Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22 EKİM 2005 CUMARTESİ
HABERLER
Parti içinde bazı bakanlar ve yönetici kadro arasında yaşanan sorunlann huzursuzluğa neden olduğu belirtildi
AKP'dekabîneANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- AKP'de bazı bakanlann uygula-
malan nedeniyle huzursuzluk ya-
şandığı belirtildi. Adalet Bakanı Ce-
mil Çiçek, AKP'yi bölmek isteyen-
ler olduğuna işaret ederek "Şimdiay-
msı burada yaşanryor. MiOi Göriiş-
çüfer,AıNAPTılar,DoğnıYorcıılardi-
ye a> nnı yapıbyor, d altuıdan ısıüb-
yor" dedi.
AKP içinde bazı bakanlar ve par-
ti yönetimi arasında sorunlar yaşan-
dığı ileri sürüldü. Deviet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şe-
ner'in Galataport ihalesi başta olmak
üzere pek çok özelleştirme konu-
sunda AKP yönetimi ile ters düştü-
ğü belirtiliyor. Şener'in yakın çev-
resine rahatsızhğını dile getirdiği
kaydediliyor. Deviet Bakanı Kür-
• Adalet Bakanı Cemil Çiçek, AKP'yi bölmek isteyenler
olduguna işaret ederek "Şimdi aynısı burada yaşamyor.
Milli Görüşçüler, ANAP'lılar, Doğru Yol'cular diye
aynm yapılıyor, el altından ısıtılıyor" dedi.
şad Tüzmen'in gümrükler başta ol-
mak üzere bazı uygulamalan nede-
niyle parti yönetiminin tepkisini çek-
tiği ileri sürülürken îçişleri Bakanı
AbdülkadirAksu'ya da bazı parti yö-
neticilerinin tepkili olduğu kulisler-
de konuşuluyor. Bazı milletvekille-
ri, Maliye Bakanı Kemal L nakı-
tan'ın özelleştirmeler konusundaki
açıklamalannı yakışıksız buluyor.
Aksu ve Unakıtan'ın oğullan ile il-
gili iddialar ise parti yöneticilerini
rahatsız ediyor.
Dinci basının tepkisini çekti
Adalet Bakanı Cemil Çiçek ise Te-
rörle Mücadele Yasa Taslağı nede-
niyle özellikle dinci basının tepkisi-
ni çekti. Çiçek'in hazırladığı taslak,
AKP Genel Merkezi'nde kabuLgör-
medi. Çiçek'in bazı konularda genel
merkezi dikkate almadığı, bu neden-
le Başbakan Recep Tayyip Erdoğan
ile arasının açıldığı ileri sürülüyor.
Çiçek, kabinedeki huzursuzluk iddi-
alanyla ilgili olarak yaptığı açıklama-
da, "Böyle bir dunım söz konusu de-
ğü. Ama böyleofanasınıisteyenlervar.
Içimizde de dışımızda da var. Biz ay-
nı şeyi ANAP'ta da yaşanuşük" dedi.
Çiçek. şunlan söyledi: "ANAP4kat-
h bir apartmandı. Dört eğilimi birieş-
tirmişti. bk 3 yıl her şey yoiunda git-
ti. Sonra bu gidişten rahatsız olanlar
partiyi parçalamak için hareketegeç-
tiJer. Muhafazakâriar, liberaller, kut-
sal ittifakçılar diye partiyi kategorize
etnıeye başladılar. Şimdi aynısı bura-
da yaşamyor. ANAP bir Idtle parti-
siydi Şimdi de AKP aym konumda.
MOH Görüşçüler, ANAP'lılar Doğru
Yol'cular diye aynm yapüıyor. El al-
bndan Kiülryor."
Türkiye'nin birliğini sağlamanın
AKP'nin bütünlüğüne bağlı ol-
duğunu kaydeden Çiçek, "Bu par-
ti, Türkiye'nin her yerinde var oian
tek parti. Ben bu partinin bürün-
lüğünü korumayaçahşryorum. Sorun
varisebunu siyaseten çözmekgerekir.
Şunu bilin ld, kimse her sorunu tek
başuıa çözemez. Zaten kimsenin de
böylebirkknasyok" dedi. Çiçek, par-
ti temelinde siyaset yaptığını, attığı
her adımdan, alınan her karardan
partinin haberi olduğunu söyledi.
40 VEKİL ÖNERGE VERDÎ
AKP'nin
6
seksi kıyafet'
rahatsızbğı
EMfiVE KAPLAN
ANKARA - AKP'nin
40 milletveküi, gelin-kay-
nana programlanyla ilgi-
li Meclis araştuması açıl-
masını istedi. Televizyon-
larda kültûr, edebiyat ve
şiir, Türk müziği prog-
ramlanna ağırhk veril-
mesini isteyen milletve-
killeri, mafya ve Güney-
doğu'daki ağalık sistemi-
ni övücü dizilerin kaldı-
nlmasını önerdi. Millet-
vekilleri, sunuculann sek-
si kıyafet giymemelerini
istedi. AKP UşakMillet-
vekili Aüm Tunç ve arka-
daşlan. gelin-kaynana içe-
rikli yanşma programla-
nnın topluma etkilerinın
araştınlmasi için önerge
verdi. Önergede, şu ge-
rekçeleryeraldı:
• Türkiye'de özellikle
1990'hyıllardaözeltele-
vizyon kanallannın yay-
gınlaşmasıyla kültürel
alandayaşanan değişme-
ler artmış ve popüler kül-
tür tartışmalan yoğunluk
kazanmaya başlamıştır.
• Kadınlan ve aile içi
sorunlan reyting malze-
mesine çeviren ve özel
hayatlann uluorta sergi-
lendiği kadın programla-
nnda bazı kadînlann dert-
lerini anlatmalan, kendi-
lerini ifade etmeye çalış-
malan karşısında toplum
olarak hezeyana uğradık.
Söz konusu programlar,
toplumumuzun mahre-
miyet anlayışını kökten
değiştirmekte, evin içini
genel izleyiciye açarak
ailerun kutsalhğını zede-
lemektedir.
• Bu tür programlarda,
fedakârlık, dostluk, şeref,
asalet gibi toplum değer-
Ieri ayaklar altına ahn-
makta, ahlaksızlık, sada-
katsizlik, terbiyesizlik, hi-
le, entrika gibi kötülükler
ikame edilmektedir. Sa-
dece bu yapımlan değil,
psikiyatrik ve pedagojık
açıdan topluma zarariı ola-
cağmı düşündüğümüz her
türlü yapımı mercek altı-
na alabilmeliyiz.
• Mafya dizileri, ge-
rek içerdikleri aşırı şiddet
görünrüleri, gerekse ver-
dikleri açık ve örtülü me-
sajlarla yasadışılığı özen-
dirmekte ve hatta meşru-
laştırmaktadır.
• Televizyonda ülke ile
ilgili belgesel ve öğreti-
ci programlara, kültür ya-
yınlanna, edebiyat ve şi-
iryapıtlanna, Türk müzi-
ği programlanna daha
fazla yer verilmeli, kan-
lı mafya ve Güneydo-
ğu'daki "ağahksistemini
övücü, malum şivelerin
kuflanıkfağı, Türk isimle-
riniyoksayanaJdaoadra-
malar''dan kesinlikle vaz-
geçilmeli, evlilik kuru-
munun kutsallığına göl-
ge düşüren "eş buhna"
ve "geKn-kaynana"prog-
ramlan ciddi birbiçimde
gözden geçirilmeli, su-
nuculuk görevini ısrarla
en seksi kıyafetlerle su-
nan hanımlann yerine ile-
tişim fakültelerinden me-
zun olmuş, yetenekli ve
bilgili gençleralınmalıdır.
Sonuç
bildirgesinde
"Gökçeada ve
Bozcaada'daki
Hıristiyan
cemaatin gayri-
mcnkuUerinin
gen
verüntesinin
dini
özgürlükler
açısından önem
vurgulandı.
(Fotoğraf: AA)
Alman Hıristiyan Demokrat Parti ve Avrupa Parlamentosu (AP) Üyesi Renate Sommer
'Komşuluğaevet, üyeKğehayır'
tstanbul Haber Servisi - Al-
man Hıristiyan Demokrat Parti
(CDU) ve Avrupa Parlamento-
su (AP) Üyesi Renate Sommer,
"Türidye'nin AB üyetiğiniistiyo-
ruz" diyenlere karşılık olarak.
"Hepimiz i>i komşuluk istiyo-
ruz ama hepimiz Türkiye'nin
tam üyeliğini istemjyoruz" dedi.
AP Türkiye Raportörü Camiel
Eurlings ise Alevilere ilişkin iyi-
leşme yapılmadığını belirterek,
"Aleviler, hâlâ kendi ibadetyer-
lerini açmakta zorlanrvorlar.Av-
rupa olarakAievilerin durumu-
nu ek almak zorundayız" dedi.
Fener Rum Patrikhanesi ile
AP Hıristiyan Demokratlar-Av-
rupa Demokratlan Grubu'nun
Hilton'da gerçekleştirdiği "G«-
nişlemeyiMümkün Kılacak Av-
rupa Dayamşma ve İşbirliği İçin
Temeller" başhklı uluslararası
konferans dün sona erdi. Kon-
feransın tartışma bölümünde söz
alan Sommer, konuşmalarda
"Türkiye'nm AB'ye üyeKğiıü is-
tiyoruz'' dendiğini anımsatarak
"Ha\ır, tam olarak böyle değil.
Hepimiz iyi komşuluk istrvoruz,
ama hepimiz Türkiye'nin tam
üyeliğini istemiyoruz'' dedi.
Avrupa'nın böyle kalabalık
bir ülkeyi 10 yılda da, 15 yılda
da kaldıramayacağmı öne süren
Sommer, "Aslında kendileri de
istemiyor görünüyorlar. Çunkü
sıiçin mutlaka biryol bulmakzo-
runda. İstek olursa yol da bulu-
nur" dedi.
Geçen yıl hazırladığı Türkiye
raporuna atıfta bulunan Eur-
lings. raporda Aievilerin sorun-
lanna da yer verdiğini anımsa-
tarak, "Türkiye'de yaklaşık 12-
20 mihon AJevi olduğu tahmin
ediliyor.Aleviler, dini cemaat ola-
• AP Türkiye Raportörü Camiel Eurlings,
"Aleviler, hâla kencıi ibadet yerlerini açmakta
zorlanıyorlar. Avrupa olarak Aievilerin durumunu
ele almak zorundayız" dedi.
gereken kıstaslan, kriterleri ye-
rine getirmiyoriar. Ama yine de
yerine getirilmemesine karşın
müzakereler başladı, bir hayati
hata olarak" diye konuşru.
AP Türkiye Raportörü Cami-
el Eurlings ise Heybeliada Ruh-
ban Okulu'nu gündeme getire-
rek. "Türk mercileri, Heybeb-
ada Ruhban Okulu'nun açılma-
rak kabul edilmhor. Drvanet'te
tenısil edilnınor. Cemevleri iba-
det yeri olarak kabul görmüyor.
Ale\iler, hâlâ kendi ibadet yer-
lerini açmaktazorianryoriar. Av-
rupa olarak Aievilerin durumu-
nu ele almakzorundayK" dedi.
Eurlingsz, dini cemaatlerin
malvarlığı ve hukuki kişilikleri
konusundaki sorunlann da ha-
len devam ettiğini söyledi.
Konferansın "DiniOzgürhık-
ler" konulu oturumunda konu-
şan Yunanistan Egitim ve Din Iş-
leri Bakanı Marietta Yiannaku,
"Avrupahlann güçlü bir mey-
dan okumayla karşı karşr>a bu-
hınduğunu" ılen sürdü.
MariettaYiannuku, "Öncefik-
fcdemografikdegişimlerdenbah-
sedebffirim ki; bu, göçlerden kay-
naklanan bir değişim. Örneğin,
Fransa'ya başörtüsünün taşuı-
ması gibi bazı sorunlan doğur-
du.Avrupatophımlanndaki göç-
men topluluklann bütünleşme-
si meselesi var. Bu topluluklann
özgüriüklerinin de mutlaka ka-
bul edifanesi gereldyor" diye ko-
nuştu.
2 günlük uhıslararası konferan-
sın sonuç bildirgesinde, AB'de
kiliselerin srvil tophım ve dini öz-
gürlüklerin hayata geçirihnesin-
deki önemi vurgulanarak, bu di-
yaloğun her yıl devam etmesi
isteği yer aldı.
îstanbul Büyükşehir Belediyesi, Göztepe Parkı'na cami projesinden sonra tartışmalı 3. köprüye de imza attı
Topbaş-Güllüce çekişmesi
tdris Güüüce
GÖKÇEUYGUN
Îstanbul Büyükşehir Belediye-
si (ÎBB) Başkanvekih İdris Gül-
lûce, Göztepe Parkı'na cami pro-
jesinden sonra îstanbul'a 3. köp-
rünün yapılmasına ilişkin proje-
nin de altına imza attı. Tartışma-
lı bu iki kararda ÎBB Başkanı Ka-
dir Topbaş'ın "devre dışı" bıra-
kılması, Topbaş-Güllüce arasın-
daki "üstü kapah çefdşmeyi" bir
kez daha ortaya koydu.
3. köprü projesiyle ilgili ge-
lişmeleri gazetemize değerlen-
diren IBB Meclisı CHP Grup
SözcüsüCanÖzyedierler, "Top-
baş,birprotokol başkam. Kamu-
oyunda 'Topbaş. İstanbul'u yö-
netiyor mu, yönetmiyor mu so-
rusu hâkun" dedi. Öz>edierler,
komisyondakı CHP'li üyelerin
raporun genişletilmesini istedik-
lerini ancak bunun kabul edil-
meyerek meclise gönderildiğini
anlattı.
Kadir Topbaş ise ÎBB Mecli-
si'nin "tstanbul Boğaa Rayh Sis-
ternü 3. Karayolu Geçişi" hak-
kındaki olumlu karannı, 1/25
binlik planlann hazırlanmaması
nedeniyle yeniden değerlendiril-
mek üzere lade ettiğini anımsa-
tarak kendisınin ve Başbakan Re-
cep Tayyip Erdoğan ın 3. köp-
rünün, iki köprü arasına yapılma-
sına karşı olduğunu söyledi.
îstanbul Valisi MuammerGü-
ler, tstanbul'a 3 Boğazköprüsü-
nü çok gerekli bulduğunu, çün-
kü bu köprünün yeni bir çewe
yohınu da kapsarruş olacağını be-
lirterek "Bu köprünün mevcut2
köprünün arasına değil.2. köprü-
nün kuzeyine olacağı konusunda
birmutabakaon oluşruğunu biH-
yorum'' dedi
Arnavutköy Semt Girişimi ta-
rafindan yapılan açıklamada, "Ar-
navutköy-Vaniköy arasına köp-
rü vapma projesinin yeniden gün-
deme geldjğj" belutilerek "ran-
tın esas alındığı 3. köprü yapma
bevesinden vaz^çibnediği'' kay-
dedıldı.
TOPBAŞ'TAN HALÎÇ'E YENl GEÇİŞ PROJESÎ MÜJDESİ
'Köprü inşaatı yakında başlayacak'
İstanbul Haber Servia - îstanbul Büyükşehir diğer projenüı de Leonardo Da Vinci 'nin 1502
Belediye Başkanı Kadir Topbaş, metro geçişi yılında Haliç için çizdiği köprüyü yapmak ol-
için Haliç'e yapılacak köprü üışaatına 2 ay için- duğunu belirterek "Da Vinci'nin tasarladığı bu
de başlanacağını söyledi. köprüyü, Eyüp-Sütlüce arasuıdayapmayıplan-
Topbaş, gazetecilere yaptığı açıklamada, ken- hyoruz" dedi.
di çizdiği köprü projesinin Arutlar Kurulu tara- Çamhca'ya yapılması planlanan televizyon ku-
fından onaylandığını belirterek "Köprü inşa- lesinin ihalesinin de yıl başına kadar gerçekleş-
atına 2 ay içinde başlanacak ve 2 yılda da ta- tirileceğini ifade eden Topbaş, kule inşaatının
mamlanacak. Taksim-Yenikapı metrosu en geç da 2006 yılında başlayacağını ifade etti. Bey-
3 yıl içinde hizmete girecek" dedi. Sultançiftli- likdüzü'nde Büyükçekmece Belediyesi'nin gi-
ği-Vezneciler arasmda yapılan raylı sistem hat- rişimi ile 30 milyon dolar harcanarak yapılan ve
nnın da Şubat2006'da biteceğini dile getiren Top- kaba inşaatı tamamlanan TV kulesi yanm bıra-
baş, başlayan diğer raylı sistem projelerinin de kılırken Çamlıca'ya TV kulesi planJanması tep-
devam ettiğini söyledi. Topbaş, Îstanbul için bir kilere neden oldu.
8 BÎN KAPATÎSELİ YUVALARDA 9 BİN KİŞİ KALIYOR
SHÇEK'in 'içleracısı' durumu
ANKARA (Cunıhuriyet Bürosu) - Sosyal da. kapasitenin üzennde, 9 bin 935 çocuğa
Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu bakım hizmeti veriliyor. Yetiştirme yurtlan ise
(SHÇEK)bünyesinde faahyetgösteren çocuk 8 bin 853 kişi kapasiteye sahip. Toplam sa-
yuvalan, yetiştirme yurtlan, özürlü bakım yısı 109 olan bu yurtlardan ise 10 bin 242 genç
aile danışma ve rehabilitasyon merkezleri, yararlanıyor. Kapasitesi 562 olan 43 Çocuk
kadın konukevlen ile çocuk ve gençlik mer- ve Gençlik Merkezi'nden, 946 kişi faydala-
kezlen kapasitesinin üzennde hizmet veriyor. rurken; 65 Özürlü Bakım Aile Danışma ve Re-
Buna göre. yurt genelindeki çocuk yuvalan- habilitasyon Merkezi 'nden de, toplam kapa-
nın kapasitesi 8 bin 721, hizmet verilen ço- sitesi 2 bin 803 olmasına karşın 5 bin 52 ki-
cuk sayısı ise 9 bin 935. Kapasitesi 8 bin 853 şi hizmet alıyor. Kadın konukevlerinde de
olan yetiştırme yurtlanndan da toplam 10 bın kapasitenin üzerinde hizmet sunuluyor. Bu-
242 genç yararlanıyor. na göre, Türkiye genelinde hizmet veren 14
Ülke genelinde 8 bin 721 kişi kapasiteli 95 kadın konukevînde 239 kişinin kalması ge-
çocukyuvası bulunuyor. Söz konusu yurtlar- rekirken, buralardan 931 kişi faydalanıyor.
CUMARTESİ
YAZDLARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
ChipacNeDemek İstedi?
Fransa Cumhurbaşkanı Chirac "TCırkler'in bü-
yük bir kültür devrimine gereksinimi var" derken
acaba ne demek istedi?
Hürriyet gazetesindeki köşesinde değerli dos-
tum Özdemir Ince, Chirac'ın sözlerini, Fransa
Cumhurbaşkanı'nın AKP yönetimi konusunda duy-
duğu kuşkuyla açıklıyor. Nitekim Chirac sözlerini
şöylesürdürmüş: "..'SizAvrupalıdeğilsiniz, gidin!'
denirse, kim bize bu topluluğun kökten dincitiğe
kaymayacağını söyleyebilir?"
Özdemir'in açıklaması bence sorunun bir yönü-
nü aydınlatıyor. Bu konuda daha da ileri giderek
şöyle diyebiliriz: AKP yönetimindeki Türkiye zaten
başını almış, her alanda kökten dinciliğin egemen-
liğine doğru gidiyor.
Van Üniversitesi'nde yaşananlar, Erzurum'daki
reklam panosu olayı, sadece son günlerin iki ör-
neği.
AKP ideologlannın kökten dinciliğinden kuşku
duymak için bir neden yok ve bu gerçek git gide,
her sözlerinde, her girişimlerinde daha da gün gi-
bi aydınlanıyor.
Chirac ya da başkaca AB yetkililerinin bu ger-
çeği bilmemeleri ve buna ilişkin olarak da yukan-
daki sözlerde dile getirilen kuşkuyu duymamalan
olanaksız.
Buraya kadar söylenenlere diyeceğim yok. Fa-
kat Ö. Ince'nin yazısındaki şu yargı konusunda
kuşkuluyum: "Jacçues Chirac'ın CumhuriyetDev-
rimleri'nden habersiz olduğunu ilerisürmek müm-
kün değil."
Chirac ve benzerleri Türkiye'deki Cumhuriyet
devrimlerinden gerçekten haberliler mi?
Ya da ne ölçüde haberliler?
Çağdaş Türkiye'yi, bu ülkenin sahip olduğu ile-
rici dinamizmi ne ölçüde tanıyorlar ve bu dina-
mizmle hangi anlamda, ne bakımdan ilgililer?
Bunlan tartışmalıyız...
• • •
Chirac'ın bu sözleri söylediği günlerde CNN
Türk'ün bu konuya ilişkin bir programına katıldım.
Programda benden başka, Le Monde'un şu sıra-
larda Türkiye temsilciligine atanmış Bayan Sop-
hie Shibab da vardı. Işıklı salonlardan ve kızlı er-
kekli, pırıl pırıl bir gençlik topluluğu arasından ge-
çerek kamera karşısına çıkan Bayan Shibab'a,
programın sempatik sunucusu Mithat Bereket'le
konuşmaktalarken, şu soruyu yönelttim: "Buraya
gelirken, Türkiye'de böyle birmedya kuruluşuyla
karşılaşacağınızı tahmin edebilirmiydiniz?" Bayan
Shibab sorumu, duraksamaksızın, "Hayır, ede-
mezdim" diye yanıtladı...
Birkaç gün sonra, bu kez TÜYAP Kitap Fuan'nda,
çevresi bizim karikatürist dostlarla çevrili olarak Ya-
zarlarSalonu'na giren konuk Fransız karikatürist,
Le Monde'un ünlü çizeri Plantu'ye benzer bir so-
ru yönelttim: "Türkiye'de böyle bir kitap fuarıyla
karşılaşacağınızı düşünebilirmiydiniz?" Onun ya-
nıtı da, duraksamaksızın, "Hayır" oldu...
Bunlar beklediğim yanıtlardı.
Çünkü Fransız aydını, Batı'daki ötekı benzerle-
rinden farksız olarak, Türkiye'yi tanımıyor. Pek azı
dış/nda, Tüfkiye onlartn imgeleminde kebap, lokum,
göbek dansı, harem ve şimdi de Islamcı terör vb.
çağnşımlanyla özdeşleşmiş bir ülkedir.
Jacques Chirac, kâğıt üzerinde "Cumhuriyet
devrimleri"nin bilgisine sahip olsa da, sanmam ki
gerçek Türkiye'den, bu ülkenin sahip olduğu ile-
rici dinamizmden, aydınlanmacı kimiikten haberii
olsun...
•••
öyleyse Chirac ne demek istedi?
Belki gerçekten de ve sadece, sözünü ettiğim
yazıda işaret edilen şeyi...
Fakat hem gösterdiği hedef, hem seslendiği ad-
res yanlış...
Çünkü Chirac gerçek Türkiye'yi tanımıyor.
Çünkü gerçek Türkiye o büyük kültür devrimini
çoktan gerçekleştirdi ve bazı bakımlardan Batı ül-
kelerinin de ilerisindedir...
Türkiye'nin sorunu toplumsal adalet devriminin
gerçekleştirilmesinde ve Batı bizi dışlasa da dış-
lamasa da ülkeyi adım adım kökten dinciliğe gö-
türmekte olan siyasal kilitlenmede...
Bunlar ise Chirac'ın ya da bir başkasının değil,
bizim kendi sorunlanmız...
Bir düzeftme: Geçen haftaki "ŞiiriMucizedirÇün-
kü" başlıklı yazıda geçen "dil içinde dil" sözcük-
lerinin dogrusu "diliçin dil"d'\r... Anlamı tersine çe-
viren bu dizgi hatası için üzgünüm. llk fırsatta bu
konuya bir yazıyla yine döneceğim.
ataol b@cumhuriyet.com.tr.
Faks:(0212)513 85 95
BAŞSAĞLIĞI
Baromuzun 13093 sicil sayısında kayıtlı
AVUKAT
MEHMET
ÇORBACIOĞLU
20.10.2005 tarihinde
vefat etmiştir. Cenazesi
21.10.2005 Cuma günü kaldınlan
aziz meslektaşımızaTann'dan
rahmet, kederli ailesine ve
meslektaşlanmıza başsağlığı dileriz.
ÎSTANBUL BAROSU
BAŞKANLIĞI