25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 KASIM 2005 CUMARTESİ CUMHURlYET EKONOMÎ [email protected] jyelerinden sıkıntılan yansıtan ciddi uyarılar aldıklanriı söyleyen Küçük, hükümetin önlem almasım istedi Sanayicidensertuyarı 'Hayırlı cuma' diledi Babacan: 1 trilyon dolarlık Türkiye Ekonomi Servisi - Sanayi Kongresi'nde konuşan Devlet Bakan AB Babacan, Türkiye'nin önümüzdeki 8- 10 yıl içinde 1 trilyon dolarlk GSMH'yi yakalayacağuıı söyledi. Bunun, Türkiye'nin Avrupa'nın en büyük ekonomilerinden biri haline gelmesi demek olduğunu belirten Babacan, nüfusta da çok büyük artışlar olmayacağı için bu durumda kişi başına milli gelirin lObindolar olacağını ileri sürdü. Dün Istanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından düzenlenen "Sürdürükbüir Rekabet Gücü ve Avrupa BirtiğTne Üyelik Sürecinde Türkiye Sanayisi" temasının işlendiği 4. Uluslararası Sanayi Kongresi'nin açılışında konuşan Babacan, sanayicilerin özellikle girdi maliyetleri ve kur konusundaki sorunlannın farkında olduklannı dile getirerek bu sıkıntılann bir kısmına katıldıklannı, ancak önemli gelişmeler yaşandığını belirtti. Ihracatın ikiye katlandığını, demek ki bir şeylerin iyiye gittiğini anlatan Babacan, önemli olanın pazar payı ve pariteye hâkim olmak olduğunu da söyledi. Hükümet olarak özel sektöriin desteğine gereksinim duyduklarını vurgulayan Babacan, konuşmasını "taayırh cumalar" dileyerek bitirdi. Ekononıi Servisi - ÎSO tarafindan düzenlenen 4. Uluslararası Sanayi Kongresi, işadamlannuı sıkıntılan- nı dile getirdiği bir arenaya döndü. 13'ü yabancı toplam 52 konuşma- cının yer aldığı uluslararası kongre- nin açılışı ve ilk gününe damgasını vuran sanayicinin sıkıntısı ve uya- nlan oldu. lstanbul Sanayi Odası (ÎSO) Baş- • Değerli Türk Lirası'mn sanayinin rekabet gücünü iyice zayıflattığını savunan sanayicı ve işadamlanna göre bıçak artık kemiğe dayandı. Ithalat karşısında rekabette zorlandığını ifade eden sanayici, üretim faaliyetini ya azaltıyor ya da tamamen durduruyor. kanı Tanıl Küçük. TUdeki süregi- den değerliliğin sanayinin rekabet gücünü iyice zayıflattığını ve bıça- ğın kemiğe dayandığı noktaya ge- tirdiğini belirterek "İthalat karşı- sındarekabettezorlanan üreticileri- miz üretim faaliyetkrini yavaşlat- may a veya son venneye başlamışlar- dır" dedı. Üyelerden sıkıntılann di- le getirildiği ciddi uyanlar aldıkla- HisarcıklıoğJu, Babacan, Küçük ve Coşkun, Uhıslararası Sana>i Kongresi'nin Türk sanayisine katküan olacağını belirtti. (AA) nnı söyleyen Küçük. hükümetten önlem almasım istedi. Eşh koşul istiyor Küçük, Türksanayisinin AB ile ba- şanyla bütünleşmesinin rekabet gü- cünü geliştirmekte ortaya konulacak performansa bağlı olduğunu belirte- rek, "Oysa mevcut duruma baküğj- nuz zaman; OECD ülkeleri arasında işgücü malryetinde en yüksek vergi ve prim yükünü taşıyan, enerjiyi rakip- İerinden çok daha pahalrya kullanan. uygun koşuDarda ve uzun vadeli fi- nansman imkânlan son derece kısıdı. kayıt dışı faali>etlerin yararnğı haksız rekabette baş etmeye çalışan, kaynak yaratmakta büyük sıkmular yaşayan bir Türk sanayü görüyonız" dedi. Sanayinin bu zor şartlarda mücade- le verirken TEdeki süregiden değer- liliğin durumu büsbütün ağırlaştırdı- ğını kaydeden Küçük, "Bu, sanayinin rekabetgücünü iyice zayıflatmış,bıça- ğın kemiğe day andığı noktaya getir- miştir. Ithalat karşısında rekabette zorlanan üreticilerimiz üretim faaH- yetierini yavaşlatmaya veya son ver- meye başlanuşlardır. İ yelerimizden sanayimizin sıkınnlannı yansıtan çok ciddi uyanlar ahyoruz. Acü olarak ön- lem ahnması gereğini burada ifade edıyoruz" dedi. Ote yandan, tSO Meclis Başkanı Hüsamettin Kavi de, sanayicilerin uzun zamandır yapısal reformlann sonuçlandınlmasını beklediklerini ifade ederek, bukonuda önemli adım- lar atıldığını. ancak hâlâ vergi, kayıt dışı gibi konularda eksikler olduğunu söyledi. TOBB BAŞKANI HÎSARCIKLIOĞLU: YABANCIDAN MÜZAKERE ÖNERÎSt AB kadar iyimser değüiz tyi hazırlanın, anlayın Ekonomi Servisi - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıkhoğhı, "Her ne kadar Türkiye en son Üerleme RaponTnda 'ışleyen bir pazar ekonomisine sahıptır' diye övalmüş olsa da biz bu konuda bu kadar da iyimser değüiz'' dedi. Bilginin hiçbir sınır tanımadan ışık hızıyla dolaşhğı bır çağda, değişimi takip etmenin bile yeterli olmadığını, bizzat dönüşümde öncü olmak gerektiğinin altını çizen Hısarcıklıoğlu, "kendi ayağıınıza çelme takmaktan firsat bulamadığunız için değişimi ancak geriden takip ettik'' dedi. Türkiye'de bugün 235 bin üretici firma bulunduğuna dikkat çeken Hısarcıklıoğlu, bunlardan yalnız bin kadannın AB müktesebatı ile tamamen uyumlu üretim yapabildiğini, müzakere sürecinin 234 bin firmanın kaderini belirleyeceğini vurguladı. Ekonomi Servisi - Avrupa Kamu tşleri ve Kurumsal îletişim Yönetici Ortağı Karet Firla, Çek Cumhuriyeti örneğıni vererek büyük değişimler yaşandığını anlattı. Müzakerelere başladıklannda AB"nin kendilerıne sağlayacağı kazanımlann tam olarak farkında olmadıklannı dile geriren Firla, ülkenin rüyadan o zaman uyandığını söyledi. Polonya AB Daimi Temsılcüiği Başmüşavır ve Başekonomisti Dr. Andrzej Rudka da, her ülkenin farklı olduğunu ve kendine göre spesifık özellikleri bulunduğunu söyledi. AB'nin hareketli bir hedef olduğunu ifade eden Rudka, ortamın sürekli değiştiğini, Türkiye için de 3 Ekim'de belirtilmeyen küçük koşullar ortaya konulabileceğini, bunu bilmekte fayda olduğunu kaydetti. TEDMERBAŞKANIPROF. SABtH TANSAL: Etikdeyince herkes kaçıyor ÖZLEMYÜZAK Dört yıl önce kurulan Türkiye Etik Değerler Merkezi (TED- MER) bugün Türkiye'nin geldi- ği noktada üye bulmakta zorlanı- yor. TEDMER'in Yönetim Kuru- lu Başkanı Boğaziçi Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Sabih Tan- sal, Türkıye'mn etikve ahlaki de- ğerler açısından sorunlu bır dö- nemden geçtiğini belirterek "Etik sözcüğübileinsanlan korkutuyor, üyebulmakta zorianıyoruz" dedi. Geçen aylarda SSK ile ilaç yol- suzluğuna adı kanşan Roche Ge- nel Müdürü ve aynı zamanda TEDMER üyesı Faruk Yöney- man konusunda pasif kalmakla eleştirilen Merkez'in yeni yöne- tim kurulu üyeleri, geçmişte ya- şananlardan ders aldıklannı ve kurumun yönetmeliğini "huku- ka yansıyan bu ve benzeri olay- lardasonıştunnalar tamamlana- na kadar kişilerin üyeliklerinin askrya ahnması" şeklmde değış- tirdiklenni anlattılar. Prof. Tansal ve bir grup üyenin katılımı ile dü- zenlenen sohbet toplantısında TEDMER'in dünü ve bugünü masaya yatmldı. Yeni yönetim kurulunun, iş dünyası yerine bu kez akademisyen ağırlıklı olma- sı dikkat çekti. Etik değerler kavramının ilköğ- retim öncesi dönemde yerleştiril- mesi gerektiğini düşünen TED- MER'in en son projesi, 3-6 yaş grubu için bir kitapçık hazırlaya- rak Türkiye'nin tüm okulöncesi kurumlarına dağıtmak ve çocuk- lara bunu öğretecek ögretmenle- ri eğitmek. Ancak Türkiye'de okulöncesi eğitim görebilen ço- cuk nüfusunun toplamın ancak yüzde 10-15'ine ulaştığının far- kındalar. Prof. Tansal, etik bilin- cinin medya, devlet ve hükümet kademelerinde de oluşturulması gerektiğini vurguluyor. Tansal, etik değerler yasası çıkarken TBMM, Silahlı Kuvvetler ve öğ- retim görevlilerın kapsam dışı tu- tulduğunu ve geriye 'zavalh halk'ın kaldığını söyledi. FORMULA 1 EL DEĞİŞTİRDİ Sıfiryaşındahjetleri business class ayarına getiren Atlasjei meyveleri topluyor Deıi koltuk, yok saüyor Ekonomi Servisi - 2001 yılı ağustos aymda 2 adet Boeing 757-200 uçağıyla başladığı uçuşlanna şu an- da 6 Boeing 757, 9 Airbus 320-214 ve 2 adet CRJ 700 olmak üzere toplam 17 uçakla devam eden ve kısa sürede toplam koltuk kapa- sitesini 2 bin 982'ye ulaş- tırmayı başaran Atlasjet, iç hatlarda sıfir yaşındaki jet- leri tümüyle deri koltukla donatıp aralaruıı business class ayanna getirince do- luluk oranını yüzde 74'e çı- kardı. Atlasjet Yönetim Kuru- lu Başkanı Vural Öger, Yönetim Kurulu üyeleri Murat Ersoy ve Mehmet Ersoy ile şirketin Genel Müdürü Tuncay Doğaner, düzenledikleri bir basm toplantısıyla şirketin son bir yıllık performansını açıkladdar. Almanya'dabir marka haline geldiklerini belirten Vural Öger, gele- cek yıl sahip olacakları 22 Atlasjet Yönetim Kurulu Başkanı Vural Öger, "2006 turizm sezonu Türkiye açısından parlak geçecek. 10 uçak daha alsak, onlan da ruruz *j- *- diye konuştu. uçağı da şimdiden doldur- duklarım belirterek şöyle konuştu: "Öger ve ETS or- takhğryla kurulan Atlas- jet'te kanteye büyük önem veriyonız. En ucuz olmak istemedik. tyi kaliteli ola- hm, müşteri bağlayıp kalite- miziucuza sunatam drye dü- şündük. Önümüzdeki yaz, Antarya'y a yönelik 22 uça- ğın tüm uçuşlan şimdiden doldu. 10 uçak daha alsak onlar da dolacak. 2006 tu- rizm sezonu Türkiye için çok iyi geçecek." Genel Müdür Doğaner de şu bilgileri verdı: "Ük'krin şirketi olarak bu noktayageldik. 2006 ma- yısı itibanyla filonun orta- lama yaşı iç hatlarda sıfir, toplamda 4.73, genel dohı- luk oram yüzde 74. Önü- müzdeki yıl tüm hatlarda 4 milyonunüzerindeyolcuta- şunayı, 325 mih on 400 bin A\TDCiroveyaklaşık32mU- yon A\TO kâr etmeyi hedef- Hyoruz. 2006 mayısında 4 adetBoeing757,9 adet Air- bus 320-214,4 adet Airbus 319ve5adetCRJ900tipi toplam 22 uçakve 3 bin 430 koltuk kapasitesiyk operas- yonlanmızı sürdüreceğiz." Çeviri Servisi - Motor sporlarının dünyaca ünlü ismi Bernie Ecclesto- ne ve Alman bankası BayernLB For- mula 1'dekihisselerininyüzde 75 'inı satn. BBC'nin internetteki sitesinde yayımlanan ha- bere göre Eccles- tone ve BayernLB satış işlemi için Ingiliz yatınm şirketi CVC Capital Partners 'la anîaştı. Anlaşma uyann- ca Formula 1 hisselerininyüzde 75 'i merkeziLondra daki şirketegeçecek. Haberde hisselerin satışfi- yatı açıklanmazken 75 yaşmdaki Ecclesto- ne un mih'onlann izle- diği Fl'deki CEO'luk görevini sürdüreceği vurgulandı. EMNİYET KEMERİ STANDAROIDIR TEM( İŞÇENİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Satır AralarındanKimi günler iş yoğunluğundan atlanıyor, kimi gün- ler daha bir ayrıntılı haberler izlenıp, gazeteler, elekt- ronik postadan gelen mektuplartaranıyor... Keşke hiç atlanmasa; canımızı en çok yakan, en çok dü- şündüren konuların neden-sonuç ilişkileri çoğun- lukla satır aralarında, ayrıntı gibi görünen gelişme- lerin, bilgilerin içinde kalıyor... Sokak Çocukları Derneği Rehabilitasyon Merke- zi Müdürü MuzafferToyaçtklamış. Diyarbakır'da 25 binin üzerinde okula gidemeyen, 10 bin kadar da so- kakta çalışan çocuk varmış. Geçen yıl intihar eden 24, intihara teşebbüs edip kurtulan 8 çocuk olmuş. 14 yılda mayın veya bomba kurbanı çocuk sayısı ise 296'yı bulmuş. Sadece Diyarbakır için 2 binin üze- rinde derslik açığı varmış... Toy, zorunlu ıç göçün sorunlan, sonuçları üzerine toplumsal duyarsızlığın altını çızmeye çalışmış. Kürt sorunu üzerine her kafadan farklı sesin çıktığı, gi- derek büyüyen tehdide çözüm üretmede zortanıl- dığı bir süreçte acaba siyaset. toplumsal örgütlen- meler, yetkili, sorumlu, ilgili kimler, hangi kurumlar varsa, şu yukarıda sözü edilen iç göçün çocuklan- nın sorunlan boyutunda olsun, birleşemezler mi? Sözde karşı çıkan olacağını sanmıyorum, ama çö- züm üretmede hiçbir adım atılmamasının, hele de siyasi iktidar, iradenin bu tabloya seyırcı kalmasının açıklaması olabılir mi? Acaba tüccariığı ile övünüp, Arap-ltalyan serma- yelerinden Türkiye'ye para çekmekte usta Sayın Başbakanımız. Kürt sorununa duyarlığını da hazır açıklamalan ılegündemegetirmişken, Diyarbakır'da iç göçün kurbanı, büyük çoğunluğu besbellı Kürt ço- cuklarımızın bu çaresizliğine çözüm üretmede bir adımcık olsun atamaz mı? 25 binı okulsuz, 10 bıni sokak işlerinde çalışan Diyarbakıriı çocuklanmız bu kadar çaresız. PKK ve de sokak çetelerinin militanı olmaya aday ortada bırakılabilırier mi?. • • • Türk-lş'in, ışçi sağlığı-iş güvenliği için toplantı, se- miner düzenleme çalışmalarını duyunca içım bir cız etti. Bir zamaniar gazeteci olarak duyariı olmaya ça- lıştığım, bir sürü haber ve yazı dizisi düzenlediğim ve kelimenin tam anlamı ile işçilerin işyerierinin, ça- lışma koşullarm "felaket" olduğunu bildiğım bir ko- nuda sendikal üst örgütün, Türk-lş'in etkınlik düzen- lemesini, alaycı, acılı bir gülümseme ilekarşılamam, benim duyarsızlaşmam mı? Yoksa sendikal örgütlülüğün, sendikal haklann, sendikacı kimhği, isçi bilincinin dibe vurmuş oldu- ğu bir tabloda, yaşama, sonuç almaya dönük hiç- bir anlamı olmadığını bildığim bır etkinliğin, sadece takvim ve uluslararası ilışkiler, dostlar alışverişte gör- sün içeriğinde olmasından mı? 12 Eylüi sonrası ye- ni sendikal düzene geçişte, 1.5 milyon civarında ör- gütlü üye ile yola çıkmış, bugün gerçek üye topla- mı bu sayının dörtte birine varamayan Türk-lş'in, iş- çi için en sıradan, bir şeyler yapılabilecek konular- da bile harekete geçemeyecek kadar hantallaşma- sından duyduğum iç sızlaması mı? Işçi sağlığı, ış güvenliği sorunlannda yasal hakla- n unutun, cınayet sayılabılecek koşullarda çalışma- larda kılı kıpırdayamayacak konumdaki emek hare- keti, işçinın kendısinin çaresizlikten duyarsızlığı sa- dece bir boyut. Bugün İş Yasası hükümlerinin ge- çerli olduğu ışyen kolay kolay bulamazsınız. Erdo- ğan Hükümetı iktidannda bile kayıt dışı çalıştırma- da bir yüzde 10'la sayılabilecek yeni artış, tehlikeli gidiş söz konusu. Yüzde 50'nin epeyce attına düş- müş kayıtlı, sıgortalı, vergisi ödenerek çalıştırılanlar için de sendikal haklan unutun, İş Yasası hükümle- rini uygulanması bir düş gibi. Italyan işadamları ile işbırliği, ticari anlaşmalar yapmaya çalışan iş dünyamızın. örgütlerinin sorun- larma ilişkin altını çizdikleri konulara hiç dikkat etti- niz mı? Pahalı elektrik, altyapı, maliyet sorunlan ya- nında, işçilikten sadece malıyetin daha da düşürül- mesi gereğı ile söz edilıyor. Âslında işveren örgütle- rimız alışkanlık olarak yüksek işçi ücretlerinden söz etmeyi çok severterdi. Şimdilerde işçinın elıne ge- çen paranın göz dikilemeyecek kadar düştüğünün algılamasından, yüksek sigorta ve vergilendirmeden yakınır oldular. Bir anlamdaen büyük işletmelerin de serbest piyasa düzeni, rekabet adına, ana işlet- mesinde dahi taşeronlar aracılığı ile kayıt dışı işçi çalıştırmalarının açıklaması, savunması oluyor. Sözün özü, sağıklı yaşam koşullan adına, binler- ce sayfa tutan işçi sağlığı-iş güvenliği yasa ve yönet- meliklerinin koşullannı seminer gündemi yapmak, gerçeklerle bir tür dalgageçmek, ironi gibi kalıyor... Hele de moral değerieri, örgütlülüğü ile dibe vurmuş sendikal hareketin, eldeki hakları korumak adına bile hiçbir şey yapmayı akıl etmediğı, sosyal güven- !ik, yasalara, hukukaaykırı kölelik koşullanndaçalış- tırma başta, sesıni soluğunu çıkarmadığı, en büyük başkanların iktidara biat ettiği konumlan ortada iken. soner(5 cumhuriyet.com.tr 'İzmir Umanı özelleştipilecek' • İZ1VÜR (AA) - Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, İzmir Limanı'nın aralık ayı içinde ihaleye çıkanlabi- leceğini söyledi. Izmir Ticaret Odası ödül törenın- den sonra, gazetecilenn sorulannı yanıtlayan Unakı- tan, Efes Oteli'nden sonra tzmir Lünanı'nı da ihale- ye çıkararak. özelleştirmek istediklermi kaydetti. Unakıtan, "Efes Oteli'nden sonra limanın da eli ku- lağında. Son hazırhk çalışmalan yapüıyor. Birince ihaleye çıkılacak. Aralık ayı içinde olabiür" dedi. SATffll ALMAMAYA ÇAĞRI TURKCEU HİSSELOti ÇUKUROVA'YA Tüm dünyada "Buy Nothing Day " adıyla 1992 yüından bu yana gerçekleştirilen "Satm Almama Giinü " dolayısıvla Adıvaman, Kahta, Gölbaşı, Şanhurfa, Kayseri ve De\eli şube başkanlanyla birlikte Adana 'ya gelen ve înönü Parkı 'nda düzenlenen toplantıda konuşan Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Av M. Bülent Deniz "tüketim tutsağı" haline dönüştürülmeye çalışılan tüketicınin birgün dahi olsa alışveriş yapmadan geçirmesinin kamtlanmaya çalışıldığını belirtti. Tüketıcilerin, derneğin v.'ww.almiyoruz.com' sitesine girerek bilgi ahşverişi yapmasını da istedi. Çukurova Grubu, Yapı ve Kre- di Bankası nın sahip olduğu Turkcell Holding ve Turkcell lletışım Hizmetlen hisseleriy- le ilgili opsiyonu kullanacağı- nı bildirdi. Buna göre Turkcell sermayesinin yüzde 2.94 'ünü oluşturan 54 trilyon 527.5 milyar lira nominal değerli hisse senetle- ri Çukurova Investments N. Vye devredilecek. Turkcell Holding A.Ş.'nin ser- mayesinin yüzde 20.02 'sini oluşturan 91 trilyon 371 mil- yar lira nominal değerli hisse senetleri ise Çukurova Grubu- na bağlı bir şirket olan tnter- con Danışmanhk ve Eğitim Hizmetlen A.Ş.'ye verilecek. Öte yandan Çukurova Grubu, TMSF've, borçlarına mahsu- ben 947 milyon 190 bin 442 dolarlık ödeme yaptı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle