23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 ŞUBAT 2005 PERŞEMBE 8 HABERLERIN DEVAMI TÜRKİYE Istanbul Y 10 Sinop B 15 Adana B 19 Edirne 9 Samsun B 20 Kocaeli Y 15 Trabzon PB 17 Çanakkale Y 12 Giresun PB 18 Izmir Y 14 Ankara Y 15 Manisa Y 15 Eskişehir Y 13 B 16Aydın Y 16 Konya Denizli Y 16 Sıvas PB 10 Zonguldak Y 15 Antalya Y 20 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkârı Van B B B PB PB PB PB 20 15 15 9 13 4 7 . Yurdun batı kesim- lerı parçalı çok bulutlu Batı Karadenız'ın iç Qslo kesimlerı, Marmara, Ege, Batı Akdeniz, Iç Anadolu'nun batısı ile Zonguldak çevreleri yağışlı diğer yerler az bulutlu geçecek. Hava sıoaklığı kuzeybatıda değişnıeyecek, diğer yerlerde 2-4 derece artacak. Münıh DIŞ MERKEZLER PB -1 Berlın K 1 Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn PB PB HB PB PB PB PB -8 1 8 4 2 3 2 Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina K PB K K Y Y Y 3 10 1 2 3 11 14 Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire A A PB PB PB PB PB 2 -9 6 8 -2 5 27 K 0 Zürih K -1 Şam A 20 Açık , £ 2 3 Parçalı bulutlu Stslı > Bulutlu ^ Çok bulutlu ı Yagmurlu Karlı GUNCEL CUJNEYT AKCAYÜREK • Baştarafı I. Sayfadu ve Başbakan Mesut Yılmaz'la görüş ayrılıkları- na düştüğünü öne sürüyor ve görüş ayrılıklarıy- la ilgili tartışmaların Bakanlar Kurulu tutanakla- rından izlenebileceğini söylüyordu. Bugün de yaşanan tartışmaların Bakanlar Ku- rulu tutanaklarında yer aldığını söylüyor. Bu adamların elindeki tutanaklara güvenmek olanaklı mı? Bu iktidarın başbakanı devlet adına yaptığı önemli ikili görüşmelerin gerçek içeriğini devletten, devlet arşivinden saklıyor. Bakanlar Kurulu tutanaklarını değiştirmeyece- ğini düşünmek abesle iştigal etmek! ••• Kopuşa neden olan sadece çeşitli konularda- ki görüş ayrılıkları mı? AKP'ye geçerken "sahip olduğu vizyonu yaşa- ma geçirebileceğinin" söylendiğini, ancak "bu- na olanak tanınmadığı için (parti ile) kültür uyuş- mazlığının ortaya çıktığını" söylüyor. AKP'nin aldatmaya dayalı gerçek kimliğinin kurbanı olduğunu ancak iki yıl sonra (mı) anladı. 3 Kasım'dan önce AKP, "değişim ve gelişim- den" geçtiğini kanıtlamayı, Türk kamuoyunun, aydınların, zinde kuvvetlerin, demokratik kuruluş- ların gözünü boyamayı gereksiniyordu. Hendeği (seçimi) atlayıncaya kadar Mumcu'la- rı kullanacaktı; bu kampanyayı başarıylayürüttü. Bir noktaya açıklık getirelim: Mumcu ile RTE arasındaki çatışma kimi sorunlarla ilgili görüşle- rin içeriğinden çok, sorunların çözümündeki uy- gulamayla ilgili farklılıklardan ileri geliyor. örneğin, öğrenci affına ve türbanlı öğrencile- rin üniversiteye girmesine karşı değil Mumcu. Öğrenci affı çıkararak türbanlı öğrencileri tat- min edecek yöntemi benimsemiyor. Türban ko- nusunun çözümünde daha radikal yöntemler uy- gulanması; anayasada gerekli değişiklikleryapı- larak bu sorunun çözümlenmesini istiyor. Tabii, RTE'nin yüreği anayasa değişikliğini kal- dırmıyor. Cumhurbaşkanı'nın referanduma gide- bileceğinden kaygılanıyor. Mumcu'ya göre ilkesel bazda -Meclis'te ço- ğunluğu elinde tutan, seçmen düzeyinde diğer partilere fark atan partinin- referandum dayatma- sını göğüslemesi gerekiyor. Tartışmalı konulara bakışlarında yok birbirinden farkları. Yöntemleri farklı. RTE, Mumcu'nun öğ- renci affının binlerce öğrencinin üniversite kapı- sına yığılmasına yol açacağını, yeni 15 üniversi- teyle türban sorununa çözüm bulunamayacağı- nı öne süren görüşüne (türban konusundaki ça- resizliğini karşılayacak) bir yöntem bulmuş, de- miş ki: Peruk takar üniversiteye öyle girerler! ••• Mumcu'nun AKP'den, bakanlıktan ayrılışı kimi taşların yerinden oynayacağını içeren kimi söy- lentilere yol açtı. Mumcu'yla birlikte hareket eden en az üç, ama 10'dan fazla milletvekilinin parti- den kopabileceği öne sürülüyor. Bu, beklentilerin birinci yüzü. Bir başka yüzün- de şimdilik bağımsız kalacağını söyleyen Mum- cu'nun ileriki günlerde ne yapacağı yer alıyor. "Hükümette ortaya koymaya çalıştığı katkılan, 'artık' kamuoyunun yararlanabileceği imkân ve seçenekler olarak Türkiye'ye sunacağını" söyle- mesi, yeni bir partinin ilk işaretleri diye algılandı. Türkiye'de parti kurmak turşu kurmak kadar ko- lay. Ama sonuç almak zor. 3 Kasım'la ilgili saptaması doğru. AKP'nin son seçimde seçeneği yoktu. Fakat, AKP'ye seçenek olacağını öne süren bir parti kurmak ve başarmak... Önce çok geniş bir toplum desteğini gereksindiriyor. Bu olanağı ya- kalayabilmek ise zor, çok zor. Istifasından sonra Mumcu, "Katılmadığım çö- zümlerin altına imza atmak istemiyorum" dedi. Istifanın temel öğelerinden biri olan bu sapta- ma, ne yazık ki, daha önceki kimi önemli karar- ların, örneğin ülkenin büyük bölümünü ABD'nin işgal etmesine olanak sağlayacak 1 Mart tezke- resinin altına imza atmamayı gerektiriyordu. Bir kez daha doğrulandı: Hafıza-ı beşer nisyan ile malûl! Eylemci liselilere soruşturma • ANTALYA (AA) - Antalya'mn Manavgat ilçe- sınde, okullarmdaki şartlann cğitim-öğretime uygun olmadığını öne sürerek yürüyüş yapan ve derslere girmeyen Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lise- si öğrencileri hakkında soruşturma başlatıldı. ll Mil- li Eğitim Müdürü Adnan Menderes Buhıt, olaya ka- rışan öğrencilerin tek tek ifadesinin alınmasından sonra değerlendırmc yapılacağını ifade etti. Artvin'de jandarma operasyonu • ANKARA (Cumhuriyet liürosıı) - Jandarma Artvın'ın Borçka ilçesindc düzenlediği operasyon- da, baskı ve tehdit yoluyla ihalelere fesat karıştırdığı tespit edilen 13 kişiyi gözaltına aldı. Operasyonda gözaltına alınanlardan 9'u, çıkarıldığı mahkenıece tııtuklanarak cezaevine konulıuken sanıklardan 4'ü ise tutuksuz yargılamııak üzere serbest bırakıldı. Yeşil Sol başkanlıgına Türk aday • AMSTERDAM (AA) - liollanda'da Türk asıllı Nevin Öziitok, muhalefet partılerinden Yeşil Sol'un başkanlıgına aday oldu. Parli Aday Komisyonu'nun dün yaptığı loplanlıda, parti yönetim organlanna adaylık başvurusunda bulunanlann durumları değeı- lendinldi ve Özütok'un adayhğı onaylandı. Buna gö- re Özütok, 19 Mart'ta Rotterdam'da yapılacak parti kongresinde Başkan I lerman Meıjer ile yanşacak. Organlarda 'kuduı' şüphesi • BERLİN (AA) - Almanya'nın llessen eyaletin- deki Neu-Isenburg kentınde bulunan Alman Organ Nakil Vakfı tarafından yapılan aeıklamada, bir kadı- nın organlarının nakledildiği 6 kişiden 3'iinün lcuduz belirtileri gösterdıği bildırıldı. Ilannover, Marburg ve Miinden kentlerindc organ nakli yapılan 3 kişinin kııduz olduğunun tahmin edildiği, organ naklı yapı- lan diğer 3 kişinin sağlık durumumın ise iyi olduğu kaydedildi. Akcığeri, böbrekleri, pankreası, karaci- ğeri ve korneası alınan kadının kııduz olduğuna dair daha önce bir belirti bulunmadığı açıklandı. 'Bendenbilgi saklandı' YüceDivan 'dayargdanmasına başlanan MesutYılmaz, Türkbank ihalesisürednde Yiğit ile Çakıcı arasındakigörüşme kayıtlannın kendisinden gizlendiğini söyledi • Baştarafı 1. Sayfada yargılanmalarına dün başlandı. Duruşmaya, Yılmaz ve avukatla- n Uğur Alacakaptan ve Aydın Metin, Taner ile avukatı Ömer Liitfii Avşar katıldı. Yılmaz'ın eşı Berna Yılıııa/ ile Güneş Ta- ner'm cşi Beyza Taner de duruş- mayı izledi. Yılmaz'ın avukatı Alacakap- tan, "Davada siyasi rant ve çı- kar elde etmek için hareket edilmiştir. Hukuksuzluk şiar edinilmiştir" dedi. Soruşturma komisyonunda görev alanların ta- rafsız olmalan gerektiğini kayde- den Alacakaptan, Yılmaz ve Ta- ner'in yargılandığı suçlama hak- kında daha önce soruşturma ko- mısyonu kurulduğunu anımsaltı. Komısyonun yargılamaya yer ol- madığına karar verdığini, TBMM Genel Kurulu'ndan da aynı yön- de karar çıktığını belirten Alaca- kaptan, bu karara itiraz yolunun bulunmadığını ammsatlı. Yargıtay Başsavcısı Nuri Ok, Alacakaptan'ın daha önce aynı suçlamayla ilgili yargılamaya yer olmadığına ilişkin karar ne- deniyle davanın reddi gerektiği yönündekı istemine katılmadı- ğım belırtti. Yüce Divan Başka- m Mustafa Bumin, Yılmaz'ın avukatlannın, müvekkillcriyle ilgili yeni deliller ortaya çıkma- dıkça somşturma açılamayaca- ğı yönündekı itirazlarının oy- çokluğuyla reddedıldığini bil- dirdi. Mustafa Bumin, bu kara- ra üyeler Fulya Kantarcıoğlu, Tülay Tüğcu, Mehmet Erten, Fazıl Sağlam ve Necmi Öz- ler'in karşı olduğunu açıkladı. Başkan dahil 11 kişiden oiuşan Yüce Divan heyetinin I oy fark- la verdiği bu kararla, Yılmaz'ın yargılanmasına tek oy farkla de- vam edıhııesı hüküm altına alın- mış oldu. Yılmaz: Çetelerin devlet içinde bağlantısı vardı Yılmaz savunnıasında, dava- nın Türk hukuk tarihi lıteratürü- ne gireceğini, yargılamaya de- vam yönündeki karan memnuni- yetle karşıladığını söyledi. Baş- bakan olarak Türkbank ihale sü- recine en ufak bir temasının ol- madığını belirtenYılmaz, "Baş- bakan olarak bcninı dışımda cereyan eden ihale sürecine fe- sat karışlırdığımı söylemek, akla, vicdana ve hukuka aykı- rıdır. Bu ancak siyasi saikle Eski Başbakan MesutYılmaz ve eski Devlet Bakam Güneş Taner'in Yüce Divan'daki duruşmasını izlc- mck üzere Ankara ve tstanbul'dan çok sayıda partili otobüslerle mahkenıeye taşındı. (Fotoğraf: AA) Taner; Utanç duymuyorum Yüce Divan'daki duruşmada savunma yapan Güneş Taner, Türkbank zarar ettiğı için ihaleye çıkıldığını, ihale sonuçlandıktan sonra Merkez Bankası'na Emniyet'ten bir yazı geldiğini, bu yazıyı kendisinin görmediğini ifade ederek "U- tanç duymuyorum, iddiaların hiçbiri doğru degil" dedı. Yargıtay Başsavcısı Ok, 26 kişinin tanık ola- rak dınlenmesini istedi. Ok'un dinlenmesini is- tediği tanıklar arasında, dönemin Hazine Müs- teşarı Yener Dinçel, eski Merkez Bankası Baş- kanı Gazi Erçel, eski Başbakan Yardımcısı Hü- samcttin Özkan, ışadamı Kamııran Çörtük, Mehmet Emin Karamehmet, Ahmet Nazif Zorlu, Hayyam Gariboğlu, Erol Aksoy ve Korkmaz Yiğil de yer aldı. Yüce Divan, davada şimdilik 8 kişinin dinlenmesine karar verdi. Yü- ce Divan Başkanı Bumin, Celal Balaban, Ay- dın Esen,Yener Dinçmen,Adnan Yaylacı, Os- man Tunaboylu, KutluAktaş, Senıa Erdem ve Ibrahim Oktay'ın tanık olarak dinlenmesi ıçın davetiye çıkarılmasına karar verildığıni açıkla- dı. Bumin, Yargıtay Başsavcılığf nın ve sanıkla- nn diğer istemlcrinin gelecck duruşmada değer- lendırümesinin kararlaştırıldığını söyledi. Dıı- ruşma, 24 Mart 2005 tarihine bırakıldı. münıkün olabilir" dedi. Baş- bakan olarak "bu ihale ile ne- den bu kadar yakından ilgilen- diğinin" sorulduğunu anımsa- tan Yılmaz, "Çünkü çetelerin devlet içcrisindeki bağlantıla- rı nedeniyle yetkili organları kullanmak sonuç vermeyecek- ti" dedi. Yılmaz, "devlet içeri- sindc (,'akıcf nıu bu ihaleye da- hil olmasını isteyen isimler" ol- duğunu söylerken "Ama bu ben değilim" diye konuştu. 'İstihbarat notları duyuma dayalıydı' thale süreci başladığında em- nıyetten istihbarat notları geldi- ğini, bu notlarda organize suç ör- gütü lıderi Çakıcı'nın Türkiye'de bazı kişileri telefonla aradığı ve ihalenin Yiğit'e venlmcsi yönün- de baskıda bulunduğunun bildi- rildiğinı kaydeden Yılmaz, emni- yetten gelen istihbarat notlartnın sadece duyuma dayalı bilgiler içerdiğini dile getirdi. Yılmaz, Korkmaz Yiğit ile yaptığı görüş- mede Yiğit'in, kendisine nıute- ber bir işadamı olduğunu, her türlü incelemeye açık olduğunu, emekli Deniz Kuvvetleri Komu- tanı Oramiral Güven Erka- ya'nın dostu olduğunu ve kendi- sinin ondan da sorulabileceğini anlattığını söyledi. Yılmaz, em- niyet genel müdürünün de istih- barat notlarının hukuki anlamda delil olmadığını, bunlann huku- ki delillerle desteklenmesı ge- rektiğini söylediğini aktardı. 'Kesin delil aradım, bana vermediler' Kendisinin aylar sonra Kork- maz Yiğit ile Alaattin Çakıcı ara- sındaki kasetin varlığım öğren- diğini anlatan Yılmaz, görüşme kayıtlannın kendisinden ve dö- nemin emniyet genel müdürün- den gizlendiğini söyledi. Yıl- maz, "Bu suç deliline ne oldu? DGM Savcılığı'na, mahkenıe- ye gönderilmedi. Ne zaman DGM'ye gönderildi? O zaman mületvekili olan Fikri Sağlar açıkladıktan sonra 2 Kasım 1998'de DGM'ye ulaştırıldı. Bu kaset bize değil, ama Fikri Sağlar'a verilnıiştir, o da bu kaset i açıklamıştır" dedi. Hem resmi hem de özel kanallardan delil aradığını anlatan Yılmaz, "Kesin delil aradım, bana ver- mediler. Mahkemeye vermiş olsalardı ihale yapılmazdı. Savcılıktan bize böyle bir bil- gi gelseydi ihaleyi durdurur- duk. Bu delil gizlenerek siyasi komploya malzeme yapıldı" diye konuştu. 4 Bir dönem korunuyor' Özel Kuvvetler yerleşkesi davasında savunma yapan emekli Albay Tuğrul Balaban inşaata ilişkin dönemde görev alan bazı yetkililerin sanıklar arasında yer almamasına tepki gösterdi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Özel Kuvvetler Komutan- lığı Tesısleri'nin yapımında yol- suzluk yapıldığı ıddiasıyla açılan davaya (lenelkurmay Askeri Mahkemesi'nde devam edıldı. Inşaatın başladığı dönemde An- kara tnşaat Enılak Şube Müdür- lüğü görevinde bulunan emekli Albay Tuğrul Balaban, bir döne me yönelik ayncalık yapıldığını belırterek "Dönemin daire baş- kanı Tuğgeneral İJmit Dündar da sanıklar arasında yer alma- lıydı" dedi. Balaban, güvenilir bir görevli olduğuna kanıt olarak da Genelkurmay Başkanı Orge- neral llilıııi Ozkök'ün istan- bul'daki evinin tadilatını yapma- sını gösterdi. Sanık avukatların- dan Ali Fahir Kayacan sadece emekli olan görevlilerin yargılan- masına ızin verilmesiyle eşitlik ılkesının zedelendiğini savundu. Davanın dünkü duruşmasına tutuklu sanık Ali Osman Özmen raporlu olması nedeniyle katıl- madı. Duruşmada iki tanık din- lendi. Duruşnıanın başlangıcın- da savunmasını yapan Mehmet Bahadır Gülse, "rüşvet ajan- dası" olarak adlandınlan deftcr hakkında bilgısı olmadığını söy- ledi. Gülse, "Fotokopiden gör- düğüm yazı Yaşar Özmen'e ait- tir. Şahsi düşünccnı, şirketten (ıı tıkladığı paraları başkaları- nın üzerine yazmıştır" dedi. 'tşler yoğun diye sanık gösterilmediler' Daha sonra Oğulbey Özel Kuvvetler Yerleşkesi'nin inşaatı- nı da yürüten, dönemin Ankara tnşaat Emlak Şube Müdürü emekli Albay Balaban savunma- sını yaptı. Balaban inşaata iliş- kin dönemde görev alan bazı yet- kililerin sanıklar arasında yer al- mamasına tepki göslerdi. Bala- ban, "Buradaki sanıklar ara- sında Tuğgeneral Ümit Diin- dar'ın da olması gerekiyordu. Bir dönem korunuyor. Işlerin yogunluğu gerekçe gösterile- rek bazı görevliler sanık göste- rilmedi. Bcnim dönemimde bu yoğunluk vardı. Lojman yo- ğunluğundan bahsediliyor, 3 bin lojmaıun 9'u orgeneral loj- manıydı. Bir orgeneralin loj manı yüz lojmandan daha sı- kıntılı ve belalıdır" değerlen- dirmesini yaptı. Kamu görevınin büyük bir bölümünü Ankara'da geçirdiğini, "yılın bürokratı" ödülünü Milli Savunma Bakan- lığı'nda yapılan oylamalar soııu- cunda aldığını anlatan Balaban, "Bu belgeler bakanlığın arşi- vinde mevcuttur" diye konuştu. Balaban, üğulbey'dcki inşaatı Orgeneral Ozkök'ün de Genel- kurmay 2. Başkanlığı görevin- deyken denetlediğinı belırtti. 'Ozkök'ün evinin tadilatını da ben yaptırrT Balaban, güvenilirliğinı kanıt- lamak için şöyle konuştu: "Ha- ziran 2003'te komutanımız Sa- yın Hilmi Özkök ve eşleriyle ts- tanbul'da buluştuk. Çağırdı, gittim. Istanbul Çengelköy Doktorlar Sitesi'ııclc bulunan evinin tadilat işlemlerini ben yaptım. Genelkurmay Başka- nımız şahsi işi için benden rica- da bulunmuştur. Ben kötü ni- yetli biri olsaydım 17 seneAn- kara'da kritik bir görevde tut- mazlardı." Duruşmanın öğlenden sonraki bölümünde ise iddianameyi ha- zırlayan askeri savcı, ayrımcılık iddialannın doğru olmadığını di- le getirdi. Daha sonra Balaban'ın savunması hakkında diğer sanık- lar söz aldı. Avukat: Eşitsizlik var Duruşmanın en sonunda konu- şan emekli Albay Recep Yıl- maz'ın avukatı Kayacan, ıddı- anamede isimleri geçmesıne kar- şın dava sürecine katılmayanla- nn eşıtsizliğc neden olduğunu söyledi. Soruşturma izninin isim ve eylem zıkredilmeden vcrildi- ğini belirten Kayacan şöyle ko- nuştu: "Bu inşaatın başından feshinc kadar her işlemde her rütbeden ve komuta kademesi- nin en ince ayı ııılısına kadar bilgileri olduğu gibi, yürütül- mesinde de direktifleri söz ko- nusudur. Halen görevde hulu- nan bazı kişiler hakkında so- ruşturma izni istenilmeyip, emekli olanlar hakkında isten- mesi bizce eşitliği zcdelemekte- dir. İnşaatta katkısı bulunan herkesin aynı siireç içinde yer alması gerekir." G U N D E M MüSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada darolmak. Bunu başardı. Sıradaki soru şuydu: Bu koalisyon ne kadar devam eder? Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu'nun hem bakanlıktan hem de partiden istifa etmesi perde gerisindeki tartışmanın gün ışığına çıkma- sına neden oldu. önceAKP'niniçinebakalım... Kababirhesap- lamayla 40-50 kadar MHP kökenli, 50-60 kadar merkez sağ kökenli, 50 kadar Güneydoğu kö- kenli, 150 kadar Milli Görüş kökenli olduğu söy- leniyor. Kalanlar da Milli Görüş'le tatmin olmayan daha ileri gruplardan. Koalisyona kişisel açıdan bakınca da konum- lara ve konulara göre değişebilen bir saflaşma- dan söz edebiliriz. TBMM Başkanı Bülent Arınç'a "abi" diyen bakanlar da dikkate alındı- ğında 100'e yakın mületvekili Arınç'la birlikte ha- reket ediyor. Bunun yanında illere göre Gül'ün ya da Erdoğan'ın ağırlığıyla oluşmuş listeler var. Halen görev yapan Bakanlar Kurulu üyeleri Er- doğan'ın Siirt'ten mületvekili seçilip Meclis'e gir- mesinden önce Gül tarafından belirlenmişti. Er- doğan bu liste ile oynamak istedi ama olmadı. Değişiklik ne zaman gündeme gelse, "medya yazdığı için" yapılmadı! AKP içindeki eğilimler kimi teme! konular gün- deme geldiğinde fazla sarsıntıya neden olma- yan fay hatları da yaratabüiyor. örneğin, Kıbrıs konusunda hassas olan ciddi bir grup var. özel- likle Orta Anadolu kökenli milletvekilleri bundaet- kin... Irak öne çıktığında da Güneydoğu illerinden gelen milletvekilleri siyasal bakışları ne olursa ol- sun blok hareket ediyor. Bunu 1 Mart 2003 tez- keresinde gördük, Böyle bir koalisyonun tepesinde oturan Erdo- ğan'ın işi zor. Ancak iki temel kolaylığı var: 1- Iktidar, Japon yapıştırıcısını yaya bırakacak kadar güçlü bir tutkaldır. Bu yüzden iktidar par- tüerinden kopma fazla olmaz. 2- Iktidara seçenek oluşturabüecek, büyüyen ve toplumla birlikte harmanlanan bir siyasi hare- ket yok. ••• Erkan Mumcu'nun istifası bu yelpaze içinde nereye oturuyor? Biraz vitrine, biraz liberal sağa... Mumcu'nun AKP'de 2.5 yıl kadar süren "mi- safirliği" önceki gün sona erdi. Mumcu, özenle seçümiş bir zamanlama yapmadığını, son Ba- kanlar Kurulu toplantısının bardağı taşırdığını söylüyor. Bakanların çevresindeki kulis bilgilerine göre, pazartesi günkü kabine toplantısında Erdoğan, Mumcu'nun bakanlığıyla ilgili atacağı önemli bir adımı frenliyor, "gözden geçirelim" diyor. Toplan- tının öğrenci affının tartışıldığı bölümünde de Mumcu, akademisyenlerin de kabul ettiği daha kapsamlı bir çözüm öneriyor. Başbakan bunu şık olmayan ifadelerle itiyor. Eminiz bu tür tartışmalar defalarca yaşanmış, aşılmıştır. Ancak Mumcu'nun parti içinde farklı bir pencere gibi görünmesi Erdoğan'ın da kolay ko- lay kabul edebileceği bir dumm değil. Mumcu bundan sonra ne yapar, ne yapabilir? Bir siyasal seçenek çıkarmaya çalışacak gibi görünüyor. Seçeneği oluştururken çizdiği çerçe- ve şu: "Modern-muhafazakâr, devletçi-liberal, sağcı- solcu gibi karşıtlıklar eksenine kurulu tablo top- lumsal gerçekliğiyansıtmıyor. Yeni bir siyasalpsi- koloji yaratmak gerekiyor." Iktidar pastasını taşıyan masanın ayakları sağ- lam olduğu sürece Mumcu'nun çıkışlarının kısa vadede geniş bir yankı bulması zor. Peki orta va- dede? Ister misiniz AKP seçeneğini içinden çıkarsın! ankcunv." cumhuriyet.com.tr tSTANBUL 9. AĞIR CEZA MAHKEMESt Kozinoğlu yargı önüne çıkacak tSTANBUL (AA) - Avusturya'da yakalandıktan sonra Türkiye'ye iade edilen Aiaattin Çakı- cı'nın yurtdışına kaçışına ilişkin Kaşif Kozi- noğlu, Erol Evcil ve Sinan Engin'in de arala- nnda bulunduğu 14 sanık hakkında açılan da- vanın görülmesine bugün başlanacak. tstanbul 9. Ağır C'eza Mahkemesi'nde görülecek dava- nın Cumhuriyet Savcısı Selim Berna Altay ta- rafından hazırlanan iddianamesinde, dosyanın tek tutuklu sanığı Ali Yüce'nin, Çakıcı ve adamlanna toplam 12 adct sahte pasaport dü- zejıledıği belirtilıyor. Çakıcı'nın, Yargıtay aşa- masında "Karagümrük Spor Kuliibü Lokali baskını davası" dosyasma müdahale etmek için kurduğıı bağlantılar, yurtdışına kaçışı ama- cıyla sahte pasaport ve kimlik düzcnlenmesi ile kaçışı anlatılan iddianamede, sanık Ali Yü- ce'nin "çıkar anıaçlı suç örgütüne üye ol- mak" ve "12 kez sahte pasaport düzenle- mek" suçlanndan 15 ile 42 yıl arasında ağır hapis cezasına çarptınlması isteniyor. Beşiktaş Futbol Takımı eski menajeri Sinan Hngin ve işadamı Erol Evcil'in "çıkar amaçlı suç örgü- tüne yardım vc yataklık etmek" ile "sahte pasaport ve evrak düzenlemek" suçlanndan 1.5 ile 4'er yıl arasında ağır hapis cezasına çarptınlmalan öngörülen iddianamede, MİT görevlisi Kaşif Kozinoğlu'nun da "çıkar amaçlı suç örgütüne yardım ve yataklık et- mek" suçundan 6 ay ile 1 yıl arasında hapis cezasına çarptınlması talcp ediliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle