25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
«JKİYET SAYFA 11 Herkesin Cumhuriyeti kendine ULJÇ i / zlenimim, Cumhuriyetgazetesine İJhan Sel- çuk odakhsalthnstnut, ügiçekmeyedönükma- gazinsel bir ağırlığı olduğuyönünde. Tanıtım söy- leşüerinin hangisinebakarsanız bakın, Cumhuri- yet gazetesinin Cumhuriyetfelsefesine sıkı sıkıya bağlıkaldığının eleştirildiğinigöreceksiniz... Hasan Cemal'in Cumhuriyetçilerle ters düşmesi, 1980'li ytllann sonuna rastlar. Amerikan hegemonyasına dayalı "yenidünya dü'zeni"kurulurken, bazı arkadaşlanyla bir- likte buna uyup Cumhuriyet'i de aym çizgiye çekmeye ça- Uşuıca çıkmıştırçaüşma. (8Aralık 2005 - Star) Cumhuriyet'i seviyorum GLTVGÖR URAS itabı okuyanlann unutmamalan gereken birnokta var:Hasan Cemal'in değerleme- leri "kişisel değerlemeler". Benim gibi eski Cum- huriyet okurlan için "Cumhuriyet bir gazetedir". Hasan Cemal'in kitabındaisimlerigeçenler, "Cum- huriyet'inyayıncüan,yazarlar, çalışanlandır". Be- nim gibi eski Cumhuriyet okurlan için, "Cumhu- riyet'teki iç savaşınperde arkası", biryaym orga- mndayaşananların ilgi çekici hikâyesidir ama, bir Cumhu- riyet okurıt olarak benim gazete hakkındaki, gazeteyiyaytm- layanlar, yazaıian ve çalışanlan hakkındaki görüşlerimi, değeriemelerimi değiştirmez. (10Aralık2005-Milliyet) Hr-^-rı H a s a n y a b e n d e yazarsam... ~ğfitabı bitirdiğjmde, bendekiilkizlenim,pekdesağ- j \ lıklı olmayan bir ruh halininyansımasu Amya- zarken ö'zen gösterilmesigereken nitelikler eksik. Ter- sine,yülann öfkesini, kitıini her satırdayansıtıyorHa- san. Kitaptayadırgadığım ve Gumhuriyet'tekiiçsavaş- la zerre kadar ilgisi olmayan, Özel hayatlara döniik sa- tırlar. Pek çok kişiyle ilgili, kantann topu kaçıyor. Kal- dı ki, Hasan 'ı özel hayatatitizlikgösteren biri, diye ta- ntyorum. Şimdi, ben de kalksam Hasan 'ın özel hayaunı yaz- sam!.. Çokyanlış. Kitabın adı, Cumhuriyet'i Çok Sevmiştim. Okuyunca, Hasan 'ın Cumhuriyet'ideğil,genelyaymyönetmen- liğiniçok sevdiği ortada. (lOArahk 2005 - Milliyet) YALÇIN DOĞAN Hasan Cemal'in kitabındayer alan iddialar, bir dönem Cumhuriyet'te çalışan "mesai arkadaşları "mn yanı sıra Cumhuriyet'i tanıyan ve onun sa\vnduğu değerlere sahip çıkan yazarların da tepkisini çekti. in genelyayın müdürlüğü dönemindeAnkara temsilcisiolan vegazeteden aynlmayan Ahmet Tan anlatıyor: Hasaırm cemaH " Bir cemaziyelevvel öyküsü * VICMET^AN G özîmü karartıp HasanCemaTi ön- ced gün cep telefonundan aradım. Alcşam 13.30 ıdı. Telefonu uzun uzun çal- h Ajçan olnadı. tkinci kez denedim. Sonra) crgun sesli bir hanım "Buyurun rlasan Cenal'in tdefonu!" diye cevap ver- ii. Ksendisi ie konuşmak istediğimi ve önem- ı otduğunı söyledım. Sekreterymiş. SedatErpn'in yanında olduğunu, çıkın- ;a motumukendisıne ıleteceğıni söyledi. "Hatta bekleyeyim!" dedim. «Uzun sinebUir'' diye kestirip attj. Telefonımu tekrar not ettirdim. Önem- i oLduğunı yineledim. Çıkar çıkmaz ara- nasını nca ettim. Bu satırlır yazılıncaya kadar kendisin- iet hiç ses çıkmadı. Elbette a-asaydı, yemek yenilen kaplar- ia i giü o öremli atasözümüzü anımsatma- ya<aktım Cüukü çok geçti. Ks/idisınden iki talepte bulunacaktım: - Bir. beaim de içinde yer aldığım bir- çot olayı, konuyu aktanrken yanlış, eksik hata bıraz da çarpık ifadeler kullanmış- sır. Hissiyıtına elbette kanşamam. Ama oliy ve olgulann yerli yerinde aktarmanı istmek elbette haİdamdır. GÖndereceğim dizeltme mektubunu kitabın 2. baskısın- daekler bclümüne dahil edersen bu hem uzon uzun anlattığın o gazetecilik ilkele- riıe u>gun hem de senden başka savunu- cısu yokmaşçasına sahip çıktığın AB hu- loioına... Yayımlamazsan yasal yollan de- n^eceğim tkinci teklifim daha dostça. Senden öıce M seoinle birlikte siyasi muhabir, hi>er aıüdürü. yazar, Ankara temsilcisi ofcrak Cumhuriyet'te 15 yıl çalıştık. tple- rl kopaığu Yayın Kuruİu'nda birlikteydik. Cmıhuriyet'le ilgili, örtülü küfiirlerin, ka- b sözleria yalan değilse bile yanlışlann dzunu kaçırdığını köşende açıklarsan, bn deseninle ilgili bazı doğrulan. gerçek- \c\ yazmaın. Araûin iki gün geçti. Çıt çıkmadı. Böybce yanlışa karşı gerçek pazarhğı- ıtz grçekleşmedi. *•• Kitabın onsözünde herkes kendı Cum- lıriyet ıni yazsın diyorsun. Cumhuriyet za- tn keıdini, 80 yıldan ben olduğu gibi her jbah ;rtaya koyuyor. Heırsenuıki türünden günce daha doğ- ısuçeele tutma alışkanlığı herkeste yok. Öfköini daha doğrusu kendisini ortaya jvinat için 19 artı 13, yani 32 yıl bekle- ıişbi: olarak sanakolay kolay rakip çık- layacıktır. .\imyine de, kendisini bu kadar haklı 2 hakan yana gören birisinin "gerçek- ıTaıatmak için niye bunca zaman bek- t&pzt ve neden bugünleri kolladığına kıl srerdırmek kolay değil. Kulindığm dile, yönteme ve "tanıtım ampByan" sırasında sarf ettiğin söz- ükleıt ifadelere akıl sn" erdirmek, özet- ; seaanlamak için özel ihtisas gereki- Oî. Bırgzeteye' Bugünkii Cumhuriyetten acapmvuyorum!" diye açıklama yaptın. Ikh-astlantıya veya komedyaya bak ki, üi £İr sonra da gazetelerde Orhan Pa- noL'ıt"Türidye'deyaşamaktan utanç du- yuyorum!" demeci çıktı. Türkiye Cumhuriyeti'nin mayası ile Cumhuriyet gazetesinin hamurunun aynı harçla kanlması mıdır bu ortak rahatsız- lık noktası. •*• Hem hiç kimse Cumhuriyet'e ve Cum- huriyet'in sahiplerine, baş- yazanna, aılesine ve ya- zarlanna karşı senin ka- dar "dohı" olamayacağı için kitabın zaten kafadan rakipsiz. Yapıtmı ithaf ettiğin or- tak dostumuz Okay Gö- nensin bile bir magazin dergisindeki işini 15-20 sayfada bitirmişti. Her neyse gelelim sade- de: Anımsarsan, Uğur Mumcu sana Devnm ga- zetesinde kullandığın ad- la daha doğrusu nüfus kay- dına göre hitap ederdi: Hasan Kaya Cemal... Yapıtında en çok yinele- diğin, neredeyse her iki sayfada birkullandığın ifa- de nedir diye hiç merak ettin mi? Hayır. İlhan Selçuk değil. "Genel yayın müdürü " Genel yaym müdürü... Genel yaym müdürü... 'Senden önce ve seninle birlikte siyasi muhabir, haber müdürü, yazar, Ankara temsilcisi olarak Cumhuriyet'te 15 yıl çalıştık. Iplerin koptuğu Yayın Kurulu nda birlikteydik Cumhuriyet 'le ilgili, örtülü küfiirlerin, kaba sözlerin, yalan değilse bile yanlışlann dozunu kaçırdığını köşende açıklarsan, ben de seninle ilgili bazı doğrulan, gerçekleri yazmam' diyecektim ama Hasan Cemal telefonuma yanıt vermekten kaçındı. Bu işi yaparken de böyleydin: Neredeyse her lafa "Ben bugazeteninge- nel yayın müdürü olarakJ" diye başlar- dın. Yıllar geçmişti. Ama hâlâ Cumhuriyet gibi birgazetenin, başma konduğuna hâlâ inanamıyordun. Ve bu yüzden de kendi kendine yineleyip duru- yordun. Duruyorsun. Genel yayın müdürü olarak... Acaba rahmetli vali- den tarafından genel ya- yın müdürü olarak doğ- rulduğun kanaati yüzün- den mi bu böyle? "Bir kez bu göreve ge- Bnce, bep genelyaym yö- netmeniolarakkabnaca- ğmL~" söylemen bundan olmalı. (Sayfa: 15). Allah selamet versin ve benzetmek gibi olma- sın, Süleyman Demirel de "Cumhurbaşkanb^n- dan emekliolunmazkar- deşün!_" dıyor. Demirerin numara ile anılması, kendi- sine "eski'' dedirtmemesi bundan. Acaba sana da 9. Genel Yayın Müdürü mü desek? ••• Ansiklopedik malumatının derinliğin- HASAN CEMAL'İN KALEMİNDEN... erinHanım benidürtiiyor: "İlhan 'abak, Stalingibiyürüyor! " Bu benzetmeyisıkyaparîlhan Selçuk için. Berin Hanım 'agö- re, İlhan Selçuk, "Moskovaa bir komünistn tir. Bunu bazenpat diyeyiizüne karşışakayollu söyler. İlhan Selçuk'tan hoşhmdığı söylenemez.Samyorumbuduygulannın atünda,İlhanSelçuk y un ne'yleoyun kurabüeceğinden decekiniyor.AmabelHolmaz.Ara- da bir tekrarladığı "Ben ikili oynarım! " sözünü göz önünde tu- tarsan, Berin Hanım her oyunu oynayabüir. (sayfa 310) den sual olunamaz meslek büyüğümüz, HakkıDevrim, biryazısında "Narsisizm''i şöyle tanımlamıştı: - Kendi bedenine karşı cinsel arzu duy- mak. Narsisizm elbette cinsellikle sınırlanamaz. Siyasi boyutu da var, medya boyutu da... Kendi bedenlerine karşı konulmaz kita- bi istekler besleyenleri, sonsuz medyatik arzular içinde kıvrananlan da bu sınıfa da- hil etmek gerek. Cemal, kişilerin bu türden yoğun duy- gulan yıllar boyunca bedenlerinde hapse- debildiklerini, vakti saati gehnce de büyük birgösteriyle ortayakoyduklannı dünya âle- me kanıtladı. Belgesel havası vermeye çalıştığı kita- bnı anaüz ve sentez zaafinı, arkadaşlan- nnı özel yaşamlannı peş peşe dizdıği yüz- lerce vıdı vıdı ile giderme çabası acaba, Efif Şafak'm Milliyet'te Derya Sazak'a anlat- tığı türden bir tür aynakeşlik yanı aynada kendini seyretme tutkusu mu? "Aynake^iğin'' tüm sorunsalı acaba nar- sistik çabalara düşünsel içerik, e\Tensel içerik kazandırmaya çalışmak mıdu"? *•• Cemal'in kitabında yok yok. Hapsedıhniş nefret, yıllarca frenlenmiş örke, en cıvığnıdan onlarca niteleme, kim- senin ipinde olmayacak yüzlerce vıdı vı- dı... Cemal , yıllardır siyaset yazarken bir türlü ortaya koyamadığı üslubunu demek ki dedikoduculuğa saklamış. 32 yıl önce gazeteye adım attığından iti- baren gizlice tuttuğu günlüklerle koskoca Cumhuriyet'i "BiriBiaGözetüyorEvi''ne çevirmiş. Kalemini gizli kamera olarak kullanmış. Ama en ilkelinden örtülü çamur atma- lar, hakaretler, en ucuzundan sövgüler ve en kakavanından övgüler, sayfalar dolusu gevezelik de geri durmamış. Kitapta elbette mesleki doğrular da var, herkesin paylaşacağı gerçekler de... Kitabın en ürkütücü, en korkutucu yanı da zaten burada. En büyük tehlike, bir kitapta yanlışlar- la doğrulann, yalanlarla gerçeklerin har- manlanıp sunulmasıdır. Yann bunlan ayıldamaya çalışacağız... Melih Aşık, Hasan CemaVin kitapta kendisi hakkındaki iddialarına 11 Aralık Pazargünü yayımlanan yazısındayanıt verdL Cumhuriyet olayı MELtH AŞIK "asan Cemal. "Cumhuriyet'i Çok Sevmiştim'' adlı kitabında. benı de gazeteyı yıkan suçlular arasınaHkoymuş. Bakınız, kitabın 528 sayfasında neler yazıyor "Kavgaya kasım a>Tiun ilk haftasuıda 110 binle girmiştik. 9-15 Kasun 1991 arası, yani ilk hafta 40 bin düştiı tiraj. Saöş 68 bin d\-armda>'dL O sırada bir > alan haber'in tirajı düşûrmekteki roNinü yaşadık, Yalan haberin alündaki imza Melıh Aşık'ü. Millhet'tekj köşesinde balonu uçurmuştu: 'Cumhunyet'ın ımzasız başyazılaruu Mehmet Barias yazıyor 1 '_" ••• Arşıvi açtım 10 Kasım 1991 tanhlı '* gazetede, şöyle dıyoruz "_ Işte haftaıun en 'basın'çiı olayu. Cumhuriyet gazetesinde >-aşananlar... Nadır Nadı'nin sağnğuıda 'nadır' bir gazete olan Cumhumet'te Nadi'nin vefan>1a getişen gcüşmeler- Gazetenin yazarlannın istifalaru. Gazetenin başsayfasında isimsiz \azılıp ahmda 'Cumhunyet' ketimesi bulunan, ama üslubundan Mehmet Barlas'a ah olduğu sanılan ifadeler ve beUi kişi ve kuruluşlara tttifadar-. Ve yazarlann ardmdan Cumhunyet okur'luğundan istifalar. Istifada okur-yazar davantşmasının ilk örneğL." Işte tuaj duşuren muthış bolüm bu . Lutfen bakınız "Başyazıda Mehmet Barlas'a ait olduğu sanılan ifadeler var" lafı nerede. "Başyaalan Mehmet Barias yazryor" lafı nerede? Cumhunyet okuru bunlan aynı anlama çekecek kadar zekâ ozürlü olabılır mı 7 Özetı... Hasan Cemal. 1991'de Özal ruzgânnı da arkasına alarak Cumhunyet'ı Cumhunyet yapan kadroyu tasfıye etmeye çalıştı. Gazeteyı sağ çızgrye oturtarak yaşatmak hayahndeydı. Başaramadı. Hasan Cemal'ı Cumhunyet okuru tasfıye ettı. Hasan neden başansız olduğunu hâlâ anlayamamış Kendi başansızhğnıa kendı dışında suçlular anyor Esas dram da burada HASAN CEMAL'İN KALEMİNDEN•••• pazar günü Nadir Bey'e uğra- dınu Kendiodasınday- dı. Bu kez tekerlekli sandalyesinde oturu- yordu, BerinHanım da üstündesabahlığı kar- şısında*.. NadirBey'in berjerinin dîbindeplas- tik çiş kabu.. Ne diye hep böyle ortalıkta bı- rahlır kL.. (sayfa 231)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle