Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3AYFA CUMHURlYET 26 KASIM 2005 CUMARTESİ
HABERLER
DUNYADA BUGUN | Yabancılara arazi satışına ilişkin düzenleme, Genelkurmay'ın görüşü alındıktan sonra yine değiştirildi
ALl SİRMEN
UlemaTartışması -
12 Eylül Yönetimi ve Asker
Recep Tayyip Erdoğan'ın başlattığı "Ulema"
tartışması sürerken, araştırmacı-gazeteci dostu-
muz Can Dündar, 22 Kasım günü Milliyet'teki
köşesınde, konuya yeni bir boyut getirdi: "Ulema-
dan bu konuda ilk görüş soran askerdi, hem de
12 Eylûl döneminde..." dedi ve aynntılan verdi.
Dündar'ın açıkladığına göre, 12 Eylül 1980 gü-
nü. askeri yönetim okullarda kıyafet yönetmeliği
hazırlarken Hasan Sağlam, Diyanet'in bağlı ol-
duğu Devlet Bakanltğı'na başvurarak, görüş iste-
miş. Oı üyeden oluşan kurul da, başını örtmenin
dinin emri olduğunu belirttikten sonra, tesettürün
kanunia sınırlandırılmasının anayasaya aykın ol-
duğunu da belirtmiş.
Can Dündar, yazısının bu başvuruyu anlatan
bölümüne de, "En Atatürkçû Bakan" arabaşlığını
koymuş. Ancak bu deyimle başvuruyu yapan Ha-
san Sağlam'ı mı, yoksa o sırada Devlet Bakanlığı
makamında bulunan Mehmet Özgüneş'i mi kas-
tediyor anlamadım.
Pek de fark etmezdi.
Şu garıp rastlantıya bakın ki o gün, Ülkü Ta-
mer'in anı kitabı "Yaşamak Hatır1amaktır"\ oku-
yordum.
Kıtabın bır yerinde Ülkü Tamer, 80'lerin başında
Bodrum Kütüphanesi'nin duvarlarını boyatmak
için bedava film getirtip oynatma girişimini anlatı-
yor.
Şairimiz, sinemacıyı ikna etmiştir ama... Gerisini
kitaptan okuyalım:
" ...Razı oldu, 'Ama' dedi, 'askeriyeden izin ge-
rek.'
Gittik 'askeriye'ye. Albayın karşısına çıktık. Üç
fılm getirteceğimi, kütüphane yaranna Yeni Sine-
ma'da oynatmak istediğimizi uzun uzun anlattım.
Albay yüzümüze bakıyor, ama kim bilir neler dü-
şünüyor? Bizi dinlemiyor bile. Baktım izin tehlike-
de, 'Atatûrk'ün çocuklan olarak, okuma yazma
seferberliğine katkıda bulunmak istiyoruz' dedim.
Albay Atatürk'ü duyunca doğruldu, 'okuma yaz-
ma seferbertiğinde' gülümsedi... İzin belgesinin
altına imzayı bastı" Işte 12 Eylül böylesine Ata-
türkçü bir dönemdi!
* • •
Türkiye bugünlere 12 Eylül sayesinde gelmiş
bulunuyor. Erbakan'ın o dönemden önce, rüya-
sında bıle görmeye cüret edemeyeceği şeyleri
yaşama geçiren, (anayasaya mecburi din dersi
koymak, C. Dündar'ın yazısında belirttiği gibi, laik
eğitimin kıyafet yonetmeliğini ulemaya sormak gi-
bi) Kenan Evren önderliğindeki 12 Eylül yönetimi
olmuştur.
ABD'den sürekli övgü ve destek alan Kenan
Evren önderliğindeki 12 Eylül darbesinin Türki-
ye'yi Batı demokrasilerinden kopardığını, bu du-
oımdan din temeline dayalı partilerin kazançlı çı-
kacağını, ülkemizi çok yakından tanıyan Alman
gazeteci Peter Scholl Latour da o günlerde bir
TV yayınında söylemekte ve Türkiye'ye son geli-
şinde, her yerde irticanın boy attığını göztediğini
sözlerine eklemekteydi.
Gerçekten de "çok çok Atatürkçû!" Kenan Ev-
ren, meydanlarda halka Kuran'dan ayetlerie ses-
lenmekteydi o dönemde.
Türkiye'de 12 Eylül'ün irtica için ne büyük bir
nimet olduğunu, Kenan Evren'in bugünlere gelin-
mesindeki katkısını herkes biliyor. Can Dündar da
sözünü ettiğim yazısında anlattıklanyla bu gerçeği
bir kez daha vurguluyor.
Yalnız Sayın Dündar'ın "Asker ulemadan fetva
isterse, AKP'nin istemesine şaşabilir miyiz" tüm-
cesiyle biten yazıstnda, 12 Eylül'ü emsal göster-
mesini doğrusu pek anlayabilmiş değilim.
öyie ya Mecelle'de de belirtildiği gibi, " suimi-
sal emsal teşkil etmez". Türkiye'de laiklik açısm-
dan en kötü misal de 12 Eylül yönetimidir.
* • •
Türk aydınlannın Kenan Evren'e teşekkür borç-
lu oldukları tek husus, kendilerine, laikliğin korun-
ması için askere bel bağlamanın saçmalığını, biz-
zat kendi kişiliğiyle göstermiş olmasıdır.
Kenan Evren döneminin uygulamalan, MGK'nin
beşli vetosu birçok kişiyi tırpanlarken bir zaman-
lar Erbakan'ın adayı olan Özal'ın, önce o yöneti-
min ekonomiden sorumlu bakanı olması, ardın-
dan da yasaklı seçimin galibi olarak iktidan ele
geçirmesi üzerine, 14 Ocak 1986 günü Cumhuri-
yet'te yayımlanan, hapishaneden Samim Lütfü
imzasıyla yazdığım yazı bunun bir örneği; dilerse-
niz aradan yirmi yıl geçtikten sonra, son bölümü
birlikte okuyalım:
...Olayın bu yönünü gördükten sonra, laiklik ko-
nusunda askerlerin güvence olduklannı ileri sür-
mek, gerçeklere ters düşmüyor mu dersiniz'?
Türkiye artık Cumhuriyetin tüm temel ilkelerinin
etkin sivil güvenceleri oluşturulması zorunluluğu-
nun bilincine varmış görünüyor.
Bu sözcüğün tam etimolojik anlamıyla "Sivil"
olan bilincin kendisi, dışındaki üniformalı güven-
celerin hepsinden daha daha önemli ve geçerli
bir güvence değil midir?
Ne dersiniz?
Bu gerçeği her zaman anımsarsak on, yirmi yıl
gibi aralarla yanılıp ikide bir şaşkınlıkla "Vay canı-
na.'" demek durumuna düşmekten kurtuluruz.
asirmen@ cumhuriyet.com.tr
Yazar Martln-Chauffier.
Avrapa Türkiye'ye
karşı önyargdı
istanbulHaberServi-
a-Yazar\eParisMatch
Dergisi Yazüşleri Mü-
dürü Gilles Martin-
Chauflter. Notre Dame
De SionLisesi'nde *ts-
tanbulun RomanT ad-
lı kitabı üzerine "Avru-
pa Türkrye'siz Otuştu-
rulamaz" başlıkh bir
konferans verdi.
Avrupa" nın Türki-
ye'yekarşı olumsuz dü-
şüncelenbulunduğuna
dıkkat çeken Martin-
Chauffier, Tülkiye'nin
kendisini iyi savunama-
dığmı söyledi. Martin-
Chauffier, Türklerin
Avrupa'ya ait olmadığı-
nın da söylenemeyece-
ğini dile getirdi.
Avrupa'mn önyargı-
lannakarşı Tüıkiye'nin
kendisini iyi savuna-
madığuu belirterek
"Türkiyetüm kriterie-
ri yerine getirmesi du-
rumunda bile, Avru-
pa'nınhissiyaüna bağ-
h olarakAB'yegireme-
yebiür" tiedi.
Askere 'satış' çalımıEMİNEKAPLAN
ANKARA- AKPhükümetinin, Ge-
nelkurmay Başkanlığı'nın olumlu gö-
rüş bildirdiği yabancıya arazi satışı-
na ilişkinyasa tasansınıBaşbakanhk'ta
değiştirdiği ortaya çıktı. Bunun üze-
rine TBMM Adalet Komisyonu'na 4
itiraz bildirildi.
Yabancıya mülk satışına ilişkin ya-
sa tasansı, TBMM Adalet Komisyo-
nu'ndaaltkomisyonasevkedildi. Alt
komisyondaki görüşmeler sırasında
AKP hükümetinin Genelkurmay'ın
olumlu görüş bildirdiği tasanyı Baş-
bakanlık'ta değıştirerek TBMM'ye
sunduguortayaçıku. Altkomisyon ça-
lışmalarına katılan Milli Savunma
Bakanlığı temsücileri, askeri yasak
bölgeler ilegüvenlikbölgelerinde ya-
bancıyamülksatışına izinverilmeme-
• AKP hükümetinin, askerlerin de olumlu görüş bildirdiği yabancıya arazi satışına ilişkin
yasa taslağını Başbakanlık'ta değiştirdiği ortaya çıktı. Milli Savunma Bakanlığı. TBMM
Adalet Komisyonu'nda alt komisyona sevk edilen tasarı için 4 itiraz bildirdi.
si gerektiğini belirterekbunayönelik
endişelerini bir ömekle anlattılar:
"Sarp sunr kapısına yakın olan as-
keriyasakböigede bir tane Türk şir-
keti, 11 bin metrekare üzerinde faab-
yâgösteriyonhLAncakdahasoorabu
şirketin tümtaissekrinibir İngüizşir-
ketisaün akfa. Şu andaülkegüvenliği
açKindanönemlibir >«rdefaaK>Tet>-a-
prvorlar. Ancak tüm uyanlannnza
rağmen bir şe> yapüamr^'orT
Bakanlık temsücileri, yasa tasansı
üzerindedegjşfldik yapılrnaküzere ko-
misyona 4 öneri sundular. Bu öneri-
ler ve gerekçeleri şöyle:
• Yabancı uyruklu gerçek kişilerin
karşılıklı ohnak veyasal sınuiamala-
ra uyulmak kaydıyla Türkiye'de işye-
ri ve mesken olarak kullanmak üze-
re uygulama imar planı veya mevzii
imar planı içinde taşınmaz edinme-
lerinde, bu nitelikteki taşınmazlann
tapuya tescüli olmalan koşulu aran-
mah. Eğer tapuya tescil olmazsa, ta-
şınmazlannhangiamaçlara aynldığı-
nrn anlaşılması vebununizlenmesiuy-
gulamada sorunlara yol açar.
• Daha önceki yasayı iptal eden
Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli
karannda, tüzelkişiliği haiz yabancı
şirketlerin taşınmaz edinmelerirun
Tapu Yasası'nda düzenlenmesi ge-
rektiği belirtiUniştir. Bu nedenle ya-
bancıticaretşırketlerininde taşınmaz
edinmelerinin bu yasada düzenlen-
mesi gerekirken özel yasalara atıfta
bulunubnası uygun değildir.
• Tasanda sulama, enerji. tanm.
maden, StT ve benzeri nedenlerle ko-
runması gereken alanlannyaru sıra as-
keri yasak bölgeler ve güvenlik böl-
gelerinde de yabancüann taşınmaz
mal edinemeyecekleri yerleri belirle-
meye Bakanlar Kurulu yetkıli kıhn-
mıştır. Oysa ki, askeri yasak bölgeler
ve güvenlik bölgeleri Askeri Yasak
Bölgeler ve GüvenlikBölgeleri Yasa-
sı'na tabidir ve bu yasa hükümleri
uyanncabelirlenenyerlerde yabancı-
lann taşınmaz mal edinmeleri müm-
kün değildir. Mevcut şekilde düzen-
lendiği takdirde, Bakanlar Kuruluya-
saklama karan ahnadığı takdirde ya-
bancılann askeri yasak bölgeler ve
güvenlik bölgelerinde taşınmazedin-
melen mümkün olduğu yorumlanna
nedenolabilecektır. Bunedenle söz ko-
nusu ifade maddeden çıkanlmalıdrr.
• TasandakiMiüiSavunmaBakan-
lığı'nca yasanrn yayunı tanhinden
itibaren 3 ay içerisinde mevcut aske-
ri yasak ve güvenlik bölgelerinin Ta-
pu ve Kadastro GenelMüdürlüğü'nce
bildirilmesıne ihşkin düzenleme, me-
rinden çıkanlmalıdır. Askeri Yasak
Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Ya-
sası'nın verdiği yetkiye dayanılarak
çıkanlan yönetmelik, askeri yasak
bölgeler ve güvenlik bölgelerinin te-
sisi ve bu alanlarda uygulanacak
esaslara ilişkin düzenlemeler içer-
mektedir.
TSKRAHATSIZ
Ankara9
dan
KKTCye
mülkbaskısı
• KKTC topraklannda bulunan Rum
mülklerinin iadesini öngören yasa
tasansının Türkiye tarafindan da
desteklendiği öğrenilirken diplomatik
kaynaklar Rumlann mülkiyet konusunda
Türkiye'yi değil KKTC'yi muhatap almak
zorunda olduğunu kaydediyor.
MAHMUTGURER
ANKARA -Rumlara, KKTC'de kalan mallannın
yargı yoluyla iade edilebümesini öngören yasa
değişikliğınin gerçekleştirilmesini Türkiye'nin
ıstediği öğrenildi. Diplomatik kaynaklar, yasa
sayesinde Rumlann Türkiye'yi değil KKTC'yi
muhatap kabul etmek zorunda kalacaklannı
belirtirken yasanın, Türkiye'nin AİHM'deki
dosyasının incelmesine neden olacağını kaydetti.
KKTC Cumhuriyet Meclisi'ne getirilen
"TaşınmazMallann ve 13 Şubat 1975ten Önce
Kıbns'ın Kuzevinden Göc EtmekZorunda
Kalanlara Ait taşınırMaHann ladea, Takaa ve
Tazminini Öngören Yasa'da Değjşikkik
Yapdmasuu Öngören Yasa Tasansı"run Türk
Silahh Kuvvetleri'nde de (TSK) rahatsızlık
yarattığı öğrenildi. Dışişleri Bakanlığı yetkilileri
ise yasa değişikliği sayesinde Rumlann
Türkiye'yi doğrudan AÖTM'ye şikâyet
edemeyeceğini söyledi. Yasanın bu nedenle
Türkiye tarafindan desteklenmesinin normal
karşılanması gerektiğini anlatan kaynaklar,
u
Bundan sonra Rumlar KKTC mahkemelerini
muhatap alacaklar. Bö\1ece kararKKTC
mahkemekritarafindan verflecek" diye konuştu.
i
Ahn sizin oisun, denmeyecek'
Kaynaklar, yasanın AİHM taranndan da
tanınması durumunda, hem KKTC hem de
Türkiye'nin davalar ve mülkiyet hakkı
tartışması konusunda rahat bir nefes alacağını
iddia etti. Dışişleri kaynaklan şöyle konuştu:
-Tabii ki KKTC mahkemekri de ahn bu mal
mülk sizin olsun diye doğrudan bunlan teslim
etmeyecek- tlk önce başvuru haklanvar mı, yok
mu onu saptayacak. ÇünküRumlar her şey için
hemen AİHM'ye başvTinryorlar.'' Bazı KKTC
kaynaklan ise tasanyı "ucu açıkve sonn
belirsiz'' olarak niteliyor. Kaynaklar, yasanın en
önemli yönünün ise bu mülklere tapusu ile sahip
olan KKTC yurttaşlanna ne olacağvnın belirsiz
bırakıhnası olduğunu kaydediyor.
UM »tnHORiJsa PE^SONNEL »ND »EMKI.ES 0i
î" "SSSRTIR
»AINIZ BIRLESMIS MI^LcTLE» PERS0HEL1
VE »HAUAfi.
STOf Î U M K i WR
UN MtD PEHMiTTED PERSONSEl 1SD VtHICUS O
fHÛTOGRAPHY
' - D«WU «1 HPOSOfflKO T» Hİ
H
ThnesgazetesininhaberinegöreLedraCaddesi'ndekigeçişydbaşuıakadaraçüacak
Ledra'dabariyerler yıhlıyor
ANS JÖRG KRETSCHMER
'Azınhk
tanımını
tartışmam'
tstanbul Haber Servisi - AB Komisyonu Türkiye
Delegasyonu Başkanı Büyükelçi llans Jörg
Kretschmer, Türkiye'deki azınlık tanrmı üzerinde
tartışmak istemedığini belirterek "Siyasikriterkr
açıkve nettir. Türiaye'nin bunlara uyması gerekir.
Buna Türkrye'nin AB standarüarma u>ması için
gereken her türlü hukuki değ^knk de dahikür"
dedi. Büyükelçi Hans Jörg Kretschmer, dün
Dedeman Oteli'nde düzenlenen "Küreseûeşme ve
Kurumsal Sosyal Sonunluluk" konulu konferansa
katıldı. Konferansın sonunda basın mensuplannrn
sorulannı yanıtlayan Kretschmer, bir gazetede
yayunlanan "Lozan Antiaşmast'nı sadeceYahudi,
Rum ve Ermenikri kapsa>acak şekilde sımrh
olarakyorumlamamn yetersiz kaldığı
n
yönündeki
sözlerini savundu. Kretschmer. Türkiye'nin AB'ye
üyelikte, Avrupanın tüm koşullanna uyum
sağlaması gerektiğini belirtti. Şemdinli'de yaşanan
olaylara da değinen Kretschmer. "Hükûmet,
suçhdarm bulunması için taahhütte bulundu vç
bunu gerçekleşüreceğine inamyonım. Bu otaya eğer
yetkuiler kanştrysa, kabul edilemez bir durumdur.
Bu aşamada Türkhie'de soruşturmanın herkese
uygulanan hukuk baanda yapddığma eminiz.
Hukukun üstünlüğunün Türkrşe'de hâkim
olduğuna eminiz. Soruşturma Türkrve için smav
olacak" diye konuştu.
Yolsuzluk için bağımsız kurul
LEFKOŞA(ANKA)-Kıbns'ta ayn-
lığın önemli sembollerinden biri daha
tarihe gömülüyor. KKTC yetkililen,
bir zamanlar adanın en önemli alışve-
riş merkezlerindenLedraCaddesi'nde-
ki bariyerleri yıkıp bölgeyi yılbaşma
kadar geçişlere açmayı hedeiliyor.
Ingiliz Times gazetesinin haberine
göre Türk yetkili Simavi Aşık. Ledra
Caddesi'ndekigeçişinyılbaşına kadar
açürnasınınplanlandığını söyledi. Rum
kesimi de "Biz de kendi taranmıa aç-
maya hazınz" mesajı verdi.
Adada İngiüzce olarak yayımlanan
Cyprus Mail gazetesi de konuyla ilgi-
liolarak "Lerkoşahalkıiçinbundanda-
ha güzel bir yılbaşı okunazdı" yoru-
munu yaptı. Lefkoşa'da iki geçiş nok-
tası daha ohnasına karşın Ledra Cad-
desi'ndeki geçiş gerekpratik gerekse
sembolik anlamdaoldukçabüyük önem
taşıyor.
Konuile ilgiliolarak görüşlerini bil-
direnüst düzey bır AB yetkilisı de "Bu
adım,ikitarafarasuıdasi\^sise\T\e<ie-
ki ilişkflenn ilerlemediği izlenimi ver-
diğiböylebir dönemde umut verici bir
işarettü"" diye konuştu. Times gazete-
si haberinde ise "Ledra Caddesi açö-
sa bile siyasi çözüm yolu hâlâ kapah
durumda.En sonBM planıda 2004>>
hNisanaymdaRumlartaranndan red-
dedibniştivey«rmiçtadepek bir umot
yok" yorumuna yer verdi.
Kretschmer, konferanstaki konuşmasmda da
Türkiye'de yolsuzluğa karşı mücadelede daha fazla
işbirliği yapılması gerektığmi belirterek bu
işbirliğinin sağlanması için bağunsız bir kurul
oluşturulmasını önerdı. Kretschmer. AB üyelik
sürecinde toplumun üzerine düşen 2 önemli görev
olduğunu söyleyerek şöyle devam etti:
"Öncetikle AB müktesebaürun uyartanması ve
uygulanması gerekir. Bu. sorumluluğun gehşmesine
katkıda bulunacakûr. Bunun dtşında Türkiye
şirkeüerinin sorumlu bir şekilde çahşması için
teş\ikler vermelidir. STK'lerin şirket çahşmalaruu
denetle\ebilmesini sağUmah. Tüketicilerin
bih'nçknmesini sağlamauT Konferansa katüan
DİSK Genel Başkanı Süle>-man Çelebi ise sosyal
sorumluluğun doğumdan ölüme kadar yansıyan bir
süreç olduğuna dikkat çekti. Yaşam kalitesinin
yükseltıhnesinin önemine vurgu yapan Çelebi,
müzakere sürecinin zorluklar getirdiğini, ancak bu
sürece devletin yanı sıra toplumsal aktörlerin de
dahil ohnası gerektiğini belirtti.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tı
Kamplaşma ve gerginlik orta-
mından Genelkurmay Başkanı
Hilmî Özkök de nasibini aldı. Or-
general Özkök, bir süredir belli bir
çevrenin eleştiri bombardımanına
tutuluyordu. Onun Fethullahçı ol-
masından tutun da AKP'li olması-
na kadar uzanan yorumlar, eleşti-
riler birbirini izliyordu. Son olarak
da görev süresinin uzatılacağı ve-
ya cumhurbaşkanı yapılacağı
soylentileri çıkanldı.
Hilmi özkök, bunlara daha ön-
ce cevap vermişti. Böyle bir niyeti
ve amacının olmadığını açıklamış-
tı, yine de eleştin'lerin arkası kesil-
medi. Peki, Hilmi özkök'e bir
çevre neden bu kadar sert ve acı-
masız eleştiriler yöneltiyordu? Öz-
kök, laiklik karşıtı mıydı? özkök,
modern Türkiye Cumhuriyeti ide-
allerine bağlı değil miydi?
• • •
Hilmi Özkök'ü tanımam, hiç ko-
nuşmuşluğum da yok. Kendisini
ben de yaptığı açıklamalardan,
verdiği demeçlerden ve yakın ar-
kadaşlarının gazetelere yansıyan
yorumlanndan tanıyoaım. özkök,
Hilmi Özkök'ün Açıklaması
siyasi iradenin üstünlüğüne dikkat
çeken açıklamalar yaptı. Demok-
ratikleşmeye, Avrupa Birliği süre-
cine destek verdi. Ancak laiklikle
ilgili bütün tartışmalarda da laikliği
her koşul altında savunmaya ka-
rarlı olduklannı vurguladı. Demok-
ratik, laik bir hukuk devletinin ar-
kasında durdu. Askerin siyasetten
uzak durması çağnsında bulundu.
Aslında, demokratik bir iilkede
olması gereken duyarlığı, ordu-
nun en tepe noktasında temsil et-
ti. lç gerginlikler konusunda da
gerginliğin tarafı olmak yerine, bu
gerginliklerin yumuşatılması yö-
nünde çaba sarf etti. Böylesine
kritik bir dönemde, dengeleri ko-
ruyan, AB'ye geçiş sürecine des-
tek veren önemli bir görev yerine
getirdi, getirmeye devam ediyor.
• • •
Başına ne geldiyse işte bu ne-
denle geldi. Gerginlik ve iç kamp-
laşma yanlılan, onun bu sakin tu-
tumundan, dengeli tutumurdan
hoşlanmadılar. İlk kez belki de bir
Genelkurmay Başkanı, alışık ol-
madık şekilde ye bence haksız
olarak ağır eleştirilere maruz kal-
dı. Genelkurmay Başkanı'na böy-
lesine sert eleştiriler yapılabilme-
sinin bir nedeni de onun duşünce
özgüriüğüne önem veren kişiliğiy-
di. Demokrasilerde, Genelkurmay
başkanlan da haklı haksız eleştiri-
lebilirdi. Bu yönüyle olumlu bir
gelenek de yaratılmış oldu.
Işin ikinci boyutu ise Genelkur-
may Başkanı'na yöneltilen eleşti-
rilerin ya da haksız suçlamalann
"klişe" haline gelmiş unsurianydı.
"Fethullahçı" suçlaması neredey-
se birisine kızıldığı an ilk yapılma-
sı gereken kara çalmalardan birisi
haline gelmişti. fkinci klişe suçla-
maise "şeriatçılarla işbiriiği"yd\.
Genelkurmay Başkanfnın de-
mokrasi, hak hukuk konusunda
dikkatli olması iyi bir şey değil mi-
dir? Çünkü askeri kurumlarda di-
siplin ve otorite hep ön plandadır,
bu nedenle askerlerie demokrasi
arasında hep sorunlu bir ilişki var-
dır. özkök bu açıdan olumlu bir
ömek sayılmaz mı? Bu iyi bir şey
değH midir?
• • • + *,
Kişisel olarak Hilmi özkök ün
üzüldüğünü, haksız eleştiriler ne-
deniyle acı çektiğini tahmin ede-
cek kadar bu ortamı iyi tanırım.
Ancak sevindirici olan, belki de
biraz Özkök sayesinde Genelkur-
may başkanı eleştirilebilir bir hale
geldi. Bunu da Ozkök'ün bir kat-
kısı olarak kabul edebiliriz. Böyle
bir katkı yapmış bulunmaktan da
mutlu olması gerekir.
Geçmiş deneylerden biliyoruz,
askerler eleştiriye fazla alışık de-
ğildir. Yakın tarihimiz bu konuda
üzüntü verici örneklerie doludur.
•••
Kimin Genelkurmay başkanı, ki-
min cumhurbaşkanı olacağına
ilişkin tartışmalar da sürecektir.
Çünkü Türkiye demokratikleşme
yönünde ilerieyen bir ülke. Bu tar
tışmalara alışmalıyız. Gönül istiyo
ki herkes kendi görevini üstlensir
kendi görevini yapmaya çalışsır
Hemangi bir demokratik ülked
olduğu gibi.
Sonunda, demokratik kurumla
bir süreç içinde bu kurumlann bc
ştna kimlerin geleceğini beliriey<
cek. Zaten bunun başka bir fo
mülü de yok.
•••
Genelkurmay Başkanı Hilı
Özkök, kendisiyle ilgili öne sür
len spekülasyonlara bir anlam
açık net bir yanıt verdi. Buna ir
yaç var mıydı? Kendisi böyle
ihtiyaç duydu ki böyle açıklaı
yaptı.
Daha ağustos ayına kadar <
uzun bir zaman var. Kürt soru
Avrupa Biriiği süreci, demokra
leşme gibi kritik konularda H
özkök, mutlaka olumlu katk
yapmaya devam edecektir.
Haksız suçlamalar ise ne y
ki ülkemizde kötü bir alışka
olarak sürüyor. Umanm bir
bunlan da aşarız.