24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 KASIM 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA Bektronikposta: <tenizsornwcumhuriyetcom.tr Tef: 0.212.343 72 74 Faks: 0.212.343 72 60 17 Ulema Işık Işgüden: "Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlan için, katli vaciptir diye fetva veren Şeyhülislam Dürrizade Abdullah Efendi de ulemadan değil miydi?" - Ekonomideki pembe tablo kararmış... "Ampulün ömrü bitti!" 2 Erdoğan: 'Ülkeyi f bilimsel | pazartıyorum.' *p Dilimsel olmasın! Omlet Erol Işisağ: "CHP dikensiz ~ gül bahçesi olmuş! Artık yumurtasız omlet yapabilirier!" UÇAN Süpürge Genel Koordinatörü sıfatıyla bır açıklama gönderen Halime Güner şöyle dıyor: "Son bir haftadır hakkımızda yazmış olduğunuz yazılar Uçan Süpürge olarak hepimizi çok üzdü. Edindiğiniz bilgilerin doğruluğunu ve gerçeği yansı- tıp yansıtmadığını araştırmadan köşenizde yayınla- manız kamuoyunu da yanılttı ve kuruluşumuza za- rar verdi. Uçan Süpürge'nin resmi statüsü 10 yıl önce kurul- duğu günden beri 'kâr amacı gütmeyen şirket'tir. Uçan Süpürge Türkiye'de kurulmuştur ve başka hiçbir ülkede şubesi ya da temsilciliği yoktur. Türki- ye Ticaret Sicili Gazetesi'nin 15 Kasım 1996 tarih ve 4167 sayılı nüshasında 122789 sicil numarasıyla kaydımız bulunmaktadır. Sizden ricamız yazınızda belirtmiş olduğunuz Uçan Süpürge'nin bir Alman kuruluşu olduğuna dair kanrtları bizimle paylaşma- nızdır." Fliegender BesenUçan Süpürge'nin bır Alman kuruluşu olduğuna dair bilginin kaynağı Almanya'nın Ankara'daki Bü- yükelçiliği... Almanya Büyükelçiliği'nin resmi intemet sitesine girip "Türkiye'deki Alman Kuruluşlan" başlı- ğını taşıyan sayfayı "tık"layınca karşınıza Almanya Federal Cumhuriyeti Dış Ticaret Bilgileri Dairesi Tür- kiye Irtibat Bürosu, Alman Kalkınma Işbirliği Bürosu, Alman Protestan Kilisesi, Alman Büyükelçiliği Özel Okulu gibi Türkiye'deki Alman kuruluşlarının arasın- da "Fliegender Besen" yani "Uçan Süpürge" adı da geçiyor. Uçan Süpürge'nin altında "Frau" yani "Bayan" Halime Güner yazryor. Adres olarak Büyükelçi Sok. 20/4 Kavaklıdere Ankara adresi veriliyor. Uçan Süpürge'nin "kazanç amacı gütmeyen bir şirket" olmasına gelince. Tam adıyla Uçan Süpürge Kongre Turizmi ve Organizasyonlan ümited Şirketi, 1996'da Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre 20 hisse karşılığı 500 milyon lira sermaye ile Ayşe Ürün Güner ve Zafer Güney tarafından kurulmuş. 18 hisse karşılığı 450 milyon liralık sermaye Ayşe Ürün Güner'e, 2 hisse karşılığı 50 milyon liralık ser- maye Zafer Güney'e ait. Halime Güner'in şirketle bir ortaklık bağı bulunmuyor. Halime Güner'in adı şirke- tin küçük ortağı Zafer Güney'in vekili olarak geçiyor; şirketin büyük ortağı ise Halime Güner'in kızı. Öte yandan şirket ana sözleşmesınin 11. madde- sinde şirket kazancının ortaklar arasında dağılımının nasıl yapılacağı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre yazıyor ve şirketin kazanç amacı gütmediğine ilişkin bir hüküm ana sözleşmede bulunmuyor. Türkiye Ticaret Sicili gazetesinde bu yıl yayımlan- mış bir "ilan" aktaralım; o da alt sütunda... Yiizde Ahmet önen: "Islamiyetin şartı gibi gösterilen türbanın Türkiye'de son 20 yıl içinde hortladığını düşünürsek, daha önce Türkiye'nin yüzde kaçı Müslümandı!" Misilleme AkifKökçe: lp- "Isviçre'nin kebap - boykotuna karşı misilleme yapalım, Isviçre bankalanndaki gizli hesaplanmızı kapatalım!" SESStZSEDASIZ(!) limited şinketin müdürü Halime Güner TÜRKİYE Ticaret Sicili gazetesinin 11 Ocak 2005 tarihli sayısının 198. sayfasında yayımlanan "122789 sicil numaralı Uçan Süpürge Kongre Turizmi ve Organizasyonlan Limited Şirketi"nin ilanı şöyle: "Yukanda ticaret sicil numarası ve unvanı ve adresi yazılı şirkete ait aşağıdakı hususlann 5 Ocak 2005 tarihinde tescil edildıği ilan olunur. Takip ve tahsile ve şirket adına menkuller ve gayrimenkuller almaya ve satmaya bunların rehin ve ipoteğine ve bu husustaki takririerı kabule ve ifaya, ahzu kabza sulh ve ibraya vekil tayin ve azline velhasıl şirket ana sözleşmesinde yazılı bulunan hususlann gerçekleştirilmesı için gerekli muamelelen ıfa ve ikmale ilk 5 yıl için ortaklar kurulu tarafından Halime Güner münferit imza ıle yetkili olarak şirket müdürlüğüne seçilmiştir. Halime Güner imza, Zafer Güney vekaleten Halime Güner imza" Özetle; kamuoyunun bir sıvil toplum örgütü genel koordinatörü olarak tanıdığı Halime Güner, o sivil toplum kuruluşunun adını taşıyan ticarı bir kuruluşta menkul ve gayrimenkullar de alıp satmak üzere "şirket müdüriüğü"nü yapıyor... Yüksek Yerilim Hattı erdincutkuıı yahoo.com Takke düştü, takıyye göründü! ÇED KÖŞESI OKTAY EKİNCt Teşekkürler Türkan Saylan... "Acaba nasıl teşekkür et- meliyiz.." diye düşünürken Radikal gazetesi yürekleri- mize su serpti... 6 Kasım 2005 tarihli gaze- tenin "manşethaberTni oku- yanlar, her yönüyle ulusal yüz akımız bir bilgeliğin ve dur durak bilmeyen bir çalış- kanlığın, bu ülkeye ve ulusa hayranlık uyandıran kaza- nımlannı da öğrendiler... "ÇağdaşMekk"in hizmet- leri arasından, "Binlerce tn- sanın Hayatuu Değiştirdi" başlığıyla derlenen tam say- fa haberler bile, özetin de özetiydi... Bu eşsiz çabaların ardındaki "giz"^ ne olduğu ıse Prof. Dr. Türkan Say- lan' ın yaptıklanna bakılarak ancak şöyle tanımlanabilir: "Çağdaşhk bihncini insan ve yurt sevgisivie bütünleştir- nıenin; biü- min öndeıü- ğini toplum- la buluştur- maıun; Cumhuriye- ti de aynı bağhhk için- de geleceğin güvencesi olarak ya- şatmaıun; hem tek ba- şına, hem de örgütlenerek ör- neğini yaratan, önder bir Türkiye aydını; ulusal bir öğ- retmen._" BoğazjçTne armağan Yıllardır artarak süren öz- verili bir önderliğin son bü- yük kazanımı da "Kandilti KızUsesi" binası... Daha doğrusu, Boğaziçi'ni bezeyen görmüş geçirmiş ya- pılann en zariflerinden olma- sına rağmen, 1986'dakı yan- gından sonra yıllarca "en- kaz" olarak bekletilen bir kültür mirasmın, "yeniden var edUerek" Istanbul'a ve gelecek kuşaklara emanet edümesi... Yolunuz Boğaziçi'nden geçtiğinde, Anadolu yaka- *sında, Vaniköy sırtlanndaki "saray"lı peyzaja bakın. He- le geceleri aydrûlatıbnış silu- etinı de seyredersiniz, İstan- bul'un yıllarca yoksun kaldı- ğı bu güzelliğin kentle buluş- turulmasındaki heyecana siz de ortak olacaksınız... Zarafete kabalık' Türkan Saylan'ın sayısız kamusal hizmetleri arasında, uygarlık ve kent kültürümü- zü "kuşaktan kuşağa" taşı- yacak en anlamlı örnekler- den biri olan Kandilli Kız Li- sesi restorasyonuna, Valilik ve Milli Eğitim Bakanlı- ğı'nın desteklerinden sonra en büyük katkıyı "Saban- cı"lar yaptı. Onlara da teşekkür ederken bu yapının öncelıkle "uhısal ve evrensel bir miras" oldu- ğunu; üzerine konacak "ta- beJa"da da buna Özen göste- rihnesi gerektiğini anımsat- mak herhalde bize düşüyor. Bu gibi tanıtımlar. elbette ki benzer duyarlılıklan özen- dirmek açısından önemlı. Ancak, "Sakn> Sabancı Eği- tim ve Kültür Merkea" ola- rak yaşama kavuşturulan es- ki eserin bu "adı" da kendisi gibi zarif ve alçakgönüllü bir yazıyla belirtilmeliydi. Bu- nun tam tersi bir anlayışla ve sanki "gövde gösterisi"ni çağnştıran boyuttaki yazuıın yerine, tarihi binanın neresi- ne ve nasıl bir tabela konaca- ğına da restorasvo- nun mı- marlan ka- rar verme- liydiler... Bilimsel ustalık'... Yapı Merke- zi'nin biri- kimli kad- rolanyla birlikte ITÜ Mimar- lık Fakültesi'nden uzmanla- nn projelendirme çalışmala- nyla gerçekleştirilen resto- rasyon konusunda, Prof. Dr. Aiife Batur diyor ki. "BiBm- sel kuraOara büyük ölçüde uyuldu; özelSkle bezemeler, renkli desen \e altm varak iş- lemelerde MilH Saraylar'ın deneyimti ustalaruun eB he- men fark edflryor..." Afife Batur'un arşivi, yan- gında yitirilmiş bezemelerin yeniden canlandınlmasında da imdada yetişiyor ve kâgir kısımlardaki başarüı uygula- malarla bu mutlu sonuca ula- şılıyor... Işte bütün bunların da "ön- deri* olmak kolay değil. "Çağdaşhk" denince "eski- ye düşmanhğuT ve "tarihe duyarsızlığın" egemen oldu- ğu bir "yabancılaşmaTI yı an- layanlann ortalığı sardığı şu dönemde, "çağdaş yaşam" ile "kültürel değerler" ara- sındaki bağlan böylesi "zor"lu örneklerle güçlen- dirmek ise hiç kolay değil... Bu nedenle Sevgili Türkan Saylan'a, asıl çağdaşlığın "geçmişi yadsryan deği- şim^cılık değil "kimlikli ve kişiükli gelişim'* olduğunu karutladığı için de ne kadar teşekkür etsek azdır... oekinci(V) cumhuriyet.com.tr KİM KtME DUM DUMA BEHIÇAK bebicak • yahoo.com.tr ÇtZGİLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaraci : mynet.com H A R B I SEMİH POROY semihporoy(a yahoo.com OTOBÜSTEKtLER KEMAL URGEHÇ kjurgenciayahoo.com TARİHTE BUGÜN MVMTAZARIKAN 23Kosun icicic.mwntaz-arikan.com AKDENIZ KIY/S/M4 BAUNA! . SAÜHÂ 1885'Te BUSÜKI, FRAfJSA'NtN AtCDENİZ (ST. UA2A1ZE) 8AUKÇILARIN ASLAR/NA i TAKILOI. K/YIYA ÇEKİLEN HAYVAM, leoSU'A/UA/ YETKİLİSİUCE NOVAEAN6LIAE " OLABAK 7ANIMLANDI. KAMgUR &AÜUA OİYE giLf- MEAJ BU TÛIS, ÇOK Ai/LAHP/ĞI İÇİN roK OLMA TBM- LİHESİYLE KAIZŞI K^EftyAyPI. RENGİ SİYAHTl V£ İKJ y*- SİIMDA BUUJNAN DEV YÛZ6EÇLERİYLE TKNHVIYOIZPU. YETiŞ- KİtJLEIZl 15 MET72SYİ /4ŞAAJ UZUMUJt^rA OLABİC/'YOBDU. SÖZ tZONUSU BALÎHA İSE ÇOK GENÇTİ VE YALAIIZG4 £ METSBYPf. AIZPENİZ'E UASIL Gİ/ZDIĞİ MERAK OLAKJ OEV HAYVAA) , KISA SÜRE İÇİNPE PARİS A^,-.->cciiıiE SÖTTJ&ÜLECBJtLTİje.. PANO DENİZ KAVUKÇUOĞLU İşler İyi Gitmiyor Hükümet, bir bölüm yerli büyük sanayici, neo-li- beral köşe yazarian ile Sami Ofer, "Pazariamanın Devnmci Dâhisi" Guy Kavvasaki gibi yabancılar tersini söyleseler de Türkiye'de işler iyi gitmiyor. Hü- kümetin, "işlerin iyigittiğini" söylemesi doğal, çün- kü hangi siyasal iktidar ortaya çıkıp da siyasal var- lığını tehlikeye sokacak sözler söyler ki? Büyük ser- maye ise hayatından gerçekten memnun, emek mü- cadelesinin ezilip un ufak edildiği, böylesine bir "De- diğim dedik, çaldığım düdük" ortamını nerede bu- lacak? Doğal olarak Ofer'ler, Oger'ler, Dubaili şeyh- ler de bu dikensiz gül bahçesinden çok hoşnutlar, koyduklan 1 'lere kaç alacaklannın hesabını yapı- yorlar. Yıllık enflasyonun yüzde 8'e düşmesi, büyü- me hızının yüzde 5 olarak gerçekleşecek olması hiç kuşkusuz ki olumlu, fakat bunlar ülkenin büyük ço- ğunluğu için işlerin iyi gittiği anlamına gelmiyor. Çift- çiler, işçiler, dargetirli memurlar, hizmetliler, kısaca- sı tüm emekçi kesimler ile küçük ve orta ölçekli sa- nayiciler, tüccariar kan ağlıyor. Işsizlik çığ gibi bü- yürken milyonlarca aile yoksulluk sınınnın altında var olma mücadelesi veriyor. Büyük kentlerde insan- lar sokağa çıkmaktan korkuyorlar. Hırsızlık, gasp, uyuşturucu, fuhuş hızla artıyor, suç işleme yaşı her yıl daha aşağılara düşüyor. AKP hükümeti ise nüfusun büyük çoğunluğunu ezen, korkutan, geleceğe yönelik umutlannı kıran sorunlann üzerine gideceği yerde "türban davası", "ulemayadönüş", "helalgıda", "içkiyasağı", "yüz- me havuzlarında harem-selamlık" gibi çıkışlaria Cumhurbaşkanlığı, Yargıtay, barolar, üniversiteler gibi kurumlarla, laik çevrelerle sürekli didişiyor. Di- dişmeler yeni boyutlar kazandıkça toplumdaki ger- ginlik de, tedirginlik de büyüyor. Istanbul'da oynanan Türkiye-isviçre futbol karşı- laşmasının öncesi ve sonrasında yaşananlan toplu- ma egemen olan genel gerginlikten soyutlayabilir miyiz? Ulusal Futbol Takımımız bundan daha önce de çok kritik karşılaşmalar yaptı, yendi ya da yenil- di, ama bu tür olayiara hiç tanık olmadık. Demek ki değişen bir şeyler var; futbolcusundan teknik kad- rosuna. yöneticisinden futbol yazanna, seyircisin- den sokaktaki adamına... Gözle görülür bir değiş- me var ve bu değişme hep olumsuz yönde. Bu gi- diş salt futbolla da sınırlı değil, atletizmde, halterde, güreşte uluslararası kurullardadoping suçlamalany- la yargılanıyoruz; Avrupa, dünya, olimpiyat şampi- yonu sporculanmız ağır cezalar alıyorlar. • • • Başbakanımız Danimarka'daki basın toplantı- sında. salonda PKK güdümlü "Roj TV" muhabiri- ni görünce hiddetleniyor, Danimarka Başbakanı'na, "Atın bunlan dışan!" diyor, onlar atılmayınca ken- disi terk ediyor salonu. Bu davranışı Türkiye'de bir bölüm ılgililer, yetkililerve köşe yazarian tarafından alkışlanıyor. 21 Kasım günü Şemdinli'ye gidiyor Başbakan. 9 Kasım günü Şemdinlı'de bir kitabe- vine atılan bombayla birlikte başlayan olaylar Yük- sekova'ya, Hakkâri'ye, Mersin'e, Istanbul'a sıçra- mış, toplam altı kişi ölmüş, çok sayıda da insan ya- ralanmış; 12 gün sonra olsa da Başbakan'ın Şem- dinli'ye gitmesi, halkın sesine kulak vermesi olum- lu birdavranış. Hükümet Konağı önünde konuşur- ken önündeki kalabalık içinde birgrup "Roj TVka- patılmasın"yazılı pankartlaraçıyor. Başbakan. "Bu pankartlar çirkin!" demekle yetiniyor, Şemdinli'de- ki Roj TV izleyicilerine, Danimarka'daki Roj TV mu- habirierine karşı sergilediği tavrı sergilemiyor. Han- gi davranışı daha doğru, Danimarka'daki mi, yok- sa Şemdinli'deki mi? Bozulan barış ortamı, Türkiye'nin dört biryanın- da yeniden uç vermeye başlayan, her gün yeni canlar alan terör, insanlan korkutuyor, geriyor. Geç- miş yıllarda yaşanan kısırdöngü yeniden oluşuyor. Güneydoğu'da yatınmlar duruyor, duran yatınmlar işsizligi arttırıyor, artan işsizlik ise terör zeminini yaygınlaştınyor. Adı, "terör sorunu"mu, "Kürtso- nınu" mu, her ne ise ülkemizin geleceği için yaşam- sal olan bu "sonın" ivedilikle çözüm bekliyor. Ne var ki hangi ülkede olursa olsun, bu tür ya- şamsal sorunların çözümü siyasal uzlaşmalar ge- rektinrken bizde iktidar partisinin sürekli gündeme taşıdığı, her biri yeni tartışmalara-çatışmalara yol açan konular siyasal ortamı gerginleştiriyor, ikti- darla muhalefet arasındaki köprüleryıkılıyor. Gele- cek karanyor. İşler hiç mi hiç tyi gitmiyor. e-posta: [email protected] B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 SOLDVs SAĞA: 1/Havaakım- lanndan aşın derecede korkma. 2/ Artvin yöre- sine özgü bir halkoyunu.3/ 5 Gemınin sol yani.. Uğraş. 4/ Argoda es- rar... Balkoy- mayayarayan 9 küçük tekne. 5/ Afrika'da bir ır- mak... Sazyadaka- mıştan yapılmış ku- lübe. 6/ Bıtkilerden elde edilen ilaçlarla bir hastahğı iyileştir- 5 mek... Eskidildesu. 7/ Şampiyon... Atın baştnageçirilendiz- 8 gin vesüsler. 8/Yap- 9 ma, etme... Olduğundan büyük gösterme. abart- ma. 9/Kimi işleri kendi kendine yapabilen maki- neler için kullanılan sözcük. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/Uçuş korkusu. 2/Yürürlükte bulunan antlaşma- lara göre olması gereken ya da süregelen durum. 3/ Üzerine yazı yazılan tabaklanmış ceylan deri- sı... Bir ya da birden çok orgarunı kullanamaz du- nımda olan kimse. 4/Yolcu evi... Eylemleri olum- suz yapmakta kullanılan ek. 5/ Ahmet Rasim ın, çocukluk ve okul anılarını içeren yapıtı... Parola. 6/Aşın şişman... tçinde tohum ya da krizalit bu- lunan koruncak. 7/Baryum elementinin sirrigesi... îlenme, beddua... Kalkan ve zırh gibi korunma aracı. 8/ Oylumlu... Tatlı, tuzlu, ekşi ve acı tatlar dışında kalan beşinci tat. 9/ Yurdumuzda yetişen ve beyaz odunu tornacılıkta kullanılan bir ağaç.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle