22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 31 ARALIK 2005 CUMARTEPİ HABERLER DİMYADA BUGUN ALİSİBMEN Bir 'Mevaşi' Öyküsii Devlet yöneti- rnınde yer alanla- rın her adımlarını dikkatli atmaların- da sayısız yararlar var. Yoksa garip, hatta komık duru- rma düşuyoruz. AKP'nin "Re- fcrm yapıyorvz, çağa uygun temel hak ve özgüriüklerin önün-û açıyoruz" diyerek çı- kardığı ceza yasasının Türkiye'yi ne kadar güç, hatta komik duruma düşürdüğünü bizzat Dışişleri Baıkanı Abdullah Gül de açıkladı. Neyse, Orhan Pamuk davası ile günde- me gelen 301. madde sıkıntısı, Yargıtay'ın karan üzerine Cemil Çiçek'in şimdiye dek kullanmadığı yasal yetkisini kullanarak izin vermemesi ile şimdilik çözülecek gibi gö- rûnüyor. Ama burada iki noktayı da gözden kaçır- mamak gerek. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, kullanabilecek old uğu bu yetkiyi kullan- maktan kaçınmıştır. Eğer AKP Hükümeti, gerçekten özgürlüklerden yana olsaydı, sözcüsü şoven tepkilerden kaçınarak, po- pülist bir tavıria olaya seyirci kalma yolunu tutar mıydı? Ayrıca, Adalet Bakanı'nın yetkisini kulla- narak dava açılmastna izin vermemesi, yeni yasanın yürürlüğe girmesinden sonraki fiiller için söz konusu olrnayacağına göre, önü- müzdeki dönemde yeni yeni 301. vakalany- la karşılaşmamız kaçınılmazdır. Türkiye'de egemean olan zihniyetin toplu- mun biitün kurumlarına yansıdığı düşünü- lürse, söz konusu rnaddenin nasıl bir dina- mit oluşturduğu kolaylıkla anlaşılabilir. AKP'nin yapay demokratlıgı, takıyyeci po- litikasının yanı sıra donanımsızlığı ve bilgisiz- liğine bir de yöneticilerin düzeysizliği ekle- nince, Türkiye garip», zaman zaman komik, hatta son bütçe müzakerelerindeki konuş- malar gibi toplum içjn hiç de onur verici ol- mayan trajik olaylarla karşılaşıyor. * • • Bir komik olayı da, Meclis Başkanı Annç aracılığıyla yaşadık. Meclis Başkanı Bülent Arınç'ın, başkanlık makamının kendisin« verdiği yetkiye daya- narak, afetlerde insanlara yardım eden, altısı AKP'li biri ANAP'h 7 üyeyi Nobel Barış Odü- lü'ne aday gösterdiği haberi, gazetelerde yer aldı. Meclis Başkanı adaylığın gerekçesini. açıklarken, doktor olan bu üyelerın, yurdun ve dünyanın dört bir yanında, afet veya sa- vaş durumlannda, zor durumda olan insan- lara bizzat giderek yardım etmeleri, sağlık, gıda malzemesi gibi yardımlara önayak ol- malannı gösterdi. Sayın Başkan dünya parlamentolan için- de bu tür yardımlarda bulunanlann azlığına dikkati çekerek çabadarın öneminı vurguladı, Meclis'in şeref holünde açılan bir fotoğraf sergisi ile bu çabalann herkese duyurulma- ya çalışıldığını, bu serginin bir kitapla da ta- nıtılacağını belirtti. Son zamanlarda yaşanan afetlere dünya kamuoyunun gösterdiği ilginin azlığı, bu alanda etkinlik yapanlann çabalarına daha da değer katıyor. Gerçekten, bu alanda bıle bir çifte standarda rastlıyoruz. Ancak Batı'nın bu yönünü görür- ken, başka taraf- larını da görmez- den gelmeyelim. "Sınır Tanımayan Doktor- lar" gibi kuruluşlann, yıllardır, bu alanda sü- rekli ve ciddi etkinlik içinde olduklarını da bütün dünya biliyor. Kısacası sözü edilen milletvekillerimızin çabaları önemli, biz de onlarla iftihar ediyo- ruz. Ama buradan hareketle, onlan Nobel Banş ödülü'ne aday göstermek biraz abar- tılı oluyor. Aynca, bu ödülün yönetmeliği gereğınce, kişi ve kuruluşlar kendilerinı aday göstere- miyorlar. Bizim Meclis'in kendi hükmi şahsı- yeti olmasa bile içinden birilerini aday gös- termesinin, tüzüğe aykırı mıdır değil midir tartışmasını bir yana bıraksak bile, pek şık olmadığını söyleyebiliriz. ••• Olayın içyüzü arkadan gelen haberlerle anlaşıldı. Meğer Sayın Annç, Dışişleri'nden gelen bir yazı üzerine harekete geçmış, Meclis'in yedi üyesini aday göstermiş. Dışişleri ise yazıda aday gösterilmesi yo- lunda bir öneri olmadığını, yalnızca, prose- dürün anlatılması için mektubun gönderildi- ğini açıklıyor. Gerçekten de her ülkenin meclisi, Nobel Barış ödülü'ne aday gösterebiliyor. Ama hiçbirisi, bunu kendi üyelerini aday göstere- rek yapmıyor. Bu durumda TBMM de, ya- bancı veya yerli bir kurum ve kışıyı, üzerınde iyice düşündükten ve gerekçeterini ayrıntıh, aynı zamanda da ikna edici bir şekilde açık- ladıktan sonra, kendi adayını açıklayabilırdı. Sanınm yazının amacı da buydu. Ancak öyle görünüyor ki, Türkiye bu barış ödülleri konusunda, her zaman hoş olma- yan, kımı zaman da komik sonuçlar veren davranışlar içinde oluyor. Zaman zaman komik durumlara da neden olan yanlış anlamaların çok hoş da bir öykü- sü var. Osmanlı'nın son dönemlerınde, Bırinci Dünya Savaşı sırasında, Ittihat ve Terak- ki'nin iktidarda olduğu dönemlerde, ülkede- ki hayvan sayısını tespit için vilayetlere yazı yazılır. Bu sırada Orta Anadolu kentlerinden bi- rinde, önde gelen memurlar tezgâhlarını kurmuşlar, işlerini yürütmektedırler ve teker- lerine çomak sokan müftüye kızmaktadırlar. Böyle bir ortamda "vilayetinizdeki mevaşi (davar ve mal gibi hayvanlar, çoğul, dilimiz- de tekili kullanılmaz) sayısını bildirin" diye bir yazı aldıklarında, "mevaşi" sözcüğünün anlamını bilmediklerinden, ne yapacaklarını şaşırmışlar. Içlerinden uyanık biri "Şu sırada savaş var ya, yarariı hizmet yapanlara ma- dalya verecekler herhalde, onun için soru- yohardır" demiş. Bunun üzerine düşünmüş- ler taşınmışlar ve şu cevabı vermişler: - Müftü hanç, hepimiz mevaşiyiz. asirmen@cumhuriyetcom.tr Eski Tapu ve Kadastro Genel Müdür Yardımcısı Özkaya, yabancıya mülk satışınm sakıncalannı anlattı 'SahillerTürklere kapanır'EMİNE KAPLAN ANKARA - Eski Tapu ve Kadastro Genel Müdür Yar- dımcısı Orhan Ozkaya, ya- bancılara mülk satışına iliş- kın yasanın sakıncalarına dikkat çekerek "Bir süreson- ra Türk sahilleri Türklere kapanır. Tüm dünyatoprak- lannıkirieten yabancüar, te- miz topraklarda tanm yap- mak için Türkiye toprakla- nna göz diktiler" dedi. Yabancıya mülk satışına ilişkin yasa üzerindeki tar- tışmalar sürüyor. Eski Tapu ve Kadastro Genel Müdür Yardımcısı Orhan Özkaya, yasanın Anayasa Mahkeme- si'nin iptal ettiği yasadan çok daha kötü ve sakıncalı düzenlemeler ıçerdiğini vur- gulayarak yabancı ticaret • TBMM'de kabul edilen yasanın Anayasa Mahkemesi'nden dönen yasadan daha sakıncalı düzenlemeler içerdiğini belirten Orhan Özkaya, "Dünyanın topraklarmı kirlettiler, şimdi temiz tanm yapmak için buralara göz diktiler. Kurtuluş Savaşı'nda yapamadıklannı şimdi dolarla yapmaya çalışıyorlar" dedi. şirketlerinin miktar sınırla- ması olmadan taşınmaz edi- nebileceğıni, bunun için kar- şılıklılık aranmayacağına dikkat çektı. Bu yasanın da Anayasa Mahkemesi tara- fından iptal edilebileceğini anlatan Özkaya, asken ya- sak bölgelenn satış kapsamı dışında tutulduğunu, ancak Genelkurmay Başkanlı- ğı'ndan asken yasak bölge- lerle ilgili haritalann isten- dığıne işaret ettı. Özkaya, "Bu yasaya aykın bir du- rum. O nedenle burada çok büyükbir sakuıca yaratabi- Br" dedi. Yeni yasayla aynı hak tesisinde karşılıklılık il- kesının aranmadığını vur- gulayan Özkaya, şu görüş- len dile getırdi: "Yabancı şirkeflere Tür- kiye'de tanınan hakların Türkşü-ketleri için karşılık- lılıkesas çerçevesindediğer ülkelerde tanınması gibi bir dorunı söz konusu değil. İn- giltere, kendi vatandaşına bile taşınmaz satmıyor, 49 yıluğına kullanma hakkı ve- riyor. Ama Türkiye'de ya- bancılara tapusu yani mül- ldyetiveriliyor. İngütere, ken- di vatandaşına konut bile satmıyor, kullanma hakkı veriyor." Yunanıstan'ın sınır ile as- ken bölgelerde kendi vatan- daşına bıle taşınmaz satma- dığını kaydeden Özkaya, "Türktopraklan,emperya- HsÜerin gözünü diktiği top- raklar. GAP, Mezopotamya O\ası, Trakya Ovas. Dünya- run topraklarmı kirlettiler, şimdi temiz tanm yapmak için buralara göz diktiler. Kurtuluş Savaşı'nda yapa- madıklannı şimdi dolarla yapmaya çanşıyorlar" dedi. Yabancı Sermayeyi Teş- vik Yasası, Turizm Teşvik Yasası, Serbest Bölgeler Ya- sası ve Endüstri Bölgeleri Yasası'yla Türkiye'nin top- raklarının yabancılara veril- dığinı anlatan Özkaya, özel- lıkle sahil bölgelerindekı sa- tışlara dikkat çekti. Kaş ve Kalkan'da 1700 ko- nuttan bininın yabancılara satıldığını kaydeden Özkaya, Kuşadası"nda bu miktann 4- 5 bine ulaştığını, Datça'da zeytinlüden yabancılann al- dığını söyledi. Ruslann An- talya'yı işgal ettiğini, Alan- yanın "Küçük Almanya" halıne geldiğine dikkat çeken Özkaya, "Türk sahilleri bir süre sonraTürklere kapana- cak. tsrailüler, çocuklara şe- ker dagıtmakiçin GAP'a gel- miyor" diye konuştu. NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR Chaıies Aznavour, çağımızın en önemli şarkıcılanndan. Onun boğuk sesinde hep kendimce bir hüzün bulurum. Benim onu ilk dinlediğim, onun çok ünlü olduğu yıllarda, kim olduğunu, nereden gelip nereye git- tiğini bilmezdim. Anadolulu Ermeni asıllı bir artenin çocuğu olduğunu öğrendiğimde de çok bir şey değiş- medi. Charles Aznavour, Charles Aznavour'du benim için. Bu toprak- larla bir bağı olduğunu bilmem tabii ki ona olan sevgimi ve ilgimı arrtırı- yordu. Yeni yıla bir Charles Aznavour şar- kısıyla girmeye karar verdim. Onu, boğuk ve etkileyici sesinde bir Ana- dolu ritmi olduğunu düşünerek din- leyeceğim. Aznavour'un anılarını kaleme aldığı kitabı içercesine oku- yorum (Charles Aznavour, Geçmiş Zaman Olur ki, Aras Yayıncılık). Bir büyük sanat dehasının geçmişi ola- rak onun yaşamı zaten ilgi çekici. An- cak kökenindeAnadolu olan bir sa- natçı olarak daha da etkileyici be- nim için. "Gelecek önümde uzanıyor olsa da ailemin geçmişini tümden sil- medim, belleğimin bir köşesinde sakladım ve bugün, yetmiş dokuz ilkbahar (sonbahar mı demeliydim Charles Aznavour'u Okurken yoksa) gibi umulmadık biryaşa eriş- mış olarak, yapacak belirli bir işim olmadığı zaman hayal kuruyorum." Mübadelenin hemen ardından Se- lanik'te doğmuştu. "Zavallı annem düşük yapıp beni çölün kumlarına bırakabilirdi; ben bu dünyadan gö- çerken o da bacaklan kan içinde, ölü- me doğru yavaş ve çetınyürüyüşü- ne devam edebilirdi... Kimilerinin hoşuna gitmese de anılara bağlı bi- ri olarak kaldım ben. Türk halkının amansız düşmanı olmadım hiç. Bu- gün annemin doğduğu ülkeyiziya- ret etmekgibi bırhayalim var, ama... ama... ama..." * • * "24 Nisan'da katliamı anmak üze- re Paris'teya da başka biryerde ya- pılan bir yürüyüşe katılmadım. Ka- rabağ'a silah da göndermedım. Aze- rilerle Karabağ Ermenileri arasın- daki çatışmalarda silah alımı için para da toplamadım. Kadınlann ve çocuklann yaralanmasını ya da öl- dürülmesini amaçlayan bir eyleme girişmeyecek kadar saygım var ın- sanoğluna.. Ben nasıl Fransızsam annem de Türkiye'de doğduğu için Türk'tü. Yani Ermeni asıllı Türk'tü; Adapazarı'nda, tütün eksperi bır babadan doğmuştu. Ikierkek, bırkız kardeşi vardı; hepsi kınmda ölmüş- tü..." Charles Aznavour, yaşanan onca acıya rağmen annesi ve babasının hiçbir zaman Türkiye'yi küçümseme- diklerini, kötülemediklerini belirtiyor. Türk halkına kin aşılamadıklarını, Türkiye'nin güzel bir ülke, kadınla- nnın alımlı, mutfağının iyi olduğunu, iki halk arasında çok benzerlik bu- lunduğunu anlattıklannı aktanyor. • • • Şarkılanndan birininadı "TürkDos- ta Mektup"tu. Şunları söylüyordu o şarkıda: "Ayağına diken batmış/Kar- deşım/Benim deyüreğimde varbir tane/Senin için de/Benim için de/lş- len zoriaştınyor/Kötüleştıhyor/Gülün dikenleri var/Dikkat edilmezse/Bir damla kan belirir/Parmak ucun- dalAmalDikkat edilirse eğer/Güzel- liğini sunargül/Günlerimizigüzelleş- tirir, misletir/Hatta/Damağımızı ok- şar/Tatlılığıyla hoşluğuyla/Gülü se- verim/Dikeni var/Elden ne gelir/Kar- deşim.../Çıkarmaya karar versey- din/Yüreğimdeki dikeni/Senin aya- ğındaki delYok olurgiderdi/Sen de ben de/ûzgür olurduk/Ve kardeş." Charles Aznavour'un bütün ya- şamı bu değil tabii ki. Gençlik, mü- zık alanında adım adım yükseliş. Ikinci Dünya Savaşı Fransası ve an- tifaşist direnış. Ermeni komünist Mk sak Manuşyan'ın yakalanması, an- nesini de ele verebıleceğı korkusu ve Misak'ın Alman nazileri tarafından ıdam edılmesi... k • • • Chartes Aznavour, yakın dostu bü- yük şarkıcı Edith Piaf'ı da çok gü- zel anlatın "Benzersizbiriydi. Cebe- litarık kayası kadar kocaman yüre- ğiyle, benzersizdi. Yarı domuz-yan Rahibe Theresa karakteriyle, kadın kisvesinde bır Matmazel Çelışki idi. Çevresine birkez girdınız mi büyü- lenir, bir daha da çıkamazdınız. Ca- zibe, zekâ ve kötü niyet, kusurlar ve güzel niteliklerden oluşan birkasır- gaydı o. Son günlenne kadar, dost- luk gibi bir şey paylaştım, yatağını hiç paylaşmadan yoldaşlıkla dolu bir tür kardeşlik yaşadım." Kesın karan verdim: Yeni yıla Char- les Aznavour'la Edith Piafın ortak- laşa söyledikleri bir şarkıyı dinleye- rek gireceğim. ÇINAR KONUTLARI YENİK€NT/G€BZe D A İ R E S E Ç E N E K L E R İ Atipi 70 rrf (Brüî alan) 70 m' A tipi daıre t 1 oda + 1 salon ) Mutiak. banyo ve WC tam donanımlı Buzdolabt. çamaşır. buiaştk maktnesi. fırın, ocak. aspiratcr. mutfak tezgah: dolah; ve LCO TV dah.ılfî:.' YTİ peçirr 575YTL'den başlayı ayliK ödemeler Sizin için tasarladık... Size özel proje... Çınar Konutlan Gebze-Yenikent Mahallesi'nde Emlak Bankası Muüukent yerleşim alanı ve milli park alanırun merkezindedir. Çınar konutlan 3 ayn tip 6 bloktan , [1 + 1] , [2 + 1], [3 + 1], [4 + 1] daıre tiplerinden oluşuyor. Yaşamın içindesiniz... Yenikent-Gebzeyi seçtik !.. Çünkü endüstriyel ana geçi§ bölgesi ve Türkiye'nin en gelişmiş üç kentine yakınlığı ile yeni cazibe merkezi. . 'E-5' ve TEM' bağlanülanyla Çınar Konutlan na rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Yakın çevresinde Sabancı Üniversitesi, Anadolu Hastanesi, Sabüia Gökçen Havaalanı, Yapı Kredi Teknoloji Üssü yer ahyor. Akılcı evyaklaşımı... Çınar Konutlan'nda ,3 harici telefon hattı, bina içlerinde dijital TV altyapısı, görüntülü diyafon, alarm sistemi (yangın, doğalgaz. güvenlik), 24 saat yüksek hızda intemet altyapısı.. Yeni deprem yönetmeliğine uygun güvenli yapı, radye temel sistemi ile inşa ediliyor. 130 rrfC tipı daıre (3 oda •>- 1 salon) 5 katlar |4 oda + 1 salon i catı dublekstir Daıre seçtmı bankaya peşınat yatırma sırasına göredır Kampanyamızdakı konut sayısı 118 adettır (A )tıpı hanç. görsellerdekı daıre ıçı ctonanımlaj bitgı amaçlıdır YAPIM-CIKŞAAT TIMZM EHLAK MZARUUUA İL$. Basın Sarayı No 1 K. 4 34334 Cağaloğlu / İSTANBUL Tel (0212)520 21 91/92 Faks (0212)520 50 23 www.cinarkonutJari com bilgi@yapimc.com Ç ı n a r K o n u t l a r ı b ı r Y a p ı m - C p r c j e s ı d ı r
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle