Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 EKİM 2005 PAZAR CUMHURÎYET
Tel: 0.212.343 72 74 FakK 0.212,343 72 60
SAYFA
17
llan
Kaya Çetin: "Iftar
sofralarında beni en iyi
bir şekilde
görüntüleyecek, cuma
namazlarında
seccademi caminin
yanındaki ana yola
serecek yetenekli
pazarlamacılar
aranıyor."
Bektronik posta denizsom©cwnJwriyetcom.tr
- AB ile tarama süreci
başlamış...
"Kel başa şimşir tarama!"
AKP "ulus"
deyince hemen
tersten okuyor!
Kariyer m
M. Agah Çelikel: ^ T
"Türkiye'yi
pazariamakla kendini
mükellef sayan Tayyip
Erdoğan, kariyerini
daha da geliştirmek
için, 'Istanbul imamf
olarak örneğin
cennette arsa satışı
gibi öteki dünya ile
ilgilı pazarlama
faaliyetlerine ne
zaman el atacak?"
Sergilik
Irak'ın işgalini
destekleyen birABD
fonunun açacağı
"insan hakları"
sergısınde Merve
Kavakçı'nın
TBMM'den kovulduğu
gün taktığı türban da
sergilenecekmiş.
Sergıyi Irak'ta da
açariar inşallah!
İNÖNÜ Üniversitesi'ndeki irticai faaiiyetleri
nedeniyle Malatya'dan Aydın'a Adnan Menderes
Üniversitesi'ne gönderilen Prof. Dr. Mustafa Paç,
iki yıl kadar önce Sağlık Bakanı Recep Akdağ
tarafından "alanındaki başanlar" dikkate alınarak
Ankara'ya Türkiye Yüksek Ihtisas Hastanesi'ne
klinik şefı olarak atanmıştı. Ne var ki Türk Tabipleri
Birliği'nin atamaların iptali için Danıştay'a açtığı
dava sonunda Paç'ın klinik şefliği iptal edilmiş
fakat bu kez de Bakanlık Paç'ı aynı hastaneye
başasistan yapmış, bu yıl tekrar şefliğe getirmişti.
Bu arada Bakan Akdağ tarafından alanındaki
başarılan nedeni ile şef olarak atanan Paç, Sağlık
Bakanlığı'nın Şef Atama Sınavı'na girmiş fakat
sınavda başanlı olamamış ama "şef" olmuştu.
Üstelik şef olmakla kalmamış, geçen yıl Sağlık
Bakanlığı tarafından planlanan fakat Türk Tabipleri
Biriiği'nin itirazı üzerine mahkeme tarafından iptal
Başarıedilen Şef ve Şef Yardımcılığı Atama Sınavı'na da
jüri üyesi olarak tayin edilmişti.
Sonuçta bizzat Sağlık Bakanı Recep Akdağ
tarafından başanlı bulunan Prof. Dr. Mustafa Paç,
Türkiye Yüksek Ihtisas Hastanesi'nde Kalp ve
Damar Cerrahisi Kliniği'nde klinik şefi olarak görev
yapıyor.
Burada küçük bir aynntı daha bulunuyor.
Hastane kurulduğundan beri kalp ve damar
cerrahisinde tek klinik varken Paç'ın gelişiyle ikinci
bir klinik daha açılmış bulunuyor.
Her neyse... Gelelim sadede...
Türkiye Yüksek Ihtisas Hastanesi'ne, ailesi yeşil
kartlı 11 yaşında bir hasta geliyor. 11 yaşındaki
M.D.'ye Dr. Sami Ulus Çocuk Hastanesi'nde kalp
anjiyosu yapılmış, kalbindeki delik ve pulmoner
hipertansiyon tanılan ile kardiyoloji ve kalp
cerrahisi konseyinde başka bir tedavi seçenegi
olanaksız olduğu için kalp-akciğer nakli karan
alınmış. Hasta bu amaçla Türkiye Yüksek Ihtisas
Hastanesi'ne sevk edilmiş.
Başanlan nedeniyle Sağlık Bakanı Recep
Akdağ'ın takdirine mazhar olan Prof. Dr. Mustafa
Paç, kalbi delik 11 yaşındaki M.D.'yi görünce ne
demiş biliyor musunuz?
"Ben ameliyat ederek bu deliği kapatınm."
Çocuğu açık kalp ameliyatına almış...
Ve çocuk sizlere ömür...
ölüm nedeni, 11 yaşındaki çocuğun ameliyat
masasındaki başansız davranışlan olmalı!
Aile yeşil kartlı... Yoksul... Hak arama hak getire!
Bu vesileyle Sağlık Bakanı Recep Akdağ'a daha
nice başanlı kadrolaşmalar!
SESSİZ SEDASIZ (!) Eğitim-İş yeniden kurulurken
EĞİTİM emekçilerinden bir grup
neden Eğitim-Sen'den aynlarak
Eğıtim-lş'i kurdu sorusuna yeni kurulan
sendika çevresinden şu yanrtlan
alıyoruz: "İki ayn sendika olarak
kurulan Eğitim-lş ve Eğit-Sen
toplumdan gelen baskılar sonunda
1995 yılında birleşerek Eğitim-Sen'i
oluşturmuşlardı. 2005 yılına
gelindiğinde bu bırieşmenin yapay
olduğu, sendika ve siyaset
anlayışındaki farklann giderilemeyeceği
iyice anlaşıldı. Ûzellikle ana dilinde
eğitim konusundaki diretme yüzünden
Eğitim-Sen kapanma tehlikesi ile
karşılaştı. Bu arada oğretmenler
sendikaJanndan istifa etmeye başladı.
Üyelikten aynlanlann çoğalması, birçok
üyenin de bu yönde kararlı olduğunu
bildirmesi sonucunda tabandan gelen
fzorlama yeni bir sendikayı
zorunlu duruma getirdi. Eğitim
emekçilerinin Eğitim-Sen'e karşı eleştiri
ve hoşnutsuzluklannı açmak gerekirse
şunlan söyleyebiliriz: Eğitim-Sen genel
kurulunda alınan bir karatia
cumhuriyetin kuruluş ilkelerinin
oğretmenler tarafından öğretilmesi ve
savunulmasının reddedilmesi. Milli
eğitimin amaçlannı gerçekleştirme
görevinin yadsınmasj. Türk Bayrağı,
Istiklal Marşı ve Atatürk e karşı
ilgisizlik. Siyasal çalışmalann sendika)
çaiışmalann önüne geçmesi. Kürt
sorununa hoşgörü çerçevesinde
bakılarak, geJişmelerden daha çok
devtetin sorumlu tutulması. UlusaJ
eğitime karşı AKP'yi desteklercesine
'eğitim evrensekjir' gibi demagojiler
kullanması."
ÇED KÖŞESİ
KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behhakiı yahoo.com. tr
OKTAY EKINCI
Avrupa'nın En Büyüğü!
ABD'nin Mıchigan kentindeki
"MaD of America"dan sonra dün-
yada ikinci; Avrupa'nın ise "en bü-
yük" alışveriş merkezı olduğunu i-
İan eden "Cevahir İstanbuT. ney-
se ki Dubai Prensi'nin ziyaretin-
den hemen sonra açıldı...
Böylece, İstanbul'un tarihsel ve
doğal güzellıkJenne sadece
u
ar-
sa" gözüyle bakan. amaçlan ise İs-
tanbullulann "paralannT son ku-
ruşuna kadar "harcatmak" olan bu
tür ">atmm"lara|!) yönelik eleşti-
nlerimızin, Başbakan'ın ileri sür-
düğü gibi "ırkçriıktan ya da "ya-
bancı sermaye düşmanhğı"ndan
kaynaklanmadığını bir kez daha
kanıtlamak olanağı bulduk.
Çünkü ne Cevahir Hokting ya-
bancı bir şirket, ne İbrahim Ceva-
hir yabancı sermayedar, ne de o
dev kütleyi tasarladığı söylenen,
Londra'da The American Colle-
arsasının 5 katından fazla ve öme-
ğin "10 Akmerkez" büyüklüğün-
de...
Günde 1 mılyon kışınin alışve-
riş yapabileceği öngörülen böyle-
si azman bir çarşıya "kent içinde "
izın vermenin, imar hukuku ilke-
lerini ve planlama bılimini hiçe
saymak, ulaşım ve teknik altyapı-
ya darbe ındırmek anlamına geldi-
ğini söylemek artık anlamsız...
Ancak. '•Avrupa'nm en büyük
ahşveriş merkezi, neden zengin iii-
kelerde dcğil de çahşanlannın yüz-
de 80'i yoksulluk sının alünda üc-
ret aJan bir ülkede açıhyor" soni'
su, özellikle şu 3 Ekim"den sonra-
kj "AB ile müzakereler
1
" sürecinde
daha da anlam ve önem kazanıyor.
Öyleya, "dünyayısömiiren''bir
tngiltere'de; gelişmişlenn en kibır-
lisi Fransa'da ya da "refah toplu-
mu" şampiyonu Almanya'da bile
İstanbul'un en çirkin binası
Radikal-15 Ekim 2005
ge'dan mezun 36 yaşındaki Ayşe
Cevahir yabancı bir mimar..
Buna rağmen Istanbul'a "reva"
gördükleri yatınm ve yapılaşma
tarzı, en değerli kamu arazilerini
ayncaiıkh imar haklanyla hükü-
metten ısteyen en yüzsüz yabancı
girişimcilerin bile aklına geleme-
yecek kadar uygunsuz... Kentın
evrensel zarafetine özensiz bir
H
kaba"lık abidesi; her yönüyle
"mimarhk/şehiralik karaba-
san"ı
Bu görüşlerimizin bir "yerfi ya-
tmm'" hakkında olması nedeniyle
de Başbakan Erdoğan'ın Dubaı
Prensi ile Galataport'un Yahudi
müşterisini örnekleyerek söyledi-
ğı "Bunlara da yabancı yatınıncı
beğendirihniyor'' sözünü üzerimi-
zealmıyoruz...
Cevahir İstanbul. "kaUanma"
yerine "sömürme''ye bizmet eden
işlevi ve şehircilik dengelerini gö-
zetmeyen "imar şımankhğı''yla.
benzer amaçlı Suudi ya da başka
sermayelerin yatınınlanndan
"kente ve tophıma saygısızhk'' ör-
negi olarak "farksız"dır.
Böylesi bir yatınm anlayışına.
sahipîerinin yerlı ya da yabancı ol-
masına bakılmaksızın karşı çık-
mak ise "ırkçıhk" değil, "yuritse-
verKk"tir..
tstanbul'un en yoğun bölgele-
rinden birinde, eski tETT garajı
olan 64 bin metrekarelik "betedi-
w arazisinde" kurulan Cevahir îs-
tanbul. yaklaşık 360 bin m2 top-
lam inşaat alanına sahipmiş. Yani,
değil de neden Avrupa"nın en yok-
sullan arasında sayılan Türki-
y
Çünkü, üretim yerine "tüketim
ckonomisi""nı köriikleyen. halkı da
tümüjle "tüketimtophımu"na dö-
nüştürmeye niyetlenen polıtıkala-
nn mimarisi de dev "söğüşJeme ve
rant sflolan" şeklinde olu\or...
Hiçbir Avrupa ülkesinde, kent
içine böylesi azmanlıklara izin ve-
rilmez. Bu nederüe dünyanın en
zengin toplumlannda bir "Ceva-
hir Londra" ya da "Cevahir Pa-
ris", "Cevahir Hamburg" falan
olamaz...
Hiçbir Avrupa belediyesi, arsa-
sını tutup kendi hizmetlerini bile
zora koşacak ve kendi kent plan-
lanna meydan okuyacak böylesi
dengesiz yatınmlara vermez; da-
hası "rantortağı'' olmayı ise akıl-
lanna bile getirmezler..
Ve hiçbir Avrupa kentınde. ge-
leneksel ve tarihi çarşılar ile kent
kültürünün parçası olan alışveriş
semtlerinde böylesine "ayrKahkh
rakjpler" yaratİlmaz..
Cevahir İstanbul, işte sadece bu
nedenlerle "Avrupa'nın en büyü-
ğû"1
Mimar Ayşe Cevahir, rakamlan
3 metre yüksekliğindeki "dünj-a-
nm en bü\ük saati"ni de trafikte
yaratacağı bunalım nedeniyle har-
canan zamanın "Avrupa rekoru"
olduğunu anımsatmak için tasarla-
mış olmalı..
oekincifc cumhuriyet.com.tr
ÇİZGÎLlK KÂMtL MASARACI kamilmasaraci o mynet.com
HARBİ SEMtH POROY semihporoya yahoo.com
HAYAT EPtK TtYATROSU MUSTAFA BILGİN hayatepikn mynet.com
. ;-"• BU PANKART ÖA
y BENÎM KATKIM
TARİHTE BUGÜN MLMTAZARIKAN 23 Ekim tputcmumtaz-arikan. com
""MAI/f ALEY"/Af H/Z REKORU!
f97O'TS BUBÜM, AME/ZİKAU SÜRÜCÜ
GABSLieU, ÖZ&- OLA/SAK İA44L. £DtLAA/f
ÜÇ TEKE/St-EKL/ A&ACfYLA £>ÜNYA
4
MUf BÜYÜK. TU2 eÖLÜ YATAĞfA/DAld
pisrre, OLAĞAA/ÛSTZ/ SiR u/z* ucA?AfJ
"BLUE FC4M£ *(M<l/i <4Lef) AOLl O7O-
MO8/L,
SAATTE f.OOf
'Btue. Flame." UhıU hıki Salf F/a/s 'fa
PAZAR
ORHAN BURSALI
Demokrasi, Ozgiirlük ve
AKP'nin İkili İktidarı
Milli Eğitim Bakanı'nın demecini okuyorum, "Van olayla-
nnın ardında ben varmışım, tövbe tövbe.. oruçlu oruçlu...".
Şüphesiz, Bakan'ın parmaklannın işın ıçinde olup olmadığını
göstermek bir "istihbari çaJışmanın" ışidir. Karşımızda bütün
haşmetiyle ve kurumlanyla bir iktidar vaıi işimiz zori
Ancak, Bakan Van milletvekilidir. "Akademisyen" olarak
orada görev yapmıştır. Ünıversite, Yücel Aşkın ve arkadaş-
lannın yönetime gelmesinden önce, şeriatçı veya onlarla iliş-
kili "akademisyen!" kadro tarafından yönetiliyordu; "şehatçı-
din ile ilim"\n kaynaştınldığı ve hükmünü sürdüğü bir yerdi.
Unutmayalım ki ülkemizde dincilerin de üniversitelere ihtiya-
cı var! Tabii ki medreseieştirilmiş üniversitelere!
Bakan, kendi bakanlığında, Sağlık Bakanlığı'na ve diğerle-
rine, Van Üniversrtesi'nden kaç kişinin devşirilerek yerleş-
tirildtğini açıklasın.. Sanınm 10 akademik unvanlı kişi Anka-
ra'ya iktidara taşındı...
Tabii gen planda, intihalciliği akademik olarak tescillen-
miş müsteşan unutmamak gerek..
• • •
Yücel Aşkın ve arkadaşlan, Van Üniversitesi'ni yeniden bi-
lim dünyasına kazandırrna çabasında büyük ileriemeler kay-
detti.
Ancak, Van ve iktidar "bunu unutmadı". İktidar, üniversite-
leri çökertmek ve ele geçirmek için Van'ı zayrf halka olarak gö-
rüyor. Kendi adamlannın ihaledeki yanlışlannı düzeltmekama-
ctyla yapılan uygulama hatalanna, "çete oluşturarak üniver-
siteyi soyma" muamelesi yapmasının geri planında bu yati-
yor..
Üniversiteleri ele geçirmek, AKP'nin iktidara gelmesiyle ana
hedefî oldu ve tüm üniversitelerde yönetımlen devirerek yeni
yönetimlerin seçimini gündeme getiren uyduruk reformu da-
yattılar.
Bu plan geri tepti, amaAKP hiçbirzaman bu niyetinden vaz-
geçmedi..
Bütün devlet kadrolannı imamlaştırma, dinselleştirme po-
Irtikalannı alabildiğine, Türkiye'yi "bizden ve onlardan" anla-
yışıyla ikiye bölerek uygularken, üniversitelen "deviremediler".
Van bu nedenle önem taşıyor. Orada, sözde geri planda ka-
larak, yönlendirdikteri hukuku üniversitenin üzerine saldılar..
Hukukun oradaki ayaklannın da yerel gericilikle elbirliği ve it-
trfak içinde, belki aniayış olarak onlaria birlikte, belki kendile-
rine kestirmeden hızlı siyası yükselme fırsatı yaratacak bir
beklenti ve davranış içinde olduklan görülüyor.
Derken, siyasi ıktidann marifeti olduğu konusunda (yüzde
yüzlük!) şuphe duymamamızı saglayan bir girişim oldu: Rek-
tör Aşkın'ın avukatnın bürosuna gizlice baskın yapıldı. ik-
tidann iddialannı güçlendirecek belge ve evraklar arandı!
Bu yeni bir olaydır ve iktidar sahipîerinin pervasızlıklann-
da yeni bir aşamaya yüksekjiklerinin işaretidir Gizli serviste-
ri kendi amaçlan için kullanma aşaması!
• • •
Siyaset egemenleri veVan'dakikadrolan, öyleanlaşılıyorki,
arka plandan bütün bu operasyonlan yonetiyoriar..
Bu kanıyı güçlendirecek ışaretler giderek artıyor.
Karşımızda ikili bir iktidar yapısı var.
Biri,resmikimlikli AKR iktidar kottuklannda oturuyor.
Ikincisi, resmi kılıklı yöneticilerin arkasındaki Parti örgütü..
yasal olarak buna, hatta devlet ve yerel yönetimler içinde "il-
legal" bir örgütlenme bile denebiliıi..
Once Dışişleri Bakanlığı ve benzen' konulann, bakanlıklar-
da değil AKP merkezlerinde halledildiğini görüyoruz.. Avrupa
Birliği görüşmelerinde yabancı elçıler Bakanlığa değil AKP
Merkezi'ne gidiyor!
Bütün atamalar tek eklen özel bir bürodan Başbakan-
lık'tan yönetıliyor.
İstanbul Belediye Başkanlığı yardımcısının, partinin amaç-
lan doğrultusundaki faaJiyetlerini görüyoruz..
Rektör avukatının bürosuna yapılan profesyonel gizii bas-
kın, siyasi egemenlerin "yeraltı" çalışmalannı epey ilerlettiği-
nigösteriyorgibi..
*•••
AKP, üniversitelere ve bütün ülkeye karşı bu yapısal yakla-
şımı ve tutumuyla aslademokratik olamayacağını, AKP'nin de-
mokrasi anlayışının, "benim yönetimimde, benim için, ben
istediğim gibi, bana yaradıgı ölçüde" ılkelerine dayandığı-
nı gösteriyor.
Her şeyi kendi kadrolannın yönetimi altına almak, her yere
kendi kadrolannı getirtmek, demokratik bir partinin anlayışı ola-
maz. Bu ancak, geri planda totaliter ideolojisi "ışleyen" bir
partinin tırtumu olabilir.
Van bir mihenktaşı niteliğinebüründü. Hukukmukuk.. bü-
tün bunlar konunun zahiri yönleri. Esası siyasi...
AKP ideolojisi ile özgür ünıversite ve özgür ülke anlayışının
çatıştığı noktadayız..
Rektörierin ve YÖK'ün tepkisini gönülden alkışlıyorum..
Van, Rektör ve arkadaşlan "canavann ağzına" bırakılmama-
lı.
AKP, tarihsel olarak her iktidann duruma göre yer yer, za-
man zaman ve bazen de sistematk olarak gösterdiği baskıcı
karakterierinden birini sergiliyor..
AKP, bazı aydınlan da bu polrtikası için büyük bir başa-
nyla kullanryor. Bu ayn bir yazı konusu..
obursali@cumhuriyet.com.tr
BULMACA SEDAT YAŞAYAS
1 2 3
SOLDAN SAĞA:
1/ Hamamlarda,
terlemek için
üzerine uzanı-
lan mermer se-
ki. 2/ tddia. ba-
his. lades... Ki- 4
mi dillerde er-
kek cinsten sa-
yılan sözcük. 3/
Bal, yofurt gibi
şeyler koymaya g
yarar tahta ko- Q
va... Yaşanmış
olaylann anlatıldığı ya-
zı türü. 4/ Bir meyve...
Notada durak işareti. 5/
Kabartmalı pamuklu
kumaş... Uzun tüylü bir
süs köpeğı. 6/ Konut...
Hizip. 7/Budizm"in.Ja-
ponya'da büyük önem 6
taşıyan bir kolu... Bir
ilimiz. 8/ Kır ya da köy
yaşamını anlatan kısa 9
şiir... Osmahnlılarda
resmi ya da özel tören ve gösterilere verilen ad. 9/ Bir
kemerin ya da tonozun tepe noktasına yerleştirilen taş.
YUKARTOAN AŞAĞIYA:
1/Henüz olgunlaşmamış meyve için kullanılan sözcük...
Halk dilinde pancara verilen ad. 2/Küçük çocukJan kor-
kutmak için uydurulmuş yaratık... Acele, tez. 3/Antal-
ya'nın Serik ilçesine bağlı turistik bir belde... Afrika'da
bir ırmak. 4/Elma, armut, ay\a gibi beyvelerin yenme-
yen iç bölümü... Lityum elementinin simgesi. 5/ Bin
metrenin kısa yazılışı... Bir nota. 6/ Bir cetvel türü... Açı
ölçmeye yarayan, dönme hareketli bir cetvel. II Bir et-
kinliğin geçici olarak durdumlduğu süre... Bilecen. 8/ Ya-
kasıkürklü ve kolsuzkaput... "Git. defol" anlamındaar-
go sözcük. 9/Hasankeyf ilçesini sular altında bırakacak
olan baraj... Anton Çehov'un bir oyunu.