Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 21 EKİM 2005 CUMA
HABERLER
Rektörler Komitesi'nin ardından baro başkanlan da Van'da toplanma karan aldı
Aşkın'adestekçıkarmasıANKARA/tSTAlNBUL (Cumhu-
riyet) - Van Yüzüncü Yıl Ûniversi-
tesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkm'ın
tutuklanmasına sert birbildiri ıle kar-
şı çıkan Rektörler Komitesi, yann
Van'da toplanıyor. Rektörler, cezaevin-
de tutuklu bulunan Rektör Yücel
Aşkın'ı da ziyaret etmeyi
planlıyor. Baro başkanla-
n da soruşturmayla ilgili
Van Cumhuriyet Başsav-
cısı Kemal Kaçan'ın
'gJzHBk" ilkesine uy-
mayarak açıklama
yapmasına tepki ola-
rak bugün Van'da
toplanacak.
Rektörler önceki
gün yayımladıklan
sert bildirinin ardın-
dan. Aşkın'a sahip
çıkmayı sürdürecek.
YARCININ SİYASALLAŞTIRILMASININ AÇIK CÖSTERCESİ'
Izmir Barosu Başkanı Nevzat Erdemir, Van Yüzüncü Yıl
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkm'ın tutuklanması-
nın sıradan bir olay olmadığını belirtti. Dava açılmadan kim-
senin suçlu ilan edılemeyeceğini anlatan Erdemir, Aşkın'ın
turuklanmasının yargının sıyasallaştınlmasının açık gösterge-
si olduğunu ifade etti.
Ankara Barosu însan Haklan Merkezi'nden yapılan yazılı
açıklamada, olayın insan haklan ve CMY açısından ciddi sa-
kıncalar içerdiği bildirildi. Açıklamada şöyle denildi: "Rek-
törler Komitesi'nin yanh açüdamasından öğrenildiğioe göre,
RektörAşkm 10 saati aşkın bir süre ayakta sorgulanmışür. Bit-
kin ve yorgun obnasına rağmen oturmasına izin verilmeyen ve
ClVrV anlamında sadece şüpheli saydan bu kişinin ifade ve sor-
gusunun bu usuDe icrası CMY'nin 148. maddesinin 1. fikrast-
na aykmdır. Bu nedenle yine aynı maddenin 3. nkrasına göre
nza ile verilmiş oba da ifadesi deül olarak kuDanılamaz.''
Önceki günkü toplantıda rektörlerin Van'a
gitme karannı hep birlikte aldığı öğrenil-
dı. "Aşkm'a destekçıkmak için ne yapma-
hyn" dıyen YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdo-
ğan Teziç'e rektörlerin, "Van'a gjdeüm"
yanıtını verdiği ifade ediliyor. Bu arada
daha önce Rektör Aşkın'a destek vermek
amacıyla 23 Ekim Pazar günü topluca Van'a
gitmeyi kararlaşhran rektörlerin planuıda
değişüdik oldu. Buna göre, yann Van Yü-
züncü Yıl Üniversitesi'nde YÖK Başkanı
Prof. Dr. Teziç'in başkanlığında saat
16.00'da Rektörler Komitesi toplanacak.
Rektörler aynca Prof. Dr. Aşkın ile görüş-
mek üzere Van Kapalı Cezaevı'ne gıdecek.
Rektörlerden sonra baro başkanlan da
Van'da toplanma karan aldı. Başkanlar, bu-
gün saat 11.00'de Van Barosu'nda bir ara-
ya gelecek. tstanbul Barosu Başkanı Ka-
zını Kokuoğm, Van da toplanma karannın
15 Ekim 2005 'te Ankara'daki Baro Baş-
kanlan Toplantısı'nda alındığını söyledi.
Van Cumhuriyet Başsavcısı Kaçan'rn da-
ha önce de "\an Barosu'nda PKKTfler var"
şeklınde açıklamalar yaptığını behrten
Kolcuoglu, u
Bu tür açıklamalar çok teh-
tikelL PKK yasadışı bir örgüt Böyle bir şey
varsa, bunu araştırmak da savcının göre-
vidir. İ stehk savcının, ithanı ettiği kurum
bir baro" dedı.
Atatürk'le rejim düşmanı Nursi'nin Van'da üniversite kurulması düşünceleri çatışıyor
Van'davasiyetsavaşlaıı
MEHMETFARAÇ
Dinci basının Prof. Yücel
Aşkın ve laik kadrosuna yö-
nelik sürdürdüğü saldırı,
AKP'nın Yüzüncü Yıl Üru-
versitesı'ni kullanarak YÖK
üzerindeki hesaplannı da dı-
şavuruyor. Bu hesap aynı za-
manda Cumhuriyeti kuran
Mustafa Kemal Âtatürk ile
rejim düşmanı Saidi Nursi'nin
Van'da bir üniversite kurul-
masıyla ilgili vasiyetinden ga-
lip çıkmayı da içeriyor.
Van, Cumhunyet öncesi
Kürt isyanlannın önemli bir
durağı, Cumhuriyet sonrası
ise laiklik karşıtı kesimlerin
etkin bir kalesi olarak kulla-
nılıyor. Yaşamınınbirbölümü-
nü Van'da geçiren Nur hare-
ketinin kurucusu Saidi Nur-
si, dini ilimlerle fen bilimle-
Atatürk'ün 1 Kasım
1937'detdvasiyeti:
Doğu bölgesi için Van
Gölü sahillerinin en
giizel bir yerinde
ükokulu ve nihayet
üniversitesi ile modern
bir kültürşehri
oluşturmakyolunda
şimdidenfaaliyete
geçümelidir.
Oaidi Nursi 'nin
Abdülhamid'e 1907'de
verdiği dilekçe:
Nefs-i Van 'da medrese
nam-i me'lufiyle,
ulum-i diniyeve
fönun-i lazime ile
beraber, hiç olmazsa,
eüişer talebe bulunmak
ve oraca medaro
maişetleri hükumet-4
seniyece tesvidedümek
üzere üç dar-üt-ta 'lim
te'sis edilmeüdir.
rinin aynı ortamda verilece-
ği "Medreset-üz Zehra" adı-
nı verdiği "Büyük tslamÜni-
veratesPnin "Şark'ta tesisi"
için bu kentte uzun süre çaba
harcıyor.
Nursi bu isteğini bir dilek-
çeyle 1907'nin sonlannda Sul-
tan Abdülhamid'ın özel ka-
lemine de yansıtıyor. Nur ta-
lebeleri yüz yıldır sonuç alma-
ya çalıştıklan bu dilekçeyi
şeyhlerinin vasiyeti gibi algı-
lıyor, mücadele veriyor:
"Nefs-i Van'da medrese
nam-ı me'lufiyle, ulum-i di-
niye ve fünun-i lazime ile be-
raber, hiç olmazsa, eüişer ta-
lebe bulunmak ve oraca me-
daro maişetleri hükumet-i se-
niyece tesvid edilmek üzere üç
dar-üt-ta'lim te'sis edilmeli-
dir. Bazı medarisin dahi ihya-
SL maddi,maneviKurdistan'ın
hayat-ı istikbahyesini te'min
eden esbab-ı mühimmesin-
dendir. Bununla maarifin te-
meli teessüs eder."
Türkiye'de milli eğitimden
vakıflara, derneklerden Kuran
kurslanna kadar örgütlenen
Yenı Asyacısından Kürt ts-
lamcısına ve dünyanın 80 ül-
kesinde okullar açan Fethul-
lah yandaşlanna kadar tüm
"Nur şagirtleri" Nursi'nin
Medreset-üz Zehra vasiyeti-
ni yenne getirmenin kavgası-
nı veriyor. Nurcular bu uğur-
da Urfa'dan Manisa'ya, Er-
zurum'dan Van'daki ünıver-
sitelere kadar onlarca eğitim
kurumunda örgütleniyor, la-
ik gruplan sindirmeye çalışı-
vor.
AT,TATURKUN
VASİYETİ
Türkiye'de üniversite sayı-
sının bir elin parmaklannı
geçmediği dönemlerde Cum-
huriyetin kurucusu Büyük
Önder Atatürk, şeyhlerin, ta-
rikat ve cemaatlerin Van üze-
rindeki hesaplannı fark edi-
yor. Onun Van'da bir çağdaş
üniversite kurulması yolun-
da, 1 Kasım 1937'de söyledi-
ği sözleri de vasiyet niteliğin-
de tarihe geçıyor:
"Doğu bölgesi için Van Gö-
lü sahillerinin en güzel bir ye-
rinde ilkokulu ve nihayet üni-
versitesi ik modern bir kültür
şehrioluşturmakyolundaşim-
diden faaliyete geçümehdir.''
Saidi Nursi'nin talebeleri
Nur medreselerinde, Işıkev-
leri'nde risaleleri Medreset-
üz Zehra'nın ders kitaplan
gibi okurken devlet Ata-
rürk'ün vasiyetini 45 yıl son-
ra yerine getirme ugruna ha-
rekete geçiyor ve Büyük Ön-
der'in doğumunun 100. yı-
lında Van Yüzüncü Yıl Üni-
versitesi 'ni kuruyor.
Ancak müritleri Nursi'nin
vasiyetini bu kurumda yaşa-
ma geçirmek için mücadele-
ye girişirken başta Urfa'daki
Harran olmak üzere birçok
üniversitede 28 Şubat süreci
onlara engel oluyor.
AKP'nin YÖK üzenndeki
hesaplarında günlerdir dinci
basm vurucu güç olarak kul-
lanılıyor, Atatürkçü rektörler
hedeftahtasına konuluyor, la-
ik kurumlann yıpratılması
için çamur at, izi kalsın poli-
tıkası uygulanıyor.
Laik rektörlerin bulundu-
ğu Samsun, Malatya ve Van'da
üs kurularak yürütülen üniver-
siteler operasyonu aynı za-
manda Cumhuriyetin çağdaş
eğitim kurumlanna başkaldı-
n niteliği de taşıyor.
YÖK Başkanı Erdoğan Te-
ziç'in "Yücel Aşkın'a sahip
çıkmak Cumhuriyete sahip
çıkmakür" sözünde aslında
bu savaşım da dışavuruyor.
Kamuoyu, Atatürk'le Cum-
huriyet düşmanı Saidi Nur-
si'nin vasiyetinin yol açtığı
bu savaşın sonucunu merak-
la bekliyor.
RAPOR
BAYKAL'A
SUNULACAK
CHPveDYPheyetieri
Yüzüncü Yıl
Üniversitesi Rektörü
Aşkm'nm
tutuklanmasına Uişkin
gerçekleri saptamak
üzere dün Van'a gekli.
Ankara MilktvekUi
Yıbnaz Ateş
başkanbğmdald CHP
heyeti (yanda),
hazuiayacağı raporu
Genel Başkan Deniz
Baykal'a sunacak.
(Fotoğraf: AA)
Ateş başkanlığındaki heyet, rektörü cezaevinde ziyaret edecek
CHPveDYP inceliyor
FIRATKOZOK
VAN-CHP ve DYP heyetleri Van 100.
Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yü-
celAşkn'ın tutuklanmasının ardından bil-
gi almak üzere Van'a geldi. Ankara Mil-
letvekili Yılmaz Ateş başkanlığındaki
CHP heyeti bugün cezaevinde Rektör Aş-
kın'ı ziyaret edecek.
Ateş başkanlığında, millervekilleri
SnnOzbek, Mahmut Duyan ve Gürol
Ergin'in yeraldığı CHP heyeti, Van'a gel-
di. Heyet adına açıklama yapan Ateş,
"Birbilimadammmçetekıırması,tutuk-
lanması kabul edüir bir olay değfldir"
dedi. Ateş, Rektör Aşkın ile ilgili iddi-
alann araştuılmasınuı anayasa ve YÖK
Yasası gereği, YÖK tarafından yapıl-
ması gerektiğini ifade etti. Ateş, bir ga-
zetecinin "Yargıya gü\ensizMğiniz var
nu" şeklindeki sorusuna ise "Bir yargı
mensubunun bir eksiğive hatası tüm yar-
grya mal edilemez. Yargıya güvenimiz
sonsuz" diye yanıt verdi. Vekiller daha
sonra rektör yardımcılanyla bir araya
geldi. 4 CHP'li milletvekili. rektör yar-
dımcılan An Fuat Doğu, Hasan Ceylan
ve Ayşe Yüksel ile yanm saat görüştü.
Buradan Aşkın'ın eşi Yrd. Doç. Dr. Oya
Aşkm'ın evine geçen vekiller, daha son-
ra Van Barosu'na hareket etti. Baro Baş-
kanı Ayhan Çabuk'la görüştükten son-
ra basın açıklaması yapan Yıhnaz Ateş,
Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nin "hak et-
mediği bir uygulama" ile karşı karşıya
olduğunu söyledi. Yarguıın karanna say-
gılı olduklannı belirten Ateş, "Ama or-
tada bir gerçek de var. Rektörümüz bu
muamelevi hak eden bir uygulama için-
dedeğfldT dedı. Ateş, savcıhğın "YÖK'ü
bir kenara iterek" harekete geçmesinin
'Ş'argrya gölge düşürdüğünü" belirtti.
Aşkın'ın, tutuklanması ve neden olan
olaylan yerinde tespit etmek üzere
DYP'den bir heyet de Van'a geldi. Ge-
nel Sekreter Prof. Kamil Duran'ın baş-
kanlık ettiği heyette, Genel îdari Kurul
(GtK)üyeleri TlmurGürgan,TanerDe-
mirer ve Merkez Karar Kurulu Üyesi Pe-
rihan Çağlar bulunuyor.
ANAVATAN lıden Erkan Mumcu da
Aşkın'ın tutuklanmasıyla ilgili olarak
"YÖK ve Üniversitelerarası Kurul'a tav-
si>em, hukukun gösterdigi yoDardan git-
meleri ve suçsuz olduğuna inanryorlarsa
kL bu kuvvetle muhtemeldir. Rektör için
hukukiyardımdabulunmalandır'* dedi.
4
Türban kurbanı mı?'
Aşkın 'ın tutuklanmasına tepkilersürerken CHP,MilliEğitim
Bakanı Çelik'in yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi
Haber Merkezi - Van Yüzüncü Yıl
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aş-
km' ın tutuklanmasına tepkiler sürüyor.
CHP Izmir Milletvekili Erdal Kara-
demir, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çe-
Kk'in yanıtlaması istemiyle verdiği so-
ru önergesinde şu sorulara yanıt istedi:
"RektörAşkm'ayönefikoperasyonunne-
deninin, rektörün, 7 yıl önce tarikat ve
şeyhlerin kuşatması altmdaki bir üni-
versiteyi, Atatürkve Cumhuriyetilkek-
ri doğrultusunda, çağdaş, laik ve uygar
bir üniversiteye dönüştürme girişirnleri
ve çabalanolabflirmi? Yüzüncü Y ıl Üni-
versitesi Tıp Fakültesi Genel Sekreterli-
ği'ni yürüten ağabeyiniz Ramazan C&-
lik'in, 1998'deki türban eylemine kaulan,
dönemin Tıp Fakültesi Dekanı olan, bu-
gün Çocuk Sağhğı ve Hastalıklan Ana
Bilim DahBaşkanıProf. Dr. Dursun Oda-
baş ile yakın öişki içinde olduklan ifade
edflmektedir. Bu anlanıda. basmda çıkan
ifadelerinizden. sizin Prof. Aşkın'a ve
YÖK'e karşı olan düşüneelerinizin ne-
deninin, imamhatip ve turbanla öğreni-
me devam tarüşmasmdan kaynaklan-
dıö söylenebiHr mi?"
ÎP lideri Doğu Perinçek, Aşkın'a des-
tek veren YÖK Başkanı Erdoğan Teziç
ve rektörlere dayanışma telgrafı gön-
derdi. Perinçek, şunlan kaydetti: "Bu
tarihi karar ve Cumhuriyet düşmanla-
nna karşı kararh duruş nedenivle Rek-
törler Komitesi üyesi olan bütün rektör-
lerimizi ve YÖK başkanımız olarak sizi
kuthıyorum." Ziraat Mühendisleri Oda-
sı Başkanı Gökhan Günaydm da, Aş-
kın'ın ziraat mühendisliği alanında bin-
lerce öğrenci mezun ettiğini belirterek
rektöre destek verdi. Günaydın, "Aşkm,
Cumhuriyet değerierini koruma ve ge-
Bştirme konusunda ödünsüz bir tavır
sergüemiştir" dedi. Izmir Üniversitele-
ri Oğretım Elemanlan Derneği Başka-
nı Prof. FeritAcar Savaa da Aşkın'ın "ya-
kapaça" sorguya götürülmesiyle üniver-
sitelerin halkın gözünde küçük düşürül-
mesinin-amaçladığını söyledi.
BIRBAKIMA
SERVER TANÎLLİ
Attilâ llhan'ın Kalbi...
Geçen hafta, hepimizi sarsan bir şey oldu: At-
tilâ llhan öldü. Yaşlı-genç kuşaklar, yaşamlann-
dan büyük bir eksilişin farkında idiler. Attilâ llhan,
onların kültürlerinde, mutlakayeralıyordu, en azın-
dan birşiir, birkitap, birfikir... Insanlanmızı, buden-
li etkileyen sanatçı ve düşünce adamının örneği
az olmuştur.
Anılanmızla şimdi sarmaş dolaş bir haldeyiz...
•
Attilâ llhan, ilk ve büyük fethini şiirle yapmıştı.
1946'da, CHP'nin Şiir Yanşması'nda ikincilik ka-
zanınca, yeni edebiyatın ünlü kalemleri arasına
birdenbire girmiş; şiir ve eleştiri yazılanyla döne-
min aranan bir edebiyat adamı olmuştu. Toplum-
saldan bireysele uzanan -genişliğine- bir gerçek-
lik içinde, alabildiğine çeşitli temalan, içine yer yer
iyimser bir romantizmi de katarak, zengin bir im-
ge dünyasının imbiğinden geçirirken kendine öz-
gü bir ses, biçim ve estetiğin yaratıcısı oldu o. Bu
bakımdan çağdaş Türk şiirine yeni boyutlar getir-
miştir.
Bu gelişmede, Nâzım Hikmet'in etkisini göz
ardı edebilir miyiz?
Bu birikimdenS/s/erSu/van(1954), YağmurKa-
çağı (1955), Ben Sana Mecburum (1960), Yasak
Sevişmek (1968), Elde Var Hüzün (1982), yalnız-
ca genç şairleri değil, bütün bir genç kuşağı da et-
kilemiştir.
Şimdi, belleğinize egilmez olur musunuz?
Ve, kendi anılarımdan biri: 70'li yıllann ortalann-
da, Attilâ llhan'ın Ki adlı şiiri yayımlanmıştı. Tüm
şiir antolojilerinin ıska etmelerine karşın, abarta-
rak da olsa söylemiş olayım: Bütün Attilâ llhan o
şiirdedir. YaJnız ona özgü diyebileceğimiz zengin
ımge dünyası, ışıklı ses yapısı, bireyseli, toplum-
salı ve dahası politığiyle...
Benim, 30 Eylül 1976'da, Istanbul DGM'de yap-
tığım savunmam, işte o şiirden şu dizelerle sona
eriyordu:
O sözler ki, kalbimizin üstünde
Dolu bir tabanca gibi
ölüp ölesiye taşırız.
O sözler ki
Bir kez çıkmıştır ağzımızdan,
Uğrunda asılınz.
•
Attilâ llhan yalnız şair değil, romancı, gazeteci,
denemeci, eleştirici ve senaryo yazan idi.
Sanatçımız, boylesıne zengin bir uğraşın insanı!
Attilâ llhan, romanlarında, özellikle "Aynanın
Içindekiler", olaylan ve insanlanyla, yakın tarihimi-
zin gelişim çizgisinı. çağdaşlaşma sürecimize öz-
gü sorunlan; siyasal ve ideolojik mücadelenin ar-
kasındaki insansal durumu sergiledi. Attilâ llhan'ın
romanlannı okumadan, çağdaş toplumumuzu ta-
nıyamayız.
Attilâ llhan'ın, unutulmaması gereken biryanı da,
onun düşünüryanıdır: Sanatçımız, içine güçlü bir
polemikçi cerbezeyi katarak, çağdaş Türkiye'nin
tarih bilinci, devrim ve kimlik sorunlannı datartış-
mıştır. 60-70'li yıllarda başlayan bir dizi eser, genç-
lerin önüne yeni bir dünya açmıştır: Hangi Sol
(1971), Hangi Batı (1972), Hangi Seks (1976), Han-
gi Sağ (1980), Hangi Atatürk (1981), Hangi Ede-
biyat (1993), Hangi Laiklik (1995), son olarak Han-
gi Küreselleşme (1997).
Bu kitaplar, genç kafalarda şablonlan sarsar-
ken, düşünmeye de götürüyordu.
Attilâ llhan, "düşündüren" oldu.
Ama kendisi de arıyordu: "Çağdaş uygahık dü-
zey/"ne nasıl ulaşacaktık?
Nasıl gerçekleşecekti bu?
Attilâ llhan, önce, 1923 Devrimi'nin üzerine ku-
rulu olduğu üç önemli eylemin altını çiziyordu:
Bunlar, emperyalizme karşı kurtuluş savaşı, padi-
şaha karşı demokratik devrim ve toplumun üm-
met aşamasından millet aşamasına dönüşümüdür.
Bunları göz ardı edemeyiz.
Bir de, kimliğimizi ortaya koymamız, ancak çağ-
daş, "ulusal bir kültür sentezi"ne gitmekle müm-
kündür. Böylesi birsentez ise, sıradan bir Batı öy-
künmeciliği ile gerçekleşemez; ama geçmişin üm-
met anlayışına dönerek de gerçekleşemez.
Ister istemez akılcı, demokratik ve laik olacaktır.
Ve diyalektik bir yöntemle eğilecektir sorunlara.
İşte, Attilâ llhan'ın dev mirasının özeti!
Geçen hafta kalbi durduğunda, dimdik bir Cum-
huriyet aydını idi Attilâ llhan, bir yurtseverdi; öyle
olduğu için ayakta öldü...
'HERKES YERİNİ BtLSlN'
Erdoğan 'dan
gözdağı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Baş-
bakan Recep Tayyip Erdoğan, Rektörler Ko-
mitesi'nin, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkm'ın tutuklan-
masını "kompto" olarak değerlendirmesi-
ne. "Herkes görevini, yerini bilsin ve bulun-
duğu görevin gereğini yerine getirsin'' söz-
leriyle yanıt verdi.
Başbakan Erdoğan, dün Pakistan'a hare-
ketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda
düzenlediği basın toplantısında, gazeteci-
lerin Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektö-
rü Prof. Aşkm'ın tutuklanmasına ve Rektör-
ler Komitesi'nin konuya dair tepkisine iliş-
kin sorulannı yanıtladı. Erdoğan, bir
basın mensubunun, Prof. Aşkm'uı
tutuklanmasını, Rektörler Komite-
si'nin "kompkt" olarak değerlen-
dirdiğini anımsatması ve konu hak-
kmdaki görüşünü sorması üzerine,
herkesin görevinin gereğini
yerine getirmesi gerektiği-
ni söyledi. Erdoğan,
"Herkes görevini biür-
se, öyle zannedhorum
ülkemize çok daha fay-
dab ohıruz. Yeterki her-
kes görevini, yerini bil-
sin ve buhınduğu göre-
vin gereğiniyerinegetir-
sin'' diye konuştu.