Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 17 ŞUBAT 2005 PERŞEMBE
8 HABERLERIN DEVAMI
TÜRKİYE
Istanbul Y 10 Sinop B 15 Adana B 19
Edirne 9 Samsun B 20
Kocaeli Y 15 Trabzon PB 17
Çanakkale Y 12 Giresun PB 18
Izmir Y 14 Ankara Y 15
Manisa Y 15 Eskişehir Y 13
B 16Aydın Y 16 Konya
Denizli Y 16 Sıvas PB 10
Zonguldak Y 15 Antalya Y 20 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkârı
Van
B
B
B
PB
PB
PB
PB
20
15
15
9
13
4
7
.
Yurdun batı kesim-
lerı parçalı çok bulutlu
Batı Karadenız'ın iç Qslo
kesimlerı, Marmara,
Ege, Batı Akdeniz, Iç
Anadolu'nun batısı ile
Zonguldak çevreleri
yağışlı diğer yerler az
bulutlu geçecek. Hava
sıoaklığı kuzeybatıda
değişnıeyecek, diğer
yerlerde 2-4 derece
artacak. Münıh
DIŞ MERKEZLER
PB -1 Berlın K 1
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
PB
PB
HB
PB
PB
PB
PB
-8
1
8
4
2
3
2
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
K
PB
K
K
Y
Y
Y
3
10
1
2
3
11
14
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
A
A
PB
PB
PB
PB
PB
2
-9
6
8
-2
5
27
K 0 Zürih K -1 Şam A 20
Açık , £ 2 3 Parçalı bulutlu Stslı >
Bulutlu ^ Çok bulutlu ı Yagmurlu Karlı
GUNCEL CUJNEYT AKCAYÜREK
• Baştarafı I. Sayfadu
ve Başbakan Mesut Yılmaz'la görüş ayrılıkları-
na düştüğünü öne sürüyor ve görüş ayrılıklarıy-
la ilgili tartışmaların Bakanlar Kurulu tutanakla-
rından izlenebileceğini söylüyordu.
Bugün de yaşanan tartışmaların Bakanlar Ku-
rulu tutanaklarında yer aldığını söylüyor.
Bu adamların elindeki tutanaklara güvenmek
olanaklı mı? Bu iktidarın başbakanı devlet adına
yaptığı önemli ikili görüşmelerin gerçek içeriğini
devletten, devlet arşivinden saklıyor.
Bakanlar Kurulu tutanaklarını değiştirmeyece-
ğini düşünmek abesle iştigal etmek!
•••
Kopuşa neden olan sadece çeşitli konularda-
ki görüş ayrılıkları mı?
AKP'ye geçerken "sahip olduğu vizyonu yaşa-
ma geçirebileceğinin" söylendiğini, ancak "bu-
na olanak tanınmadığı için (parti ile) kültür uyuş-
mazlığının ortaya çıktığını" söylüyor.
AKP'nin aldatmaya dayalı gerçek kimliğinin
kurbanı olduğunu ancak iki yıl sonra (mı) anladı.
3 Kasım'dan önce AKP, "değişim ve gelişim-
den" geçtiğini kanıtlamayı, Türk kamuoyunun,
aydınların, zinde kuvvetlerin, demokratik kuruluş-
ların gözünü boyamayı gereksiniyordu.
Hendeği (seçimi) atlayıncaya kadar Mumcu'la-
rı kullanacaktı; bu kampanyayı başarıylayürüttü.
Bir noktaya açıklık getirelim: Mumcu ile RTE
arasındaki çatışma kimi sorunlarla ilgili görüşle-
rin içeriğinden çok, sorunların çözümündeki uy-
gulamayla ilgili farklılıklardan ileri geliyor.
örneğin, öğrenci affına ve türbanlı öğrencile-
rin üniversiteye girmesine karşı değil Mumcu.
Öğrenci affı çıkararak türbanlı öğrencileri tat-
min edecek yöntemi benimsemiyor. Türban ko-
nusunun çözümünde daha radikal yöntemler uy-
gulanması; anayasada gerekli değişiklikleryapı-
larak bu sorunun çözümlenmesini istiyor.
Tabii, RTE'nin yüreği anayasa değişikliğini kal-
dırmıyor. Cumhurbaşkanı'nın referanduma gide-
bileceğinden kaygılanıyor.
Mumcu'ya göre ilkesel bazda -Meclis'te ço-
ğunluğu elinde tutan, seçmen düzeyinde diğer
partilere fark atan partinin- referandum dayatma-
sını göğüslemesi gerekiyor.
Tartışmalı konulara bakışlarında yok birbirinden
farkları. Yöntemleri farklı. RTE, Mumcu'nun öğ-
renci affının binlerce öğrencinin üniversite kapı-
sına yığılmasına yol açacağını, yeni 15 üniversi-
teyle türban sorununa çözüm bulunamayacağı-
nı öne süren görüşüne (türban konusundaki ça-
resizliğini karşılayacak) bir yöntem bulmuş, de-
miş ki:
Peruk takar üniversiteye öyle girerler!
•••
Mumcu'nun AKP'den, bakanlıktan ayrılışı kimi
taşların yerinden oynayacağını içeren kimi söy-
lentilere yol açtı. Mumcu'yla birlikte hareket eden
en az üç, ama 10'dan fazla milletvekilinin parti-
den kopabileceği öne sürülüyor.
Bu, beklentilerin birinci yüzü. Bir başka yüzün-
de şimdilik bağımsız kalacağını söyleyen Mum-
cu'nun ileriki günlerde ne yapacağı yer alıyor.
"Hükümette ortaya koymaya çalıştığı katkılan,
'artık' kamuoyunun yararlanabileceği imkân ve
seçenekler olarak Türkiye'ye sunacağını" söyle-
mesi, yeni bir partinin ilk işaretleri diye algılandı.
Türkiye'de parti kurmak turşu kurmak kadar ko-
lay. Ama sonuç almak zor.
3 Kasım'la ilgili saptaması doğru. AKP'nin son
seçimde seçeneği yoktu.
Fakat, AKP'ye seçenek olacağını öne süren bir
parti kurmak ve başarmak... Önce çok geniş bir
toplum desteğini gereksindiriyor. Bu olanağı ya-
kalayabilmek ise zor, çok zor.
Istifasından sonra Mumcu, "Katılmadığım çö-
zümlerin altına imza atmak istemiyorum" dedi.
Istifanın temel öğelerinden biri olan bu sapta-
ma, ne yazık ki, daha önceki kimi önemli karar-
ların, örneğin ülkenin büyük bölümünü ABD'nin
işgal etmesine olanak sağlayacak 1 Mart tezke-
resinin altına imza atmamayı gerektiriyordu.
Bir kez daha doğrulandı: Hafıza-ı beşer nisyan
ile malûl!
Eylemci liselilere soruşturma
• ANTALYA (AA) - Antalya'mn Manavgat ilçe-
sınde, okullarmdaki şartlann cğitim-öğretime uygun
olmadığını öne sürerek yürüyüş yapan ve derslere
girmeyen Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lise-
si öğrencileri hakkında soruşturma başlatıldı. ll Mil-
li Eğitim Müdürü Adnan Menderes Buhıt, olaya ka-
rışan öğrencilerin tek tek ifadesinin alınmasından
sonra değerlendırmc yapılacağını ifade etti.
Artvin'de jandarma operasyonu
• ANKARA (Cumhuriyet liürosıı) - Jandarma
Artvın'ın Borçka ilçesindc düzenlediği operasyon-
da, baskı ve tehdit yoluyla ihalelere fesat karıştırdığı
tespit edilen 13 kişiyi gözaltına aldı. Operasyonda
gözaltına alınanlardan 9'u, çıkarıldığı mahkenıece
tııtuklanarak cezaevine konulıuken sanıklardan 4'ü
ise tutuksuz yargılamııak üzere serbest bırakıldı.
Yeşil Sol başkanlıgına Türk aday
• AMSTERDAM (AA) - liollanda'da Türk asıllı
Nevin Öziitok, muhalefet partılerinden Yeşil Sol'un
başkanlıgına aday oldu. Parli Aday Komisyonu'nun
dün yaptığı loplanlıda, parti yönetim organlanna
adaylık başvurusunda bulunanlann durumları değeı-
lendinldi ve Özütok'un adayhğı onaylandı. Buna gö-
re Özütok, 19 Mart'ta Rotterdam'da yapılacak parti
kongresinde Başkan I lerman Meıjer ile yanşacak.
Organlarda 'kuduı' şüphesi
• BERLİN (AA) - Almanya'nın llessen eyaletin-
deki Neu-Isenburg kentınde bulunan Alman Organ
Nakil Vakfı tarafından yapılan aeıklamada, bir kadı-
nın organlarının nakledildiği 6 kişiden 3'iinün lcuduz
belirtileri gösterdıği bildırıldı. Ilannover, Marburg
ve Miinden kentlerindc organ nakli yapılan 3 kişinin
kııduz olduğunun tahmin edildiği, organ naklı yapı-
lan diğer 3 kişinin sağlık durumumın ise iyi olduğu
kaydedildi. Akcığeri, böbrekleri, pankreası, karaci-
ğeri ve korneası alınan kadının kııduz olduğuna dair
daha önce bir belirti bulunmadığı açıklandı.
'Bendenbilgi saklandı'
YüceDivan 'dayargdanmasına başlanan MesutYılmaz, Türkbank ihalesisürednde
Yiğit ile Çakıcı arasındakigörüşme kayıtlannın kendisinden gizlendiğini söyledi
• Baştarafı 1. Sayfada
yargılanmalarına dün başlandı.
Duruşmaya, Yılmaz ve avukatla-
n Uğur Alacakaptan ve Aydın
Metin, Taner ile avukatı Ömer
Liitfii Avşar katıldı. Yılmaz'ın
eşı Berna Yılıııa/ ile Güneş Ta-
ner'm cşi Beyza Taner de duruş-
mayı izledi.
Yılmaz'ın avukatı Alacakap-
tan, "Davada siyasi rant ve çı-
kar elde etmek için hareket
edilmiştir. Hukuksuzluk şiar
edinilmiştir" dedi. Soruşturma
komisyonunda görev alanların ta-
rafsız olmalan gerektiğini kayde-
den Alacakaptan, Yılmaz ve Ta-
ner'in yargılandığı suçlama hak-
kında daha önce soruşturma ko-
mısyonu kurulduğunu anımsaltı.
Komısyonun yargılamaya yer ol-
madığına karar verdığini, TBMM
Genel Kurulu'ndan da aynı yön-
de karar çıktığını belirten Alaca-
kaptan, bu karara itiraz yolunun
bulunmadığını ammsatlı.
Yargıtay Başsavcısı Nuri Ok,
Alacakaptan'ın daha önce aynı
suçlamayla ilgili yargılamaya
yer olmadığına ilişkin karar ne-
deniyle davanın reddi gerektiği
yönündekı istemine katılmadı-
ğım belırtti. Yüce Divan Başka-
m Mustafa Bumin, Yılmaz'ın
avukatlannın, müvekkillcriyle
ilgili yeni deliller ortaya çıkma-
dıkça somşturma açılamayaca-
ğı yönündekı itirazlarının oy-
çokluğuyla reddedıldığini bil-
dirdi. Mustafa Bumin, bu kara-
ra üyeler Fulya Kantarcıoğlu,
Tülay Tüğcu, Mehmet Erten,
Fazıl Sağlam ve Necmi Öz-
ler'in karşı olduğunu açıkladı.
Başkan dahil 11 kişiden oiuşan
Yüce Divan heyetinin I oy fark-
la verdiği bu kararla, Yılmaz'ın
yargılanmasına tek oy farkla de-
vam edıhııesı hüküm altına alın-
mış oldu.
Yılmaz: Çetelerin devlet
içinde bağlantısı vardı
Yılmaz savunnıasında, dava-
nın Türk hukuk tarihi lıteratürü-
ne gireceğini, yargılamaya de-
vam yönündeki karan memnuni-
yetle karşıladığını söyledi. Baş-
bakan olarak Türkbank ihale sü-
recine en ufak bir temasının ol-
madığını belirtenYılmaz, "Baş-
bakan olarak bcninı dışımda
cereyan eden ihale sürecine fe-
sat karışlırdığımı söylemek,
akla, vicdana ve hukuka aykı-
rıdır. Bu ancak siyasi saikle
Eski Başbakan MesutYılmaz ve eski Devlet Bakam Güneş Taner'in Yüce Divan'daki duruşmasını izlc-
mck üzere Ankara ve tstanbul'dan çok sayıda partili otobüslerle mahkenıeye taşındı. (Fotoğraf: AA)
Taner; Utanç duymuyorum
Yüce Divan'daki duruşmada savunma yapan
Güneş Taner, Türkbank zarar ettiğı için ihaleye
çıkıldığını, ihale sonuçlandıktan sonra Merkez
Bankası'na Emniyet'ten bir yazı geldiğini, bu
yazıyı kendisinin görmediğini ifade ederek "U-
tanç duymuyorum, iddiaların hiçbiri doğru
degil" dedı.
Yargıtay Başsavcısı Ok, 26 kişinin tanık ola-
rak dınlenmesini istedi. Ok'un dinlenmesini is-
tediği tanıklar arasında, dönemin Hazine Müs-
teşarı Yener Dinçel, eski Merkez Bankası Baş-
kanı Gazi Erçel, eski Başbakan Yardımcısı Hü-
samcttin Özkan, ışadamı Kamııran Çörtük,
Mehmet Emin Karamehmet, Ahmet Nazif
Zorlu, Hayyam Gariboğlu, Erol Aksoy ve
Korkmaz Yiğil de yer aldı. Yüce Divan, davada
şimdilik 8 kişinin dinlenmesine karar verdi. Yü-
ce Divan Başkanı Bumin, Celal Balaban, Ay-
dın Esen,Yener Dinçmen,Adnan Yaylacı, Os-
man Tunaboylu, KutluAktaş, Senıa Erdem ve
Ibrahim Oktay'ın tanık olarak dinlenmesi ıçın
davetiye çıkarılmasına karar verildığıni açıkla-
dı. Bumin, Yargıtay Başsavcılığf nın ve sanıkla-
nn diğer istemlcrinin gelecck duruşmada değer-
lendırümesinin kararlaştırıldığını söyledi. Dıı-
ruşma, 24 Mart 2005 tarihine bırakıldı.
münıkün olabilir" dedi. Baş-
bakan olarak "bu ihale ile ne-
den bu kadar yakından ilgilen-
diğinin" sorulduğunu anımsa-
tan Yılmaz, "Çünkü çetelerin
devlet içcrisindeki bağlantıla-
rı nedeniyle yetkili organları
kullanmak sonuç vermeyecek-
ti" dedi. Yılmaz, "devlet içeri-
sindc (,'akıcf nıu bu ihaleye da-
hil olmasını isteyen isimler" ol-
duğunu söylerken "Ama bu ben
değilim" diye konuştu.
'İstihbarat notları
duyuma dayalıydı'
thale süreci başladığında em-
nıyetten istihbarat notları geldi-
ğini, bu notlarda organize suç ör-
gütü lıderi Çakıcı'nın Türkiye'de
bazı kişileri telefonla aradığı ve
ihalenin Yiğit'e venlmcsi yönün-
de baskıda bulunduğunun bildi-
rildiğinı kaydeden Yılmaz, emni-
yetten gelen istihbarat notlartnın
sadece duyuma dayalı bilgiler
içerdiğini dile getirdi. Yılmaz,
Korkmaz Yiğit ile yaptığı görüş-
mede Yiğit'in, kendisine nıute-
ber bir işadamı olduğunu, her
türlü incelemeye açık olduğunu,
emekli Deniz Kuvvetleri Komu-
tanı Oramiral Güven Erka-
ya'nın dostu olduğunu ve kendi-
sinin ondan da sorulabileceğini
anlattığını söyledi. Yılmaz, em-
niyet genel müdürünün de istih-
barat notlarının hukuki anlamda
delil olmadığını, bunlann huku-
ki delillerle desteklenmesı ge-
rektiğini söylediğini aktardı.
'Kesin delil aradım,
bana vermediler'
Kendisinin aylar sonra Kork-
maz Yiğit ile Alaattin Çakıcı ara-
sındaki kasetin varlığım öğren-
diğini anlatan Yılmaz, görüşme
kayıtlannın kendisinden ve dö-
nemin emniyet genel müdürün-
den gizlendiğini söyledi. Yıl-
maz, "Bu suç deliline ne oldu?
DGM Savcılığı'na, mahkenıe-
ye gönderilmedi. Ne zaman
DGM'ye gönderildi? O zaman
mületvekili olan Fikri Sağlar
açıkladıktan sonra 2 Kasım
1998'de DGM'ye ulaştırıldı.
Bu kaset bize değil, ama Fikri
Sağlar'a verilnıiştir, o da bu
kaset i açıklamıştır" dedi. Hem
resmi hem de özel kanallardan
delil aradığını anlatan Yılmaz,
"Kesin delil aradım, bana ver-
mediler. Mahkemeye vermiş
olsalardı ihale yapılmazdı.
Savcılıktan bize böyle bir bil-
gi gelseydi ihaleyi durdurur-
duk. Bu delil gizlenerek siyasi
komploya malzeme yapıldı"
diye konuştu.
4
Bir dönem korunuyor'
Özel Kuvvetler yerleşkesi davasında savunma yapan emekli Albay Tuğrul Balaban inşaata
ilişkin dönemde görev alan bazı yetkililerin sanıklar arasında yer almamasına tepki gösterdi
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Özel Kuvvetler Komutan-
lığı Tesısleri'nin yapımında yol-
suzluk yapıldığı ıddiasıyla açılan
davaya (lenelkurmay Askeri
Mahkemesi'nde devam edıldı.
Inşaatın başladığı dönemde An-
kara tnşaat Enılak Şube Müdür-
lüğü görevinde bulunan emekli
Albay Tuğrul Balaban, bir döne
me yönelik ayncalık yapıldığını
belırterek "Dönemin daire baş-
kanı Tuğgeneral İJmit Dündar
da sanıklar arasında yer alma-
lıydı" dedi. Balaban, güvenilir
bir görevli olduğuna kanıt olarak
da Genelkurmay Başkanı Orge-
neral llilıııi Ozkök'ün istan-
bul'daki evinin tadilatını yapma-
sını gösterdi. Sanık avukatların-
dan Ali Fahir Kayacan sadece
emekli olan görevlilerin yargılan-
masına ızin verilmesiyle eşitlik
ılkesının zedelendiğini savundu.
Davanın dünkü duruşmasına
tutuklu sanık Ali Osman Özmen
raporlu olması nedeniyle katıl-
madı. Duruşmada iki tanık din-
lendi. Duruşnıanın başlangıcın-
da savunmasını yapan Mehmet
Bahadır Gülse, "rüşvet ajan-
dası" olarak adlandınlan deftcr
hakkında bilgısı olmadığını söy-
ledi. Gülse, "Fotokopiden gör-
düğüm yazı Yaşar Özmen'e ait-
tir. Şahsi düşünccnı, şirketten
(ıı tıkladığı paraları başkaları-
nın üzerine yazmıştır" dedi.
'tşler yoğun diye
sanık gösterilmediler'
Daha sonra Oğulbey Özel
Kuvvetler Yerleşkesi'nin inşaatı-
nı da yürüten, dönemin Ankara
tnşaat Emlak Şube Müdürü
emekli Albay Balaban savunma-
sını yaptı. Balaban inşaata iliş-
kin dönemde görev alan bazı yet-
kililerin sanıklar arasında yer al-
mamasına tepki göslerdi. Bala-
ban, "Buradaki sanıklar ara-
sında Tuğgeneral Ümit Diin-
dar'ın da olması gerekiyordu.
Bir dönem korunuyor. Işlerin
yogunluğu gerekçe gösterile-
rek bazı görevliler sanık göste-
rilmedi. Bcnim dönemimde bu
yoğunluk vardı. Lojman yo-
ğunluğundan bahsediliyor, 3
bin lojmaıun 9'u orgeneral loj-
manıydı. Bir orgeneralin loj
manı yüz lojmandan daha sı-
kıntılı ve belalıdır" değerlen-
dirmesini yaptı. Kamu görevınin
büyük bir bölümünü Ankara'da
geçirdiğini, "yılın bürokratı"
ödülünü Milli Savunma Bakan-
lığı'nda yapılan oylamalar soııu-
cunda aldığını anlatan Balaban,
"Bu belgeler bakanlığın arşi-
vinde mevcuttur" diye konuştu.
Balaban, üğulbey'dcki inşaatı
Orgeneral Ozkök'ün de Genel-
kurmay 2. Başkanlığı görevin-
deyken denetlediğinı belırtti.
'Ozkök'ün evinin
tadilatını da ben yaptırrT
Balaban, güvenilirliğinı kanıt-
lamak için şöyle konuştu: "Ha-
ziran 2003'te komutanımız Sa-
yın Hilmi Özkök ve eşleriyle ts-
tanbul'da buluştuk. Çağırdı,
gittim. Istanbul Çengelköy
Doktorlar Sitesi'ııclc bulunan
evinin tadilat işlemlerini ben
yaptım. Genelkurmay Başka-
nımız şahsi işi için benden rica-
da bulunmuştur. Ben kötü ni-
yetli biri olsaydım 17 seneAn-
kara'da kritik bir görevde tut-
mazlardı."
Duruşmanın öğlenden sonraki
bölümünde ise iddianameyi ha-
zırlayan askeri savcı, ayrımcılık
iddialannın doğru olmadığını di-
le getirdi. Daha sonra Balaban'ın
savunması hakkında diğer sanık-
lar söz aldı.
Avukat: Eşitsizlik var
Duruşmanın en sonunda konu-
şan emekli Albay Recep Yıl-
maz'ın avukatı Kayacan, ıddı-
anamede isimleri geçmesıne kar-
şın dava sürecine katılmayanla-
nn eşıtsizliğc neden olduğunu
söyledi. Soruşturma izninin isim
ve eylem zıkredilmeden vcrildi-
ğini belirten Kayacan şöyle ko-
nuştu: "Bu inşaatın başından
feshinc kadar her işlemde her
rütbeden ve komuta kademesi-
nin en ince ayı ııılısına kadar
bilgileri olduğu gibi, yürütül-
mesinde de direktifleri söz ko-
nusudur. Halen görevde hulu-
nan bazı kişiler hakkında so-
ruşturma izni istenilmeyip,
emekli olanlar hakkında isten-
mesi bizce eşitliği zcdelemekte-
dir. İnşaatta katkısı bulunan
herkesin aynı siireç içinde yer
alması gerekir."
G U N D E M MüSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
darolmak.
Bunu başardı.
Sıradaki soru şuydu:
Bu koalisyon ne kadar devam eder?
Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu'nun
hem bakanlıktan hem de partiden istifa etmesi
perde gerisindeki tartışmanın gün ışığına çıkma-
sına neden oldu.
önceAKP'niniçinebakalım... Kababirhesap-
lamayla 40-50 kadar MHP kökenli, 50-60 kadar
merkez sağ kökenli, 50 kadar Güneydoğu kö-
kenli, 150 kadar Milli Görüş kökenli olduğu söy-
leniyor. Kalanlar da Milli Görüş'le tatmin olmayan
daha ileri gruplardan.
Koalisyona kişisel açıdan bakınca da konum-
lara ve konulara göre değişebilen bir saflaşma-
dan söz edebiliriz. TBMM Başkanı Bülent
Arınç'a "abi" diyen bakanlar da dikkate alındı-
ğında 100'e yakın mületvekili Arınç'la birlikte ha-
reket ediyor. Bunun yanında illere göre Gül'ün ya
da Erdoğan'ın ağırlığıyla oluşmuş listeler var.
Halen görev yapan Bakanlar Kurulu üyeleri Er-
doğan'ın Siirt'ten mületvekili seçilip Meclis'e gir-
mesinden önce Gül tarafından belirlenmişti. Er-
doğan bu liste ile oynamak istedi ama olmadı.
Değişiklik ne zaman gündeme gelse, "medya
yazdığı için" yapılmadı!
AKP içindeki eğilimler kimi teme! konular gün-
deme geldiğinde fazla sarsıntıya neden olma-
yan fay hatları da yaratabüiyor. örneğin, Kıbrıs
konusunda hassas olan ciddi bir grup var. özel-
likle Orta Anadolu kökenli milletvekilleri bundaet-
kin...
Irak öne çıktığında da Güneydoğu illerinden
gelen milletvekilleri siyasal bakışları ne olursa ol-
sun blok hareket ediyor. Bunu 1 Mart 2003 tez-
keresinde gördük,
Böyle bir koalisyonun tepesinde oturan Erdo-
ğan'ın işi zor. Ancak iki temel kolaylığı var:
1- Iktidar, Japon yapıştırıcısını yaya bırakacak
kadar güçlü bir tutkaldır. Bu yüzden iktidar par-
tüerinden kopma fazla olmaz.
2- Iktidara seçenek oluşturabüecek, büyüyen
ve toplumla birlikte harmanlanan bir siyasi hare-
ket yok.
•••
Erkan Mumcu'nun istifası bu yelpaze içinde
nereye oturuyor?
Biraz vitrine, biraz liberal sağa...
Mumcu'nun AKP'de 2.5 yıl kadar süren "mi-
safirliği" önceki gün sona erdi. Mumcu, özenle
seçümiş bir zamanlama yapmadığını, son Ba-
kanlar Kurulu toplantısının bardağı taşırdığını
söylüyor.
Bakanların çevresindeki kulis bilgilerine göre,
pazartesi günkü kabine toplantısında Erdoğan,
Mumcu'nun bakanlığıyla ilgili atacağı önemli bir
adımı frenliyor, "gözden geçirelim" diyor. Toplan-
tının öğrenci affının tartışıldığı bölümünde de
Mumcu, akademisyenlerin de kabul ettiği daha
kapsamlı bir çözüm öneriyor. Başbakan bunu şık
olmayan ifadelerle itiyor.
Eminiz bu tür tartışmalar defalarca yaşanmış,
aşılmıştır. Ancak Mumcu'nun parti içinde farklı bir
pencere gibi görünmesi Erdoğan'ın da kolay ko-
lay kabul edebileceği bir dumm değil.
Mumcu bundan sonra ne yapar, ne yapabilir?
Bir siyasal seçenek çıkarmaya çalışacak gibi
görünüyor. Seçeneği oluştururken çizdiği çerçe-
ve şu:
"Modern-muhafazakâr, devletçi-liberal, sağcı-
solcu gibi karşıtlıklar eksenine kurulu tablo top-
lumsal gerçekliğiyansıtmıyor. Yeni bir siyasalpsi-
koloji yaratmak gerekiyor."
Iktidar pastasını taşıyan masanın ayakları sağ-
lam olduğu sürece Mumcu'nun çıkışlarının kısa
vadede geniş bir yankı bulması zor. Peki orta va-
dede?
Ister misiniz AKP seçeneğini içinden çıkarsın!
ankcunv." cumhuriyet.com.tr
tSTANBUL 9. AĞIR CEZA MAHKEMESt
Kozinoğlu yargı
önüne çıkacak
tSTANBUL (AA) - Avusturya'da yakalandıktan
sonra Türkiye'ye iade edilen Aiaattin Çakı-
cı'nın yurtdışına kaçışına ilişkin Kaşif Kozi-
noğlu, Erol Evcil ve Sinan Engin'in de arala-
nnda bulunduğu 14 sanık hakkında açılan da-
vanın görülmesine bugün başlanacak. tstanbul
9. Ağır C'eza Mahkemesi'nde görülecek dava-
nın Cumhuriyet Savcısı Selim Berna Altay ta-
rafından hazırlanan iddianamesinde, dosyanın
tek tutuklu sanığı Ali Yüce'nin, Çakıcı ve
adamlanna toplam 12 adct sahte pasaport dü-
zejıledıği belirtilıyor. Çakıcı'nın, Yargıtay aşa-
masında "Karagümrük Spor Kuliibü Lokali
baskını davası" dosyasma müdahale etmek
için kurduğıı bağlantılar, yurtdışına kaçışı ama-
cıyla sahte pasaport ve kimlik düzcnlenmesi
ile kaçışı anlatılan iddianamede, sanık Ali Yü-
ce'nin "çıkar anıaçlı suç örgütüne üye ol-
mak" ve "12 kez sahte pasaport düzenle-
mek" suçlanndan 15 ile 42 yıl arasında ağır
hapis cezasına çarptınlması isteniyor. Beşiktaş
Futbol Takımı eski menajeri Sinan Hngin ve
işadamı Erol Evcil'in "çıkar amaçlı suç örgü-
tüne yardım vc yataklık etmek" ile "sahte
pasaport ve evrak düzenlemek" suçlanndan
1.5 ile 4'er yıl arasında ağır hapis cezasına
çarptınlmalan öngörülen iddianamede, MİT
görevlisi Kaşif Kozinoğlu'nun da "çıkar
amaçlı suç örgütüne yardım ve yataklık et-
mek" suçundan 6 ay ile 1 yıl arasında hapis
cezasına çarptınlması talcp ediliyor.