Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 EKİM 2005 CUMA CUMHURİYET SAYFA
EJektronik posta: den«soın©cumhttriyet.conı.tr Te): 0.212.343 72 74 Faks: 0.212.343 72 60
17
Çözmece
Ahmet Önen: "Iftar
çadırlannın, akşam
saatinde kilitlenen
trafik nedeniyle
evlerine gidemeyen
oruçlular için
yaratıldığı
savunuluyor. Trafik
sorunu bu şekilde
çözülecekse eğer,
sokaktaki mutfaktan
sonra, mini otel
projesine ne
dersiniz?"
- Kamuya yeni yatınm
yapılmayacakmış...
"Anlaşıldı; kamuyu da
satacaklaıi"
.§ Gönde2115emlak
satılıyormuş.
Başbakan'ın
pazariamacı olduğu
ülkede az bile!
Eğitim-lş
Eğitim-Sen'den
aynlan bir grup
eğitimci, Eğitim-
lş adıyla eğitim ve
bilim işkolunda yeni
bir sendika kurdu.
Yeni sendika, Atatürk
ilkeleri ve
cumhuriyetin kuruluş
felsefesi
doğrultusunda ulus ve
ülke bütünlüğünü
savunuyor.
Atıcı
Suat özbilgi:
"Eskiden milletvekilleri
sadece palavra atardı.
Artık silahtan sonra
pet şişe de atmaya
başladılar!"
DÜNYANIN en ünlü yazarlarından Ortian
Pamuk'un Nobel Edebiyat ödülü'nü kaçırdıktan
sonra Türkçe yayın yapan CNN Türk televizyonunda
katıldığı programın perde arkasını merak ediyor
musunuz?
Aslında merak edilecek bir durum yok, çünkü canlı
yayında her şey ortadaydı. Ama stüdyodaki sıralara
oturtulmuş bir grup genci merak edebilirsiniz...
Ne işleri vardı diye?
Boğaziçi Üniversitesi'nden dört, Bahçeşehir
Üniversitesi'nden sekiz öğrenci, Tayfun Ertan'ın
sunduğu bu programa soru sormak için çağnlmış.
Orhan Pamuk'a soracaklan sorular gençlerden yazılı
olarak istenmiş. Herkes sorulannı yazıp vermiş;
Orhan Pamuk da reklam arasında okumuş.
Sonra... Sonrası sansür! Gençler, stüdyoda birer
dekor olarak oturtulmuş! Bayılınm böyle düşünceyi
ifade özgüriüğüne; farklı düşüncelere saygı
Figüratifgösterilmesine! Bahçeşehir Üniversitesi lletişim
Fakültesi üçüncü sınıf öğrencisı Fatih Güner, reklam
arasında sansür gerçeğini anlayınca, canlı yayının
devam eden bölümüne katılmamış. Güner'in Orhan
Pamuk için hazıriadığı ve sansüıienen sorulan şöyle:
"Muhafazakâr ve aşın milliyetçi diye nitelendirdiğinız
kesimi, Batı'ya sırtını dönmekle suçluyorsunuz ve bu
fikrinizi son 200 yıllık tarihimizde kendimizi hep
Batı'ya kabul ettirmeye çalışmamıza bağlıyorsunuz.
Oysa ki Atatürk hiçbir zaman Batı'ya Türkiye'yi
kabul ettirmek için uğraşmamıştı ve yüzü de her
zaman Doğu'ya dönüktü, bunu kendisi de
belirtmişti. 'Muasır medeniyet'ten kastı ise 'çağdaş
medeniyet'ti, Batı değildi. Buna dayanarak
Atatürk'ün de aşırı milliyetçi ve muhafazakâr
olduğunu düşünürsek, aşın milliyetçi ve
muhafazakâr olmanın nesi kötü?"
"Türkiye'nin yetiştirdiği en büyük yazariardan biri
olarak hakkınızda açılan davanın düşmesini
beklediğinizi söylediğiniz ama sizin yargılandığınız
anayasa maddesine takılıp yargılanan sizden başka
50 yazar daha olduğunu da belirttiniz. Peşinden
hakkınızda açılan dava yüzünden Türkiye'nin AB'ye
girmesi konusunda pürüzler yaşanabileceğini
söylediniz. Peki neden diğer 50 yazann yargılanmas
Türkiye'nin AB yolunda engel teşkil etmiyor da,
sizinki bir ayncalığa sahip oluyor? Ermeni asıllı yazar
Hrant Dink'in hakkında açılan dava da önemli bir
örnek değil mi?"
Türkiye'de birileri "demokrasicilik" oynuyor;
kendileri gibi düşünmeyenleri de figüran olarak
kullanıyor.
Figüratif demokrasi!
SESSÎZSEDASIZ(f) Başbakan'ın ülkesini pazarlama görevi!
KONYA'DAN Dr. Hüsnü Bozkurt
Başbakan'ın pazariamacılığı
konusunda aklına takılan bir soru ile
çok ilginç bir noktaya parmak
basıyor:" Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın 'Ben ülkemi
pazarlıyorum' sözü ile başlayan 'ülke
pazarlamacılığı'nın başbakanlar için
bir 'görev' olduğunu belirten
akademik(!) yorumiar ve köşe yazılan
ile süre giden tartışma, bir soru
getirdi aklıma:
Başbakan olmazdan önce Recep
Bey acaba, Ülker Şirketi'nin ürettiği
bisküvileri mi, yoksa Ülker şirketini mi
pazariıyordu?
Soruyu biraz daha geliştirirsek;
acaba pazariamacı Recep Bey'in,
bisküvilerini sattığı Sabri Bey'in
bilgisi ve oluru olmaksızın, Ülker
şirketinin yüzde 14.76'lık hissesini,
gizli saklı gece yansı görüşmeleri
ile herhangi bir iş adamına satma
yetkisi var mıydı?
Ülker, Sabri Bey'in şirketi olmayı
sürdürdüğüne göre, Recep Bey'i
savunmakta pek cevval davranan
zevatın neyi savunduklarını gözden
geçirmeleri gerekiyor. Bizlere gelince,
ülkemiz söz konusu olduğunda, en
az Sabri Bey kadar dikkatli olmak
zorunda değil miyiz?"
Yüksek Yerilim Hattı
erdincutku <• yahoo.com
AKP'nin ekonomi modeli:
Yapma, işletme, babalar gibi sat!
Yeniden Medrese mi?
MERİÇ VELtDEDEOĞLU
Batı basınında AB'nin Türki-
ye'ye karşı dürüst davranma-
dığını ele alan yazılara sık sık
rastlanıyor, bunlann önemli bir
bölümünü bizim basında da
izleme olanağı var, bu yazılar-
dan birkaç alıntıyı şöylece sı-
ralayabiliriz, "The 77mes"dan:
"AB liderleri bir aday ülke
(Türkiye) için en katı mûzake-
re koşullannı ortaya koydu"
çünkü "Türkiye'ye yönelik
değerlendirme, gerçek deği-
şimlerin yasa kitaplannda kal-
mayıp hayata da geçirilmesi
üzerinde yapılacak" oysa
"Avrupa, geçmişte aday ül-
kelen'n söz verdikleri reform-
lan hayata geçirmelerinde
pek o kadar ısrarcı olmadı;
bazılan sözünü tuttu, birço-
ğu ise tutmadı."
Sürdürelim: "Geçen yıl katı-
lan on yeni üye söz konusu ol-
duğunda, AB üyeliğe o kadar
açıkça istekliydi ki, bazı eko-
nomilerin hazır olup olmadı-
ğını o kadar kafasına takma-
dı"; dahası konan "ekonomik
ve siyasi kriterier, süreç için-
de Brüksel tarafından gevşek
yorumlandı".
Şu sırada "Bu durum, şu an
üyeliğin son aşamalannda
bulunan Bulgaristan ve Ro-
manya için daha da geçeıii";
bu iki ülkenin adli sistemlerini
reformdan geçirmesi gereki-
yor, ilerieme göstermezlerse
"AB 'nin uygulayabiieceği tek
pratik yaptınm, üyeliklerini
2007'den alıp 2008'e ertele-
mekten ibaret".
"Die Tageszeitung"dan:
"Hırvatistan'a verilen oiumlu
işaretin ardından Sırbistan-
Karadağ da şimdi Brüksel ile
katılım müzakereleri yapabil-
meyi ümit edebilir; Lahey ile
işbihiği yapıp yapmadıktan ya
da insan haklanna saygı gös-
terip göstermedikleri fark et-
mez."
Durum bu, ama Türkiye
dendiğinde böyle bir "gevşek
yorum" ya da "kafaya takma-
ma" kesinlikle söz konusu ol-
muyor; aksine hemen tehdit-
ler ortaya salınıyor, müzakere-
lerin kesileceği, halkoylaması
yapılacağı gündeme getiriliyor.
Ekim ayının 20'sinde başla-
yacak tarama sürecinin ardın-
dan AB'nin eğitim konusunda
isteyecekleri arasında "irnam-
hatip //se/eri"nin Diyanet İşle-
ri Başkanlığı'na bağlanması-
nın bulunduğu Mahmut Gü-
rer tarafından Cumhuriyet'te
belirtildi.
Bilindiği gibi Tanzimat'tan
başlayarak uygulanan sistem
yüzünden ülkede eğitim iki
başlı olmuştu; medreseler gi-
bi dinsel dayanakh, metafizik
eğitim yapan oluşumlaryanın-
da çağdaş öğretim-eğitim yo-
lunda olan okullar da vardı;
medreseler ve öteki dinsel va-
kıf okulları Şeriye ve Evkaf Ba-
kanlığı'na bağlıydılar.
Cumhuriyet'in hemen ardın-
dan 3 Mart 1924'te çıkanlan
devrim yasalarından biri olan
Eğitim Birliği (Tevhid-i Tedri-
sat) Yasası ile ülkedeki tüm
okullar ve medreseler Milli Eği-
tim Bakanlığı'na bağlanıyordu.
Böylece bu yasa tasarısının
gerekçesinde belirtildiği gibi,
ülkede "iki türlü birey yetişti-
rilmesine" neden olan bu dü-
zen kaldırılıyor, ayncatopluma
din eğitimi verecek memurla-
nn yetiştirileceği okullann açıl-
ması ve bunlann da -o gün
başka bir yasayla yeni kuru-
lan- Diyanet'e değil de yine
Milli Eğitim'e bağlanması ka-
rartaştınlıyordu; çünkü amaç-
lanan çağdaş düşünceli din
adamlan yetiştirmekti.
Kurulan cumhuriyetin "laik"
doğrultuya yönelmesinin ilk
adımıdır bu devrim yasası,
Anayasa güvencesiyle koru-
ma altına alınmıştır; Islam ül-
keleri arasında bir tek Türki-
ye'nin laik yaşam biçimine ge-
çişinde temel rolü vardır.
Bugün geldikleri noktada
bile -örneğin laiklik anlayışı
yönünden- kimi sorunlan
içinde taşıyan bu okullann
Milli Eğitim'den koparılması
isteğinin ardında "Ruhban
Okulu" sorununun yattığı
açıkça ortadadır.
Heybeliada'daki bu okulun
açılmasında direnenler, oku-
lun Milli Eğitim Bakanlığı'na
ya da bir üniversitemize bağ-
lanmasını yadsıyıp, Yunan
Ortodoks Kilisesi'nin ya da
Fener Rum Patrikhanesi'nin
yönetiminde olma koşulunu
ileriye sürüyorlar, temei amaç
bu.
AB'nin bu konuda da hiçbir
uzlaşma ya da "gevşeklik"
göstermeyeceği dahası soru-
nu kaşıyacağı biliniyor; ne var
ki, AKP'nin de bu zorlu sorun-
da AB'nin yanındayer alıp, bir
devrim yasasının yıkılmasın-
dan mutlu olacağı da yadsı-
namayacak acı bir gerçek ola-
rak ortada.
KİM KİME DUM DUMA BEMÇAK behicak(p yahoo.com.tr
ÇlZGÎLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaraci(n mynet.com
OTOBÜSTEKİLER KEMAL LRGENÇ k_urgenc(cı yahoo.com
HAYAT EPtK TÎYATROSU MUSTAFA BILGÎN hayatepikfo mynet.com
TiyatroStûdyosu
Morris Panych
BUGUN. YARIN
(kara gülduru)
Çevireri: Fusun Gunersel • Yoneten: Ahmet Levendoğlu
Müzik: Selım Atakan • Tasarım: Hakan Dündar • Işık Tasarımi: Murat Kılıç
Oynayanlar Mehmet Ali Kaptanlar • Serda Kondeler Aktuna
AFİFE ÎALE SAHNESİ: 5. 6. 7. 8. 9. 19. 20. 21, 22 EKİM SAAT: 20:00
OYÜN ATÖLYESİ-. 25. 26. 31 EKİM SAAT. 20.30
İSM 2. KAT: 28. 29 EKİM SAAT: 20:00
SUCLUSUNL. EVETAMA
TANIDISINA 6Ö&E
SENDE ORAUSINL.
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKA* 21 Ekim vcwvD.nuontaz-orikan.com
iılei Satıs
www .iickelturk.com
0212 478 0 600
• w . t ı y a 11
MAO UZUN rÜRÜYÛSE BAŞLIYÖR..
1334'TE BU6ÜN, MAO Ç£ TVNG UDeRUĞİMDEKİ
ÇİN KOMUMıSr KUVV£TL£K.İ, GUMEyOEK' KİAN6Sİ
İ "UZUA/ YÜRÜYÜŞ'E 8/IŞLAMIŞrt.
/C4Y ŞEK'IM Kt/OMİA/rAfi/G OG.-
Su rrLAyerre tzuşArM/ş I/IF MAO'-
İ/M SfG4ACA*Ato/frr/. SON D£g£C&
rÇtNPE, 9,&&O KİL-OK*£T/ee YOL
AUNARAK, KU2£yD£Kİ YENAN'AÇS'HENSİ VİLA-
YETİ*) ULAŞfLACA*rr»e.fOO 8/N KifiLİK KOMÜ-
' Ü
*ULLIYETÇI
CHJSU,
YA SAŞtC*
GÜÇ
MlLLİY£rÇ/L£/ZıM SALD/CfCAlSt^^ KA&Şf KOY-
MAK ZOKUNDA KALMtŞTI. 8U AgADA, SAYILA-
Kl PA .25 8/NE PÜŞMÜŞTU.
GÖSÜS GE&£U MAO, y£*/AU
EG£MEN OLMUŞTZJ.
f
lıı
BAKIŞ AÇISI
GÜRBÜZ ÇAPAN
Solda Yeni ArayışlarDİSKyönetimi, hastalıklı solumuzaçözüm öner-
mek amacıyla Bolu Koru OteJ'de iki günlük 25
akademisyen, gazeteci, sanatçı, aydın toplayarak
yol haritası yapma gayretine girişti. Daha başlan-
gıcındasol önderier tarafından bıyık altından güle-
rek karşılandı. Zira 'so/'la ilgili fermanlan müesser
düzeni olan 'öncter'lerimize aittir. Bu, kutsal ahit'te
böyle yazılmış. DİSK 'Veni parti" kurduracakmış;
ne haddine! Yeni parti kurulacaksa onu CHP ön-
deri yapar ve yaptı da... ANAVATAN'ı, yeşil saha
üzerine 'an'sını beyaza boyayarak yeniden siyasal
aşama sürüverdi. önce bir güzel grup kurdurdu.
Ik grup toplantısını ihtişamlı yapsın diye kendi grup
odasını tahsis etti. Ne de olsa bizim çocuklar. So-
kakta kalmasınlar deyu kendi grup odasını tahsis
etti... Alternatif TBMM toplantısında ANAVATAN
ve DYP'lileri sıcaklıkla kucaklarken 4 SHP mensu-
buna merhaba demeyen CHP önderi, ANA-
VATAN a gelince demokrasi havarisi kesiliyor.
CHP'den istifa eden 20 küsur mebus SHP'ye gel-
seydi, muhtemeldir ki SHP'ye karşı politikleşmiş
askeri savaş stratejisi uygulayarak derhal Ali Abi
komutasında gerilla harbi başlatabilirdi.
TBMM'mizi Allah korudu da; CHP'den istifa
edenler AKP ve ANAVATAN'a geçtiler. Aksi halde
C-4 yüklü kamyonla SHP'yi imha edeceğim diye
koca pariamento binası berhava olabilirdi. AB'ye
girme tartışmalannda, Asyatik milliyetçilik kulvan-
na girip, dünyaya kapılannı kapatmak yerine AB
sosyal demokratlarıyla, sosyalistleriyle ilişki
geliştirip güçlü bir lobi faaliyeti yaparak işe sahip
çıkmak varken AB'ye girme işini AKP'ye havale
edip olumsuz - başansız kısımlannda faydalanma-
ya yatmak politikası ne getirir. Parlamentonun üç-
te birine hâkimsin. O kadar da ehil ve uzman kad-
ron var. Bir tek seçenek sunmak yerine, tribünden
komik tezahürat yapmak da ne oluyor? Alternatif
program sunmak yerine, atamadı ki, vuramadı ki
tezahüratlan neye yarayacak? Şu tembellikten, ka-
bızlıktan çıkıp iş yapmak yerine laf üretme hastalı-
ğından ne zaman kurtuluruz acep?
• • •
Van 100. Yıl Üniversrtesi'nin rektörü çete kur-
muş. Bunu en iyi ben bilirim. 4422 sayılı kanun var.
Ülkemizi çeteler sanrııştı. Onun için Cibali karako-
lundan komiser Şekspir tarafından hazırianan bir
yasa. Silahlı, külahlı çetelerie savaşmak için! Bu
rektör kesinlikle çete kunmuştur. Adam öldürmüş,
dağa kaldırmış, Van'da eroin fılan işlerine de bu-
laşmıştır muhtemelen! Biryığın tarihi eser içine toz'
da saklamış olabilir. Fesat kanştırdığı ihaleden edin-
diği paralan 'foz'a yatırmış, hatta Iran'a koyun ka-
çakçılığı, petrol kaçakçılığı filan da yapmıştır. O rek-
törü aiıp Hoşap Kalesi'ne asmak gerekirken bazı
solcu arkadaşlar utangaç vazıyette rektörü koru-
yormuş gibi demeçler veriyoriar.
Bu rektörier çok oldular... Daha dün Bolu Izzet
Baysal Üniversitesi Rektörü 30 solcuya tabldot
yemeği ısmarlamış. Hem para yok diye bağır,
hem de tut sen 30 tane 'ipsiz-sapsız' solcuya ye-
mek ısmaria. Bu rektörierden alıp birkaçını o köyün
meydanında sallandırmalı. Sallandırmalı ki haddi-
ni bilsin.
Hatta mallan müsadere edüle, kelleleri alına!
Ehsürümüzdağıldı...Herbirimizibirderedekurt-
lar bekliyor. Kimi canından olacak, kimi malından...
Kime ne düşerse... Toprağın bol olsun Mrthad Pa-
şa... Yolunu takip edenler kaderinle kaderdaş ol-
maya başladılar...
Sürümüzü dağıtanlar "sürûm sürüm sürün-
sün"\er...
Biz birbirimize bu kadar acımasız düşmanlıklar
biriktirmişken, çıkıp 30 kadar aydın yol anyor, düş
kuruyor..
Hoop n'oluyorsunuz beyler!.. önce birbirimizi
kemiğimiz kalmamacasına yiyip bitirelim, sonra siz
çare aramaya başlayın...
Bak söylüyorum a hocalar, aydınlar "Burası Bo-
lu, burda her şey olu." Demedi demeyin!
gurbuzcapan©eksev.org.tr/Faks: 0212 672 73 79
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAM
SOLDAN
SAĞA:
1/Üniversiteöğ-
retim üyelennin
giydiğı, genış
bedenli ve bol
kollugiysi... In-
giltere'de çok
sevilen bir cins
bıra. 2/Dikilitaş.
3/Birşeyinfıya-
tını arttırma...
Yol üzerinde 9
oluşmuş çukur.
4/ Rütbesız asker... Bir
tür pelte. 5/ Eski Türk-
lerde bir babanın ta- 2
şınmaz mallannın mi- 3
rasçısı olan en küçük 4
oğul. 6/Hayvanlara\Tj- 5
rulandamga...Kısaba- 6
caklı bir köpek. II De-
nizli yöresinde, krna 8
gecesinde gelin için 9
okunan maniye verilen
ad. ..llkelbirsilah.8/
Kısa ve özlü söz. 9/
Sindirimi kolay, sağ-
lığauygun... Çimlen-
miş buğdayın kayna-
tılmasıyla yapılan bir -|
yemek.
YUKARIDAN
AŞAĞIY4:
1/ Heykel çalışmalann-
da taslak olarak kullanı-
lan küçük model. 2/ Bir
anlatımı oluşturan söz- „
cükyadatümcelerinto- g
pu... Güreşte bir oyun.
3/Havadaki su buhan... Karadeniz yöresine özgü peşta-
mal ya da başörtüsü. 4/ Vilayet... Bir tür iskambil oyunu.
5/ Briçte, bir oyuncunun eünde bir renkten hiçbir kâğıt
olmaması... Molibden elementinin sımgesi. 61 Tabut...
Hatun, hanım. II Vurgun yiyen bir dalgıcının, iyileşmesi
için indirilmesi gereken aynı su derinliği... Pamuk, yün
gibi şeyleri eğirmekte kullanılan araç. 8/Nişan... Taş di-
bek. 9/Tahılın taşlannı ayiklamakta kullanılan, budaksız
ağaçtan yapılmış az kenarlı tepsi.
Dünkü bulmaca teknik bir hata
nedeniyle kanşmıştır, düzeltir
özûr dileriz.
19 Ekim tarihli bulmacanın
çözümü
1 2 3 4 5 6 7 8 9