19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 31 ARALIK 2005 CUMARTESİ HABERLER Önceyazılı açıklamadaha sonrada basın açıklaması yapanRektörProf. Dr. Yücel Aşkın: ' Yargıyasahipçıkmalıyız' YUSUF ZİYA CAIVSEVER VAS- Yüzüncü Yıl Üniversıtesi (YYÜ) Rek- törii Prof. Dr. Yücei Aşkın, "Yargı, YÖK, Üni- versitderArası Kunul, Cıunburiyetin kurumla- ndır. Bunlareleştirilebilu; çeşftögörüşkrilerisü- rülebilir, taraşüabilLr, ancak bu kurumlann tü- müne saygı gösterip sahip çıkmak zorundayız" dedi. Aşkın, taburcu olduktan sonra, çalışma- lannı bıraktığı yerden sürdüreceğini söyledı. Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde önceki gün görüJen dava sonunda tahliye edilen YYÜ Tıp Fakültesı Araştırma Hastanesi'nde tedavi göfen Rektör Yücel Aşkın dün önce yazılı bir açıklama yaptı, daha sonra da basın toplantısı düzenledı. Aşkın, basınagösterdiği ılgıden do- layı teşekkür ettıği açıklamasında yargı süreci devam ettıği için bu konuda yorum yapamaya- cağını belirttı. Aşkın, açıklamasını şöyle ta- mamladı: "Yaı?ı,YÖK,Üniv«rstelerArasıKunıl,Cum- • Yargının, YÖK'ün ve Üniversiteler Arası Kurul'un Cumhuriyetin kurumlan olduğunu belirten Yücel Aşkın, "Bunlar eleştirilebilir, tartışılabilir. Ancak tümüne sahip çıkmak zorundayız. Bu kurumlar adaleti sağlayan ve toplumu geleceğe taşıyan kurumlardır" dedi. buriyetin kurumlandır. Bunlareteştirtlebilir.çe- şitü görüşier ileri sürülebiBr. tartışılabilir. An- cak bu kurumlann tümüne sa> gı gösterip sahip çıkmak zorundayız. Çünkü bu kurumlar, top- lumumuzda adaleti sağlayan ve toplumu gelece- ğe taşıyan kurumlardır.'' Aşkın, daha sonra YYU Tıp Fakültesi Araş- tırma Hastanesi Kalp Cerrahi Yoğun Bakım Ünitesi Doktor Odası'nda basın toplantısı dü- zenledi. Konuşmasının başında kendisıne des- tek olan herkese teşekkür eden Rektör Aşkın, yaşadığı sürecin halkın olaylan daha geniş bir perspektifte tartışmasını sağladığını behrtti. Bir gazetecinin "Dava, 'Aşkın'a sahip çıkmak, Cum- huriyete sahip çıkmaktır' eksenindetarnşüdı.Bu davayı böyle mi görmek gerekir. Bir abartı var mı bunda" sorusu üzenne Aşkm, tartışmalara kahlmadığı ıçın bu yönde bir yorum yapmak ıs- temediğinı, tartışan kışı ve taraflann dışında ka- lacağını, yargı süreci de devam ettiği için bu sü- reçte herhangı bir değerlendırme yapmayacağı- nı söyledı. u Sağlıkdurumunuznasıl?Tedaviniz Van'da mı sürecek, yoksa başka bir yere mi gi- deceksiniz* sorusu üzenne Aşkın. şöyle dedi: "Kendime de btazmoralofanası balamından kar- şınıza daha düzgün bir kıhkla çıkmak için elbi- segTvdim. 1.5aydırilkdefa bu kryafedeyim. Kan değeıierim ve tansiyonum henûz bir dengeye oturmuşdeğiL Ufak bir REKTÖRLER SEVİNÇLE KARŞILADI: 4 Medeniyetin gereği yapıldı' • ODTÜ Rektörü Akbulut: Medeniyetin gereği buydu • înönü Üniversitesi Rektörü Hilmioğlu: HSYK içinde Adalet Bakanı ve müsteşan olduğu sürece yargı bağımsızlığmdan söz edilemez • Kocaeli Üniversitesi Rektörü Komsuoğlu: Sırada takipsizlik karan var • Mimar Sinan ^ Üniversitesi Rektörü Alptekin: Kaybettiklerinin hesabını kim verecek? ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Yüzüncü Yıl Cniversi- tesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın hakkında verilen tahliye karan, üniversitelerde sevinç- lekarşıJandı. Karan, "Medeni- yetin gereği buydu" diye yo- rumlayan rektörler, kendileri- nin hiçbir zaman yargıya mü- dahale etmediklerini, yahıızca Aşkın'ın rutuksuz yargılanma- sı gerektiğini vurguladıklarını söyledi. Rektörler, "Ancak,so- rulması gereken soru şu; Aş- kın'uı kaybettiklerinin hesabı- nı kfan verecek" dedi. Rektör- ler, Aşkın'ın tahliyesi ile ilgili şu değerlendirmeleri yaptı: • Prof. Dr. Emin ALICI {ÜAK Başkanı, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü) Çok sevindirici bir durum. Biz, arkadaşımızm hukuk sis- temi içerisinde bu süreci ge- çirmesi ve hukuk düzeninin ar- kadaşımıza tam olarak uygulan- masından başka bir şey istemi- yoruz. Duygulanmı nasıl ifa- de edeceğmü bilemiyorum. HİC • Prof. Dr. Ural AKBU- LUT (ODTÜ Rektörü) Mutlu olduğum bir sonuç. Medeni ülkelerde olduğu gibi, Türkiye'de hukuk sisteminde aslolan, bir kimsenin mahkeme- ce suçlu bulunana kadar suçsuz kabul edilmesidir. Biz hiçbir zaman "Savcı haksızdır, Aşkın suçsuzdur" demedik, AşkuVın tutuklu yargılanmasına karşı çıktık. Sayın Rektör, geçen sü- reçte büyük ıstırap çekti, sağ- lığını kaybetti, yaşamı boyun- ca unutama>acağı. genel sek- reter yardımcısnım ölümüne şahit oldu. Bütün bu üzüntülü olaylan hiç hak etmedi. • Prof. Dr. Fatih HİLMİ- OĞLU (Inönü Üniversitesi Rektörü) En baştan beri söylediğimiz gibi, Aşkın'm tutuklu olarak yargılanmasını gerektiren hiç- bir sebep yoktu. Buna rağmen, tutuklu olarak yargılandı. Bıra- kılmasından dolayı hepimiz çok mutluyuz ama, bu yargıla- ma süreci esnasında bir kişi ya- şamını yitirdi. Sayın Rektör de önemli ölçüde sağlığını kay- betti. Böyle birhukuki süreç de ne kadar adil, Qnu da hakika- ten kamuoyunun vicdanın- da tartması gerekir. Bu sü- reç, iki şeyin önemini bir kez daha ortaya net bir şekilde ortaya koymuş- tur. Bunlardan birincisi yargı bağımsızhğı... îkin- ci konu ise, dokunulmaz- lıklann kaldınlmasıdır. • Prof.Dr.ÜlküBA- YINDIR (Ege Üniver- sitesi Rektörü) Çok mutluyuz. Geç de ofsa, tutuksuz yargılanma aşamasına geçmesi bi- zim için mutluluk veri- ci bir olaydrr. Bundan sonrasının da olumlu bir şekilde yürümesi- ni istiyoruz. • Prof. Dr. Baki KOMSUOĞLU (Ko- caeli Üniversitesi Rektörü) Karar, üniversite ca- miasını mutlu etmiştir. Gecik- miş bir karar olmasına karşın adalet yerini bulmuştur. Bun- dan sonra beklenen karar, takip- sizlik karan verilerek dosya- nın YÖK'e gönderilmesidir. Rektör ve Genel Sekreter Yar- dımcısı keşke başından itibaren tutuklanmadan yargılansalar- dı. • Prof.Dr.FeritBERNAY (Ondokuz Mayıs Üniversi- tesi Rektörü) Karan, Yücel Hoca'nın be- raatına giden yolda bir adım diye değerlendiriyoruz. Türk üniversiteleri ve Türk ulusu için, bu kararla aydınlanmaya giden yolun başlangıcı gerçek- leşmiştir. i n. H h \ h e < • . L h'' • Prof. Dr. İsmet Vildan ALPTEKİN (Mimar Sinan Üniversitesi Rektörü) Bizim talebimiz ve normal olanı buydu. Şimdi tutuklu ola- rak yargılandığı süre zarfında sağhğından kaybetriklerini, Ge- nel Sekreter Yardımcısı 'nın ya- şamını yitirmesinin hesabmı kim verecek, bunu sormak la- zım. • Prof. Dr. Enver DURAN (Trakya Üniversitesi Rektö- rü) Hukukun uygulanmasuıdan yanayız. bunun dışmda söyle- yecek şeyimiz yok. Karan se- vinçle karşılıyoruz. Yargının yanındayız. < şeydewruluyorum. Bir de takılan stendin izlen- mesi gerekiyor. Koroner damariardan birine stent takddL Darahna vanh. Onun yanı sıra da aortta tanayon nedeniyle bir genişleme var. Bu da ciddi bir problem. Onun izienmesi gerekiyor. Değerlerin normak dönmesini bekle>eceğiz. Ta- burcu olduktan sonra çahşnıalanmı bıraküğun yerden sürdüreceğim.'' Bir gazetecinin "Tutuklu kaldığuıızsürecehiç haksızhğa uğradığuuzı düşündünüz mü" soru- suna da Aşkın, "bu süre içinde bir tek şeji, suç olabilecek bir şey >apmadıguu düşündüğünü" vurguladı. Kimseye kırgın olmadığmı belirtirken kendi- sinı ihbar edenlere Çetin AHan'ın eskı bir yazı- sından alıntı yaparak sıtemde bulunan Aşbn, " VaktiyleÇetinAkan eski bir yazısında.'Birkaç yüz kelimeye sığıyorsa dünyanız, bakmayın Matisse'in balıklanna' demiştir. Bu kişiler keş- ke .Matisse'üı balıklanna bakmayı başarabilse. Onlar için üzgünüm sadece" dedi. DAVAYI İZLEYEN CHP HEYETİ: Tek ciddi suçlamayok AYŞE SAYIN YücelAşkm,YYÜ Tro FakültesiAraşürma Hastanesi'ndekiodasınm demir parmakhkh penceresinden gazetecileri böyle selamladı. (AA) ANKARA - CHP Bursa Milletvekili Mustefe Oz- yurt, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. YücelAşkın davasından çıkan tahliye karannı "Eğer bu tahliye karan çıkmasaydı, sırada bulunan 19 Ma- yıs, İnönü üıüvershelerinin rektörierine karşı bir göz- dağı unsuru olarak kullamlacakti" dedi. Rektör Aşkın davasını başından bu yana Van'a gi- derek izleyen CHP heyeti içinde yer alan Özyurt, ön- ceki günkü dava ile ilgili izlenimlerini Cumhuriyet'e anlattı. Aşkın davasının tamamen "ayasj" olduğunu belirten Özyurt, şunlan söyledi: "Şikâyetçi olanlara bakryorsunuz, tamamen IdşiseL Rektör hakkında tek ciddi suçlama yok. Yani Devlet şu kadar zarara uğradı, rektör şu kadar menfaat sağ- ladı' rüründen bir şikâyetyok. Bir tane müdahil gekü, 'Ben buzdolabından kuluçka makinesi yaptun, dekan izin vermedi' diyor. Dekan da 'diğer öğretim üyeleri- nin odalanndaki masalar çıkanlarak üzerine buzdola- bından yapılan kuluçka makinesinin konulduğunu, or- talığın çok kötü göründüğünü, diğer öğretim üyelerini oturtacak masa bulamadığını' sö>1edL Bir sürü kişisel şikâyet var, ama efle tutuhır tek suçlama, delil yok." CHP'ye yönelik müdahillerden gelen "Davayı baskı altana ahj'or" eleştirilerine de yanıt veren Özyurt, "Biz duruşma sonuçlanana kadar, başından gelen görüşme taleplerini geri çevirdik. Sadece olavı iziedik. Ancak du- ruşma bhtikten sonra sözcümüz Hasan Fehmi Güneş açıklama vapo" dedi. Iddia sahiplerinin Aşkın'la ilgili tek bir somut belge ortaya koyamadıklannı belirten Özyurt, "Üıaleyefesat ka- nşorma iddiasını destekleyecek bir şey ortaya koyama- ymca, 'Ihaleye fesat kanşttnldığuıı düşündük, hissettik' djyorlar" diye konuşru. Aşkm davasmın, iktidar sahiplerinin üniversite rektör- ierine dönük basb oluşturma girişimleri açısmdan çok önemli olduğunu kaydeden Özyurt, "Tahfiye karan, bir- çok şeyin önünü kesti. Eğer bu karar çıksaydı, hedefteld 19Mayıs, İnönü ünfversitelerinin rektörierine, Bakın so- nunuz böyle olur" denikrek gözdağı unsuru olarak kuDa- rulacako" görüşünü sa\r undu. Taraflıhukukacı verir' Esas olanın tutuksuz yargılama olduğunu vurgulayan Türkiye Barolar Birliği Başkanı, İstisna ise tutukluyargılamadır' dedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Barolar Birliği (JBB) Başkanı Öz- demir Ozok, koşullannın oluşması durumunda herke- sin tutuklanabileceğini ve mahkûmiyetini çekeceğini belirterek "Esas olan tutuk- suzyargılamadır.istisnaisetu- tuklu yargılamadır" dedi. Özok, görülen davalarda süb- jektif yaklaşım sergilenmesi durumunda herkesin acı çe- keceğini kaydederken yargı- lananlann ideolojisine de ba- kılamayacağını vurguladı. Özok, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. YücelAşkm'ın 2.5 ay son- ra tahliyesini değerlendirir- ken genel olarak yaşanan so- runlan da irdeledi. Özok, esas olanın tutuksuz yargılama olduğuna işaret ederek "Ceza Muhakemele- ri Kanunu'nun temel kurah da insan hak veözgürlükleri- nin daha çok öne çıkanldığı düzenlemeji getiriyor, AVTU- pa İnsan Haldan Sozleşmesi de. Yerel mahkemelerin bu konuda biraz daha tolerans- holmaagerektiği kanıandayım.As- lolan tutuksuz yargılama,istisna ise tutuklu yargı- lamadır" dedi. Yeni Türk Ceza Yasası'nın ve CMK'ninmahke- me heyetine ge- niş yetki verdiği- ne dikkat çeken Özok, "Ör- negin 2 yıldan 8 yıla diyor. Şimdi mahkeme 2 yıl da ve- rebiür, 8 yıl da. TCY çıktığın- da da bunu söyledik; bu ka- dar farklı ceza a>ağırun tar- tişmah olacağmı. Böyiesi du- rumda sübjektifdeğeriendir- me gündeme gelebiBr" dedi. Özok, yargı güvencesini sağlayan yargı kadrosuna ge- reksinim olduğunu behYterek "Bizim için ölçüt, özgün ve güvenifirobnasL YücelAşkm davasuıaflişkmde söylemiyorum. Genel olarak söy- Hivorum ve bu al- ün kuraldır" de- ğerlendirmesini yaptı. Aşkın dava- smın laik-antilaik çatışması haline getirilmesini de eleştiren Özok, şunlan söyledi: "BarolarBir- liği, olayı tamamen hukukze- minindetarnşıyor.Eğerhukuk zeminhıden uzaklaşjrsak, se- nin adamm benhn adamun derseksonucunun nereyeva- racağmıhiç kimsekestiremez. Suçjuolan,hakscolan veger- çekten suç işlemiş olan yargı- lanmahvemahkûmrvetinide çekmeti. Kim olursa olsun ce- zasmıçekmeli. Bunu sagla>a- mazsak, kendi dünvamızda yargüar, beraat ettiririz. tşin felaketi de budur. Bütün da- valarda yargının gerçekten evrensel.kendisinevaraşırka- ran, davTanışı, duruşu sergi- lemesi tek hedeftir." Özok, koşullann oluşması durumunda suçlananın 1 yıl da yatabileceğini, hemen tah- liye de edilebileceğini söyle- di. Özok, "Tüm yurttaşlara adilve güvenlibir yargılama- run \apdmasuuisthoru/, İde- okıjisi ne olursa olsun herkes yargnnn önündeevrensel hu- kuk kurallarrvla yargdansm. Eğer sübjektif değerlendir- melerarayagirerseherkesacı çeker" diye konuştu. CUMARTESİ Y4ZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Bir Yılın Somında APZU... Bu köşede yayımlanan ilk yazım "4 Mart 1995" tarihi taşıyor. Demek ki "Cumhuriyet" yazarlığımın 11. yılına giriyorum. Bu on yılı aşkın süre kendimi "Cumhuriyet" yazan saymam için yeterli mi? Sa- nıyorum, evet. Peki, ya gerçekten köşe yazan say- mak için? "Köşeyazarı olabildim" diyebilmek için? Bu sorulan yanıtlamak ise o kadar kolay değil... Köşe yazan öncelikle ilginç olmak zorunda. Ga- zete okuru uzun boylu sıkıntıya gelemez. llginçlik ise hem konuyla hem üslupla ilgili bir özellik olsa gerek... Konuda güncellik, üslupta akıcılık önem': Yoksa okurun sayfayı çevirmesi, bakışlannı bir baş- ka sütuna kaydınvermesi anlık iştir... Ülkemizde köşe yazarının güncel konu bulmada pek de zor- landığı söylenemez. Fakat üslup, bambaşka birol- gu... Bir eski deyimi "günümüzceye" çevirereksöy- lersek: kişi neyse üslubu da odur... ••• Izleyebildiğim bütün gazetelerde ilgiyle okudu- ğum, beğendiğim köşe yazarlanmızın çoğunun be- nim için ilginçliği (ya da önemi), doğrusunu söyle- mek gerekirse, üsluplarından çok söyledikleriyle il- gili... Üslubundan zevk aldığım yazar sayısı ise pek fazla değil... Üslup çünkü yazarlık zanaatının en belalı yanı olsa gerek... Düşüncelerine katılmadığı- nız bir yazann üslubundan zevk almanız mümkün olabileceği gibi, düşüncelerini benimsediğiniz bir baş- ka yazann üslubunu tatsıztuzsuz bulmanızaynı öl- çüde olasıdırve bu olgu da yazarlık mesleğinin ön- celikle bir üslup meselesi olduğunun kanıtı sayıl- malıdır... • •• Aynı gazetenin yazan olmaktan onur duyduğum llhan Selçuk, paylaştığımız ortak değerlerin yanı sıra üslubundan da büyük zevk aldığım, bu alan- da kendime usta ve örnek saydığım yazanmızdır... Gazetemizin eski binasında, teras katında karşılaş- tığımız bir akşam, o günlerde yayımlanan bir yazı- sından söz ederek o yazının (tıpkı bir senfoni ya da ender olarak bir şiirdeki gibi) "çokseslilik" özelliği- ne sahip olduğunu söylemiştim... Biryazı biziman- tık sağlamlığıyla, bir başkası mizah öğeleriyle, bir öteki duygusallığıyla, yine bir başkası belgesel ka- nıtlayıcılığıyla, daha birçok başka özellığiyle etkıle- yebilir. Fakat tek bir yazıda hem mantık, hem duy- gu, hem gülmece, hem ironı, hem eleştiri, hem bel- gesel kanıt vb. öğelerinin bir arada ve dengeyle kur- gulanışınınörneğineazrastlanır... ilhan Selçuk, üs- lupta "çokseslilik" diye adlandınlması gereken en- der bir yazarlık başansının günümüz köşe yazarlı- ğında bence tek ustasıdır ve bu çoksesli kurguyu erişilmez bir hız ve özlülükle yapabiliyor olmanın da herhalde gelmiş geçmiş en büyük ustalanndan- dır... • • • Sözünü ettiğim bu ayaküstü akşam sohbetimiz- de, çeşitli gazetelerin beğendiğimiz köşe yazarla- nndan örneklerle "tekseslilik", "çokseslilik" kav- ramlarını irdelerken yanı başımızdaki masanın üze- rinden aldığı bir kurşunkalemle yine masanın üze- rindeki bir büyük san zarfın üzerineAhmet Haşim'in şu dörtlüğünü yazdı: Bir acem bahçesi bir seccade DokJuran havzı ateşten bade Ne kadar gamlı bu akşam vakti Bakışın benzemiyor mutade Ve sordu: "Gamlı olan akşam vakti mi, bakış mı?" "Üçüncü dizeden ya da 'bakış' sözcüğünden sonra virgül koysaydı iş kolaylaşırdı" dedim... "Eski yazıda virgül koyamazdı. Eski yazıda nok- talamayok" dedi ve benım söylediğimle bu söyle- diğini aynı kurşunkalemle, şu andaönümde, evde- ki yazı masamın üzennde durmakta olan aynı san zarfın üzerine yazdı... Ve sonra biraz da, şiirde olduğu gibi köşe yazı- sında da bir anlamın çoğaltılmasından ve tek bir "vir- gürün öneminden konuştuğumuzu anımsıyorum... ••• Çoktandır paylaşmak istediğim bu anının yazıl- ması bugüne kısmetmiş... Ve bu yıl sonu yazısını, Ahmet Haşim'in bir baş- ka ünlü şiirinin, "Bir Günün Sonunda Arzu"nur\ adını azıcık değiştirerek, "Bir Yılın Sonunda Ar- zu"mu dile getirerek bitireyim... 2005 yılı (Güney Amerika'daki antiemperyalist yükseliş dışında) ne dünyamız ne de ülkemiz için mutlu bir yıl oldu... 2006'nın bütün insanlık için daha doğru, daha mut- lu, daha insanca bir yıl olmasını diliyorum... Prof. Aşkm'ın tahliye'siakıl ve vicdan sahibi her- kes için en büyük yeni yıl armağanı oldu.. Başta kendisini, adaletsizlik karşısında duyarsız kalma- yan herkesi kutiuyorum. A.B. [email protected] Faks:(0212)343 73 64 Eryılmaz ve Çelebi'den tepki elinden ahndı ? ANKARA/tSTANBUL (Cumhumet) - Çan- kaya Belediye Başkanı Prof. Dr. MuzafferEr- yılmaz, Prof. Dr. Yücel Aşkm'a mesaj gönde- rerek geçmiş olsun dileklerini iletti. DÎSK Ge- nel Başkanı Süle>man Çelebi de Aşkın dava- suıdaki haklı gerekçeye dayanmayan uzxın tu- tukluluk süresınin kamuoyu vicdanını yarala- dığuıı vurguladı. Eryılmaz, Aşkın'a gönderdiği mesajda, "Si- zin yargılanmaruz, hukukun srvasallaşnnhna- snun bariz bir örneği olarak bellekJere yerleş- miştir" dedi. Siyasal güçlerin elinde her yöne çekilir hale gelrnesinin, hukuku güçsüzleşri- rip adalete olan güveni azaltacağına işaret eden Eryılmaz, bunun aynı zamanda siyaset kuru- muna yönelik ilgi ve beklentiyi de asgariye in- dirme tehlikesini içerdiğini belirtti.Çelebi de davada haklı gerekçeye dayanmayan uzun tu- tukluluk süresinin kamuoyu vicdanım yarala- dığıru,Aşkın"m en temel hakkı olan özgürlü- ğünün elinden almdığmı belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle