28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 ARAÜK 2005 SALI CUMHURİYET SAYF/ Sektronlk posta.-denizsomecumhiiriyetcom.tr Tel: ÛJ212.343 72 74 Faks: 0,212.343 72 60 17 Oran Fuat Baykara: "RecepTayyip, trafik kazalannın yüzde 80'inin alkolden olduğunu söylüyor. Istatistikler ıse bu oranı yüzde 0.80 olarak açıklıyor. Kim işine geldiği gibi konuşuyor acaba?" - Hasan Cemaf, Cumhuriyet'i yazmış... "Cumhuriyet'te yazamayınca ne yapsın!" e «o fîı/m Bakan: 'Işlediğimiz günah Türklerden çok,' Merak etmeyin, AB'deki papazlar affeder! Yasakcı Savaş Unlü: "Kamusal alanda baş , açtırmamak için mücadele verenler, şımdi de içki kapaklannın açılmamasına çalışıyor!" Okullar Anıl Öçal: "Okullardan camilere ders için gidilıyormuş: Bu gidişle camilerden okullara tarihi yer olarak götürüiecek öğrenciler!" AVRUPA Birliği'ne gıreceğız ya. Soran, sorgulayan gençler yetiştirmek için ders programlan değiştirildi ya. Alın size Mılli Eğitim Bakanlığı'nın bu konudaki "felsefe"sine kocaman bir örnek. llkoğretim 3. sın/flar için hazırlanmış Türkçe kitabında yazarı belli olmayan fakat Orman Bakanlığı'nın internet sitesinden alınmış bir okuma parçası: Rüyalanmız. özenle seçılmiş parça özetle şöyle: "Arkadaşınla konuşurken birden ayağın yerden kesiliyor. Uçmaya başlıyorsun. Yere indiğinde kendinı sınıfta ve bir sınavda buluyorsun. Ancak çalışmamışsın ve hiçbir şey yapamıyorsun! Bu, senin için sıradan bir gün mü? Hayır! Bu bir rüya. Insanlar hep rüyalann arkasındaki gerçeği keşfetmek ıçin çalışmışlardır. Bulunan en kolay cevap: Rüyalar uyku sırasında beynimizin yaptığı hikâye ve resimlerdir. Rüya uzmanlan rüyada • • Ruyalarlagördüklerimizin hayatımızla ilgili bir anlamının olduğunu söylüyor. Rüyalar, korkulanmızı ve isteklerimizi gösteren bir pencere gibıdir. Rüyaları yorumlamak, beynimizde nelerin olup bittiğini açığa çıkarmaya yardım eöer. Uzmanlara göre rüya, çözülmesi gereken problemler, ulaşılması gereken hedefler rçin bir mesajdır. Aynı rüyayı sürekli görmenin özel bir anlamı vardır. Sürekli gördüğünüz rüya sıze bir şeyler anlatmaya çalışıyor olabilır. Peki, her zaman güzel rüyalar mı görürüz? Tabıı kı hayır! Bazen kâbus da görürüz." Ne var bunda demek için biraz bekleyin. Çünkü Milli Eğitim Bakanlığ/, öğretmenler için hazırlanmış "kılavuz" kitabında bu okuma parçasının nasıl işleneceğini şöyle anlatıyor "Oğrencıierınize sınıfa rüya tabirleri kitabı getirmelenni söyleyiniz. Onların getirmeyeceğini düşünerek siz mutiaka bir rtiya tabiri kitabı ile derse giriniz. Rüya tabiri kitabından çocukların gördüklerini söyledikleri rviyaların anlamlannı okuyunuz." Bir öğretmen bu konuda şöyle haykınyor: "Görüyor musunuz? öğretmene 'Rüya tabiri ife derse gir. Dokuz yaşındaki çocuklan rüyaların bir mesajı, bir anlamı olduğuna inandır' diyorlar. Kaynak kişi olarak medyum Memiş'i de sınıfa çağır derseler şaşmamak gerekir. Şimdi 'Avrupa'da da bu program uygulanıyor' diyenlere soruyorum: Rüya tabirleri kitabı ile derse gir diyen bir eğitim kuruluşu, eğitim anlayışı hangi Avrupa ülkesinde olabilır? Avrupa'dan vazgeçtim, Suudı Arab/stan'da dahi böyle bir zihnıyet yoktur sanırım. Eğitimin ve ülkenin nereye götürülmek istendiğinin belki de en çarpıcı örneği bu." Ulke Gülhan Elmas: "25 ülke aras/nda 'ülke markası' araştırmasında ^ sonuncu olmuşuz. "" Konu 'ülke pazarlaması' olsaydı, kesin birinciydik!" SESSİZSEDASIZ(I) Malatya'da ishale suçlu aranıyor MALATYA'DA üç kişi, beş kişi derken, bırkaç yüz kışide ishal görülüyor. Malatya'daki Inönü Un/versıtesı "ne oluyor" diye konuyu araştırınca şehir şebeke suyuna kanalızasyon karıştığı orta çıkıyor. Rektör Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu bu durumu kamuoyuna açıklıyor. Kentin AKP'Iİ belediye başkanı Cemal Akın ıse üniversıteyi yalaniay/p, musluktan su içiyor. Halk, belediye başkanına inanıp musluk suyu içmeye devam ediyor ve bu kez bınlerce kışı ıshal oluyor. Ishal vakalan giderek tifo ve hepatite dönüşüyor. Bir kent nasıl oluyor da büyük bir salgın hastalıkla göz göre göre karşı karşıya kalabiliyor? Çünkü Islamcılar, Rektör Prof. Dr. Hilmioğlu'ndan hoşlanmıyor. Üniversitenin çağdaş tutumu, ortaçağ karanlığının peşindeki Islamcılan rahatsız ediyor. Aynen Van'daki gibi, Samsun'daki gibi. Şimdi de Malatya Belediye Başkanı, ishal vakalan ve sudaki kiriılik konusunda beledıyede bir soruştumia komisyonu kurulduğunu açıklamış, "Kimin ihmali varsa gereği yapılacak" diyor. Ister misiniz, rektörü suçlu bulsunlar! Yüksek Yerilim Hattı erdincutku « yahoo.com "Içelim güzelleşelim" bile diyemiyoruz AKP belediyelerinde! Aklııı ve Çağdaşlığın Dışlanması! FATMAESİN Adam kurbanlık koçu yatır- mış, kesmeye hazırianıyor. Di- ni kuralfar gereği gözJerini ve üç ayağını bağlamış; bir ayağı serbest. Eşi de yanında. Bes- mele çekip, bıçağı boynuna doğru uzatırken hayvan ser- best ayağını hızla savuruyor. "Hey, ne yapıyorsun o... ço- cuğu?" sözleri dökülüveriyor adamın ağzından. "Eyvah" diyor yanında du- ran eşi, "çöz ayaklannı, gözle- rini, bu hayvan kurban olmaz , vtık, mekruh oldu." Çaresiz pazara gidiliyor, ye- ni bir koç seçiliyor, aynı hazır- lıklar tamamlanıyor. Tam kes- me işlemi başlamak üzerey- ken, tıpkı öncekinin yaptığını yapıyor, serbest ayağını hızla savuruyor adama doğru. "Ah, an" diyor adam bu kez, "senin ananın kim olduğunu biliyo- rum, ama söyleyemem!" Evet, bu bir fıkra. Fakat gü- nümüzde günlük yaşama yö- nelik dayatmalar bu fıkradan hiç de farklı değil. örneğin, "helal gıda standartlan!" Di- yanet işleri Başkanlığı adına, Din İşleri Yüksek Kurulu üyesi I. Hakkı Ünal'ın bu standart- lann belirienmesindeki kriter- lerle ilgili açıklaması özet ola- rak şöyle: "Bu konu daha çok nayvan- sal gıdalar için söz konusuy- muş ve helal sayılması için fs- lam kurallanna göre kesim ya- pılmalıymış. Kesimin böyle yapılması için de kesimiyapa- nın inançlı olması ve kesime başlarken besmele çekmesi gerekiyormuş. Bir besmele ile istenilen sayıda kesim yapıla- bilirmiş. Hatta o kişi inancı kuvvetli biri ise besmele çek- meyi unutmuş olsa bile yine de helal sayılırmış o kesim!" (Hürriyet gazetesi, 11 Kasım 2005) Insanı dünyadaki diğercan- lılarcfan ayıran özellikJerden bi- n de düşünme, sorgulama ye- teneğine sahip olmasıdır. Bu, nsanlan, söylenenlerin, yapı- anlann doğru olup olmadığını düşünmeye zorlar. Akılla bağ- daşmayan sözler, davranışlar /adırganır. Daha geniş anlam- da bu sorgulama, insanı "ne- ien-sonuç" ilişkisini kurma- /a kadar götürür ki, çağdaş bi- limin temelleri böyle atılmıştır ve ilerlemesi böyle sürmekte- dir. Fakat din kurallan söz ko- nusu olduğunda sorgulama abes, hatta günah sayıldığın- dan din içerikli söylemler sor- gulanmaz, akıl süzgecinden geçirilmez. Hele bunları din adamlan söylerse!.. Günümüz iktidarı bu olgunun bilincinde olduğundan, yaşam biçimin- de yapmak istediği dayatma- ları din adamlan aracılığı ile gündeme getirmekte çok za- man. Helal gıda da bunlardan biri işte. Oysa, bu ülkede büyük ço- ğunluğun tükettiği gıda mad- delerinin, denetim yetersizliği nedeni ile, çoğu zaman hem pis ve sağlığa zararlı hem de besleyici gıdadan yoksun ol- duğu, medya aracılığı ile sık sık gözler önüne serilmekte. Bu tür gıdalann üretilmesinin ve tüketilmesinin engellenme- si için üretildikleri ve pazarian- dıkları mekânlann çok sıkı bir şekilde denetlenmesi, veteri- ner kontroiünden geçmeyen hayvanlann kesiminin engel- lenmesi, görsel temizlik ve hij- yen kurallanna uyulmasının sağlanması, içine et ürünleri katılmış ürünlerin laboratuvar analizlerinin yapılması gerekir değil mi? Çağdaş yaşam bu- nu gerektirmiyor mu? Fakat günümüz iktidarı bu kadar zahmetli ve tabii pahalı işlerie uğraşmak yerine, hay- vanları inançlı kişilere ve de besmele i\e kestirmeyi ve de üstüne "helal gıda" damgası vurduımayı yeğliyor! Üstünde helal damgası görünce, gözü kapalı tüketecek vatandaş bu gıdayı! "Helal olsun" demek- ten başka ne denebilir ki?.. Yine de bazı inançsız insan- lann kafalarına bazı sorularta- kılıyor işte. örneğin, kesimi ya- pan kişinin inanç derecesinin nasıl ölçüldüğü gibi, böyle bir ölçüm cihazının olup olmadığı gibi!.. Hani kesimden önce besmeleyi unutursa diye! Fakat böyle abes sorular inançsızların işi olduğundan dikkate almaya gerek yok ta- bii. Hele bir de işin içine uhre- vi sözcükler, peri, şeytan vb. gibi soyut kavramlar katılıverir- se kimsenin söz söylemeye hakkı olmaz! ÇlZGİLÎK KÂMÎL MiSARACI kamilmasarac'Ka mynet.com HARBİ SEMİH POROY 6İLİV0R MU<U*J, TV K4/44LUR1 V AttA 4 B/W*A KliRAMi'MM M HAYAT EPtK TİYATROSU MLSTAFA BiLGt; hayatepik <ı mynet.com İÇMEVT BİLMEK DE ERDEMDIR, yöNETMEYt BtLME< DE.. HATTA BlkAKfAAVI BİLMAKTE ERDEMDİft -hıck- GEL ÎKİMİZDE SEN yöNETMEYÎ BEN ÎCKÎYİ. -hıck- NE DERSİN?.. OTOBÜSTEKİLER KEMAL LRGENÇ kjurgencfa yahoo.com rfyor-fouyi&ncımyo ACIKAYBEVflZ 491 Sicil numaralı üyemiz Y. Mimar CAHİDE TAMER 05.12.2005 günü vefat etmiştir. Ailesine, yakırüanna ve mimarlar topluluğuna başsaghğı diliyoruz. Cenazesi 06 Aralık 2005 Salı (bugün) Levent Camii 'nde kılınacak öğle namazıru müteakip, Zincirlikuyu Mezarhğı'nda defhedilecektir. TM.M0B Mimarlar Odası Istanbul Büyükkent Şubesi TARİHTE BUGÜN MIMTAZARIKAN 6ArahJt ittctc.mumtaz-arilum.com Gertnıde Stein "GERTRUDE STEIN'fNRUH SAĞUĞIB0ZUK 1934'TE BUSÜN NAL OF THE / ÜÜ yA2<tg eeençuoE sreiN'tN HAST* OLOUĞU KONUSUN- SUUJMOOĞU rAztLM/frr.De/zei, r/ı- Y£ PALILAUA, £CHOLAl/A I 0UGAAA&AU TEKGAgLJ4MAS/ ; £/? 6İSİ £O£Sf ," ANORMALÜKL£R, HEK/Mİ IK/LSM K4£f&//VDA srru S//e PÛZEM SONUCU MU ç ou>ağu PA S. '^^= B/# itJÇfO SÜ&&Ü/SM£KrEYDİ. Yanda, Toklaşfa fförütuiftt GÖRÜŞ BEDRİ BAYKAM Göztepe Eylemi ve Atatürkçü Yazarlar Göztepe Parkı'nın yapılaşmayaaçılmasına karşj "Du- yartı Kentliler Hareketi" ile bu buluşmaya katlan Yurtse- ver Hareketve birçok sivil toplum kuruluşu tepkilerini, ge- çen cumartesi günü parkın Bağdat Caddesı girişinde toplanarak verdiler. Ne yazık ki, yine neredeyse hiçbir "demokratik" med- ya organı bu eyleme, özellikle öncesinde, hak ettiği yeri ayırmadı. Biryandan "Demokrasi adına AKP anlayışı ile mücadele yalnız demokratik yollardan yapılmalı" diye- ceksin, bir yandan da demokratik kitie örgütieri, muha- lefetin de tepkıyi sokağa çıkaramadığı bir ortamda, "Iş basa düştü" diyerek en hassas konuda tepki verdikleri zaman bunu neredeyse gömiezden geleceksin! Kadıköy buluşmasında belki yalnız 700-800 kişi top- landı. Ama bu en kolay saptırmalann yapılacağı hassas bir konuda, neredeyse "sıfır" medya desteği ile oldu. önemli bir sorunu daha gündeme getirmek istiyorum. Hani Cumhuriyet dışındaki medyada Atatürkçü laik de- mokrasiyi savunan az sayıda değerii yazanmız var ya? Onlara sormak istiyorum. Siz de mi gizli sansür altında- sınız? Neden yaptığımız hiçbir harekete, hiçbir eyleme, ciddi etki edecekbir katkıda bulunamıyorsunuz? Vazgeç- tim imzanızdan, gazeteci olarak bağımsız kalmak iste- meniz anlaşılır, köşenizde bunlara neden haber/yorum olarak yer vermiyorsunuz? Bir yandan AKP zihniyetinin yanlışJannı heryerde, herfırsatta anlatıyorsunuz, bir yan- dan da halkın küçük bir (osmı doğru adımlan attığı za- man, siz krtleleri o hedeflere doğru yönlendirmiyorsunuz. Bize öyie geliyor kı, insan büyük bir gazetede her gün özgürce yazsa, Türk/ye'yı umutsuzfuğa değil, dayanış- maya ve dakja dalga tepk/ye iter. Buna kim manı oluyor? Sızleri sevdiğimizı biliyorsunuz, sevgili Emin Çölaşan, Bekir Coşkun, Ruhat Mengi, Hasan Pulur, Oktay Ek- şi, Melih Aşık, Güneri Cıvaoğlu, Yalçın Bayer. Küçük adacıkiarda buyuk sorumlulukiar aidığınızı bılıyoruz. A- ma her gün AKP, bölücüler, 2. Cumhunyetçiler'den söz ederken, bu işlerin "panzehir"] olan tepkileıi görmezden gelince, farkında olmadan iki dolaylı zarar veriyorsunuz. Birincisi, sütununuzu bu büyük buluşmalara hiç açmaz ya da çok az açari<en, bu haklı Atatüıikçü, Cumhuriyetçi tepkilenn organize olmasına ve büyümesine engel olu- yorsunuz. Ikincisi, kitlelen dolaylı olarak umutsuzluğa it- miş oluyorsunuz. Yani insanlan, "Karanlık üzerimize son hızla geliyor, buna da muhalefet doğru dürûst bir tepki vermediği gibi, halk da bir ses çıkaramıyor" diye düşün- dürtmüş oluyorsunuz. Yanlış anlamayın, sizlere tabii ki büyük sevgi ve say- gımız var. Ama bu yapıcı eleştirileri değerlendirmenizi, bizler bir yerde hata yapıyorsak, o görüşlennizı de bizim- le paylaşmanızı nca edıyoruz. Hıçbinmız mükemmel ola- mayız, ama birbirimizi onaylamasak da, geniş ortak pay- dalarda buluşmaya mecburuz. Bu konuda neyazık ki yo- bazlardan çok gerideyiz. Onlar sıkı sıkı keneöenip, bir- birterinı destekleyerek, çağnlannı yayarak hergün büyü- yoriar. Kadıköy eyleminegelince, katılan herkesi kutlamak la- zım. Dizi, maç ve blucin arayışına çıkmaktan(!) maalesef gençlerimizin çoğu yine bu eyleme katılamadılar! Sevgi- li annem, 77 yasında bez afişi üç saat ayakta taşıdı. So- ranm size o mu daha genç, yoksa 1977 doğumlular mı? Cumhuriyet kadınlan yine çoğunluktaydı. Onlann seçme ve seçilme hakk/nı kazanma yıldönümlerinı bu vesileyle kutluyoaım. Prof. Ahmet Ercan, ülkede bulunan cami fazlalığını hatıriatarak, esas hastane ve eğitim kurumlanna gerek- sınımimiz olduğunu hatrlattı. Ben konuşmamda hoşgö- rülü ve medenı tarzımızın yanlış değeriendirilmemesini, yaşam tarzı dayatmalanyla sabnmızın daha fazla taşınl- maması gerektiğini vurguladım. Sunay Akın nefis bir benzetmeyle, aynen kâğıtlann masa üstünde uçuşma- ması ıçin koyduğumuz ağırlıklar gibi, Göztepe Paıikı'nı da Kadıköylü sanatçı ve yazar heykelleriyle donatmamız gerektiğini hatırlattı. Genciliğın temsilcileri beklenildiği gibi provokasyon denemesine giriştiler. Onlar da yalnız yuhalandı ve polis- ler olaylan büyutmelerine mani oldular. Kimse linç(!) edil- mediği gibi, bir "kavga" biledmadı. Ama dinci basın, ken- di muhabirinın(!) tezgâhladığı bu olayı ikiyüzlülük içinde büyütmeye çalıştı. Bugüne kadar buna benzeyen hangi olayda bir "muhabirln korsan paneiistlik yaptığı görül- dü? Cumhuriyet gazetesi muhabtrleri dincı toplantlara gidip, "Bırakın şeriatçılığı da biraz hastane, okvlveyaplaj festivali için para toplayın "diye nutuklar atıyor mu? Bu- nu bir demokrat muhabir öyle bir ortamda denese, Za- man, Yeni Şafak ve Vakit o zaman ne yazariardı hiç dü- şündüler mi? Ama görüyoruz ki saptımanın sonu yok. Kadıköy eylemine katılan herkes, çağdaş laik Türkiye adına büyük bir sınay verdi. Birdahaki eyleme siz de ge- lirseniz, ATATÜRKÇÜ saygın yazar dostianmız da açık destek verirlerse, her şey daha lyıye doğru gıder e-mail: bedbaycıtnn.net Web: www.bedribaykam.com E-mail: [email protected] Web: www.yurtseverhareket.org BULMACA SEDAT YAŞÂYAN SOLDANSAĞA; 1/Yanıltacakbi- çimde söz söy- leme. 2/ Bır meyve... Mısra. 3/ Avrupa'mn en büyük gölü... 4 Bağışlama. 4/ Franz Kaf- ka'nın bir ro- manı. 5/ tskam- bil ojTonlannda 3 öteki üç grup kâğıttan daha 9 üstün tutulan ve onlan alabilen renk grubu... 1 Dudakboyası. {VŞarkı, ? türkü... Eskiden polis ve inzibat görevlileri- nin boyunlanna taktık- 4 lan ayça biçimindeki ^ üstü yazılı metal arma. 6 7/ Kasık uru... Bir gös- 7 termesıfatı.S/EskiMı- 8 sır tmparatorluğu'nun 9 en parlak dönemindeki başkenti... At üretilen çifUik. 9/ Özellikle mehter mü- ziğinde kullanılmış vunnalı bir çalgı... Eli işe yatkın, becerikli. YUKARIDAN AŞAĞIY4: 1/ Osmanlı ordusunda takım ya da eşiti birliklere ko- muta eden subay. 2/ Bir nesnenin uzayda kapsadığı y- er... GaetanoDonizetti'nin bir operası. 3/Amaçlanan so- nuç... Romatizmaağnsı. 4/Âşıkolmaktanduyıüankor- ku. 5/ Açıklanamayan ya da çözülemeyen şey. 6/Kut- sal bir güce. bir dileği yerine getirmesi için yapılan va- at AsafHaktÇelebi'ninbirşürkitabı. 7/Borusesi... Tekerlekli kare taşıtı. 8/Üye... Afrika"nınen yüksek da- ğı KiMmanjaro nun yerli dillerdeki adı. 9/Maden ya da j kâğıt para üstundeki kafa resmi... Erifler, seyrek. e 1 H A S U V •A Ifo 2 I 0 R, •R A K 1 3 B 0 L A Y 1 R 4 E R 1N 0 T A M • 5 S A K | s 1 F T 6 •F 0 R U M | T A 7 P 0 L 0 N E Z •V 8 0 B E Z | V 0 N A 9 M T K E R IN 0 S
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle