Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 ŞUBAT 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr 15
UYGARLIKLARIN İZİNDE OKTAY EKlNCt
Tarihsel ismine yeniden kavuşan kentin, geçmişiyle olan bağlan da yeniden kuruluyor...
Afyonkarahisar veLisesiKentlerin özgün kimliklerini belge-
lcyen kanıtlann başında Msimleri' ge-
liyor. Çünkü, çağlar boyunca bütün-
leştıkleri kültürlerle olan 'dil akra-
balıkları' günümüzdeki isimlerinde
de sürüyor...
Bu bağın kopartıldığı az sayıdaki
kentlerden 'Afyon'un simgesi 'Ka-
rahisar Kalesi' de sadece ünlü türkü-
sünde değil, yüzlerce yıl isminde de
yaşadı...
1920'lere kadar 'Karahisar Sahip1
olarak da anılan kente, daha sonrabu-
raya has 'haşhaş' ekimi nedeniyle
'Afyonkarahisar' denildi. Ne var ki
o uğursuz 12 Eylül darbesinin 'kül-
tür yoksunu' politikalanyla birlikte
ismi sadece Afyon'a dönüştürüldü...
0 giinden bu yana ise böylesi bir
vefasızlık asla hazmedilemedi... O ka-
dar ki kentin alaıııcli farikası' (lo-
gosu) olarak hep aynı kaleyi gösteren
grafıkler kullanıldı. Her 'Afyon' de-
nildiğinde, 'Karahisar' söylenmese
bile zihinlerde ekleniverdi...
tştc bu özlemi sonlandıran ve ken-
tin admı yeniden geçmişiyle buluştu-
ran da Vali Muzaffer Dilek...
7 Afyon milletvekilinin imzasıyla
gerçekleştirilen 'isim değişikliği' so-
nucunda, devlet daireleri arasında ta-
belasını ilk değıştiren de 'Afyonkara-
hisar Valiliği Emniyet Müdürlüğü'
oldu...
Geçmlşl 'algılayabllmek'
Peki, bir kentin yok edilen tarihsel
adına yeniden kavuşması, "geçmişi-
ni algılanıası"na yeter mi?
Bu soruya yüksek sesle "hayır"
diyerek, aynı duyarlılığı kültürel mi-
rasın yaşatılmasında da gösteren Va-
li Muzaffer Dilek'in en anlamlı hiz-
metlerinden biri tarihi "lise bina-
sı"nın restorasyonu.
Cumhuriyetin ilk yıüanndan bu ya-
na nice ünlü aydımn yetiştiği binanın
kurtarılarak aynı işlevle yaşatılması,
-eğer kentin adı değişmeseydi, belki
de bu kadar heyecan verici olmaya-
caktı. Çünkü bu lisenin adı da tıpkı
geçmişindeki gibi artık 'Afyonkara-
hisar Lisesi'...
Binanın geçenlerde yapilan açılış
töreninde, özelikle 'öğrencilere' ses-
lenen 'Afyonkarahisar Valisi' diyor
ki; "Sizler tarihi bir kentte yaşıyor-
sunuz. Bu ayrıcalığın bilincinde
|H|&|İ£|< •" < u •
S j ^ [•; i . t l irt
• ! ' . -•••• I - « C
':• WBBP W*w^
![| ı'ir •
I W
^ W «1 ' 1
t'' ı
| | 1 •*.. '
ı
• Afyon Lisesi'nden ve sadece ünlü
türküsünde değil, yüzlerce yıl ismiyle de
yaşayan Afyon'un simgesi 'Karahisar
Kalesi'nden bir görüntü, 2004 (solda).
Afyon Kale eteğindeki evler, 2004 (altta).
olunmalıdır. Bu konuda Afyonka-
rahisar ili coğrafyasında doğup bü-
yüyenlere önemli sorumluluklar ve
görevler düşmektedir. Sizlere sor-
mak isterim: Kale ve civarındaki
tarihi ve eşsiz ılokıı, kaç ilde daha
bulunabilir?"
Ve şunlan eklemış: "Benim siz-
den beklediğim bugünden başlaya-
rak liscnize, gclecekte de kentin sa-
kinleri olarak Afyonkarahisar'ın
tarihi ve kültürel nıirasına sahip
çıkmanızdır..."
Vali Dilek'in bu 'dileği' için en an-
lamlı güvencelerden biri kuşkusuz yi-
ne kentin tarihi lisesi... Hükümetlerin
bu gibi eski okul binalarını yaşatmak
yerine 'turistik tesis' için satmaya
kalkışmalanna da adeta bir 'uygula-
malı ders' niteliğinde...
Hele son zamanlarda Milli Eğitim
Bakanlığf nca üretilen sözde 'mil-
li'(!) ama özde vc görünümde 'ara-
besk' yeni okul projelcri karşısında
ise en doğru 'kamusal davranış' ör-
neği...
Vali, restorasyonla ilgili olarak da
şu bılgılerı veriyor:
"Cephelerdeki yapay sıvalar kal-
dırılarak eski haline getirildi; bod-
runı katındaki 50-60 yıllık toprak,
hurda ve çöp yığını temizlendi; ah-
şap doğramalar meşe ağacıyla as-
lına uygun ycnilendi. Sınıflaı daki
sıralar, kürsüler ve diğer araç ge-
reç tarihi yapıyla uyumlu hale ge-
tirildi..."
Temizlikle birlikte alt katta ortaya
çıkan yeni mekâniar dil laboratuvar-
lan, resim atölyeleri, müzik odalan
gibi işlevlerle kullanılacak ve aynı
yerde 'okul müzesi' de yer alacak...
Tarlhle buluşmanın
projelerl
Afyonkarahısar'da, kentin tarihsel
ismine kavuşması coşkusuyla bütün-
leşen projeler liseyle sınırlı değil. Ör-
neğin, kentin bir başka tarihi okul bi-
nası olan 'Kadınana llköğretim
Okulu' da restore edildi.
Yine valiliğin gerçekleştirdiği, Şu-
hut ilçesindeki 'Atatürk Evi Müze-
si', Ulu Önder'in Kurtuluş. Savaşı'nda
'BüyükTaarrıız' için son hazırlıkla-
rı yapmak üzere 'karargâh' olarak
kullandığı konağı da kurtarmış oldu.
'Afyonkarahisar Kültür Evi' ile
'Yerel Yönetimler Evi' de yeni iş-
levlerle onarılan diğer kültür varlığı
örnekleri...
'Câvur Hamamı' olarak bilinen
ve 'Semt Evi' olması tasarlanan tari-
hi 'Millet Hamamı'nın restorasyo-
nu; Bolvadin ilçesindeki tarihi 'Ya-
nık Kışla'nın; 'Sultandağı Sahipa-
ta Kervansarayı'nın onanmlan ile
Afyonkarahisar Kalesi'ne çıkan yol-
lan ve çevresindeki sokakları sağlıklı-
laştırma çahşmaları da 2005 yılı için
planlanan proje ve uygulamalar...
Böylesine bir kültürel seferberlik-
ten eski 'Vali Konağı' binasının da
nasibini alabilmesi için yıllardır ih-
mal edilen 'eski eser tescili' bile yi-
ne Vali Dilek'in Koruma Kurulu'na
başvurusu ile yapılıyor... 'Tarihi Be-
desten'in restorasyon projesi mülk
sahiplennce değil, valilikçe hazırlatıl-
mış. 'Taş Han'ın restorasyon projesi
de tüm bu çahşmalar için 2003 yılı
Eylül ayında kurulan 'Valilik Resto-
rasyon Proje Bürosu'nda tamamlaıı-
mak üzere...
Frlg vadlsine gezl
Afyonkarahisar, aynı zamanda
'arkeoloji'siyle de buluşuyor...
Örneğin 'Frig Vadisi'nin düzen-
lenmesı ve altyapısının tamamlan-
ması kapsamında, 'Ayazini' gezmtı
yollan projesi hazırlanıyor. 'Valilik
Planlama, Strateji ve Bilgi Merke-
zi'nde tüm sıt alanlarının yeniden
tespiti ve coğrafı bilgi sistemıne ak-
tarılması çalışmalan devam ediyor.
2005 yılında, ildeki tüm tarihi ya-
pılann eksiksız koruma altına alın-
ması için de tescil ve rölöve çahşma-
lanna başlanmış. 1905 yılındanön-
ce yapılmasına rağmen kültür varlı-
ğı kaydı bulunmayan Emirdağ tn-
kılap tlköğretim Okulu, aynı ko-
numdaki Bayat İlçesi Kaymakam-
lık Binası ve Sinanpaşa'da bulunan
eski halk eğitim merkezi binası da
valilikçe korunması gereklı kültür
varlığı olarak tescil ettirilerek kur-
tarma programına alınmış...
işte bütün bunlara önderlik eden
vali, öğrencilere seslenişini şöyle ta-
mamlıyor: "Cumhuriyet tlöne-
minde yaratılan kültürel varlıkla-
rımızdan başlayarak ulusumuzun
ve insanlığın yarattığı tüm dcğer-
leri korumak bu ülkenin yurttaş-
ları olarak ortak görevinizdir..."
İtalyan Kültür Merkezi'nde dün başlayan etkinlik 23 Şubat'a dek sürecek
İstanbuVda 'Yeniİtalyan Sineması'...
ad apnle nei cintüma
İRANtfVtOAt-OUO'J!
Vimltomd«l
CLOBOO'ORO«
dtt FEİTtVAl 01 CiFFONI
pfemlo deFla gluria
İF6STIVAICMVIIURUPT
WWH lit« omtnol. cı
Franccsco Apolloni'nin yönettiği 'Bizinı
Gibi Yapın' adlı film bugün gösterilecek.
Kültür Servisi - tstanbul
îtalyan Kültür Merkezi, altı
gcnç İtalyan yönetmenin bi-
rer filmını toplu bir göste-
rimde sunuyor. 'Yeni ttalyan
Sineması' başlığı altında
dün Fraııcesco Falaschi'nin
'Ben Emmayım/Emma so-
no io' adlı filminin gösteri-
mıyle başlayan etkinlik 23
Şubat'a dek sürecek. İtalyan
Kültür Merkezi'nin yenilen-
miş Dolby işlemcili projeksi-
yon makineli sinema salo-
nunda, günde ikı gösterim
(saat 19.00 ve 21.30) yapıla-
cak. Filmlerin Türkçe altya-
zılı olduğu gösterimlere giriş
ücretsiz.
Blrbirinden renkli
filmler
Etkinlik kapsamında bu-
gün Francesco Apolloni'nin
yönettiği 'Bizim Gibi Yapın
/Fate Come Noi' adlı film iz-
lenebilecek. Film, Roma ya-
kınlannda küçük bir köy olan
Torbellamonaca'da yaşayan
iki gencin yaşarrunı konu alı-
yor.
Giulio Manfredonia'nın
yönettiği 'Yerinde Olsam /
Se Fossi In Te' adlı film ise
cuma günü gösterimde ola-
cak. Filmde, özgüvensiz bir
memur olan aile babası And-
rea, depresyon ilaçlanyla ya-
şayan zengin sanayıcı Bebo
ve ergenlikten çıkma çaba-
sındaki disjokey Cristian'ın
yaşamlarını bir geceliğine
değiştokuş etmeleri anlatıh-
yor.
Etkinlik, 21 Şubat Pazar-
tesi günü Luciano Ligabue
imzasını taşıyan 'Sıfır'dan
On'a/ Da Zero a DiecP ad-
lı filmin gösterimiyle süre-
cek. 22 Şubat Salı günü
Marco Bechis'in yönettiği
'Evlatlar/ Figli', 23 Şubat
Ç'arşamba günü dc Daniele
Vicari'nin yönettiği 'Mak-
simum Hız/ Velocita Massi-
ma' adlı filmler gösterilecek.
(0 212 293 98 48)
KONSER CUMARTESİ AKŞAMI SAAT 2().üü'Dri
Bilkenfte Mozart
akşamı
JoelSüverve WachowskiKardeşler bir araya geldi
Kültür Servisi - Matrix üçlemesinin yaratıcılan
VVachovvski Kardeşler ve yapınıcısı Joel Silver,
Silver Pictures ve Warner Bros. Pictures ortakhğı ile
başrolünde Natalie Portman'ın (Star Wars: Episo-
des I-ITT, Closer, Garden State) yer alacağı 'V For
Vendetta' filminin çekim hazırlıklanna başladılar.
Filmin Andy Wachowski ve Larry Wachowski
tarafmdan yazılan senaryosu, Alan Moore'un (The
Watchmen, Swamp Thing), ilüstrasyonlan David
Lloyd tarafından yapılan ve büyük ilgi gören V For
Vendetta adlı grafik romanına dayanıyor. DC Co-
nıics tarafından 1988 yılında on bölümlük bir seri
olarak derlenen 'V For Vendetta', vizyonu, güçlü,
etkili ve güzel söz söyleme yeteneği içeren metinle-
ri ile övgülere layık görülmüştü.
Moore dünya çapında tüm zamanlann en iyi çiz-
gı roman yazarlan arasında gösteriliyor. Yapımcılı-
ğını Joel Silver, Andy Wachowski ve Larry Wac-
hovvski'nin üstlendiği filmi, Matnx üçlemesinde yö-
netmen yardımcıhğı görevini üstlenen James McTe-
igue yönetecek. Mart ayı başında Berlin yakınlann-
da çekimlerine başlanacak olan film, sonbaharın
başlannda Warner Bros. Pictures tarafından göste-
rime girecek.
Silver; "Natalie Portman günümüzün en yete-
nekli aktrislerinden birisi. Onun varlığı ile filmi-
mize sıradışı yeteneklerini de katacağını düşüne-
rek heyecanlanıyoruz" diyor. Totalitaryen Britan-
ya'nın futuristik ortamında geçen 'V For Vendet-
ta'nın başrol oyuncusu Portman filmde, kendisini
başarılı olma olasılığı düşük görünen bir devrimci-
nin müttefiki olarak bulan genç bir kadını canlandı-
nyor. Joel Silver, "Wachowski Kardeşler 'V For
Vendetta' ile geleceğin uzlaşmaz, sert vizyonlu or-
tamında, tamamen yeni bir kahraman imajı
yarattılar" diyor.
• • " > • - : • • • ;
' " - •• : • • * . • • " . . . . . . : v . , , . . [ . , ı , . =; . . . - . • . • • ^ f • • • • • • •-• - . . - • • • . • v . . . • : . • / . ; .
Kültür Servisi-Bilkent
Senfoni Orkestrası (BSO)
19 Şubat Cumartesi günü sa-
at 20.00'deki konserinde Mo-
zart'ın yapıtlannı seslendire-
cek. Alman şef Jörg Faerber
yönetimindeki konsenn solis-
ti, ünlü piyanistimiz Gülsin
Onay konserde Mozart'ın
'KV.467,DoMajör21 No'lu
Piyano Konçertosu' ile
'KV.466, Re Minör 20 No'lu
Piyano Konçertosu'nu çala-
cak. Konserde ayrıca büyük
bestecinin 'Figaro'mın Dü-
ğünüUvertürü' ve 'KV.194,
Missa Brevis' başlıklı yapıt-
lan seslendirilecek. 'Missa
Brevis'de, Bilkent Senfoni
Orkcstrası'na Elena Puşko-
va ve Lyubomira Alcksand-
rova yönetimindeki Bilkent
Gençlik Korosu da katılıyor.
Yapıtın solistleri, Bilkent Üni-
versitesi Müzik ve Sahne Sa-
natlan Fakültesi öğrencileri Zeynep
Kaya (soprano), Zeynep Pınar Ça-
kıt (alto), Efe Kıncal (tenor) ve Ser-
hat Konukman (bariton). Ayrıca,
konserde seslendirilecek piyano kon-
çertolarının stüdyo kayıtlannın yapıla-
rak önümüzdeki aylarda müziksever-
lere sunulacağı bildirildi.
Blrlncl sınıf bir topluluk
Jörg Faerber 40 yıldır Almanya'nın
seçkin müzik topluluklarından biri
olan Heilbronn VVürttemberg Oda
Orkestrası'nı yönetiyor. Ünlü şefin
1960 yılında kurduğu orkestra, bugün
sadece Almanya'da değil, başta Avru-
pa olmak üzere tüm dünyada birinci
sınıfbir müzik topluluğu olarak kabul
edilmekte. Jörg Faerber, Heilbronn
Württemberg Oda Orkestrası ile dün-
yanın pek çok yerinde sayısız konser
Piyanist Gülsün Onay.
gerçekleştirdi, festivallere katıldı, ün-
lü plak şirketleri için 500'dcn fazla ya-
pıt kaydetti. Sanatçı ' European
Community Chamber Orchest-
ra'da da birinci konuk şef olarak gö-
rev aldı; Alman, Avusturyalı, İtalyan,
Fransız, Romen ve Çek Senfoni Or-
kestralarının yanı sıra, Northern Sin-
fonia of England, Bournemouth-Sin-
fonictta ve English Chamber Orchest-
ra'yı da yönetti. Birçok nişan, ödül ve
madalyası olan Prof. Faerber, çalış-
malannı 2002 yılından bu yana Heilb-
ronn Württemberg Oda Orkestra'sın-
da 'Onur Şefi' olarak sürdürmekte-
dir.
Konserin biletleri, Bilkent Konser
Salonu gişesinin yanısıra, Dost Kita-
bevleri (Kızılay, Kavaklıdere, Anku-
va), Beymen (Karum), Diapason (Ka-
vaklıdere) ve Ferdi Merter Sanat Aka-
demısı'nden (Ümitköy) sağlanabilir.
ODAK NOKTASI
AHMET CEMAL
Artık Bir Başka
Gençlîk de Var...
Bu haftanın yazısını kaleme almak üzere bir baş-
ka konuya odaklanmışken, Sayın Hikmet Bila'nın
"Ne Karşıtlığı?" başlıklı yazısını okudum. (Cumhu-
riyet, 16 Şubat Çarşamba). Yazısında, Türkiye'deki
'Amerikan karşıtlığı' konusunda üzerinde çok düşü-
nülmesi gereken çözümlemeler yapan Bila, şu sap-
tamaya da yer vermiş: "Bu karşıtlık, 68 gençlik ku-
şağının karşıtlığıyla karşılaştırılamayacak kadar bü-
yük ve yaygın bir karşıtlıktır..."
Bu saptama beni, 68'den, özellikle de 80 kuşa-
ğından bu yana gençliğin yaşamakta olduğu deği-
şikliklere götürdü ve sonuçta bugünkü gençliğe de-
ğin olarak, nelerin değiştiğini düşünmeye zorladı.
Her şeyden önce, şöyle bir saptamadan yola çık-
mamızın kesinlikle abartı olmayacağı sonucuna var-
dım: Bugünün Türk gençliği, artık yakın geçmişe
göre çok farklı bir gençlik; bu farkhlık, tek yanlı dü-
şünmeyenlere, büyük değişimlerin ipuçlarının çoğu
kez ayrıntılarda gizli olduğunun bilincine varanlara
gerçekçi umutlar aşılayabilecek güçte.
Isterseniz olumsuz'dan başlayıp olumluya uzanan
bir çizgiyi izleyelim.
Bugünün gençliğinin okumuşluk düzeyi, hâlâ is-
tenen ya da ülkemiz açısından gerekli olması gere-
ken noktalara varabilmiş değil.
Bugünün gençliğinin dünyada, ülkesinde ve ya-
kın çevresinde olup bitenlerle ilgilenme eğilimi, hâ-
lâ yeterince güçlü ve yaygın olabilmekten yoksun.
Biraz daha genel bir çerçeve çizmek istediğimiz-
de, şu saptamayı da yapabiliriz: Bugünkü gençliği-
miz, bugün'ü doğru kavrayıp geleceğe doğru ey-
lemlerle yola çıkabilmek için, tarih bilincinin, yani
dün-bugün-yarın ekseninde, neden-sonuç ilişkileri
temelinde düşünmenin, daha da açarsak, bugün'e
ve yarın'a yönelik kararlar bağlamında tarihi doğru
bilmenin ne kadar büyük önem taşıdığının bilincine
de yeterince varmış değil.
Şimdi madalyonun öteki yüzünü çevirelim.
Bugün Türkiye'de, 80 darbesinin amaçladığı, gü-
nü ile hiç ilgilenmeyecek, sadece derslerine çalışa-
cak, böylece öğrenimini akıllı ve uslu biçimde bitir-
dikten sonra da ilgi ve bilgi alanlarını sadece birey-
sel hedefleriyle sınırlayacak 'cici bir gençlik' mode-
lini ilke olarak geri çeviren bir gençlik kesimi de var;
evet, bu kesim, sayısal bağlamda ve dışarıdan ba-
kıldığında yeterince büyük olmayabilir. Dahası, ger-
çekten değildir. Ama nesnel düşünmek ve konuş-
mak gerekirse, böyle kesimler bakımından dünya-
da hiçbir toplumda şu 'yefer/nce'nin istenen kap-
samına herhangi bir zamanda varılabilmiş değildir;
burada bu bağlamda ancak oran farklarının varlığın-
dan, buna ek olarak bir de tarihte son sözün mut-
laka niceliğe ait olacağı gibi bir değişmez gerçekli-
ğin bulunmadığından söz edilebilir.
Herhangi bir toplumun geleceği açısından asıl
önem taşıyan nokta, o toplumun sorgulayan bir
gençlik kesimine sahip olup olmadığıdır. Bu açıdan
bakıldığında, ülkemizde sorgulamalarını artık ge-
rektiğinde en derinde yatan, en beklenmedik nok-
talara kadar götürebilen bir gençlik kesiminin varlı-
ğından çok rahat söz edebiliriz. Bu, her şeyden ön-
ce sorgulamayı "yaşadım" diyebilmenin temelleri
arasına katabilmiş bir kesim. Sürekli soruları olan,
aldığı her yeni yanıtın yeni sorulara kaynaklık etme-
sini doğal sayan, sorusu olmamanın gafletinden
kendini çoktandır uzak tutmayı başarmış bir kesim.
Bu kesim, biraz yukarıda da belirttiğim gibi, he-
nüz yeterince yaygın olmayabilir; ama aynı kesim
her şeyi, bu arada kendisine veriimekte olan eğiti-
mi ve yerleşik düzenin koyduğu hedefleri de çok dü-
şündürücü açılardan sorgulamayı doğal saymaya
başlamış olan bir kesim.
Bu nedenlerden ötürü, ülkemizde bugünün genç-
liğinden söz ederken, artık geçerliliğini çoktan yitir-
miş, çıkarımlarını hep olumsuzun bulanıklığında ara-
yan ölçüleri kullanmaktan çok dikkatle kaçınmamız
gerekiyor!
e-posta: ahmetcemak" superonline.com
acem20Cahotmail.com
Antik kente sponsor aranıyor
• ADANA (AA) - Türkiye'nin en önemli antik
kentleri arasında gösterılen Adana'nın Kozan
ilçesi yakınlanndaki Anavarza'nın ayakta kalan
en önemli yapısı Alakapı'nın onarımı için
sponsor arayışlarının henüz sonuç vermediği
bildirildi. Kozan ve Cevresi Yardımlaşma ve
Dayanışma Derneği (KOZVAK) Başkanı Duru
Çiftçi, Türkiye'nin antik kentler diyarı olmasına
rağmen büyük bölümünün kaderiyle baş başa
bırakıldığını, bunun en çarpıcı örneğının ise
Anavarza Antik Kenti'nde görüldüğünü
savundu. Her şeye rağmen Anavarza'nın hiç
olmazsa ayakta kalan tek yapısı olan
Alakapı'nın kurtarılması için mücadeleyi
sürdüreceklerini ifade eden Çiftçi, şunları
söyledi: "Kültür ye Turizm Bakanlığı'nca,
tstanbul Teknik IJniversitesi Restorasyon
Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ycgan Kahya
başkanlığındaki 6 kişilik ekip, geçen yıl yaklaşık
2 ay süren çalışmalan sonucunda antik kentin ön
restorasyon projesini çizdi."
Bugün
• CEMAL REŞtT REY KONSER
SALONU'nda 20.00'dc Cem Mansur
yönetimindeki Akbank Oda Orkestrası'nın
vereceği 'Rusya: Hiciv ve Yabancılaşma'
başlıklı konserin solisti Marisa Tanzini.
(021655698 00)
• AKBANK KÜLTÜR SANAT
MERKEZİ'nde 19. OO'da yapılacak Edebiyat
Günleri'nin konuğu Tuna Kirenıitçi.
(0 212 252 35 00)
• NÂZIM HtKMET KÜLTÜR
MERKEZt'nde 19. 30da Vasıf Öngören
Anısına 'Oyun Nasıl Oynanmalı?' (okuma
tiyatrosu) başlıklı etkinlik. (0 216 414 22 39)
• BİLGİ ÜNİVERSİTESİ DOLAPDERE
KAMPUSU'nda 15.00'te 'Seks ve Lucia',
17.30'da 'Cenk Özakıncı Filmleri' ve '1. Kısa
Film Öyküsü Yazma Yarışması Filmleri',
20.00'de 'Kutup Çizgisi Aşkları'.
(0 212 311 50 00)
M YAPIKREDİ SERMET ÇÎFTER
SALONU'nda 18. 30da 'Müzikli Söyleşiler:
Türkülerin Öyküsü II' başlıklı etkinliğin
konukları Yaşar Özürküt, lclal Akkaplan ve
Mehmet Erenler. (0 212 252 47 Q'J)