSS güya tüm nüfusu kapsayacak şekilde, belir- lenmiş sağlık hizmetlerinin verilmesini öngörüyor. An- cak yasal düzenlemenin satır aralarında sağlık hizme- ti, prim karşıhğı sınırlı sağlık yardımına dönüşüyor. Sağlık hakkı ve devletin sorumluluğu tümüyle redde- diliyor. Son derece adaletsiz, eşitsizlikleri pekiştiren, hak kayıplarını yasal hale getiren bu düzenleme ev- rensel değerleri yok sayıyor. öncelikle belirlenmiş sağlık hizmetlerinin, GSS kap- samındaki primler, katılım payları ile yapılmasını ön- görüyor. Sağlık hizmetlerinde şartlı, sınırlı ve cezalan- dırıcı hizmet anlayışı geçerli. Doğumdan ölüme sağ- lık güvencesi ortadan kalkıyor. Daha önce kazanılmış, sigortalar içindeki geçerli güvenceler için bile, geçici madde düzenlemesi ile en fazla bir yıl veya tedavi ta- mamlanıncaya kadar hakkın devamı söz konusu olu- yor. Emekli Sandığı, Bağ-Kur, SSK, yeşil kartlarla sağ- lanmış güvenceler ortadan kalkıyor. Yasal düzenlemede öncelikle sınırlı yardım anlayışı getiriliyor. Ancak sayılan hizmetlerden, sayılan koşul- lar içinde yararlanabilme, bazı hastalıkların, bazı tah- lil ve tetkiklerin, bazı tıbbi müdahalelerin GSS kapsa- mında karşılanması söz konusu. Gereken sağlık hiz- metinin bütününün verilmesi söz konusu değil. Üste- lik bu sınırlı yararlanabilme için de kişinin prim borcu- nun bulunmaması gerekiyor. Iş yine bitmiyor. Ayrıca ayaktatedaviden ilaca, araç kulîanımına, ayakta veya- takta sağlanan diğer hizmetlere ek katılım payları gün- deme giriyor. Hem de her aşama için ek yüzde 10-20 gibi yüksek paylarla.. Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi'nin, TMMB gündemindeki bu yaşamsal yasaya ilişkin görüşleri kocaman bir kitapçık. Bu köşeye taşımaya olanak yok. Sonuç bölümünden bir iki alıntı daha yapıp nok- talamak zorundayım. "GSS, sağlığın bir hak olmaktan çıkarılması, bir tür kişisel tüketim olarak sunulması, bu tüketim ihtiyacı- nın da piyasa koşullarına göre düzenlenmesi, finans yapısının karşılanması mantığı içinde biryasal düzen- lemedir. Doktorlar ve sağlık çalışanlarının düşük üc- ret ve kamu güvencesinden yoksun, sağlık işletme- sinin istemlerine karşı koyamaz konumda olmalarını getirmektedir. Günümüziş dünyasında egemen olan taşeron usulü çalışma, sağlık hizmetinde de egemen kılınmaktadır. Doktor işini kaybetmemek için, mesle- ğin ilkelerini hastanın yaranna kullanmakyerine, sağ- lık işletmesinin yaranna, daha fazla kâr için kullanma baskısı altında kalacaktır.. Parasıolan, tamamlayıcı sigortaları bulunan, cebin- den her an ödemede bulunabilenlere uygun sağlık işletmeleri ile GSS'nin sağlıkyardımları ve kısmi cep- ten ödemelerle yetinen kamu sağlık işletmeleri ayrı- mı yaşanacaktır. Sağlık hizmetlerine eşitsizlik bugün- künün çok üstünde katlanacaktır. Tıbbi bakım yok- sunluğuna bağlı ölümlerde önemli artışlar yaşanabi- lecektir. GSS'den yararlanabilecekler için de hasta- nın gereksinimi olan tıbbi müdahale tipi ya da gerek- siniminin karşılanmaması söz konusudur..." Dün sabah ekonomi haberlerinde, dolara bağlı sı- cak para hareketleri, piyasaların önlenemeyen geriye gidişi karşısında, yine kurtarıcı can simidi olarak IMF ile yapılacak anlaşma, bu anlaşmanın olmazsa olmaz önkoşulu olduğu söylenen GSS yasasının bir an önce çıkarılması, gündemin ilk sırasında yer alıyordu. Yasa çıktı çıkacak yani... Sağlıkçılar S.O.S. veriyorlar, emek örgütleri, işçi sendikalan duyarsız, uykuya yatmışlar. SSK hastaneleri elden gitti. Kuyruk çilesi bitti, işçi ve ailesi çilesiz ilaç alacak dendi. Tren kazası benze- ri uygulama fiyaskoları biryana, ilk ayın uygulamasın- dan ilaç maliyetinin SSK'ye katlanmış olarak geri dön- düğü gerçeği ortaya çıktı. Kara delik yama tutmaz boyutlarda büyüdü. Eczanelerden kuyruksuz ilaç al- ma uygulaması, yakında önemli ilaçların alınamama- sı, kalanları için de yüksek katkı paylarının gelmesine dönüşecek. Hele bir de GSS çıksın... Sendikalar her şey olup bittikten, kazanılmış haklar, sistem tüketildikten sonra sokağa çıkmışlar, ne yazar? soner(« cumhuriyet.com.tr İLK^S OND A.J[_HAZ ÎRAN DA Hopa'da petrol umudu TRABZON (Cumhu- riyet) - Türkiye Petrolle- ri Anonim Ortaklığı (TPAO) Çevre Mühendi- si Doğa Atay, TPAO ve BP Petrol Arama Girişi- mi tarafından Doğu Ka- radeniz'de sondaj çalış- malanna, haziran ayında Artvin'in Hopa ilçesinin 40 kilometre kuzey batı- sında başlanacağmı açıkladı. TPAO-BP Pet- rol Arama Ortak Girişi- mi, Doğu Karadeniz Arama Sondaj Proje- si'ne ilişkin hazırlanan Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi rapo- ru, Trabzon'da Zorlu Grand Otel'de düzenle- nen basın toplantısıyla anlatıldı. BP Süpervizörü Yase- min Görüşlüoğlu kuyu- nun açılacağı bölgede en fazla hamsi ve çaça balı- ğının görüldüğünü, an- cak kuyunun bu balıkla- ra herhangi bir etkisinin olmayacağmı ifade etti. Görüşlüoğlu, 40 kilo- metre açıkta delinecek kuyunun, balıkların göç yollannda bulunmadığı- nı kaydetti. VVOLFOVVİTZ AB'YLE UZLAŞIYOR AB üyesi ülkelerin temsilcile- nvle Dünya Bankası başkanlı- ğın'a aday olan Amerikalı Pa- ? ul Wolfowitz arasında, Brük- * sel'de yapılan görüşmenin ar- dından uzlaşmâ havası yansıtıl- dı. Görüşmede AB Komisyo- nu nu temsil edçn genişlemeden sorumlu üye Olli Rehn, Wolfo- witz "ın küresel ticaret,jakirliğe karşı mücadele, Balkanlar ve Türkiye ile AB ilişkile- rine deatek gibi konular- da tatmin edici olduğunu söyledi. AB Dö'nem Başkanı Lüksemburg Başbakanı Jean-Claude Juncket; toplantı öncesinde vaptığı açıkla- mada, Dünva Bankası Yönetim Ku- rulu nda Avrupalılann daha iyi temsilini istediklerini söyledi. Baş- kan yardımasınm Avrupa dan se- k çilmesini isteyenAB de Paris Kulü- hü nün Başkanı Jean-Pierre Jo- uyet ve Cumhurbaşkanı Jacques Chirac 'ın maliye raportörü Jean- Pierre Landau 'nun adı öne çıkıyor. -KUR 40 TRİLYON KÂRDA YENİ A8TRA GTC YOLLARDA Trabzon (Cumhurivel Bürosu) - Çalışanlann ve üreticilerin alacaklarını ödemekte güçlükçeken ve bazı kesimler tarafından özellestirme kapsamına alınmasıyolunda baskı vapılan ÇavIşletmelen Ku- rumu 'nun (Çay-Kur) geçen yılki kârının 40 Irilyon lira olduğu açıklandı. Kurumun mali vapısına iliş- kin açıklamalarda bulunan Çay-Kur Genel Müdü- rü Ekrem Yüce, iki yıl içerisinde borçlu durumda olan kurumu kâr eder duruma getirdiklerini belirt- ti. Yüce, kummun Türkiye genelinde 500 sanayi kuruluşu sıralamasında 45. sıradayken 32. sıraya vükseldiğini ve 19 8 trilyon katma değer vergisi verdiğini anlattı. General Motors (GM) Türkiye ve Yunanistan or- ganizasyonları, yeni OpelAstra GTCmode- lini İstanbul da ortak bir toplantıyla Türk ve Yunan basınına tanıttı. GM Türkiye Ge- i j nel Müdürü Peter Fahrni, işbirliğini sı- f nırların ötesine taşıyarak bir ilkı gerçek- leştirdiklerıni söyledi. Yeni Opel Astra GTC, Türkiye pazannda l. 6 Twinport, 1.9 CDTI ve 2.0 Turbo Motor seçe- nekleri, sport donanım ve manuel vi- tes seçeneğiyle satılacak. Yeni mode- lin, yaklaşık 40 milyar lira anahtar teslim fıyatla tüketiciyle buluşacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle