22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3AYFA CUMHURlYET 26 KASIM 2005 CUMARTESİ HABERLER DUNYADA BUGUN | Yabancılara arazi satışına ilişkin düzenleme, Genelkurmay'ın görüşü alındıktan sonra yine değiştirildi ALl SİRMEN UlemaTartışması - 12 Eylül Yönetimi ve Asker Recep Tayyip Erdoğan'ın başlattığı "Ulema" tartışması sürerken, araştırmacı-gazeteci dostu- muz Can Dündar, 22 Kasım günü Milliyet'teki köşesınde, konuya yeni bir boyut getirdi: "Ulema- dan bu konuda ilk görüş soran askerdi, hem de 12 Eylûl döneminde..." dedi ve aynntılan verdi. Dündar'ın açıkladığına göre, 12 Eylül 1980 gü- nü. askeri yönetim okullarda kıyafet yönetmeliği hazırlarken Hasan Sağlam, Diyanet'in bağlı ol- duğu Devlet Bakanltğı'na başvurarak, görüş iste- miş. Oı üyeden oluşan kurul da, başını örtmenin dinin emri olduğunu belirttikten sonra, tesettürün kanunia sınırlandırılmasının anayasaya aykın ol- duğunu da belirtmiş. Can Dündar, yazısının bu başvuruyu anlatan bölümüne de, "En Atatürkçû Bakan" arabaşlığını koymuş. Ancak bu deyimle başvuruyu yapan Ha- san Sağlam'ı mı, yoksa o sırada Devlet Bakanlığı makamında bulunan Mehmet Özgüneş'i mi kas- tediyor anlamadım. Pek de fark etmezdi. Şu garıp rastlantıya bakın ki o gün, Ülkü Ta- mer'in anı kitabı "Yaşamak Hatır1amaktır"\ oku- yordum. Kıtabın bır yerinde Ülkü Tamer, 80'lerin başında Bodrum Kütüphanesi'nin duvarlarını boyatmak için bedava film getirtip oynatma girişimini anlatı- yor. Şairimiz, sinemacıyı ikna etmiştir ama... Gerisini kitaptan okuyalım: " ...Razı oldu, 'Ama' dedi, 'askeriyeden izin ge- rek.' Gittik 'askeriye'ye. Albayın karşısına çıktık. Üç fılm getirteceğimi, kütüphane yaranna Yeni Sine- ma'da oynatmak istediğimizi uzun uzun anlattım. Albay yüzümüze bakıyor, ama kim bilir neler dü- şünüyor? Bizi dinlemiyor bile. Baktım izin tehlike- de, 'Atatûrk'ün çocuklan olarak, okuma yazma seferberliğine katkıda bulunmak istiyoruz' dedim. Albay Atatürk'ü duyunca doğruldu, 'okuma yaz- ma seferbertiğinde' gülümsedi... İzin belgesinin altına imzayı bastı" Işte 12 Eylül böylesine Ata- türkçü bir dönemdi! * • • Türkiye bugünlere 12 Eylül sayesinde gelmiş bulunuyor. Erbakan'ın o dönemden önce, rüya- sında bıle görmeye cüret edemeyeceği şeyleri yaşama geçiren, (anayasaya mecburi din dersi koymak, C. Dündar'ın yazısında belirttiği gibi, laik eğitimin kıyafet yonetmeliğini ulemaya sormak gi- bi) Kenan Evren önderliğindeki 12 Eylül yönetimi olmuştur. ABD'den sürekli övgü ve destek alan Kenan Evren önderliğindeki 12 Eylül darbesinin Türki- ye'yi Batı demokrasilerinden kopardığını, bu du- oımdan din temeline dayalı partilerin kazançlı çı- kacağını, ülkemizi çok yakından tanıyan Alman gazeteci Peter Scholl Latour da o günlerde bir TV yayınında söylemekte ve Türkiye'ye son geli- şinde, her yerde irticanın boy attığını göztediğini sözlerine eklemekteydi. Gerçekten de "çok çok Atatürkçû!" Kenan Ev- ren, meydanlarda halka Kuran'dan ayetlerie ses- lenmekteydi o dönemde. Türkiye'de 12 Eylül'ün irtica için ne büyük bir nimet olduğunu, Kenan Evren'in bugünlere gelin- mesindeki katkısını herkes biliyor. Can Dündar da sözünü ettiğim yazısında anlattıklanyla bu gerçeği bir kez daha vurguluyor. Yalnız Sayın Dündar'ın "Asker ulemadan fetva isterse, AKP'nin istemesine şaşabilir miyiz" tüm- cesiyle biten yazıstnda, 12 Eylül'ü emsal göster- mesini doğrusu pek anlayabilmiş değilim. öyie ya Mecelle'de de belirtildiği gibi, " suimi- sal emsal teşkil etmez". Türkiye'de laiklik açısm- dan en kötü misal de 12 Eylül yönetimidir. * • • Türk aydınlannın Kenan Evren'e teşekkür borç- lu oldukları tek husus, kendilerine, laikliğin korun- ması için askere bel bağlamanın saçmalığını, biz- zat kendi kişiliğiyle göstermiş olmasıdır. Kenan Evren döneminin uygulamalan, MGK'nin beşli vetosu birçok kişiyi tırpanlarken bir zaman- lar Erbakan'ın adayı olan Özal'ın, önce o yöneti- min ekonomiden sorumlu bakanı olması, ardın- dan da yasaklı seçimin galibi olarak iktidan ele geçirmesi üzerine, 14 Ocak 1986 günü Cumhuri- yet'te yayımlanan, hapishaneden Samim Lütfü imzasıyla yazdığım yazı bunun bir örneği; dilerse- niz aradan yirmi yıl geçtikten sonra, son bölümü birlikte okuyalım: ...Olayın bu yönünü gördükten sonra, laiklik ko- nusunda askerlerin güvence olduklannı ileri sür- mek, gerçeklere ters düşmüyor mu dersiniz'? Türkiye artık Cumhuriyetin tüm temel ilkelerinin etkin sivil güvenceleri oluşturulması zorunluluğu- nun bilincine varmış görünüyor. Bu sözcüğün tam etimolojik anlamıyla "Sivil" olan bilincin kendisi, dışındaki üniformalı güven- celerin hepsinden daha daha önemli ve geçerli bir güvence değil midir? Ne dersiniz? Bu gerçeği her zaman anımsarsak on, yirmi yıl gibi aralarla yanılıp ikide bir şaşkınlıkla "Vay canı- na.'" demek durumuna düşmekten kurtuluruz. asirmen@ cumhuriyet.com.tr Yazar Martln-Chauffier. Avrapa Türkiye'ye karşı önyargdı istanbulHaberServi- a-Yazar\eParisMatch Dergisi Yazüşleri Mü- dürü Gilles Martin- Chauflter. Notre Dame De SionLisesi'nde *ts- tanbulun RomanT ad- lı kitabı üzerine "Avru- pa Türkrye'siz Otuştu- rulamaz" başlıkh bir konferans verdi. Avrupa" nın Türki- ye'yekarşı olumsuz dü- şüncelenbulunduğuna dıkkat çeken Martin- Chauffier, Tülkiye'nin kendisini iyi savunama- dığmı söyledi. Martin- Chauffier, Türklerin Avrupa'ya ait olmadığı- nın da söylenemeyece- ğini dile getirdi. Avrupa'mn önyargı- lannakarşı Tüıkiye'nin kendisini iyi savuna- madığuu belirterek "Türkiyetüm kriterie- ri yerine getirmesi du- rumunda bile, Avru- pa'nınhissiyaüna bağ- h olarakAB'yegireme- yebiür" tiedi. Askere 'satış' çalımıEMİNEKAPLAN ANKARA- AKPhükümetinin, Ge- nelkurmay Başkanlığı'nın olumlu gö- rüş bildirdiği yabancıya arazi satışı- na ilişkinyasa tasansınıBaşbakanhk'ta değiştirdiği ortaya çıktı. Bunun üze- rine TBMM Adalet Komisyonu'na 4 itiraz bildirildi. Yabancıya mülk satışına ilişkin ya- sa tasansı, TBMM Adalet Komisyo- nu'ndaaltkomisyonasevkedildi. Alt komisyondaki görüşmeler sırasında AKP hükümetinin Genelkurmay'ın olumlu görüş bildirdiği tasanyı Baş- bakanlık'ta değıştirerek TBMM'ye sunduguortayaçıku. Altkomisyon ça- lışmalarına katılan Milli Savunma Bakanlığı temsücileri, askeri yasak bölgeler ilegüvenlikbölgelerinde ya- bancıyamülksatışına izinverilmeme- • AKP hükümetinin, askerlerin de olumlu görüş bildirdiği yabancıya arazi satışına ilişkin yasa taslağını Başbakanlık'ta değiştirdiği ortaya çıktı. Milli Savunma Bakanlığı. TBMM Adalet Komisyonu'nda alt komisyona sevk edilen tasarı için 4 itiraz bildirdi. si gerektiğini belirterekbunayönelik endişelerini bir ömekle anlattılar: "Sarp sunr kapısına yakın olan as- keriyasakböigede bir tane Türk şir- keti, 11 bin metrekare üzerinde faab- yâgösteriyonhLAncakdahasoorabu şirketin tümtaissekrinibir İngüizşir- ketisaün akfa. Şu andaülkegüvenliği açKindanönemlibir >«rdefaaK>Tet>-a- prvorlar. Ancak tüm uyanlannnza rağmen bir şe> yapüamr^'orT Bakanlık temsücileri, yasa tasansı üzerindedegjşfldik yapılrnaküzere ko- misyona 4 öneri sundular. Bu öneri- ler ve gerekçeleri şöyle: • Yabancı uyruklu gerçek kişilerin karşılıklı ohnak veyasal sınuiamala- ra uyulmak kaydıyla Türkiye'de işye- ri ve mesken olarak kullanmak üze- re uygulama imar planı veya mevzii imar planı içinde taşınmaz edinme- lerinde, bu nitelikteki taşınmazlann tapuya tescüli olmalan koşulu aran- mah. Eğer tapuya tescil olmazsa, ta- şınmazlannhangiamaçlara aynldığı- nrn anlaşılması vebununizlenmesiuy- gulamada sorunlara yol açar. • Daha önceki yasayı iptal eden Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli karannda, tüzelkişiliği haiz yabancı şirketlerin taşınmaz edinmelerirun Tapu Yasası'nda düzenlenmesi ge- rektiği belirtiUniştir. Bu nedenle ya- bancıticaretşırketlerininde taşınmaz edinmelerinin bu yasada düzenlen- mesi gerekirken özel yasalara atıfta bulunubnası uygun değildir. • Tasanda sulama, enerji. tanm. maden, StT ve benzeri nedenlerle ko- runması gereken alanlannyaru sıra as- keri yasak bölgeler ve güvenlik böl- gelerinde de yabancüann taşınmaz mal edinemeyecekleri yerleri belirle- meye Bakanlar Kurulu yetkıli kıhn- mıştır. Oysa ki, askeri yasak bölgeler ve güvenlik bölgeleri Askeri Yasak Bölgeler ve GüvenlikBölgeleri Yasa- sı'na tabidir ve bu yasa hükümleri uyanncabelirlenenyerlerde yabancı- lann taşınmaz mal edinmeleri müm- kün değildir. Mevcut şekilde düzen- lendiği takdirde, Bakanlar Kuruluya- saklama karan ahnadığı takdirde ya- bancılann askeri yasak bölgeler ve güvenlik bölgelerinde taşınmazedin- melen mümkün olduğu yorumlanna nedenolabilecektır. Bunedenle söz ko- nusu ifade maddeden çıkanlmalıdrr. • TasandakiMiüiSavunmaBakan- lığı'nca yasanrn yayunı tanhinden itibaren 3 ay içerisinde mevcut aske- ri yasak ve güvenlik bölgelerinin Ta- pu ve Kadastro GenelMüdürlüğü'nce bildirilmesıne ihşkin düzenleme, me- rinden çıkanlmalıdır. Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Ya- sası'nın verdiği yetkiye dayanılarak çıkanlan yönetmelik, askeri yasak bölgeler ve güvenlik bölgelerinin te- sisi ve bu alanlarda uygulanacak esaslara ilişkin düzenlemeler içer- mektedir. TSKRAHATSIZ Ankara9 dan KKTCye mülkbaskısı • KKTC topraklannda bulunan Rum mülklerinin iadesini öngören yasa tasansının Türkiye tarafindan da desteklendiği öğrenilirken diplomatik kaynaklar Rumlann mülkiyet konusunda Türkiye'yi değil KKTC'yi muhatap almak zorunda olduğunu kaydediyor. MAHMUTGURER ANKARA -Rumlara, KKTC'de kalan mallannın yargı yoluyla iade edilebümesini öngören yasa değişikliğınin gerçekleştirilmesini Türkiye'nin ıstediği öğrenildi. Diplomatik kaynaklar, yasa sayesinde Rumlann Türkiye'yi değil KKTC'yi muhatap kabul etmek zorunda kalacaklannı belirtirken yasanın, Türkiye'nin AİHM'deki dosyasının incelmesine neden olacağını kaydetti. KKTC Cumhuriyet Meclisi'ne getirilen "TaşınmazMallann ve 13 Şubat 1975ten Önce Kıbns'ın Kuzevinden Göc EtmekZorunda Kalanlara Ait taşınırMaHann ladea, Takaa ve Tazminini Öngören Yasa'da Değjşikkik Yapdmasuu Öngören Yasa Tasansı"run Türk Silahh Kuvvetleri'nde de (TSK) rahatsızlık yarattığı öğrenildi. Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ise yasa değişikliği sayesinde Rumlann Türkiye'yi doğrudan AÖTM'ye şikâyet edemeyeceğini söyledi. Yasanın bu nedenle Türkiye tarafindan desteklenmesinin normal karşılanması gerektiğini anlatan kaynaklar, u Bundan sonra Rumlar KKTC mahkemelerini muhatap alacaklar. Bö\1ece kararKKTC mahkemekritarafindan verflecek" diye konuştu. i Ahn sizin oisun, denmeyecek' Kaynaklar, yasanın AİHM taranndan da tanınması durumunda, hem KKTC hem de Türkiye'nin davalar ve mülkiyet hakkı tartışması konusunda rahat bir nefes alacağını iddia etti. Dışişleri kaynaklan şöyle konuştu: -Tabii ki KKTC mahkemekri de ahn bu mal mülk sizin olsun diye doğrudan bunlan teslim etmeyecek- tlk önce başvuru haklanvar mı, yok mu onu saptayacak. ÇünküRumlar her şey için hemen AİHM'ye başvTinryorlar.'' Bazı KKTC kaynaklan ise tasanyı "ucu açıkve sonn belirsiz'' olarak niteliyor. Kaynaklar, yasanın en önemli yönünün ise bu mülklere tapusu ile sahip olan KKTC yurttaşlanna ne olacağvnın belirsiz bırakıhnası olduğunu kaydediyor. UM »tnHORiJsa PE^SONNEL »ND »EMKI.ES 0i î" "SSSRTIR »AINIZ BIRLESMIS MI^LcTLE» PERS0HEL1 VE »HAUAfi. STOf Î U M K i WR UN MtD PEHMiTTED PERSONSEl 1SD VtHICUS O fHÛTOGRAPHY ' - D«WU «1 HPOSOfflKO T» Hİ H ThnesgazetesininhaberinegöreLedraCaddesi'ndekigeçişydbaşuıakadaraçüacak Ledra'dabariyerler yıhlıyor ANS JÖRG KRETSCHMER 'Azınhk tanımını tartışmam' tstanbul Haber Servisi - AB Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi llans Jörg Kretschmer, Türkiye'deki azınlık tanrmı üzerinde tartışmak istemedığini belirterek "Siyasikriterkr açıkve nettir. Türiaye'nin bunlara uyması gerekir. Buna Türkrye'nin AB standarüarma u>ması için gereken her türlü hukuki değ^knk de dahikür" dedi. Büyükelçi Hans Jörg Kretschmer, dün Dedeman Oteli'nde düzenlenen "Küreseûeşme ve Kurumsal Sosyal Sonunluluk" konulu konferansa katıldı. Konferansın sonunda basın mensuplannrn sorulannı yanıtlayan Kretschmer, bir gazetede yayunlanan "Lozan Antiaşmast'nı sadeceYahudi, Rum ve Ermenikri kapsa>acak şekilde sımrh olarakyorumlamamn yetersiz kaldığı n yönündeki sözlerini savundu. Kretschmer. Türkiye'nin AB'ye üyelikte, Avrupanın tüm koşullanna uyum sağlaması gerektiğini belirtti. Şemdinli'de yaşanan olaylara da değinen Kretschmer. "Hükûmet, suçhdarm bulunması için taahhütte bulundu vç bunu gerçekleşüreceğine inamyonım. Bu otaya eğer yetkuiler kanştrysa, kabul edilemez bir durumdur. Bu aşamada Türkhie'de soruşturmanın herkese uygulanan hukuk baanda yapddığma eminiz. Hukukun üstünlüğunün Türkrşe'de hâkim olduğuna eminiz. Soruşturma Türkrve için smav olacak" diye konuştu. Yolsuzluk için bağımsız kurul LEFKOŞA(ANKA)-Kıbns'ta ayn- lığın önemli sembollerinden biri daha tarihe gömülüyor. KKTC yetkililen, bir zamanlar adanın en önemli alışve- riş merkezlerindenLedraCaddesi'nde- ki bariyerleri yıkıp bölgeyi yılbaşma kadar geçişlere açmayı hedeiliyor. Ingiliz Times gazetesinin haberine göre Türk yetkili Simavi Aşık. Ledra Caddesi'ndekigeçişinyılbaşına kadar açürnasınınplanlandığını söyledi. Rum kesimi de "Biz de kendi taranmıa aç- maya hazınz" mesajı verdi. Adada İngiüzce olarak yayımlanan Cyprus Mail gazetesi de konuyla ilgi- liolarak "Lerkoşahalkıiçinbundanda- ha güzel bir yılbaşı okunazdı" yoru- munu yaptı. Lefkoşa'da iki geçiş nok- tası daha ohnasına karşın Ledra Cad- desi'ndeki geçiş gerekpratik gerekse sembolik anlamdaoldukçabüyük önem taşıyor. Konuile ilgiliolarak görüşlerini bil- direnüst düzey bır AB yetkilisı de "Bu adım,ikitarafarasuıdasi\^sise\T\e<ie- ki ilişkflenn ilerlemediği izlenimi ver- diğiböylebir dönemde umut verici bir işarettü"" diye konuştu. Times gazete- si haberinde ise "Ledra Caddesi açö- sa bile siyasi çözüm yolu hâlâ kapah durumda.En sonBM planıda 2004>> hNisanaymdaRumlartaranndan red- dedibniştivey«rmiçtadepek bir umot yok" yorumuna yer verdi. Kretschmer, konferanstaki konuşmasmda da Türkiye'de yolsuzluğa karşı mücadelede daha fazla işbirliği yapılması gerektığmi belirterek bu işbirliğinin sağlanması için bağunsız bir kurul oluşturulmasını önerdı. Kretschmer. AB üyelik sürecinde toplumun üzerine düşen 2 önemli görev olduğunu söyleyerek şöyle devam etti: "Öncetikle AB müktesebaürun uyartanması ve uygulanması gerekir. Bu. sorumluluğun gehşmesine katkıda bulunacakûr. Bunun dtşında Türkiye şirkeüerinin sorumlu bir şekilde çahşması için teş\ikler vermelidir. STK'lerin şirket çahşmalaruu denetle\ebilmesini sağUmah. Tüketicilerin bih'nçknmesini sağlamauT Konferansa katüan DİSK Genel Başkanı Süle>-man Çelebi ise sosyal sorumluluğun doğumdan ölüme kadar yansıyan bir süreç olduğuna dikkat çekti. Yaşam kalitesinin yükseltıhnesinin önemine vurgu yapan Çelebi, müzakere sürecinin zorluklar getirdiğini, ancak bu sürece devletin yanı sıra toplumsal aktörlerin de dahil ohnası gerektiğini belirtti. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tı Kamplaşma ve gerginlik orta- mından Genelkurmay Başkanı Hilmî Özkök de nasibini aldı. Or- general Özkök, bir süredir belli bir çevrenin eleştiri bombardımanına tutuluyordu. Onun Fethullahçı ol- masından tutun da AKP'li olması- na kadar uzanan yorumlar, eleşti- riler birbirini izliyordu. Son olarak da görev süresinin uzatılacağı ve- ya cumhurbaşkanı yapılacağı soylentileri çıkanldı. Hilmi özkök, bunlara daha ön- ce cevap vermişti. Böyle bir niyeti ve amacının olmadığını açıklamış- tı, yine de eleştin'lerin arkası kesil- medi. Peki, Hilmi özkök'e bir çevre neden bu kadar sert ve acı- masız eleştiriler yöneltiyordu? Öz- kök, laiklik karşıtı mıydı? özkök, modern Türkiye Cumhuriyeti ide- allerine bağlı değil miydi? • • • Hilmi Özkök'ü tanımam, hiç ko- nuşmuşluğum da yok. Kendisini ben de yaptığı açıklamalardan, verdiği demeçlerden ve yakın ar- kadaşlarının gazetelere yansıyan yorumlanndan tanıyoaım. özkök, Hilmi Özkök'ün Açıklaması siyasi iradenin üstünlüğüne dikkat çeken açıklamalar yaptı. Demok- ratikleşmeye, Avrupa Birliği süre- cine destek verdi. Ancak laiklikle ilgili bütün tartışmalarda da laikliği her koşul altında savunmaya ka- rarlı olduklannı vurguladı. Demok- ratik, laik bir hukuk devletinin ar- kasında durdu. Askerin siyasetten uzak durması çağnsında bulundu. Aslında, demokratik bir iilkede olması gereken duyarlığı, ordu- nun en tepe noktasında temsil et- ti. lç gerginlikler konusunda da gerginliğin tarafı olmak yerine, bu gerginliklerin yumuşatılması yö- nünde çaba sarf etti. Böylesine kritik bir dönemde, dengeleri ko- ruyan, AB'ye geçiş sürecine des- tek veren önemli bir görev yerine getirdi, getirmeye devam ediyor. • • • Başına ne geldiyse işte bu ne- denle geldi. Gerginlik ve iç kamp- laşma yanlılan, onun bu sakin tu- tumundan, dengeli tutumurdan hoşlanmadılar. İlk kez belki de bir Genelkurmay Başkanı, alışık ol- madık şekilde ye bence haksız olarak ağır eleştirilere maruz kal- dı. Genelkurmay Başkanı'na böy- lesine sert eleştiriler yapılabilme- sinin bir nedeni de onun duşünce özgüriüğüne önem veren kişiliğiy- di. Demokrasilerde, Genelkurmay başkanlan da haklı haksız eleştiri- lebilirdi. Bu yönüyle olumlu bir gelenek de yaratılmış oldu. Işin ikinci boyutu ise Genelkur- may Başkanı'na yöneltilen eleşti- rilerin ya da haksız suçlamalann "klişe" haline gelmiş unsurianydı. "Fethullahçı" suçlaması neredey- se birisine kızıldığı an ilk yapılma- sı gereken kara çalmalardan birisi haline gelmişti. fkinci klişe suçla- maise "şeriatçılarla işbiriiği"yd\. Genelkurmay Başkanfnın de- mokrasi, hak hukuk konusunda dikkatli olması iyi bir şey değil mi- dir? Çünkü askeri kurumlarda di- siplin ve otorite hep ön plandadır, bu nedenle askerlerie demokrasi arasında hep sorunlu bir ilişki var- dır. özkök bu açıdan olumlu bir ömek sayılmaz mı? Bu iyi bir şey değH midir? • • • + *, Kişisel olarak Hilmi özkök ün üzüldüğünü, haksız eleştiriler ne- deniyle acı çektiğini tahmin ede- cek kadar bu ortamı iyi tanırım. Ancak sevindirici olan, belki de biraz Özkök sayesinde Genelkur- may başkanı eleştirilebilir bir hale geldi. Bunu da Ozkök'ün bir kat- kısı olarak kabul edebiliriz. Böyle bir katkı yapmış bulunmaktan da mutlu olması gerekir. Geçmiş deneylerden biliyoruz, askerler eleştiriye fazla alışık de- ğildir. Yakın tarihimiz bu konuda üzüntü verici örneklerie doludur. ••• Kimin Genelkurmay başkanı, ki- min cumhurbaşkanı olacağına ilişkin tartışmalar da sürecektir. Çünkü Türkiye demokratikleşme yönünde ilerieyen bir ülke. Bu tar tışmalara alışmalıyız. Gönül istiyo ki herkes kendi görevini üstlensir kendi görevini yapmaya çalışsır Hemangi bir demokratik ülked olduğu gibi. Sonunda, demokratik kurumla bir süreç içinde bu kurumlann bc ştna kimlerin geleceğini beliriey< cek. Zaten bunun başka bir fo mülü de yok. ••• Genelkurmay Başkanı Hilı Özkök, kendisiyle ilgili öne sür len spekülasyonlara bir anlam açık net bir yanıt verdi. Buna ir yaç var mıydı? Kendisi böyle ihtiyaç duydu ki böyle açıklaı yaptı. Daha ağustos ayına kadar < uzun bir zaman var. Kürt soru Avrupa Biriiği süreci, demokra leşme gibi kritik konularda H özkök, mutlaka olumlu katk yapmaya devam edecektir. Haksız suçlamalar ise ne y ki ülkemizde kötü bir alışka olarak sürüyor. Umanm bir bunlan da aşarız.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle