29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
AJfcLIK 2005 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Ö/le Bip Sıymanlık vtağıdaki değerlendirmeleri Sa- yıştıy'ınTBMM'yesunulan "2004 yı/j r&zine Işlemleri Raponı "nüan ala:: *<evtetBorçlan Saymanlığı 'nda, yatıncı dıl gerektiren bir işlemin ektıJan belgeleri okuyup anlaya- cai 3üzeyde yabancı dıl bilgisine sato bir tek personel dahi bulun- maraktadır. Stymanlık kendisine verilen gö- rev/ri yerine getihrkenproje öze/ he- sapırı ıle biriikte yaklaşık 63 adet barta hesabı, görev alanına giren iş i/r işlemleri muhasebeleştirmek için se 68 adet muhasebe hesabı kullarrmaktadır. Iç ve dış borç geri öder?elerinin özel/iğınedeniyle söz kon.su ödemelerBütçe DairesiBaş- kanğı tarafından incelenmeden Sayıanlığa gönderilmektedir. Bu işleryapmakla görevlı saymanlık penstneli ise çoğu lise mezunu ol- mah Izere toplam 11 kişiden oluş- makıdır. Aynca, tahakkuk birimle- rinde mesleki yeterliliğe sahip çok sayna uzman görev almasına rağ- mer Saymanlık kadrosu içerisınde bu rrelikte bir tek uzman istihdam edilrsmektedir." Nedurumda olduğunu öğrenmiş bulurduğumuz Devlet Borçlan Say- mant^ı'na "borçlanma yoluyla el- de eofen kaynaklarile borç ödeme- leri"nn tüm soaımluluğu verilmiştir. Katrr'on liralarla, milyar dolarlarla uğraşr. Bu en büyük saymanlığımı- z/n bçok hesabı geçen yıllarda ak- lanrranıştır. Çünkü, devlet borçla- nnın 'esaplan bırbirini tutmamıştır. Bilrz, Türkiye'de borç yiğidin kam- çısıdf Ama o yiğit, ne kadar kam- çılanağının farkında bıle değiidir... ISIK KA\Sl TapihtenMaliye Bakanı Kemal Unakrtan, "Sümerbank tarihten silinecek" de- mişti. Cumhuriyetin sanayi atılımının simgesi, adı Atatürk tarafından ve- rilmiş Sümerbank'a art üretken te- sisler tarihten nasıl silinmiş? Sü- merbank'a ait Martisa Pamuklu Mensucatfabrikas), Milliyet'ten Bü- lent Sanoğlu'nun haberine göre şöyle silinmiş örneğin: üderliğini AKP'li Belediye Başka- nı'nın yaptığı bir grup, Manisa Pa- muklu Mensucat'ı, arazisi ile biriik- te 3.7 milyon dolara almış. Fabrika ve arazisine sahip olan grup, özel- leştirmenin hemen ardından arsa- nın bir bölümünü 13.7 milyon do- larabiraJışveriş merkezi şirketine sat- fabrikamış. AKP'li Belediye Başkanı diyor- muş ki, "Zaten biz fabrikayı değil, sadecearsasını satın almakistemiş- tik..." Kuruluş tarihi 1955 olan ve 1960 yılındaaçılan Manisa Pamuklu Men- sucat fabrikası iş elbisesi, mont, trençkot, kot pantolon üretiyor, kat- ma değer yaratıyordu. Fabrikada yakın zamanlara kadar memur, iş- çi ve sözleşmeli personel olarak da yaklaşık bin kişi çalışıyordu. Sümerbank Manisa Pamuklu Mensucat'ı öncezararettirdiler, son- ra tarihten sildiler. Arsasından rant sağladılar. Sıra geldi, iJreten kos- koca fabrikanın ruhu üzerindetüke- tim kültürünün mabedi sayılan bir alışveriş merkezi oturtmaya... İşçi öyküleri Abdullah Baştürk İşçi öykü- leri Yanşmasfnı bu yıl üç kadın yazann öyküleri kazandj; "Mev- simlikIşçiler" ileZebra Ünüvar, "Ocakçı Gözleri" ile Mavisel Yener, "Lena/Düş Hançeri" ile Emine Başa "Canım, öyküyalnızca bir te- ma içine hapsedilebilirmi?" di- yenleri duyar gibiyiz. Vecihi Timuroğlu, galiba on- lara yanıt verdi ödül töreninde: "işçiöyküleri, kuşkuyokki, sa- natsal öyküden aynlamaz. An- cak, konulan açısından biray- nlıkgösterebilir." Yanşmanın seçici kurul üye- lerinden Necati Tosuner'in de düşüncesini almak ıstedik. Her konunun öykü olabileceğine de- ğindi Tosuner, "Diyelim ki, aşk öyküleri diye bir yanşma dü- zenlendi. Burada da birsınırla- ma söz konusu" dedi. Ardın- dan can alıcı sorusunu sordu: "Peki, niçin bu sıntrtamadan kaygı duymuyoruz ki?" Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı, "Cumhuriyet'in anıtku- rumlan dizisi" başlıgı altında bir yayına başladı. Di- zinin ilk yaprtında 'Türkiye Çocuk Esirgeme Kuru- mu" irdeleniyor. Yazar HakanAcar, kitabının giriş bö- lümünde şöyle diyor "Adına şiirteryazılan Himaye- i Etfal Cemiyeti -Türkiye Çocuk Esirgeme Kurumu- Cumhuriyetin ilanından kısa birsüre önce kurulmuş ve uzun yıllar çocuk sorununun çözümü için kap- samlı çalışmalaryürütmüştûr. Kurumun hizmetlerisadece kimsesiz çocuklarayö- nelik değiidir. Kurumun hizmetleri arasında çocuk bahçelerinden çocukkütüphanelerine, çocukbakı- cı okulundan yüzme havuzlanna, süt damlalanndan talebe sofralanna birçok farklı hizmetisaymak müm- kündür. Anlaşıldığı gibi, Türkiye Çocuk Esirgeme Kurumu sadece kimsesiz çocuklara yönelik birya- Çocuk Esirgeme'yî geri istiyoruz pılanma içinde değiidir. Kurum gerçek anlamıyla Cumhuriyet'in yeni bir toplum yaratma idealinin en önemli unsurtanndan birisi olma özelliğini taşımak- tadır." Cumhuriyetin altını oyma planı olarak değer- lendirilen kamu yönetimi reformunu çıkaramayan AKP iktidan, o reformdan bir parçayı kopanp yeni- den gündeme taşıyor. Arkadaşımız Fırat Kozok'un haberleştirdiği korunmaya muhtaç çocuklar ile ilgili yasa tasan taslağı çok aç/k: Bu çok önemli kamusal hizmet yerelleştirilecek, özelleştirilecek, cemaatleş- tirilecek... Fişek Enstitüsü Genel Yönetmeni Prof. Dr. Gür- han Fişek, "ÇocukEsirgemeKurumu'nun Cumhu- riyetin "anıt kurumianndan biri olduğunun atonı çi- ziyor ve özlemle beklenen çağnyı yapıyor "60yıldırCumhuriyetin çağdaşlaşma araç- lanndan çoğunu yitirdik. Bize düşen Ulusal Kurtuluş Savaşı'nda toplumun derin yoksulluğuna karşın büyük özveriyle verdiği desteğe olan borcu- muzu ödemek. Bu bir vefa borcu. Bayraklanyerden kaidınp yanşı sürdürmek gerek. Çocuk Esirgeme Kurumu, birçok 12 Eylül 1980 uygulamasında oldu- ğu gibi, en temel hukuk kurallarına aykın olarak ka- patılmıştır. Mal variığı SHÇEK'e aktanlmıştır. Bunu ne Çocuk Esirgeme Kurumu 'nu kuranlar, ne de tüm o mallan bağışlayanlar kabul edebilir. Birsivil toplum örgütü olan Çocuk Esirgeme Ku- rumu'nu tüm mal variığı ile geıiye istiyoruz. Çocuk haklan alanında çalışan sivil toplum örgütleri ile bir- iikte Çocuk Esirgeme Kurumu'nun genel kurulunu oluşturmak ve onu çocuğa yönelik sosyal politika- lann iticigücüyapmak istiyoruz. Bize destek verin."' Beııim Şirin Izmirim, Senin Kalıramanfağmı Aşağdayan Imalara Aldırma!, PERİHAN ERGUN Benimsoyum geçen yüzyıl- daAzertaycan'dan göç ede- rek izmır'e yerleşmiş, orada matbaa njran bir aileye daya- nır Kuvayı Milliye inancıyla er- Keklen şehit düşen, kadınları işgal nedeniyle kırılıp küçük yaşta sadece anacıgıyla tek kalan anamın evladıyım. Dede dostu olan Bayındıryörüklen- nin yanında yetişen annem "ilk kurşunlc işgalin acılannı, kur- tuluşun mutluluklannı, yaşamı süresince tüm heyecanıyla ve hervesıle/le Gazi M. Kemal'e c yduğu borçluluklan anlata- rak beni Düyütmüştü. Bu ne- denlerlel-ınayıcı 'Gâvurlzmir' iması içimi çok acıttı. Devnmşehidi Kubilay'ın kat- li günlerınde çok küçüktüm. Evdekı knama ve ağıtları da daha sorrakı yıllarda Mene- mer'dekı anma törenlerini altı yaşımda babamın işı nedeniy- le Istanbıl'a gelene dek aıle- ce fep iziedim. Bu bulunuş- larda Izmr Gaziler Mahalle- si'nn uzun yıllar muhtarlığını yapTiış olan, manevi Dayım Kerim Atasoy'un ağabeyi Kd. Bnb Bahri Atasoy'un o yıllar- da Menemen'de komutan olu- şu aa iyi bir rastlantıydı. Ata- soyarŞeyh Said kalkışması- nı yadsıyarak izmır'e göçmüş Atatjrkçü. devrimci, Kürt kö- kenlbiraıleydiler. Kerim Dayım sıkça bizlere bu kalkışmanın vatana ıhanetinı örneklerle an- latırdı. Kubilay olayı ve tüm inandığım kişilerce aktarılan •canl anılarrn meslek seçimim- 'de. öğretmen olmaya karar ve- rişımde yeri olduğunu, gele- cek Kuşaklara bunlan verebil- megöfeviyle buna soyunduğu- mu oa bili/orum. Bu nedenle SOT günlerde Atatürk cumhu- riystne inanmış güçlü kalem- lerce konulara çokça değinil- mesne karşın bunlan yazmak- tar kendimi alıkoyamadım. Biroaşka konu da Sayın Baş- baKan'ın çağdaş cumhuriyet ve aiayasamıza ters düşen gaflan. Örneğin: Hukukun üs- tür.lığünün örnekleri -AİHM YüKsek Daıresi'nin türbanı yad- sıyan karannın din ulemasına danışmadan verilen hüküm olu- şuna tepkisi, kendisinin bele- diye başkanıyken uyguladığı içki yasağının AKP'li belediye- lerce de rağbet görmesine ses etmeyişi, eline anayasa kitapçılıgmı alıp sallayarak Rek- tör Y. Aşkın'ın deliller saptan- madan TÜSİAD, rektörler, siya- siler ve aydınlann sadece, gö- zetimde tutulmasının haksızlı- ğını beyanlarına öfkelenerek suç duyurusunda bulunup An- kara C. Başsavcısı'nın takibe geçmesine neden oluşu vb... Oysa; kendisi birkaç ay ön- ce Boğaziçi Üniversitesi'nde düzenlenecek olan 'Ermeni Soykınmı Konferansı'run idari mahkemece ertelenişini kına- yıp antıdemokratik bulmamış mıydı? Başbakan da yargıya müdahaleyle açık suç işlemi- yor muydu?.. Burada büyü- kanneciğimin Azeri tekerieme- si olan "Hamm sındıran kabın sesı çıkmaz", yani bey yapar- sa hak.. hizmetli yaparsa suç tanımını anımsıyorum. örne- ğin aynı konuda Agos Gazete- si Genel Yönetmeni Hrarrt Dkik ve birçok gazeteci ertelemeyi eleştirmeleri nedeniyle mah- kemeyi aşağılama ve adil yar- gılamayı etkilemeye teşebbüs- le ceza davasıyla yargılana- caklar. Sayın Başbakan'la A. Gül de aynı suçu işlemediler mi? Hukukun üstünlüğünü bu- rada da görmek hak değil mi? Bizim mahkemelerimizi in- san haklannı ihlal kavramlany- la eleştiren, bugün var yann yok olacak bir adam, AB Eş başkanı Lagendijk öncülüğün- de onaylamadığımız 301 'e qö- re suçlu sayılan O. Pamuk'uln- gilizfhe Independent gazete- since "Yılın kahramanı" ilan et- tirebildi!.. Ne mutlu bize ki böy- le bir kahramanı da yaratabil- dik!.. Tabii 32 yıldan sonra kin ve nefret dolu anılannı "Cumhu- riyet'i Çok Sevmiştim " kitabıy- la kahraman olacağını sanan H. Cemal i de bu traji-komik se- naryosunda kınayarak izledi- ğimize de değinmeden geçe- meyeceğim... KtM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicak <ı yahoo.com.tr ÇÎZGlLÎK KÂMİL MASARACI kamilmasaraci ı mynet.com IC4YSEİ 3. İCRA MÜDLRLÜĞÜN'NDEN TAŞLMMAZEV AÇIK ARTTIRMA İLANI bas \ o 2005 2"3 Tal Smlmasma karar \enlen taşmmazın cınsı. mtelıa. k]>TneO. adedı. öiKmlı özelüklen İjy5en IIL Melıkgaa llçesı'nde tapuda Kanirv-unMah.. \da 30^5. Parsel 5. Cılt 26 Sayfa 'J>T6e ka>ıtlı aısa cuısınde 455 % m2 \uzolçumûnde kat mulkı\«lj 130 1000 arsa pavlı 1 kat 2 r'i;rrK5İ.oı (Kejkubat \lah. kocatepe Cad.. Yalm Apl No 63 Melıkgazı kavsen adresmdc) marplanjnda 1 1Ü00 olçeklı u>gulama ımar planında 4 katiı konuı alanında kalmakla, taşınmazrfa snşmresı. salon 3 oda. murtiL ba>7io !aı ıe «c den iharet oiup. antre ve ıslai. zemınier seranuk, ajcytjierpaAe doşemelı. mutaökta tezgâh \e dolaplar me\cut du\arian plasnk bo\^lı. doğrama- nnııklı. pencerelen ısı camlı. soba ıle ısıtmalı raklaşık 120 m2 alandaohıp. takdır olunan de«n \ Oıj 00 YTL.'dır SaOş şartlan: 1- Sanş 0" 02 2006 gunu saat 10 00 -10 10 arasında Kayseö 3 ııa Uüdüriüğu'nde açık ararnıa »urevıtle \apılacaktır Bu artırmada tahmın edılen kıvmetın S5C JU \ e rü;hanJı alacakiıiar ^ arsa aiacakJan rrKcmuunu \ e satış masraflannı geçmek şarü ıle ıha- koljıur Bö\Ie bir bedelfe ahcı çıkmazsa en çok artıramn taahhüdü bakı kalmak şartı\la r"0™006 gOnü a>m \ende ve avro saaîîe ıkıncı armrnaya çıkaniacaktır Bu artumada da ruçhanlı ucaüdann alacağını \ e satış gıdennı aeçmesı şaıtı\la en çok artırana ıhaie ohmur Şu kadar kı artır- m bsielının malm tahmın edılen kıymetının o o4€'ını bulması ve sanş ısievenıfl alacağına rûçhanı j n uacaklann toplamından fazla olması v e bundan başka para\a çevırme \ e pa\ laşörma masrafla- — .\-mesı laanıdır EJoyle tazla bedelle aİKi çıkmazsa satış talebı düşeceknr 2- Anırma\-a ışorak "i ahmın edıleti ktımetm o o20'sı nısbetmde pe> akçesı ve\'a bu rnıktar kadar baıika tara- ' • • "unu vemıelen laamdır Saüş peşuı para ıledır Alıcı ıstedı'ğınde on gunu (10ı geçmemek r - enlebılır Tellalıve resnu. damga resmı. tapu harç ve maaaflan alıcıva aıttır Bınkmış . vtış bedelınden ödenır KD\ alıcıv-a aımr 3- İpotek sahıh alacaklılaria dığer ılgılılenn (*) _ nmenkul uzenndekı haklanm hususı> le faız v e masıafa daır olan ıddıalanru davanagı belgeler x 3eş gûn ıçınde daıremıze bıldırmelen lazundır Aksı akdude haklan tapu scılı ıle sabıt olma- ;-;2 3avlaşnıadan hanç bırakılacakJardır 4- Sanş bedeb bemen veya venlen mühlet ıçınde öden- ~^t ÖK'nun 133 maddesı gereğmce thale feshedıiır Ikı ıhaie arasuıdaia âidan ve %10 &i2deo . .Î f kefillen mesul tutulacak ve hıçbır hukme hacet kalmadan kendıiennden tahsi] edıkceknr 5- ^mme ılan tanhınden ıtıbaren herkesuı görebılmesj jçyı daırede açık olup gıden venldıg^ laJcdır- ^e%en alıcı^ bir ömegt göndenlebılır 6- Sanşa ıştırak edenlenn şartnameyı gömıüş \e münde- jcn kabul etmış îavılacaklan. başkaca bılgı almak ıste>wılenn 20O5 2^3 tal satış savilı dosya .-ınsı>la mudûriügumûze başHumalan ılanolunur 16 12J005 (ttK.m.126) (*) llgılıler tabnnne -aı^ıakkısahıpleııdedahıldır Basın 61584 HAYAT EPlK TÎYATROSU MLSTAFA MLGİN hayatepik <: mynet.com OTOBÜSTEKİLER KEMAL LRGESÇ k_urgena(i yahoo.com pek. Bn /ctcctk TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN SlArohk tcwic.mumtaz-arikan.com CUCE OTOMOB/L!. 13S3'TE BUGâN,4MeB.İKA'DA, *ENf YAPIL- AAAKTA OLAM 8ıI? OT0M08İLL£ /LGl'Li UA- SASIMDA yGS. ALAAIÇn. MÜtfJENDİS V. MABTİM 'İM HAzjetAPlG OroMOBıL, &İRA2 VOLJ£SU//H2£AJ 'OV A& OoUe S£Aiıeo CAtC, DAHA KJJÇÜK7İJ \/E ÜÇ İ. 8U C>A / SA<gcfYO/ZOU. SEfSj IAA4Lİ PLANCANAN OTO - MOSİUM PiyATf ıse Ot-OUk:Ç<4 LtCUZOU. 7OO ü ü ü ( o OtCURLAetMA YfLM SAGNAK NILGUN CERRAHOGLU Tepki Cephesi' Osfnan Ulagay'ın "Tepki Cephesi" tam zamanında posta kutumdan çıktı. Kitabını şöyle imzalamış Osman: "Yıllardan beri konunun içindeki birgazeteci olarak se- nin tepkini özellikle diniemek isterim..." Ulagay'ın krtapta dile getirdiği sorular, bir süredir be- ni de sarstığı için; düşüncelerimı bu sütunda okurlarla da paylaşmak istedım. Ulagay da benım gibi, başlangıçtan beri AB sürecine destek vermiş bir gazeteci. Ancak "Bugün gelinen nok- tada AB hakkındayaptığım değeriendirme ve varsayım- lan sorgulama ihtiyacı duyuyorum!" diyor. Birsüredir bu, yakın çevremde gözlemlediğim bir ge- lışme. "AB cephesi" içinde gıderek yeni bir "kınlma noktası"oluşuyon "Sorgulamacılari" Osman Ulagay'ın "Tepki Cephesi", AB yanlılan arasında yeni bir aynşma noktasının ve yeni bir kanadın haberciliğini yapıyor ay- nı zamanda ki buna "sorgulamacılar kanadı..." da di- yebilinz... Yeni bir dönemeç "Sorgulamacı Kanaf... Kim? Ya da kaç kişiler?.. Bu- nu henüz bilmiyoruz. Bilinen -dahadoğrusu hissedilen- şu: Türkiye'ninAB projesıne -demokratikleşme, çağdaş- laşma.. gibi nedenlerden ötürü- öteden ben destek ver- miş kesimler içinde gıderek yükselen bir kuşku var "Hiçbir şey olmamış gibi davranabilir miyiz?", "Hiç- birşey olmamış gibiyola aynen devam edebilirmiyiz?" Osman Ulagay 167 sayfalık kitabında bu soruyu de- falarca, döne döne soruyor. Bu bir dönemeç. Kendi adı- ma bu dönemeci ben Komisyon'un 6 Ekim raporu (2004) ıle akabinde yapılan 16-17 Aralık zirvesinde hissettim. Türkiye'nin önüne şımdiye dek eşine benzenne rast- lanmamış "özel şartlar" ve "özel bir müzakere prose- dûrü" koyan AB; benım o güne dek tanıdığım, bildiğim AB değildı. Karşımızda banz bıçimde "değişen birBir- lik", değişen bir ortam, değişen şartlar vardı. "Şartlann hiç değişmediğini varsayarak, hiçbir şey olmamışçası- na yol almak nereye kadar mümkûn olabilecekti?" AB'yi yıllardır ızleyen dostlar arasında bu soruyu gi- derek yüksek ya da alçak sesle dile getiren çok sayıda insana rastlamaya başladım. Ama herkes bir biçimde "3 Ekim'e" kilitlenmişti: "Şu müzakerelerbirbaşlasın da serinkanlı muhasebeyi daha sonra yapanz!" Osman Ulagay işte "Tepki Cephesi" adlı kitabında bu muhasebeyi açıyor. Osman'm dönemeç aldığı nokta geri, benimkinden farklı. Onun dönemeci Avrupa Ana- yasası'nın Fransa'da halkoylamasında reddedildiği ta- rih:29Mayıs2005. "Bu" diyor Ulagay, "Avrupa'da farklı bir dönemin başladığını göstehyor". Ulagay bu farklı dönemi "tepki cephesi" kavramıyla özetliyor. Küreselleşmenin Eski Kıta'da bir "Pandora kutusu" açtığını, bu °/cuft/dan"baştaişsizlikolmaküze- re, gelecek korkusu, yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve po- pülizm gibi her tür cin ve belanın çıktığını, kafalann ka- nştığını, "Pandora kutusundan" fırtayan cınlerin Avru- pa'yı değıştirdiğını ve neredeyse AB'yi temelden sorgu- layan bir "tepki cephesi" doğurduğunu söylüyor. Türkiye'de AB hedefinin saplantıyadönüşmesi nede- niyle arkamıza dönüp "Avrupa'da neler oluyor?" diye bakmayı unuttuğumuzu belırtiyor Ulagay. Batılı tüm yo- rumcularAvrupa'daki mevcut konjonktürle, bunun Tür- kiye'nin üyeliği üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çe- kerken; bu uyanlann hükümet ve Türk medyası tarafın- dan ısrarla görmezden gelindiğine; "tepki cephesinin" küçümsendiğine, bunun bir hata olduğuna işaret edi- yor. Kafamızı kuma gömmenin işe yaramayacağını, ye- ni durum karşısında "Türkiye-AB ilişkilerinin öngörül- düğüyönde ilerieyip ileriemeyeceğinin" sorgulanması gerektiğıni söylüyor. Avrupa'dakı "tepkicephesinin", içerdeki "tepkicep- hesini" büsbütün alevlendırebileceğini; ıki taraftada bu cepheleri "araçsallaştıracak" çevreler bulunduğunu, du- rumun bızi çok bılinmeyenli bir denklemle karşı karşıya bıraktığını vurguluyor. Ulagay, krizin "gelip geçici konjonktürel" olması ha- lindedurumun üstesinden gelinebileceğini; "tepkicep- hesinin yükselişini" sürdürmesinın ise tam anlamıyla "kâbus" olacağını belirtıyor. Osman Ulagay'ın kitabını çok ilginç buldum. Osman, Türkıye'nin müzakere şartlanna girmemiş. Çerçeveyi makro boyutta tutmuş ve "tepki cephesinin" arka pla- nını analiz etmiş. Karşımıza konan "özel şartlar", aslın- da bu "tepki cephesinin" eseri. Sonuçta aynı noktaya geiıyoruz. Veaynı soruyu soruyoruz: 'Ülkeolarakdurumun ne kadar farkındayız?" Hepınize iyi yıllaıi B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/Patateseben- zer yumrulan yiyecek olarak kullanılan ve yurdumuzun Mersin yöre- sinde de yetiş- tirilenbir bitki. 2/ Bir şeyin erebileceği uzaklık... Du- var içindeki kapaksız kü- çük dolap. 3/Kum fa- lı... Düz ve ensiz küıç. 4/Hayvanlara vurulan damga... Fas'ın baş- kenti. 5/Aktinyum ele- mentınin simgesi... Argoda çok çalışan 5 öğrenciye verilen ad. 6 6/ Tuzla terbiye edil- 7 miş yeşü zeytin. 7/Bir 8 malın cinsini ve fıya- 9 nnı gösteren küçük kâ- ğıt... Tantal elementininsimgesi. 8/Ilkelbenlik... Is- rail'inparabirimi. 9/Genelliklegüldürütüründe kı- sa oyun... Tırpana balnhna verilen bir başka ad. YUKARIDAN AŞAGİYA: 1/ Yasa hükümleri ile mahkeme ve idare kararlan- nın dayandınldığı nedenler. 2/Muğla'nın Milas il- çesine bağlı turistik bir belde... Bir kimsenin davra- mşlanna temel olan ahlak ilkelerinin tümü. 3/ "Mis- k£t limonu" da denilen, acı, sulu küçük Iimon cin- si. . Ağızda güç eriyen bir cins şeker. 4/ "Yahçapkı- nı" da denilen su kuşu. 5/Bırnota... Tavlada "altı" sayısı. 6/Birgıda maddesi... Bir tür acı bira. 7/Ha- fıfseme amacıyla "şimdiki zaman" anlanıında kul- lanılan sö'zcük... Ilgi eki. 8/Bir çeşit çörek... "Ölür ise—-ölür'CanlarölesideğÜ"(YunusEmre). 9/Os- manlılarda gümrük vergisi... "Kesdü ^ ı " da deni- len ve Avustralya'da yaşayan hayvan. Cumhuriyet okuriannm ve bulmacaseverienn yeni yılını en içten dilekl'Snmle kutlanm. Sedat Yaşayan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle