Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 EKİM 2005 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Gürsoy: Tehdrt
ediHyoruz
• DİYARBAKIR
(Cumhuriyet) - Istanbul
Tabip Odası Başkanı
Gencay Gürsoy, "150
imzalı deklarasyon
yayımladıklan için tehdit
aldıklarını ve bu
tehditlerin devam ettığini"
öne sürdü. Gürsoy,
Diyarbakır Barosu'nca
Büyükşehir Belediyesi
Konferans Salonu'nda
düzenlenen "AB Süreci ve
Kürt Sorunu" panelinde,
"son dönemde işin
renginin değiştiğini fark
etmeleri üzerine 150
imzalı deklarasyon mesajı
yayımladıklannı" belirtti.
Bu deklarasyonun çok
tartışıldığını ifade eden
Gürsoy, "Deklarasyon
yayımladığımız için tehdit
ediliyoruz. PKK'nin
sözcüsü ve arabulucu rolü
oynamakJa suçlandık.
Aynntılara girmeye gerek
yok. Mail ve
telefonlanmıza gelen
tehditler devam ediyor"
diye konuştu.
Merkeze afenma
tarıkatçıbk urunu
• ANKARA
(Cumhurh'et Bürosu) -
Bağımsız Cumhunyet
Partisi (BCP) Genel
Başkanı Mümtaz Soysal,
Kırklareli Valisı tsmet
Metin'in merkeze
alınması, "ülkenin
yönetim yapısım
tarikatçılığa bulaştırma
yönündekı çabalann yeni
birörneği" olarak
değerlendırdı. BCP Genel
Başkanı Mümtaz Soysal
yaptığı yazılı açıklamada,
valinin başına gelenlerin
"Kamu Yönetimi
Reformu"nu
gerçekleştirmek amacıyla
çıkanlan yasalann birinin
kaçuıılmaz sonucu
olduğunu belirtti.
'TMMOB ödün
vermeyecek'
• Istanbul Haber Servisi -
TMMOB'ninilk genel
kurulunu yaptığı gün olan
18 Ekim'erastlayan
"Mühendislik ve
Mimarlık Haftası" çeşitli
etkinliklerle kutlamyor. Bu
kapsamda TMMOB
tstanbul II Koordinasyon
Kurulu adma Galatasaray
Lisesi önünde basın
açıklaması yapan Fetiye
Kara, "TMMOB, gücünü
üyelerinden. halktan ve
bilimden alarak
bağunsızlık, demokrası ve
banştan yana mücadelesi-
ne devam ediyor.
Sermayeye satılmaya
çalışılan bizim yaşam
alanlanmız, bizim
emeğimız, bizim
birikimimizdır. Biz
mühendis, mimar ve şehir
plancılan yaşam alanlanna
saldınlmasına, emeğin de-
ğersizleştirilmesine ve
insanca yaşam hakkımızın
elimizden alınmasına karşı
örgütlü mücadeleye
inamyoruz" dedi.
AÇKLAMA
• Haber Merkezi - tzmir
Baro Başkanı Avukat
Nevzat Erdemir,
gazetemizde 21 Ekim
2005 tarihinde yayımlanan
"Erdemir: Yargının
siyasallaşrınlmasının açık
göstergesi"' başhklı
haberle ilgıli yazılı bir
açıklama yapü. Erdemir
özetle şöyle dedi: "Ister
üniversite rektörü, ister
sıradan yurttaş olsun kamu
davası açılmadan önce,
kişilerin Cumhunyet
Savcısı tarafından basın
aracılığı ile suçlanmasının
uygun bir yöntem
olmadığını belirttim. Aynı
biçimde Van Barosu'nda
PKK'li avukatlar var
tarzında açıklama
yapılmasırun da
anayasanm 'suçluluğu
hükmen saptanıncaya
değin kişi suçsuz sayılır'
kuralı ile bağdaşmadığına
vurgu yaptım. Rektörün
tutuklanmasının
önemli bir olay
olduğunu belirttim, bu
yargısal işleme ilişkin
yorum yapmadım.
Çünkü; toplumu adalete
olan ınanç ve güven
ayakta rutar."
ADD Genel Başkanı Kazancı, Cumhunyet ve devrimin özüne 'kastedildiğini' söyledi
'AKP medrese istiyor'
ADD Başkanı Kazancı
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) -Atatürkçü Düşünce Der-
neği (ADD) Genel Başkanı
Ertuğrul Kazancı, AKP hü-
kümetinin amacının üniversi-
teleri medreseleştirmek oldu-
ğunu vurguladı. Kazancı,
"Türldye 1925 yıhnda kapaü-
lan tarikat ve cemaatlerin ül-
kesi durumuna 1950'ierden iti-
baren düşürülmüşrür. Cum-
huriyet ve devrimin özüne kas-
tedUmektedir" dedi.
Kazancı, yaptığı açıklamada,
1933 yılında yapılan üniversi-
te reformundan sonra Cumhu-
nyet ve devrim çizgisinde ay-
dmlatma yolu izleyen üniver-
sitelerin sonraki süreçte çağdı-
• Kazancı, iktidann ülkeyi çok ciddi sıkıntılara,
hatta tehlikelere sürükleyen politikalan
inatla sürdürdüğünü ve bunun kaygı verici
olduğunu bildirdi.
şı ve gerici iktidarlann hedefi
olduğunu kaydetti. "Karacüp-
peliler diyerek, özerkliği boza-
rak ve bilimsel özgürlük yeri-
ne 'hurafe' ve 'safsatalarla' do-
lu kadrolaşmalara yöntem bu-
lunarak ünh ersiteler medrese-
leştiritaneye çahşılmışar" diyen
Kazancı, bugünkü iktidann da
işinin bu olduğunu belirtti. Ka-
zancı, "Van Yüzuncü Yıl Üni-
versitesi'nde son perdede açılan
sakbrmm başiangıcmda çok sa-
yıda üniversitemiz de hedef ol-
muştur. Türkiye 1925 yıhnda
kapaülan tarikat ve cemaatle-
rin ülkesi durumuna 1950'ler-
den itibaren düşürülmüştür.
Cunıhumet ve devrimin özü-
ne kastedilmektedir. Llusal ira-
denin bu gidişe kesin bir tavır-
la 'dur' demesinden başka ça-
reyoktur" dedi.
Kazancı, Van Yüzüncü Yıl
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Yücel Aşkın'ın bağımsız yar-
gıda aklanacağına inandıkla-
nnı da vurgulayarak "Adalet
Bakam'nm rektörlerimize
'Gösteri yapıyorlar' yakıştır-
ması tam bir aymazhkür'' gö-
rüşünü kaydetti.
Kazancı, iktidann ülkeyi çok
ciddi sıkıntılara, hatta tehlike-
lere sürükleyen politikalan inat-
la sürdürdüğünü ve bunun kay-
gı verici olduğunu bildirdi. Hü-
kümetin özelleştirme politika-
larını da eleştiren Kazancı,
"Halkumznı ahn teri ve emeği
olan kamusalvarbidanmız,yer-
fi-yabancı bakıhnadan serma-
yeye pazarlanmaktadır. Ülke-
yi yönetenkr, ikrar ve itiraf et-
miştir ki; kendileri ülkemizi
adeta pazariamakla mükeUef-
tirler" diye konuştu.
'Bilimsel hırsızlığı kanıtlanmış bir kişinin bürokrasinin en tepesinde tutulması kabul edilemez'
CHP Dinçer'i istîfaya çağırdı
• CHP Genel Başkan Yardımcısı Selvi,
Başbakanlık Müsteşan Dinçer'in artık hiçbir
inandıncılığı kalmadığını belirterek,
"Kendisi aynlmıyorsa, kendisini göreve
getiren siyasi iradenin onu müsteşarlık
makamından çekmesi gerekir" dedi.
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - CHP, *in-
tihal (biümsel eser hır-
sızhğı)'' suçu nedeniyle,
YÖK tarafından öğre-
tün üyeliğine son verilen
Başbakanlık Müsteşan
Omer Dinçer'in istifası-
nı istedı. CHP Genel
Başkan Yardımcısı Cev-
det Selvi, bilimsel hırsız-
lığı kanıtlanmış bir kişi-
nin bürokrasinin en tepe
noktasında tutulmasının
kabul edilemeyeceğini
belirterek, "Ashnda geç
kahmşbrama, bu karar-
dan sonra Dinçer arük
orada durmamalıdır.
Eğer kendisi aynhnıyor-
sa görevden abnmatadır^
dedi.
Cevdet Selvi, Din-
çer'in Danıştay'ın bir ka-
rannı dayanak göstererek
artık hiçbir anlamı ol-
mayan "Prof. Dr." unva-
nını kullanmaya devam
etmek istemesinin de
"kişiliğüıi" ortaya koy-
duğunu ifade etti. tntihal
yapnğı kesinleşen bir ki-
şinin devletin en üst yö-
netim birimlerinde gö-
rev yapmasının ülkeyi
yöneten siyasi irade açı-
sından "güven kmcT ol-
duğunu belirten Selvi,
sözlerini şöyle sürdür-
dü: "Bu konu ortaya çık-
Oğıandageçmisteyapmış
olduğu bir hatayı kendi
vkdanuıda değerlendi-
rerek, özür dOeyerek ay-
nlması gerekirdi. Ama
görünen o ki her şe\i, çal-
mayı, insanlanyandtma-
yı, toplumu yanhş yön-
İendirmeyi büe kendi he-
deflerine ulaşmak için
mübah sayan bir anlayış
söz konusu.Ancakşu sa-
atten sonra Dinçer'in ar-
tik hiçbir inandıncıhğı
kahnanuşür. Onun için
kendisi aynhnıyorsa da,
kendisini o göreve geti-
ren siyasi iradenin onu
müsteşarhk makamın-
dan çekmesi gerekir. Ma-
alesefülkemizde yüzsüz-
lük, haksız olduğunu bi-
k büe beBrti kademekre
yapışıp kahnak marifet
savümaktaduv"
AKP hükümeti döne-
minde çıkanlan birçok
temel yasanın miman-
nın Dinçer olduğuna işa-
ret eden Selvi, "tşte en
tehükehsi de budur. Ça-
unn yapacaksın, sonra
da karanhk hedeflerine
ulaşmak için gehp ülke-
yi yönkndireceksin. Bu
hırs, teblikenin büyük-
tüğünü göstermektedir"
diye konuştu.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
Birileri
istihareye
yatar!..
MERHUMU NASIL
BÎLİRDÎNİZ ?
LAIK
BİLİRDİK
GÖMELİM
OZ/AMAN!
ÜNİVERSİTE
musakart@yahoo.com
Danıştay, akademik unvan kullanımını yasaklayan düzenlemeyi 1999'da iptal etmişti
Profesörlüğünü kurtaran karar
tLHANTAŞCI
ANKARA - Başbakanlık
Müsteşan Ömer Dinçer ögre-
tim üyeliğinden çıkanlırken,
Danıştay'ın 1999 yılında aldı-
ğı bir karar sayesinde "Profe-
sörlüğünü kurtardr Öğretim
Elemanlan Sendikası'nmbaş-
\oırusu üzerine Danıştay 8. Da-
iresi, üniversiteden atılan ya da
kamu görevinden çıkanlan öğ-
retim üyesinin unvan kullan-
masım engelleyen düzenleme-
yi iptal etmişti. Daire, unvanın
kullandırılmamasını, kişisel
• Öğretim Elemanlan Sendikası'nm 1999'daki başvurusu üzerine Danıştay,
"Unvanın kullandnılmamasmı kişisel hakkm sınırlandırılması" olarak
nitelendirdi. Dinçer de bu karar sayesinde akademik unvanını kurtarmış oldu.
hakkın sınırlandınlması olarak
değerlendirdi.
YÖK Genel Kurulu'nun «lş-
letme Yönetimine Guiş" adlı
kitabında intihal (biümsel hır-
sızlık) yaptığım beürlediği için
öğretim üyeliği mesleğinden çı-
kardığı Başbakan Müsteşan
Ömer Dinçer'in Prof'luk un-
vanı, Damştay'ın 1999 yılında-
ki bir karanyla kurtuldu.
Dönemin Öğretim Eleman-
lan Sendikası (ÖES) Başkanı
Prof. Dr. Izzettin Önder, Yük-
seköğretim Kurumlan, Yöneri-
ci, Öğretim Elemanı ve Me-
murlan Disiplin Yönetmeli-
ği'nde yer alan "Meslekten ve-
ya kamu görevinden çıkanna
cezası alan öğretim elemanlan
akademikunvanlannı hiçbir şe-
kflde kuüanamazlar" hükmü-
nün iptali istemiyle Danıştay'a
başvurdu. Başvuruda, yasakla-
manın "bir disiplin cezasuun sn
nırlannı aşoğı*'. bu durumun da
anayasadaki çalışma hakkınm
bütünüyle ortadan kaldınlma-
sı anlamına geldiği belirtildi.
Başvuruyu üıceleyen Damş-
tay 8. Dairesi, unvan kullam-
mını yasaklayan hükmün yü-
rürlüğünüdurdurdu. Yükseköğ-
retim Kanunu'nun 29. madde-
sindeki sınırlamalar dışında aka-
demik unvanlann kullanımından
ilgililerin yoksun bırakılama-
yacağına işaret edilen karann ge-
rekçesinde şöyle denildi:
" Elde editiş biçimi yönünden
kişisel hak niteüği ağır basan
akademik umanlann geri ahn-
ması kişisel bir hakkın sınırlan-
dınlması niteliğinde olup, çıkar-
ma cezası alan öğretim üyeleri-
nin akademik unvanlannı kul-
lanamayacaklan yolunda açık
bir yasâl düzenleme bulunma-
dığı tartışmasızdır."
YÖK, Danıştay 8. Dairesi'nin
bu karan uyannca yönetmelik-
te değişiklik yaptı.
'DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ ORTADAN KALDIRILIYOR'
KESK'ten protesto eylemi
tstanbul Haber Servisi- Kamu Emek-
çileri Sendikalan Konfederasyonu
(KESK), Sosyal Sigortalar ve Genel
Sağlık Sigorta Yasa Tasansı, Terörle
Mücadele Yasası (TMY) ve Eğitim-
Sen'in kapatılmak istenmesini protes-
to etti.
Galatasaray Lisesi önünde toplanan
KESK'e bağh Eğıtım- Sen Istanbul
Şubeleri üyesi bir grup, "KöleBk ya-
salan geri çektisin". "Parasız sağhk,
parasız eğjtinT \ e "Mezarda emektt ol-
mayacağız" sloganlarmı artı. KESK
Istanbul Şubeler Platformu adma ba-
sm açıklaması yapan Eğitim-Sen 3.
Nolu Şube Başkanı Dursun Yıldız,
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Si-
gorta Yasa Tasansrnın çalışan ve emek-
lilerin istek ve önerilerinin dikkate
almmadan hazırlandığmı belirterek,
tasannın tek amacının çalışanlann me\-
cut haklannı daraltmak olduğunu söy-
ledi. Yıldız, AKP'nin TMY ile düyün-
ce ve ifade özgürlüğünü ortadan kal-
dınnayı amaçladığmı vurgulayarak,
"Anadil bahane edilerek Eğitim-Sen
kapatihnakisteniyor. Ancak biz kamu
emekçflerini susturamayacaklar" dedi.
EĞİTİM-SEN'İN DURUŞMASI27 EKİM'DE
Öğretmenleryürûyecek
HaberMerkezi-Eğitim-Sen hakkın-
da açılan kapatılma karannın görülece-
ği duruşma öncesi, sendika üyeleri yurt
genelinde eylem düzenledi. Eğitim-Sen
Genel Başkanı Alaartin Dinçer, "Eği-
tim-Sen'e yönelikyaşanmakta olan hu-
kuksal sürecin olası olumsuzlukla so-
nııçfanmaa, Türkht'nin demokratildeş-
me çabasında ayağmataş bağlaması an-
lamına geünektedir" dedi.
Ankara'da Eğitim-Sen 1 No'lu Şu-
be önünde toplanan sendika üyeleri,
"Eğitim-Sen susturulamaz". "Yaşasın
parasız demokratik eğitim" sloganla-
rmı atarak alkışlarla Konur Sokak"ta-
ki Eğitim-Sen Genel Merkezi'ne yü-
rüdüler. Dinçer. burada yaptığı açık-
lamada, "Eğitim-Sen'e açılan dava,bu
evrensel haklann ihlaü anlamına gel-
mektedir" dedi. Duruşmanın 27
Ekim'de Ankara 2 No'lu Iş Mahke-
mesi'nde gerçekleştirileceğini anımsa-
tan Dinçer, aynı gün Eğitim-Sen'lile-
rin de Gençlik Parkı'nda toplanarak
yürüyüş yapacağım kaydetti. Dinçer,
24-27 Kasım'da Istanbul'da başlayıp
Ankara'da bitecek "Büvükeğitimciyü-
rüyüşü" planladıklannı da bildirdi.
POIİTİKA GU1NLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Mektup GelinlerL.
Adı "biraşkyolculuğu"daolabilir, aşkın man-
tığın önüne geçtiği "macera" da...
Bir tutkunun zincirienişi çalkantılı bir ilişki, ırk-
çılık, cinsiyet ayrımcılığı, feminizm çizgisin-
de biçimleniyor daha sonra...
Esmeralda Santiago'nun "Türk Sevgili" ro-
manı (Arkadaş Yayınları).
Uçsuz bucaksız bir inci çiçeği Rene Char'ın,
fırtınanın karıştığı pınarda gecenin esintileriy-
le buluşuyor, açık bir denize uzanan yaşam
köprüsünde aşkı vahşileştiriyor...
Arjantinli Şair Luis Borges'in güvenli umudu
belki de Esmeralda nın kaleminde özgürtük ve
kendini keşfetme eylemiyle birleşiyor...
Yıldızlann derin uykuda olduğu saatleri düşü-
nüyor genç kız, kendinden yaşça büyükTürk Ul-
vi'yle biriikte olduğunda...
Ulvi'nin zincirleri bedenini sarmış...
Kıpırdayamıyor!..
Peki insanın yeniden doğuşu nasıl gerçekle-
şir?
Olağanüstü bir çabayla...
Anneye ve Ulvi'ye karşı savaşı başlatıyor Es-
meralda...
Yaşamı kucaklıyor...
Sesi ve heyecanı artıyor...
Jose Luis Peiyoto'nun "Tek Bir Bakış" (Ar-
kadaş Yayınları) Portekiz edebiyatının kendine
özgü panoramasını karşıma çıkardı...
Jos#e'nin oğlu Jos*e otuz yıl sonra güneşe
gözlerini dikmiş, kuzeni Salomao'nun kansını dü-
şünüyor...
Düşlerle gerçeklerin birbirine kanştığı bir köy...
llahi adlar taşıyan erkeklerle, adlan bile olmayan
kadınlar...
Acıyı anımsatan sesler bir yalnızlığın çığlığı
oluyor...
Sonra uzun bir sessizlik...
Güneşin ışıklan kadınlann ve erkeklerin göz-
lerine vuruyor...
• • •
"Mektup Gelinleri", 1922'de savaş sonrası Iz-
mir'den gemiyle Amerika'ya göçmen-gelin giden
700'ü aşkın genç kadının öyküsünü anlatıyor...
Izmir'den kalkan "SS King Alexander" gemi-
sinde Rum, Türk, Bulgar, Ermeni, Rus genç
kızlar var...
Filmin senaryosunu yönetmen Pantelis Vo-
ulgaris'in eşi lonna Karsystianis yazmış...
Bir gazete haberinden yola çıkarak New Yorkta
Ellis Adası'ndakı "Mütteci Müzesi"nden bilgi-
ler toplamış senarist...
Filmi soluksuz izledim...
Semendirek Adası'ndan Niki 20 yaşını geride
bırakmış. Niki, savaş muhabiri fotoğrafçı Nor-
man'la gemide tutkulu bir aşk yaşıyor...
Norman gemideyken Niki'ye mektup yazıp
kutuya bırakıyor. Niki Amerika'da evlendikten
yıllar sonra o kutuyu açıp mektubu okuyor:
"Iğne tutan ellerini sevdim senin; kahverengi
gözleri. Sakın bir daha kimse bana aşk mektu-
bu yazmadı deme..."
Bir lyonya düşü kuruyorum fılmi seyrettikten
sonra...
Uria Iskelesi' nde yürüyorum bir sonbahar sa-
bahında...
Senarist lonna Karsystianis'in annesi Izmirli,
babası ise Urla doğumlu...
öykü hüzünlendiriyor beni...
Kadir Aydemir'in dizelerini anımsamaya ça-
lışıyorum:
"Gölgesi uzuyor kırlann
Biraz daha bulanıyor su
Unutuşun diriliği."
• • •
Az sonra sokak fenerleri yanıyor...
Bir latin rüzgârı esiyor Esmeralda'nın saçlann-
da. Kim Doan'ın "Sarı Yalnızlık" (Doğan Kitap)
romanında Loan çocukluğunun kokulanyla ve
renkleriyle buluşmak üzere Vıetnam'a doğru
yolculugaçıkıyor...
"San Yalnızlık" özlemin kendisi...
Şimdi masamın üzerinde Umberto Eco'nun
"Kraliçe Loana'nın Gizemli Alevi" (Doğan Ki-
tap) duruyor...
Güneş yanmadanın üzerinden batarken "Mek-
tup Gelinleri" el sallıyor bana...
Yıldızlar doğudan batıya gidiyor aynlıklan ku-
caklayarak!..
Hüzün ve yalnızlık...
Esmeralda ise gülümsüyor...
hikmetcetinkaya(g cumhuriyetcom.tr
Faks numaramız: 0212/ 343 72 64
Yargı karanyla yayını durdurulan
yazı dizisi kitap olarak çıktı.
HİKMET ÇETİNKAYA
Yol arkadaşı
Nurettin Veren
anlatıyor
FETHULİAH
40YILUK
SDtÜVBİ-2
Eskilerir "fikri takip" dedikteri nedir?..
Hikmet Çetınkaya'nın Fehullah Gülen'e ilişkin yazı dizisi 1976 yılında
Cumhunyet'te yayımlanıyor, izmır, Kemalpaşa, Kazdoğkın'ndo
Ferhullah Gülen'in ögrenciler ıçın kurduğu ırtico kamplon tanıtılıyor.
Yıl 2005!..
Yine Cumhunyet'te Hikmet'in kaleminden
"Fettıullohçılardo iç Hesaplaşmo'yı okuyocaksınız...
Çetinkaya'da fikn takip var...
İLHAN SELCUK
GÜNİZİ YAYINCILIK tel / faks : 0 21 2 51 2 1 1 72