22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 KASIM 2005 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER EVET / HAYIR OKTAY AKBAL GÖP Temaşal ^ geldi! Biraz erken geldü. Alışmıştık yılbaşı- na doğru-kar yağışlanna... Güzün içindeyken ülkeyi beyazîığtn kaplaması epey şaşırtıcı olmadı mı? Herşeydeğişiyori Doga yerinde dururmu? Deprem- ler, setler, fırtınalar, kasırgalar... Doğa insanlardan öç alıyor diyeceğim geliyori Sen, boyuna onu yap, bunu yap, onu kışkırt, bunu kışkırt! Bombalar yap, bomba- lar at, atom gücündeyıkımlaryap! Insanlığayarariı bu- luşlaryapacağına, insanlan dahaçok, daha çabuk, da- ha hızlı yok etmenin çareterini bulmaya çalış! Bir yan- dan da insan haklan, demokrasi, özgüriük diye, hem kendini hem de tüm dünyayı aldatmayi sürdür... Yaşamak, biraz uzunca yaşamak elbet iyidir. Ama çirkinlikler, basitlikler, adilikler, aşağılıklar, zulümler, acımasızlıklar günden güne çoğalmışsa, günden gü- ne insanlık geçmiştekileri aratan bir çıkmaza, bir uçu- ruma doğru yol almaktaysa, sen de bunlan yakından iziemişsen, o zaman yaşamak bir çeşit işkence sayıl- mazmı? Keşke bunlan görmeseydim, keşke bu kadaryaşa- masaydım, demez mi kişi!.. Çocukluğun, sevinçler, umutlar çağlayanı ıçinde geçmiş; gençliğin bir büyük aydınlanmanın verdiği güvente, coşkuyla geçmiş, son- ra gelmiş, kopuşlar, aldanışlar, boş umutlann balon gi- bi patlaması!.. Bugün yurttaşlar son elli yılda kendile- rine güven veren, yaşam sevincini duyuran bir zaman parçasını anımsayabiliyorlar mı? Hep korku hep bek- leyiş... Birşeylerin olmasını, umulanlann gerçekleşme- sini beklerken, tersine akla hayale gelmeyecek olgu- lann her gün bir yenisinin, daha çirkininin gelmesi!.. Bu bir çalkantı da değil! öyle olsa gelip geçer. Bu- nalım, kriz deriz, atlatınz. Bugün öyle, ama yann var, yannlar var.. Bir şeyler olacak, bir güneş doğacak, toplumda bilinç denen degerin dirilmesi, yaygınlaşma- sı... Bütün bu yaşadıklanmızın bir karabasan, bir kö- tü düş sayılması... Yannlar daha iyi olacak diye kendini kandınş... Bu- nu kimse anlamryorda bir sen mi anlıyorsun? Bak seç- menler büyük çoğunlukla oylannı vertyoriar, kendile- rini daha güzel yaşamlara sürükleyecek olanlara mı, yoksa dünyalannı daha da karartacakJara mı? CHçü bu, ölçebilirsen, ölçmek gücün varsa!.. Son CHP Kuruttayı'nda değişmez genel başkan Türk halkına seslendi. "Kendini kurtarmanın gücü sende" dedi. Ama salonu dokiuran belli bir kalabalı- ğın alkışıyla yetindi! Cumhuriyet Türkiyesi'nin tek kur- tuluş yolunun büyük bir birliktelikte olduğunu gorme- di, göremedi, görmek istemedi... 0 zaman, boş, an- lamsız değil mi bu tür konuşmalar, büsbütün umut kı- ncı değil mi? Sadece Bir Öneri... Macide TANIR Devlet Sanatçısı B undan sonra Türkiye smırlan içinde Türkçe konuşmak, Türk- çe tabela asmak, TV'lerde rek- lamları Türkçe üe yapmakyasak- lanmalı, bu konularda ivedilikle yasa çıkarmah, aksine davrananlan. yani ya- salan dinlemeyip, bu işleri Türkçe yapanlan, bir daha hayata dönemeyeceği kadar işkence- lerle cezalandırmah!.. Çok şükür büyük şehirlerimizde yaşayan- lar, biraz daha gayret gösterirlerse, bu ağır ce- zadan kendilerini kurtaracaklar... Bundan sonra günaydın, merhaba, hayırlı günler vs. gibi selamlama biçimi yerine good moming, bonjour (hayır, ikincisini geri al- dım, bonjour olmaz, uymadı) denecek... Hat- ta good kalkabilir, aziz ve necip Türk ulusu- nun, çalışkan bireylerinin olur olmaz laflarla vakit kaybetmemesi için sadece morning ola- bilir! Bütün Türk mutfağı kaldınhp, yerine fast food ve de sulak yerde yetişmiş azman pata- tesin içine uyduruk kaydınk bir şeyler tıkış- tınp tıkınsınlar... Aflfedersiniz afıyetle yesin- ler ve de ıh ıh ıh diyerek (çok güzel anlannna geliyor bu ıh ıhlar)... Bu iniltileri çıkanrken baş mutlaka iki yana sallanacak. Türkiyemiz- de üretim yapan bütün kurumlar ortalıktan kalkacak... Nedir o? Benim kuşağım, yani Atatürkku- şağı sokaklarda takım takım, yerli malı yur- dun mab, her Türk onu kullanmalı diye gırt- lağımızdan bas bas bağınrdık. Yabancı dili konuşanlan duyduğumuzda, özellikle yanla- nndan geçerek, vatandaş Türkçe konuş der- dik. Aman ilahi Macide, sen bu geri kafalı- lıkla bıraktığım yerde duruyorsun!.. Konservatuvarda yanlı olan bizlere, Sümer- bank'tan ayakkabı, paltoluk kumaş vs. alınır- dı ve bizler iftiharla, övünerek dolaşırdık. Çok şükür bugünlere de kavuştum. Baba- lar gibi satanm, Sümerbank'ı tarihe gömdüm, diyerek övünen bakanlanmız oldu... Yıllar yıh hasretleri kavuşturan, hasrete gönderen, o tarihi, o güzelim Haydarpaşa bi- nasının da yıkılacağı söylentileri dolaşıyor.. tki düşünce varrruş. 1 - Cami yapmak, 2- Gökde- lenler yapıp Manhattan'a benzetmek!.. îkin- ci madde yerine getirüirse, artıkın oralarda Türkçe konuşmakhiç yakışık almaz!.. Bence cami yapıhnalı, hatta Türkiye sınır- lan içinde iskân edilen bütün binalar yıkılma- lı. Yerlerine cami yapümah. Biz artık cami- lerde yaşamalıyız. Çok cami yapmahyız hat- ta her kişiye veya her aileye bir cami düşme- li! Düzce'nin yaknılannda 120 nüfuslu bir beldeye, trilyonlar harcayarak bin küsur kişi- lik bir cami yapılmış ya! TV'de gösterdiler, o camide bir kişi, evet yalnız bir kişi namaz kıl- makta iken fotoğrafinı çekmişler, bence bures- mi çeken foto muhabirini bulup kulaklanndan tavana asmalı... Bak gör, öbürleri ibret ahp na- sıl adam olurlar. Oysa IstanbuTda bakmaya kryamayacak ka- dar güzel, zarif, oya gibi işlenmiş camilerimiz var, ama olsun. Ben hep tek adam taraflısı ol- muşumdur. Yani diktatörlüğü severim, ger- çek inançtan aynlıp gönül gözüyle bilmeyi büemeyip, sadece gösterişe önem verdiğimiz için bize bu kadar çok cami gerekli... Bir de eğitim çıktı başımıza!.. Eğitim de neymiş?.. tstim arkadan gelsin. Doğru dürüst eğitim veren okullarda oku- sunlar, bilgi sahibi olsunlar!.. Yaaa, sonra biz ne olacağız? Onlan nasıl yola getireceğiz, na- sıl idare edeceğiz? Bak, bir ilimizdeki üniversiteyi medrese- leşmekten kurtarmak için çırpınan, gereksiz mescitleri kapatan, türbana (ki örtünme olma- yıp, yalnız şeriatım simgesi olarak kullanılan türban) karşı çıkan rektörü yaka paça hapse götürdüler. Bir emniyet görevlisinin buyurdu- ğu gibi kelepçe takmadılar ya! Ne olmuş ya- ni... o da bir başına çete kurmasaydı. tnsan, gözetlesin diye birkaç kişiyi yanma almazsa sonu böyle olur tabii! Yani hükümetteki bey- ler mi gidecekti zatı âliniziniz yerine, onlann dokunulmazhk zırhlan var, hatta ve hatta ken- dilerine isnat edilen suçu, affeden yasalar çı- kardılar babalar gibi!.. Siz sade, onurlu, bu ülkenin aydınlığa ka- vuşması için çahşan bir rektörsünüz. O kadar!.. Bakın, Sayın Başbakanımızın umurunda bile değil sizin hapiste olmanız. Omrünüzün en gü- zel yıllannı bu uğurda, seve seve vermişsiniz oysa, çok ama çok sevgili büyüğümüz, başta- Akbank'tan tüm öğretmenlere mutlu... #• # •».**! curuz Bush Bey, Türkiye'ye dımh Islam Cum- huriyeti gömleğini biçmedi mi? Sokaktaia ço- cuk bile biliyor da siz, koskoca rektör olmuş- sunuz, ama bundan haberiniz yok! Siz de hap- si hakettinizha!.. Yargıçlann yerinde olsam, davanın göriilme aşamasına bir yıl sonra baş- lanm. Makamınız boş kalacak değil ya, hü- kümet olarak düşüncelerim, planlanm doğrul- tusunda vekâleten bir rektör atanm. Oh, mis gibi keyfime bakanm. Sonra Türkiye'nin bütün rektörleri ayağa kalktı. Ziyaretler falan filan. Ne oluyor abi- ler! Anlayalım. Sonra müsteşar beyin kitabı- nın çalıntı olup olmadığını, yok biryıldır araş- tınyormuş. Siz bunu her saniye tekrarlasanız da size inanamam. Çünküleyin: Hükümetin ba- şı ve değerli bakanı öç almak için yaptılar di- yor. Şimdi ben kime inanayım?.. Müsteşan- mın o unvana ihtiyacı yok, diyor. Ne yalan söyleyeyim burada durakladun ve üzüldüm. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz demiş diyen. Üniversitede büim yu- vasında ders vermenin, insan yetiştirmenin yaşamda hiçbir şeyle ölçülemeyecek derece- de değerli olduğunu bilmeleri gerekirdi. Keş- ke, müsteşar bey istifa etseydi. Gönlüm böy- le istedi. Bu kirlilikle yaşamak, onuruna düşkün bir insanın kabul edemeyeceği kadar zor olmalı diye düşündüm. Insan oğlu böyledir işte. Türkçeden başla- dık nerelere geldik, derin devlete daldık, sö- zünü etmem gereken pek çok konu var ama burada duralım; haaa, unutmadan söyleye- yim: -Tamam mı? -Tamam oldu mu? -Sizi iyi gördüm. -Kendine iyi bak. Bu cümleler tngilizceden tam tamına çe\i- ri idi. Şimdi artık Türkçeyi yasakladığımıza göre rahatlıkla tngilizcesini söyleyebilirsiniz. Canun Türkiyem ve güzel Türkçem! Hadi hayn:lısı... Not: Yargıçlann yerinde olsam davanın gö- riüme aşamasına bir yıl sonra başlanm diye yazmışım. 125 gündür tutuklu bekleyen, gu- rurlu, haysiyetli, dürüst Enver Arpahdayana- madı. Geciken adalet ölüm getirdi. Kendisi- ne Tann"dan rahmet, kederli ailesine sabırlar diliyorum. Değerli rektörümüz Yücel Aşkın'a da sağlık dilerim. • faizle Ihtiyaç Kredisi, Akbank'tan sadece öğretmenlenmıze ozel Ihtiyaç Kredısı. Aralık ayı sonuna kadar % 1,49 faizle İhtıyaç Kredısı kullanm. aylık 51,61 YTLden** ba$layan taksitlerle ihtıyaçlarınızı kolayca giderin. 'Bu faır oranı ık\ tane olomatık odeme talımati veren öğretmenlerimiz için geçerlidır. *" Taksıt tutarı 1.000 YTL üzennden 2U ay vadeye göre hesaplanmıştır. S*-3ŞÇhiJ&* ?*«=?«*•" 5* R-«y^«ssam»s.î Gerçek Bilgelere Saygı... Nusret ERTÜRK H ani sizin geçmişiniz- de anlata aıilatabiti- remediğiniz bilgin- lere saygı vardı? Akşemset- tin, MoDa Gûranigibi kışıler agzuuzdan düşmezdi?.. Bu bilgınlerin atının ayağından sıçrayan çamurlarbile insan- lan kırletmezdi 9 Onlara, Is- tanbul'u fetheden Fatih'ın önünde yer açılmadı mı° Dünün Akşemsettin'leri el üstünde tutulup devrin yö- neticileri önünde yer verilir- ken bugünün imam kafahla- nnın gözünde, en son bilgi- lerle donanmış üniversite rek- törleri ise "üçkoynngütmek- ten adz" kişiler diye sunulu- yor. O da yeterli görülmüyor zındana ahlıyor. Ne oldu da hava birden de- ğişti? Bir rektör, tartışmalı bir bıçimde tutuklandı. Dün- yada bir örnegi görülmemiş bu olayı görüşmek üzere YÖK ve tüm üniversite rek- törleri bir araya geldiler. Hü- kümetten anında aşağılama, kınama: haddınızı aşmayın, işınize bakın... gözdagı içe- rıkli çıkışlar... Bizdendeğilsen,rektörbi- le olsan güvencen yoktur. Bizdensen. "bffimseleserhır- sızhğı'' da yapabılirsin... O durumunla.başbakanbkmüs- teşan görevinle rahat rahat oturabılirsin... Bueyleminle -dört dördük adam" onur belgenidealırsın... Daha on >ıl önce bu kafa değil miydi "rektörier.imam haupükre selam duracakür"' od alıcı sözlerini mınldanan- lar!.. Bilmezler ki, alûn yere duşmekle değerindenbir şey yitirmez. Üsteük, bu durum- lan yaratanlann alınlannda. çaldıklan karalarhep kalacak- hr. İyi ki, yvo. akımız, onuru- muz Cumhurbaşkanımızvar. Sayın Sezer. tuttu Cumhuri- yet Bayramı'na tüm üniver- site rektörlerini davet etti. Cumhurbaşkanımız. Cum- huriyetBayramı'na, cumhu- nyetüniversitelerininrektör- lerini davetediyor. Başbakan Ta»ip Bej'den anındayorum geldi M BayramdeğQ,seyran değiL'' Bu yüksek anlayışa ha>Tan kaldık.. Bilmezler ki, "BiUmden giditaneyen >olun sonu karanhknr". Gerçek bilim adamı. çok iyi bilir ki "bilim için, rahat ve geniş ana cadde yoktur" Böyle sanlgan dikenlerle de uğraşmak cabadan... PENCERE Leyla Şahin Ne Yapıyop?.. Televizyonlarda türban tartışmalannı izliyorum; tür- banı savunan tesettürlü hanımlanmızı görüp konuş- malarını izledikçe parmak ısınyorum... En başta Avrupa Insan Haklan Mahkemesi'nde (AİHM) dava açan Leyla Şahin ve dün Turhan'ın kaıikatüründe çizdiği Merve Kavakçı, Hayrünni- sa Gül ve Emine Erdoğan olmak üzere, kadında tesettürü savunan bütün hanımlanmızı kutlanm... Çok marifetliler. Ağızlan laf yapıyor. Hem mazlum, hem saldırgan kişilikleri var... Karşıdevrim politikasında iyi yetişmiş birer nefer rolünü çok iyi benimsemişler.. Dinci karşıdevrim adına türban ve şeriat siyase- tint bir arada yürütüyoriar.. Başörtülü Anadolu kadınını tavlayacak ezilmiş- lik edebiyatını çok ustalıkla kullanıyorlar... • Diyoriar ki: - inancı nedeniyle başını örten Müslüman kadı- na okuma hakkı neden verilmiyor?.. Demokrasi böyle mi olur?.. Yazık değil mi bizlere?.. Eh, bu savunma karşısında akan sular durur... Avrupa Insan Haklan Mahkemesi'nin karanna gelince.. Haksız.. Yanlış.. AlHM'ye büyük umutlarta başvuran Leyla Şahin, artık AİHM'nin karşısındadır.. Tesettürü şahin gibi savunan Leyla Şahin, bütün özel komplekslerini inanç kılıfına sanp sarmalaya- rak TV'lerde sergiliyor.. Doğrusu bu yolda başanlı!.. • AİHM laiktir.. Haydi, dincilerin. şeriatçılann, Islamcılann diliy- le yineleyelim: 'Latkç/'dir... Neden?.. Çünkü 'Insan Haklan Bildirisi' laiktir... Laikliğin olmadığı yerde ve toplumda insan hak- kı olmaz... Leyla Şahin'e ve benzerierine sorulması gereken nedir?.. - Kızım sen tesettürü savunmakla insan hakla- nnı reddediyorsun!.. Kadın insan değil mi?.. Neden erkeğe tesettür uygulanmıyor da kadın çarşaflanı- yor, örtülüyor, türbanlanıyor?.. Kadının erkekleeşit sayılmadığı yerde, ülkede, coğrafyada, okulda, üniversitede insan hakkı yok demektir!.. Sen ken- dini erkekle eşit saymadığın için insan haklanndan sözaçamazsın!.. • Leyla Şahin diyor ki: - Ben Türkiye'de okuyamadım, ama Avrupa'da okudum... Avrupa'da okursun kızım... Avrupa'da tesettürü öngören Kuran inancı ge- çerli değil... Avrupa'da, Türkiye'de olduğu gibi, kadınlar ikin- ci sınrf insan değil... Avrupa'da sen bir Vst/sna'sın!.. Kemalist devrimle Avrupa'dan Medeni Kanun'u (Yurttaşlar Yasası) almışsın sen... Avrupa'dan aldığın aile ve miras hukuku Ku- ran'daki bütün hükümteri değiştirdi... Sen işin bu tarafına hiç ilişmıyorsun da neden türbana takılı- yorsun?.. Çünkü sen AKP'nin karşıdevrimi yörüngesinde takıyyecilik yapıyorsun!.. ISTANBUL ÜNTVTRSİTESİ MEZUNLARIDERNEGI, DEMOKRATtK DAYANl^MA DERNEĞ1 AYDEVLANMA SOYLEŞİLERÎ Yıl: 7, No: 2 Konu HUKUK DEVLETİNEDİR? Yönetmen Dr. AlevCOŞKUN Konuşmacüar Prof. Dr. Tayfun AKGÜNER PTof. Dr. Yüdızhan YAYLA Gün: 26 Kasım 2005 Cumartesi, saat 10.30 -13.00 Yer: Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Kultûr Merkezi Derebov'U Caddesı, E>ere Çıkmazı, No: 1 - Ortaköy lletişım: 1 Ü. Mezunlan Demeği (FatoşTaştan)0 212 238 03 21 Aydınlık Yannlar Özlemi Içindeki Tüm Yuntaşlanmız Davetlidir. Giriş Serbest ve Ücretsizdir. EMİNÖNÜ HALK EĞİTİM MERKEZİ SAHNE SANATLARIKURSU 1 Arahk 2005 -1 Haziran 2006 T9MS\RAN KıntLBAN TriBroUb, HjrftrtUb. Fahı \KSCLA8 V«a 4LIÇ * BEDEMMİZ SAĞLIĞIMIZ * OYUNCUNUN BEDENİ • HAREKET LAB. (Temel Tebnik) •OYUNCUIUK • MODERN DANS •B.M.ELAB (DmamıkDenge) G«na McMElîN DınUb. StntzDfiVdKÎL AyriaERSÖZ •• KONUK SANATÇILARLA Program dışı çalışraalar " EHEM ÇOCUKLAR Halk 0>ıınlan Kursu • Dündar tNCESU ıle kurayerleruı kültûr sanat tabanlı yaptüdan bıreysel ve gnıpsal aıaştırmalar program dışı belırlenecek semıneıteTde taıtışıls.rak oluşan urunler kuüamalarda sergılenecektir. • Kursıyerlenn devamlan oranında kanlun belgesi venlecektir. Açılış ve Tarutım 25 Kasım 20O5 Saat 13 OO'te yapılacaktır. Mûracaat . Eminönü Halk Eğıöm Merkezı Mudûrlü|ü Bab-ı Âlı Cad. No i 1 Cagaloğlu - İSTANBUL Telefon GSM e-posta 0212-51939 47 0 532 201 00 52 dncesu(§ yahoo.com »KAYAİLHAN * SUNA KAN KATK1LARIYLA EĞÎTİME DEVAM
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle