Katalog

8 EKİM 2005 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Balıkçı davasına erteleme • ADANA (Cumhuriyet) - Kaçak elektrik kullanımına karşı yaptığı mücadeleyle tanınan ve geçici görevle gittiği Şanlıurfa'da uğradığı silahlı saldında yaşamını yitiren TEDAŞ görevlisi mühendis Hasan Balıkçı ile ilgili davanın Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nde görülen temyiz duruşmasında, karann 13 Ekim Perşembe günü verileceği açıklandı. Elektrik Mühendisleri Odası Şube Başkanı Tuncay Özkul, olayın kurum içindeki uzantılarının da araştınlması gerektiğini belirterek "Bu anlamda gerek bizim gerekse Balıkçı'nın ailesinin yaptığı girişimler, davanın normal sürecinin bitmesine karşın yanıtsız kalmıştır" dedi. Ketenci'den 'Dubai' SOPUSU • ANKARA (ANKA) - ANKARA (ANKA) - Dubai Prensi Şeyh Muhammed Bin Reşad El Maktum'un şirketi olan Dubai Intemational Properties ile Büyükşehir Belediyesi arasında imzalanan 5 milyar dolarlık proje anlaşması Meclis gündemine taşındı. Ahmet Güryüz Ketenci, Içişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, imzalanan anlaşmayı gündeme getirerek, "Eğer bir ticari anlaşma söz konusu ise Istanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bu tür işlerinin ihale yolu ile görülmesi gerekmez mi" diye sordu. Ketenci aynca yatınm yapılacak arazilere ilişkin bilgi istedi. Taşkesen vekalaten atandı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Içişleri Bakanlığı Mülkiye Başmüfettişi Mustafa Taşkesen, Başbakanlık Insan Haİdan Başkanlığı görevine vekâleten atandı. Başbakanlık tnsan Haklan Başkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, Taşkesen'in, 4 Ekim 2005 tarihindeki Başbakanlık onayıyla Başbakanlık Insan Haklan Başkanlığı görevine vekâleten atandığı bildirildi. Içişleri Bakanlığı Mülkiye Başmüfettişliği görevini 1998 yılından beri sürdüren Taşkesen, 2003 yılından bu yana Başbakanlık Insan Haklan Başkanlığı'nda görev yapıyordu. Yalçınbayır çalışma başlattı ANKARA (ANKA) - AKP Bursa Milletvekilı Ertuğrul Yalçınbayır, Avrupa'daki ulusal ve yerel parlamentolann "Ermeni soykınmı" iddialaruıa ilişkin kararlannın, 1948 tarihli Jenosid Sözleşmesi'ne aykın olduğunu belirterek bu parlamentolara karşı hukuki bir çalışma başlattı. Yalçınbayır, "Belki Avrupa Adalet Divanı'na başvurumuz olabilir. Tespit davası da açılabilir" dedi. Hak ve özgürlüklerin ihlal edilmesi, müzakerelerin askıya alınma gerekçesi olabilecek ağırsorumluluktLHANTAŞa ANKARA - AB ile Türkıye arasında yürütülecek müzake- relerin yol haritasını oluştura- cak Müzakere Çerçeve Belge- si, birçok alanda olduğu gibi yargıya da "ciddi" sorumlu- luk yüklüyor. Temel insan hak ve özgürlükleri konusunda hu- kukun üstünlüğü ilkesinin ih- lal edihnesi, müzakerelerin as- kıya alınmaşına dayanak yapı- labilecek. Özgürlük ihlali ni- teliğindeki yasaklama ve kı- sıtlamalar için de bu madde işletilebilecek. Haklar ve öz- gürlükler konusunda da dene- tim yapan Anayasa Mahkeme- si'nin Başkanvekili HaşimKı- lıç, denetimlerinde özellikle AB kriterlerini gözettiklerini, • Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Haşim Kılıç, haklar ve özgürlükler konusundaki denetimlerinde özellikle AB kriterlerini gözettiklerini, "demokratik toplum düzenine aykın olmama ölçütünü" göz önünde bulundurduklannı vurguladı. "demokratik toplum düzeni- ne aykın olmama ölçütünü" göz önünde bulundurduklan- nı kaydetti. . Türkiye'nin AB serüvenin- deki yol haritası niteliği taşıyan Müzakere Çerçeve Belgesi'nde, u bhüğm temeüni özgürlük, de- mokrasi, insan haklanna ve te- mel özgürtüklere tam saygı ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin Türkjye'de ciddi ve ısrarb ihlal edihnesi durumunda, konıis- yonun kendi inisiyatifryie veya üye devletlerin üçte birinin is- terni üzerine müzakerelerin as- kıya alınmasını" önerebilece- ği öngörülüyor. Yargının bağımsızhğı, işleyi- şi ve dava konusu edilen bazı kararlan nedeniyle eleştirdiği yargıya AB, Müzakere Çerçe- ve Belgesi ile ciddi sorumluluk yüklüyor. Kamuoyunda yankı bulan, özellikle hazırlık soruş- turmalanndaki eksiklikler, ifa- de özgürlüğüne dönük engel- lemeler, telefon dinleme gibi konulann uygulamasındaki ih- laller, müzakerenin askıya alın- masına dayanak yapılabilecek. AB'nın tavsiye raporlannda da yer alan yargının siyasallaşma- sına gerekçe gösterilen ve baş- kanlığını Adalet Bakanı'nın üstlendiği Hâkimler ve Savcı- lar Yüksek Kurulu'nun yapısı- nın da gelecek dönemde yeni- den düzenlenmesi gerekecek. Belgedeki hak ve özgürlükler konusundaki ihlal yalnızca yar- gıyla da sınırlı kalmayacak. Idarenin hak ve özgürlükleri kısıtlayıcı nitelikteki yasakla- malan da bu maddenın işletil- mesine konu edilebilecek. Ana- yasa Mahkemesi Başkanveki- li Haşim Kılıç, yüklenilen so- rumluluğun anımsatılması üze- rine, "Yüksek Mahkeme üze- rine düşeni yapmakta, böyle bir vükümlülük getiriliyorsa bundan sonra daha da özen gösterecektir şüphesiz. Bugü- ne kadar olduğu gibi bundan sonra da sorumluluğunu özen- le yerine getirmeye devam ede- cektir" dedi. Mahkemenin düzenleyici ku- ral getiren bir organ olmadığı- na işaret eden Kılıç, "Ancak mevcut bukuk devletinde ol- maması gereken kurallan te- mizleyen, ayıkla^an ve bu konn- da da yasa koyucuya gerekçe- leriyleyolgösteren,ışıktutan bir konuma sahip. Burada en bü- yük pay yasa koyucuya düsü- yor" diye konuştu. HER KOŞULDA KALDIRILDI tlk uyum ölüm cezasında • TBMM Genel Kurulu'nda, ölüm cezasının her koşulda kaldırılmasına ilişkin ek protokol kabul edildi ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - AB mü- zakerelennin başlama- sının ardından ilk uyum adımı, ölüm cezasında atıldı. TBMM Genel Kurulu'nda, ölüm ce- zasının her koşulda kal- dınlmasına ilişkin 13 No'lu ek protokol kabul edildi. AKP'den Gürsoy Eroi ve FatihAnkan ın ret, ResulTosun un ise çekimser oy kullanma- sı dikkat çekti. TBMM Genel Kuru- lu'nda, önceki gün İn- san Haklaruıı ve Temel Özgürlükleri Koruma Sözleşmesine Ek Ölüm Cezasının Her Koşul- da Kaldırılmasına Da- ir 13 No'lu Protokol ka- bul edildi. Protokol. sa- vaş ve yakın savaş teh- likesi zamanlan da da- hil olmak üzere ölüm cezasının her halde kal- dınlmasım öngörüyor. AKP hükümeti döne- minde anayasada deği- şiklik yapılarak savaş ve yakın savaş hallerin- de de ölüm cezasının kaldırılması hükme bağlanmıştı. Protokolün görüşme- leri sırasında söz alan CHP Grup Başkanveki- li Haluk Koç, ölüm ce- zasının kaldınhnasınm TBMM'de son yıllarda insan haklan alanında sağlanan en önemli aşa- malardan biri olduğunu vurgulayarak, en önem- li insan hakkının yaşa- ma hakkı olduğunu söyledi. Türkiye'nin biraz ge- cikmeli de olsa ölüm cezasını ceza sistemin- den çıkarmasının olum- lu bir gelişme olduğu- nu kaydeden Koç, ölüm cezasını uygulayan ül- keleri eleştirdi. Haluk Koç, "Türkparlamen- tosu bu konuda çağdaş adımlan atarken, her firsatta Türkiye'yi de- netkme hakkinı kendi üzerinde görenlerden bazılaruun bugün ken- di sistemlerinin içinde hâlâ idam cezasma yer vernıiş ofanalan gerçek- ten hem düşündürücü hem de iizücüdür" diye konuştu. Türk piyadeleri NATO 'nun gözdesi NATO'nun ptanhyılhktatbikanann- dan Destined Glory (Loyal Midas) 2005, Orta Akdeniz'de, Itaha'nın Sardunya adasmda devam ediyor. Sardunya'da buhınan Türk tarbikat birliği bünyesindeki birimierden Am- fıbi Deniz Pryade Bölüğü ve Sualti Taarruz Timi (SAT) komandolanndan oluşan Türk askerieri. sergüedikle- ri mütlüş performansla büyük beğeni topladı. Türk deniz piyadelerinin NATO'nun da gözdesi olduklannı gös- terdikleri tatbikarta, SAT komandolan da yine herkesin ilgi odağı oldu. Tatbikat, 14 Eldm'de sona erecek. (AA) Müzakerelerin ilk aşamasını oluşturan tarama süreci 20 Ekim'de başlıyor TUBITAK heyeti Brüksel yolcıısu ANKARA (ANKA) - Türki- ye ile AB arasındaki tarama sü- reci, 20 Ekim'de Bilim ve Araş- tırma faslı ile başlayacak. Top- lantı için Türkiye Bilim ve Araş- tırma Kurumu'ndan (TÜBİ- TAK) 20 kişilik bir heyetın Brüksel'e gideceği öğrenildi. Avrupa Komisyonu, üyelik müzakerelerinin ilk aşamasmı oluşturan tarama sürecini 20 Ekim'de başlatıyor. Müzakere- lere konu olacak 35 başlıktan "BiBm ve Araştmnfl" başlığı, ilk ele alınacak fasıl olacak. Bu çerçevede, Brüksel'deki toplantıya TÜBlTAK'tan 20 ki- • Müzakerelere konu olacak 35 başlıktan "Bilim ve Araştırma" başlığı, ilk ele alınacak fasıl olacak. Komisyon yetkilileri TÜBÎTAK heyetine AB'nin bilim ve araştırma politikalannı anlatacaklar. şilikbirheyetkatılacak. Teknik Kasım'da Brüksel'de yine bir düzeydeki heyet, Avrupa Ko- misyonu'nun ilgili yetkilileriy- le taramanın ilk aşamasmı oluş- turan "tanıüatarama'Vı gerçek- leştirecek. Toplantı sırasında komisyon yetkilileri, AB'nin bilim ve araştırma politikalan- nı anlatacaklar. "Bilim veAraşünna" faslı ile ilgili taramanın ikinci aşaması olan "aynnblı tarama" ise 14 TÜBlTAK heyeti ile gerçekle- şecek. Toplantıda TÜBlTAK heye- tinin, Türkiye'de "BflimveAraş- ürma" alanında uyum yolunda neler yapıldığını, daha sonra ne- ler yapılacağını anlatacağı be- lirtiliyor. Türkiye'de bir bilim ve araş- tırma bakanlığı olmadığı için "Büun ve Araşürma" alanında- ki uyum çalışmalan TÜBlTAK taraftndan yürütülüyor. Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan'ın, 2005 bütçesınde araş- tırma alanında yapılacak çalış- malar için TÜBtTAK'a 416 mil- yon YTL tutanndaki bir kay- nak ayırdığı anımsatılıyor. TÜ- BlTAK da, söz konusu kayna- ğı kullanmak için yeni düzen- lemeler yaptı. AB'de bilim ve araştırmaya aynlan kaynaklar, gayri safı yur- tiçi hasılanın (GSYİH) yüzde 2'sini oluştururken Türkiye'de bu oranm, binde 60'ın biraz üzerin- de olduğuna dikkat çekiliyor. YAŞANAN SÜRECtN BlLlNMEMEStNDEN YAKINDI' AKPli Çömez'den çerçeve belge eleştirisi İZMİR (AA> AKP Balıkesir Mil- lervekili Turhan Çömez, AB Müza- kere Çerçeve Belgesi'nin kabul edi- liş sürecini eleştirdi. Çömez, Türk Ocaklan Izmir Şubesi'nce düzenle- nen "Önümüzdeki 5 \il içinde Türki- ye'yi bekleven tehükeler" konulu top- lantıda, AB müzakere- leri etnik sorun, Irak, te- rör ve ekonomik konu- ların, yakın gelecekte Türkiye'nin önünde du- ran sorunlann başında yer aldığım söyledi. AB Müzakere Çerçe- ve Belgesi'ne kendisi- nin de milletvekili ol- masına karşın herkes gi- bi internet sitelerinden ulaştığmı belirten. Tur- han Çömez "O gece Or- maladım tabiri caizse. Gönlüm ister- di ki bu, Medtste halkadma karar ver- me iradesini elinde bulunduran in- sanlar tarafından tarüşılsın, konuşul- sun ve karar mekanizması öyle çahş- sın" dedi. Çerçeve belgeye ilişkin değerlen- • Çömez, "Ankara'ya sorduğunuzda da kimsenin 1 yıl, 5 yıl, lOyıl sonra karşımıza nelerin çıkabileceğine dair çok fazla bir tartışması yok" dedi. dirmelerin ardmdan, Turhan Çömez toplantı salonundakilerle mini bir re- ferandum gerçekleştirdi. Dinleyici- lere yöneltilen "Kararveren siz olsay- dınız Lüksemburg'a bizlerden birini bakan olarak gönderir miydiniz" so- rusuna, salonda bulunan bir kişi dı- ^ ^ ^ ^ ^ _ şında herkes "hayır" oyu verdi. Türkiye'nin önünde öncelikli olarak bir AB meselesi bulunduğunu ifade eden Çömez, AB'nin ve yaşanan sü- recin tam olarak kimse tarafından bilinmediği- ni söyledi. AKP Balıkesir Mil- letvekili Turhan Çömez. "Ankara'ya sorduğu- nuzda da kimsenin 1 yıl, 5 yıl, 10 yıl sonra karşımıza nelerin çı- kabileceğine dair çok fazla bir tarüş- ması yok. Çünkü önümüze bir şeyler kondu. her şey güllük gülistanlık... Ucunun nereye ulaşacağmı bilmediği- miz bir dürryarun içine girmiş dunım- dajız" diye konuştu. 'KLASİK DEÖİL BİLİMSEL POLİS DÖNEMİ' Emniyet'ten AB tipi polîs tanımı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü tsmail Çataşkan, emniyet teşkilatının, AB yolunda ilerleyen Türkiye'de yü- rüttüğü projeler ile insan haklan stan- dartlannı sürekli iyileştirme ve geliş- tirme çabasında olduğunu söyledi. Ça- lışkan, "KlasikpoİKdöne- mi sona ermiş ve büimsel potis dönemi başlanuşar'' dedi. Çahşkan, Emniyet Ge- nel Müdürlüğü'nde dü- zenlediği haftalık basını bilgilendirme toplanhsın- da, emniyet teşkilatının, AB ile ilgili yürüttüğü ça- lışmalar hakkmda açık- lamalarda bulundu. "Av- rupa BirliğiMükteseban- nın ÜstJenilmesine tlişkin Türkiye Ulusal Programı"nın kabul edilmesiyle somut adımlar atmalan gereken dinamik bir sürecin başladı- ğını belirten Çahşkan, "AB'yegirişsü- recinde, Türk potis teşküan, çağuı ge- reklerini yerine getiren modern bir teş- kflat ohna>«hmdahızla vebaşanyla fler- • Emniyet Sözcüsü Çahşkan, AB Genel Sekreterliği tarafından koordine edilen AB uyum çalışmalarma emniyet teşkilatının da aktif olarak katıldığını söyledi. lemektedir" dedi. AB Genel Sekreterliği tarafından koordine edilen AB uyum çalışmala- rma emniyet teşkilatının da aktif ola- rak katıldığını belirten Çahşkan. bu amaçla, Emniyet Genel Müdürlüğü Dış Öişkiler Dairesi Başkanlığı bünye- ^ _ ^ ^ ^ _ sinde AB Şube Müdürlü- ğü kurulduğunu anımsat- tı. Çahşkan, bu şube mü- dürlüğünün ulusal prog- ramdaki yükümlülükle- rin yerine getirihnesi ko- nusunda koordinatör bi- rim olarak, teşkilatın di- ğer birimleri ile yalan bir işbirliği içerisinde çalış- malanm sürdürdüğünü kaydetti. Çahşkan, bir soru üze- rine, bazı basın organla- rında yer alan "El Kaide eylemi belde- nryor" haberlerinin gerçeği yansıtma- dığını söyledi. Polis teşkilatının bu ko- nuda uluslararası alanda kabul gören başanlara imza attığını dile getiren Ça- hşkan, kendilerine bu konuda bir istih- barat gehnediğini belirtti. POLTltKA GÜ1NLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Cumhuriyet AB'ye Karşı mı?.. Ertuğrul Özkök, önceki gün Hürriyet'te Emin Çölaşan'ın yazısından yola çıkarak "O man- şetlerin üstündeki logo" başlıklı bir yazı yazıp Cumhuriyet'i, Vakit, Milli Gazete, Yeni Çağ, Birgün gibi gazetelerle aynı kefeye koyup şöy- le dedi: "Cumhuriyet'i tarifetmeye gerekyok. Kamu- oyunca biliniyor. Kısaca Cumhuriyet hariç, bir anlamda Türkiye'de marjinal sayılabilecek bir düşünce yelpazesini yansıtıyor..." Ertuğrul Özkök, Cumhuriyet'in kamuoyunca nasıl bilindiğinin gerekçelerini açıklamamış... Ben açıklayayım... Bazı çevreler Cumhuriyet'i "askerci", "dar- beci", "devletin sesi" olarak görürler... 40 yıldır Cumhuriyet'teyim, ben hep aynı id- dialarla karşılaştım... 12 Mart sürecinde, 12 Eylül'de pek çok Cumhuriyet yazarı düşüncelerinden ötürü on- cayıl hapis yattılar... 12 Eylül'e alkış tutanlar, Kenan Evren'le An- talya Orduevi'nde buluşup "Türkiye'yi sen kurtardın" diyen gazetecileri bugün televiz- yon ekranlannda gördüğümde o günler aklıma geliyor... Hepsi de AKP'yi destekleyip demokrasi, in- san hakları dersi veriyorlar... Haluk Kırcı'lan, Abdullah Çatlı'lan baş ta- cı eden, onları "kahraman" olarak niteleyenler bugün AKP kayığında dolaşıp "özgürlük şarkı- ları" söylüyorlar... Cumhuriyet, 82 yıldır bildiği yolda yürüyor. Laik, demokratik birçizgide. özgürlüklerden ya- na... • • • Cumhuriyet Avrupa Birliği'ne karşı değil!.. Cumhuriyet'in Yayın Kurulu Başkanı ve Cum- huriyet Vakfı Başkanı llhan Selçuk'un yazıla- rında bu açıkça görünmüyor mu? Cumhuriyet yazariarına gelince... Hepsi farklı yazarlar değil mi? llhan Selçuk'tan Selim lleri'ye, Ali Sirmen'den Nilgün Cerrahoğlu'na, Mümtaz Soysaldan Oral Çalışlar a, Zeynep Oral'dan Oktay Ak- bal'a, Türkel Minibaş tan Ortıan Bursah'ya, Cüneyt Arcayürek'ten Deniz Kavukçuoğ- lu'nadek farklı düşünceleri savunan yazarlar... AKP iktidan "dincikadrolaşmanın"adresidir... Bugün Türkiye'de siyasi iktidar Fethullahçı- Nakşi-Süleymancı rttifakıyla kurulsa da göv- desini "Milli Görüş" düşüncesi oluşturmakta- dır... Milli Eğitim Bakanlığı tarikat şeyhlerine ve şıhlanna teslim edilmiştir... Vahabi sermayesi Türkiye'ye girerken AKP, AB yolunda ne kadar samimidir? 30 bin Kuran kursuna çocuklann gönderilme- sine göz yuman, teravih namazında camile- ri çocuklarla doldurmak için cep telefonu promosyonu yapan, devletin önemli kurum- iannda dinci örgütlenmeye destek veren bir si- yasi iktidarın demokrasi ve özgürlüklerle derdi olabilir mi? Sevgili Ertuğrul Özkök'ün yolu bir gün Yeşil- direk'e düşerse sanklı, cüppeli gençlerin do- laştıklarını görecektir... Karaçarşafia, sank ve cüppeyle mi girecek Tür- kiye AB'ye? Bugün Anadolu'daki öğretmenevlerinde iç- ki yasak!.. Istanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı hal- ka açık köşklerde içki yasağı ise 1994 yılında başkan seçilen Recep Tayyip Erdoğan'la baş- ladı... Kadın eli sıkmayan milletvekilleri, bakanlar, bü- rokratlar, valiler, kaymakamlar, emniyet ve mil- li eğitim müdürieri... Sarık, şalvar, karaçarşaf, sıkmabaş, kaçak Kuran kurslan, tarikat şeyhleri... Güneydoğu'daki feodal yapı!.. Üretmeyen ama tüketen bir Türkiye!.. • • • THY hosteslerinin Atatürk rozeti takmasına öfkelenen, Atatürk Havalimanı, Atatürk Kültür Merkezi, Atatürk Bulvan adlarından tiksinen, AB hayranı Hürriyet yazarı Hadi Uluengin mi daha çok demokrat ve yurtsever yoksa llhan Selçuk mu, Özdemir Ince mi, Ataol Behramoğ- lu mu, Bekir Coşkun mu, Emin Çölaşan mı, Deniz Kavukçuoğlu mu? Cumhuriyet, laik demokratik Cumhuriyet'in, demokrasinin, insan haklarının, özgürlüklerin, uygarlığın yanında... Tam 82 yıldır!.. Unutmadan ekleyeyim: "AB'ye karşı olmak ne zamandan beri suç oluyor?" hikmet.cetinkaya« cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 y Cumhuriyet k^KİTAPLARI İmza Günü 8 Ekim 2005 Cumartesi ***-_ f met Saat: ! ( 16 ^ a İ 00-17 - iıı :30 : k 24. tstanbnl Kitap Fuan, Tüyap Beylikdüzü Salon no: 3, Stand no: