Katalog

17 ŞUBAT 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 Fener tribiinlerini Anetka doldurmuş: Aııelkuzunç! Bektronlk posta: <[email protected] Tel: 0.212.512 05 05 Faka: 0.212.512 44 97 - ABD, Suriye elçisinî geri çağırmış... "Yerine asker aönderecektirf" Psikoloji Insanın değerinin mer- mi fiyatı olduğunu söy- leyerek adının açıklan- masını istemeyen Di- yarbakır'dan bir öğret- men, Diyarbakırlı bir işadamının televizyo- na çıkıp, "Hande Yener'in Kırmızı Sana Çok Yakışıyor şarkısı psikolojimi bozuyor. Bu şarkının ça- lınmaması için 10 mil- yon dolar vermeye hazı- rım" dediğini belirtiyor ve "Maliye Bakanlığı da bu adamın hovardalığı- nın kaynağını araştıra- rak acaba toplumun psikolojisini düzeltmeyi düşünüyor mu" diyor. A vrupa Birliği'nin Türkiye'ye tam üyelik için verdiği ucu açık müzakere sürecinin artık hiç önemi kalmadı çünkü Milli Eğitim Bakan- _J iığı Dış llişkiler Müdürlüğü'ne göre Türki- ye'deki öğrenciler "Avrupa yurttaşı" oldu bile! Dolayısıyla öğrencilerin anne ve babaları da artık hem Avrupalı hem de Avrupa yurttaşı! Bundan son- rasını öğrenci velisi olmayanlar düşünsün... Avrupa yurttaşı olmak; Türkiye'nin Avrupa Konse- yi üyeliğinden geliyor. Nasıl mı? Aynen şöyle... Avrupa Konseyi'ne üye ülkelerin ilköğretim okulla- rında her yıl Avrupa'yı ilgilendiren güncel bir konuda kompozisyon yarışmaları düzenleniyor... Bu yılki yarışmanın ana konusu "Değişen Avru- pa'nın Bir Yurttaşıyım" olarak belirleniyor. Milli Eğitim Bakanlığı bu yarışmayı "Okulda Avru- pa" başlığı altında topluyor. Odev Bakanlık "Okulda Avrupa" kompozisyon çalışma- sının amacını şöyle açıklıyor: "Avrupa Konseyi'ne üye ülkelerdeki öğrencileri Av- rupa düşüncesine duyarlı hale getirmek." Bakanlık öğrencilerin yazacakları kompozisyonlar için iki alt başlık saptıyor: Değişen Avrupa'da Barış, Dostluk ve Hoşgörü. Değişen Avrupa'da Çocuk Olmak. Çocukların yazacağı kompozisyonların konusu bi- raz karışmış gibi görünüyor: Değişen Avrupa'nın Bir Yurttaşıyım... Okulda Avrupa... Değişen Avrupa'da Barış, Dostluk ve Hoşgörü... Değişen Avrupa'da Çocuk Olmak. Neyse ki başlık o kadar önemli değil. önemli olan, kompozisyonu yazmak. Çünkü Milli Eğitim Bakanlığı, ilköğretim öğrencile- rine bu kompozisyonu bir "yazma ödevi" olarak ve- riyor. Yazmak zorunlu! Kompozisyonu dosya kâğıdına, mürekkepli kalem- le ve okunaklı el yazısı ile üç sayfayı geçmeyecek şe- kilde yazmak da zorunlu! Hem öyle bir zorunlu ki, kompozisyonlar ikinci dö- nem Türkçe ödev notu olarak değerlendirilecek. Kaytaranın Türkçe notu kırılacak. Avrupa Konseyi'ne üye ülkelerin ilköğretim öğren- cileri arasında böylesi bir zorunlu "ödev" herhalde sa- dece Türkiye'de vardır... Herhalde... Milli Eğitim Bakanlığı'ndakiler, Avrupa Konseyi'nin çocuklar için açtığı kompozisyon yarışmasını Avru- pa Birliği'nin büyükler için verip durduğu "ev ödev- leri" ile kanştırmış olmalılar! Içerek Erol Işisağ: "Recep Tay- yip, 'Papadopulos gel- sin, kahve içerek ısorunları çözelim' demiş. Ermenileri kanyak, Amerikalıları viskî, Yunanları uzo, Irak Kürtlerini de ayran iç- meye çağırsın!" YOİİU Kamil Acar: "Enerji Ba- .kanlığı'ııda yolsuz- luk varmış. Düze çıkmak için Başba- kanın yaptırdığı dub- le yolları kullansınlarl" SESSİZ SEDASIZ (!) SSK'nin ihalesîndeki ikinci firma Bir tarafta Enerji Bakanlığı'nda soruş- turma, öte tarafta SSK'nin ilaç alımın- da gözaltılar. SSK'ye fahiş fiyatla ilaç satıldığı iddiası aslında yeni değil. Tıp Kurumu Başkanı Dr. Mehmet Altınok ve Tıp Kurumu Genel Sekreteri AN Rı- za Üçer bu konuyu geçen yıl gündeme getirmişti. Altınok ve Üçer şimdi bir anımsatma yapıyor: "Sosyal Sigortalar Kurumu'na piyasa fiyatlarının üzerinde fahiş fiyatlarla ilaç sattığı ileri sürülen Roche İlaç Firma- sı'nın yöneticileri gözaltına alındı. Oysa, SSK'nin ihalesinde tek sorun Roche değildi. Ihalenin diğer kalemlerinde de Roc- he benzeri sorunlar vardı. O dönemde bu konuyu ısrarla gündeme getirdik. SSK Eritropoietin ihalesinde tek başına Roche gözetilmemiş, rakip firma olan Gürel de kendi ürün kategorilerinde Roche gibi gözetilmiştir. Yani iki firma arasında rekabet sağlanmadan adeta ihalede kardeş pa- yı yapılmıştır. Ihale iki ayrı kulvarda yü- rümüş, herkes kendi kulvarında rakip- siz koşmuştur. Rekabet koşulu sağlan- madığından da bu firmalar fiyat kırımı yapmamıştır. Santa Farma Firması'nı temsilen Gürel İlaç bu ihalede 35 bin kutudan fazla Eprex satmıştır. Yani ihaleden Roche'ye 23 trilyon li- ralık kısmı düşmüşse 15 trilyon liralık kısmı da Gürel firmasına gitmiştir. Roche firması ile ilgili ihale süreçlerin- de ne kadar eksiklikler, usulsüzlükler var ise Eprex alımında da aynı tür bir ka- musal zarar söz konusudur." Yüksek Yerilim Hattı Erkan Mumeu önce istifade etti... Şimdi de istifa! ordincutkud iyahoo.com Uzaktaıı Kumandah 'Başkan'! ALPASLAN BERKTAY önce Gulbettin Hikmet- yar'ın çömeziydi. Sonra Nec- mettin, Fethullah hocaların elini öptü. "Ben değiştim. Ge- rekirse papaz kılığına bile gi- rerim" deyip Bush'un kapısı- na vardı. Ona da "biat" eyledi mi.. Onunla ve Schröder'le halvetoldu. Sözcü, "Bildiriya- yımlanmasını kendisi isteme- di" dedi. ABD'ye, AB'ye neler verdi, tek kişi bilmez. Baş ol da soğan başı ol, demişler, o da olmuş. Texaslı kovboya özenip ata binmeye kalktı. "Minareler.. Kubbeler.. Süngüler.." deyip laik Cumhuriyet niyetine yei- değirmenlerine saldırırken at- tan düştü. Arkasından trenci- lik oynamaya kalktı, tren ray- dan çıktı, 60 kişi öldü. Nereye el atsa, çamları devire devire.. Bu kadar abur cuburluğu na- sıl başarabiliyor? Birde "Zina suçtur" dedikten 24 saat son- ra AB'de TV ekranlarının kar- şısında "Zina suç değildir" di- yebiliyor! Onun orada ezilip büzüldüğünü izlerken, siz bu- rada Türklük ve insanlık adına yerin dibine geçiyorsunuz. O "vücut çalımı", adamı ne du- rumlara düşürüyor! En kalabalık olan, Bn. An- gela Merkel'in Hıristiyan De- mokrat Grubu'na girmekten söz etti, yüz vermediler. Islamı kullanarak iktidara geldi, Müslüman Irak'a saldı- ran Hıristiyan ABD'nin yanın- dayeraldı, "Gidin derlersegi- deriz, gitmeyin derlerse git- meyiz" dedi. Yeri gelirse "mil- liyetçi".. ama, Anayasa Mah- kemesi'nin açık kararına kar- şın, yabancılarayurt toprakla- nnın yüzde 15'ini sattı! Bush, TC Dışişleri Bakanı YaşarYakış'a, "Bu topraklar- dayapacakbirişinizyok. Şim- di buradan gidin ve Meclisi- nizden bu tezkereyi geçirin. Yoksa.." deyip şecaat arz ederken sirkatini sıralıyor: Er- meni soykırımı, Kürt devleti, doların 3 milyona çıkabilece- ği... Siz hemen ertesi gün An- kara'dan şiddetli bir protesto çıkacağını beklerken aynı an- da onun yerine, tezkerenin Meclis'e sevk edildiğini öğre- niyorsunuz!.. Irak'ta Türk as- kerinin başına çuval geçirili- yor; siz öfkeden boğulurken bu Başbakan, Dışişleri Baka- nı, saldırganları haklı bulan Rumsfeld'i ve VVolfovvitz'i haklı buluyor! "17 Aralık bayramı"\ Ama ne bayram! "Avrupa fatihi" di- yorlar. Ne fatih! 3 Ekim tarihini gelecek yıla ertelediler bile, nereyi fethetti? Ne oldu ağzın- dan düşürmediği "Kopenhag Kriterleri'ne karşı Ankara Kri- terleri'"? Bir iki kurusıkı kükre- yişten sonra yine uslu uslu, tı- pış tıpış Brüksel yollarında... Devlet adamı ciddiyeti ne- rede? Büyük bir rahatlıkla Hyundai limuzinler istiyor ve alıyor. Sikorsky helikopter de istiyor ama, Schröder gülerek reddediyor. Bütün bunların üs- tüne, bir de başkanlık! Herke- si güldürmek zorunda mısı- nız? "Bizde de ABD'deki gibi başkanlık sistemi uygun olur!" diyor. Uzaktan kumandah baş- kan! "Gidin derlerse gideriz. Gitmeyin derlerse gitmeyiz." "Acaba mizah mı yapıyor? Dostoyevski'n/n, Cervan- tes'/n tipleri mi gündemde?" diyorsunuz. Ne varki, ülke bü- yük acılar içindeyken mizahın sırası değil. "Oynayana bakma, oynata- na bak" sözü yerindedir. Kol- tuğuna oturur oturmaz, ilk iş, Wolfowitz'den, Türk ordusu- na karşı desteğini rica etti! Oy- natan belli değil mi? O ise, "Başkan olmalıyım! ABD'de de böyle" diyor. ABD'nin ılım- lı Islamcı BOP'unun piyonu musunuz? Çok güvendiğiniz Bush, -hayırdır inşallah!- ga- ipten sesler duymaya, yıldızla- nn ötesinden talimat almaya başlamış! ABD, adamını kulla- nır kullanır aiar. Saddam orta- da! Kılavuzu Bush olanın bur- nu beladan kurtulmaz! Başkanlıktaki son duruma gelince.. Kendisini iktidara ta- şıyan ve bunu "Seçimdeki desteğimizi unutmayın!" diye nazikçe anımsatan TÜSİAD, bu "başkanlık" yarenliğini uy- gun bulmayınca, "demokra- s/"yi dilinden düşürmeyen, otorite düşkünü "Sayın Baş- kan" da, "Bu bir demokratik tartışma egzersiziydi" deyip şimdilik konuyu kapatmış gibi yaptı. Ama "Uzaktan kuman- dah başkan"m yüreğinde ya- tan aslan da belli oldu!.. KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK helıicakiı turk.net ÇlZGtLİK KÂMİL MASARACl kamilmasarackn)mynet.com HARBİ SEMtH POROY semihporoy('i yuhoo.com HAYAT EPtK TÎYATROSU MUSTAFA hayatepik(n)mynet.com VpKSULLUĞ'A ÇARE BULAMAYAN HÜKÜMET DtyOR Kİ "EN ÖNEMLİ SOftUNUMUZ , ÜNtVERŞtTE MEZUNUNU DA r— POLİS YAPACAĞIZ I. İLAIN TC UŞAKKADASTRO MAHKEIMESİ'NDEN Esas No: 2004/5 Davacı Uşak merkcz Kalfa köyündcn Bckir Ünal mirasçıları Ayşe Ünal vs'ler tarafından davalilar Sabit Şarmanlar, Asıye Şarmanlar, unnan idaresi ve Kalfa köyü muhtarlığı aleyhine açilan h'evziçakmak Mahallesi 253 ada 14 parselin kadastro tes- pitinin iptali ve Kalfa köyü 903 ve 904 parsellerin 2/B uygula- masina itiraz davasmda, adresi meçhul olan davalılar Asiye Şar- manlar ve Sabit Şarmanlar'ın duruşmanın bırakıldığı 16.03.2005 günü saat 09.00'da mahkememizde hazır bulunması veya kendini bir vekille temsil ettirmesi, aksi halde yokluğunda yargılama yapılacağı ilan olunur. Basın: 5966 EKAAEK VOKSA PASTA yEStNLER I EKMEK YOKSA v DAYAK YESINLER TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN nŞuhat ıı ıı K.ınıııııhı, ıııH.diı.com KİLİSB, BRUNO'YU YAKlYORf. 1600 'De SUGÜN, ÜMLÛ /7M.M4A/ DÜŞÜMÜ&Ü GlOfcOAMO BKUNO, ? yiL SÜSEN TunjKt-ULuıe,soısisu ' ONZA &OMA 'OA y»K/CMtÇTIV'UZUN (-2- FBLS£P£ İ DİNL£ tSrENEN P£ME8İLECeK Ü O/y/ll-£Xrrt'KÇÎ , COPE&- MADOECİ J Ç , EVGENLE THNIZtyt SİRBr&NPEM Ar&t- Bt'ÇİMPE DÜŞÜNMEKSİZİN DEĞ£GLENPÎRMİÇ;F£L- SEFEMİN AM/ICl OLABAK YO/ZUMt/IOrei "PO&4- Af/N TAN(NMAS(n Nf İSE, PtHE DEĞİL, AKl/l Vf DÜZ ÇİZGİ ÜMİT ZtLELt Dokunulamayan Sanıklar! Önce, "bravo bakana" dediler... Cumhurbaşkanı tarafından iki kez veto edilme- sine karşın "asaleten olmazsa vekâleten olur inadıyla, en ballı ihalelerin yapıldığı Enerji Üretim AŞ'nin başına getirdiği bürokrata soruşturma izni verdi diye alkışladılar. - Irin patlayınca sustular! Enerji Bakanlığı'ndaki yolsuzluğun aylar önce bir müteahhidin ihbarıyla takip altına alındığı, ba- kan Hilmi Güler'in, deliller karşısında "zorunlu olarak" izin verdiği ortaya çıktı. Yani, kamuoyuna pompalanmak istendiği gibi, düğmeye AKP bas- mamıştı! Enerji Üretim AŞ Genel Müdür Vekili Ön- der Piyade, "hamamın namusunu kurtarmak" adına mecburen kurban verilmiş bir bürokrat ola- rak tarihe geçti bile!!! - Ancak, irin patlayınca cerahati tutmak pek mümkün değildir... Cerahat akıyor! Enerji yolsuzluğunun batağında siyasetçi, bürokrat, işadamı, mafya babası fink atı- yor! Tayyip Bey'in, sorular karşısında, "Sonuna kadar gideceğiz" açıklaması ise fena halde ha- vada kalıyor! - Niçin havada kalıyor? Çünkü, başta Tayyip Bey, Dışişleri Bakanı Ab- dullahGül, Içişleri Bakanı AbdülkadirAksu, AKP Genel Sekreteri Idris Şahin, Meclis Başkanvekili Nevzat Pakdil olmak üzere tam 78 AKP'li millet- vekili, zimmet, ihaleye fesat karıştırmak, sahteci- lik, dolandırıcılık ve de hırsızlık suçlarından yargı- lanıyorü! Daha doğrusu yargılanamıyor! Çünkü dokunul- mazlık zırhı devleti yöneten bu takımı koruyor! Şöy- le de diyebiliriz: - Dokunulamayan sanıklar Türkiye Cıımhu- riyeti'ni yönetiyorü! • •• Cerahat durmuyor... AKP'nin iliştirilmiş medya tarafından koruma al- tına alınan gerçek yüzü fena halde sırıtıyor! Dün- kü Vatan gazetesinin sürmanşetinde AKP Ağrı Mil- letvekili Cemal Kaya'nın "telefona yakalanan" ihale pazarlığı yer alıyordu. TBMM'ye CHP millet- vekili olarak giren ancak birsüre sonra nedense(!) AKP'ye geçen Kaya, şirketinin üretim lisansı olma- masına rağmen ısrarla baraj ihalesi istiyor. Enerji Üretim AŞ Genel Müdür Yardımcısı Servet Üst, "Babacığım çok zor" deyince "Patrona gide- rim" diye tehdit ediyor! Sonunda araya şu anda tutuklu bulunan işadamı Ibrahim Selçuk giriyor, Kaya'ya Karkamış Barajı ihalesini öneriyor. Pek sayın milletvekilinin yanıtı gerçekten müthiş: - Yanında Özlüce Barajı da olursa tamamü! Çürümeye bakın! Hiç kuşkunuz olmasın; üçün- cü yılına giren AKP iktidarını sarsacak birçok olay art arda patlak verecektir. Nereden mi biliyorum? Erkan Mumcu'dan! Uzun yıllardır izlediğim Mum- cu hem bakanlıktan hem de partiden istifa ediyor- sa düşünmek gerekir! Uzun yıllardır siyasetin için- de pişmiş olan Mumcu, yalnızca öğrenci affı ya da AB ile görüş ayrılığı nedeniyle böylesine radikal bir kararalmaz. Mumcu'nun sezgileri güçlüdür... - Bir bildiği vardır! Itnam polisler geliyor! AKP, bildiği yolda son hızla ilerliyor. Yolsuzluk, hukuksuzluk iddiaları bile Tayyip Bey ve arkadaşlarını durduramıyor. Hükümet sözcüsü Cemil Çiçek'in iftiharla açıkladığı "10 bin üni- versiteli polis" tasansı Meclis'e sunuldu. Tasarı yasalaşırsa ilahiyat fakültesi mezunları da polis olabilecek. Nedense aklıma Tayyip Bey'in beledi- ye başkanlığı döneminde oluşturmaya çalıştığı "si- lahlı zabıta" birlikleri geldi. Halbuki hiç alakası yok... Avrupa Konseyi'nin "Zorunlu din dersini kal- dırın, pasaportlardaki din hanesini çıkarın"\s- temi ise değişip bir güzel liberalleşen AKP'yi sal- ladı! Tayyip Bey "Gerekirse parlamentoya geti- ririz" diyerek geçiştirdi. Ama AKP'liler AB'ye açık- ça ateş püskürdüler. Kolay değil tabii, sen zorun- lu din dersini bile az bulup ülkeyi baştan aşağı Ku- ran kurslarıyla donatmaya çalışacaksın, sonra böy- le bir emrivaki ile karşılaşacaksın, insan sinirlenir doğal olarak! Ama maalesef yapmak zorundalar... - Tabii, gerçekten AB'ye girmeye niyetliler- se! eposta: umitzileliCagmail.com B U L M A C A SKDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 SOLDANSAĞA: 1/ Çiçekli dallan idrar artıncı ve taş düşürücü ola- rak kullanı- lan otsu bir bıtkı. 2/Hıris- tiyan ermiş- lerine verilen san... Biiyü- memiş kar- puz. 3/ K.a- dınların kaş- larını ya da saçlarını boyamak için sür- dükleri siyah boya... Arjantin'in plaka işareti. 4/Barbunya- ya benzer bir balık. 5 5/ Bektaşi dervişi... 6 | Duvar içindeki ka- paksız küçük dolap. 8 I 6/Zaman... tleri sü- 9 | rülerek savunulan düşünce. 7/Yüze sürülen pem- be düzgün... Tören,merasim. 8/"Bakır lengerler- de kızarmışkuzular — idi"(N. Hikmet)... Yetiş- kin, erişkin. 9/ Büyük deniz teknesi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ tyi ciııs eşek. 2/ Avuç içi... Tohumluk hıyar ya da domatese verilen ad. 3/Tanelerin içini k\ırum karası bir tozla dolduran ekin hastalığı... Eski Mı- sır'da güneş tannsı. 4/ Postu siyah çubuklarla vc beneklerle süslü, külrenginde ya da boz olan ke- di. 5/ "Ayhan — " : Sinema oyuncumuz... Doğu Karadeniz yöresine özgü bir tekne. 6/Fırsat, ola- nak... Islamlık öncesi Türk edebiyatında atasözü- ne verilen ad. 7/Aldatma işi, hile... Töre, gelenek. 8/ Bir mey ve... Geniş bilgili, kültürlü. 9/Gemiler- de denizcilik kurallanna aykm durum.