22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27ŞUBAT2005PAZAR 10 PAZAR Y4ZILARI dWwbC»cumhuriyetcom.tr Mavi gözlü,sanşınüstünırk...~W~\ esmi açıklamalara inanmak gerekirse hr 2050 yılına gelindiğinde Almanya'da JL V 25 milyon daha az "safkan" Alman yaşayacak. Yaşam koşullan son 15 yılda zorlaşan ülkede insanlann giderek evlcnmeklen ve çocuk doğurmaktan kaçınması Almanya'yı yönetenleri korkutuyor. Bu "ürkütücü" nüfus gerilemcsini nasıl önleyeceklerini bilmıyorlar. Bımdan 70 yıl önce de yönetenlerin benzeri bir sorunu vardı! Birinci Dünya Savaşı'nın ardındaıı ve yaşam koşullannın zorlaşlığı 20'li yıllarda Almanya'da nüftıs büyük bir hızla azalmaya başlamıştı. 1933'te başa geçen nasyonal sosyalistler safkan Alman ırkının geleceğıni güvenceye almak için doğum oranının bir an önce artması gerektiğini kafalanna koymuştu. Bu nedenle de Hitler'in sağ kollanndan I leinrich Himmler, emri altındaki SS'lere 1935 yılında "Lebensborn yuıHannı" kurdurtmuştu. Evlilik dışı ilişkiler sonucu hamile kalanlann kürtaj yapması da yasaklanınca kadınlar çocuklarun artık Lebensborn'larda dünyaya getirmeye başlamıştı. Ancak doğumun ardından annelerinin elinden alınan çocuklann yetiştirilmeleri devlet sorumluluğu altına girmişti. "Sağhksız ve yaşaması gereksiz olanlaı•" ise özel kliniklere sevk edıliyordu! Savaşın başlamasıyla Himmler, işgal edılen ülkelerde görev yapan tüm SS'lerle yüksek rütbeli polislere yolladığı bir emirle onlardan, "smır ötesi görevlerinde geleceğin Alman neslini unıılıııamalaruu" talepclıııışli. SS subaylannın yabancı kadınlarla yapacağı evliliklerden veya evlilik dışı ilişkilerden dünyaya gelecek çocuklar devlet güvencesi altındaydı. "Ülkenin parlak geleceği için safkan, güzel ve sağlıldı bir üstün Alman ırkı yetiştirmekti Nazilerin kafasından geçen" diye yazıyor Dorothe Schmitz-Köster, 'Alman Anneler I lazır mısınız?" adlı kitabının önsözünde. Himmler STUTTCART *g. AHMETARPAD polıtık amaçlı bu emriyle yakışıkh SS subaylarını zınaya teşvik ederken evlilik dışı ilişkileri de yasallaştırmıştı. Özellikle Norveç, Belçika ve Fransa'da da bu amaçla 13 Lebensborn yurdu açılmıştı. 1945'e kadar Almanya'dakı yurtlarda "salkaıı üstün ırk" ideolojisine ııygıın 8 bın çocuk dünyaya gelmiştı. Norveç'te babası SS subayı olan çocuklann sayısı 12 bin idi. 1 limmler'in bu ülkeyi çok önemsemesımn ve adamlanna "Çok sayıda Norveçli kadınla ifişkiye gûin" diyc cmir vermesinin nedenı, Norveçlilerin "güzel ırk" Vikinglenn torunu olduğuna inanmasıydt. tlerleyen savaş yıllannda Hımmler'den gelen bir emirle askerler Polonya, Fransa ve Yugoslavya'da Alman'a benzeyen küçük çocuklan kaçırmaya başlamıştı. Almanya'ya getirilcn ve çocuksuz Nazi ailelere evlatlık verilen bu çocuklann sayısı belli değil. Nazilerin düşündekı Alman'a uyması için en önemli ölçütlerden biri kafatasıydı. Alnı ile başının arkası arasındaki mesafe ne kadar uzun olursa çocuk o kadar çok "gerçek" Almandı! Nazi dönemi üzerine araştırmalar yapan soybilimci Hans-Peter Wessel yaptığımız bir sohbette, "Almanya'da kafatası ölçmek Nazilerden önce başlamışn" dedi. "Teyzem lrma 1924'te ortaokuldayken müdür yaı dınıcısı Dietrich Klagges bütün çocuklann kafatasını ölçmüş. Nasyonal sosyaüst ideolojiyi Almanya'ya Hitler getirmemiştir. Sonraki yıllarda Braunschweig eyaleti içişleri bakanı olan Klagges, Avusturyalı Hitler'in 25 Şubat 1932'de Alman pasaportu alabilmesinde de büyük rol oynamışhr.'" Savaş yıllannda Danımarka'da 6 bin, Belçika'da 40 bin, Hollanda'da 50 bin kadm, Alman babadan çocuk doğurmuştu. Fransa'da ıse tarihçi Fabrice Virgirin yeni bir araştırmasına göre SS subaylan geride 200 bin çocuk bırakmıştı. Uzmanlar günümüzde 1 milyon Fransızın babasınm ve dedesinin Nazi askeri olduğunu iddia ediyor! SS arşivlerine göre Rusya'da da "birkaç yüz bin çocuk" Alman babadan. Savaş bitiminde Lebensborn yurtlan, buradaki anasız babasız çocuklar ortada kalmasın dıye kapatılmamıştı. Çocuk sağlığı uzmanı Profesör Hellbrügge, Münih yakınlanndaki Steinhöring yurdunu gezdiğındc burada sadece sanşın, mavi gözlü ve güzel çocuklarla karşılaşmıştı. Ancak hepsi dalgın, suskun, ıçıne kapanıktı. Hellbrügge 20 yıl geçtikten sonra o çocuklan tekrar bulmuştu. Çok az "Lebensborn" çocuğu ilkokulu bitirebilmişti. Bitircnler de bir baltaya sap olamamıştı. Sanşın güzel çocuklann zekâsı en alt düzeydeydi. Süıir sistemleri bozıık, seks yaşamlan sıfır, suç işlemeye çok yatkın insanlar bulmuştu Hellbrügge. Nazilerin "safkan üstün ırk" düşü gerçekleşmedi! 21. yüzyılın ortasına gelindiğinde 50 milyon safkan Alman'a karşı 25 milyon yabancı kanlı ınsan yaşayacak bu ülkede! Bu gelişmeyi durdurmak hemen hemen olanak dışı... www.ahmet-arpad.de Tepetaklak dünya•J^orto Alegre'deki # - ^ Dünya Sosyal Forumu J. ertesinde, üç günlüğüne Montevideo'daydık arkadaşımla beraber. Uruguay başkentine (güney yanküre hesabıyla) sonbaharda gelmiştim ilkin, hava buz gibi soğuktu. tlkbaharda, Buenos Aires'in kuzeyindeki bu kentin Arjantin başkentinden daha sıcak olacağı sanısıyla geldim, yine donmuştu iliklerim. Bu defa yanımda, yaz olmasına karşın ince de olsa bir kazak vardı ama işe yaramadı. Bir tanıdığımdaıı mont ödünç alrriak zorunda kaldım. Bizim ziyaretimizin evvelindeki hafta hava aşın sıcakmış. Yolda biz de gördüydük ağaç enkazlannı, pek çok orman yangını çıkmış. Su ve gerekli kimyasal malzeme yctersiz kalmış bunlan söndürmeye. Ertesınde, bu defa muazzam bir yağmur bastırmış. Daha da ertcsi gün hava kışa çevirmiş birandaki,bizde klımatolojik serüvenin bu aşamasında gelmişiz işte. Lakin normalde yaz aylannda sıcak olurmuş hava. Onlar içtenlikle anlatıyorlardı bunu ya, ben yine de pek ıkna olmadım.Benim deneyimlerim, burasmın olsa olsa Norveç'le filan mukayese edilebilecek bir iklime sahip olduğunu söylüyor. Ekim ayının son günündeki seçimlerde ülkeyi kuruluşundan bu yana yöneten sağ partüerin iki asra yakın zamandan bu yana süren iktidarına son vermişlerdi Uruguaylılar. Tabare Vazquez îiderliğindeki Geniş Cephe oylann MONTEVİDEO GÜNEŞÇELİKKOL yansından fazlasını daha ilk turda toplamış, seçimlerle aynı gün yapılan halkoylamasındaysa nüfusun çoğunluğu su kaynaklannın çokuluslu özel şirketlere devrine karşı tavır almıştı. Ülke tarihinin ilk sosyalist devlet başkanı sıfatını şimdiden kazanan Tabare, görevi 1 Mart'ta devralacak. Gündemde bu vardı elbette. Bir de Geniş Cephe'nın kuruluş yıldönümü. 1 Şubat günü 34 yaşına basan Cephe, mıting vc toplantılarla kutladı yaş gününü. Montevideo'daki sabahlanmızın ikincisinde, Torres Garcia Müzesi'ndeydik. Umguay sanatının ölümsüz devi anısma hazırlanmış, ufak bir müze. Garcia Montevideo'da doğmuş, hayatının farklı dönemlerini New York, Paris ve Barcelona'da geçirdikten sonra 1949'dadoğduğu kentte veda etmişti hayata. Uruguaylı sanatçılar üzerinde büyük etki yapmış, benimsediği konstruktivizmi ülkenin milli sanat akımı haline getirmişti adeta. Fincanları üzerine Garcia'nın Güney Amerika kıtasını tepetaklak gösteren deseni işlenmiş hoş bir kahve takımı aldık müzedeki dükkândan. Kuzey ucu aşağıda, güneyi yukanda bir Amerika. Ressam, "Bizim kuzeyimiz aşağıdadır" demişti, yurttaşı Eduardo Galeano'nun "Tepetaklak" kitabına da ismini veren eserine dair: "Kuzeye giden gcmilerimiz, güneye doğru ilerler." Bu yazıyı en iyisi Galeano'nun çağrısıyla bitirmeli: Bu dünya tepetaklak, haydi onu tersine çevirelim. guncscelikkol(a)gmail.com Togo'da muhaliflerkazandı ^<J J du tarafından devlet başkanlığı göre- vine getirilen Faure Gnassingbe, nıuhalcfetin ve ııluslaı-arası topluluğun basküanna boyun eğerek istifa et- li. Gnassingbe, yakıada yapılacak başkanlık seçüninc katdacağını belirtti. Togo'da muhalefet partileri, Gnassingbe'nin ordu tarafından görcve getirilmesinin anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle günlerdir gös- teri yapıyordu. Muhalefetteki 6 partinin binlerce yandaşı dün sokaklarda zaferlerini kııtladı. (REUTERS) Gitmek mi zor, kalmak mı? A merika'nın gündeminde bugünlerde neler /\ var? Bir süre önce Irak'taki Ebu Garib - x J . Cezaevi'nde su yüzüne çıkan Iraklı tutsaklann işkcnce olayında işkencecüerin başında gelen Çavuş Charles Graner ile er Lynndie England mahkemeye çıktı. Hatırlarsınız, işkence sırasında çekilen resımlerden birinde tutuklular çıplak bir şekılde üst üste yığılmıştı. Mahkemede Çharles Graner'in avukatı Guy VVomack şöyle dedi: "Amcrika'nın her yerinde amigo kızlar birhirinin üstüne çılap piramit oluşturmuyor mu? O da mı işkcnce?" Bundan hemen sonra "Sünger Bob" adlı çizgi film karaktennın skandalı patladı. Bob okyanusta yaşayan parlak, san bir sünger, hobileri arasında denızanası yakalamak ve denizyıldızı arkadaşıyla gezmek geliyor. Bir kutuya benzeyen Bob, hep pantolon gıyip kravat takıyor (Resmini www.nıck. com'da bulabilırsiniz). Sünger Bob'un son videosunu birçok okul, ırklar arası dostluk ve hoşgörü için göstermek isterken, tutucu sağdan birçok grup protesto etti... Sünger Bob, hem filmiyle hem de karakter olarak, eşcinselliği teşvik ediyormuş! Bunlann hepsi aslında çocuklann beynini NEW YORK yıkayıp eşcinsel yapmak için planmış! (BBC News). Sünger Bob tarzı dramatik (!) olaylardan sonra Amerikalılann aklı Irak sorununa kayıyor. "Başarıh" geçen seçimlerden sonra birçok Amerikalı, "E hadi! Artık orada demokrasi var! Çıkalım!" diyor. Fakat bu o kadar basit değil. Amerika Irak'tan çıkarsa bir kuvvet boşluğu doğabilir, Şii-Sünnı gergınlığı daha fazla şiddete yol açar, hatta bir iç savaş bile çıkabılir. Bölgedeki Amerikan karşıtlığının artacağı da kesin. Peki ne yapmak lazım? Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'e göre Amerikan ordusu Irak ordusunu eğitmeden bir yere gidemez. Peki bu ne demek? Savaşın başında işgalin Amerika'ya sadece 1.5 milyar dolara mal olacağını bildiren hükümet, şımdiye kadar tam 200 milyar dolar harcadı ve Başkan George Bush daha fazla para istiyor. Başlamadan önce savaşın kısa süreceğini vaat eden hükümet, askerlerin daha kaç sene orada kalacağını bilemiyor. Neyse ki derin yorumlarla (!) dolu mahkemeler ve çizgi filmlerdeki sapıklıklan (!) ortaya çıkarmaya hazır gruplar ülkede fazlasıylamevcutü! bgunersel2@hotmail.com ADALET BARIŞ GİİNERSEL SpongeBob'un suçu ne? 7 965 te Everett Klippert adlı bir Kanadalı, eşcinsel olduğunu ve 24 yıldır bir erkekle birlikte yaşadığını söyledi. Klippert, bu sebeple ömür boyu hapis cezasına çarptınldı. 1965'inK.anadası'nda Everett, toplum hayatı için "tehdit" oluşturuyordu. 1967'deo zamanın Adalet Bakanı, sonradan Başbakan olacak olan Pierre I rııdeaıı, ceza kanununda bir değişiklik önensi getirir ve yasa eşcinselliği suç olmaktan çıkanr. Trudeau'ya göre "devletin lıalkın yatak odasında işi yoktur". Everett 4 sene sonra serbest bırakıhr. 1965'lerden bugüne Kanada'da ve dünyada çok şey değişti. Bugün Kanada'da 4'ü dışında tüm eyaletlerde eşcinseller birbirleriyle evlenebiliyorlar ve evlüiğin tanımını eşcinselleri de kapsayacak şekilde değiştirmek üzere hazırlanan yasa tasansı mecliste görüşülecek. Bu yeni tanıma göre evlilik sadece bir erkek ve bir kadının kanun önünde birleşmesi olmaktan çıkacak. 1965'te büyük bir suç ve tabu olan homoseksüellik, bugün toplum hayatının bır parçası. Dünyamız ilerliyor ve vaktiyle ağza ahnmaya utanılan şeyler artık en doğal konular haline dönüşüyor. Hatta öyle ki, mahallenizin kilisesindeki rahibin bile eşcinsel olduğunu duyabiliyorsunuz bir gün. Şaşırmayın. ABD'de bir- ıkı sene önce ilk defa eşcinsel bir papaz, piskopos seçilerek Anglikan Kilisesı'ni ikıye böldü. îki çocuk babası papaz Gene Robinson, çocukluğundan beri kendisindeki farklılığın bilincinde olmasına rağmen, "iyileşebileceği" umuduyla yıllarca terapi görerek evliliğe adım atar. Eşi ile en başından beri açık bir diyalog içinde olan rahip, en nihayet kendisindeki farklılığın terapi gerektiren bir hastalık olmadığını idrak eder vc yıllar süren TORONTO ı+ıBERNADEMİRYOL evliliğini bitirir. Bugün ABD'de ve Kanada'da tartışılan sıcak konulardan biri de, çocuk programlannın içinde eğitim amaçlı olarak sunulan, iki anne ya da iki babadan oluşan "yeni" aile kavramı. Artık bu konu çok sık gündeme geliyor. En son olarak, çocuklar tarafından çok sevilen çizgi kahraman SpongeBob (Sünger Bob), okullara dağıtılmak üzere hazırlanmış bir videoda, eşcinsel çiftlerden oluşan aile kavramını anlattığı için tutucu Hıristiyan gruplann hedef tahtası oldu. ABD'de, Başkan George Bush'u ikinci kere göreve getiren bu tutucu gruplar, çocuk programlannda yer alan bu iki anne ya da iki babadan oluşan "modern" aile görüntülerine karşılar. Çocuklara kötü örnek olduğunu ve beyinlerinin yıkandığını söylüyorlar. Aynı gruplar, eşcinsellere evlilik hakkı tanınmasını da karşılar. "Bugün eşcinsellere evlcnmc hakkı tanırsak, yann birdcn fazla eş almak isteyenlere de mi göz yumacağız? Ya bir de köpeğiyle evlenmek isteyen çıkarsa?" şeklinde gülünesi iddialar havada uçuşuyor. Türkiye'den çok farklı göründüğünü bıliyorum ama.. ABD bugün, Darwin'in evrim teorisinin kimi okulların biyoloji kıtaplannda "sadece bir teori" şeklinde anlatıldığı ve karşısına dini görüşün alternatif olarak çıkartıldığı bir ülke. Kanada ıse ABD'ye oranla dalıa açık görüşlü. Halkın yüzde 45'i, evliliğin tanımının eşcinsel evliliklerini de kapsayacak şekilde değıştirilmesine olumlu bakıyor. Muhafazakâr Parti hariç tüm diğer partiler de, eşcinsellere yapılan aynmcılığa karşılar. Dediğımiz gibi, dünya dönüyor ve bir zamanlar olası gelmeyen, tabu olan kavramlar, hayatımızın olağan bir parçası haline geliyor. Peki, SpongeBob'in suçu ne? MERSİN 4. tCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN TAŞ1NMAZ AÇIK ARTIRMAİLAN1 Dosya No: 2003/5325 Taşınnıazın evsali: Satılmasına karar verilen taşınmaz Mersin ılı, Mezıtlı Köyü, Girit mevkii, 142 ada, 6 parscl 13 bağınısız bölütn no'lu mesken, Mezıtli Belediyesi, Viranşehir Mahallesı, 371 Sokak üzerinde dört cephesi açık, ze- min kat dahil 8 katlı, asansörlü (natamam), betonarme kargas 7 kapı no'lu binanın 7. katında, kuzey-güney-batı cep- heli 13 no'lu mesken, 8/76 arsa paylı, brüt 120 m2, 3 oda, 1 salon, mutfak, banyo, WC ve 3 adet açık balkondan iba- rettir. Kapılar ve pencereler ahşaptan, duvar ve tavanlar plastık boya, zcminler mermer pirinçli karo kaplama, banyo ve WC duvarlar ve yerler seramik-fayans kaplama, elektrik ve suyu mevcuttur. İmar durumu: E=l .50 konut alanıdır. I'ajjinrııa/Jiı kıymeti: Bilirkişiler tarafından 28.000 YTL değer biçilmiştir Saüş, şartları: 1- Satışa konu olan taşınmaz 08.04.2005 t'uma saat 10.00-10.15 arasında Mersin 4. lcra Müdürlüğü salonunda açık artirma suretiyle birinci ihalesi yapılacaktır. Bu arttırmada tahmın edilen kıymetin yüzde 60'ını ve rüçhanh alacakhlar varsa alacaklan toplamını ve satış masraflarını geçmek şartıyla ıhale olunur. Böyle bir bedelle alıeı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak kaydıyla 18.04.2005 Pazartesi günü aynı yerde ve aynı saatler arasında ikinci arttırmaya çıkarılacaktır Bu arttırmada da bu mıktar elde edilemenıişse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen nıüddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki arttırma bedelinin malın tahmin edılen kıymetinın yüzde 40'ını bulması ve satış isteyenın alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarım geçmesi lazımdır. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmın edılen kıymetin yüzde 20'si nispetinde pey akçesı YTL veya bu miktar kadar millı bir bankanın kesın ve süresiz teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış, peşin para iledır. Alıcı ıstedığinde 10 günü geçmemek üzere mehıl verilebilir. Ihale damga resmi, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Tellaliye ve bınkmış vergiler ihale bedelinden ödenır. %1 KÜV alıcıya aittir. 3- Ipotek sahıbı alacaklılarla diğer ilgililerin (ilgililer tabirme ırtifak hakkı sahipleri de dahildir) bu taşınmaz üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgelerı ile on beş gün içinde dairemize bildırmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicıli ile sabit olmadıkça paylaşmadan hanç bırakılacaklardır. 4- Iha- leye katilan ve daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ıhalenin feshiııe sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıea temerrüt faizinden mütesel- silen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıea hükme hacet kalmaksızm daıremizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden ıtıbaren herkesin görebilnıesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bır örneği gönderilir. 6- Satış ilanı ılgılılerın adreslerine tebliğe gönderilmiştir. Adreste tebligat yapılamaması halinde ve adresı bılınmeyenler için de işbu satış ilanının ılanen tebligat yerine kaim olunacağı ilan olunur. 7- Satışa iştirak edenlerin şartnameyı görmüş ve münderecatını kabul et- miş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteycnlenn 2003/5325 Esas sayılı dosya numarası ile müdürlüğiimüze başvur- maları ilan olunur. 14.02.2005 Basın: 7431 BAK1RKÖY 8. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTIRMA İLANI Dosya No: 2003/1208 Esas Satılmasına karar verilen gayrimcnkulün cinsi, kıymeti, adedi, evsaû: lstanbul, Bahçelievler, Kocasinan Köyü, Bağlar mevkiınde kain 14 pafta, 13731 parsel sayılı 140 m2 miktanndakı 2 dükkân, 1 çay ocağı, 18 bürolu kargir apartmanda 4/200 arsa paylı 4. kat (15) no'lu büro 5.000,00 YTL muhammen bedelle açık artırma suretiyle satılıktır. Satışa konu taşınmaz bodnım katlzemın kaU5 normal kattan nıüteşekkil, bodnım katında bına ortak merdıvenınden gırışlı depo, zemin katında Meriç Sokak cepheli dükkân, normal katlarından 5'er bürolu, elektrik, sıhhi tesisat ve faal durumda olmayan asansör tertıbatlan ıkmal edilmiş ana binanın 4. normal katında ve Meriç Sokak cephesinde yer alan 15 no'lu büro ıç ölçüleri itibariyle 8.50 m2 kullanım alanına sahip, zemini halı kaplı, duvarları sıvalı ve boyalı, kapı ve pcncere doğramaları ahşap ve yağlı boyalı, elektrik tesisatı mevcut ve normal soba ısıtmalıdır. Büronun bitişiğinde 4. kata ait müşterek WC-lavabo mahalli mevcut olup taşınmaz bulunduğıı semt ve mevkii itibariyle bele- diye ve alt yapı hızmetlerinden istifade edecek konumda, ana arter üzerinde, civann talep gören tıcaret sahasında yer ahnaktadır. İmar durumu: Bahçelievler Belediye Başkanlığı İmar ve Planlama Müdürlüğü'nün 10.12.2004 tarih, 9884 sayılı yazılan ile Bahçelievler ilçesi, Kocasinan, 14 pafta, 13731 parsel sayılı yer 1/1000 ölçekli 29.07.2004 tasdık tanhli Bahçelievler revizyon tıygulama imar planında tıcaret+hizmet alanında kalmakta olup, TAKS:030, KAKS:1.50 yapılaşma koşullarına haizdir. Ancak söz konusu parselin de içinde bulunduğu tıcaret+hizmet alanlannda plana itirazlar olduğundan plan tadilatı hazırlanmış ve 14.10.2004 tarih ve 8376 sayı ile ılçe meclisıne gönderildiği, plan tadilatı ışlemlennin tamamlanmasından sonra söz konusu parsele imar durumu düzenlenebileceği bildirilmiştir. Satış $aruan: 1- Satış, 05.04.2005 günü saat 10.00'dan 10.20'ye kadar Bakırköy 8. lcra Müdürlüğü'nde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu art- tırmada tahmın edılen kıymetin yüzde 60'ını ve rüçhanh alacakhlar varsa alacaklan toplamını ve satış masraflannı geçmek şartıyla ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 15.04.2005 günü aynı yer ve aynı saatlerde ikinci arttırmaya çıkarı- lacaktır. Bu arttırmada da bu mıktar elde edilememişse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müd- det sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki arttırma bedelinin malın tahmin edılen kıymetinin yüzde 40'ını bulması ve satış isteyenin alacağına riiçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflannı geçmesi lazımdır Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmın edılen kıymetin yüzde 20'si nispetınde pey akçesı veya bu miktar kadar milli bir bankanın temmat mektu- bunu vermeleri lazundır. Satış, peşin para iledır, alıcı ıstediğinde 10 günü geçmemek üzere mehıl verilebilir. Tellaliye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenır. 3- Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindekı haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan ıddıalarını dayanağt bel- geleri ile on beş gün içinde dairemize bıldırmeleri lazımdır Aksi takdirde haklan tapu sıcılı ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4- Ihaleye katılıp daha sonra ihale bedelmı yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diger zararlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksızm daıremizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itıbaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2003/1208 Esas sayılı dosya numarası ile müdürlüğümüze başvurmalan ilan olunur. 18.02.2005 (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 7606
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle