23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18EKİM2005SALI 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul PB 16 Sinop PB 17 Adana Y 24 Edime PB 16 Samsun Y 17 Kocaeli PB 17 Trabzon Y 17 Çanakkale PB 17 Giresun Y 15 Izmir PB 18 Ankara PB 14 Manisa PB 19 Eskışehir PB 13 PB 14Aydın Denizli PB 20 Konya PB 17 Sıvas Y 10 Zonguldak Y 13 Antalya PB 23 <£^5 Parçalı bulutlu Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardın Sıırt Hakkâri Van Y PB Y PB PB PB PB 26 24 23 23 22 22 18 Kars PB 16 ^ ^ Yurdun kuzey ve doğu kesımten parçaJi ve çok bulutlu. Batı Karadenız'ın batısının kıyılan, Orta Ka- radenız'ın doğusu, Iç Anadolu'nun üoğusu, Doğu Akdenız. Doğu Ka- radenız, Doğu Anado- lu'nun batısı. Guneydo- ğu Anadolu'nun batısı ıle Erzurum ve Anjahan çevrelef! yağmur ve sa- ğanak yağışlı. dığer yer- ler az bulutlu geçecek DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockhofm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn B B B Y B PB Y PB / 10 14 15 15 14 17 15 Münth PB 15 Zürih Berlın Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atina HB PB Y PB PB Y Y Y 11 13 20 11 12 10 20 19 PB 15 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tıflıs Kahire Y B B B B B PB B / 33 14 23 24 18 23 27 Y 26 Ç>Açık ! Sıslı Bulutlu ^ Çok bulutlu ' Yagmuriu K a r i l Sulukar > Gök günjltülu GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada masını isteyenlerden tutun da bu söylemde ya- dırganacak ne var, Başbakan'ın ülkesini pazar- lamasını öncelikli görev sayanlara rastlanıyor. örneğin bir yazısında "Beni Ertuğrul Özkök yarattı" diyen, -bir üniversitede hem dekanlık hem de öğretim üyeliği görevi yapan- Ali Atıf Bir, -tabii özkök'ün Hürriyet'inde- "pazarlama meselesinin ülkeyi satmak anlamtna gelmediği- ni" vurguluyor. "Ülkeyipazariamantn" ucu açık. Günü geldiğin- de kimi konularda pazarlamanın gerçek yüzü or- taya çıkabi/ir. Bu olasılık Kıbrıs davasından AB'ye, Güneydoğu sorununa kadar pek çok ulu- sal değerlere kadar yüzlerce sorunu kapsayabi- lir. Ulusal sorunlar yabancı kaynaklara hangi ko- şullarda teslim edilmektedir, ulusal medyamızı fazla ilgilendirmiyor. Içimizden birilerinin görevi, örneğin yazısında kirli Türk kanından söz eden Ermeni yazan sa- vunmak! Şu sıralar kuş gribiyle uğraşıyor medya. Yakın- da ortaya çok önemli bir soru atmaları, Başba- kan'dan yararlanarak soruya yanıt aramalan ola- sı. Soru ne mi: "Devekuşlan kuş gribi olur mu?" Ülkesinipazar/amakla mükellefolduğunu söy- leyen birBaşbakan, devekuşu üreticilerinin tedir- ginliğinigidermekle de mükellef olmalı... ••• Gideni kötülemek veya unutulmaya terk et- mek, geçmişi ne olursa olsun geleni alkışlamak neredeyse ulusal ahlaka dönüştü. Ülkemizde bu saptamanın binlerce örneğini bulmak olanaklı. Kuzey Kıbns'tan da aynı yönde "değişim" işaretleri alınıyor. KKTC adına ABD'ye davet edilen MA Talat, -anavatan saymadığı- Türkiye'den olağanüstü destek görüyor. Oysa Talat'ın KKTC Başbakanı olarak gittiği ABD'de söyledikleriyle bugün söylediklerine bakmak; bu adamın bukafemuniara özgü özelliğini anlatma- ya yeter de artar bile. 24 Nisan referandumundan sonra ABD'ye çağ- nlan Başbakan MA Talat, VVashington'a gelme- den önce Amerika'nın Sesi Radyosu'na verdiği demeçte "Türkiye'nin Rum kesimini tanımaktan başka çaresi olmadığını" söylüyordu. Değişen zamanla görüş değiştirdi; Türkiye'nin Güney Kıbns'ı tanımasıyla KKTC'nin ortadan kal- kacağını, yakaladığı ikbal koltuğunun sade Rum vatandaşlığına dönüşeceğini ve Birleşik Kıbns'ı tanımanın Rumlan adanın tümüne egemen du- ruma getireceğini nihayet anladı, bu yöndeki ge- lişmeye karşı çıkıyor. TC hükümetinin ve tabii Talat'ın kenara itme- ye çalıştığı, sesini duyurmasını istemedikleri, an- cak büyük bir sabırla, savaşım gücüyle anava- tanın hemen her ilinde yöresinde konuşan, hal- kı aydınlatan Rauf Denktaş'a göre: "Türkiye 'tarihi hedefine' (AB ûyeliğine) ulaşma yoluna girdiğiiçin memnundur. Rum-Yunan ikili- si de Türkiye 'yiAB kıskacına aldığı için memnun- dur. Girit oyununu başan ile oynamış olan o gün- kü Düveli Muazzama 'nın bugünkü temsilcileıi AB bünyesinde toplanmışlar, aynı senaryoyu uygu- lamaya koyulmuşlardır." Sadece Kıbns konusunda mı? Yoksa Sevr'i ye- nilemek, yinelemek için mi? İşadamı kaçırdığı ileri sürüldü Boşbakanlık çoltşanı tutuklandı Haber Merkezi - Başbakanlık Basın ve Halk- la tlışkıler kadrosunda çalışan Mehmet Kar- tal'ın, Brüksel'de işadamı Eray Serimözü'nü kaçırdığı iddıasıyla Belçika polisi tarafindan tutuklandığı bildırildi. îşadamı Eray Serimözü, 22 Eylül gecesi Brüksel'deki evinin önünden kaçınlmış ve Libin'de bir evde 8 gün yatağa zincirli olarak tutulmuştu. 30 Eylül'de serbest bırakılan Türk işadamının kaçınlması olayına AP üyesi ve işadamı Vural Oger'in de adı ka- nşmış, Öger iddialan yalanlamıştı. Olayla ilgi- li olarak Belçika polisi tarafindan tutukJanan 4 kişiden biri olan Mehmet Kartal'ın Başbakan- lık Basın ve Halkla Ilişkiler kadrosunda çalıştı- ğı ortaya çıktı. Mehmet Kartal'ın tutuklanma- sıyla ilgili bilgilerin önceki gün Başbakanlık'a ulaştığı ve Başbakanlık'ta da iki gündür olayın araştınldığı öğrenildi. Yapılan araştırmalar so- nucunda isim benzerliği olmadığı, Mehmet Kartal'ın Başbakanlık Basın ve Halkla Ilişkiler kadrosunda görev yaptığı ve şu anda yıllık izin kullandığı tespit edildi. Kartal'uı yaklaşık bir ay önce yıllık izin aldığı ve bir süredir de Bel- çika'da bulunduğu öğrenildi. Başbakanlık'ın, Kartal'uı görevdeyken gerçekleştirdiği tüm iş- lemler ve ilişkilerini gözden geçirdiği kayde- dildi. Kartal'ın Başbakan Tayyip Erdoğan'ın îstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken ba- sın danışmanlığını yapan ve şu an AKP Istan- bul Milletvekili olan Hüseyin Besli'nin öneri- siyle, Başbakanlık Başmüşaviri Nabi Avcı ta- rafindan göreve alındığı belirlendi. Başbakan- lık'ta yürütülen araştırma sonucunda Mehmet Kartal'ın daha önce de yıllık iznini kullanarak birkaç kez Belçika'ya gittiği ortaya çıktı. 2 kişiye 56 bin 294'er YTL I ANKARA (AA) - On Numara Oyunu'nunda 10 bilen 2 kişi 56 bin 294 YTL 60'ar YKr ikramiye kazandı. Şanslı numaralann; 4, 7, 8, 16, 17, 19, 25,26, 35, 37,47,48, 51, 54, 56, 64, 65, 68, 72, 73, 75 ve 77 olarak belirlendiği çekilişte 9 bi- lenler 2 bin 40 YTL 45'erYKr, 8 bilenler 110 YTL 80'er YKr, 7 bilenler 12 YTL 5'er YKr, 6 bilenler 1 YTL 75'erYKr, hiçbir numarayı doğ- ru tahmin edemeyenler de 1 'er YTL kazandı. AB Komisyonu'ndan iki uzman incelemelerde bulunmak üzere Türkiye'ye geldi Kuş gribi Yıınanistan'da Haber Merkezi - AB Komisyonu'nun Türkiye'ye gönderdiği iki uzmandan oluşan heyet, hastalığın ortaya çıktığı Bahkesir'in Manyas ilçesine bağlı Kızıksa beldesinde in- celemelerde bulundu. Heyet, alınan önlem- leri yeterli ve tatmin edici bulduğunu açık- ladı. Yunanistan ve Tayland'da da kuş gribi vakalanna rastlandığı bildirildi. AB Komisyonu Teknik Destek ve Bilgi De- ğişim Merkezi (TAIEX) heyeti Kızıksa bel- desinin bağlı olduğu Manyas ilçesinde ince- lemelerde bulundu. Erik Stougaard başkan- lığındaki heyet, ilk olarak Manyas Kaymaka- mı Resul Çelik'ten ilçe kriz merkezinde ça- hşmalar hakkında bilgi aldı. TAIEX yetkilisi Philippe Houdart, görüşmelerde hastalıkla ilgili şu ana kadar yapılan çalışmalar hakkın- da bilgi aldıklannı belirterek " Yapılan çalış- malar yeterli. Önlemler, kurallanna uygun şekilde alınmış. Bizce tatmin edici" dedi. Bahkesir'in Manyas il- çesinde incelemelerde bulunan AB Komisyo- nu heyetinin başkanı Erik Stougaard, akşam yemeğinde tavukyedi Yunanistan'ın Sakız Adası'ndaki bir hin- di besi çiftliğinde, ilk kuş gribi vakasına rast- landığı bildirildi. Yunan devlet televizyonu NET, çiftlikte 10 hindinin ölü bulunması üze- rine yapılan laboratuvar incelemesi sonucu, bir hindide kuş gribi virüsüne rastlandığını duyurdu. Yunanistan'daki ilk vaka niteliğin- deki hastalığa yol açan virüsün türünün öl- dûrücü H5N1 olup olmadığının belirlenme- si için laboratuvar incelemesinin sürdüğü kaydedildi. NET, hastalığa rastlanan çiftliğin karantinaya alındığını da belirtti. AB Komis- yonu da Yunanistan'dan kümes hayvanı alı- mını yasaklamak için çalışma başlarh. Tayland'da serçelerde kuş gribi virüsüne rastlandığı bildirildi. Çiftlik hayvanlanndan sorumlu yetkililerden Samreung Krutdam, Ratçaburi'de yapılan laboratuvar testlerinde, bölgedeki serçelerde H5N1 virüsünün sap- tandığını söyledi. DSO: Eadişe vereci Dünya Sağlık Orgütü (DSÖ), en büyük teh- didin, kuş gribi virüsünün değişime uğraya- rak insanlan etkileyen bir virüse dönüşmesi ve dünya çapında mih/onlarca insanın ölümü- ne yol açması olduğunu bildırdi. ÖSÖ'de gö- revli Michael Ryan. grip hastalığının farklı ülkelerde ortaya çıkmasını beklediklerini, özellikle Kuzey Afrika ve Afrika kıtasındaki diğer ülkelerin muhtemelen kuş gribinın ya- yılabileceği hat üzerinde olduğunu söyledi. 100'ÜN ÜZERİNDE SARSINTI Ege, deprem paniğiyaşadı • Baştarafı 1. Sayfada nilen bilgiye göre, Ege Denizi'nın Seferihi- sar açıklannda meydana gelen 5.7 büyüklü- ğündeki depremin ardından, öğle saatlerine dek büyüklükleri 4.7'ye dek ulaşan 17 artçı sarsıntı meydana geldi. Yurttaşlar, sarsıntıla- nn artçı olduğunu düşünürken bu kez 12.49'da 5.9 büyüklüğündeki deprem büyük paniğe neden oldu. 12.55'te yaşanan 5.6'lık üçüncü büyük sarsınhnın da etkisiyle yurt- taşlar, kentin boş alanlanna akın etti. Dep- remler sırasında yüksekten atlayarak yarala- nan yaklaşık 30 kişi hastanelere başvurdu. Yaralılar Ege Üniversitesi Acil Servisi, Boz- yaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ata- rûrk Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Urla Devlet Hastanesi'ne kaldınlarak tedavi altı- na alındı. Panik nedeniyle bazı yurttaşlann baygınlık geçirdiği gözlenirken trafîkte za- man zaman kılitlenmeler yaşandı. Izinlerin kaldınldığı Izmir Emniyet Müdürlüğü'nde, 24 saat esasına göre çalışma düzenine geçil- di. Sarsıntılar, özellikle merkez üssü Seferi- hisar ve Urla'da yoğun olarak hissedildi. Se- ferihisar ve Urla'da bazı okullarda çatlaklar oluştu. Alsancak'taki Behçet Uz Çocuk Hastanesi'nin bahçesine çadır kuruldu. Kentte telefon iletişiminde ciddi sıkıntılar yaşandı. Izmir Valisi Oğuz Kağan Köksal. kriz merkezi üyelerini toplantıya çağırdı. Köksal, toplantı öncesi yaptığı açıkJamada, kentte büyük çaplı bir olumsuzluk yaşan- madığım söyledi. tzmir Büyükşehir Beledi- ye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 5.7 büyüklü- ğündeki depremi, canlı yayın konuğu oldu- ğu Ege TV'deki programda yaşadı. ^ûyûk deprem olmaz diyemeyiz' Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü verilerine göre akşam saatlerine kadar 100'ün üzerinde sar- sıntı meydana geldiği kaydedilirken Izmir ve Manisa'da okullar bir gün tatil edildi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Bar- barosoğlu, sarsıntılann ardından bir basın toplantısı düzenleyerek depremler konusun- da bügi verdi. Barborosoğlu, yörede sismik bir faaliyet yaşandığını, "Daha büyük bir deprem olmaz" demenin mümkün ohnadı- ğını söyledi. Barbarosoğlu, çatlak olan bi- nalara girilmesinin sakıncalı olacağına dik- kat çekerek deprem hareketliliğinin bir süre daha devam edebileceğini ifade etti. tzmir ve Manisa'da Izmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü dışındaki tüm kurumlarda. eğitim öğretime 1 gün ara verildi. Izmanlar, yurttaşlann hasarlı binalara girmemelerini istedi. UzmanlarEge'de meydanagelen depremleri değerlendirdi Ercan: İzmir'in içinde yıkım meydana gelirdi Haber Merkezi - Izmir'de meydana gelen depremleri değerlendiren bazı bilim adamlan, sarsınülan "Bölge- deki olağan depremler. Pa- niğe gerek yok" şeklinde de- ğerlendirirken Prof. Dr. Ah- met Ercan, Foça-Karaburun ve Midilli üçgenindeki fayın 7 büyüklüğünde deprem üre- tebileceğini sa\omdu. Türkiye Jeofizik Kurumu Onursal Başkam Ercan, dep- remin, Ege Bölgesi'nin yapı- sal nitelikleri göz önüne alın- dığında yıkımın başlayacağı "eşik değer" olduğunu kay- dederek "Eğer bu deprem İzmir'in içinde olsaydı, yı- kım yapardı" dedi. Ercan, Foça-Karaburun ve Midilli üçgeninin 7 büyüklüğünde bir deprem üretebileceğine dikkat çekerek "Büyük dep- remi burada bekiiyorum. tzmir'in gerçek depremi bu olacaktır" dedi. Ercan, böl- gedeki depremlerin Istan- bul'u etkilemesinin söz ko- nusu ohnadığım söyledi. Afete Hazırlık Derneğı Ge- nel Başkam Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara. "Aynı yerde üst üste deprem olması il- ginç. Bunu bir süre takip et- mekte ve dikkatli olmakta fayda var" dedi. Işıkara, bunlan olağan karşılamak gerektığini vurgulayarak "Bu, Türkiye'nin deprem gerçeğinin yansıması. Dep- rem olacak mı' sualini sor- mak yerine 'Deprem olacak' gerçeğini kabul edip korun- nıa külrürü bilincini yay- guılaştırmalıyız" dedi. 'Deprem serisi' Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Ulusal Deprem tzleme Mer- kezi Müdürü Doç. Dr. Doğan Kalafat, beş-altı yıllık peri- yotlarla bu tür büyükJükteki depremlerin oluştuğunu be- lirterek sarsıntılan "deprem serisi" olarak yorumladı. Kalafat, deprem serisinin bir hafta daha sürebileceğini, an- cak sıklık ve büyüklüklerinin azalarak devam edeceğinı kaydetti. Kalafat, Pakistan'da meydana gelen depremle bu deprem arasında bir ilişki bu- lunmadığını da ifade etti. Dokuz Eylül Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ta- hir Emre, depremlerin "böl- geye özgü ve süreklilik gös- teren türden" olduğunu bil- dirdi. Emre, "Eğer bugün depremi diğer yerlerden daha fazla hissetitiğini dü- şününler varsa bunlar mut- laka zemin ve bina etütleri- ni yaptırmalı" dedi. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Mühendislik- Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. SaUh Zeki Tutkun, "Ege Denizi'nde bir enerji birikimi var. Daha büyük kayıplann yaşanmaması için bu enerjinin küçük sar- sıntılarla azalması gereki- yor" diye konuştu. AL GÖZÜJVI SEYREYLE / IŞIL ÖZGENTÜRK • Baştarafı Arka Sayfa 'da o zamanki insan malzemesini çok hoş bir aşk öyküsüyle birleş- tirdiği "Tarcan" romanıyla. Oysa gitmeden önce, özellikle lügat ve resim kitaplan almaya çok ciddi kararlıydırn. Ama bin- lerce çocuğun istilasına uğramış fuarda gürültüden, koşan, elle- rinde kılıç formu verümiş balon- larla birbirleriyle kılıç çakıştıran çocuklar nedeniyle elim boş, ka- fam şişmiş döndüm. Bu arada birkaç etkinliğe katılmak iste- dün ve gördüm ki salonlar pek kalabalık değil, hadi kibarca söyledim, adeta boş. Zaten Taksim'den bir buçuk sa- atte gittiğim fuardan bir de iki sa- atte döndün mü! Yanıma kalan tek şey, birkaç dostumu görmek dışmda, bir daha asla ve asla fu- ara gitmemek oldu. Ve anladım ki yazarlann, çi- Her şey giderekçürürken zerlerin birbiriyle buluşruğu, ye- ni çıkan kitaplara heyecanla atıl- dığunız o güzelim fuar zamanla- n artık tarih ohnuştu. Yanlış an- laşıhnak istemem, çocuklann ki- tap fuanna getirilmesine karşı değilim, üstelik sadece kitap ftı- arlanna mı, çocuklar bence haf- tada bir, bir müzeye, bir tarihi meydana mutlaka ama mutlaka görürülmeliler. Ama burada ka- nşan bir şey var. Gerçi çocukla- nn ellerinde kâğıt parçalan, her gördükleri ya da gözüne kestir- dikleri yazardan, artist gibi im- za istemeleri çok hoş. Neredey- se komik ama benim ve pek çok insanın kitaplara bakma, bilgi- lenme ve sonuçta sahn ahna hak- kımm açıkça çiğnendiğini gör- düm ve yetişkin bir okur olarak derim ki, en kısa zamanda buna bir hal çaresi bulunmalı. Kitabevlerinin bu konuda ne düşündüğünü merak ediyorum. Belki de hayat şimdilerde sadece başan ve paraya indirgendiğin- den, kendi emeklerinin de böyle- sine heba olmasına, fuann bir ki- tap fuan olmaktan çıkıp bir eğ- lence alanına dönüşmesine pek karşı çıkmıyorlar. Tam bunlan düşünürken rek- lam sektöründe çalışan, hâlâ erik değerleri olan bir dostuma rast- ladun, biraz yakınmışım, o beni güya teselli etti, "Işü, her sek- törde tuhaf, aşın paracı bir hal var. Bizde de öyle, örneğin bi- ri çıkıp, altmış yıl önceAmeri- ka'da araba kiralayan iki şir- kerten. cirosu ikinci olan için uygulanan ve reklam tarihinin klasiklerinden biri olan bir reklamı, tek satınnı değiştir- meden uyguluyor.Yani çalıvor. Hadi adını da verelim, klasiğin uygulandığı reklam Atlas Jet'in yeni reklamı. Hani biz iyiyiz çünkü ikinciyiz' diyen reklam. bu reklamın bir kült reklam olduğunu müşteri bile bilmiyordur. Sonra ne oluyor, biz orta yaş reklanıcıları hop oturup hop kalkıyor, 'Bu ya- pılmaz, etiğe aykındır," diye. Reklamı yapan kişi ne diyor: 'Size ne, siz de cesaret etseydi- niz, ben paramı kazandım ya.' En acısı genç reklamcılardan geliyor. 'Tamam adam ayıp bir şey yapmış, reklamı çahnış ama para kazanmış ya helal olsun." lyı bir teselli değil mi? Her şeyin usul usul çürüdüğü bir zamandayız. Her türlü değe- nn altının oyulduğu bir zamanda. Paranın tann olduğu bir zaman- da. Bu beni her şeyden daha çok korkutuyor. isilozgenturk({i superonline. com G U N D E M MUSTAFA BALBAY B Baştarafı 1. Sayfada Bunun adı, garantili demokrasi olsa gerek... İlk gelen sonuçlar Irak halkının bölünmüşlüğü- nün giderek derinleşmekte olduğunu gösteriyor- du. örneğin Şiilerin yoğun yaşadığı Kerbela'da halkın yüzde 95'inin anayasaya 'evet'oyu verdiği açıklanırken Sünnilerin yoğun yaşadığı Tikrit'te 'hayır' oyunun yüzde 96 olduğu duyuruldu. Bu iki uçtan uzlaşma değil, buzlaşma çıkar! Sonuçlar önceden öngörüldüğü, hayır oyunun yüksek çıkacağı yerter bilindiği için referanduma kı- sa bir süre kala yeni kurallar da getirildi. 15 Aralık'ta bir sandık daha var. Anayasa referandumundan evet de çıksa, hayır da çıksa, 15 Aralık'ta genel se- çimlerin yapılacağı duyurulmuştu. Bu da program- lı demokrasinin güzel bir örneği olsa gerek... ••• Irak anayasasının dayanaklannın başında Islam geliyor. Anayasaya böyle bir maddenin eklenme- si, doğal olarak arkasının geleceğini ve Irak'ın bu sürecin devamında bir din devleti olarak kurgula- nacağını gösteriyor. Başarıya ulaşırya da ulaşmaz, böyle bir gidiş var. Anayasaya göre Irak petrolleri tüm Iraklıların or- tak değeri. Bu vurgulandıktan hemen sonra şöy- le bir saptama eklenmiş: Ancak geçen yıllarda petrol gelirierinden hak et- tiği payı alamayan bölgelere bazı ayrıcalıklar ve- rilebilir. Bunun Türkçesi şu: Yakında petrol gelirinin bölgesel paylaşım tar- tışması var. Aslan payını ABD alacak. Kalanı paylaşmak için Iraklılar kıyasıya yanşacak. Bunun da sonu çok ha- yırlı görünmüyor. Anayasa, Irak'ın iki resmi dili olduğunu söylüyor: Arapça ve Kürtçe. Bu yaklaşım Irak'ın Araplardan ve Kürtlerden ku- rulu olduğu, öteki etnik grupların ikincil kalacağı haberini veriyor. Türkmenler, Irak içinde dağınık yaşadığı için etkin bir bölgesel güç olamıyor ama, yakın geleceğin ciddi bir unsuru Türkmenlerın hak- lan olacak. Her ne kadar Türkiye görmek isteme- se de Türkmen gerçeği gündeme oturacak. Tablo, Irak anayasasının birleştirici unsuriannın ayrıştırıcı maddelerinin çok gerisinde kaldığını gösteriyor. ••• ABD'nin Irak'ı ışgalden hemen önce yaptığı planlaragöre, bugüne dek çoktan istikrar sağlan- mış, ülkenin yapılandırılması genel olarak bitmiş, imar-tımar başlamış olacaktı. Bağdat'tan gelen haberler, direnişçilerin, ülke- nin yönetim birimlerinin bulunduğu, Amerikalıla- I nn en güvenli alan olarak oluşturdugu "yeşil böl- j geye" ço^ yaklaştığı yönünde. Bir başka deyimle ABD, Bağdat'm en güvenli ilan ettiği bölgelerinde bile rahat değil. Amerikan-lngiliz koalisyonu, Irak ordusunu dağıt- tıktan sonra yeni bir ordu için kolları sıvadı. Ancak bir türlü istediği ordu düzenini kuramadı. Orduya ka- tılanlar kısa bir süre sonra ayrılıyor ya da kaçıyor. Gidişin özeti şu: 1- ABD'nin Irak'tan çıkması, girmesinden zor olacak. 2- ABD'nin düzen kurma çabaları, sepete su doldurmaktan başka bir şey değil! ankcumig cumhuriyet.com.tr Başvuruların yarısı İptal edildi Kombilieve kömür yardımı istedüer ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anka- ra'nın Gölbaşı ilçesinde, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Başkanlığı "na müracaat eden 900 kişinin yansının, ihtiyaçlan olmadı- ğı halde yardım talep ettilderi ortaya çıktı. Yet- kililer, kombili evde oturanlann bile kömür yardımı almak için başvuruda bulunduklanm bildirdi. Merkez Mahallesi'nde ikamet eden ve yardım için vakfa müracaatta bulunan 900 aile, yardıma ihtiyaçlan olup olmadığının be- Iirlenmesi için vakıf personeli tarafindan kont- rol edildi. Bir vakıf yetkilisi, 900 kişinin tek tek adreslerinde kontrol edildiğini belirterek "900 müracaattan 450'sinin ihtiyaç sahibi olmadığı tespit edildi. Bunların yardımlan hemen kesilmişfir. Kombili evde oturanlar bile kömür yardımı almaya çalışıyor" dedi. VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI Cemiyetimiz Üyesi, Sürekli Basın Kartı Sahibi, TRT Prodüktörlerinden Değerli Arkadaşımız SUZAN SESAR 16 Ekim 2005 Pazar günü vefat etmiştir. Kaybı topluluğumuzda derin üzüntü yaratan Sesar'ın cenazesi 17 Ekim 2005 Pazartesi günü öğle namazının ardından Şenesenevler Emin Alipaşa Camii'nden alınarak Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilmiştir. Suzan Sesar'a Tann'dan rahmet, kederli ailesine, üyelerimize ve meslektaşlarımıza başsağlığı dileriz. TÜRKtYE GAZETECİLEt CBUİYETİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle