Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Î6 KASIM 2005 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
İştePine gelen
KKTC'nin emekli Türkiye
Büyükelçisi Dr. Ahmet Zeki
Bulunç, Teori dergisinde çı-
kan makalesinde, Müzakere
Çerçeve Belgesi'ni irdetemiş.
Kısaca yoaımu şu: "Kıbns
ve Ege konulannda yap//an
dayatmaa düzenlemeler ile
Türkiye'nin dış politikası, AB
tarafından belirlenmekte,
adeta dikte edilmekte; bir
bakıma çizilen çerçeve için-
de ipotekaltına alınpnaktadır."
Bulunç, belgede yer alan
"Kıbns sorununun çözümü-
nünAB'nin kurucu ilkelerine
uygun olması" koşulunun da
"Rum-Yunan ikilisinin 'AB
çözümü' olarak ortaya koy-
duğu koşullara uygun ve An-
nan Planı'nın çok gerisine
düşen, garanti antlaşması-
nı, ittifak antlaşmasını orta-
dan kaldıran bir anlaşmayı
oluşturacakzemini kabul et-
mek" anlamına geleceğinin
özenle altını çizmiş. Bundan
sonta yapılmak isteneni de
açık»seçik özetlemiş:
"Kıbns'ta Tûrkhalhnı azın-
lıkstatûsünedüşürmek, Tür-
kiye'nin Ada üzerindeid hak
ve statülerini ortadan kaldır-
mak, Kıbns'ın büîününde tek
egemen Rum devletini kabul
etmek ve Türk-Yunan den-
gesini Yunanistan lehine de-
ğiştirerek Kıbns'ı Helen nü-
fuzuna terk etmektir."
Çerçevedeki resmi çizen-
lerin iki yüzü var. Bir yüzleri
bütün olanı bölüyor, diğer
yüzleri bölük olanı bütünlü-
yor... Işlerinegeleni yapacak
işbiriikçileri de bulmuşlar, iş
bitiriyoriar...
IŞIK KANSU
Alışamadık
Osmanlı millet model-
ci danışmanlan, sözde ka-
mu yönetim reformu ha-
zırlamışlar, üntter yapıyı
federatif yapıya dönüş-
türmeye kalkışmışlardı. O
da, Şemdinli'de konuşur-
ken "aklına ne gelirse"
saydı: Türk, Kürt, Çerkez,
Laz... İki üç gün geçti geç-
medi, AB Komisyonu
Temsilcisi Kretschmer
de sözü ağzından aldı,
Türkiye'nin başat antlaş-
ması olan Lozan'ı tartış-
maya açıverdi:
"Lozan'ı sadece Yahu-
di, Rum ve Ermenileri
kapsayacak şekilde, sı-
nırlı olarak yorumlamak
yetersizkalıyor. Türkiye'yi,
soruna, Lozan'ın o gü-
nün Türkiyesi için ortaya
koyduğu açının ötesinde
-daha geniş bir açıdan-
bakmaktan alıkoyan bir
şeyyok."
Yakın geçmişte, benzer
konulan bugünküne oran-
la çok daha utangaç, çok
daha çekingengündeme
getiren Turgut Ozala kar-
şı "Alışamadık" kampan-
yası başlatılmıştı.
Türkiye'nin içeriden ve
dışandan Sevr'e zorlan-
ması karşısında bu kam-
panyayı yeniden açmak,
hep biriikte tek ses olmak
gerekiyor
Alışmadık, alışamadık,
alışmayacağız...
Sopu-yanıt
Shevchenko'nun
golleriyle Milan'ın
Fenerbahçe'yi 4-0
yendiği son maçtan
sonra spor
yazanmız Adnan
Dinçer'in tek
tümcelik mini
yoaımu şöyleydi:
"Shevchenko
akşam
Fenerbahçe'de
olsaydı bu golleri
atar mıydı?"
Galatasaraylılar
açısından bu
sorunun tek yanıtı
var:
"Hayır atamazdı,
çünkü Shevchenko
voleybolcu değil."
Ulusal Eğitim Derneği,
"2005 Eğitim Onur
ödülü"nü bugün saat
14.00'te Ankara Eğitim
Bilimleri Fakültesi'nde
düzenlenecek bir törenle
Hüseyin Hüsnü Tekışık'a
verecek...
Eğitimciler çok yakından
tanır Hüseyin Hüsnü
Tekışık'ı...
Sıvas öğretmen
Okulu'ndan mezun olan
Tekışık, okul ve eğitim
Hüseyin Hüsnü Tekışık
yöneticileri için kitaplar
yazmış, bunlardan ve ders
araçlanndan elde ettiği
kazançlar ile de 20'ye
ulaşan okul ve eğitim
kurumu yaptımnıştır.
Yaklaşık 30 yıldır Çağdaş
Eğitim Dergisi'ni çıkanr.
Kendi adını taşıyan eğitim
araştırma, geliştiıme vakfı
aracılığıyla da birçok eğitim
kuruluşuna bağışlarda
bulunur...
Hüseyin Hüsnü Tekışık,
artık mumla aranır olan iyi
insanlanmızdandır. Ulusal
Eğitim Derneği Başkanı
Zeki Sarıhan'ın dediği
gibi:
"özelleştirmeciler, ulusal
devletin varlıklannın
yağmaya açıldığı bir
dönemde, devletten özel
okulculuğun
desteklenmesini, böylece
kamu bütçesinden
paylannı almak isterken,
Izzet Baysal ve Hüseyin
Hüsnû Tekışık gibi
ulusal cumhuriyetçiler,
yaptıklan eğitim
kurumlarını devlete
bağışlamaktadırlar. Onlann
hayatından bütün
eğitimciler için alınacak
büyük derster vardır."
(CEDAW) Kadmlara Karşı Aynmcıhk
Gölge Raporundaki Karanhk Yönler
Prof.Dr.NECLAARAT
Kadın Araş. Dern. Başk.
Turkish Daily News, 18-20
Nisan 2003'te 400 sivil top-
lum örgütünün Türkiye'de ka-
dınayönelik aynmcılıklan be-
HrlemeKüzere toplanacağını
ve hazırlık grubu başkanlığı-
nın Türk Kadınlar Biriiği Ge-
nel Başkanı Av. Sema Ken-
dirci tarafından üstlenildiği-
ni duytırmuştu. 400 kuruluş-
tan bîrer temsilcinin toplan-
tıya katılım masraflannı Bri-
tish Council'ın karşılayaca-
ğı da verilen bilgiler arasın-
daydı.
20 Kasım 2005 tarihli Cum-
huriyet gazetesinde ise De-
niz Som, Birleşmiş Millet-
ler Kadmlara Karşı HerTür-
lü Ayrımcılığın Önlenmesi
Sözleşmesi'ni (CEDAW) yü-
rüten komitenin Türkiye'de-
ki sekretaryasının Türk Ka-
dınlar Birliği'ne verilmiş ol-
duğunu, Türk Kadınlar Birii-
ği'nin de bu konuda Kadın
Platformu'ndaki on beş ku-
ruluşla (bu kuruluşların han-
gileri olduğunu bilmiyoruz)
çalıştığını yazıyor. Ne var ki,
23 Kasım 2005'te TKB ile bu
on beş kuruluşun biriikte oluş-
turduklan CEDAVVTürkiye Si-
vil Toplum Forumu Yürütme
Kurulu'nun hazırladığı ve
"Anadili Türkçe olmayan
kadın ve kızlann eğitiminden
yararlanma ve eğitimde ba-
şarı sağlama bağlamında
çoklu aynmcılığa maruz kal-
masından; bunun yanı sıra
okullarda ve üniversitelerde
türban yasağının kızlar ve
kadıntar üzerindeki etkisin-
den endişe duyduğunu" di-
le getirdiği; Türkiye Cumhu-
riyeti Devleti'ni "Farklı etnik
grvplara mensup ve anadili
Türkçe olmayan kızlar ve ka-
dınlann karşılaştıkları eğiti-
me ilişkin dezavantajlan gi-
dermçye; bölgesel denge-
sizliklep aşmaya yönelik ila-
ve poatikalar ve programlar
uygülfmaya çağırdığı" rapor,
• Türkiye Büyük Millet Mecli-
si'nesunuluyor. Aynca, "Dev-
letin türban yasağının etki-
sini denetleyip değeriendir-
mesi; bu yasak yüzünden
okullar ve üniversitelerden
dışlanan kadın sayısı hak-
kında bilgi derleyip verme-
si... Kürtkadınlardahilolmak
üzere çoklu aynmcılığa ma-
ruz kalan diğer gruplar hak-
kında cinsiyete dayalı ista-
tistikvdverisağlaması" bu-
yuruluyor.
Bu rapordan sekretaryâyı
yöneten Türk Kadınlar Bir-
Itği'nîn haberi yokmuşü Şim-
di yanıtlanması gereken so-
rular var:
1
(1) Birleşmiş Milletler'in dö-
nem sekretaryası olarak ka-
' bui ettiği Türk Kadınlar Bir-
liğl, yetki ve sorumluluğu-
nu, Birleşmiş Milletler Ka-
dınlar$Karşı Her Tühü Aynm-
cılığık önlenmesi Komitesi
Türkrye Sivil Toplum Forumu
Yürütme Kurulu adına Uçan
Süpürge adlı Kongre Turizm
va Organizasyonu Limited
Şirketi'ne mi devretmiştir?
Çünkü söz konusu raporu
Türkiye Büyük Millet Mecli-
si'ne Uçan Süpürge'nin ge-
nel koordinatörü olarak adı
geçen Halime Güner sun-
muş ve Türkiye Cumhuriye-
ti'ni uyarmıştır.
(2) 24 Kasım 2005 tarihli
Cumhuriyet gazetesinden ta-
raf ülkeler için bağlayıcı bir
beJge olan CEDAVV'ın sekre-
taryasını yürüten Türk Ka-
dınlar Birliği'nin toplantıya
iki temsilci ile katıldığını öğ-
reniyoruz. Butemsilcilerkim-
lerdir ve rapor niçin onlar ta-
rafından sunulmamıştır ya da
Türk Kadınlar Birliği'nin bu
toplantya hiç temsilci gönder-
memesi, sorumluluğunu or-
tadan kaldınr mıydı?
(3) Adı geçen kadın plat-
formunu oluşturan on beş ku-
ruluş hangileridir?
(4) Bu kuruluşlann türban
ve de Kürt kadmlara uygu-
landığı söylenen dinsel ve
etnik aynmcıhk konusunda-
ki görüşleri nelerdir?
Bu sorulann yanıtları ilgili-
lerce kamuoyuna, özellikle
de derneklerinin üyelerine ive-
dilikle açıklanmalıdır.
Türkiye'de 9O'lı yıllann güç-
lü kadın hareketi, 2000'li yıl-
larda "Biz Müslüman ka-
dınlar", "Biz Kürt kadınlar"
teraneleri vefarklılıklarm vur-
gulanması türünden ithal bir
slogan uyannca dinsel ve et-
nik bir bölünme sürecine so-
kulmuştur. Ama farklılaşma-
nın arttığı ölçüde güç yitimi-
ne uğranıldığı gözden kaçınl-
mıştır. Bugün Avrupa Biriiği
fonlanndan yararlanan seç-
kinci ama küçük kadın grup-
lanndan hiçbiri Türkiye'deki
kadın çoğunluğunun temsil-
cileri değildir. Türkiye'deki ka-
dın sorunları da etnik ya da
dinsel kökenli olmayıp temel-
de eğitimden ekonomiye ka-
dar uzanan çok boyutlu ne-
denlere dayanan ulusal sorun-
lardır. Bu sorunlaryeni-man-
dacılararacılığı ile değil, ulu-
sal bilinci gelişmiş kadın ör-
gütlerimizce ulusal bir çerçe-
ve içinde çözülmelidir. Bu çer-
çeve bölücü olmayıp biıieş-
tirici bir çerçevedir.
Işte bu nedenle, raporu Tür-
kiye'deki 81 ilden gelen 450
kadının ortak karan olarak su-
nan Türk Kadınlar Biriiği ile
15 kuruluşun oluşturduğu Ka-
dın Platformu'nun ve sözcü-
leri Uçan Süpürge'nin mil-
yonlarca Türk kadınına veri-
lecek hesaplan vardır. Özgür
Politika gazetesine "Bize gö-
re kadın hareketinin tarihsel
gelişiminde Kürdistan 'daki
kadın örgütlerinin çok önem-
li yeri var" demecini veren
Halime Güner'in niçin ve na-
sıl kadın platformu temsilci-
si olarak seçildiğini açıkla-
mak da dönem sekretaryası
olan Türk Kadınlar Birliği'ne
düşen ve Cumhuriyet döne-
mi kadın hareketinde tarih-
sel bir yol ayrımını belirleye-
cek olan önemli bir sorumlu-
luktur.
HUZUP almaya
geldim
"Huzursuz" olduğu
gerekçesiyle Van
Yüzüncü Yıl Tıp
Fakültesi'nden istifa
eden türban eyiemcisi
Prof. Dr. Dursun
Odabaşı, her fırsatta
hekimlerin Doğu'ya,
Güneydoğu'ya
gitmediklerinden yakınan
Sağlık Bakanı Recep
Akdağ tarafından
Ankara'ya "klinik şefi"
olarak atandı ve böylece
huzura kavuştu. Bu kez
Türk Tabipleri Biriiği
huzursuz oldu: "Bir
yandan sürekli olarak
Doğu ve Güneydoğu
Anadolu bölgesinde
doktor eksikliğinden
bahseden Dr. Recep
Akdağ, diğer yandan bu
bölgelerde çalışan
yandaşı hekimleri
müsteşar, müsteşar
yardımcısı, sağlık
müdürü, başhekim ve
klinik şefi payeleriyle Batı
Anadolu'daki illere tayin
etmektedir. Cumhuriyet
tarihinde şimdiye kadar
görülmemiş çaptaki bu
kadrolaşma harekâtı
bugünlerde Sağlık
Bakanlığı'na bağlı eğitim
hastanelerini bütünüyle
teslim almaya
dönüşmüştür. Bu
hastanelerin eğitici
kadrolan hızla yandaş ve
menzildaşlarta
doldurulmaktadır."
KİM KÎME DUM DUMA BEHİÇ AK behicako yahoo.com.tr
ÇİZGÎLlK KÂMtL MASARACI kamilmasarachı mynetcom
HARBÎ SEMİHPOROY semihporoy(&yahoo.com
HAYAT EPİK TtYATROSU MUSTAFA BILGIN hayatepikfn mynetcom
YİNE YAÖMUR Ş
HAKKINI HEUL ET
CANTM HEIAL OLSUN!
SENbE ET.
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 26Kasun ıcıcıt.mumtas-ariJtan.com
Ask your sailor or soldier
friend his opinion of the
ASKER ARKADASINA SOR..
SAGNAK
NİLGÜN CERRAHOĞLU
ttalya Çıkartması
"Aaa! Burada Roma'dan çok Italyan var!"
Italyan işadamı çıkartması sırasında, kazara yolu Is-
tanbul'a düşen "sıradan turist" şaşkınlık içinde. Yağ-
murlu, gri bir kış gününde bu kadar çok Italyanın Is-
tanbul'da ne aradığını anlayamıyorlar.
Ciampi'nin ziyareti, Türkiye-ltalya "iş forumu", Stra-
tejik Araştırmalar Merkezi (SAM) ve Italya'nın prestij-
li strateji dergisi "L/MES "in ortaklaşa düzenlediği "si-
yasi forum" bir araya gelince, Istanbul görülmemiş bir
ıtalyan çıkartmasına sahne oluyor.
Daha Çırağan Oteli'nin kapısından adımımı atar-
ken Italyan ekonomisinin en etkili isimlennden Luca
Cordero di Montezemolo ile burun buruna geliyo-
rum. "FIAT" ve Çizme'nin TÜSİAD'ı "Confindust-
ria "nın başkanı olan Montezemolo; bu "tarihi çıkart-
manın" ardındaki bir numaralı "iticî güç" sayılıyor.
Bitkin ama çok keyifli görünen "Italyan ekonomisi-
nin kaptanına", "neden bu kadar büyük bir çıkartma
yaptıklannı" sorduğumda şu yanıtı alıyorum:
"Istikrar, yüksek büyüme hızlan ve AB perspekti-
W diyor: "Türkiye, beklentilerimizi karşılayan ve ko-
lay kavrayabildiğimiz bir ülke. Hem coğrafya hem de
zihnıyet açısından Italya'ya çok yakın..."
Hedef: 'Bir numaraya yerleşmek!'
Büyük Avrupa ekonomüerini sarsan krizden çok et-
kilenen Italya için Türk pazarına açılım, "oksijen" de-
mek. Italya'nın bir numaralı ticaret ortağı Alman eko-
nomisindeki durgunluk ve Çin'in ucuz ihraç mallan-
nın yarattığı zorlayıcı rekabet; Italyan yatınmcılan mık-
natıs gibi "Türk pazanna" çekiyor.
Montezemolo başbakanlığındaki "Confındustria",
krizin panzehirini "yeni, alternatif pazartar" arayışına
çıkmakta buluyor. Cumhurbaşkanlığı öncesinde "Ma-
liye Bakanlığı" ve "Merkez Bankası Başkanlığı" gibi
kilit makamlarda Italyan ekonomisine yön veren Ci-
ampi de bu seçimi tüm ağırlığı ile destekliyor.
Bizde olduğu gibi cumhurbaşkanı uçağına öyle "Ya
Allah, ya Bismillah" şeklinde doluşan bir işadamlan
heyeti değil bu yani. Arkasında aylar süren bir hazır-
lık, bilinçli bir "stratejik seçim" ve somut bir "hedef"
var. "Hedef", Türkiye'nin "bir numaralı ticaret part-
ner'ine dönüşmek ve Almanya'nın yerini almak...
Ülke bazında tercihler öne çıkıyor
Aynı zamanda bir düşünce kuruluşu olan "LIMES"
dergisinin genel yayın yönetmeni Lucio Caracciolo;
Türkiye'ye gösterilen bu yeni ilginin arkasındaki siya-
si gelişmeleri de şöyle özetliyor:
1- 25'lere genişlemeyle biriikte AB "yönetilemez"
hale gelmiş; Avrupa'nın "global aktör" olma düşleri
buhartaşmıştır.
2- "Avro bloku" ve "Schengen bloku" şeklinde or-
taya çıkan AB içindeki farklı "gruplaşmalar" ve "ay-
nşmalar" artmıştır.
3- Berlusconi'nin başbakanlığına dek Fransa- Al-
manya ekseniyle yakın ilişkiler içinde olan Italya, son
dört yılda AB'nin belkemiği sayılan bu eksenden uzak-
laşmış; ABD ve Ingiltere'ye yakınlaşmıştır.
4- Italya Başbakanı'nın, uluslararası ilişkileri "kişi-
selboyut" üzerinden göturmesi, Italya'nın AB içinde-
ki diplomatik ve kurumsal ağırlığını azaltmıştır. ABD-
Ingiltere-Rusyaya da Türkiye ile ilışkilerin yerini; Ber-
lusconi'nin Bush, Blair, Pırtin ve Erdoğan'la "dost-
luklan-kişise! ilişkileri" almıştır.
Toplam iki yüz milyar Avro'luk ciro...
Bu durum "AB odaklı karartar" yerine, "üike bazın-
da tercihler ve ulusal seçimlerin" ön plana çıkması-
na yol açıyor. Çizme böylece tarih boyunca doğal il-
gi alanı olmuş olan "Akdeniz havzasına" yöneliyor. Ce-
belitank'tan Karadeniz'e dek uzanan bu alanda, Tür-
kiye, 70 miyonluk nüfusu, gelişen demokrasisi ve mo-
dernizasyon süreciyle, Italya'nın "en cazip ortağrba-
line geliyor. Italyan ışverenlerinin Türkiye'ye; dünya-
nın en gözde pazarian Çin ya da Hindistan'dan daha
büyük ilgi göstermesinin nedeni bu.
öyle bir ilgı ki bu, Italyan ekonomisinde adı geçen
tüm şirketlerin gözü burda FIAT, ENI (enerji), ENEL(etekt-
rik), Pirelli, Telecom, Astaldi (inşaat), Alenia (askeri
uçak), Fincantıeri (gemi yapımı), Finmeccanica(uçak-
helikopter), Menarini (ilaç), Indesit (beyaz eşya)...
Listede irili ufaklı çok sayıda banka ve küçük orta-
boy işletme de var. Türkiye üzerinden Kafkaslar ve Or-
ta Asya'ya açılmayı da hedefleyen şirket ve işletme-
lerin toplam cirosu 200 küsur milyar Avro'yu geçiyor!
BULMACA SEDAT YAŞAYAı\
1 2 3 4 5 6 7 8
SOLDANSAĞA:
1/ Koşularda,
öne geçip ge-
riden gelenle-
rintemposunu
ona göre ayar-
ladıklan atle-
te verilen ad...
Akım şiddeti
binmikiloam-
perin kısa ya-
zıhşı. 2/Ağaç-
hklı yol...
Pembemsi ru-
runcu renk. 3/Bir bo-
rudan bir saniyede ge-
çen suyun ya da bir
2
iletken telden bir sa- 3
niyede geçen elektri-
ğinmiktan...Sınırni- 5
şanı. 4/Yabani zeytin.
5/ Bir görevde temel-
li olan... Pasta hamu- 8
nı. 6/ Numaranın kı- 9
sayazıhşı... Belirti, gösterge. 7/Yolyapımındakul-
lanılan taş kınntısı... Eski dilde su. 8/ Başlıca be-
lirtisi kısa, çabuk ve değişken güçte istemsiz hare-
ketler olan bir hastahk... Buyruk. 9/ Temel, esas...
Stratejik silahlann azaltılması için ABD ile SSCB
arasında yapılan görüşmeler.
YUKARTOAN AŞAĞrVA:
1/Tahta oymacısı... Eski Mısır inanışında insan
ruhu. II tngiltere'de çok sevilen bir cins bira...
Son yıllarda ülkemizde de üretilmeye başlanan,
eti lezzetli bir balık. 3/ Operalanyla ünlü Italyan
besteci... Mersin'in Silifke ilçesinde antikbir kent.
4/ Bir cins doğan kuşu. 5/ Soylu... Bir gösterme
sıfatı. 6/ Japon lirik dramı... El ya da yüz hareket-
leriyle gösterme. 7/Kırşehir'inbirilçesi... Fas"ın
plaka imi. 8/ Asya'da, ikiye bölünmüş bir ülke...
Niğde, Nevşehir, Ürgüp yörelerinde yetişen ve
kaliteli bir şarap veren beyaz üzüm cinsi. 9/Vali-
de... Yanşm$ya başlama. 0 0