Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 31 ARALIK 2005 CUMARTESİ
HABERLER
Önceyazılı açıklamadaha sonrada basın açıklaması yapanRektörProf. Dr. Yücel Aşkın:
' Yargıyasahipçıkmalıyız'
YUSUF ZİYA CAIVSEVER
VAS- Yüzüncü Yıl Üniversıtesi (YYÜ) Rek-
törii Prof. Dr. Yücei Aşkın, "Yargı, YÖK, Üni-
versitderArası Kunul, Cıunburiyetin kurumla-
ndır. Bunlareleştirilebilu; çeşftögörüşkrilerisü-
rülebilir, taraşüabilLr, ancak bu kurumlann tü-
müne saygı gösterip sahip çıkmak zorundayız"
dedi. Aşkın, taburcu olduktan sonra, çalışma-
lannı bıraktığı yerden sürdüreceğini söyledı.
Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde önceki
gün görüJen dava sonunda tahliye edilen YYÜ
Tıp Fakültesı Araştırma Hastanesi'nde tedavi
göfen Rektör Yücel Aşkın dün önce yazılı bir
açıklama yaptı, daha sonra da basın toplantısı
düzenledı. Aşkın, basınagösterdiği ılgıden do-
layı teşekkür ettıği açıklamasında yargı süreci
devam ettıği için bu konuda yorum yapamaya-
cağını belirttı. Aşkın, açıklamasını şöyle ta-
mamladı:
"Yaı?ı,YÖK,Üniv«rstelerArasıKunıl,Cum-
• Yargının, YÖK'ün ve Üniversiteler Arası Kurul'un Cumhuriyetin
kurumlan olduğunu belirten Yücel Aşkın, "Bunlar eleştirilebilir,
tartışılabilir. Ancak tümüne sahip çıkmak zorundayız. Bu kurumlar adaleti
sağlayan ve toplumu geleceğe taşıyan kurumlardır" dedi.
buriyetin kurumlandır. Bunlareteştirtlebilir.çe-
şitü görüşier ileri sürülebiBr. tartışılabilir. An-
cak bu kurumlann tümüne sa> gı gösterip sahip
çıkmak zorundayız. Çünkü bu kurumlar, top-
lumumuzda adaleti sağlayan ve toplumu gelece-
ğe taşıyan kurumlardır.''
Aşkın, daha sonra YYU Tıp Fakültesi Araş-
tırma Hastanesi Kalp Cerrahi Yoğun Bakım
Ünitesi Doktor Odası'nda basın toplantısı dü-
zenledi. Konuşmasının başında kendisıne des-
tek olan herkese teşekkür eden Rektör Aşkın,
yaşadığı sürecin halkın olaylan daha geniş bir
perspektifte tartışmasını sağladığını behrtti. Bir
gazetecinin "Dava, 'Aşkın'a sahip çıkmak, Cum-
huriyete sahip çıkmaktır' eksenindetarnşüdı.Bu
davayı böyle mi görmek gerekir. Bir abartı var
mı bunda" sorusu üzenne Aşkm, tartışmalara
kahlmadığı ıçın bu yönde bir yorum yapmak ıs-
temediğinı, tartışan kışı ve taraflann dışında ka-
lacağını, yargı süreci de devam ettiği için bu sü-
reçte herhangı bir değerlendırme yapmayacağı-
nı söyledı. u
Sağlıkdurumunuznasıl?Tedaviniz
Van'da mı sürecek, yoksa başka bir yere mi gi-
deceksiniz* sorusu üzenne Aşkın. şöyle dedi:
"Kendime de btazmoralofanası balamından kar-
şınıza daha düzgün bir kıhkla çıkmak için elbi-
segTvdim. 1.5aydırilkdefa bu kryafedeyim. Kan
değeıierim ve tansiyonum henûz bir dengeye
oturmuşdeğiL Ufak bir
REKTÖRLER SEVİNÇLE KARŞILADI:
4
Medeniyetin
gereği
yapıldı'
• ODTÜ Rektörü Akbulut: Medeniyetin gereği
buydu • înönü Üniversitesi Rektörü
Hilmioğlu: HSYK içinde Adalet Bakanı ve
müsteşan olduğu sürece yargı
bağımsızlığmdan söz edilemez • Kocaeli
Üniversitesi Rektörü Komsuoğlu: Sırada
takipsizlik karan var • Mimar Sinan
^ Üniversitesi Rektörü Alptekin:
Kaybettiklerinin hesabını kim verecek?
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)-Yüzüncü Yıl Cniversi-
tesi Rektörü Prof. Dr. Yücel
Aşkın hakkında verilen tahliye
karan, üniversitelerde sevinç-
lekarşıJandı. Karan, "Medeni-
yetin gereği buydu" diye yo-
rumlayan rektörler, kendileri-
nin hiçbir zaman yargıya mü-
dahale etmediklerini, yahıızca
Aşkın'ın rutuksuz yargılanma-
sı gerektiğini vurguladıklarını
söyledi. Rektörler, "Ancak,so-
rulması gereken soru şu; Aş-
kın'uı kaybettiklerinin hesabı-
nı kfan verecek" dedi. Rektör-
ler, Aşkın'ın tahliyesi ile ilgili
şu değerlendirmeleri yaptı:
• Prof. Dr. Emin ALICI
{ÜAK Başkanı, Dokuz Eylül
Üniversitesi Rektörü)
Çok sevindirici bir durum.
Biz, arkadaşımızm hukuk sis-
temi içerisinde bu süreci ge-
çirmesi ve hukuk düzeninin ar-
kadaşımıza tam olarak uygulan-
masından başka bir şey istemi-
yoruz. Duygulanmı nasıl ifa-
de edeceğmü bilemiyorum.
HİC
• Prof. Dr. Ural AKBU-
LUT (ODTÜ Rektörü)
Mutlu olduğum bir sonuç.
Medeni ülkelerde olduğu gibi,
Türkiye'de hukuk sisteminde
aslolan, bir kimsenin mahkeme-
ce suçlu bulunana kadar suçsuz
kabul edilmesidir. Biz hiçbir
zaman "Savcı haksızdır, Aşkın
suçsuzdur" demedik, AşkuVın
tutuklu yargılanmasına karşı
çıktık. Sayın Rektör, geçen sü-
reçte büyük ıstırap çekti, sağ-
lığını kaybetti, yaşamı boyun-
ca unutama>acağı. genel sek-
reter yardımcısnım ölümüne
şahit oldu. Bütün bu üzüntülü
olaylan hiç hak etmedi.
• Prof. Dr. Fatih HİLMİ-
OĞLU (Inönü Üniversitesi
Rektörü)
En baştan beri söylediğimiz
gibi, Aşkın'm tutuklu olarak
yargılanmasını gerektiren hiç-
bir sebep yoktu. Buna rağmen,
tutuklu olarak yargılandı. Bıra-
kılmasından dolayı hepimiz
çok mutluyuz ama, bu yargıla-
ma süreci esnasında bir kişi ya-
şamını yitirdi. Sayın Rektör de
önemli ölçüde sağlığını kay-
betti. Böyle birhukuki süreç de
ne kadar adil, Qnu da hakika-
ten kamuoyunun vicdanın-
da tartması gerekir. Bu sü-
reç, iki şeyin önemini bir
kez daha ortaya net bir
şekilde ortaya koymuş-
tur. Bunlardan birincisi
yargı bağımsızhğı... îkin-
ci konu ise, dokunulmaz-
lıklann kaldınlmasıdır.
• Prof.Dr.ÜlküBA-
YINDIR (Ege Üniver-
sitesi Rektörü) Çok
mutluyuz. Geç de ofsa,
tutuksuz yargılanma
aşamasına geçmesi bi-
zim için mutluluk veri-
ci bir olaydrr. Bundan
sonrasının da olumlu
bir şekilde yürümesi-
ni istiyoruz.
• Prof. Dr. Baki
KOMSUOĞLU (Ko-
caeli Üniversitesi
Rektörü)
Karar, üniversite ca-
miasını mutlu etmiştir. Gecik-
miş bir karar olmasına karşın
adalet yerini bulmuştur. Bun-
dan sonra beklenen karar, takip-
sizlik karan verilerek dosya-
nın YÖK'e gönderilmesidir.
Rektör ve Genel Sekreter Yar-
dımcısı keşke başından itibaren
tutuklanmadan yargılansalar-
dı.
• Prof.Dr.FeritBERNAY
(Ondokuz Mayıs Üniversi-
tesi Rektörü)
Karan, Yücel Hoca'nın be-
raatına giden yolda bir adım
diye değerlendiriyoruz. Türk
üniversiteleri ve Türk ulusu
için, bu kararla aydınlanmaya
giden yolun başlangıcı gerçek-
leşmiştir.
i n. H h \ h e < • . L h''
• Prof. Dr. İsmet Vildan
ALPTEKİN (Mimar Sinan
Üniversitesi Rektörü)
Bizim talebimiz ve normal
olanı buydu. Şimdi tutuklu ola-
rak yargılandığı süre zarfında
sağhğından kaybetriklerini, Ge-
nel Sekreter Yardımcısı 'nın ya-
şamını yitirmesinin hesabmı
kim verecek, bunu sormak la-
zım.
• Prof. Dr. Enver DURAN
(Trakya Üniversitesi Rektö-
rü)
Hukukun uygulanmasuıdan
yanayız. bunun dışmda söyle-
yecek şeyimiz yok. Karan se-
vinçle karşılıyoruz. Yargının
yanındayız. <
şeydewruluyorum. Bir de takılan stendin izlen-
mesi gerekiyor. Koroner damariardan birine
stent takddL Darahna vanh. Onun yanı sıra da
aortta tanayon nedeniyle bir genişleme var. Bu
da ciddi bir problem. Onun izienmesi gerekiyor.
Değerlerin normak dönmesini bekle>eceğiz. Ta-
burcu olduktan sonra çahşnıalanmı bıraküğun
yerden sürdüreceğim.''
Bir gazetecinin "Tutuklu kaldığuıızsürecehiç
haksızhğa uğradığuuzı düşündünüz mü" soru-
suna da Aşkın, "bu süre içinde bir tek şeji, suç
olabilecek bir şey >apmadıguu düşündüğünü"
vurguladı.
Kimseye kırgın olmadığmı belirtirken kendi-
sinı ihbar edenlere Çetin AHan'ın eskı bir yazı-
sından alıntı yaparak sıtemde bulunan Aşbn,
" VaktiyleÇetinAkan eski bir yazısında.'Birkaç
yüz kelimeye sığıyorsa dünyanız, bakmayın
Matisse'in balıklanna' demiştir. Bu kişiler keş-
ke .Matisse'üı balıklanna bakmayı başarabilse.
Onlar için üzgünüm sadece" dedi.
DAVAYI İZLEYEN CHP HEYETİ:
Tek ciddi
suçlamayok
AYŞE SAYIN
YücelAşkm,YYÜ Tro FakültesiAraşürma Hastanesi'ndekiodasınm
demir parmakhkh penceresinden gazetecileri böyle selamladı. (AA)
ANKARA - CHP Bursa Milletvekili Mustefe Oz-
yurt, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
YücelAşkın davasından çıkan tahliye karannı "Eğer
bu tahliye karan çıkmasaydı, sırada bulunan 19 Ma-
yıs, İnönü üıüvershelerinin rektörierine karşı bir göz-
dağı unsuru olarak kullamlacakti" dedi.
Rektör Aşkın davasını başından bu yana Van'a gi-
derek izleyen CHP heyeti içinde yer alan Özyurt, ön-
ceki günkü dava ile ilgili izlenimlerini Cumhuriyet'e
anlattı. Aşkın davasının tamamen "ayasj" olduğunu
belirten Özyurt, şunlan söyledi:
"Şikâyetçi olanlara bakryorsunuz, tamamen IdşiseL
Rektör hakkında tek ciddi suçlama yok. Yani Devlet
şu kadar zarara uğradı, rektör şu kadar menfaat sağ-
ladı' rüründen bir şikâyetyok. Bir tane müdahil gekü,
'Ben buzdolabından kuluçka makinesi yaptun, dekan
izin vermedi' diyor. Dekan da 'diğer öğretim üyeleri-
nin odalanndaki masalar çıkanlarak üzerine buzdola-
bından yapılan kuluçka makinesinin konulduğunu, or-
talığın çok kötü göründüğünü, diğer öğretim üyelerini
oturtacak masa bulamadığını' sö>1edL Bir sürü kişisel
şikâyet var, ama efle tutuhır tek suçlama, delil yok."
CHP'ye yönelik müdahillerden gelen "Davayı baskı
altana ahj'or" eleştirilerine de yanıt veren Özyurt, "Biz
duruşma sonuçlanana kadar, başından gelen görüşme
taleplerini geri çevirdik. Sadece olavı iziedik. Ancak du-
ruşma bhtikten sonra sözcümüz Hasan Fehmi Güneş
açıklama vapo" dedi.
Iddia sahiplerinin Aşkın'la ilgili tek bir somut belge
ortaya koyamadıklannı belirten Özyurt, "Üıaleyefesat ka-
nşorma iddiasını destekleyecek bir şey ortaya koyama-
ymca, 'Ihaleye fesat kanşttnldığuıı düşündük, hissettik'
djyorlar" diye konuşru.
Aşkm davasmın, iktidar sahiplerinin üniversite rektör-
ierine dönük basb oluşturma girişimleri açısmdan çok
önemli olduğunu kaydeden Özyurt, "Tahfiye karan, bir-
çok şeyin önünü kesti. Eğer bu karar çıksaydı, hedefteld
19Mayıs, İnönü ünfversitelerinin rektörierine, Bakın so-
nunuz böyle olur" denikrek gözdağı unsuru olarak kuDa-
rulacako" görüşünü sa\r
undu.
Taraflıhukukacı verir'
Esas olanın tutuksuz yargılama olduğunu vurgulayan Türkiye
Barolar Birliği Başkanı, İstisna ise tutukluyargılamadır' dedi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türkiye Barolar
Birliği (JBB) Başkanı Öz-
demir Ozok, koşullannın
oluşması durumunda herke-
sin tutuklanabileceğini ve
mahkûmiyetini çekeceğini
belirterek "Esas olan tutuk-
suzyargılamadır.istisnaisetu-
tuklu yargılamadır" dedi.
Özok, görülen davalarda süb-
jektif yaklaşım sergilenmesi
durumunda herkesin acı çe-
keceğini kaydederken yargı-
lananlann ideolojisine de ba-
kılamayacağını vurguladı.
Özok, Van Yüzüncü Yıl
Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. YücelAşkm'ın 2.5 ay son-
ra tahliyesini değerlendirir-
ken genel olarak yaşanan so-
runlan da irdeledi.
Özok, esas olanın tutuksuz
yargılama olduğuna işaret
ederek "Ceza Muhakemele-
ri Kanunu'nun temel kurah
da insan hak veözgürlükleri-
nin daha çok öne çıkanldığı
düzenlemeji getiriyor, AVTU-
pa İnsan Haldan Sozleşmesi
de. Yerel mahkemelerin bu
konuda biraz daha tolerans-
holmaagerektiği
kanıandayım.As-
lolan tutuksuz
yargılama,istisna
ise tutuklu yargı-
lamadır" dedi.
Yeni Türk Ceza
Yasası'nın ve
CMK'ninmahke-
me heyetine ge-
niş yetki verdiği-
ne dikkat çeken Özok, "Ör-
negin 2 yıldan 8 yıla diyor.
Şimdi mahkeme 2 yıl da ve-
rebiür, 8 yıl da. TCY çıktığın-
da da bunu söyledik; bu ka-
dar farklı ceza a>ağırun tar-
tişmah olacağmı. Böyiesi du-
rumda sübjektifdeğeriendir-
me gündeme gelebiBr" dedi.
Özok, yargı güvencesini
sağlayan yargı kadrosuna ge-
reksinim olduğunu behYterek
"Bizim için ölçüt, özgün ve
güvenifirobnasL YücelAşkm
davasuıaflişkmde
söylemiyorum.
Genel olarak söy-
Hivorum ve bu al-
ün kuraldır" de-
ğerlendirmesini
yaptı. Aşkın dava-
smın laik-antilaik
çatışması haline
getirilmesini de
eleştiren Özok,
şunlan söyledi: "BarolarBir-
liği, olayı tamamen hukukze-
minindetarnşıyor.Eğerhukuk
zeminhıden uzaklaşjrsak, se-
nin adamm benhn adamun
derseksonucunun nereyeva-
racağmıhiç kimsekestiremez.
Suçjuolan,hakscolan veger-
çekten suç işlemiş olan yargı-
lanmahvemahkûmrvetinide
çekmeti. Kim olursa olsun ce-
zasmıçekmeli. Bunu sagla>a-
mazsak, kendi dünvamızda
yargüar, beraat ettiririz. tşin
felaketi de budur. Bütün da-
valarda yargının gerçekten
evrensel.kendisinevaraşırka-
ran, davTanışı, duruşu sergi-
lemesi tek hedeftir."
Özok, koşullann oluşması
durumunda suçlananın 1 yıl
da yatabileceğini, hemen tah-
liye de edilebileceğini söyle-
di. Özok, "Tüm yurttaşlara
adilve güvenlibir yargılama-
run \apdmasuuisthoru/, İde-
okıjisi ne olursa olsun herkes
yargnnn önündeevrensel hu-
kuk kurallarrvla yargdansm.
Eğer sübjektif değerlendir-
melerarayagirerseherkesacı
çeker" diye konuştu.
CUMARTESİ
Y4ZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Bir Yılın Somında APZU...
Bu köşede yayımlanan ilk yazım "4 Mart 1995"
tarihi taşıyor. Demek ki "Cumhuriyet" yazarlığımın
11. yılına giriyorum. Bu on yılı aşkın süre kendimi
"Cumhuriyet" yazan saymam için yeterli mi? Sa-
nıyorum, evet. Peki, ya gerçekten köşe yazan say-
mak için? "Köşeyazarı olabildim" diyebilmek için?
Bu sorulan yanıtlamak ise o kadar kolay değil...
Köşe yazan öncelikle ilginç olmak zorunda. Ga-
zete okuru uzun boylu sıkıntıya gelemez. llginçlik
ise hem konuyla hem üslupla ilgili bir özellik olsa
gerek... Konuda güncellik, üslupta akıcılık önem':
Yoksa okurun sayfayı çevirmesi, bakışlannı bir baş-
ka sütuna kaydınvermesi anlık iştir... Ülkemizde
köşe yazarının güncel konu bulmada pek de zor-
landığı söylenemez. Fakat üslup, bambaşka birol-
gu... Bir eski deyimi "günümüzceye" çevirereksöy-
lersek: kişi neyse üslubu da odur...
•••
Izleyebildiğim bütün gazetelerde ilgiyle okudu-
ğum, beğendiğim köşe yazarlanmızın çoğunun be-
nim için ilginçliği (ya da önemi), doğrusunu söyle-
mek gerekirse, üsluplarından çok söyledikleriyle il-
gili... Üslubundan zevk aldığım yazar sayısı ise pek
fazla değil... Üslup çünkü yazarlık zanaatının en
belalı yanı olsa gerek... Düşüncelerine katılmadığı-
nız bir yazann üslubundan zevk almanız mümkün
olabileceği gibi, düşüncelerini benimsediğiniz bir baş-
ka yazann üslubunu tatsıztuzsuz bulmanızaynı öl-
çüde olasıdırve bu olgu da yazarlık mesleğinin ön-
celikle bir üslup meselesi olduğunun kanıtı sayıl-
malıdır...
• ••
Aynı gazetenin yazan olmaktan onur duyduğum
llhan Selçuk, paylaştığımız ortak değerlerin yanı
sıra üslubundan da büyük zevk aldığım, bu alan-
da kendime usta ve örnek saydığım yazanmızdır...
Gazetemizin eski binasında, teras katında karşılaş-
tığımız bir akşam, o günlerde yayımlanan bir yazı-
sından söz ederek o yazının (tıpkı bir senfoni ya da
ender olarak bir şiirdeki gibi) "çokseslilik" özelliği-
ne sahip olduğunu söylemiştim... Biryazı biziman-
tık sağlamlığıyla, bir başkası mizah öğeleriyle, bir
öteki duygusallığıyla, yine bir başkası belgesel ka-
nıtlayıcılığıyla, daha birçok başka özellığiyle etkıle-
yebilir. Fakat tek bir yazıda hem mantık, hem duy-
gu, hem gülmece, hem ironı, hem eleştiri, hem bel-
gesel kanıt vb. öğelerinin bir arada ve dengeyle kur-
gulanışınınörneğineazrastlanır... ilhan Selçuk, üs-
lupta "çokseslilik" diye adlandınlması gereken en-
der bir yazarlık başansının günümüz köşe yazarlı-
ğında bence tek ustasıdır ve bu çoksesli kurguyu
erişilmez bir hız ve özlülükle yapabiliyor olmanın da
herhalde gelmiş geçmiş en büyük ustalanndan-
dır...
• • •
Sözünü ettiğim bu ayaküstü akşam sohbetimiz-
de, çeşitli gazetelerin beğendiğimiz köşe yazarla-
nndan örneklerle "tekseslilik", "çokseslilik" kav-
ramlarını irdelerken yanı başımızdaki masanın üze-
rinden aldığı bir kurşunkalemle yine masanın üze-
rindeki bir büyük san zarfın üzerineAhmet Haşim'in
şu dörtlüğünü yazdı:
Bir acem bahçesi bir seccade
DokJuran havzı ateşten bade
Ne kadar gamlı bu akşam vakti
Bakışın benzemiyor mutade
Ve sordu: "Gamlı olan akşam vakti mi, bakış mı?"
"Üçüncü dizeden ya da 'bakış' sözcüğünden
sonra virgül koysaydı iş kolaylaşırdı" dedim...
"Eski yazıda virgül koyamazdı. Eski yazıda nok-
talamayok" dedi ve benım söylediğimle bu söyle-
diğini aynı kurşunkalemle, şu andaönümde, evde-
ki yazı masamın üzennde durmakta olan aynı san
zarfın üzerine yazdı...
Ve sonra biraz da, şiirde olduğu gibi köşe yazı-
sında da bir anlamın çoğaltılmasından ve tek bir "vir-
gürün öneminden konuştuğumuzu anımsıyorum...
•••
Çoktandır paylaşmak istediğim bu anının yazıl-
ması bugüne kısmetmiş...
Ve bu yıl sonu yazısını, Ahmet Haşim'in bir baş-
ka ünlü şiirinin, "Bir Günün Sonunda Arzu"nur\
adını azıcık değiştirerek, "Bir Yılın Sonunda Ar-
zu"mu dile getirerek bitireyim...
2005 yılı (Güney Amerika'daki antiemperyalist
yükseliş dışında) ne dünyamız ne de ülkemiz için
mutlu bir yıl oldu...
2006'nın bütün insanlık için daha doğru, daha mut-
lu, daha insanca bir yıl olmasını diliyorum...
Prof. Aşkm'ın tahliye'siakıl ve vicdan sahibi her-
kes için en büyük yeni yıl armağanı oldu.. Başta
kendisini, adaletsizlik karşısında duyarsız kalma-
yan herkesi kutiuyorum. A.B.
ataolb@cumhuriyet.com.tr
Faks:(0212)343 73 64
Eryılmaz ve Çelebi'den tepki
elinden ahndı
?
ANKARA/tSTANBUL (Cumhumet) - Çan-
kaya Belediye Başkanı Prof. Dr. MuzafferEr-
yılmaz, Prof. Dr. Yücel Aşkm'a mesaj gönde-
rerek geçmiş olsun dileklerini iletti. DÎSK Ge-
nel Başkanı Süle>man Çelebi de Aşkın dava-
suıdaki haklı gerekçeye dayanmayan uzxın tu-
tukluluk süresınin kamuoyu vicdanını yarala-
dığuıı vurguladı.
Eryılmaz, Aşkın'a gönderdiği mesajda, "Si-
zin yargılanmaruz, hukukun srvasallaşnnhna-
snun bariz bir örneği olarak bellekJere yerleş-
miştir" dedi. Siyasal güçlerin elinde her yöne
çekilir hale gelrnesinin, hukuku güçsüzleşri-
rip adalete olan güveni azaltacağına işaret eden
Eryılmaz, bunun aynı zamanda siyaset kuru-
muna yönelik ilgi ve beklentiyi de asgariye in-
dirme tehlikesini içerdiğini belirtti.Çelebi de
davada haklı gerekçeye dayanmayan uzun tu-
tukluluk süresinin kamuoyu vicdanım yarala-
dığıru,Aşkın"m en temel hakkı olan özgürlü-
ğünün elinden almdığmı belirtti.